Understand FAST English Conversations [Advanced Listening Practice]

Hello, hello.

Merhaba Merhaba.

Welcome to this live English lesson here on this Speak English with Vanessa YouTube channel.

Bu Speak English with Vanessa YouTube kanalındaki bu canlı İngilizce dersine hoş geldiniz. 2017'nin sonunda İngilizcenizi geliştirmek için

I'm so glad that you're taking time today to improve your English at the end of 2017.

bugün zaman ayırdığınız için çok mutluyum.

I hope that you'll make some resolutions to continue to improve your English in the New

Umarım 2018 Yeni Yılında İngilizcenizi geliştirmeye devam etmek için bazı kararlar alırsınız.

Year, 2018.

Today we're gonna talk about the great way to understand fast English.

Bugün konuşacağız hızlı İngilizceyi anlamanın harika yolu hakkında.

Today we're gonna practice it.

Bugün onu uygulayacağız.

I'm gonna talk about how to do it.

Nasıl yapılacağından bahsedeceğim.

Then we're gonna practice it.

Sonra pratik yapacağız.

And then you'll have a chance to continue to use this style in 2018, and join the 30

Ardından, 2018'de bu stili kullanmaya devam etme ve 30

Day Listening Challenge.

Günlük Dinleme Yarışmasına katılma şansınız olacak.

But first, let's talk about how can you understand fast native speakers.

Ama önce, ana dilini hızlı konuşanları nasıl anlayabileceğinden bahsedelim.

A lot of people say that if you just keep listening to English, if you just listen like

Pek çok insan, İngilizce dinlemeye devam edersen,

a child again, and again, and again, you're gonna understand, eventually.

bir çocuk gibi tekrar tekrar dinlersen, sonunda anlayacağını söylüyor.

But, it takes children a long time, several years, of listening 24/7, all the time, to

Ancak çocukların net cümleler kurabilmesi için 7/24 sürekli dinlemesi uzun bir zaman, birkaç yıl alır

be able to speak clear sentences.

.

And, you're an adult.

Ve sen bir yetişkinsin. Net cümleler

You don't have to wait that long to be able to use clear sentences.

kullanabilmek için bu kadar beklemenize gerek yok . Ana dilini konuşanları

You don't have to wait that long to understand native speakers.

anlamak için o kadar uzun süre beklemenize gerek yok .

The best way to understand native speakers is to study and analyze native speaker conversations.

Anadili İngilizce olan kişileri anlamanın en iyi yolu, ana dili İngilizce olan kişilerle yapılan konuşmaları incelemek ve analiz etmektir.

Try to understand each word.

Her kelimeyi anlamaya çalışın.

And use that same sentence structure yourself.

Ve aynı cümle yapısını kendiniz kullanın.

We're gonna use this method, analyzing short conversations.

Kısa konuşmaları analiz etmek için bu yöntemi kullanacağız .

Maybe there's idioms you don't know.

Belki bilmediğin deyimler vardır.

Maybe there's phrasal verbs you don't know.

Belki bilmediğin deyimsel fiiller vardır.

We're gonna use this method together.

Bu yöntemi birlikte kullanacağız.

I hope that you have a pencil ready.

Umarım kaleminiz hazırdır.

I hope you have a piece of paper ready.

Umarım hazır bir kağıdınız vardır.

You can write on your phone, or on another device.

Telefonunuza veya başka bir cihaza yazabilirsiniz .

But, I recommend using a piece of paper.

Ancak, bir parça kağıt kullanmanızı öneririm.

There's something about physically writing that helps our brains to soak in the material

Fiziksel olarak yazmakla ilgili, beynimizin öğrenmekte olduğumuz materyali özümsemesine yardımcı olan bir şey var

that we're learning.

.

If you are joining me live for this lesson, welcome.

Bu ders için canlı olarak bana katılıyorsanız, hoş geldiniz.

Thank you so much.

Çok teşekkür ederim.

If you are watching the replay, excellent.

Tekrarını izliyorsanız mükemmel.

You are welcome here.

Buraya Hoşgeldiniz.

I want to welcome all my friends who are here live from China, and Brazil, and Turkey, and

Çin'den, Brezilya'dan, Türkiye'den,

Syria, India, Chili, Thailand.

Suriye'den, Hindistan'dan, Şili'den, Tayland'dan canlı olarak burada bulunan tüm arkadaşlarıma hoş geldiniz demek istiyorum.

Thank you for joining from around the world.

Dünyanın her yerinden katıldığınız için teşekkür ederiz.

It's a great thought to think that our cultures are different, our backgrounds are different.

Kültürlerimizin, geçmişlerimizin farklı olduğunu düşünmek harika bir düşünce .

Our families are different.

Ailelerimiz farklı.

But, all of us have something in common.

Ancak, hepimizin ortak bir yanı var.

We feel passionate about English.

İngilizce konusunda tutkulu hissediyoruz.

And that's a really cool thought, I think, because we have a lot of differences but,

Bence bu gerçekten harika bir düşünce çünkü birçok farklılığımız var ama

yet we have a great similarity.

yine de büyük bir benzerliğimiz var.

So, if you met a friend from China, or a friend from Brazil, or a friend from Turkey, you

Yani Çin'den bir arkadaşınızla, Brezilya'dan bir arkadaşınızla veya Türkiye'den bir arkadaşınızla tanışırsanız,

would have something in common.

ortak bir noktanız olur.

You could talk about something passionately.

Bir şey hakkında tutkulu bir şekilde konuşabilirsiniz.

That's so cool.

Bu çok havalı.

But the first step is to be able to talk.

Ancak ilk adım konuşabilmektir. Bu

So, we're gonna talk about using that skill of understanding to be able to improve your

nedenle, konuşma becerilerinizi geliştirebilmek için bu anlama becerisini kullanmaktan bahsedeceğiz

speaking skills.

.

Today, I'm gonna help you with four steps.

Bugün size dört adımda yardımcı olacağım.

There are four steps in this analyzing process.

