THE HIDDEN SECRETS TO ENGLISH FLUENCY UNVEILED

It was late one evening when a student walked into my class.

Bir akşam geç vakit bir öğrenci sınıfıma girdi. Bu

It was an English class, and this student walked in and he looked quite young, early

bir İngilizce dersiydi ve bu öğrenci içeri girdi ve oldukça genç görünüyordu, yirmili

twenties, and he sat down and I asked him what his name was and he told me his name.

yaşlarının başındaydı ve oturdu ve ona adını sordum ve bana adını söyledi.

And as I've proceeded to ask him questions, I noticed that his

Ve ona sorular sormaya devam ederken ,

English was absolutely amazing.

İngilizcesinin kesinlikle harika olduğunu fark ettim.

He was in my level five class, but his English literally sounded

Beşinci seviye sınıfımdaydı ama İngilizcesi tam anlamıyla

just like he was an American.

bir Amerikalı gibi geliyordu.

So I stopped.

Ben de durdum.

I said, listen, I have to ask you a question.

Dinle, sana bir soru sormam gerekiyor dedim.

I know I'm your English teacher, but I need you to tell me how you

İngilizce öğretmenin olduğumu biliyorum ama bana İngilizceyi nasıl bu kadar iyi öğrendiğini söylemeni istiyorum

learned to speak English so well.

.

You see, it was his first time being in my class, and the young man kind of smiled

Görüyorsunuz, sınıfıma ilk kez geliyordu ve genç adam

a little bit and he said, well, teacher.

biraz gülümsedi ve peki öğretmenim dedi.

I've actually never been to America.

Aslında Amerika'ya hiç gitmedim.

I said, no, you have to be kidding me because your

Hayır dedim, benimle dalga geçiyor olmalısın çünkü

English fluency is so amazing.

İngilizce akıcılığın çok harika.

He said, well, I'll tell you what I did, and he proceeded to tell me several things

Pekala, sana ne yaptığımı anlatacağım dedi ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşmasına yardımcı olan birkaç şey anlatmaya devam etti

that helped him speak English fluently.

.

Fluently enough to blow the mind of an English teacher.

Bir İngilizce öğretmeninin aklını başından alacak kadar akıcı.

Do you wanna know those secrets?

Bu sırları bilmek ister misin? O

Well then I'm teacher Tiffani.

halde ben öğretmen Tiffani'yim.

Let's jump right in.

Hemen başlayalım.

Secret number one, immerse by watching.

Bir numaralı sır, izleyerek kendinizi kaptırın.

Immerse by watching.

İzleyerek dalın.

Let me explain what this means.

Bunun ne anlama geldiğini açıklayayım.

Immerse means to dive head in, to surround yourself with something.

Daldırma, kendinizi bir şeyle çevrelemek için baş aşağı dalmak anlamına gelir .

Immerse yourself with English by watching you see.

Gördüğünüzü izleyerek kendinizi İngilizceye kaptırın.

When you surround yourself with television programs or movies or video podcasts,

Kendinizi televizyon programları, filmler veya video podcast'lerle çevrelediğinizde,

anything where people are speaking in English, immersing yourself by watching

insanların İngilizce konuştuğu herhangi bir şeyi izleyerek kendinizi kaptırmak,

it can help improve your listening skills and understanding of the language,

dinleme becerilerinizi ve dili anlamanızı geliştirmenize yardımcı olabilir,

which will enhance your English fluency.

bu da İngilizce akıcılığınızı artıracaktır.

And that's exactly what the young man said he had done.

Ve bu tam olarak genç adamın yaptığını söylediği şeydi.

He had watched tons of YouTube videos of native English speakers

Anadili İngilizce olanların birbirleriyle

speaking to and with each other.

ve birbirleriyle konuştuğu tonlarca YouTube videosunu izlemişti.

He had watched tons of English programs over and over again, so

Tonlarca İngilizce programı tekrar tekrar izlemişti, bu yüzden

his listening skills were great, and his fluency was also amazing.

dinleme becerileri harikaydı ve akıcılığı da inanılmazdı.

