THINK CREATIVELY IN ENGLISH | Episode 1

Hey!

Hey!

Welcome to this week's English lesson.

Bu haftanın İngilizce dersine hoş geldiniz.

In this lesson, I'm going to teach you how to think creatively in English.

Bu derste, size İngilizce yaratıcı düşünmeyi öğreteceğim.

You see your goal is to speak English fluently like a native English speaker

Görüyorsunuz, amacınız anadili İngilizce olan biri gibi akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak

but in order to do that, you must think creatively in English and I'm

ama bunu yapabilmek için yaratıcı bir şekilde İngilizce düşünmelisiniz ve ben

gonna help you do just that today.

bugün tam da bunu yapmanıza yardım edeceğim.

Are you ready?

Hazır mısın?

Well then.

İyi o zaman.

I'm Teacher Tiffani, let's jump right in.

Ben Öğretmen Tiffani, hemen başlayalım.

All right.

So let's take a look at this image right here.

Pekala.

Şimdi bu resme bir göz atalım.

A very interesting image.

Çok ilginç bir görüntü.

And this is the advanced English sentence.

Ve bu ileri düzey İngilizce cümledir.

The creative English sentence says, the muscular cyclist rode his bike on

Yaratıcı İngilizce cümle, kaslı bisikletçinin

the highway in the middle of the day because he was preparing for a big race.

büyük bir yarışa hazırlandığı için gün ortasında bisikletini otoyolda kullandığını söylüyor.

Now you see this sentence right here includes all the five W's.

Şimdi bu cümlenin beş W'yi de içerdiğini görüyorsunuz.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN?

Again, in order to speak English fluently like a native English speaker

Yine anadili İngilizce olan biri gibi akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmek

and make this creative advanced English sentence, you must include all five

ve bu yaratıcı ileri İngilizce cümleyi yapabilmek için beş W'yi de dahil etmelisiniz

W's but let me show it to you visually.

ama size görsel olarak göstereyim.

So we have the sentence right here and we have the image.

Yani burada cümlemiz var ve görüntümüz var.

Now the first part of the sentence says, the muscular cyclist.

Şimdi cümlenin ilk kısmı kaslı bisikletçi diyor.

So let's get right into the image.

O halde hemen görsele geçelim.

The muscular cyclist.

Kaslı bisikletçi.

Look at this man's arms and also look at his legs.

Bu adamın kollarına bakın ve bacaklarına da bakın.

He is very muscular.

O çok kaslı.

We can see in the image just how muscular this individual is, but

Resimde bu kişinin ne kadar kaslı olduğunu görebiliyoruz ama

also we said the muscular cyclist.

aynı zamanda kaslı bisikletçi demiştik.

Well in the image we see that this individual is wearing a

Resimde bu kişinin

helmet, a helmet used by cyclists.

kask taktığını görüyoruz, bisikletçiler tarafından kullanılan bir kask.

So WHO, we have?

Peki bizde KİM var?

The muscular cyclist.

Kaslı bisikletçi.

So again, that helps us know the WHO?

Yani yine, bu KİM'i tanımamıza yardımcı oluyor?

Now the next one is WHO, WHAT.

Şimdi sırada KİM, NE var.

So what is happening?

Peki neler oluyor?

Rode his bike.

Bisikletine bindi.

Now, do we see that happening in this image?

Şimdi, bu görüntüde bunun olduğunu görüyor muyuz?

We definitely do.

Kesinlikle yaparız.

Right here we see that he is on a bike.

Tam burada bisiklete bindiğini görüyoruz.

So again, when you're thinking creatively in English, use the five W's.

Yine, İngilizce yaratıcı bir şekilde düşünürken, beş W'yi kullanın.

What is he doing?

O ne yapıyor?

He's riding his bike.

Bisikletine biniyor.

So we have the WHAT taken care of.

Bu yüzden, NEYİ hallettik.

It's a little hard for you to see the top but we're talking about the WHAT.

Zirveyi görmeniz biraz zor ama biz NE'den bahsediyoruz.

Now, what else comes up in the sentence?

Şimdi, cümlede başka ne geliyor?

The muscular cyclist rode his bike on the highway.

Kaslı bisikletçi bisikletini otoyolda sürdü.

Well wait a minute in the picture, how do we know that?

Peki resimde bir dakika bekleyin , bunu nasıl bilebiliriz?

Look at the image.

Resme bak.

You can tell that all the cyclists are riding on the road and we're assuming

Tüm bisikletçilerin yolda bisiklet sürdüğünü söyleyebilirsiniz ve biz

we're thinking creatively, "Ah!

yaratıcı bir şekilde "Ah!

This is the highway.", so on the highway.

Bu otoyol." diye düşündüğümüzü varsayıyoruz, yani otoyolda.

Now the next part of the sentence, in the middle of the day.

Şimdi cümlenin bir sonraki kısmı, gün ortasında.

That answers WHEN.

Bu NE ZAMAN yanıt verir.

