English Grammar Test: Advanced English Lesson

Hi.

MERHABA. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Are you ready to test your grammar skills?

Gramer becerilerinizi test etmeye hazır mısınız? Hadi

Let's do it.

yapalım.

Today I have a fun grammar test for you.

Bugün sizin için eğlenceli bir gramer testim var.

Fun?

Eğlence?

Grammar?

Dilbilgisi?

Test?

Ölçek?

Is it possible?

Bu mümkün mü?

Yes, it's definitely possible.

Evet, kesinlikle mümkün.

Just watch and see.

Sadece izle ve gör.

In this lesson you'll learn seven common English grammar mistakes and how to fix them, but

Bu derste, yedi yaygın İngilizce gramer hatasını ve bunları nasıl düzelteceğinizi öğreneceksiniz, ancak işin

the trick is, you have to guess what the mistake is.

püf noktası, hatanın ne olduğunu tahmin etmeniz gerekiyor .

Fun.

Eğlence.

I'm going to show you seven sentences, and you need to find one change in each sentence.

Size yedi cümle göstereceğim ve her cümlede bir değişiklik bulmanız gerekiyor.

Maybe that's taking something out, maybe that's adding something, maybe it's exchanging something.

Belki bu bir şeyleri çıkarmaktır, belki bir şeyler eklemektir, belki bir şeyleri değiş tokuş etmektir.

Let's take a look at a quick example.

Hızlı bir örneğe bakalım.

This sentence, "I love dog."

Bu cümle, "Köpeği seviyorum."

There's one mistake here, can you guess what it is?

Burada bir hata var, ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz ?

What do we need to change to make this beautifully correct?

Bunu güzelce düzeltmek için neyi değiştirmemiz gerekiyor ?

Well we need to say, "I love dogs."

"Köpekleri severim" demeliyiz.

You need to add an 's' at the end.

Sonuna bir 's' eklemeniz gerekir.

This is a pretty simple example.

Bu oldukça basit bir örnek.

So are you ready for some more advanced grammar sentences?

Daha gelişmiş gramer cümleleri için hazır mısın ? Hadi

Let's do it.

yapalım.

Let's imagine that we're in a coffee shop together drinking some coffee.

Bir kafede birlikte kahve içtiğimizi düşünelim.

Well maybe that's not such a good idea because, if I had a cup of coffee, I would be running

Belki de bu o kadar da iyi bir fikir değil çünkü bir fincan kahve içseydim,

around the coffee shop non-stop.

durmadan kafede koşuyor olurdum.

So how about this?

Peki buna ne dersin?

I'm drinking some tea, you're drinking some coffee, and we're having a lovely conversation

Ben çay içiyorum, sen kahve içiyorsun ve birlikte güzel bir sohbet ediyoruz

together.

.

And you say to me, "So how's it been going lately?"

Ve bana " Son zamanlarda nasıl gidiyor?" diyorsun.

And I say, sentence number one, "I bought the new Ferrari yesterday."

Ve birinci cümle olarak " Dün yeni Ferrari'yi satın aldım" diyorum.

What's one thing that you can change in this sentence to make it correct?

Bu cümleyi düzeltmek için değiştirebileceğiniz bir şey nedir ?

This sentence is not correct.

Bu cümle doğru değil.

There's something that's wrong with this sentence.

Bu cümlede yanlış olan bir şeyler var.

Can you guess?

Tahmin edebilir misin?

I'll give you three seconds.

Sana üç saniye vereceğim.

Three, two, one.

Üç iki bir.

"I bought a new Ferrari yesterday."

"Dün yeni bir Ferrari aldım."

You have this image in your head of us sitting in the coffee shop, do you think that we're

Kafanızda bizim kafede oturduğumuz bu görüntü var ,

looking at the car right now?

şu an arabaya mı bakıyoruz sanıyorsunuz?

No.

Hayır.

We're just kind of imagining this car.

Biz sadece bu arabayı hayal ediyoruz.

It's not something specific, it's something unknown, so we need to use 'a.'