This also helped him and can help you learn more about the culture, which will

Bu aynı zamanda ona yardımcı oldu ve kültür hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olabilir, bu da

help you communicate better in English.

İngilizce'de daha iyi iletişim kurmanıza yardımcı olur.

Because English fluency is not just about the words you use.

Çünkü İngilizce akıcılığı sadece kullandığınız kelimelerden ibaret değildir.

It's about your understanding of how to use those words and expressions at the

Bu kelimeleri ve ifadeleri

right time and in the right context.

doğru zamanda ve doğru bağlamda nasıl kullanacağınızı anlamanızla ilgilidir.

In order to do this, you must understand culture, immersing yourself by watching.

Bunu yapmak için, izleyerek kendinizi kaptırarak kültürü anlamanız gerekir.

It also can help you become more familiar with idioms and natural English

Ayrıca, İngilizce akıcılığınızı geliştirecek olan deyimlere ve doğal İngilizce ifadelere daha aşina olmanıza yardımcı olabilir

expressions, which will improve your English fluency, and that's the first

ve

secret that that young man revealed.

bu genç adamın ortaya çıkardığı ilk sırdır.

He immersed himself by watching tons and tons of English programs.

Tonlarca İngilizce program izleyerek kendini kaptırdı.

Remember?

Hatırlamak?

He had never been overseas before, but his English sounded just like me.

Daha önce hiç yurt dışına çıkmamıştı ama İngilizcesi tıpkı benim gibiydi.

Secret number one, immerse by watching.

Bir numaralı sır, izleyerek kendinizi kaptırın.

The second secret practice daily and consistently.

İkinci gizli uygulama günlük ve tutarlı bir şekilde.

Once again, practice daily and consistently.

Bir kez daha, günlük ve tutarlı bir şekilde pratik yapın.

This is something that you've heard many times before, but the young man, the

Bu daha önce birçok kez duyduğunuz bir şey ama genç adam, tıpkı

young man who could speak just like me, his teacher was able to speak English

benim gibi konuşabilen genç adam, öğretmeni

fluently because he practiced daily.

her gün pratik yaptığı için akıcı bir şekilde İngilizce konuşabiliyordu.

And consistently you see, by practicing daily and consistently, it can help

Ve sürekli olarak, günlük ve tutarlı bir şekilde pratik yaparak

you develop better pronunciation and intonation, which will improve your

daha iyi telaffuz ve tonlama geliştirmenize yardımcı olabileceğini görüyorsunuz, bu da

competence when you speak English.

İngilizce konuşurken yetkinliğinizi artıracak.

This young man, amazing pronunciation, he practiced daily and consistently.

Bu genç adam, inanılmaz telaffuz, her gün ve tutarlı bir şekilde pratik yaptı.

It can also help you recall things faster, which will cause you to communicate more

Ayrıca olayları daha hızlı hatırlamanıza yardımcı olabilir, bu da gerçek yaşam durumlarında daha etkili iletişim kurmanıza neden olur

effectively in real life situations.

. Ona

I was asking him tons of questions about his English journey, how he

İngilizce yolculuğu,

learned English so well, how he was able to immerse himself and he

İngilizceyi nasıl bu kadar iyi öğrendiği, kendini nasıl kaptırdığı ve

was able to respond immediately.

anında yanıt verebildiği hakkında tonlarca soru soruyordum.

He was able to recall things faster because he was practicing

daily and consistently.

Her gün ve tutarlı bir şekilde pratik yaptığı için her şeyi daha hızlı hatırlayabildi.

And this will also help you to become more comfortable and confident

Ayrıca bu, sosyal durumlarda İngilizce konuşurken daha rahat ve özgüvenli olmanıza da yardımcı olacaktır

speaking English in social situations.

.

Have you ever felt nervous?

Hiç gergin hissettin mi?

When you are speaking to a native English speaker, even when you are

Anadili İngilizce olan biriyle konuşurken , hatta

speaking to your teacher, I've been in so many classes with my students, right?

öğretmeninizle konuşurken, öğrencilerimle o kadar çok derste bulundum ki, değil mi?

