7 Reasons To Stop Buying English Grammar Books

In today's English lesson, I'm going to give you seven reasons why you must

Bugünün İngilizce dersinde, size

stop buying English grammar books.

İngilizce gramer kitapları almayı bırakmanız için yedi neden vereceğim.

Are you ready?

Hazır mısın?

Well then I'm teacher Tiffani, let's jump right in.

Pekala, ben Tiffani öğretmen, hemen konuya girelim. Bir

Reason number one, grammar books keep you focused on the rules.

numaralı sebep, gramer kitapları sizi kurallara odaklamanızı sağlar.

I.

I.

Of the message.

Mesajın.

I'll say that one more time.

Bunu bir kez daha söyleyeceğim.

Grammar books keep you focused on the rules instead of the message.

Dilbilgisi kitapları, mesaj yerine kurallara odaklanmanızı sağlar.

Let me make this clear.

Bunu açıklamama izin ver.

English grammar is important, however, when you become an intermediate English

İngilizce dilbilgisi önemlidir, ancak orta düzeyde İngilizce

learner or an advanced English, You must change the way you study English

öğrenen veya ileri düzeyde İngilizce öğrenen biri olduğunuzda, İngilizce çalışma şeklinizi değiştirmelisiniz

because now your goal is to put your thoughts together and express

çünkü artık amacınız düşüncelerinizi bir araya getirmek ve

yourself to deliver a specific message.

belirli bir mesajı iletmek için kendinizi ifade etmektir.

I've watched it happen over and over again with my intermediate

Orta

and advanced English learners.

ve ileri düzeyde İngilizce öğrenenlerimle bunun tekrar tekrar olmasını izledim.

I know that they had the ideas in their minds, but they were so focused

Fikirlerin akıllarında olduğunu biliyorum ama

on using the grammar rules properly.

gramer kurallarını doğru kullanmaya o kadar odaklanmışlardı ki.

Their message was never delivered.

Mesajları asla teslim edilmedi.

It's happened when I was in Korea.

Kore'deyken oldu.

It happened many times there.

Orada birçok kez oldu.

It happened many times when I was teaching a student via a Zoom lesson,

Bir öğrenciye Zoom dersi verirken birçok kez başıma geldi

and it continues to happen even with you because you're focused on the grammar.

ve dilbilgisine odaklandığınız için sizde bile olmaya devam ediyor .

You're focused on making sure your syntax is correct.

Sözdiziminizin doğru olduğundan emin olmaya odaklanmış durumdasınız.

Now, these things are important, but if the message is never delivered,

Şimdi, bunlar önemlidir, ancak mesaj asla iletilmezse,

if the person listening to you never gets your message or your

sizi dinleyen kişi mesajınızı veya fikrinizi asla almazsa

idea, your grammar won't matter.

, gramerinizin bir önemi olmayacaktır.

This is why you have to stop buying only grammar books.

Bu yüzden sadece gramer kitapları almayı bırakmalısın. Anadili İngilizce olan biri gibi

They keep you focused on the rules instead of helping you shape your

fikirlerinizi şekillendirmenize

ideas, formulate your ideas, and your opinions like a native English speaker.

, fikirlerinizi ve fikirlerinizi formüle etmenize yardımcı olmak yerine kurallara odaklanmanızı sağlarlar .

So again, grammar is important.

Yani yine, gramer önemlidir.

But you have to stop only buying grammar books because instead of

Ama sadece gramer kitapları almayı bırakmalısın çünkü

focusing on the rules, now you need to focus on the message.

artık kurallara odaklanmak yerine mesaja odaklanman gerekiyor.

Like, I'm delivering a message to you.

Mesela sana bir mesaj iletiyorum.

You're not focused on each and every word that I'm saying as far

Söylediğim her kelimeye,

as, Hey, what does that word mean?

Hey, bu kelime ne anlama geliyor?

Or, Hey, what does that expression me?

Veya Hey, bu beni ne ifade ediyor?

Many times during my lessons, I use words that you might have never

Derslerimde birçok kez daha önce hiç duymamış olabileceğiniz kelimeler kullanıyorum

heard before, but the message is, Which is why I'm your teacher.

ama mesaj şu: Bu yüzden ben sizin öğretmeninizim.

You have to do the same thing.

Aynı şeyi yapmak zorundasın.

Stop focusing only on the rules and remember to focus on the message.

Yalnızca kurallara odaklanmayı bırakın ve mesaja odaklanmayı unutmayın.

Reason number one.

Bir numaralı sebep.

Reason number two, you actually know more grammar rules than you realize.

İkinci sebep, sandığınızdan daha fazla gramer kuralı biliyorsunuz.

I love this one.

Bunu seviyorum.

You actually know more grammar rules than you realize.

Aslında sandığınızdan daha fazla gramer kuralı biliyorsunuz.

You see, your brain is amazing.

Görüyorsunuz, beyniniz harika.

Your brain is able to take in information, process that information,

Beyniniz bilgiyi alabilir, bu bilgiyi işleyebilir

and store it for a later use.

ve daha sonra kullanmak üzere saklayabilir.

Here's the thing.

İşte olay.

