7 Tips to Start Speaking NOW!

Are you at a point in your learning  where you can understand English well,  

Öğreniminizin İngilizceyi iyi anlayabileceğiniz,

but can speak little or no English at all?

ancak çok az İngilizce konuşabildiğiniz veya hiç İngilizce konuşamadığınız bir noktasında mısınız?

Why does this happen?

Bu neden oluyor?

If you understand the language to the point where  you are able to comprehend what I’m saying now,  

Dili şu anda ne söylediğimi anlayabilecek kadar anlıyorsanız,

it means that it’s already quite good. So,  what is that BLOCK that is preventing you from  

bu zaten oldukça iyi olduğu anlamına gelir. Peki,

actually opening your mouth, using the words  that you already know, and speaking English?

ağzınızı gerçekten açmanıza, zaten bildiğiniz kelimeleri kullanmanıza ve İngilizce konuşmanıza engel olan BLOK nedir?

Are you thinking to yourself: is  there something wrong with me?

Kendi kendinize şöyle mi düşünüyorsunuz: Bende bir sorun mu var?

No, there isn’t anything wrong with you. But I  understand exactly how you feel because I myself  

Hayır, sende yanlış olan bir şey yok. Ama tam olarak nasıl hissettiğinizi anlıyorum çünkü ben de

went months without speaking a single word  of Spanish while living here in Spain.

burada İspanya'da yaşarken aylarca tek kelime İspanyolca konuşmadım.

You’re suffering from what in second language  learning is known as the silent period, but  

İkinci dil öğreniminde sessiz dönem olarak bilinen bir dönemden muzdaripsiniz, ancak

when you learn about it, you realize  there’s nothing to suffer from, as it is  

bunu öğrendiğinizde,

a natural part of learning a second language. What’s important though is that you spend the  

ikinci bir dil öğrenmenin doğal bir parçası olduğu için  acı çekecek hiçbir şey olmadığını fark ediyorsunuz. Yine de önemli olan,

least time possible in this period...  that you break out of it and that you  

bu dönemde mümkün olan  en az zamanı harcamanız... bu dönemden kurtulmanız ve

start unlocking the endless benefits of  speaking English freely in the world.

dünyada özgürce İngilizce konuşmanın sonsuz avantajlarının kilidini açmaya başlamanızdır.

That’s exactly what I’ll teach you in this lesson.  

Bu derste size tam olarak bunu öğreteceğim.

You’re first going to learn why this is  happening. This will give you some much  

Öncelikle bunun neden olduğunu öğreneceksiniz . Henüz konuşmamanızın sorun olmadığını

needed peace of mind as you’ll learn that  it’s okay that you’re not speaking yet.

öğreneceğiniz için bu size çok ihtiyaç duyduğunuz iç rahatlığını sağlayacaktır .

However, we also want to actually get speaking  once and for all, and so the other part of this  

Bununla birlikte, aslında bir kez ve kesin olarak konuşmayı da istiyoruz ve bu nedenle bu dersin diğer bölümü,

lesson is going to be focused on giving you seven  tips so that you can finally start speaking in  

sonunda İngilizce konuşmaya başlayabilmeniz

English, and in this way, get closer to  your dream of becoming a fluent speaker.

ve bu şekilde İngilizce'ye daha yakın olabilmeniz için size yedi ipucu vermeye odaklanacak. akıcı bir konuşmacı olma hayaliniz.

How does that sound?

Kulağa nasıl geliyor?

if you’re new here, welcome! Here at  RealLife English our mission is to  

burada yeniyseniz, hoş geldiniz! Burada RealLife English'te misyonumuz,

guide you beyond the classroom to live and  learn, and speak English in the real world.  

gerçek dünyada İngilizce yaşamanız, öğrenmeniz ve konuşmanız için size sınıfın ötesinde rehberlik etmektir. İngilizce öğrenme

And I’d be pleased to accompany you on your  English learning adventure. So, please,  

maceranızda size eşlik etmekten memnuniyet duyarım . O yüzden lütfen

hit the subscribe button and the bell  so that you don’t miss our next lessons.

abone ol düğmesine ve zil  tuşuna basarak sonraki derslerimizi kaçırmayın.

So, what is the silent period?

Peki sessiz dönem nedir?

The silent period is the time between  the first time that you start learning  

Sessiz dönem, İngilizce öğrenmeye ilk başladığınız

English or are exposed to the language  and the moment when you start speaking it.

veya dile maruz kaldığınız zaman ile konuşmaya başladığınız an arasındaki zamandır.

Obviously, you can’t speak the  language knowing zero words.  

Açıkçası, sıfır kelime bilerek dili konuşamazsınız.