And we'll be in a Zoom class and I'll pop into their breakout room, and

Ve bir Zoom sınıfında olacağız ve ara odalarına gireceğim ve

as soon as I pop in, woo, the new students get a little bit nervous.

ben içeri girer girmez, woo, yeni öğrenciler biraz gerginleşiyor.

Why?

Neden?

Oh no, my teachers here.

Ah hayır, öğretmenlerim burada.

I don't wanna mess up.

Ortalığı karıştırmak istemiyorum.

But what happens when you practice daily and consistently, you'll

Ama her gün ve tutarlı bir şekilde pratik yaptığında ne olur,

become like the young man.

genç adam gibi olursun.

Confident.

Kendinden emin.

He wasn't nervous at all.

Hiç gergin değildi. Her gün ve tutarlı bir şekilde pratik yaptığı için

Every question I asked him, he was able to answer with confidence because

ona sorduğum her soruyu güvenle yanıtlayabildi

he practiced daily and consistently.

.

Secret number two.

Gizli numara iki.

Now, secret number three is also important.

Şimdi, üç numaralı sır da önemlidir.

Record.

Kayıt.

And listen to yourself.

Ve kendini dinle.

This is something that I need you to understand.

Bu senin anlamanı istediğim bir şey. Şu anda

It doesn't matter where you live right now.

nerede yaşadığının bir önemi yok .

You might be living in Iran, you might be living in Ghana,

İran'da yaşıyor olabilirsiniz, Gana'da yaşıyor olabilirsiniz,

you might be living in Spain.

İspanya'da yaşıyor olabilirsiniz. Çevrenizde İngilizce konuşan kimse olmasa

It doesn't matter where you live, even if there are no English speakers around you.

bile nerede yaşadığınızın bir önemi yok . Kendinizi

When you understand the secret of recording and listening to

kaydetmenin ve dinlemenin sırrını

yourself and how it can help you speak English fluently, your entire

ve bunun İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmanıza nasıl yardımcı olabileceğini anladığınızda, tüm

English journey is going to change.

İngilizce yolculuğunuz değişecek.

You see, this can help you identify areas where you need improvement, which can help

Görüyorsunuz, bu, geliştirmeniz gereken alanları belirlemenize yardımcı olabilir , bu da

you improve your English fluency faster.

İngilizce akıcılığınızı daha hızlı geliştirmenize yardımcı olabilir. Bence

I don't think you realize how smart you are.

ne kadar zeki olduğunun farkında değilsin.

I am gonna say that again.

Bunu tekrar söyleyeceğim.

I don't think you realize how smart you actually are.

Ne kadar zeki olduğunun farkında olduğunu sanmıyorum.

You see, when you record yourself and then play it back and listen to yourself,

Görüyorsunuz, kendinizi kaydettiğinizde ve sonra tekrar çaldığınızda ve kendinizi dinlediğinizde,

you will recognize your own mistakes, you will recognize things that you need

kendi hatalarınızı fark edeceksiniz, üzerinde çalışmanız gereken şeyleri fark edeceksiniz

to work on, and you'll start making the tweaks so that you'll be able to speak

ve ince ayarları yapmaya başlayacaksınız, böylece mümkün olacak. tıpkı

English fluently just like that young man.

o genç adam gibi akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak.

Here's the other thing that this does for you.

İşte bunun sizin için yaptığı diğer şey.

It can also help you become more comfortable with the sound of your

Ayrıca kendi sesinizi daha rahat duymanıza yardımcı olabilir

own voice, which can make you more confident in your speaking skills and

, bu da konuşma becerilerinize daha fazla güvenmenizi sağlayabilir ve

help you speak English more fluently.

daha akıcı bir şekilde İngilizce konuşmanıza yardımcı olabilir.

Many times, as an English learner, you hear yourself speak.

Çoğu zaman, İngilizce öğrenen biri olarak kendi kendinizi konuşurken duyarsınız.

Ooh, it maybe it makes you nervous.

Ooh, belki de seni gerginleştiriyor.

Maybe it makes you feel a little bit weird.

Belki biraz tuhaf hissetmeni sağlar.

