British Pants vs American Pants | English Communication Problem

Hello guys my name is Fanny.

Merhaba arkadaşlar benim adım Fanny.

Welcome to this series on communication problems.

İletişim sorunları hakkındaki bu seriye hoş geldiniz.

And in this video I want to talk to you about communication problems that occur

Ve bu videoda sizinle farklı türde İngilizce kullandığımızda ortaya çıkan iletişim sorunlarından bahsetmek istiyorum

when we use different kinds of English because as you know we don't have the

çünkü bildiğiniz gibi

same English in the UK and in the US, for example.

örneğin Birleşik Krallık ve ABD'de aynı İngilizceye sahip değiliz.

So some Americans don't

Bu yüzden bazı Amerikalılar

understand me when I speak English because I don't have the same

İngilizce konuştuğumda beni anlamıyor çünkü aynı telaffuza sahip değilim

pronunciation and because I don't always use the same words.

ve her zaman aynı kelimeleri kullanmıyorum.

Most of the time we do understand each other

Çoğu zaman birbirimizi anlıyoruz

but sometimes we don't and it can be quite confusing at times.

ama bazen anlamıyoruz ve bu bazen oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor.

For example, umm, to me there's a ground floor in a building.

Örneğin, bana göre bir binanın zemin katı var.

To an American person my ground floor is their first floor.

Bir Amerikalı için benim zemin katım onların birinci katıdır.

So if I talk about the first floor, I don't mean the same floor as an American person.

Yani birinci kattan bahsedersem, bir Amerikalı ile aynı katı kastetmiyorum.

So see it can get a bit confusing.

Bu yüzden biraz kafa karıştırıcı olabileceğini görün.

And talking about confusion, I have a story which is quite funny.

Ve kafa karışıklığından bahsetmişken, oldukça komik bir hikayem var. O

I was in college at the time and I was on the phone with an American friend

zamanlar üniversitedeydim ve Amerikalı bir arkadaşımla telefonda konuşuyorduk

and we talked you know for 20-25 minutes and then we decide to go grab a drink together.

ve 20-25 dakika konuştuk ve sonra birlikte bir şeyler içmeye karar verdik.

So I'm like, "yeah we should we you know we should go out and have a drink."

Ben de "evet, dışarı çıkıp bir şeyler içmemiz gerektiğini bilmeliyiz" dedim.

And she's like, "Okay yeah sure. What a good idea."

Ve o, "Tamam, evet, tabii. Ne güzel bir fikir."

And then she says, "Let me just put on some pants."

Sonra da "Biraz pantolon giyeyim" diyor.

now you have to know pants in the USA,

artık ABD'de pantolonun

means like trousers.

pantolon gibi olduğunu bilmek zorundasınız.

Okay your pants. Okay like these.

Tamam, pantolonun. Tamam bunlar gibi

In British English, pants are underpants.

İngiliz İngilizcesinde pantolon, külot anlamına gelir.

Okay?

Tamam aşkım?

So for me, when she says, "Let me put on some pants."

Yani benim için, "Bir pantolon giyeyim" dediğinde.

I get this image of my friend talking to me for 20 minutes naked.

Arkadaşımın benimle 20 dakika çıplak konuştuğu bu görüntüyü alıyorum.

You know with no underpants on.

Bilirsin, külot olmadan.

So I was quite shocked and I said, "What?"

Bu yüzden oldukça şok oldum ve "Ne?" dedim.

She said, "Yeah, yeah. Just grab some pants.

"Evet, evet. Sadece bir pantolon al.

I said, "What do you mean pants?"

"Pantolon derken neyi kastediyorsun?"

She said, "Oh no no no, I mean trousers."

dedim, "Oh hayır, hayır, pantolon demek istiyorum" dedi. bir

And then we just laughed so hard because you know

for a minute there, there was a just a lot of confusion.

dakika orada, çok fazla kafa karışıklığı vardı.

Um, so yeah, depending on where you come from,

Um, yani evet, nereden geldiğine bağlı olarak, bence hafife

I think you shouldn't underestimate ...um.. you know the differences.

almamalısın ...um.. farklılıkları biliyorsun.

And you have to be careful sometimes with the words that you choose.

Ve bazen dikkatli olmalısın Seçtiğin kelimeler.

You know? So...

Biliyor musun? Yani...

Yeah that's something that can happen.

Evet, bu olabilecek bir şey.

So you see even native speakers sometimes ..um.. don't really understand each other.

Yani bazen anadili İngilizce olanların bile birbirini anlamadığını görüyorsun..um..

That happens as well.

Bu da oluyor.

So yeah that's what I wanted to tell you.

Yani evet, ben de öyleyim. size söylemek istedim.Umarım

Umm, I hope you've enjoyed.

eğlenmişsinizdir.Bir

And see you in the next video.

sonraki videoda görüşmek üzere.Videomu

Thank you guys for watching my video.

izlediğiniz için teşekkür ederim arkadaşlar.Umarım

I hope you liked it.

beğenmişsinizdir.Beğendiyseniz

If you did please show us your support.

lütfen bize desteğinizi gösterin.Beğen'e

Click like, subscribe to our channel, share the video with your friends,

tıklayın, abone olun Kanalımıza üye olun, videoyu arkadaşlarınızla paylaşın

and put your comments below if you have some.

ve varsa yorumlarınızı aşağıya yazın.Teşekkürler

Thank you and see you.

ve görüşmek üzere.