Say, Tell, Speak, Talk: What's the difference?

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Vanessa: Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Say, tell, speak, talk, how can I use them correctly?

Söyle, söyle, konuş, konuş bunları nasıl doğru kullanabilirim?

Well, today we're going to talk about it.

Pekala, bugün bunun hakkında konuşacağız. Ne

What did you say?

dedin?

I didn't tell you that.

Bunu sana söylemedim.

You're speaking too quietly.

Çok sessiz konuşuyorsun.

Okay, let's talk about it.

Tamam, bunun hakkında konuşalım.

Can you accurately use say, tell, speak, and talk?

Söyle, anlat, konuş ve konuş'u doğru bir şekilde kullanabiliyor musunuz ?

Well, today I hope that by the end of this lesson you'll feel more comfortable about

Pekala, bugün umarım bu dersin sonunda

how to accurately use them in daily conversation.

bunları günlük konuşmada doğru bir şekilde nasıl kullanacağınız konusunda daha rahat hissedeceksiniz.

The first pair that we're going to talk about is say, and tell.

Bahsedeceğimiz ilk çift, söyle ve söyle.

Let's start with say.

diyerek başlayalım.

Say is often used for reported speech.

Say genellikle dolaylı konuşma için kullanılır.

This means that you can imagine you are a reporter, you are a journalist, and you're

Bu, bir muhabir olduğunuzu, bir gazeteci olduğunuzu ve

telling someone what happened, what someone else said.

birine olanları, başka birinin söylediklerini anlattığınızı hayal edebileceğiniz anlamına gelir.

Dan: Breaking news, Vanessa said to study English every day.

Dan: Son dakika haberi, Vanessa her gün İngilizce çalışmamı söyledi.

Breaking News, Vanessa said to study English every day.

Son Dakika Haberleri, Vanessa her gün İngilizce çalışmayı söyledi .

Vanessa: Here, you saw reporter Dan reporting to you using reported speech, and he used

Vanessa: Burada, muhabir Dan'in dolaylı konuşmayı kullanarak size rapor verdiğini gördünüz ve o,

the word said.

dedi kelimesini kullandı.

Vanessa said to study every day.

Vanessa her gün çalışmamı söyledi.

By the way, that's great advice, study every day.

Bu arada, bu harika bir tavsiye, her gün çalış.

But previously, I have said something, I said study every day, and he's reporting that.

Ama daha önce bir şey söyledim, her gün çalış dedim ve bunu rapor ediyor.

So, you might use this in other situations as well.

Yani, bunu başka durumlarda da kullanabilirsiniz.

But you might say to your mom, at the end of a long school day, "My teacher said a lot

Ama uzun bir okul gününün sonunda annene şöyle diyebilirsin: "Öğretmenim

about the Revolutionary War, but I didn't understand any of it."

Kurtuluş Savaşı hakkında çok şey söyledi ama ben hiçbirini anlamadım."

So, you're reporting to your mom what your teacher said.

Yani öğretmeninizin söylediklerini annenize rapor ediyorsunuz .

"My teacher said a lot about the Revolutionary War, but I was too tired and I was sleeping."

"Öğretmenim Kurtuluş Savaşı hakkında çok şey söyledi ama ben çok yorgundum ve uyuyordum."

So, you're reporting this speech.

Yani, bu konuşmayı bildiriyorsunuz.

But what if you want to add a person?

Peki ya bir kişi eklemek isterseniz?

Who is Vanessa talking to?

Vanessa kiminle konuşuyor?

Who is the teacher talking to?

Öğretmen kiminle konuşuyor?

Well, you're going to add the word to.

Pekala, kelimesini ekleyeceksin.

Vanessa said to her students, study every day.

Vanessa öğrencilerine her gün çalışın dedi .

The teacher said to me to go to the office.

Öğretmen ofise gitmemi söyledi.

The teacher said to someone, Vanessa said to someone.

Öğretmen birine dedi, Vanessa birine dedi.

It's not as often used to use this construction.

Bu yapıyı kullanmak için çok sık kullanılmaz.

But if you want to use said plus a person, you need to add to.

Ama söz konusu artı bir kişiyi kullanmak istiyorsanız, eklemeniz gerekir.

Vanessa said to study every day, or Vanessa said to her students to study every day.

Vanessa her gün çalışın dedi ya da Vanessa öğrencilerine her gün çalışın dedi.

The next one is the word tell, or in the past tense, it is told.

Bir sonraki kelime söyle kelimesidir veya geçmiş zamanda söylenir.

This is an irregular verb.

Bu düzensiz bir fiildir.

I tell you, I told you.

Sana söylüyorum, sana söyledim.

You see here even in these quick examples that you're talking to someone directly.

Burada, bu hızlı örneklerde bile doğrudan birisiyle konuştuğunuzu görüyorsunuz.