But the more you record and listen, record and listen,

Ama ne kadar çok kaydedip dinlerseniz, kaydedip dinlerseniz,

suddenly you'll be more confident.

birdenbire kendinize daha çok güvenirsiniz.

Suddenly your English fluency will improve.

Aniden İngilizce akıcılığınız gelişecek. Kendinizi

Recording and listening to yourself will change your English.

kaydetmek ve dinlemek İngilizcenizi değiştirecek.

And finally, this can also help you develop better awareness,

Ve son olarak, bu aynı zamanda daha iyi farkındalık geliştirmenize yardımcı olabilir,

which will make you speak with more confidence in real life situations.

bu da gerçek hayattaki durumlarda daha özgüvenli konuşmanızı sağlar.

As you record yourself and listen, you'll be more aware of the things you do.

Kendinizi kaydettikçe ve dinledikçe, yaptığınız şeylerin daha çok farkına varacaksınız.

Maybe you say, um, um, uh, maybe you say that a lot, or maybe when

Belki, um, um, uh, belki bunu çokça söylüyorsun ya da belki

you're speaking English, you use the same words over and over again.

İngilizce konuşurken aynı kelimeleri tekrar tekrar kullanıyorsun.

When you record and listen to yourself, you'll be able to catch those things

Kendinizi kaydedip dinlediğinizde, bu şeyleri yakalayabilecek

and fix them, which will result in you speaking English more fluently and faster.

ve düzeltebileceksiniz, bu da daha akıcı ve daha hızlı İngilizce konuşmanıza neden olacaktır.

Secret number three.

Gizli numara üç.

Now, secret number four is also very important.

Şimdi, dört numaralı sır da çok önemli. Kelimeleri

Memorize phrases, not words, memorize phrases, not words.

değil cümleleri ezberleyin, kelimeleri değil cümleleri ezberleyin.

You heard me right?

Memorize phrases and not words.

Beni duydun değil mi?

Kelimeleri değil cümleleri ezberleyin.

You see, it's very common to focus only on vocabulary.

Görüyorsun, sadece kelime dağarcığına odaklanmak çok yaygın.

Vocabulary is extremely important, but.

Kelime dağarcığı çok önemli ama.

When you memorize phrases, it will be easier for you to use them in real

Cümleleri ezberlediğinizde, bunları gerçek

conversations and speak English fluently.

konuşmalarda kullanmanız ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşmanız daha kolay olacaktır.

Here's the other thing, when you memorize phrases and not just words, it

Diğer bir şey de, sadece kelimeleri değil cümleleri ezberlemek,

will help you become more comfortable with the natural flow and rhythm of

İngilizcenin doğal akışına ve ritmine daha alışmana yardımcı olacak ve

English, which will make you more competent in your speaking ability.

bu da seni konuşma yeteneğinde daha yetkin kılacak.

You'll get the flow.

Akışı yakalayacaksın.

You'll understand, okay, native English speakers use this.

Anlayacaksın, tamam, anadili İngilizce olan kişiler bunu kullanır.

They use this sentence pattern, this phrase, these phrases.

Bu cümle kalıbını, bu cümleyi, bu cümleleri kullanıyorlar.

This will help you speak English.

Bu, İngilizce konuşmanıza yardımcı olacaktır.

More fluently.

Daha akıcı.

It will also help you learn how to use more English idioms faster, which can

Ayrıca,

improve your overall fluency and ability to express yourself in a natural way.

genel akıcılığınızı ve kendinizi doğal bir şekilde ifade etme yeteneğinizi geliştirebilecek şekilde daha fazla İngilizce deyimi nasıl daha hızlı kullanacağınızı öğrenmenize yardımcı olacaktır.

When you hear someone, a native English speaker, use a certain

Anadili İngilizce olan birinden belirli bir

phrase, and that phrase includes an idiom, memorize it, and then later

ifade kullandığını ve bu ifadenin bir deyim içerdiğini duyduğunuzda, onu ezberleyin ve daha sonra

on you can use it in the same way.

aynı şekilde kullanabilirsiniz.