So again, we have WHO, WHAT, we answered WHERE, and now we're looking at WHEN.

Yani yine KİM, NE var, NEREDE yanıtını verdik ve şimdi NE ZAMAN'a bakıyoruz.

So how can we tell from this picture that it's the middle of the day?

Peki bu resimden gün ortası olduğunu nasıl anlayabiliriz?

Well again, look at his arm.

Tekrar koluna bak.

The sun is hitting his arm in a certain way like it's right above him.

Güneş tam üstündeymiş gibi koluna belli bir şekilde vuruyor.

Then look between the trees, how bright it is outside.

Sonra ağaçların arasına bakın, dışarısı ne kadar parlak.

So again, thinking creatively, "Ah!

Yine yaratıcı bir şekilde düşünerek, "Ah!

It's the middle of the day."

Gün ortası."

Now let's keep going with a sentence, because he was preparing for a big race.

Şimdi bir cümle ile devam edelim çünkü büyük bir yarışa hazırlanıyordu.

So we see right here, we already have WHO, WHAT, WHERE, and WHEN, and now the WHY.

Yani tam burada görüyoruz, zaten KİM, NE, NEREDE ve NE ZAMAN ve şimdi NEDEN'e sahibiz.

How are we assuming?

Nasıl varsayıyoruz?

How are we thinking creatively that he's preparing for a big race while

we see one cyclist, two cyclists, three cyclists, and now four.

Bir bisikletçi, iki bisikletçi, üç bisikletçi ve şimdi dört bisikletçi görürken onun büyük bir yarışa hazırlandığını nasıl yaratıcı bir şekilde düşünüyoruz.

We're assuming that they are all preparing for a big race and this

Hepsinin büyük bir yarışa hazırlandıklarını varsayıyoruz ve beş W'nin her birini yanıtlayan

is exactly how we get this creative advanced English sentence that

bu yaratıcı ileri İngilizce cümlesini tam olarak bu şekilde elde ediyoruz

answers each of the five W's.

.

Now what about this image right here.

Şimdi buradaki görüntü ne olacak?

Another great image.

Başka bir harika görüntü.

This image is of a woman and the creative sentence is right here.

Bu görsel bir kadına ait ve yaratıcı cümle tam burada.

The heat was not working at her office, so the young woman decided to work on

Ofisinde ısı çalışmıyordu, bu yüzden genç kadın

her project at the cafe this afternoon.

bu öğleden sonra kafede projesi üzerinde çalışmaya karar verdi.

So again, another amazing image that has a creative English

Yine, yaratıcı bir İngilizce

sentence and this sentence also answers each of the five W's.

cümleye sahip başka bir harika görsel ve bu cümle aynı zamanda beş W'nin her birine cevap veriyor.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN?

So let's take a look at this image as well.

O halde bu görsele de bir göz atalım.

Let's jump to my screen and let's take a look at this image.

Benim ekranıma geçelim ve bu görsele bir göz atalım.

So, we have the woman right here.

Yani, burada bir kadın var.

Again, she's sitting down and we see in the sentence it starts off.

Yine oturuyor ve cümlenin başladığını görüyoruz.

The heat was not working at her office.

Isı ofisinde çalışmıyordu.

Now, okay.

Şimdi, tamam.

This is the reason we're starting off with the WHY?

NEDEN ile başlamamızın nedeni bu mu?

Why is she there?

O neden orada?

But how do we know?

Ama nasıl bilebiliriz?

Or how are we able to come up with that idea?

Veya bu fikre nasıl ulaşabiliriz?

Well look what she's wearing on her head.

Kafasında ne giydiğine bir bak.

She's actually wearing a hat.

Aslında şapka takıyor.

Now I'm gonna draw the edge of the hat right there and this hat looks very warm.

Şimdi şapkanın kenarını tam buraya çizeceğim ve bu şapka çok sıcak görünüyor.

So maybe it's the winter time so that's why we have the heat was not

Yani belki de kış zamanıdır, bu yüzden ısı

working and then we have at her office.

çalışmıyordu ve sonra onun ofisine girdik.

Again, in the reason we have also a location.

Yine sebep olarak bir konumumuz da var.

Let's continue.

Devam edelim.

So we have WHY.

Öyleyse NEDENimiz var.

So the young woman, wait a minute.

Genç kadın, bir dakika bekle.

Now we have, WHO.

Şimdi elimizde KİM var.

How do we know?

She's young.

Nasıl bilebiliriz?

O gençtir.

Look at her hands.

Ellerine bak.

They're very beautiful.

çok güzeller

They don't have wrinkles on them.

Üzerlerinde kırışıklık yoktur.

They look like a young woman's hands, right?

Genç bir kadının ellerine benziyorlar, değil mi?

And also look at her profile of her face right here.

Ayrıca yüzünün profiline de tam burada bakın.

You can't see it too much but you can tell, "Ah!

Çok fazla göremezsin ama "Ah! Daha

she looks like a younger woman.

genç bir kadına benziyor.