So, you're going to almost always have a person or maybe an organization, the person you're

Yani, neredeyse her zaman bir kişiye veya belki bir organizasyona sahip olacaksınız, bu kişi,

talking to directly after the word tell.

söyle kelimesinden hemen sonra konuştuğunuz kişidir.

We use tell when we're speaking directly to someone.

Biriyle doğrudan konuşurken tell kullanırız .

So, let's take a look at a quick example.

Öyleyse, hızlı bir örneğe bakalım.

Dan: Breaking News, Vanessa told her students to study English every day.

Dan: Son Dakika Haberi, Vanessa öğrencilerine her gün İngilizce çalışmalarını söyledi.

Breaking news, Vanessa told her students to study English every day.

Son dakika haberi Vanessa, öğrencilerine her gün İngilizce çalışmalarını söyledi.

Vanessa: You saw reporter Dan say, "Vanessa told her students to study every day."

Vanessa: Muhabir Dan'in "Vanessa öğrencilerine her gün çalışmalarını söyledi" dediğini gördünüz.

Who did Vanessa talk to?

Vanessa kiminle konuştu?

Her students?

Öğrencileri mi?

So, here we have that person, the one who I'm directing my conversation at, we have

İşte burada, konuşmamı yönelttiğim o kişi var , bu kişi

it directly after this word tell.

söyle sözünden hemen sonra var.

Vanessa told her students to study every day.

Vanessa öğrencilerine her gün ders çalışmalarını söyledi.

She told them that daily practice is important.

Onlara günlük uygulamanın önemli olduğunu söyledi.

Her students told her, "Thanks that really works."

Öğrencileri ona "Gerçekten işe yaradığı için teşekkürler" dedi.

Do you see an all of these examples, we have that person directly after tell.

Tüm bu örnekleri görüyor musunuz, hemen ardından o kişiye sahibiz.

Vanessa told her students.

Vanessa öğrencilerine anlattı.

She told them.

Onlara söyledi.

They told her.

Ona söylediler.

Beautiful.

Güzel.

Now, remember a moment ago we said that you can say, Vanessa said to her students, but

Şimdi, bir an önce hatırlayın , diyebilirsiniz demiştik Vanessa öğrencilerine, ama o

it's not used as much.

kadar kullanılmıyor.

So, I recommend if you want to talk about the person who you are talking to, use the

Bu yüzden, konuştuğunuz kişi hakkında konuşmak istiyorsanız ,

word tell.

söyle kelimesini kullanmanızı tavsiye ederim.

The teacher told the students to study.

Öğretmen öğrencilere ders çalışmalarını söyledi.

Vanessa told me that I'm doing a great job, and you are.

Vanessa bana harika bir iş çıkardığımı söyledi, sen de öylesin. Bir

Let's go on to the next pair.

sonraki çifte geçelim.

The next two words are speak and talk.

Sonraki iki kelime konuş ve konuş.

I have some good news.

Bazı iyi haberlerim var.

The general feeling of the word speak or in the past tense, it is spoke.

Konuşmak kelimesinin genel duygusu veya geçmiş zamanda konuşulmasıdır.

This is also an irregular verb.

Bu aynı zamanda düzensiz bir fiildir.

This has the feeling of something formal, maybe distant, and it almost feels like you're

Bu, resmi, belki uzak bir duyguya sahip ve neredeyse

above looking down.

yukarıdan aşağıya bakıyormuşsunuz gibi hissettiriyor.

Maybe you're the boss or you're the parents looking down.

Belki patron sizsiniz ya da aşağı bakan ebeveynlersiniz.

When you speak, it needs to be in this formal, maybe even as an authority.

Konuştuğunuz zaman, bu resmilikte, hatta belki bir otorite olarak olması gerekir.

Let's take a look at a couple of examples.

Bir iki örneğe bakalım.

You might say, "I spoke to my sister about her puppy."

"Kız kardeşimle yavrusu hakkında konuştum " diyebilirsiniz.

Or, "I talked to my sister about her puppy."

Veya "Kız kardeşimle yavrusu hakkında konuştum."

When you say, "I spoke to my sister about her puppy, it feels like you had an organized

"Kız kardeşimle yavrusu hakkında konuştum , sanki organize bir

meeting, you had a PowerPoint presentation and you were presenting to her.

toplantı yapmışsın, bir PowerPoint sunusu yapmışsın ve ona sunum yapıyormuşsun gibi geliyor.

It's very formal, it's distant, you're almost looking down as you're speaking with her.

Çok resmi, mesafeli, neredeyse tepeden bakıyorsun." Onunla konuşuyorum. Kız

I spoke to my sister.

kardeşimle konuştum.

And really, when you're talking about a puppy, that's not the situation.