As an English learner, when you feel like you're not able to bring something to

İngilizce öğrenen biri olarak, bir şeyi

your mind or to use something immediately, you think that you actually don't know

aklınıza getiremediğinizi veya bir şeyi hemen kullanamadığınızı hissettiğinizde, aslında

that thing and that's not the case.

o şeyi bilmediğinizi düşünürsünüz ve durum bu değildir.

Instead, you just need to give your brain the opportunity to put into

Bunun yerine, beyninize zaten

use, to put into practice in real life what you've already learned.

öğrendiklerinizi gerçek hayatta uygulamaya koyma fırsatı vermeniz yeterlidir.

For example, You are listening to me right now.

Örneğin, şu anda beni dinliyorsunuz.

I am using tons and tons of English grammar rules.

Tonlarca İngilizce gramer kuralı kullanıyorum.

I'm applying them as I'm speaking, right?

Bunları konuşurken uyguluyorum, değil mi?

I speak English fluently.

Akıcı bir şekilde İngilizce konuşurum.

I'm a native English speaker.

Ben ana dili İngilizce olan biriyim.

So the very fact that you are understanding what I'm saying, it

Demek istediğimi anlıyor olmanız,

means that your brain is taking the information in, processing it, and it

beyninizin bilgiyi aldığı , işlediği ve

wants to help you use it at a later time.

daha sonra kullanmanıza yardım etmek istediği anlamına gelir.

So when you speak later on, you can again, Your brain will say, Hey, you

Böylece daha sonra konuştuğunuzda, tekrar yapabilirsiniz, Beyniniz, Hey,

need to sound like teacher Tiffani.

Tiffani öğretmen gibi konuşmanız gerekiyor, diyecektir.

This rule that she used, even though you never learned it from a book, you

Kullandığı bu kuralı, hiçbir zaman bir kitaptan öğrenmemiş olsanız da,

naturally understood what she was saying.

ne dediğini doğal olarak anladınız.

So now it's time for you to use the same pattern that teacher Tiffani used, You

Şimdi, öğretmen Tiffani'nin kullandığı kalıbı kullanmanın zamanı geldi,

know, more English grammar rules than you realize when you focus on delivering the

Biliyorsunuz, söylediğimiz gibi, mantıklı bir şekilde mesajı iletmeye odaklandığınızda fark ettiğinizden daha fazla İngilizce gramer kuralı

message, like we said, in reason number.

.

Instead of the rules, your brain gets the opportunity to produce what was put in it.

Beyniniz kurallar yerine içine konulanı üretme fırsatı yakalar.

So again, reason number two, you know more than you realize.

Tekrar söylüyorum, iki numaralı sebep, sandığınızdan daha fazlasını biliyorsunuz.

Reason number two, why you have to stop buying grammar books.

İki numaralı sebep, gramer kitapları almayı neden bırakman gerektiği.

Only buying grammar boats.

Sadece dilbilgisi tekneleri satın alıyor.

Reason number three, you will have less time to apply what you have learned.

Üç numaralı sebep, öğrendiklerinizi uygulamak için daha az zamanınız olacak.

Listen, I've experienced this first hand.

Dinle, bunu ilk elden yaşadım. Bir

I told you in our previous lesson that I studied Korean.

önceki dersimizde Korece çalıştığımı söylemiştim.

I can speak Korean, and there was a period of time during my my Korean

Korece konuşabiliyorum ve Korece çalışmalarım sırasında

studies where I was only studying grammar.

sadece gramer çalıştığım bir dönem oldu.

Grammar rules are important, but I was spending so much time

Dilbilgisi kuralları önemlidir, ancak

studying the grammar rules.

dilbilgisi kurallarını çalışmak için çok zaman harcıyordum.

I never gave myself an opportunity to use them in the real world.

Kendime onları gerçek dünyada kullanma fırsatı vermedim.

I was so focused on making sure I understood them properly and not

Onları doğru anladığımdan emin olmaya ve

making any mistakes that when I would go to speak, instead of focusing on

hata yapmamaya o kadar odaklanmıştım ki, konuşmaya gittiğimde mesajıma odaklanmak yerine

my message, I was only focused on the rule, and that caused me to St.

sadece kurala odaklandım ve bu da beni St.

Or, or, or to have a blank in my mind or get frustrated or, or get

Veya, veya, ya da kafamda bir boşluk olması ya da hüsrana uğramam ya da herkese istediğimi

uncomfortable because I couldn't say what I wanted to all because I was so

söyleyemediğim için rahatsız olmam çünkü kurallara o kadar

focused on the rules, I didn't have enough time to put them into practice.

odaklanmıştım ki onları uygulamaya koyacak kadar zamanım yoktu.

So, again, reason number three, you will have less time to

Yani, üçüncü sebep, öğrendiklerinizi uygulamak için daha az zamanınız olacak

apply what you have learned.

.

Grammar is important, but learn a rule and then use it over

Dilbilgisi önemlidir, ancak bir kural öğrenin ve ardından onu

and over and over and over.

defalarca ve tekrar tekrar kullanın.

Instead of learning, learning, learning, learning, memorizing use,

Öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek, ezberlemek kullanmak yerine,

there has to be a balance, Learn a rule, and then use it multiple times.

bir denge olmalı, Bir kural öğrenin ve sonra onu birden çok kez kullanın.

