SPEAK WITH ME in English: Daily Conversation Lesson

Hi.

MERHABA. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Let's talk together.

Birlikte konuşalım.

Today you're gonna have a chance to speak with me, kind of.

Bugün benimle konuşma şansın olacak , bir bakıma.

A couple of weeks ago, I had some friends over to my house to carve pumpkins for Halloween,

Birkaç hafta önce, Cadılar Bayramı için balkabağı oymak üzere bazı arkadaşlarım evime geldi

and I hadn't seen those friends in a couple of weeks, so we caught up.

ve o arkadaşları birkaç haftadır görmemiştim , bu yüzden arayı kapattık.

This phrasal verb caught up or catch up means to talk about things that happened since the

Bu deyimsel fiil,

last time that you saw those other people.

diğer insanları en son gördüğünüz zamandan bu yana olan şeyler hakkında konuşmak anlamına gelir.

Today I want to pretend that you and I are catching up.

Bugün sen ve ben yetişiyormuşuz gibi davranmak istiyorum .

If you want to have a friend who is an English speaker, this is a necessary skill.

İngilizce konuşan bir arkadaşınız olsun istiyorsanız , bu gerekli bir beceridir.

First, I'm going to ask you some questions, and I want you to speak out loud in the blank,

İlk olarak, size bazı sorular soracağım ve boşlukta yüksek sesle konuşmanızı istiyorum,

then after that quick conversation is finished, we're gonna go back and look at some possible

ardından bu hızlı konuşma bittikten sonra, geri dönüp bazı olası

responses so that if you didn't know what to say, now you have some ideas.

yanıtlara bakacağız, böylece eğer konuşmadıysanız... Ne diyeceğimi bilemiyorum, artık bazı fikirleriniz var.

Let's get started.

Başlayalım.

Imagine that you knock on my front door, and I open it and say hey, thanks for coming.

Ön kapımı çaldığınızı hayal edin, ben de açıp merhaba, geldiğiniz için teşekkürler.

This is the blank.

Bu boşluk.

I want you to respond in that blank.

O boşluğa cevap vermeni istiyorum.

I'm going to be saying a couple of other sentences, so I want you to try to respond in whatever

Birkaç cümle daha söyleyeceğim, bu yüzden

way you feel is best just for a couple of seconds.

birkaç saniyeliğine en iyi hissettiğin şekilde yanıt vermeye çalışmanı istiyorum .

All right, let's start one more time.

Pekala, bir kez daha başlayalım.

Hey!

Hey!

Thanks for coming.

Geldiğin için teşekkürler.

How's your day been going?

Günün nasıl geçiyor?

Let me take your coat.

Ceketini alayım.

Can I get you something to drink?

Sana içeçek bir şey getiriyim mi?

We have water, crisp, excellent, straight from the tap.

Suyumuz var, berrak, mükemmel, doğrudan musluktan. Parti için yaptığım

We have some pumpkin beer and some mulled wine that I made for the party.

balkabağı birası ve sıcak şarabımız var.

Alrighty.

Pekala.

Here you go.

Hadi bakalım.

How was your day at work today?

Bugün işteki günün nasıldı?

Oh, me?

Ben mi?

Oh, just making some new videos for YouTube and trying to stay warm.

Oh, sadece YouTube için yeni videolar çekiyor ve ısınmaya çalışıyorum.

I know, and it's only November.

Biliyorum ve daha Kasım ayındayız.

I'm so glad that we don't live in Canada.

Kanada'da yaşamadığımız için çok mutluyum.

Okay, how did you do?

Tamam, nasıl yaptın? Bu sohbete cevap vermenin

I know there are a lot of different ways to answer that conversation, so what I want to

pek çok farklı yolu olduğunu biliyorum , o yüzden yapmak istediğim şey, o sohbette nasıl cevap vermiş olabileceğinize dair bazı fikirler için

do is show you a quick sample with my husband, Dan, for some ideas about how you could have

size kocam Dan ile hızlı bir örnek göstermek.

responded in that conversation, and then we'll go back to the original conversation so that

orijinal sohbete geri dönün, böylece

you can have a chance again to fill in the blank and try to respond and speak with me.

boşluğu tekrar doldurma şansınız olabilir ve cevap vermeyi ve benimle konuşmayı deneyebilirsiniz.

Hey!

Hey!

Thanks for coming.

Geldiğin için teşekkürler.

Dan: No problem, of course.

Dan: Sorun değil, elbette.

How's your day been going?

Günün nasıl geçiyor?

Dan: Pretty good.

Dan: Oldukça iyi.

Let me take your coat.

Ceketini alayım.

Can I get you something to drink?

Sana içeçek bir şey getiriyim mi?

Dan: What do you have?

Dan: Neyin var? Musluktan

We have water, fresh, crisp, right from the tap.

taze, berrak suyumuz var .

We have pumpkin beer and some mulled wine that I made just for the party.