She doesn't really have a lot of wrinkles."

Aslında çok fazla kırışıklığı yok" diyebilirsin.

So WHO, a young woman decided to work on her project.

Böylece DSÖ, genç bir kadın projesi üzerinde çalışmaya karar verdi.

Now we're talking about what she's doing?

Şimdi ne yaptığından mı bahsediyoruz?

We're answering the WHAT.

NE sorusuna cevap veriyoruz.

So we have right here, "Ah!

Yani tam burada, "Ah!

she's working on her computer."

Bilgisayarında çalışıyor."

So the natural assumption is she's working on a project.

Yani doğal varsayım, onun bir proje üzerinde çalıştığı.

Again, thinking creatively in English using the five W's.

Yine, beş W'yi kullanarak yaratıcı bir şekilde İngilizce düşünmek.

Now we have WHO, we have WHAT, and we have WHY.

Şimdi KİM var, NE var ve NEDEN var.

The next part is she's working on her project at the cafe.

Sonraki bölüm, kafede projesi üzerinde çalışıyor.

Here we go!

İşte başlıyoruz!

How do we know it's a cafe?

Kafe olduğunu nasıl anlarız?

Or how are we able to guess that?

Ya da bunu nasıl tahmin edebiliriz?

We'll look right here.

Hemen buraya bakacağız.

There's a cup of water then we see some snacks right here that maybe she ordered.

Bir bardak su var, sonra burada belki de sipariş ettiği bazı atıştırmalıklar görüyoruz.

So again, we're answering the next W.

Tekrar, bir sonraki W'ye cevap veriyoruz.

Where is she?

O nerede?

So we can have this right here, where and we have at the cafe.

Yani bunu burada, nerede ve kafede alabiliriz.

Now, the last W is WHEN and we have at the cafe this afternoon.

Şimdi, son W NE ZAMAN ve bu öğleden sonra kafedeyiz.

Now we can guess that it's the afternoon because well she looks a little

Şimdi öğleden sonra olduğunu tahmin edebiliriz çünkü biraz

comfortable, it's kind of bright inside.

rahat görünüyor, içerisi biraz aydınlık.

But again, thinking creatively right here.

Ama yine de, burada yaratıcı düşünmek.

Thinking creatively in English, were just guessing but that

İngilizce'de yaratıcı düşünmek, sadece tahmin ediyorduk ama bu,

produces this amazing sentence.

bu harika cümleyi üretiyor.

Again.

Tekrar.

The heat was not working at our office, so the young woman decided to work on

Ofisimizin ısısı pek iyi değildi, bu yüzden genç kadın

her project at the cafe this afternoon.

bu öğleden sonra kafede projesi üzerinde çalışmaya karar verdi.

All five W's.

Beş W'nin tümü.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN?

But what about this image right here.

Ama buradaki görüntü ne olacak?

Another great image.

Başka bir harika görüntü.

This image looks like there are two young men talking but here's the

Bu görüntü, konuşan iki genç adam varmış gibi görünüyor ama

sentence we can use for this one.

bunun için kullanabileceğimiz cümle şu.

The friends love comedies, so they laughed a lot while watching

Arkadaşlar komedileri sever, bu yüzden

the movie in their living room.

oturma odalarında filmi izlerken çok güldüler.

So again, we have this amazing sentence describing an image

Yine, bir görüntüyü tanımlayan bu harika cümlemiz var

but it uses the five W's.

ama bu beş W'yi kullanıyor.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN?

So let's just verify.

Öyleyse doğrulayalım. Gelin bu

Let's take a look at this image right here.

görsele bir göz atalım .

Here we go!

İşte başlıyoruz!

We're gonna have the image on our screen right here, the young men,

Görüntüyü tam burada ekranımıza alacağız gençler

they're talking together but again, the sentence says the friends.

aralarında konuşuyorlar ama yine cümle diyor arkadaşlar.

So we see a man right here and also a man right here that answers WHO?

Yani burada bir adam görüyoruz ve aynı zamanda burada KİM diye cevap veren bir adam görüyoruz.

The friends.

Arkadaşlar.

Again, thinking creatively.

Yine, yaratıcı düşünmek.

We're looking at this image.

Bu resme bakıyoruz.

Hold on one second.

Bir saniye bekle.

We're looking at this image right here.

Tam burada bu resme bakıyoruz.

Here we go!

İşte başlıyoruz!

Now the next part says, they love comedies.

Şimdi sonraki kısım, komedileri sevdiklerini söylüyor.

So we're just guessing but again, what's happening?

Yani sadece tahmin ediyoruz ama yine ne oluyor?

They love comedies, right?

Komedileri seviyorlar, değil mi?

The friends love comedies, so they laughed a lot while watching

Arkadaşlar komedileri sever, bu yüzden

the movie in their living room.

oturma odalarında filmi izlerken çok güldüler.

So, here we go!

İşte başlıyoruz!

Now we're getting the reason at the very beginning.

Şimdi sebebini en başında anlıyoruz.