It can also help you develop a better understanding of context,

Ayrıca, bağlamı daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir,

which will cause you to use them more effectively in conversation.

bu da onları konuşmada daha etkili kullanmanıza neden olur.

When you hear a certain phrase and you understand, ah, this is the

Belli bir cümleyi duyup anladığınızda, ah,

context, this is when they use this phrase, you'll also start using the

bağlam bu, işte bu cümleyi kullandıklarında, siz de

same phrase in the same context.

aynı cümleyi aynı bağlamda kullanmaya başlayacaksınız.

This will help you speak English more fluently, just like the young man.

Bu, tıpkı genç adam gibi İngilizceyi daha akıcı konuşmanıza yardımcı olacaktır .

Secret number five.

Gizli numara beş.

It's important for you to share your opinions regularly,

Düzenli olarak görüşlerinizi paylaşmanız,

share your opinions regularly.

görüşlerinizi düzenli olarak paylaşmanız sizin için önemlidir.

Remember I told you at the very beginning that this young

Hatırlayın, size en başta bu genç

man was not nervous at all.

adamın hiç gergin olmadığını söylemiştim. Arka arkaya

I was shooting questions at him back to back to back because I was so

sorular yöneltiyordum çünkü

interested in how he learned English, and he was able to give his opinions.

İngilizceyi nasıl öğrendiğiyle çok ilgileniyordum ve fikirlerini söyleyebiliyordu. Hiç tereddüt etmeden

He was able to give details without any hesitation.

ayrıntıları verebildi .

When you share your opinions regularly, it becomes easier for

Görüşlerinizi düzenli olarak paylaştığınızda,

you to share them in every situation and speak English fluently.

her durumda bunları paylaşmak ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak sizin için daha kolay hale gelir.

It can also help you develop better communication skills, which will

Ayrıca,

cause you to express yourself more effectively and persuasively.

kendinizi daha etkili ve ikna edici bir şekilde ifade etmenize neden olacak daha iyi iletişim becerileri geliştirmenize yardımcı olabilir.

This is going to change your English.

Bu İngilizcenizi değiştirecek.

Another reason why this is so important, it can help you become more confident

Bunun bu kadar önemli olmasının bir başka nedeni de, konuşma becerilerinizde kendinize daha fazla güvenmenize ve iddialı olmanıza yardımcı olabilmesidir

and assertive in your speaking skills.

.

When you feel like your opinions are able to come out and be expressed

Fikirlerinizin

clearly in English, it will give you more confidence in your speaking ability

İngilizce olarak açıkça ifade edilebildiğini hissettiğinizde, bu size konuşma becerinize daha fazla güven verecek

and you'll speak English more fluently.

ve daha akıcı bir şekilde İngilizce konuşabileceksiniz.

It will also help you become more engaged in English conversations.

Ayrıca İngilizce konuşmalara daha fazla katılmanıza yardımcı olacaktır .

Because now you have something to say.

Çünkü artık söyleyecek bir şeyin var.

Now you'll know exactly how to express your opinions

Artık

about a certain topic or idea.

belirli bir konu veya fikir hakkındaki görüşlerinizi tam olarak nasıl ifade edeceğinizi bileceksiniz.

Remember secret number five.

Beş numaralı sırrı hatırla. Tartışılan konu ne olursa olsun,

Share your opinions regularly about whatever topic is being discussed.

görüşlerinizi düzenli olarak paylaşın .

This is how you speak English fluently, the five secrets to speaking English.

İngilizceyi bu şekilde akıcı bir şekilde konuşabilirsiniz, İngilizce konuşmanın beş sırrı.

Fluently.

Akıcı.

I hope you enjoyed the lesson.

Umarım dersten keyif almışsındır.

Now, if you wanna continue studying with me, I have good news.

Şimdi, benimle çalışmaya devam etmek istersen, iyi haberlerim var.

The doors for my program, the daily English Lessons membership are

Programımın kapıları, günlük İngilizce Dersleri üyeliği

going to open tomorrow morning.

yarın sabah açılıyor.

You heard me right?

Beni duydun değil mi?

They've been closed for months.