Bu analiz sürecinde dört adım vardır.

We're gonna be listening to a fast English conversation clip.

Hızlı bir İngilizce konuşma klibi dinleyeceğiz.

That's the first step.

Bu ilk adım.

Then, we're gonna listen to a slow version.

Sonra yavaş versiyonunu dinleyeceğiz.

This slow version is really slow and unnatural.

Bu yavaş sürüm gerçekten yavaş ve doğal değil.

Unnatural means it's kind of too slow.

Doğal olmayan, çok yavaş olduğu anlamına gelir.

But, the purpose is to help you hear each word.

Ancak amaç, her kelimeyi duymanıza yardımcı olmaktır .

I want you to hear each word yourself, and then, when you hear that fast version again,

Her kelimeyi kendin duymanı istiyorum ve sonra o hızlı versiyonu tekrar duyduğunda,

you'll say, "Oh, I understand this.

"Ah, bunu anlıyorum.

I can hear every word."

Her kelimeyi duyabiliyorum" diyeceksiniz.

Your ears and your listening skills will improve.

Kulaklarınız ve dinleme becerileriniz gelişecek.

So that's the second step, listen to the slow clip.

İşte bu ikinci adım, yavaş klibi dinleyin.

The third step is to write everything that you hear.

Üçüncü adım, duyduğunuz her şeyi yazmaktır .

So, as you're listening to the fast clip, as you're listening to the slow clip, I want

Yani, hızlı klibi dinlerken, yavaş klibi dinlerken

you to write down what you hear.

duyduklarınızı yazmanızı istiyorum.

I'm gonna show you on this screen a sample idea of how you can write our your answer.

Size bu ekranda cevabınızı nasıl yazabileceğinize dair örnek bir fikir göstereceğim.

It's just gonna be a couple minutes.

Sadece birkaç dakika sürecek.

And then, the final step, the fourth step is to check your writing to see if it's accurate.

Ve son adım, dördüncü adım, yazdıklarınızın doğru olup olmadığını kontrol etmektir.

We're gonna look at the transcript of that fast conversation, so that you can see, "Did

O hızlı sohbetin metnine bakacağız, böylece "

I understand correctly>?

Doğru mu anladım>?

Which words are difficult for me?

Hangi kelimeler benim için zor?

How can I improve?"

Nasıl gelişebilirim?"

And, at the end of this lesson, you're gonna be able to know a new idiom, a useful idiom.

Ve bu dersin sonunda, yeni bir deyim öğrenebileceksiniz, kullanışlı bir deyim.

And also, you'll be able to know which sounds and ideas are challenging for you based on

Ayrıca, transkriptinize ve yazınıza göre hangi seslerin ve fikirlerin sizin için zorlayıcı olduğunu bilebileceksiniz

your transcript and your writing.

.

This is a really active lesson.

Bu gerçekten aktif bir ders.

I want you to participate and use what you're listening to.

Katılmanı ve dinlediklerini kullanmanı istiyorum .

It's quite possible that some friends might write their answers in the chat box.

Bazı arkadaşların cevaplarını sohbet kutusuna yazması oldukça olasıdır. Kendi cevaplarınızı yazmadan

If you don't wanna see other friends' answers before you write your own answers, you can

diğer arkadaşlarınızın cevaplarını görmek istemiyorsanız

close the chat box.

sohbet kutusunu kapatabilirsiniz.

You can cover it.

Üzerini örtebilirsin. O

It's up to you.

size kalmış.

But I just wanna let you know that other friends might write in the chat box publicly.

Ancak, diğer arkadaşların sohbet kutusuna herkese açık olarak yazabileceğini bilmenizi isterim.

So, if you want to use the lesson yourself, you don't wanna use their answers, make sure

Bu nedenle, dersi kendiniz kullanmak istiyorsanız, onların cevaplarını kullanmak istemiyorsanız,

that you're working hard.

çok çalıştığınızdan emin olun.

If you have any questions about this concept, or how to use it, feel free to ask me in the

Bu konsept veya nasıl kullanılacağı hakkında herhangi bir sorunuz varsa , canlı sohbette bana sormaktan çekinmeyin

live chat.

.

I'll try my best to answer.

Cevaplamak için elimden geleni yapacağım.

And, we're gonna get started with the fast audio clip.

Ve hızlı ses klibi ile başlayacağız.

I'm gonna play the audio clip three times.

Ses klibini üç kez çalacağım.

I'm gonna play it three times.

Üç kez oynayacağım.

It's quite fast.

Oldukça hızlı.

So it's only 30 seconds or so.

Yani sadece 30 saniye kadar.

The audio will be about one and a half minutes.

Ses yaklaşık bir buçuk dakika olacaktır.

I'm gonna play the fast clip three times.

Hızlı klibi üç kez oynatacağım.

And then, I'm going to come back, say a few words, and then we're gonna listen to the

Sonra geri geleceğim, birkaç kelime söyleyeceğim ve sonra

slow version three times.

yavaş versiyonu üç kez dinleyeceğiz.

During those three times, I want you to be writing what you think you hear.

Bu üç süre boyunca, duyduğunu sandığın şeyi yazmanı istiyorum.

Actually, before we watch the fast clip, I wanna show you my screen.

Aslında hızlı klibi izlemeden önce size ekranımı göstermek istiyorum. Size

I'm gonna show you the style of writing that you can be doing write now.

şu anda yapabileceğiniz yazma stilini göstereceğim.

All right.

Elbette.

I'm gonna share my screen with you.

Ekranımı sizinle paylaşacağım.

You're gonna see a PDF file.

Bir PDF dosyası göreceksiniz.

This PDF file is, if you decide to join the 30 Day Listening Challenge, which is gonna

Bu PDF dosyası, 1 Ocak'tan 30 Ocak'a kadar sürecek olan 30 Günlük Dinleme Yarışmasına, yani

be January 1st to January 30th, the first couple days of the New Year, January as well,

Yeni Yılın ilk birkaç gününe, Ocak ayına da katılmaya karar verirseniz,

you're gonna receive this on day nine.

bunu dokuzuncu günde alacaksınız.