Well, you may not be able to do it if you  know 20 words. What you can do is imitate  

20 kelime biliyorsanız bunu yapamayabilirsiniz. Yapabileceğiniz şey taklit

or say your words out loud, but while  this can be useful it is not speaking.

veya kelimelerinizi yüksek sesle söylemektir, ancak bu yararlı olsa da konuşmak değildir.

Only after a time when you have already  learned enough words and sentence patterns  

Ancak yeterince kelimeyi ve cümle kalıplarını öğrendiğiniz bir süreden sonra

can you start speaking, and start  emerging out of this silent period.  

konuşmaya başlayabilir ve bu sessiz dönemden çıkabilirsiniz.

Now, this period may be shorter or  longer depending on the learner.

Şimdi, bu süre öğrenciye bağlı olarak daha kısa veya daha uzun olabilir.

You might be able to start speaking 2 months  after you’ve started learning English.  

İngilizce öğrenmeye başladıktan 2 ay sonra konuşmaya başlayabilirsiniz.

Others take six months or more.

Diğerleri altı ay veya daha uzun sürer. Dil

What’s tricky about this stage in  language learning is that it tends  

öğrenimindeki bu aşamanın aldatıcı tarafı,

to make students feel a lot of stress and  anxiety about their lack of speaking skills.

öğrencilerin konuşma becerilerinin eksikliği konusunda çok fazla stres ve endişe hissetmelerine neden olmasıdır.

Well, the point of actually becoming aware  of this silent period is that you can  

Aslında bu sessiz dönemin farkına varmanın amacı,

relax because you now understand that it is  a natural part of learning a new language.

rahatlayabilmenizdir çünkü artık bunun yeni bir dil öğrenmenin doğal bir parçası olduğunu anlıyorsunuz.

This goes hand in hand with  understanding more than you  

Bu,

can actually speak, which we covered  in this recent lesson we’ve uploaded.

yüklediğimiz bu yeni derste ele aldığımız gerçekten konuşabildiğinizden   daha fazlasını anlamakla el ele gider.

I’d like to hear about your experience. Are  you at the point in your English learning  

Deneyiminizi duymak isterim. İngilizce öğreniminizde

when you haven’t started speaking yet or  have you already overcome this silent period?

henüz konuşmaya başlamadığınız bir noktada mısınız yoksa bu sessiz dönemi çoktan aştınız mı? Henüz

If you haven’t started speaking, let us know  down in the comments. What’s preventing you?

konuşmaya başlamadıysanız yorumlarda bize bildirin . Seni ne engelliyor?

If you’re already speaking English,  how often do you do it every week?

Halihazırda İngilizce konuşuyorsanız bunu her hafta ne sıklıkla yapıyorsunuz?

Answer these questions in the  comments and I’ll reply to you.

Yorumlarda bu soruları yanıtlayın, ben de size cevap vereceğim.

Now, I’ll give you some tips.  They’ll be relevant for you  

Şimdi size bazı ipuçları vereceğim.

if you’re still not talking, or if you  find it really hard to do consistently.

Hâlâ konuşmuyorsanız veya tutarlı bir şekilde konuşmanın gerçekten zor olduğunu düşünüyorsanız, bunlar sizin için alakalı olacaktır.

Number one. Don’t let anxiety get the best of you Whether you’re not talking at all or you’re doing  

Bir numara. Endişenin sizi ele geçirmesine izin vermeyin Hiç konuşmuyor veya

it very little, accept that as part  of the process. In this lesson so far,  

çok az yapıyor olun, bunu sürecin bir parçası olarak kabul edin . Şimdiye kadar bu derste   size böyle

I’ve explained to you why it’s okay to be  like this. What’s not good is to forever be  

olmanın neden  sorun olmadığını açıkladım . İyi olmayan, sonsuza kadar

in this state, but you will not be. Learners with high motivation,  

bu durumda olmak, ama olmayacaksın. Motivasyonu yüksek,

self-confidence, a good self-image and a low level  of anxiety are much better equipped to succeed  

kendine güveni yüksek, öz imajı iyi ve kaygı düzeyi düşük olan öğrenciler, İngilizce'de başarılı olmak için çok daha donanımlıdır

in English. But, if this lack of speaking  is creating this debilitating anxiety,  

. Ancak, bu konuşma eksikliği bu zayıflatıcı kaygıyı yaratıyorsa,

you need to work at it so that you can  gain this peace of mind I mentioned before.

daha önce bahsettiğim bu huzuru elde edebilmek için üzerinde çalışmanız gerekir.

Think of a process that you think is  going to help you improve your English,  

İngilizcenizi geliştirmenize,

keep you motivated and help you  increase your motivation and confidence.  

motive olmanıza ve motivasyonunuzu ve güveninizi artırmanıza yardımcı olacağını düşündüğünüz bir süreç düşünün.

Then, keep at it consistently and  progress will surely come your way!

Ardından, tutarlı bir şekilde devam edin ve ilerleme kesinlikle yolunuza çıkacaktır!