Aylardır kapalılar. Sadece birkaç günlüğüne kapılar açıkken

If you want to get into my program while the doors are open for only a few

programıma dahil olmak isterseniz

days, you need to go to daily english lessons.com, www.dailyenglishlessons.com,

daily english hours.com, www.dailyenglishlessons.com adreslerine gitmeniz gerekiyor,

and the link is also in the description.

link de açıklama kısmında.

Remember, the doors will only be opened for a very short period of time, and

Unutmayın, kapılar çok kısa bir süre için açılacak ve

then they will close for several months.

ardından birkaç ay kapanacaktır. sakın

Don't miss out.

kaçırmayın

Go to www.dailyenglishlessons.com.

www.dailenglishlessons.com'a gidin.

I'll see you there.

Seni orada göreceğim.

And remember, you can speak English fluently.

Ve unutmayın, akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilirsiniz.

You still there?

Hala oradasın?

You know what time it is?

Saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's story time ache.

Hikaye zamanı sancısı.

I said it story time.

Hikaye zamanı dedim.

Alright.

Peki.

I have a kind of funny story for you today.

Bugün size komik bir hikayem var.

It's about a secret.

Bir sır hakkında.

So, you know, I was teaching tons of students in South Korea, but

Biliyorsunuz, Güney Kore'de tonlarca öğrenciye ders veriyordum ama

this one semester I had a class that only had one student in it.

bu sömestrde sadece bir öğrencinin olduğu bir sınıfım vardı.

And this young man happened to be a member of my church, so I knew him very well.

Ve bu genç adam benim kilisemin bir üyesiydi, bu yüzden onu çok iyi tanıyordum.

There was an evening class about a 7:00 PM evening class, and it

Akşam 7:00 akşam dersi hakkında bir akşam dersi vardı ve

was just he and I in the class.

sınıfta sadece o ve ben vardık.

I said, Hey, it's okay.

Hey, tamam dedim.

I'll still teach the class.

Yine de dersi ben vereceğim.

We'll spend time together.

Birlikte vakit geçireceğiz.

So he and I spent time together.

Böylece o ve ben birlikte vakit geçirdik.

The first class, just he and I were there.

Birinci sınıf, sadece o ve ben oradaydık.

The second class, it was just he and I.

İkinci sınıfta sadece o ve ben vardık.

And then the third class, another young lady joined us.

Sonra üçüncü sınıfta başka bir genç bayan aramıza katıldı.

So it was the three of us.

Yani üçümüzdük.

I said, okay, perfect.

Tamam, mükemmel dedim.

Two students, they can kind of kind of help each other out

İki öğrenci, biz sınıfta ilerlerken birbirlerine bir nevi yardım edebilirler ve

and learn and ask questions as we're going through the class.

öğrenip sorular sorabilirler .

So we went through the class and everything was going fine.

Böylece sınıfa girdik ve her şey yolunda gidiyordu.

Class number four, class number five, class number six.

Dört numaralı sınıf, beş numaralı sınıf, altı numaralı sınıf.

I decided to switch things up.

İşleri değiştirmeye karar verdim.

Right.

I said, you know what?

Sağ.

Ne var biliyor musun dedim.

Let's just have kind of a heart to heart.

Biraz kalp kalbe gidelim.

Let's just talk today.

Sadece bugün konuşalım. İngilizce becerilerinizi

Let's just really practice your English skills.

gerçekten pratik edelim .

So we sat kind of in a small circle and we were just going around.

Bu yüzden küçük bir daire şeklinde oturduk ve sadece etrafta dolaşıyorduk.

Now the guy, the one that I knew personally, was kind of a shy

Şahsen tanıdığım adam biraz utangaç bir

guy, super nice, but he was kind of a shy guy, and the female also

adamdı, süper iyi ama biraz utangaç bir adamdı ve dişi de

seemed to be a little bit shy.

biraz utangaç görünüyordu.

But I could tell that she was extremely friendly.

Ama son derece arkadaş canlısı olduğunu söyleyebilirim.

So we're going around and we're talking, and all of a sudden the topic

Yani etrafta dolaşıyoruz ve konuşuyoruz ve birdenbire

of relationships and dating comes up.

ilişkiler ve flört konusu gündeme geliyor.