So this is the day nine challenge I am sharing with you today.

İşte bugün sizinle paylaştığım dokuzuncu gün meydan okuması .

I wanna show you the worksheet.

Size çalışma sayfasını göstermek istiyorum.

This is kind of what you're writing should look like.

Yazdıkların böyle görünmelidir.

Here you have the day nine worksheet, is similar to this.

İşte dokuzuncu gün çalışma kağıdınız var, buna benzer.

Here we have three people.

Burada üç kişiyiz.

Chris is my neighbor.

Chris benim komşum.

He is gonna be talking about encouraging yourself.

Kendinizi cesaretlendirmekten bahsedecek.

So, this is a little summary of our conversation.

Yani, bu konuşmamızın küçük bir özeti.

It says, "This clip is from a conversation with Chris about encouraging yourself when

"Bu klip, Chris ile

you're doing something new."

yeni bir şey yaparken kendinizi cesaretlendirmeniz hakkında yaptığınız bir sohbetten alınmıştır" diyor. Kendini cesaretlendirmekle

We're gonna hear an important idiom about encouraging yourself.

ilgili önemli bir deyim duyacağız .

You're gonna hear an important phrasal verb, and on your paper, you can write exactly like

Önemli bir fiil fiili duyacaksınız ve kağıdınıza tam olarak şu şekilde yazabilirsiniz

this: Chris:

: Chris:

Vanessa: Chris:

Vanessa: Chris:

There's gonna be three parts to this conversation.

Bu konuşmanın üç bölümü olacak.

So make sure that you write down each part: Chris's part, my part, and then Chris's part.

Bu yüzden her bölümü yazdığınızdan emin olun: Chris'in bölümü, benim bölümüm ve ardından Chris'in bölümü.

What I'm going to do is, I'm going to play this original audio.

Yapacağım şey, bu orijinal sesi çalacağım.

Then I'll come back to the video for just a moment.

Sonra bir an için videoya geri döneceğim .

I'm gonna play the slow audio.

Yavaş sesi çalacağım.

And then we'll take a look at the transcript so that you can see how you did.

Ardından, nasıl yaptığınızı görebilmeniz için transkripte bir göz atacağız.

All right.

Elbette. Bir an için

I'm gonna stop sharing my screen with you for a moment.

ekranımı sizinle paylaşmayı bırakacağım .

We will listen to the slow audio.

Yavaş sesi dinleyeceğiz.

So you'll hear my voice, and you'll hear Chris's voice.

Yani benim sesimi duyacaksınız ve Chris'in sesini duyacaksınız.

But you'll just see my face.

Ama sadece yüzümü göreceksin.

All right.

Elbette.

You ready?

Hazır mısın?

I'm going to play this for you.

Bunu senin için çalacağım.

In order to play it for you, I need to turn off my microphone.

Sizin için çalabilmem için mikrofonumu kapatmam gerekiyor.

So, be patient for just a moment.

O yüzden bir an için sabırlı olun.

We're gonna listen to the fast audio three times.

Hızlı sesi üç kez dinleyeceğiz.

Prepare your ears.

Kulaklarınızı hazırlayın.

Are you ready?

Hazır mısın?

Let's listen.

Hadi dinle.

Day nine, Balance.

Dokuzuncu gün, Denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

Like, you need to have that balance.

Mesela, bu dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Day nine, balance.

Vanessa: Dokuzuncu gün, denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

Like, you need to have that balance.

Mesela, bu dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Day nine, Balance.

Vanessa: Dokuzuncu gün, Denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

Like, you need to have that balance.

Mesela, bu dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Okay.

Vanessa: Peki.

That was the fast version, three times.

Bu hızlı versiyondu, üç kez.

If you feel right now like, "Oh my goodness.

Şu anda "Aman Tanrım.

That was so fast.

Bu çok hızlıydı.

How will I ever understand that?"

Bunu nasıl anlayacağım?"

Don't worry.

Merak etme.

Chris is talking normally.

Chris normal konuşuyor.

All native English speakers will be able to understand him.

Anadili İngilizce olan herkes onu anlayabilecektir.

But, this is not a slow teacher style conversation.

Ancak bu, yavaş bir öğretmen tarzı konuşma değil.

This is fast, and, similar to what you're gonna hear in TV shows and movies.

Bu hızlı ve TV şovlarında ve filmlerde duyacaklarınıza benzer.

And, when you are talking in an English business meeting, when you're going to Disney World,

Ve bir İngiliz iş toplantısında konuşurken, Disney World'e giderken

or moving to a new country, you're not gonna hear people speak slowly like this.

veya yeni bir ülkeye taşınırken insanların bu şekilde yavaş konuştuğunu duymazsınız.

They're gonna speak fast like Chris and I did.

Chris ve benim gibi hızlı konuşacaklar .

So that's where you need to train your ears to be able to understand him.

İşte onu anlayabilmek için kulaklarınızı eğitmeniz gereken yer burasıdır .

And when you can understand him, you can start to use English like that as well.

Ve onu anladığınızda, İngilizceyi de bu şekilde kullanmaya başlayabilirsiniz.

Understanding is the first step.

Anlamak ilk adımdır.

So, take a deep breath.

Yani, derin bir nefes alın.

And, we're gonna listen to the slow version three times.

Ve yavaş versiyonu üç kez dinleyeceğiz.

This is your chance to write everything that you hear.

Bu, duyduğun her şeyi yazman için bir şans .

If three times isn't enough for you, if you decide to join the 30 Day Listening Challenge,

Eğer üç kez sizin için yeterli değilse, 30 Günlük Dinleme Yarışmasına katılmaya karar verirseniz,

these files you can download.

bu dosyaları indirebilirsiniz.

You can listen to them as many times as you want.

Onları istediğiniz kadar dinleyebilirsiniz .

You can pause the file, go back, listen to one part again, again, and again.