Use it, Practice using it.

Kullanın, kullanarak pratik yapın.

Don't worry about making mistakes.

Hata yapma konusunda endişelenme.

You'll get better, you'll improve.

İyileşeceksin, gelişeceksin.

There has to be a balance.

Bir denge olmalı.

Instead of only studying the grammar rules, study a rule, and

Yalnızca gramer kurallarını çalışmak yerine, bir kuralı çalışın ve

then use that rule over and over.

ardından bu kuralı tekrar tekrar kullanın.

Baby come.

bebeğim gel

You can do it.

Bunu yapabilirsin.

So again, reason number three, if you only study grammar books, you'll have

Yine, üçüncü sebep, eğer sadece gramer kitaplarını çalışırsan,

less time to apply what you have learned.

öğrendiklerini uygulamak için daha az zamanın olacak.

Reason number four, you need to study native English speakers more.

Dördüncü sebep, anadili İngilizce olan kişileri daha fazla incelemeniz gerekiyor.

You see this happened to me as well.

Bak bu bana da oldu.

Again, I'm speaking from experience.

Yine, deneyimden konuşuyorum.

I completely understand what you are going through.

Neler yaşadığını tamamen anlıyorum.

I've been there.

Ben orada oldum.

When I was studying Korean, I was going through the same thing.

Korece çalışırken ben de aynı şeyi yaşıyordum.

I was a very studious individual.

Ben çok çalışkan bir insandım.

I loved learning.

Öğrenmeyi sevdim.

I still love learning.

Hala öğrenmeyi seviyorum.

So I was studying, I was studying the grammar books.

Yani çalışıyordum, gramer kitaplarını çalışıyordum.

I was studying the grammar rules, but I was not studying Native Korean speakers.

Dilbilgisi kurallarını çalışıyordum ama Anadili Korece olan kişiler üzerinde çalışmıyordum.

So I sounded like a book.

Yani bir kitap gibiydim.

I wasn't able to sound natural.

Doğal konuşamıyordum.

Like my Korean friends, you, I don't want you to go.

Koreli arkadaşlarım gibi senin de gitmeni istemiyorum.

You have to study native English speakers.

Anadili İngilizce olan kişilerle çalışmanız gerekir.

Remember earlier I told you that your brain is amazing

Daha önce, beni dinlerken beyninin harika olduğunu söylediğimi hatırla

as you're listening to me.

.

You're realizing your brain is realizing that, uh, Tiffani is

Beyninizin, Tiffani'nin

using certain grammar rules.

belirli gramer kurallarını kullandığını fark ettiğini fark ediyorsunuz.

Her patterns are very interesting.

Desenleri çok ilginç.

She is speaking English fluently, so if you want to speak English fluently,

Akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor, bu yüzden akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak istiyorsanız,

these are the patterns you need to use.

kullanmanız gereken kalıplar bunlar.

You're learning that because you're listening to a native English speaker.

Bunu, anadili İngilizce olan birini dinlediğiniz için öğreniyorsunuz.

Let me say this.

Şunu söyleyeyim.

You might have children, you may have nephews, nieces, you may know a

Çocuklarınız olabilir, yeğenleriniz olabilir, yeğenleriniz olabilir,

another individual that has children.

çocukları olan başka birini tanıyor olabilirsiniz.

Children learn their native tongue in this way.

Çocuklar ana dillerini bu şekilde öğrenirler.

Children are not given grammar books when they're two years old.

Çocuklara iki yaşına geldiklerinde gramer kitapları verilmez.

Again, grammar is important.

Yine, gramer önemlidir.

What I am saying is when you get to the intermediate and advanced level, you

Demek istediğim, orta ve ileri seviyeye geldiğinizde

have to start studying in a different.

farklı bir seviyede okumaya başlamalısınız.

You can't just have the book open.

Kitabı öylece açamazsın.

No.

Instead, you must think about how children learn because now you're trying

Hayır.

Bunun yerine, çocukların nasıl öğrendiğini düşünmelisiniz çünkü şimdi

to learn how to speak English fluently.

akıcı bir şekilde İngilizce konuşmayı öğrenmeye çalışıyorsunuz.

Children observe children, listen to native speakers, their mothers, their

Çocuklar çocukları gözlemler, anadilini konuşanları dinler, annelerini,

father listening over and over again, putting these patterns together,

babalarını tekrar tekrar dinler, bu kalıpları bir araya getirir

and you have to start doing the same thing instead of getting your book.

ve kitabınızı almak yerine aynı şeyi yapmaya başlamanız gerekir.

Or maybe you have your books on your iPad and just reading and and

Ya da belki iPad'inizde kitaplarınız var ve sadece

studying English grammar rules.

İngilizce gramer kurallarını okuyor ve çalışıyorsunuz.

No.

Hayır.

Pay attention more.

Daha fazla dikkat et.

When native English speakers are speaking with each other, Listen

Anadili İngilizce olan kişiler birbirleriyle konuşurken

to the patterns they're using.

kullandıkları kalıpları dinleyin.

Try to apply them when you speak.