Belirli bir şey değil, bilinmeyen bir şey , bu yüzden 'a' kullanmamız gerekiyor. Belki

Maybe after we have our drinks, we go out to the parking lot, and I say, "This is the

içkilerimizi içtikten sonra otoparka gideriz ve "Bu

new Ferrari that I bought."

benim aldığım yeni Ferrari" derim.

This is the new Ferrari.

Bu yeni Ferrari.

We're looking at it, we know which one it is, it's right there.

Bakıyoruz, hangisi olduğunu biliyoruz, tam orada.

So we need to use 'the' to talk about something known and 'a' for something that's less known.

Bu yüzden bilinen bir şey hakkında konuşmak için 'the' ve daha az bilinen bir şey için 'a' kullanmalıyız.

Test sentence number two: I wanted a Ferrari because it's too fast.

İki numaralı test cümlesi: Çok hızlı olduğu için bir Ferrari istedim.

I wanted a Ferrari because it's too fast.

Bir Ferrari istedim çünkü çok hızlı.

What's wrong in this sentence?

Bu cümlede yanlış olan ne?

Three, two, one.

Üç iki bir.

I wanted a Ferrari because it's really fast.

Bir Ferrari istedim çünkü gerçekten hızlı.

We only use 'too' in negative situations.

'Too'yu sadece olumsuz durumlarda kullanırız.

The coffee is too hot, I can't drink it.

Kahve çok sıcak, içemiyorum.

I'm too tired, I can't study.

Çok yorgunum, ders çalışamıyorum.

Maybe I could have said, "My old car was too slow."

Belki "Eski arabam çok yavaştı" diyebilirdim.

You can see here that, in all of these situations, there's something negative.

Burada, tüm bu durumlarda olumsuz bir şeyler olduğunu görebilirsiniz.

The coffee's too hot, I'm too tired, the car is too slow.

Kahve çok sıcak, ben çok yorgunum, araba çok yavaş.

There's a problem in all of these sentences, so I probably want to fix it.

Bu cümlelerin hepsinde bir sorun var, bu yüzden muhtemelen düzeltmek istiyorum.

And in the sentence with the Ferrari, I think that the Ferrari is really fast, so that's

Ve Ferrari ile olan cümlede, Ferrari'nin gerçekten hızlı olduğunu düşünüyorum, bu

why I want it.

yüzden onu istiyorum.

If you're curious about some differences between 'too' and 'so,' I made a live lesson about

'Too' ve 'so' arasındaki bazı farkları merak ediyorsanız,

this a long time ago, about two years ago, and you can watch that video up here.

bunun hakkında uzun zaman önce, yaklaşık iki yıl önce canlı bir ders yaptım ve o videoyu buradan izleyebilirsiniz.

All right.

Elbette.

Sentence number three: when I bought the car, it costs $300,000.

Üç numaralı cümle: Arabayı aldığımda maliyeti 300.000 dolardı.

When I bought the car, it costs $300,000.

Arabayı aldığımda 300.000 dolardı.

That's a lot of money.

Bu çok para.

All right.

Elbette.

What is one thing that you can do, to change in this sentence, to make it correct?

Bu cümleyi değiştirmek, düzeltmek için yapabileceğiniz tek şey nedir?

Three, two, one.

Üç iki bir.

When I bought the car ... notice this is the past tense ... bought the car, it costs?

Arabayı aldığımda ... dikkat edin bu geçmiş zaman ... arabayı satın aldı, maliyeti?

This is the present tense.

Bu şimdiki zaman.

We need to say, "It cost $300,000."

"300.000 dolara mal oldu" dememiz gerekiyor.

The word 'cost' is an irregular verb and often these irregular verbs trip up or trick English

'Maliyet' kelimesi düzensiz bir fiildir ve genellikle bu düzensiz fiiller İngilizce öğrenenleri çelme takar veya kandırır

learners.

.

So we need to make sure that we use the proper past tense.

Bu yüzden doğru geçmiş zamanı kullandığımızdan emin olmalıyız .

It cost $300,000.

300.000 dolara mal oldu.

Sentence number four.

Dört numaralı cümle.

Maybe after I told you how much the car cost, you say, "Oh Vanessa.

Belki sana arabanın ne kadara mal olduğunu söylediğimde, "Ah Vanessa.