Dosyayı duraklatabilir, geri gidebilir, bir bölümü tekrar tekrar dinleyebilirsiniz.

It's your choice.

Bu senin seçimin.

So, if this is too short, don't worry.

Yani, bu çok kısaysa endişelenmeyin.

This is just our practice session.

Bu sadece uygulama seansımız.

After this live lesson is finished, you can go back and pause this part again and again

Bu canlı ders bittikten sonra geri dönüp bu bölümü tekrar tekrar duraklatabilir

and listen to it as much as you want.

ve istediğiniz kadar dinleyebilirsiniz.

So we're gonna listen to the slow version.

Yavaş versiyonunu dinleyeceğiz.

I'm gonna change my microphone to my speaker.

Mikrofonumu hoparlöre çevireceğim.

I hope that this will be easier to understand.

Umarım bu daha kolay anlaşılır.

This is quite slow.

Bu oldukça yavaş.

I'm gonna be reading this slowly.

Bunu yavaş yavaş okuyacağım.

Are you ready?

Hazır mısın?

Let's listen to the slow version.

Yavaş versiyonu dinleyelim.

Day nine, balance.

Dokuzuncu gün, denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

You need to have that balance.

O dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Day nine, Balance.

Vanessa: Dokuzuncu gün, Denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

You need to have that balance.

O dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Day nine, Balance.

Vanessa: Dokuzuncu gün, Denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

You need to have that balance.

O dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: All right.

Vanessa: Pekala.

How did you do?

Nasıl yaptın? Oldukça iyi iş çıkardığınızı

Let me know in the chat box if you feel like you did pretty well.

düşünüyorsanız, sohbet kutusunda bana bildirin .

Could you understand and write most of these words?

Bu kelimelerin çoğunu anlayıp yazabiliyor musunuz ?

Did you hear them accurately?

Onları doğru duydunuz mu?

Take a deep breath if you feel like it's too much.

Bunun çok fazla olduğunu hissederseniz derin bir nefes alın .

The purpose of this is to give you a general idea of this method.

Bunun amacı, size bu yöntem hakkında genel bir fikir vermektir.

And, you can go back and listen to the slow clip, listen to that fast clip, as much as

Ve geri dönüp yavaş klibi dinleyebilir, o hızlı klibi istediğiniz kadar dinleyebilirsiniz

you want.

.

This is just a practice version.

Bu sadece bir uygulama versiyonudur.

I'm gonna give you a moment to finish writing.

Yazmayı bitirmen için sana bir dakika vereceğim.

And then we're gonna look at the transcript.

Sonra transkripte bakacağız.

And, if you did well, you'll be able to see each word accurately.

Ve iyi yaptıysanız, her kelimeyi doğru bir şekilde görebileceksiniz.

If you missed some words, this is an excellent time to see which words were hard for you

Bazı kelimeleri kaçırdıysanız, hangi kelimeleri anlamakta zorlandığınızı görmek için harika bir zaman.

to understand?

There is a great idiom in here we're gonna talk about.

Burada konuşacağımız harika bir deyim var .

And we're gonna talk about an important concept that was talked about in this short clip.

Ve bu kısa klipte konuşulan önemli bir kavramdan bahsedeceğiz.

If you understood the whole meaning of the clip, you'll have an idea what it is.

Klibin tüm anlamını anladıysanız , ne olduğu hakkında bir fikriniz olacaktır.

Let's take a look at the transcript for this clip.

Bu klibin transkriptine bir göz atalım .

I'm gonna share my screen and show you the transcript.

Ekranımı paylaşacağım ve size transkripti göstereceğim .

Okay.

Tamam aşkım.

Here we have the transcript for this section.

İşte bu bölümün transkriptine sahibiz.

At the beginning we have everything that was said in that short clip.

Başlangıçta o kısa klipte söylenen her şeye sahibiz.

And then down here, we have some important vocabulary that we're gonna talk about.

Ve sonra burada, hakkında konuşacağımız bazı önemli kelime dağarcığımız var.

First of all, Chris said, "'Cause you need to have checks and balances.

Her şeyden önce Chris şöyle dedi: "Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

Kendine, iyi bir iş çıkarıyorum gibi söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ve ayrıca kendine, iyi yapmıyorsun gibi demelisin. Yeter.

You need to have that balance.

O dengeye sahip olmalısın.

Right?"

Değil mi?"

"Yeah, and not be too hard on yourself."

"Evet ve kendine fazla yüklenme."

"Right."

"Sağ."

Okay, so here we have that audio from the conversation.

Tamam, işte konuşmadan o ses elimizde .

But there's a lot of important words that we talked about.

Ama konuştuğumuz birçok önemli kelime var .

Before we talk about these words down here, I'm going to stop sharing my screen, and I'm

Burada bu sözler hakkında konuşmadan önce, ekranımı paylaşmayı bırakacağım ve

gonna see how you did.

nasıl yaptığınızı göreceğim.

Let me know in the chat box how you did.

Nasıl yaptığınızı sohbet kutusunda bana bildirin.

Which words did you get?

Hangi kelimeleri aldın?

Which words did you not get?

Hangi kelimeleri anlamadın?

And if you didn't have a chance to see this completely, we're gonna come back to this

Ve bunu tamamen görme şansınız olmadıysa ,

page so that you can see these new vocabulary words.

bu yeni kelimeleri görebilmeniz için bu sayfaya geri döneceğiz .

We're gonna talk about these new vocabulary words.

Bu yeni kelime dağarcığı hakkında konuşacağız . Buradaki

Each day in the 30 Day Listening Challenge here, each day, I have three words from that

30 Gün Dinleme Yarışmasında her gün , her gün,

short clip that I give a definition to, that I explain a little bit, give some samples.

tanımını yaptığım, biraz anlattığım, bazı örnekler verdiğim o kısa klipten üç kelimem var.

That way you're growing your vocabulary day by day, and it will help you to hear those

Bu sayede kelime dağarcığınızı her geçen gün geliştiriyorsunuz ve bu ifadeleri doğru duymanıza yardımcı oluyor

expressions correctly.