Konuşurken bunları uygulamaya çalışın.

This will help you achieve your English fluency goals so much faster.

Bu, İngilizce akıcılık hedeflerinize çok daha hızlı ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

Again, when you get to the intermediate and advanced English level, you

Yine orta ve ileri seviye İngilizce seviyesine geldiğinizde,

have to change the way that you.

yolunuzu değiştirmelisiniz.

Grammar is important, but you have to understand it's

Dilbilgisi önemlidir, ancak bunun

not all about grammar books.

yalnızca dilbilgisi kitaplarından ibaret olmadığını anlamalısınız.

You have to learn in a different way.

Farklı bir şekilde öğrenmelisin.

And reason number four, study native English speakers.

Ve dördüncü sebep, anadili İngilizce olan kişiler üzerinde çalışmak.

Now, reason number five is another one that I need you to understand.

Şimdi, beş numaralı sebep, anlamanı istediğim bir diğer sebep.

Studying real English conversations will help your grammar improve faster.

Gerçek İngilizce konuşmaları çalışmak, gramerinizin daha hızlı gelişmesine yardımcı olacaktır.

I wanna tell you this real quick story.

Size bu çok hızlı hikayeyi anlatmak istiyorum.

It's not story time, not just yet, that's at the end.

Hikaye zamanı değil, henüz değil, sonunda.

But I wanna tell you about one of my students.

Ama ben size bir öğrencimden bahsetmek istiyorum.

I'll say her name.

Her name is Jocelyn.

Adını söyleyeceğim.

Adı Jocelyn.

Hey Jocelyn.

Merhaba Jocelyn.

And Jocelyn is in my academy in my program.

Ve Jocelyn programımda akademimde.

And if you wanna join us, the link is in the description, English fluency Plan.

Ve bize katılmak istersen, bağlantı İngilizce Akıcılık Planı açıklamasında.

Do.

Yapmak.

Now, Jocelyn is an amazing individual.

Şimdi, Jocelyn harika bir birey.

Jocelyn has been my student for a while, and Jocelyn was learning

Jocelyn bir süredir benim öğrencimdi ve Jocelyn öğreniyordu

and she was improving slowly, but something happened to Jocelyn.

ve yavaş yavaş gelişiyordu ama Jocelyn'e bir şey oldu.

You see, Jocelyn started applying this.

Bakın, Jocelyn bunu uygulamaya başladı.

She started studying English conversations more.

İngilizce konuşmaları daha çok incelemeye başladı. Akademimde

I don't have any grammar books in my academy, but I still

gramer kitabı yok ama yine de

teach it because I help students understand how to follow a pattern.

öğretiyorum çünkü öğrencilerin bir kalıbı nasıl takip edeceklerini anlamalarına yardımcı oluyorum.

So, Jocelyn started paying attention a little bit more

Böylece Jocelyn, konuşma videolarına biraz daha fazla dikkat etmeye başladı

to the conversation videos.

.

I have videos in my academy where I speak with other native English speakers,

Akademimde anadili İngilizce olan diğer kişilerle konuştuğum

and we have a natural conversation.

ve doğal bir sohbet ettiğimiz videolarım var.

We're not focused on teaching English.

İngilizce öğretmeye odaklanmıyoruz.

We're just focused on speaking with each other about a certain

Sadece belirli bir konu hakkında birbirimizle konuşmaya odaklandık

topic, and so students like Jocelyn are able to observe the convers.

ve böylece Jocelyn gibi öğrenciler konuşmaları gözlemleyebiliyor.

Now I watched this transformation happen to Jocelyn.

Şimdi bu dönüşümün Jocelyn'in başına gelmesini izledim.

She started watching more conversations.

Daha fazla konuşma izlemeye başladı.

She started summarizing what she was seeing and what she was hearing.

Gördüklerini ve duyduklarını özetlemeye başladı. Şaka

And I kid you not, Within a two month period, I saw Jocelyn's

yapmıyorum, iki aylık bir süre içinde Jocelyn'in

English go from here to here.

İngilizcesinin buradan buraya gittiğini gördüm.

Why?

Neden?

Because she was watching English conversations and allowing

Çünkü İngilizce konuşmaları izliyor ve

her brain to not only take it.

beyninin sadece almasına izin vermiyordu.

But to process it and then use what she was learning.

Ama onu işlemek ve sonra öğrendiklerini kullanmak.

I remember listening to her videos in our private, we have a private chat

Videolarını özelimizde dinlediğimi hatırlıyorum , özel bir sohbet

group, and I would watch some of her videos as I noticed how much she was

grubumuz var ve ne kadar öğrendiğini fark ettiğimde bazı videolarını izlerdim,

learning, she started applying what she was hearing, the pattern she was hearing

duyduklarını, duyduğu kalıbı

that native English speakers were using during natural English conversations.

ana dili İngilizce olarak uygulamaya başladı. konuşmacılar doğal İngilizce konuşmaları sırasında kullanıyorlardı.

She started.

Başladı.

English grammar.

İngilizce dilbilgisi.

I didn't have a book.

kitabım yoktu

There was no book that she was reading, telling her, Hey, this

Okuduğu ve ona Hey,

is the grammar rule to follow.

uyulması gereken gramer kuralı bu, diyen bir kitap yoktu.