Again, love comedies.

Yine aşk komedileri.

Well, how do we know that?

Bunu nasıl bilebiliriz?

We're not for sure but again, we're thinking creatively.

Emin değiliz ama yine yaratıcı düşünüyoruz.

So we're probably guessing, "Ah!

Bu yüzden muhtemelen "Ah!

They look kind of happy."

Biraz mutlu görünüyorlar" diye tahmin ediyoruz.

So the reason is they love comedy.

Yani nedeni komediyi sevmeleri.

So we have WHY.

Öyleyse NEDENimiz var.

The next part of the sentence says, so they laughed a lot.

Cümlenin sonraki kısmı diyor ki, bu yüzden çok güldüler.

What were they doing?

Onlar ne yapıyordu?

Laughing a lot.

çok gülmek

All right.

We see right here, their smiles on their faces so this

Elbette.

Tam burada görüyoruz, yüzlerindeki gülümsemeler, bu

answers what they were doing.

onların ne yaptıklarını açıklıyor.

Now while watching the movie.

Şimdi filmi izlerken.

So the next W is WHEN.

Yani bir sonraki W NE ZAMAN.

When was this happening?

Bu ne zaman oluyordu?

When were they laughing?

Ne zaman gülüyorlardı?

So again, we have when and the answer is while they were watching.

Yani yine, ne zaman var ve cevap onlar izlerken. Filmi izlerken

You see their eyes are looking at the computer in front of them while they

gözlerinin önlerindeki bilgisayara baktığını görürsünüz

were watching the movie, that's when.

, işte o zaman.

In their living room, the last part.

Oturma odalarında, son kısım.

So again, let's look at the picture.

Öyleyse tekrar resme bakalım.

We see right here.

Burada görüyoruz.

It looks like a beautiful area.

Güzel bir alana benziyor.

A Beautiful living room in the background there's a bigger television

Arka planda güzel bir oturma odası daha büyük bir televizyon var,

then this is a fireplace so we're assuming it's a living room.

bu bir şömine, bu yüzden oturma odası olduğunu varsayıyoruz.

So we have WHERE.

Öyleyse NEREDE var.

Each of the five W's.

Beş W'nin her biri.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN?

Again, in this creative English sentence.

Yine bu yaratıcı İngilizce cümlede.

The friends love comedies, so they laughed a lot while watching

Arkadaşlar komedileri sever, bu yüzden

the movie in their living room.

oturma odalarında filmi izlerken çok güldüler.

Again.

Tekrar.

Thinking creatively in English using the five W's.

Beş W'yi kullanarak yaratıcı bir şekilde İngilizce düşünmek.

It makes it so much easier for you to sound like a native English speaker.

Anadili İngilizce olan biri gibi konuşmanızı çok daha kolaylaştırır.

But what about this image right here.

Ama buradaki görüntü ne olacak?

Another good one.

Başka bir iyi.

Again, a beautiful picture and here's the sentence.

Yine güzel bir resim ve işte cümle.

After a stressful week, the woman decided to visit the lake to get some

Stresli bir haftanın ardından, kadın

time alone or to get some alone time.

biraz yalnız kalmak ya da biraz yalnız kalmak için gölü ziyaret etmeye karar verdi.

Again, a great sentence describing this image but the most important

Yine, bu görüntüyü anlatan harika bir cümle ama en

thing is, does this sentence, this creative English sentence

önemlisi, bu cümle, bu yaratıcı İngilizce cümle

actually include each of the five W.

aslında beş W'nin her birini içeriyor mu?

So, let's look at the image a little closer.

O halde, resme biraz daha yakından bakalım.

So again, we have this image.

Yani yine bu görüntüye sahibiz.

The woman on this beautiful lake and the mountains in the background.

Bu güzel göldeki kadın ve arka planda dağlar.

And here's the sentence again, after a stressful week.

Ve işte stresli bir haftanın ardından yine o cümle.

So, we're getting the WHY.

Yani, NEDEN'i alıyoruz.

Now again, you're thinking creatively.

Şimdi yine yaratıcı düşünüyorsun.

So looking at the picture and looking at the woman, it can be assumed, "Ah!

Yani resme ve kadına bakıldığında, "Ah!

You know what?

Biliyor musun?

Maybe she had a stressful week."

Belki de stresli bir hafta geçirmiştir."

I'm gonna change the color.

Ben rengini değiştireceğim.

Maybe she needed to get out and so she decided to go to the lake.

Belki de dışarı çıkması gerekiyordu ve bu yüzden göle gitmeye karar verdi.

Again, she looks very relaxed.

Yine çok rahatlamış görünüyor.

Look how her shoulders are very relaxed.

Bak, omuzları nasıl da rahatlamış.

They're dropped down.

Düşürüldüler.

Maybe the reason is because she had a stressful week so that's the WHY.

Belki de nedeni stresli bir hafta geçirmesidir, bu yüzden NEDEN budur.

The woman, now we have the person for WHO.