Ve gerçekten, bir köpek yavrusu hakkında konuşurken durum böyle değil.

So, you can use talk, because it's much more natural in just daily conversation.

Yani konuşmayı kullanabilirsiniz, çünkü bu sadece günlük konuşmada çok daha doğaldır.

I talked to my sister about her puppy, great.

Benimle konuştum Abla yavrusu hakkında, harika.

You might say, "The manager spoke with the client, or the manager talked with the client."

"Müdür müşteriyle konuştu veya müdür müşteriyle konuştu" diyebilirsiniz.

Because there is a manager who is an authority and he's talking with the client who is not

Çünkü otorite olan bir yönetici var ve o otorite olmayan müşteriyle konuşuyor.

the authority, it's perfectly fine to say the manager spoke with the client.

Müdürün müşteriyle konuştuğunu söylemek gayet iyi.

But it does have a feeling of formality of some distance.

Ama biraz mesafeli bir formalite hissi var .

So, if you want to convey that you had a friendly conversation, you're building your relationship,

Yani, dostça bir görüşme yaptığınızı iletmek istiyorsanız , ilişkinizi kuruyorsunuz,

you're more on equal terms, you might want to say, "The manager talked with the client."

daha eşitsiniz "Yönetici müşteriyle konuştu" demek isteyebilirsiniz,

So, it just depends what you're feeling and what you want to convey.

yani bu tamamen sizin ne hissettiğinize ve ne iletmek istediğinize bağlıdır.

You could say, "We spoke about our vacation, or we talked about our vacation."

"Tatilimiz hakkında konuştuk veya tatilimiz hakkında konuştuk" diyebilirsiniz.

What happens when you say, "We spoke about our vacation?"

"Tatilimiz hakkında konuştuk" dediğinizde ne olur ?

You can imagine maybe a big speech and you're speaking about your vacation to all of the

Büyük bir konuşma hayal edebilirsiniz ve tüm

college and university graduates and they're listening to you.

kolej ve üniversite mezunlarına tatiliniz hakkında konuşuyorsunuz ve onlar sizi dinliyor.

Maybe they're falling asleep because they're not interested in your vacation.

Belki de tatilinizle ilgilenmedikleri için uykuya dalıyorlardır .

But here, it's something formal, it's distant, you're looking down at them.

Ama burada resmi bir şey var, mesafeli, onlara tepeden bakıyorsun.

So, if you want to talk about a familiar situation, talk about a familiar situation, you might

Yani, tanıdık bir durumdan bahsetmek istiyorsanız, tanıdık bir durumdan bahsetmek istiyorsanız,

say, "We talked about our vacation."

"Tatilimiz hakkında konuştuk" diyebilirsiniz.

If you're just going to a coffee shop and having a conversation with your friend, this

Sadece bir kafeye gidiyorsanız ve arkadaşınızla sohbet ediyorsanız,

is exactly what you're going to use.

tam olarak bunu kullanacaksınız.

We talked about our vacation.

Tatilimiz hakkında konuştuk.

You just saw me use several expressions; talk to, talk with, talk about, speak to, speak

Az önce birkaç ifade kullandığımı gördünüz; konuşmak, konuşmak, hakkında konuşmak, konuşmak,

with, speak about, great.

konuşmak, hakkında konuşmak, harika.

We've got a lot of different options and remember, speak is going to be a little more formal

Pek çok farklı seçeneğimiz var ve unutmayın, konuşma biraz daha resmi

or a distant and talk is going to be more relational, more conversational.

veya mesafeli olacak ve konuşma daha ilişkisel, daha sohbete dayalı olacak.

Before we go on to the final part of this lesson, I want to let you know that there

Bu dersin son kısmına geçmeden önce , konuş ve konuş kelimeleriyle dikkat etmek

are some important situations that you might want to be careful about with the words speak

isteyebileceğiniz bazı önemli durumlar olduğunu size bildirmek istiyorum

and talk.

.

The first situation is if you say, "We need to speak, or we need to talk."

İlk durum, "Konuşmamız gerekiyor ya da konuşmamız gerekiyor" demenizdir.

Both of these sentences feel a little bit scary.

Bu cümlelerin ikisi de biraz korkutucu geliyor.

If your husband says to you, "Hey, we need to talk.

Kocanız size, "Hey, konuşmamız lazım.

Are you busy right now?

Şu an meşgul müsün?

If Dan said that to me, I would be a little bit scared.

Dan bunu bana söyleseydi biraz korkardım.

What's wrong?

Neyin var? Ben

What did I do?

ne yaptım?

Why is he upset?

Neden üzgün?

Oh, it's quite scary.

Oh," derse , oldukça korkutucu.