No.

Hayır.

Joscelyn started paying attention to and studying real English conversations,

Joscelyn gerçek İngilizce konuşmalara dikkat etmeye ve onları incelemeye başladı

and her English started to improve.

ve İngilizcesi gelişmeye başladı. Anlamana yardım etmeye

This is what I'm trying to help you understand.

çalıştığım şey bu .

Jocelyn, you know how proud I am of you.

Jocelyn, seninle ne kadar gurur duyduğumu biliyorsun.

I know you're watching this video.

Bu videoyu izlediğini biliyorum.

I'm very proud.

Çok gurur duyuyorum.

This is what I'm trying to help you all understand you specifically, right?

Hepinizin sizi özel olarak anlamanıza yardımcı olmaya çalıştığım şey bu, değil mi?

The person watching this.

Bunu izleyen kişi.

English grammar is important, but if you want to sound like a native

İngilizce dilbilgisi önemlidir, ancak anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsanız

English speaker and you're at the intermediate or advanced English level,

ve orta veya ileri İngilizce düzeyindeyseniz,

again, if you're a basic level, please continue getting English grammar books.

yine temel düzeydeyseniz, lütfen İngilizce dilbilgisi kitapları almaya devam edin.

It's important to get a strong foundation, but when you get to that intermediate

Güçlü bir temele sahip olmak önemlidir, ancak o orta

and advanced English level, you have to start studying the individuals that

ve ileri İngilizce seviyesine ulaştığınızda,

are doing what you are trying to do.

yapmaya çalıştığınız şeyi yapan bireyleri incelemeye başlamalısınız.

It seems simple, right?

Basit görünüyor, değil mi? Anadili İngilizce olan

I wanna sound like a native English speaker.

biri gibi konuşmak istiyorum .

Oh, I guess I should listen to native English speakers, my friend.

Oh, sanırım anadili İngilizce olan kişileri dinlemeliyim, dostum. Kelimenin

It literally is that simple.

tam anlamıyla bu kadar basit.

Again, when you have a teacher or a guide to help you along the way.

Yine, yol boyunca size yardımcı olacak bir öğretmeniniz veya rehberiniz olduğunda.

You watch the conversations, you understand the patterns

Konuşmaları izliyorsunuz, kullandıkları kalıpları anlıyorsunuz

they're using, again in the program that Jocelyn's a part of.

, yine Jocelyn'in bir parçası olduğu programda.

Again, lemme put the link on the screen, hold on one second to help

Tekrardan linki ekrana koyayım bir saniye bekle yardımcı olalım sende

you out so that you can join us.

aramıza katıl.

If you'd like to join us in our family, go to english fluency plan.com.

Ailemizde bize katılmak isterseniz english fluency plan.com'a gidin.

But.

Again, I'm helping Joce and other students, they watch the conversations,

Ancak.

Yine, Joce ve diğer öğrencilere yardım ediyorum , konuşmaları izliyorlar,

I break down the conversations, teaching them the patterns that are

konuşmaları parçalıyorum, onlara

being used so they can think and speak like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi düşünüp konuşabilmeleri için kullanılan kalıpları öğretiyorum.

So again, you can join us if you'd like, or the link is in the

Yani yine, isterseniz bize katılabilirsiniz veya bağlantı,

description, english fluency plan.com.

english fluency plan.com adresindeki açıklamada yer almaktadır.

So again, she's studying the English conversations and her English woo has

Yine, İngilizce konuşmaları çalışıyor ve İngilizcesi

improved so much so that Jocelyn is now the leader of one of our English study.

o kadar gelişti ki, Jocelyn şimdi İngilizce çalışmalarımızdan birinin lideri.

Listen to what I just said.

Az önce söylediklerimi dinle.

Jocelyn is now the leader of one of our English study groups.

Jocelyn artık İngilizce çalışma gruplarımızdan birinin lideri.

She's leading other students to achieve their goals.

Diğer öğrencileri hedeflerine ulaşmaları için yönlendiriyor.

I didn't give her a grammar book.

Ona gramer kitabı vermedim. İngilizcesini geliştirmek için

I just taught her how to study English conversations in order

ona İngilizce konuşmaları nasıl çalışacağını öğrettim

to improve her English, and she followed and she's achieving her.

ve o takip etti ve onu başarıyor.

I'm so proud of her.

Onunla çok gurur duyuyorum.

So again, reason number five, study real English conversations.

Yine, beş numaralı sebep, gerçek İngilizce konuşmaları çalışın.

Now.

Reason number six, if you only study grammar books, You will sound like a book.

Şimdi.

Altıncı sebep, eğer sadece gramer kitaplarını çalışırsan, Kulağa bir kitap gibi gelirsin.

This is a fact, , again, I go back to when I was studying Korean.

Bu bir gerçek, yine Korece çalıştığım yıllara dönüyorum.

It's a fact.

Bu bir gerçek.

I was studying grammar books.

Gramer kitapları okuyordum.