.

Let's go back to my video and see how you did.

Videoma geri dönelim ve nasıl yaptığınızı görelim .

All right.

Elbette.

Let me know how was your listening skills for this quick conversation?

Bu hızlı sohbet için dinleme becerileriniz nasıldı?

This conversation was just, really, a couple seconds.

Bu konuşma sadece, gerçekten, birkaç saniyeydi.

But, he used some important words, and spoke really quickly.

Ancak bazı önemli kelimeler kullandı ve çok hızlı konuştu. Bana

Let me know.

bildirin.

Oh, we've got a lot of interesting answers.

Oh, bir sürü ilginç cevabımız var.

Some people said, "Great.

Bazı insanlar "Harika.

I got it."

Anladım" dedi.

Some people said, "Oh, it's difficult to catch everything."

Bazı insanlar, "Ah, her şeyi yakalamak zor" dedi.

Some people said, "Oh, it was too much."

Bazı insanlar, "Ah, çok fazlaydı" dedi.

Some people said, "When it was slower, it was easier.

Bazı insanlar, "Daha yavaşken daha kolaydı.

I prefer the slow version.

Yavaş sürümü tercih ederim.

I got 90%.

%90'ını aldım.

And then I got 100% of the slow version."

Sonra yavaş sürümün %100'ünü aldım."

"I can understand 70%."

"Yüzde 70 anlayabiliyorum."

All right.

Elbette.

Excellent.

Harika.

For you going from the fast version to the slow version was helpful, because you could

Hızlı versiyondan yavaş versiyona geçmek sizin için yardımcı oldu, çünkü

hear each word.

her kelimeyi duyabiliyordunuz.

So now, what we're gonna do is, I'm gonna play the fast version.

Şimdi yapacağımız şey, hızlı versiyonu oynayacağım. Aynı zamanda

And I'm gonna show you the transcript at the same time.

size transkripti de göstereceğim .

So what we're gonna do is, we're gonna listen to the fast version three times again.

Yani yapacağımız şey, hızlı versiyonu üç kez tekrar dinleyeceğiz.

It's just a couple seconds.

Sadece birkaç saniye.

We're gonna listen to the fast version three times again.

Hızlı versiyonu üç kez daha dinleyeceğiz. Takip edebilmeniz

I'm gonna show you the transcript, so that you can follow along.

için size transkripti göstereceğim .

And if you missed something, you'll hear how it sounds.

Ve bir şeyi kaçırdıysanız, kulağa nasıl geldiğini duyacaksınız.

So let's go back to my screen.

Öyleyse ekranıma geri dönelim. Size

I'm gonna show you the transcript.

transkripti göstereceğim.

And then we're gonna listen to the fast version, not the slow version, because the slow version

Ve sonra yavaş versiyonu değil, hızlı versiyonu dinleyeceğiz çünkü yavaş versiyon

isn't the normal one.

normal olan değil.

That's just the practice version to help you study English.

Bu, İngilizce öğrenmenize yardımcı olacak alıştırma versiyonudur .

Let's look at my screen, and follow along with the original audio.

Ekranıma bakalım ve orijinal ses ile birlikte takip edelim.

Day nine ... All right.

Dokuzuncu gün... Pekala.

I'm going to ... there's always a little technological stuff you have to do whenever you have a live

Ben ... canlı bir videonuz olduğunda her zaman yapmanız gereken küçük teknolojik şeyler vardır

video.

.

So, patience is key.

Yani, sabır anahtarıdır.

All right.

Elbette.

Let's take a look at this.

Buna bir göz atalım.

All right.

Elbette.

Here we have the transcript.

Burada transkripte sahibiz.

I'm going to play the audio just over here.

Sesi hemen burada çalacağım.

I'm gonna play the audio so that you can ... follow along and listen.

Sesi çalacağım, böylece siz ... takip edip dinleyebilirsiniz.

Are you ready?

Hazır mısın?

Well, actually I have to do something technological first.

Aslında önce teknolojik bir şeyler yapmalıyım .

I'm sorry.

Üzgünüm.

Okay.

Tamam aşkım.

We're back.

Biz döndük.

Just a moment.

Bir dakika. Sesi duyabilmeniz

I'm gonna change over my microphone so that you can hear the audio.

için mikrofonumu değiştireceğim .

All right.

Elbette.

Let's listen.

Hadi dinle.

Nine, Balance.

Dokuz, Denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

Like, you need to have that balance.

Mesela, bu dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Day nine, balance.

Vanessa: Dokuzuncu gün, denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

Like, you need to have that balance.

Mesela, bu dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Vanessa: Day nine, Balance.

Vanessa: Dokuzuncu gün, Denge.

Chris: 'Cause you need to have checks and balances.

Chris: Çünkü kontrol ve dengeye ihtiyacın var.

You need to tell yourself, like, I'm doing a good job.

İyi bir iş çıkardığımı kendine söylemelisin.

And you also need to tell yourself, like, you're not doing good enough.

Ayrıca kendinize yeterince iyi olmadığınızı söylemelisiniz.

Like, you need to have that balance.

Mesela, bu dengeye sahip olmanız gerekiyor.

Right?

Sağ?

Vanessa: Yeah, and not be too hard on yourself.

Vanessa: Evet, kendine fazla yüklenme.

Chris: Right.

Doğru.

Okay.

Tamam aşkım.

So, we listened to the audio fast while you were looking at the transcript.

Böylece siz transkripte bakarken biz de sesi hızlıca dinledik .

That's an important step to test your listening skills.

Bu, dinleme becerilerinizi test etmek için önemli bir adımdır .

Now, we're gonna talk about the vocabulary.

Şimdi kelime dağarcığı hakkında konuşacağız. Şimdiye kadar

Feel free to let me know in the chat box how you did so far.

nasıl yaptığınızı sohbet kutusunda bana bildirmekten çekinmeyin .

Let's take a look at the transcript again and see the three important expressions.