Kadın, şimdi DSÖ için bir kişiye sahibiz.

So we're answering the WHO.

Yani DSÖ'ye cevap veriyoruz.

How do we know it's a woman?

Kadın olduğunu nasıl anlarız?

Look at the hat and also the hair.

Şapkaya ve ayrıca saça bakın.

We can tell that it's a woman and also the shape of her body.

Bunun bir kadın olduğunu ve ayrıca vücudunun şeklini söyleyebiliriz.

We can see that it's a woman in this image.

Bu görüntüde bir kadın olduğunu görebiliriz.

So we have WHY, stressful week.

Öyleyse NEDEN, stresli bir haftamız var.

WHO, this woman decided to visit the lake.

KİM, bu kadın gölü ziyaret etmeye karar verdi.

All right.

So what did she do?

Elbette.

Peki o ne yapmıştı?

She decided to visit the lake, right?

Gölü ziyaret etmeye karar verdi, değil mi? Biraz yalnız kalmak istediği

She decided to visit the lake because she wanted to get some alone time.

için gölü ziyaret etmeye karar verdi .

Now something very interesting is we're seeing there are

Şimdi çok ilginç bir şey,

two options for the reason.

sebep için iki seçenek olduğunu görüyoruz.

Earlier I said after a stressful week, right?

Daha önce stresli bir haftanın ardından demiştim , değil mi?

Why she had a stressful week?

Neden stresli bir hafta geçirdi?

But look at the end of the sentence, she wanted to get some alone time.

Ama cümlenin sonuna bak, biraz yalnız kalmak istedi.

So these two things can both be reasoned and also answer another W.

Yani bu iki şey hem muhakeme edilebilir hem de başka bir W'ye cevap verebilir.

So let me continue and I'll explain.

O halde devam edeyim ve açıklayayım.

The woman decided to visit the lake.

Kadın gölü ziyaret etmeye karar verdi.

So what did she do?

Peki o ne yapmıştı?

She decided to visit the lake.

Gölü ziyaret etmeye karar verdi.

And again, we see the lake right here and she's actually

Ve yine, tam burada gölü görüyoruz ve o aslında

in this canoe right here, right?

bu kanonun içinde, değil mi?

So WHAT.

Ne olmuş.

But, when did she go?

Ama ne zaman gitti?

After a stressful week.

Stresli bir haftanın ardından. Bu

That's why I said that first part can be a reason for why but it can also be WHEN.

yüzden ilk kısım bir sebep olabilir dedim ama NE ZAMAN da olabilir.

So after a stressful week.

Yani stresli bir haftanın ardından.

Now we're gonna say this is gonna be for WHEN.

Şimdi bunun NE ZAMAN için olacağını söyleyeceğiz.

When did she go?

Ne zaman gitti?

After a stressful week.

Stresli bir haftanın ardından.

Now the last portion is what we're gonna use for the reason.

Şimdi son kısım, sebep için kullanacağımız şey.

So we have WHO, WHAT, WHEN.

Yani elimizde KİM, NE, NE ZAMAN var.

Now, where is she?

Şimdi, o nerede?

Remember we just said, she decided to go to the lake.

Az önce söylediğimizi hatırla, göle gitmeye karar verdi.

The lake represents WHERE.

Göl NEREDE'yi temsil eder.

You see how they can answer multiple W's, right?

Birden fazla W'ye nasıl cevap verebileceklerini görüyorsunuz, değil mi?

So she, where is she?

Peki o, o nerede?

At the lake.

Gölde.

When did she go?

Ne zaman gitti?

After a stressful week.

Stresli bir haftanın ardından.

Now, why did she go?

Şimdi, neden gitti? Stresli bir hafta geçirdiği

To get some alone time because she had a stressful week.

için biraz yalnız kalmak için .

But, how does we know that she's alone?

Ama yalnız olduğunu nereden bileceğiz?

Well look, in the picture, we can only see her.

Bakın, resimde sadece onu görebiliyoruz.

So again, each of the five W's is answered in this sentence,

Yani yine, beş W'nin her biri bu cümlede,

this creative English sentence.

bu yaratıcı İngilizce cümlede cevaplanıyor.

After a stressful week, the woman decided to visit the lake to get some alone time.

Kadın stresli bir haftanın ardından biraz yalnız kalmak için gölü ziyaret etmeye karar verdi.

Thinking creatively in English.

İngilizce yaratıcı düşünmek.

But what about this image right here.

Ama buradaki görüntü ne olacak?

Another amazing image.

Muhteşem bir görüntü daha.

We see three individuals in this image and here's the sentence.

Bu resimde üç kişi görüyoruz ve işte cümle.

Three college friends decided to meet up at their old hangout spot

Üç üniversite arkadaşı,

yesterday to look at some pictures.

bazı fotoğraflara bakmak için dün eski buluşma noktalarında buluşmaya karar verdi.

Again, a great sentence.

Yine harika bir cümle.

A great image.

Harika bir görüntü.