I was studying books alone, and when I spoke I sounded like a book in Korean,

Tek başıma kitap okuyordum ve konuştuğumda Korece bir kitap gibi geliyordum

and my Korean friends let me know that I sounded like a book They said.

ve Koreli arkadaşlarım bana bir kitap gibi geldiğimi söylediler.

Listen, we like hanging out with you, but you sound like a book.

Dinle, seninle takılmayı seviyoruz ama kitap gibi konuşuyorsun.

They said it in Korean, of course, but I sounded like a book

Elbette Korece söylediler ama kulağa kitap gibi geldi

because I was only studying books.

çünkü sadece kitapları çalışıyordum.

Listen to me, when you get to the intermediate and advanced English level,

Beni dinle, orta ve ileri İngilizce seviyesine geldiğinde

you have to change the way that you study.

çalışma şeklini değiştirmelisin.

If you only study grammar books, you my friend, I care about you.

Sadece gramer kitaplarını çalışıyorsan, sen dostum, seni önemsiyorum.

But listen, it's a fact.

Ama dinle, bu bir gerçek.

You will sound like.

gibi ses çıkaracaksınız.

Stop only studying grammar books.

Sadece gramer kitaplarını incelemeyi bırak.

You have to change the way you study.

Çalışma şeklinizi değiştirmelisiniz.

If you want to sound like a native English speaker, you have to study

Anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsanız , sadece

native English speakers, not just books.

kitapları değil, anadili İngilizce olan kişileri de çalışmalısınız.

Now, reason number seven, I don't want you to forget this one.

Yedinci neden, bunu unutmanı istemiyorum.

Focusing only on your grammar will take the joy out of speaking English fluent.

Yalnızca gramerinize odaklanmak, akıcı İngilizce konuşmanın keyfini kaçıracaktır.

I'll say it again.

Tekrar söyleyeceğim.

Studying and focusing only on your grammar will take the joy

Çalışmak ve sadece gramerinize odaklanmak,

out of speaking English fluently.

İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmanın keyfini çıkaracaktır.

Now this to Shay take the joy out of, I'm gonna leave this in here.

Şimdi bu Shay'in neşesini kaçırsın , bunu burada bırakacağım.

Actually, I'm gonna correct this in real time just to show you the

Aslında, size hata yapmaktan ve yumrukla yuvarlanmaktan vazgeçmenin önemini göstermek için bunu gerçek zamanlı olarak düzelteceğim

importance of being okay with making mistakes and rolling with the punch.

.

That should have said, We'll take the joy out of speaking English fluently.

Bu, İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmanın keyfini çıkaracağız demeliydi.

Right?

But I had to change it.

Sağ?

Ama değiştirmek zorunda kaldım.

But I'm leaving that in there just to show you.

Ama bunu sana göstermek için orada bırakıyorum.

I just rolled with it.

Sadece onunla yuvarlandım.

Usually in video editing, you stop, you go back, Hey, let's make a

Genellikle video düzenlemede durursunuz, geri dönersiniz, Hey,

change because there was a mistake.

bir hata olduğu için bir değişiklik yapalım.

No, I want you to understand something.

Hayır, bir şeyi anlamanı istiyorum.

When you focus only on the grammar rules, when you make

Sadece dilbilgisi kurallarına odaklandığınızda,

a mistake, ugh, you'll freeze.

bir hata yaptığınızda, ah, donarsınız.

Everything will get uncomfortable.

Her şey rahatsız olacak.

You'll start being nervous.

Gergin olmaya başlayacaksın.

Hey, it's okay.

Sorun değil.

Relax.

Rahatlamak.

Just like I said, Hey listen, I gotta add a word.

Tıpkı dediğim gibi, Hey dinle, bir kelime eklemeliyim.

There was a typo.

Bir yazım hatası vardı.

Roll with it.

Onunla yuvarlan.

When you only focus on grammar, you won't have this joy, this freedom.

Sadece dilbilgisine odaklandığınızda, bu neşeye, bu özgürlüğe sahip olamazsınız.

Hey, I made a mistake.

Bir hata yaptım.

I was speaking in English.

İngilizce konuşuyordum.

I made a mistake.

Bir hata yaptım.

It's so crazy.

Bu çok çılgınca.

It's okay.

Sorun değil.

Let's keep it moving.

Hareket etmeye devam edelim.

This happened to my student.

Bu benim öğrencimin başına geldi.

I watched it happen to them when they first came to me.

Bana ilk geldiklerinde başlarına gelenleri izledim.

They had this nervousness.

Bu tedirginlikleri yaşadılar.

They didn't wanna make a mistake even in front of me,

Benim önümde bile hata yapmak istemediler

and I think I'm a nice teacher.

ve bence ben iyi bir öğretmenim.

I'm fun, right?

Ben eğlenceliyim, değil mi?

But I told them, Listen, English is fun, English.

Ama onlara, Dinle, İngilizce eğlencelidir, İngilizce dedim.

The English language is literally all about you expressing

İngilizce, kelimenin tam anlamıyla tamamen sizin

your ideas and opinions.

fikirlerinizi ve görüşlerinizi ifade etmenizle ilgilidir.

Literally, it's all about you organizing your thoughts and

Kelimenin tam anlamıyla, her şey düşüncelerinizi düzenlemeniz ve

being able to express yourself.

kendinizi ifade edebilmeniz ile ilgilidir.