Transkripte tekrar bir göz atalım ve üç önemli ifadeyi görelim. Bu dersin sonunda hızla

There's especially two that I wanna focus on quickly at the end of this lesson.

odaklanmak istediğim özellikle iki tane var .

The first one is an idiom.

İlki bir deyimdir.

The second one is another important expression for building yourself up and not feeling too

İkincisi, kendinizi geliştirmek ve çok kötü hissetmemek için bir başka önemli ifadedir

bad.

.

Let's take a look at the transcript.

Transkripte bir göz atalım.

I'm gonna share my screen again.

Ekranımı tekrar paylaşacağım.

All right.

Elbette.

You can see the transcript here.

Transkripti burada görebilirsiniz. Alt kısımda

We're gonna take a look at these vocabulary words at the bottom.

bu kelimelere bir göz atacağız .

The first one is checks and balances.

Birincisi kontroller ve dengeler.

This is an idiom, as you can imagine, about balance.

Bu, tahmin edebileceğiniz gibi, denge hakkında bir deyim .

If you make mistakes in English, and you feel really bad, you just feel devastated, and

İngilizcede hata yaparsanız ve kendinizi gerçekten kötü hissederseniz, kendinizi harap hissedersiniz ve

think about it the next day, you think about it the next night, you can't sleep, that's

bunu ertesi gün düşünürsünüz, sonraki gece düşünürsünüz, uyuyamazsınız, bu

really negative.

gerçekten olumsuzdur.

That's not gonna help your mindset.

Bu senin zihniyetine yardımcı olmayacak.

That's one extreme.

Bu bir uç nokta.

The other extreme is that you don't really care about improving.

Diğer aşırı uç, gelişmeyi gerçekten umursamamanızdır.

You say, "Oh, I can say my name.

"Ah, adımı söyleyebilirim.

I can talk about the weather.

Hava durumu hakkında konuşabilirim.

That's all.

Hepsi bu. Daha

I don't need any more."

fazlasına ihtiyacım yok."

But, if you wanna improve, you're gonna have to be in the middle somewhere.

Ama gelişmek istiyorsan, ortada bir yerde olman gerekecek.

You can't be too extreme on one side or the other.

Bir tarafta veya diğer tarafta çok aşırı olamazsın .

You can't be negative.

Negatif olamazsın.

You can't be completely positive.

Tamamen pozitif olamazsın.

You have to be in the middle.

Ortada olmalısın.

So that's the expression that Chris used, "checks and balances."

Demek Chris'in kullandığı ifade bu, "kontrol et ve dengele."

I wrote here that this is an idiom about the government.

Burada bunun hükümetle ilgili bir deyim olduğunu yazdım . Başkan

Usually we talk about this when we talk about the President, that he needs checks and balances.

hakkında konuştuğumuzda genellikle bunun hakkında konuşuruz , kontrollere ve dengelere ihtiyacı vardır.

He needs a parliament.

Meclise ihtiyacı var.

He needs a Congress.

Kongreye ihtiyacı var.

He needs advisors, people who will make sure that he doesn't become a king, or a dictator,

Danışmanlara, kral, diktatör

or someone who is the only person in control.

ya da kontrolü elinde tutan tek kişi olmamasını sağlayacak insanlara ihtiyacı var.

So he needs checks and balances.

Bu yüzden kontrollere ve dengelere ihtiyacı var.

But here, we're talking about the mental idea that you don't wanna be too negative.

Ama burada, çok olumsuz olmak istemeyeceğin zihinsel fikirden bahsediyoruz.

You don't wanna be too positive.

Fazla pozitif olmak istemezsin.

You need to be in the middle.

Ortada olmalısın. Bu

So he gave a perfect example of this in the conversation.

yüzden sohbette bunun mükemmel bir örneğini verdi .

He said, "On one side, I'm doing good job.

"Bir yandan ben iyi iş çıkarıyorum.

And on the other side, you're not doing good enough."

Diğer yandan sen yeterince iyi yapmıyorsun " dedi.

And, if you have any questions about doing good enough, here we see that this is, you're

Ve yeterince iyi olmakla ilgili herhangi bir sorunuz varsa , burada görüyoruz ki, bunu

doing it well, but it's just not enough.

iyi yapıyorsunuz ama bu yeterli değil.

It's not acceptable.

Kabul edilebilir değil.

So, you need to balance that in your mind.

Yani, bunu zihninizde dengelemeniz gerekiyor.

And if you feel like that's difficult for you, if it's difficult for you to tell yourself,

Ve bunun sizin için zor olduğunu düşünüyorsanız , kendinize

"I'm doing a good job," you can use the third expression.

"İyi iş çıkarıyorum" demek sizin için zorsa, üçüncü ifadeyi kullanabilirsiniz.

The third expression is to be hard on yourself, to be hard on yourself.

Üçüncü ifade, kendine karşı sert olmak, kendine karşı katı olmaktır.

I said, "Don't be too hard on yourself."

"Kendine fazla yüklenme" dedim.

You can see that here in this quick clip.

Bunu bu hızlı klipte görebilirsiniz.

We've got a lot of expressions in this quick clip.

Bu hızlı klipte birçok ifademiz var .

"Don't be too hard on yourself."

"Kendine fazla yüklenme."

This means, as I wrote here, you're working hard, but it's never enough.

Bu, burada yazdığım gibi, çok çalışıyorsunuz, ancak bu asla yeterli değil anlamına geliyor.

It's never good enough.

Asla yeterince iyi değil.

So, of course, it's good to always be working and always be trying to improve.

Bu nedenle, elbette, her zaman çalışmak ve her zaman gelişmeye çalışmak iyidir.

But, at the same time, you have to be satisfied with your progress.

Ancak aynı zamanda ilerlemenizden memnun olmalısınız . İşiniz

You have to have some kind of positivity about your work, because if you never feel positive,

hakkında bir tür pozitifliğe sahip olmalısınız , çünkü asla pozitif hissetmezseniz,

then you're gonna quit.

o zaman işi bırakacaksınız.