This sentence also has each of the five W's.

Bu cümle ayrıca beş W'nin her birine sahiptir.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN? Gelin

Let's look at it together.

birlikte bakalım.

Here we go!

İşte başlıyoruz!

So we have the image right here.

Yani burada görüntü var.

The three friends sitting together, right?

Yan yana oturan üç arkadaş, değil mi?

Now here's the first part of the sentence.

Şimdi cümlenin ilk kısmı burada.

Three college friends.

Üç üniversite arkadaşı.

Well that answers the WHO.

Peki bu DSÖ'ye cevap veriyor.

I'm gonna change the color right here.

Hemen rengini değiştireceğim.

Let's do this color right here.

Bu rengi burada yapalım.

So now we're answering WHO.

Şimdi DSÖ'ye cevap veriyoruz.

Well we can see very clearly right here.

Burada çok net bir şekilde görebiliyoruz.

We can see very clearly.

çok net görebiliriz.

Hold on one second.

Bir saniye bekle.

Let's take this part out right here.

Bu kısmı buradan çıkaralım.

There we go!

Oraya gidiyoruz! Bir birey olduğunu

We can see very clearly there's one individual, it's another

çok net bir şekilde görebiliyoruz , bu başka bir

individual and a third individual.

birey ve üçüncü bir birey.

So we have three individuals and look how they're smiling.

Yani elimizde üç kişi var ve bakın nasıl gülümsüyorlar.

It looks like they are happy to be with each other.

Görünüşe göre birbirleriyle olmaktan mutlular.

So we're assuming, "Hey!

Biz de "Hey!

Maybe they were college friends."

Belki üniversite arkadaşlarıydılar" diye varsayıyoruz.

Again, thinking creatively in English.

Yine, yaratıcı bir şekilde İngilizce düşünmek.

Now, what happened next?

Şimdi, sonra ne oldu?

They decided to meet up.

Buluşmaya karar verdiler. Demek olan

So that's what happened.

buydu. Eski buluşma

They decided to meet up at their old hangout spots.

yerlerinde buluşmaya karar verdiler .

I'll go forward a little bit, their old hangout spot.

Biraz ileri gideceğim , eski buluşma noktaları.

That is WHERE.

Bu NEREDE.

So look how comfortable they are.

Bak ne kadar rahatlar.

He is sitting comfortably in his chair.

Koltuğunda rahat bir şekilde oturuyor.

She's sitting comfortably on the ground and he's also sitting very comfortably.

Yerde rahat oturuyor ve kendisi de çok rahat oturuyor.

So they're at their old hangout spot.

Demek eski buluşma noktalarındalar.

Again.

Where are they?

Tekrar.

Neredeler?

That's the W, WHERE.

Bu W, NEREDE.

Now, yesterday to look at some pictures.

Şimdi, dün bazı resimlere bakmak için.

Now, we need to answer what were they doing?

Şimdi ne yapıyorlardı sorusunu cevaplamamız gerekiyor.

What did they decide to do?

Ne yapmaya karar verdiler?

They decided to meet up.

Buluşmaya karar verdiler.

All right.

Elbette.

So we know WHERE, at their old hangout spot.

Böylece eski buluşma noktalarında NEREDE olduğunu biliyoruz.

But, what did they decided to do?

Ama ne yapmaya karar verdiler?

They decided to, "Hey!

"Hey!

Let's meet up and come together."

Buluşalım ve bir araya gelelim" diye karar verdiler.

Now that answers, WHAT.

Şimdi bu cevaplar, NE.

WHAT, WHEN.

NE NE ZAMAN.

Now in the sentence we see that it says, yesterday.

Şimdi cümlede dün dediğini görüyoruz.

Again, you're thinking creatively in English.

Yine, yaratıcı bir şekilde İngilizce düşünüyorsun.

When you're looking at an image and trying to make an advanced English sentence using

Bir resme bakıp bu tekniği kullanarak ileri düzey bir İngilizce cümle kurmaya çalışırken

this technique, there's no wrong answer.

yanlış cevap yoktur.

It's thinking creatively in English, that's the name of the technique, right?

İngilizce'de yaratıcı düşünmek, tekniğin adı bu, değil mi?

So when we said, "Ah!

"Ah!

Yesterday."

Dün" dedik.

WHY?

NEDEN?

To look at some pictures.

Bazı resimlere bakmak için. Buluşmalarının sebebinin

Where why do we think that is the reason they met up?

bu olduğunu nereden düşünüyoruz ? Pekala, buraya

Well look right here.

bak.

We see them all looking at this computer and we can assume that

Hepsinin bu bilgisayara baktığını görüyoruz ve

they are looking at some pictures.

bazı resimlere baktıklarını varsayabiliriz.

Let me take this over just a little bit.

Bunu biraz ele alayım.

We can see they're all looking at the computer.

Hepsinin bilgisayara baktığını görebiliriz.

Again, we're assuming but each of the W's are answered.