Balkabağı biramız ve sadece parti için yaptığım sıcak şarabımız var.

Dan: I'll have some pumpkin beer.

Dan: Biraz balkabağı birası alacağım. Kulağa

That sounds good.

hoş geliyor.

All right.

Elbette.

Here you go.

Hadi bakalım.

How was your day at work today?

Bugün işteki günün nasıldı?

Dan: Kind of busy, not too bad.

Dan: Biraz meşgul, fena değil. son

What have you been up to lately?

zamanlarda ne yapıyorsun?

Oh, me.

Oh, ben.

Oh, you know, just making some new videos for YouTube and trying to stay warm.

Oh, bilirsin, sadece YouTube için yeni videolar çekiyor ve ısınmaya çalışıyorum.

Dan: Yeah, it's been really cold.

Dan: Evet, gerçekten soğuktu.

I know, and it's only November.

Biliyorum ve daha Kasım ayındayız.

I'm so glad we don't live in Canada.

Kanada'da yaşamadığımız için çok mutluyum.

Dan: For sure.

Dan: Elbette.

I heard they got snow a month ago.

Bir ay önce kar yağdığını duydum.

I hope that that sample conversation with Dan was useful to you.

Umarım Dan ile yaptığım bu örnek sohbet sizin için yararlı olmuştur.

Now I want to give you a second chance, so let's imagine again that you're knocking on

Şimdi sana ikinci bir şans vermek istiyorum, bu yüzden tekrar

my front door.

ön kapımı çaldığını düşünelim. Senin

You have your pumpkin.

balkabağın var.

You have your carving tools.

Oyma aletleriniz var. Cadılar Bayramı için

You're ready to go to my pumpkin carving party for Halloween, and I open the door.

balkabağı oyma partime gitmeye hazırsın ve ben kapıyı açıyorum.

Let's try this one more time.

Bunu bir kez daha deneyelim.

Hey!

Hey!

Thanks for coming.

Geldiğin için teşekkürler.

How's your day been going?

Günün nasıl geçiyor?

Let me take your coat.

Ceketini alayım.

Can I get you something to drink?

Sana içeçek bir şey getiriyim mi?

We have water, crisp, excellent, straight from the tap.

Suyumuz var, berrak, mükemmel, doğrudan musluktan. Parti için yaptığım

We have some pumpkin beer and some mulled wine that I made for the party.

balkabağı birası ve sıcak şarabımız var.

Alrighty.

Pekala.

Here you go.

Hadi bakalım.

How was your day at work today?

Bugün işteki günün nasıldı?

Oh, me?

Ben mi?

Oh, just making some new videos for YouTube and trying to stay warm.

Oh, sadece YouTube için yeni videolar çekiyor ve ısınmaya çalışıyorum.

I know, and it's only November.

Biliyorum ve daha Kasım ayındayız.

I'm so glad that we don't live in Canada.

Kanada'da yaşamadığımız için çok mutluyum.

How did you do that second time?

Bunu ikinci kez nasıl yaptın?

You used greetings, you got a drink, you chatted about the weather.

Selamlaştınız, bir şeyler içtiniz, havadan sohbet ettiniz .

Congratulations.

Tebrikler.

These are all key elements to just having a natural conversation catching up with a

Bunların hepsi, bir arkadaşla arayı kapatmak için doğal bir konuşma yapmanın temel unsurlarıdır

friend.

.

If you enjoyed this type of organized speaking conversation practice, we do something like

Bu tür organize konuşma konuşma pratiğinden hoşlandıysanız,

this every month in The Fearless Fluency Club.

Korkusuz Akıcılık Kulübü'nde her ay buna benzer bir şey yapıyoruz.

I made a sample of this type of lesson for YouTube, so you can check out the free sample

Bu tür derslerin bir örneğini YouTube için yaptım , buradan ücretsiz örneği inceleyebilirsiniz

up here.

.

I hope that you'll be able to practice speaking and then feel confident when it comes time

Umarım konuşma pratiği yapabilirsin ve

to have a real conversation.

gerçek bir konuşma yapma zamanı geldiğinde kendinden emin hissedebilirsin.

And now I have a question for you.

Ve şimdi size bir sorum var.

If you came over to my house for this Halloween pumpkin carving party, what would you drink.

Bu Cadılar Bayramı balkabağı oyma partisi için evime gelseydin, ne içerdin?

Water, pumpkin beer, or mulled wine that I made myself?

Su, balkabağı birası veya kendi yaptığım sıcak şarap?

Let me know in the comments below, and thank you so much for learning English with me.

Aşağıdaki yorumlarda bana haber verin ve benimle İngilizce öğrendiğiniz için çok teşekkür ederim.

I'll see you again next Friday for a new lesson here on my YouTube channel.

Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere . Bir

The next step is to download my free ebook, Five Steps to Becoming a Confident English

sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek

Speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.