It's not gonna be easy to continue.

Devam etmek kolay olmayacak.

So, don't be too hard on yourself.

Bu nedenle, kendinize fazla yüklenmeyin.

You can say, "Oh, I need to improve more."

"Ah, daha çok gelişmem gerekiyor" diyebilirsiniz.

But, if you always are thinking, "Oh, my English is always terrible.

Ancak, her zaman "Oh, İngilizcem her zaman berbat. Asla

I'm never gonna improve.

gelişmeyeceğim.

This is just impossible," well, you're gonna quit because it's not fun to study something

Bu sadece imkansız" diye düşünürseniz, bırakacaksınız çünkü bu kadar olumsuz bir şeye sahip olduğunuz bir şeyi çalışmak eğlenceli değil.

where you have such a negative mindset.

zihniyet.

All right.

Elbette.

I'm gonna go back to my video here.

Burada videoma geri döneceğim.

I hope that, for you, you are not feeling like you are too hard on yourself.

Umarım, senin için, kendine karşı çok katıymış gibi hissetmiyorsundur.

I hope that you use this concept, literally, in your life.

Umarım bu kavramı kelimenin tam anlamıyla hayatınızda kullanırsınız.

That you will encourage yourself, but you will have some checks and balances.

Kendinizi cesaretlendireceğinizi, ancak bazı kontrolleriniz ve dengeleriniz olacağını.

You'll say, "I'm doing good, but I'm not doing good enough.

"İyiyim ama yeterince iyi yapmıyorum.

I have improved.

İyileştim.

I have progressed.

İlerledim.

But, I need to improve more."

Ama daha çok gelişmem gerekiyor" diyeceksiniz.

This is the perfect balance for really anything that you're learning.

Bu, gerçekten öğrendiğiniz her şey için mükemmel bir dengedir .

I hope that it will help your mindset.

Umarım zihniyetinize yardımcı olur.

I hope that it will help you to not be too hard on yourself.

Umarım kendinize fazla yüklenmemenize yardımcı olur .

So, as you can see from this short clip, we can learn a lot.

Bu kısa klipten de görebileceğiniz gibi, çok şey öğrenebiliriz.

We can learn some good concepts.

Bazı iyi kavramları öğrenebiliriz. Kelime

We can also learn vocabulary.

bilgisi de öğrenebiliriz.

You're gonna hear that expression, "checks and balances," and "hard on yourself."

"Kontroller ve dengeler" ve "kendinize sıkı sıkıya bakın" ifadesini duyacaksınız.

You're gonna hear those in daily conversations in your office.

Bunları ofisinizdeki günlük konuşmalarda duyacaksınız .

You're gonna hear them in TV shows and movies.

Onları dizilerde ve filmlerde duyacaksınız.

I hope that it will help you to understand native speakers even better.

Anadili İngilizce olan kişileri daha iyi anlamanıza yardımcı olacağını umuyorum.

Let me know in the chat box.

Sohbet kutusunda bana bildirin.

Are any of these expressions new to you?

Bu ifadelerden herhangi biri sizin için yeni mi?

Have you heard checks and balances?

Kontrol ve dengeleri duydunuz mu?

Have you used good enough or not good enough?

Yeterince iyi kullandınız mı yoksa yeterince iyi değil misiniz?

Have you used to be hard on yourself?

Kendine karşı sert oldun mu?

Have you used those before?

Bunları daha önce kullandın mı?

Have you heard them before?

Onları daha önce duydun mu?

Let me know in the chat box.

Sohbet kutusunda bana bildirin.

And let me know if this whole concept of studying fast conversations, slow conversations, checking

Ve tüm bu hızlı konuşmaları, yavaş konuşmaları inceleme,

your writing, if that's useful to you.

yazınızı kontrol etme konseptinin sizin için yararlı olup olmadığını bana bildirin.

Because, if it's useful to you, I want to invite you to continue using this.

Çünkü, eğer işinize yararsa, sizi bunu kullanmaya devam etmeye davet etmek istiyorum.

Right now, from December 19th until December 31st, 2017, the 30 Day Listening Challenge

Şu anda, 19 Aralık'tan 31 Aralık 2017'ye kadar, 30 Günlük Dinleme Yarışması

is open to join.

katılıma açık.

On December 31st, it's gonna close, because on January 1st, it opens.

31 Aralık'ta kapanacak çünkü 1 Ocak'ta açılıyor.

So you need to join before it closes.

Yani kapanmadan önce katılmanız gerekiyor. Ocak ayında her gün

We're gonna be studying this exact method every day in January.

tam olarak bu yöntemi inceleyeceğiz .

Even though this live lesson is 30 minutes or so, when you're studying by yourself, it's

Bu canlı ders 30 dakika kadar sürse de, kendi başınıza çalışırken

only five to 10 minutes.

sadece 5-10 dakika sürüyor.

You can just listen to the clip, listen again, and again, and again.

Sadece klibi dinleyebilir, tekrar tekrar dinleyebilir ve tekrar tekrar dinleyebilirsiniz.

Write down your answers.

Cevaplarınızı yazın.

Check with the transcript.

Transkript ile kontrol edin.

Listen again.

Tekrar dinleyin.

And you'll see, day by day, your listening skills are improving.

Ve her geçen gün dinleme becerilerinizin geliştiğini göreceksiniz. Bugün

There are 30 clips like the one that we looked at today.

baktığımız gibi 30 klip var .

So, by the end of the month, you're gonna know a lot of expressions, a lot of idioms.

Yani ayın sonuna kadar bir sürü ifade ve deyim öğrenmiş olacaksın.

You're gonna test your ears every day.

Her gün kulaklarını test edeceksin.

And you'll also know which ideas and concepts, and sounds are difficult for you.

Ayrıca hangi fikirlerin, kavramların ve seslerin sizin için zor olduğunu da bileceksiniz.