Yine varsayıyoruz, ancak W'lerin her biri yanıtlandı.

WHO, WHAT, WHEN, WHERE and WHY?

KİM, NE, NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN?

Three college friends decided to meet up at their old hangout spot

Üç üniversite arkadaşı,

yesterday to look at some pictures.

bazı fotoğraflara bakmak için dün eski buluşma noktalarında buluşmaya karar verdi.

This technique again will help you speak English fluently.

Bu teknik yine akıcı bir şekilde İngilizce konuşmanıza yardımcı olacaktır.

Again, thinking creatively in English is the way to go so that you can sound

Yine, İngilizce'de yaratıcı düşünmek,

more like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi konuşabilmeniz için gidilecek yoldur.

I really hope you enjoy this lesson and I can't wait to talk to you next time.

Umarım bu dersten zevk alırsınız ve bir dahaki sefere sizinle konuşmak için sabırsızlanıyorum.

Have a great one.

Harika bir tane var.

You still there?

Hala oradasın?

You know what time it is?

Saatin kaç olduğunu biliyor musun?

Here we go!

İşte başlıyoruz!

It's story time.

Hikaye zamanı.

Hey!

I said it's story time.

Hey!

Hikaye zamanı dedim.

Alright!

Peki!

So, today's story time actually is about one of my favorite

Yani, bugünün hikaye zamanı aslında liseden en sevdiğim anılardan biri hakkında

memories from high school.

.

So, you know that I enjoy drawing and painting.

Yani, çizmekten ve boyamaktan hoşlandığımı biliyorsun.

I love things that are beautiful.

Güzel olan şeyleri seviyorum. Sanat

I love artwork.

eserlerini seviyorum.

I love going to the museum and just looking at paintings and photographs.

Müzeye gitmeyi ve sadece resimlere ve fotoğraflara bakmayı seviyorum.

So when I was in high school, I had an awesome art teacher.

Lisedeyken harika bir resim öğretmenim vardı.

Her name was Ms.

Adı Bayan

Halstead.

Halstead'di.

And I remember one day it was after lunch and I just happened to be walking

Ve bir gün öğle yemeğinden sonra olduğunu hatırlıyorum ve

through the hallway and I was about to pass her classroom and I noticed that Ms.

koridorda yürüyordum ve sınıfının yanından geçmek üzereydim ve Bayan

Halstead was sitting in her room, the art room at her desk very quietly.

Halstead'in odasında, sanat odası masasında çok sessizce oturduğunu fark ettim.

And she looked like she was focused intently on something.

Ve dikkatle bir şeye odaklanmış gibi görünüyordu.

But, her shoulders were kind of down and she had a pen in her

Ama omuzları biraz düşüktü ve elinde bir kalem vardı

hand and she was draw, it looked like she was drawing something.

ve çizilmişti, bir şeyler çiziyor gibiydi.

And my curiosity got the best of me.

Ve merakım beni ele geçirdi.

So I walked into the classroom and even though I walked into the

Bu yüzden sınıfa girdim ve sınıfa girmeme rağmen

classroom, she still didn't look up.

hala başını kaldırmadı.

I had to walk all the way to her desk and then she looked up, "Oh, hey Tiffani!

Masasına kadar yürümek zorunda kaldım ve sonra başını kaldırıp baktı, "Ah, hey Tiffani!

How are you?"

Nasılsın?"

And I said, "I'm fine, Ms.

"İyiyim Bayan

Halstead.

What are you up to?"

Halstead.

Neyin peşindesiniz?" dedim.

She said, "Oh!

I'm just sketching."

"Ah!

Ben sadece eskiz yapıyorum" dedi.

And I said, "Oh wow, Ms.

Ben de "Vay canına, Bayan

Halstead!

I love sketching too."

Halstead! Ben

de eskiz çizmeyi seviyorum" dedim.

And that's what she put her pen down and she also put her sketchbook down.

İşte bu yüzden kalemini bıraktı ve eskiz defterini de koydu.

And she said, "Oh, really Tiffani?

Ve dedi ki, "Ah, gerçekten Tiffani mi?

You really like sketching?"

Eskiz yapmayı gerçekten seviyor musun?"

I said, "Yeah!

I really like sketching but sometimes I try not to sketch when I'm in

"Evet!

Eskiz yapmayı gerçekten seviyorum ama bazen sınıftayken eskiz çizmemeye çalışıyorum

class because I don't want the teacher to think I'm not paying

çünkü öğretmenin dikkatimi vermediğimi düşünmesini istemiyorum

attention and I wanna focus."

ve odaklanmak istiyorum."

And she started to talk to me and started to explain how important

Ve benimle konuşmaya başladı ve

sketching and doodling actually was.

eskiz ve karalamanın aslında ne kadar önemli olduğunu anlatmaya başladı.

She told me how she, again, as a full adult at that time, I

Bana o zamanlar tam bir yetişkin olarak nasıl olduğunu anlattı,

think she was in her forties.

sanırım kırklı yaşlarındaydı.