Right now, I knew this guy was ready to be in a relationship, right?

Şu anda, bu adamın bir ilişki içinde olmaya hazır olduğunu biliyordum, değil mi?

So I was trying to see, oh, okay, maybe the female also, she knows somebody,

Bu yüzden, oh, tamam, belki dişi de birini tanıyordur,

because I didn't think there was any chemistry between the two of them.

çünkü ikisi arasında herhangi bir kimya olduğunu düşünmemiştim .

They didn't seem to like each other in that way.

Bu açıdan birbirlerinden hoşlanmışa benzemiyorlardı.

So I asked the guy a question.

Bu yüzden adama bir soru sordum.

I said, okay, so tell us what type of female you like.

Tamam dedim, o zaman bize ne tür kadınlardan hoşlandığını söyle.

And he looked at me and I said, Hey, you know what's up.

Bana baktı ve " Hey, ne olduğunu biliyorsun" dedim.

Remember I said there was a secret coming?

Gelen bir sır olduğunu söylediğimi hatırlıyor musun?

And I said, Hey, what?

Ve dedim ki, Hey, ne?

What's going on?

Neler oluyor?

He said, TIFF, I have something to tell you.

TIFF, sana söylemem gereken bir şey var dedi. Ben de

And I said, okay, what's up?

tamam naber dedim.

He said, we've actually been dating for the last several weeks.

Aslında son birkaç haftadır çıkıyoruz dedi.

And I said, we who?

Ben de dedim ki, biz kimiz?

He said, me.

Bana dedi ki.

And the other girl that joined our class just a few weeks ago,

Ve sınıfımıza birkaç hafta önce katılan diğer kız,

they had started dating almost right after she joined our class.

sınıfımıza katıldıktan hemen sonra çıkmaya başlamışlardı.

They had started dating right under my nose.

Burnumun dibinde çıkmaya başlamışlardı. Sınıfıma geldiklerinde

I wasn't aware of anything when they came to my class.

hiçbir şeyin farkında değildim .

They acted totally normal.

Tamamen normal davrandılar.

They didn't hold hands.

El ele tutuşmadılar.

They didn't sit super close to each other.

Birbirlerine çok yakın oturmuyorlardı.

They didn't even look at each other in a strange way.

Garip bir şekilde birbirlerine bakmıyorlardı bile.

When he told me that secret, I said, you have got to be kidding me.

Bana bu sırrı söylediğinde, benimle dalga geçiyor olmalısın, dedim.

And they both just smiled.

Ve ikisi de sadece gülümsedi. Bana

I said, you are telling me you guys have been dating for the last several

son birkaç

weeks and you didn't say anything to me.

haftadır çıktığınızı ve bana hiçbir şey söylemediğinizi söylüyorsunuz dedim.

And then they kind of chuckled.

Ve sonra biraz kıkırdadılar.

They were like, Yeah, TIFF, we didn't say anything.

Evet, TIFF, hiçbir şey söylemedik.

So for the next 20 minutes we just talked about how they got

Sonraki 20 dakika boyunca nasıl bir

together and everything, and they were a very cute couple.

araya geldikleri ve her şey hakkında konuştuk ve çok tatlı bir çift oldular.

But you see that that secret was kept for several weeks, even though I was

Ama görüyorsunuz ki, yakın çevrelerinde olmama rağmen o sır haftalarca saklandı

around them in a close environment.

.

Maybe you've kept a secret like that from someone.

Belki birinden böyle bir sır saklamışsındır .

Let us know in the comments section.

Yorumlar bölümünde bize bildirin.

All right.

Don't forget to, again, click the link in the description.

Elbette.

Açıklama kısmındaki linke tekrar tıklamayı unutmayın. Kapılar kapanmadan

Come on in and join us before the doors close.

içeri gelin ve bize katılın .

Again, www.dailyenglishlessons.com.

Yine www.dailenglishlessons.com.

I'll see you there.

Seni orada göreceğim. Senin için

Have a wonderful week.

güzel bir hafta olsun.