That's so much money.

Bu çok para.

Why would you do something like that?"

Neden böyle bir şey yaptın?"

And I say, "Well I think I'm going eating rice and beans for a whole year.

Ben de "Sanırım bütün bir yıl boyunca pirinç ve fasulye yiyeceğim.

I think I'm going eating rice and beans for a whole year."

Sanırım bütün bir yıl boyunca pirinç ve fasulye yiyeceğim ."

This means nothing fancy, nothing special, only rice and beans because I spent all my

Bu, süslü değil, özel bir şey değil, sadece pirinç ve fasulye anlamına geliyor çünkü tüm

money on a car.

paramı bir arabaya harcadım.

What's the problem with this sentence?

Bu cümledeki sorun nedir?

Three, two, one.

Üç iki bir.

"I think I'm going to eat rice and beans for a whole year."

"Sanırım bir yıl boyunca pirinç ve fasulye yiyeceğim ."

Often English learners have problems with '-ing' and 'to.'

Genellikle İngilizce öğrenenler '-ing' ve 'to' ile ilgili problem yaşarlar.

It depends on a lot of different factors, but specifically for the verb going, when

Pek çok farklı faktöre bağlıdır, ancak özellikle

we're talking about this in the future.

gelecekte bundan söz ederken, "going" fiili için.

I'm going to eat rice and beans.

Pirinç ve fasulye yiyeceğim.

I'm going to study with Vanessa.

Vanessa ile çalışacağım.

I'm going to sleep soon.

Birazdan uyuyacağım.

Well we need to use 'to' plus an unconjugated verb.

Pekala, 'to' artı konjuge olmayan bir fiil kullanmamız gerekiyor .

I'm going to study.

Çalışacağım.

I'm going to eat.

Ben yemek yiyeceğim.

I'm going to sleep.

Yatmaya gidiyorum.

Great.

Harika.

All right.

Elbette.

Let's go to the next one.

Bir sonrakine geçelim.

Number five: for my whole life, I always dreamed of owning a Ferrari.

Beş numara: Tüm hayatım boyunca hep bir Ferrari sahibi olmayı hayal ettim.

For my whole life, I always dreamed of owning a Ferrari.

Hayatım boyunca hep bir Ferrari sahibi olmayı hayal ettim .

What's the problem in this sentence?

Bu cümledeki sorun nedir?

Can you guess?

Tahmin edebilir misin?

Do we need to add something, take something away, switch something?

Bir şey eklememiz, bir şey çıkarmamız, bir şeyi değiştirmemiz gerekiyor mu?

I'll give you three seconds.

Sana üç saniye vereceğim.

Three, two, one.

Üç iki bir.

For my whole life, I had always dreamed of owning a Ferrari.

Hayatım boyunca hep bir Ferrari sahibi olmayı hayal etmiştim.

Why did we add 'had' here?

Neden buraya 'var' ekledik?

This is the past perfect tense, and I know it can be tricky for a lot of English learners.

Bu past perfect tense ve birçok İngilizce öğrenen için zor olabileceğini biliyorum. Geçmişte uzun süredir devam eden ve şimdi durmuş olan bir şey

We use the past perfect tense to talk about something that was continuing for a long time

hakkında konuşmak için past perfect tense kullanırız

in the past and now it has stopped.

.

Do you know why my dream has stopped?

Rüyam neden durdu biliyor musun?

Well because it came true.

Çünkü gerçek oldu.

I own a Ferrari ... of course this is a fake situation, just imaginary.

Benim bir Ferrari'm var... tabii ki bu sahte bir durum, sadece hayali.

But because this dream came true, well we can say that it has stopped.

Ama bu rüya gerçekleştiği için, pekâlâ durmuş diyebiliriz.

So we need to make the sentence, "For my whole life, I had always dreamed of owning a Ferrari

Bu yüzden şu cümleyi kurmalıyız: "Hayatım boyunca hep bir Ferrari sahibi olmayı hayal ettim

and now I do.

ve şimdi sahibim.

Now that dream has come true."

Şimdi bu hayal gerçek oldu."