She even in church while the pastor was preaching a sermon, she would

Papaz bir vaaz verirken kilisede bile,

sketch and doodle in her notebook.

defterine eskizler ve karalamalar yapardı.

Now I was in shock because you know, the parents usually tell their children, "Hey!

Şimdi şoktaydım çünkü bilirsiniz, ebeveynler çocuklarına genellikle "Hey!

When you're in church, pay attention.

Kilisedeyken dikkatinizi verin.

Focus on the sermon.

Vaaza odaklanın.

So to hear another adult telling me that she actually sketch and doodle during

O yüzden başka bir yetişkinin bana vaaz sırasında gerçekten eskizler çizdiğini ve karalamalar yaptığını söylediğini duymak.

the sermon, it really blew my mind.

, gerçekten aklımı başımdan aldı

But she said, "Tiffani, here's the thing that people that

ama dedi ki, "Tiffani, işte

aren't artists don't know.

sanatçı olmayan insanların bilmediği bir şey var.

You see when we as artists are sketching or doodling, where

Biz sanatçılar olarak eskiz yaparken veya karalama yaparken

actually the most focused.

aslında en çok odaklandığımız yeri görüyorsunuz.

She said when I'm sketching in church and doodling, I'm actually paying more

Kilisede eskiz yaptığımda ve karalama yaptığımda, aslında

attention to what the pastor is saying."

papazın söylediklerine daha çok dikkat ettiğimi söyledi." "

She said, "It's just the way the creative mind has been made."

Yaratıcı zihnin yaratılma şekli bu"

She said that, "She wanted me to start sketching and doodling more.

dedi. Daha çok eskiz yapmaya ve karalamaya başlamam için.

She wanted me to do it even when I was at church."

Bunu kilisedeyken bile yapmamı istedi."

And again I have great parents so they were okay with me sketching

Ve yine harika ailem var, bu yüzden

because they knew I loved art.

sanatı sevdiğimi bildikleri için eskiz yapmamda bir sakınca görmediler.

But she's encouraged me to do it in class, to do it in church.

Ama beni sınıfta, kilisede yapmam için teşvik etti.

She said, "Tiffani even when you're about to go to bed.

"Tiffani, sen yatmak üzereyken bile.

An idea may pop in your head.

Aklınıza bir fikir gelebilir.

I want you to also sketch then.

O zaman senin de eskiz yapmanı istiyorum.

Write down what pops in your head."

Aklından geçenleri yaz."

She said, "Tiffani you're an artist and it's actually not a bad thing."

Dedi ki, "Tiffani, sen bir sanatçısın ve aslında bu kötü bir şey değil."

Now I never forgot that.

Şimdi bunu hiç unutmadım.

And I remember as I went through the rest of my high school years

and then went to college, I continue to doodle and sketch in class.

üniversiteye gittim, sınıfta karalama ve eskiz yapmaya devam ediyorum

And I remember specifically when I was in college, I had a science class

ve özellikle üniversitedeyken hatırlıyorum, bir fen dersi vardı

and we were talking about the anatomy of a frog and while the teacher

ve bir kurbağanın anatomisi hakkında konuşuyorduk ve öğretmen ders

was teaching, I was drawing a frog.

anlatırken ben bir kurbağa çiziyordum .Ve

And I was drawing the different parts of the frog and labeling

ben kurbağanın farklı kısımlarını çizip not

the parts in my notebook.

defterime bu kısımları etiketliyordum

And what happened was when I took an exam, that image that I had drawn.

ve olan şey sınava girdiğimde çizdiğim o resme

I added it colors and I added all of the information about

renkleri ekledim ve kurbağa ile ilgili tüm bilgileri ekledim

the frog popped up in my mind.

aklıma geldi.ve

And I aced that exam and I realized how powerful creativity is.

o sınavda başarılı oldum ve yaratıcılığın ne kadar güçlü olduğunu anladım.ve bir şeyi görselleştirmenin

And how important it is to visualize something because

ne kadar önemli olduğunu çünkü

visualizing helps you to remember.

görselleştirme hatırlamana yardımcı oluyor.bu

So even now I sketch when I'm listening to a sermon, I sketch when

yüzden şimdi bile bir vaaz dinlerken eskiz yapıyorum, eskiz yapıyorum

I'm doing something or listening to a presentation because it helps

Ne dinlediğimi hatırlamama yardımcı olduğu için bir şey yaparken veya bir sunum dinlerken

me remember what I'm listening to.

.

Maybe you're the same.

Belki de aynısındır.

Maybe you're an artist and you love sketching or maybe you're not.

Belki bir ressamsın ve eskiz yapmayı seviyorsun ya da değilsin.

Remember, creativity is so important and that's why I hope you enjoy

Unutmayın, yaratıcılık çok önemlidir ve bu yüzden

today's lesson and today's story.

bugünün dersini ve bugünün hikayesini umarım beğenirsiniz.

I'll talk to you next time.

Bir dahaki sefere seninle konuşacağım.