That's gonna help you improve your listening, but also, ultimately, improve your speaking,

Bu, dinlemenizi geliştirmenize yardımcı olacak, ama aynı zamanda nihayetinde konuşmanızı da geliştirecektir,

because you're gonna be able to imitate those things and learn them, and put them into your

çünkü bu şeyleri taklit edebilecek, öğrenebilecek ve

memory to be used when you speak English.

İngilizce konuşurken kullanmak üzere onları hafızanıza koyabileceksiniz.

So, if you would like to join the 30 Day Listening Challenge, I'm gonna share my screen one final

O halde, 30 Günlük Dinleme Yarışmasına katılmak isterseniz ,

time with you today.

bugün sizinle son kez ekranımı paylaşacağım.

All right.

Elbette.

Let's take a look at ... my screen.

Bir göz atalım ... ekranım.

Here we have ... the page.

İşte ... sayfamız var.

There is a link in the description below this video, speakenglishwithvanessa.com/listening.

Bu videonun altındaki açıklamada bir bağlantı var , talkenglishwithvanessa.com/listening.

That is this page you can see here at the top.

Bu, burada en üstte görebileceğiniz sayfadır . Englishwithvanessa.com/listening ile

Speakenglishwithvanessa.com/listening.

konuşun.

At the time of this live lesson, there are five days left to join the course.

Bu canlı ders saatinde, kursa katılmak için beş gün kaldı.

You can click here to join the Challenge.

Challenge'a katılmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Clear and simple.

Açık ve basit.

But you'll also be able to learn more information about the course.

Ancak kurs hakkında daha fazla bilgi de edinebileceksiniz .

So, if this practice lesson, today, was useful to you, but you have some questions, feel

Bu nedenle, bugünkü pratik dersi sizin için yararlı olduysa, ancak bazı sorularınız varsa,

free to check out another sample here.

buradan başka bir örneğe göz atmaktan çekinmeyin.

You can check out the bonuses that you'll receive.

Alacağınız bonusları inceleyebilirsiniz .

The challenge is $30.00.

Meydan okuma 30,00$'dır.

So 30 day challenge for $30.00.

Yani 30,00$ karşılığında 30 günlük meydan okuma.

That's a dollar per day.

Bu günde bir dolar.

And, you'll be able to download all of this material and keep it.

Ayrıca, tüm bu materyali indirebilir ve saklayabilirsiniz.

So you could do the challenge every day of this year if you wanted.

Yani istersen bu yılın her günü meydan okumayı yapabilirsin .

You could repeat it 12 times.

12 kez tekrarlayabilirsiniz.

That's your choice.

Bu senin seçimin.

And there are a bunch of questions at the bottom, frequently asked questions.

Ve en altta bir sürü soru var , sık sorulan sorular.

Can I download the lessons?

Dersleri indirebilir miyim?

Yes.

Evet.

How much will it be?

Ne kadar olacak?

$30.00.

30,00 dolar.

You can click on each of these questions and see the answer.

Bu soruların her birine tıklayıp cevabını görebilirsiniz.

So if you have any questions about the course, feel free to check this out.

Bu nedenle, kursla ilgili herhangi bir sorunuz varsa, bunu kontrol etmekten çekinmeyin.

When the course closes, on December 31st, if you're watching this after

Kurs 31 Aralık'ta kapandığında, bunu

December 31st, click on the link in the description to see when the next listening challenge will

31 Aralık'tan sonra izliyorsanız, bir sonraki dinleme yarışmasının ne zaman olacağını görmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayın

be, because a lot of people have joined already, and will go through the course.

, çünkü şimdiden birçok kişi katıldı ve kurs.

I hope that they will have positive things to say about this amazing month long challenge

Umarım bir ay süren bu muhteşem meydan okuma hakkında olumlu şeyler söylerler,

so we can do it again with new clips.

böylece yeni kliplerle tekrar yapabiliriz.

You could join this old challenge in the future.

Gelecekte bu eski meydan okumaya katılabilirsiniz.

But, it's best to join the first time, because it might happen again.

Ancak ilk kez katılmak en iyisidir çünkü tekrar olabilir. Bir

It might not happen again, and this is gonna be our fun New Year's Resolution.

daha olmayabilir ve bu bizim eğlenceli Yeni Yıl Kararımız olacak.

I hope that you will take the challenge and decide, "I'm gonna improve my English in 2018.

Umarım meydan okumayı kabul eder ve "2018'de İngilizcemi geliştireceğim.

I'm gonna improve my listening skills, challenge myself a little bit every day."

Dinleme becerilerimi geliştireceğim, her gün biraz kendime meydan okuyacağım" diye karar verirsiniz.

Five to 10 minutes is all that it will take.

Beş ila 10 dakika sürecek olan tek şey.

I hope that this video today was useful for you, was fun to challenge yourself and try

Umarım bugün bu video sizin için yararlı olmuştur , kendinize meydan okumak ve

to understand fast conversation.

hızlı konuşmaları anlamaya çalışmak eğlenceli olmuştur.

Feel free to go back and practice it again.

Geri dönüp tekrar pratik yapmaktan çekinmeyin.

I hope that you will continue to learn English with me in the New Year.

Umarım yeni yılda benimle İngilizce öğrenmeye devam edersiniz .

In January, join me in the 30 Day Listening Challenge.

Ocak ayında, 30 Günlük Dinleme Yarışmasında bana katılın .

The link, in the description, or go to SpeakEnglishWithVanessa.com/listening.

Bağlantı, açıklamada veya SpeakEnglishWithVanessa.com/listening adresine gidin.

Thanks so much for learning with me today at this live lesson.

Bugün benimle bu canlı derste öğrendiğiniz için çok teşekkürler .

I really appreciate it.

Gerçekten onu takdir ederim.

Continue to improve your English.

İngilizcenizi geliştirmeye devam edin.

Don't be too hard on yourself.

Kendine çok yüklenme.

Enjoy it.

Tadını çıkar.

Thanks so much!

Çok teşekkürler!

I'll see you later.

Sonra görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.