If you'd like to learn more about how to use the past perfect tense or the future perfect

Past perfect tense veya future perfect

tense, you can click on this live lesson that I made up here a long time ago.

tense'in nasıl kullanılacağı hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, uzun zaman önce burada oluşturduğum bu canlı derse tıklayabilirsiniz.

There's one full lesson about the past perfect tense and one full lesson about the present

Geçmiş mükemmel zamanla ilgili bir tam ders ve şimdiki mükemmel zamanla ilgili bir tam ders var

perfect tense.

.

These can be tricky, so please take your time, be patient with yourself, and study them and

Bunlar yanıltıcı olabilir, bu yüzden lütfen acele etmeyin, kendinize karşı sabırlı olun ve bunları çalışın ve

take some notes.

bazı notlar alın.

All right.

Elbette. Bir

Let's go to the next sentence.

sonraki cümleye geçelim.

Sentence number six: not only is my Ferrari beautiful, but it is fun to drive.

Altıncı cümle: Ferrari'm sadece güzel değil, aynı zamanda sürmesi de eğlenceli.

Not only is my Ferrari beautiful, but it is fun to drive.

Ferrari'm sadece güzel değil, aynı zamanda sürmesi de eğlenceli.

How can we make the sentence better?

Cümleyi nasıl daha iyi hale getirebiliriz?

Three, two, one.

Üç iki bir.

Not only is my Ferrari beautiful, but it's also fun to drive.

Ferrari'm sadece güzel değil, aynı zamanda sürmesi de eğlenceli. '

We need to add the word 'also,' and our key here is the first part of that sentence uses

Ayrıca' kelimesini eklememiz gerekiyor ve buradaki anahtarımız, cümlenin ilk kısmında

'not only' and then the second part needs 'but also.'

'sadece değil' ifadesinin kullanılması ve ardından ikinci kısımda 'ama aynı zamanda' ifadesinin kullanılmasıdır.

This is an advanced phrase, 'not only, but also,' that's going to make your sentences

Bu, 'yalnızca değil, aynı zamanda' cümlelerinizi

more complex.

daha karmaşık hale getirecek gelişmiş bir ifadedir.

Instead of just saying simple sentences, "My Ferrari's beautiful.

"Benim Ferrari'm güzel.

It's fun to drive," we can combine those with a beautiful advanced expression like this,

Sürmesi eğlenceli" gibi basit cümleler söylemek yerine, bunları

"Not only is my Ferrari beautiful, but it is also fun to drive."

"Ferrari'm sadece güzel değil, aynı zamanda sürmesi de eğlenceli" gibi güzel ve gelişmiş bir ifadeyle birleştirebiliriz. Bir şey hakkında

We use 'not only, but also' to give some more information about something, but it's really

biraz daha fazla bilgi vermek için 'yalnızca değil, aynı zamanda' kullanırız , ama gerçekten

to take it to a higher level, to kind of escalate something.

onu daha yüksek bir düzeye çıkarmak, bir şeyi yükseltmek için.

So here, "My Ferrari's beautiful."

İşte burada, "Benim Ferrari'm çok güzel."

Okay, but the next level is, "Oh, it's also fun to drive.

Tamam, ama bir sonraki seviye, "Ah, sürmek de eğlenceli.

On top of that, it is also fun to drive."

Bunun da ötesinde, sürmek de eğlenceli."

So you might say, "Not only is this lesson useful, but it is also fun."

Yani, "Bu ders sadece faydalı değil, aynı zamanda eğlenceli de" diyebilirsiniz.

I hope that this lesson is useful to you, but I hope it's not boring, I hope it's also

Umarım bu ders sizin için yararlı olur ama umarım sıkıcı değildir, umarım aynı zamanda

fun.

eğlencelidir.

We're taking it to the next level.

Onu bir sonraki seviyeye taşıyoruz.

All right.

Elbette.

Let's go to the next one.

Bir sonrakine geçelim.

Sentence number seven: if I crashed the car, I will cry.

Yedinci cümle: Arabayı çarparsam ağlarım.

If I crashed the car, I will cry.

Araba çarparsa ağlarım.

Can you imagine this situation?

Bu durumu hayal edebiliyor musunuz?