English should be.

İngilizce olmalıdır.

But when you get to the intermediate level and the advanced level, and

Ancak orta ve ileri seviyeye geldiğinizde ve

you're only focused on grammar rules, you're holding yourself back, You're

sadece gramer kurallarına odaklandığınızda kendinizi geri çekiyorsunuz,

holding yourself back from experiencing the joy and the freedom of using the

İngilizceyi ifade etmek için kullanmanın keyfini ve özgürlüğünü yaşamaktan kendinizi alıkoyuyorsunuz.

English language to express yourself.

kendin.

I've watched it happen, so I want it to happen for you as well.

Bunun olmasını izledim, bu yüzden senin için de olmasını istiyorum.

So listen, grammar is important, don't get me wrong.

Dinle, gramer önemlidir, beni yanlış anlama.

Grammar is extremely, I.

Dilbilgisi son derece I.

But what I'm trying to help you understand today is when you become an

Ama bugün anlamanıza yardımcı olmaya çalıştığım şey,

intermediate English learner, when you become an advanced English learner,

orta düzeyde İngilizce öğrenen biri olduğunuzda, ileri düzeyde İngilizce öğrenen biri olduğunuzda,

you need to have fun studying English.

İngilizce çalışırken eğlenmeniz gerekir.

You need to enjoy it, and the only way you'll enjoy it is if you change

Zevk almanız gerekiyor ve bundan zevk almanın tek yolu

the way you are currently studying.

şu anda çalışma şeklinizi değiştirmenizdir.

No more focused only on grammar books.

Artık sadece gramer kitaplarına odaklanmak yok.

Instead, learn from real English speakers.

Bunun yerine, gerçek İngilizce konuşanlardan öğrenin.

Change the way you're studying and you'll find joy again.

Çalışma şeklinizi değiştirin ve tekrar neşe bulacaksınız.

Now, I hope you enjoyed this lesson.

Şimdi, umarım bu dersi beğenmişsinizdir.

I hope that you continue studying English.

Umarım İngilizce öğrenmeye devam edersin.

You continue trying to achieve your goals.

Hedeflerinize ulaşmak için çabalamaya devam edersiniz.

I want you to achieve your goals.

Hedeflerine ulaşmanı istiyorum.

Remember, if you wanna be like Jocelyn, join us.

Unutmayın, Jocelyn gibi olmak istiyorsanız bize katılın. Tek

All you have to do is go to www dot english fluency plan dot.

yapmanız gereken www dot ingilizce akıcılık planı dot'a gitmek.

Or hit the link in the description.

Veya açıklamadaki bağlantıya tıklayın. Senin

I wanna be your teacher.

öğretmenin olmak istiyorum.

I wanna help you achieve your goals and have fun doing it.

Hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olmak ve bunu yaparken eğlenmek istiyorum.

All right?

I'll talk to you in the next lesson, but as always, remember to speak English.

Elbette?

Seninle bir sonraki derste konuşacağım ama her zamanki gibi İngilizce konuşmayı unutma.

Do, do, do.

Yap yap yap.

Do.

Yapmak.

You still there?

Hala oradasın?

? You know what time it is.

? Saatin kaç olduğunu biliyorsun.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

It's story time a I said it's story time.

Hikaye zamanı dedim ya hikaye zamanı.

All right.

Elbette.

It is story time, and this story time is actually about one of my friends.

Hikaye zamanı ve bu hikaye zamanı aslında bir arkadaşım hakkında.

This individual also learned.

Bu birey de öğrendi.

Now throughout today's lesson, I was telling you about my experience and how

Şimdi, bugünün dersi boyunca, size deneyimlerimi ve

I was focused on just studying books and just trying to memorize Korean grammar

sadece kitaplara nasıl odaklandığımı ve sadece Korece dilbilgisi

rules and Korean words, and how it was holding me back right from speaking

kurallarını ve Korece kelimeleri ezberlemeye çalıştığımı ve bunun beni

Korean, like a Native Korean speaker.

Korece'yi Anadili gibi konuşmaktan nasıl alıkoyduğunu anlattım. .

Well, that was my journey to learning how to speak Korean, and then

Bu benim Korece konuşmayı öğrenme yolculuğumdu ve sonunda sonuna doğru

eventually I figured out towards the end the importance of paying

attention to Native Korean speakers.

Anadili Korece olanlara dikkat etmenin önemini anladım.

I changed my way of.

yolumu değiştirdim

, but I had a friend and this friend, he was a great teacher.

, ama bir arkadaşım vardı ve bu arkadaş harika bir öğretmendi.

We taught together in South Korea.

Güney Kore'de birlikte ders verdik.

He was an amazing teacher, but at some point I realized that he also had the

Harika bir öğretmendi, ama bir noktada onun da

gift of learning languages quickly.

hızlı bir şekilde dil öğrenme yeteneğine sahip olduğunu fark ettim.

You see, I studied Korean for about three, two to three years before I got to the

Görüyorsunuz, doğal göründüğüm noktaya gelene kadar yaklaşık üç, iki ila üç yıl Korece çalıştım,

point where I sounded natural, right?

değil mi?