So, if you use, we need to talk, or even we need to speak, make sure that you want the

Yani, kullanırsan, konuşmamız gerek, hatta konuşmamız gerekse bile,

other person to feel a little bit uncomfortable because they definitely will.

diğer kişinin biraz rahatsız hissetmesini istediğinden emin ol çünkü kesinlikle rahatsız olacaklar.

We need to speak.

Konuşmamız gerekiyor.

Why do we need to speak?

Neden yapıyoruz? Konuşmam mı gerekiyor?

What's the problem?

Sorun nedir?

If your boss said that to you, "Excuse me, we need to speak.

Patronunuz size "Afedersiniz, konuşmamız gerek.

Please come to my office."

Lütfen ofisime gelin."

Oh, that's really bad news, and you might be fired.

Oh, bu gerçekten kötü bir haber ve kovulabilirsin.

So, make sure that if you use, we need to speak or we need to talk, either of these

Bu nedenle, bu ifadelerden herhangi birini kullanırsanız, konuşmamız gerekiyor veya konuşmamız gerekiyor

expressions, make sure that they are for a very serious situations, and usually when

, bunun için olduğundan emin olun. çok ciddi durumlar ve genellikle

there's some kind of problem.

bir tür problem olduğunda.Dikkat etmeniz

The second situation that you need to be careful about is when you're talking about languages.

gereken ikinci durum, diller hakkında konuşurkendir.Konuşmayı bildiğiniz

We usually use speak to talk about the languages that you know how to speak.

diller hakkında konuşmak için genellikle konuşmayı kullanırız.I

I speak English, I speak French, I don't speak Japanese, I don't speak Portuguese, I don't

İngilizce konuşabiliyorum, Fransızca konuşabiliyorum, Japonca konuşamıyorum, Portekizce konuşamıyorum,

speak Finnish.

Fince konuşamıyorum.

I speak English.

İngilizce konuşuyorum.

If you want to use talk, you need to say, "We talked in English in the meeting.

Konuşmayı kullanmak istiyorsanız, "Biz İngilizce konuştuk. toplantı.

We talked in Japanese in the meeting, talked in French in the meeting.

Toplantıda Japonca konuştuk, toplantıda Fransızca konuştuk. Artı dilde konuşulan

Make sure that you use that sentence structure, talked in plus the language.

bu cümle yapısını kullandığınızdan emin olun .

You can't say, "We talked English, we talked Spanish."

"İngilizce konuştuk, İspanyolca konuştuk" diyemezsiniz.

No, that's not going to sound natural at all.

Hayır, bu kulağa hiç de doğal gelmeyecek.

And that's the opposite of what you want.

Ve bu senin istediğinin tam tersi.

Make sure that you say, "I speak English and I speak 10 other languages."

"İngilizce konuşuyorum ve 10 dil daha konuşuyorum" dediğinizden emin olun.

Wow, that's amazing.

Vay canına bu inanılmaz. Bu

So, make sure that you use this correctly.

nedenle, bunu doğru kullandığınızdan emin olun.

Now, I have a question for you.

Şimdi size bir sorum var.

In the comments below this video, I want you to answer the question, what's something that

Bu videonun altındaki yorumlarda, siz

your mom used to say when you were younger?

gençken annenizin söylediği bir şey nedir sorusuna cevap vermenizi istiyorum. Sen küçükken

What's something that your mom used to say when you were younger?

annenin söylediği bir şey neydi ? Size

Let me give you two quick examples.

iki hızlı örnek vereyim.

You might say, "She always said to clean up my room.

"Her zaman odamı toplamamı söyledi. Her

She always said to clean up my room."

zaman odamı temizlememi söyledi" diyebilirsiniz.

Said to clean up my room, this is reporting what your mom used to say.

Odamı temizlediğim söylendi, bu annenin söylediklerini aktarıyor.

Or you could say, "She always told me to clean up my room."

Ya da "Bana her zaman odamı toplamamı söylerdi" diyebilirsiniz.

You're adding the person directly after tell.

Kişiyi söyledikten hemen sonra ekliyorsunuz. Bana

She always told me to clean up my room.

her zaman odamı toplamamı söylerdi.

All right, now it's your turn in the comments, answer that question, what's something that

Pekala, şimdi yorumlarda sıra sizde, şu soruyu cevaplayın,

your mom used to say when you were younger?

annenizin siz küçükken söylediği bir şey neydi?

I hope that you can use these accurately, and I hope this video helped.

Umarım bunları doğru bir şekilde kullanabilirsiniz ve umarım bu video yardımcı olmuştur.

Thanks so much and I'll see again next Friday for a new lesson here on my YouTube channel

Çok teşekkürler ve önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz

bye.

hoşçakalın. Bir

The next step is to download my free eBook, Five Steps to Becoming A Confident English

sonraki adım, ücretsiz e-Kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek

Speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.