Spending so much money on a car, and then crashing it and that's it.

Bir arabaya çok para harcadıktan sonra kaza yapmak ve hepsi bu.

That would be terrible.

Bu korkunç olurdu.

All right.

Elbette. Bu cümleyi düzeltmenin

Let's think about what is the best way to fix this sentence.

en iyi yolunun ne olduğunu düşünelim .

Three, two, one.

Üç iki bir.

This is a hypothetical, imaginary situation.

Bu varsayımsal, hayali bir durumdur.

If you were listening to my quick little explanation, you might have guessed the correct answer.

Hızlı küçük açıklamamı dinliyor olsaydınız, doğru cevabı tahmin etmiş olabilirsiniz.

If I crashed the car, I would cry.

Araba çarpsa ağlardım.

We use 'if' plus 'would' to talk about these imaginary, hypothetical situations.

Bu hayali, varsayımsal durumlardan bahsetmek için 'if' artı 'will' kullanırız .

It's not happening right now, so we need to use 'would.'

Şu anda olmuyor, bu yüzden 'would' kullanmalıyız. Diğer durumlarda

If you'd like to learn how to use 'would' in other situations or some more in-depth

'would'un nasıl kullanılacağını veya

examples about it, make sure you check out another test I made, Should, Would, and Could,

bununla ilgili daha ayrıntılı örnekler öğrenmek isterseniz, yaptığım, Should, Could ve Could testlerini

and how to use them correctly.

ve bunları doğru şekilde nasıl kullanacağınızı kontrol ettiğinizden emin olun.

How did you do on this test about my Ferrari?

Ferrari'mle ilgili bu testte nasıl yaptın?

I hope you enjoyed it.

Umarım eğlenmişsindir.

Now it's time to do a little review.

Şimdi küçük bir inceleme yapmanın zamanı geldi.

Let's go back and read all of those sentences using the correct words so that you can visually

Geri dönelim ve tüm bu cümleleri doğru kelimelerle okuyalım ki görsel olarak

see it and also hear it one more time.

görebilelim ve bir kez daha duyabilelim.

I bought a new Ferrari yesterday.

Dün yeni bir Ferrari aldım.

I wanted a Ferrari because it's really fast.

Bir Ferrari istedim çünkü gerçekten hızlı.

When I bought the car, it cost $300,000.

Arabayı aldığımda 300.000 dolardı.

I think I'm going to eat only rice and beans for one year.

Sanırım bir yıl boyunca sadece pirinç ve fasulye yiyeceğim .

For my whole life, I had always dreamed of owning a Ferrari.

Hayatım boyunca hep bir Ferrari sahibi olmayı hayal etmiştim.

Not only is my Ferrari beautiful, but it's also fun to drive.

Ferrari'm sadece güzel değil, aynı zamanda sürmesi de eğlenceli.

If I crashed the car, I think I would cry.

Araba çarpsaydı, sanırım ağlardım.

How did you do on this test?

Bu testte nasıl yaptın?

Let me know in the comments what your score was.

Yorumlarda puanınızın ne olduğunu bana bildirin .

And just to let you know, this story is not true.

Ve sadece bilmenizi isterim ki, bu hikaye doğru değil.

I don't own a Ferrari.

Benim bir Ferrari'm yok.

Do you think I seem like the kind of person who would buy a Ferrari?

Sence ben Ferrari alacak birine benziyor muyum ?

Probably not.

Muhtemelen değil. Aynı fiyata

I could buy 20 round the world plane tickets for the same price, and that's definitely

20 tane dünya turu bileti alabilirim ve

what I would do if I had that much money.

o kadar param olsa kesinlikle bunu yapardım.

Let me know in the comments how did you do.

Yorumlarda bana nasıl yaptığınızı bildirin.

If you enjoyed this test, then maybe I'll make some more in the future.

Bu testi beğendiyseniz, belki gelecekte biraz daha yaparım.

Thanks so much for learning English with me, and I'll see you again the next time.

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler, bir dahaki sefere görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free ebook, 5 Steps to Becoming a Confident English Speaker.

sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin 5 Adım'ı indirmek.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.