Three, four years.

Üç, dört yıl.

This individual, he also wanted to speak Korean.

Bu birey, o da Korece konuşmak istiyordu.

Now I went the traditional route.

Şimdi geleneksel rotaya gittim.

I went to university.

Üniversiteye gittim.

They had a language institute, but this individual actually decided

Bir dil enstitüleri vardı, ama bu kişi aslında karar verdi

to, yes, he had to get some books.

, evet, bazı kitaplar alması gerekiyordu.

Again, at the basic level, you have to make sure you're

Yine, temel düzeyde,

learning the fundamentals.

temel bilgileri öğrendiğinizden emin olmalısınız.

He got some books, but he let Native Korean speakers teach him.

Bazı kitapları var ama Anadili Korece olanların ona öğretmesine izin verdi.

He applied what he was learning immediately.

Öğrendiklerini hemen uyguladı.

Whatever he learned, he would go around his Korean friends.

Ne öğrendiyse Koreli arkadaşlarının arasında dolaşacaktı.

He didn't focus on his mistakes.

Hatalarına odaklanmadı.

He just tried to implement what he was learning in natural situations

Öğrendiklerini doğal durumlarda tekrar tekrar uygulamaya çalıştı

over and over and over and over again.

.

So while I was in the books, in the books, in the books, he was in the book.

Yani ben kitaplarda, kitaplarda, kitaplardayken o da kitaptaydı.

In real life.

Gerçek hayatta.

In Real Life.

In real life.

Gerçek hayatta.

Gerçek hayatta.

In real life.

Gerçek hayatta.

We studied differe.

Farklı çalıştık.

, but while it took me three or four years to sound natural, I

, ama doğal konuşmam üç ya da dört yılımı alırken, şaka

kid you not, it took him a little under a year to sound natural.

yapmıyorum, onun doğal konuşması bir yıldan biraz az sürdü.

You heard me right?

Beni duydun değil mi?

This individual he was studying, but applying what he learned immediately in

Bu birey üzerinde çalışıyordu ama öğrendiklerini anında

real life situations, and I was in shock as I watched him improve so quickly.

gerçek yaşam durumlarında uyguluyordu ve bu kadar çabuk gelişmesini izlerken şoktaydım.

His Korean sounded great.

Korecesi kulağa harika geliyordu.

His pronunciation was good.

Telaffuzu iyiydi.

When he spoke to other Koreans, they understood what he was saying and

Diğer Korelilerle konuştuğunda ne dediğini anladılar ve o kadar

he was so natural, and I saw how fast they responded to him, and it

doğaldı ki ona ne kadar hızlı cevap verdiklerini gördüm ve bu

was so interesting to me because he was applying what he was learning

benim için çok ilginçti çünkü öğrendiğini

immediately, not waiting until he was perfect, willing to make mistakes

hemen uyguluyor, anlayana kadar beklemiyordu. mükemmeldi, hata yapmaya istekliydi

and not feel bad about his mistakes.

ve yaptığı hatalar yüzünden kendini kötü hissetmiyordu.

Instead, he knew the importance of putting things into practice.

Bunun yerine, bir şeyleri uygulamaya koymanın önemini biliyordu.

now.

He inspired me.

Şimdi. Bana

ilham verdi.

I started learning Korean before him, but the way he was studying and

Ben ondan önce Korece öğrenmeye başladım ama onun çalışma şekli ve

the way he was learning and putting things into practice inspired me, and

öğrenme şekli bana ilham verdi ve

he eventually spoke Korean fluently.

sonunda akıcı bir şekilde Korece konuştu.

Absolutely amazing.

Kesinlikle muhteşem.

Now, you might have someone in your life and that individual might be

Şimdi, hayatınızda biri olabilir ve o kişi çalışma şekli

inspiring you, the way they work, the way they study, the way they

, çalışma şekli,

speak to other people, whatever it.

diğer insanlarla konuşma şekli, her ne olursa olsun size ilham veriyor olabilir.

Many times we have people around us that inspire us.

Çoğu zaman çevremizde bize ilham veren insanlar olur.

Inspiration is important, but we have to apply what we are seeing them do.

İlham önemlidir, ancak yaptıklarını gördüklerimizi uygulamalıyız.

Inspiration is good, but application is even better.

İlham iyidir, ancak uygulama daha da iyidir.

So that's a short story for you today, just letting you know that.

Bu, bugün sizin için kısa bir hikaye , sadece bunu bilmenizi sağlıyor.

Again, I understand where you are, I know your situation.

Yine nerede olduğunuzu anlıyorum , durumunuzu biliyorum.

But what I taught you in today's lesson, I saw it play out completely in my friend.

Ama bugünün dersinde sana öğrettiğim şeyin arkadaşımda tamamen gerçekleştiğini gördüm.

He put things into action immediately instead of simply

focusing on every individual rule.

Her bir kurala tek tek odaklanmak yerine, her şeyi hemen eyleme geçirdi.

I really hope this lesson inspired you to apply what you learned.

Umarım bu ders öğrendiklerinizi uygulamanız için size ilham vermiştir. Bir

I'll talk to you in the next lesson.

sonraki derste seninle konuşacağım.