Number two.Use a Springboard In competitive diving, athletes use a springboard  

İkincisi.Sıçrama Tahtası Kullanın Yarışmalı dalışta sporcular,

to help them elevate in the air, gain momentum  and then perform all these fantastic acrobatics.

havada yükselmelerine, ivme kazanmalarına ve ardından tüm bu harika akrobasi hareketlerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için bir sıçrama tahtası kullanır.

Speaking a second language  is quite a similar feat.  

İkinci bir dil konuşmak da oldukça benzer bir beceridir.

Formulating your ideas in English (which involves  words and grammar), and then articulating them  

Fikirlerinizi İngilizce olarak ( kelimeler ve gramer içerir) formüle etmek ve ardından bunları ifade etmek

(which involves pronunciation) is  pretty similar to an acrobatic dive.

(telaffuz içerir) akrobatik dalışa oldukça benzer.

However, at this point, you don’t  have to worry about the acrobatics.  

Ancak bu noktada akrobasi konusunda endişelenmenize gerek yok.

Just the act of jumping is  the win we’re looking for.  

Zıplama eylemi, aradığımız galibiyettir.

You’re just going to dive straight into  the water, no need for the fancy stuff.

Sadece doğrudan suya dalacaksınız, süslü şeylere gerek yok.

So, leaving the metaphors aside, your  springboards are your sentence starters.  

Dolayısıyla, metaforları bir kenara bırakırsak, sıçrama tahtalarınız sizin cümle başlangıçlarınızdır.

When you know a few basic ones, you  can start to talk and get momentum.  

Birkaç temel bilgiyi öğrendiğinizde konuşmaya başlayabilir ve ivme kazanabilirsiniz. Bir

I’ll give you some examples in  just a moment after the next tip.

sonraki ipucundan hemen sonra size bazı örnekler vereceğim.

Number three. Boring sentences Master answering questions with boring sentences.  

Üç numara. Sıkıcı cümleler Soruları sıkıcı cümlelerle yanıtlayan usta.

What is this you might be asking?

Bu ne soruyor olabilirsiniz?

So, if the goal is to start speaking,  we’re going to start with the basic stuff.  

Yani amaç konuşmaya başlamaksa temel şeylerle başlayacağız. Önce

We’re gonna jump off that springboard  straight down first. Then, when we gain  

o sıçrama tahtasından doğrudan aşağı atlayacağız. Ardından,

practice, we’ll add all the twisting,  somersaults, and all the fancy stuff.

pratik kazandığımızda, tüm burulmaları, taklaları ve tüm süslü şeyleri ekleyeceğiz.

Maybe, one of the things that prevents us  from speaking is a feeling of insecurity  

Belki de bizi konuşmaktan alıkoyan şeylerden biri,

that you can’t do it with a perfect  pronunciation, a perfect accent,  

bunu mükemmel bir telaffuz, mükemmel bir aksan,

use idioms, phrasal verbs, and all that stuff.

deyimler, deyim fiilleri ve benzeri şeylerle yapamayacağımıza dair bir güvensizlik duygusudur.

So, let’s start with an essentialist mindset.  Think of how you would introduce yourself. I  

Öyleyse özcü bir zihniyetle başlayalım. Kendinizi nasıl tanıtacağınızı düşünün. Bu basit soruyla

know many advanced English speakers that struggle  with this simple question because they focused  

boğuşan birçok ileri düzey İngilizce konuşan kişi tanıyorum çünkü

too much on doing it in a sophisticated  way, which isn’t a bad thing. But again,  

bunu sofistike bir şekilde yapmaya çok fazla odaklandılar , ki bu kötü bir şey değil. Ancak yine   önce

let’s first master the basics.  You’ll do it in the simplest of ways.

temel konularda uzmanlaşalım. Bunu en basit yollarla yapacaksın. Şöyle

You could say: My name is... I’m from… and I’m  a… and then you say what you do as a profession.

diyebilirsiniz: Benim adım... Neşeliyim... ve ben ... ve sonra meslek olarak ne yaptığınızı söyleyebilirsiniz.

Don’t let the simpler interactions make you  feel nervous or anxious. First, you need to  

Daha basit etkileşimlerin sizi gergin veya endişeli hissettirmesine izin vermeyin. Öncelikle,

feel assured that you can answer them, and then  with time you’ll learn to add all the fancy stuff.

yanıtlayabileceğinizden emin olmalısınız ve ardından zamanla tüm süslü şeyleri eklemeyi öğreneceksiniz.

If you’re asked how are you? How would you answer?

Nasılsın diye sorulursa Nasıl cevap verirsin?

It’s funny because in a very recent video  I talked about how “I’m fine and you?”  

Komik çünkü çok yakın tarihli bir videoda "Ben iyiyim ya sen?"

is rather boring. Well, isn’t that the  point I’m making here? You’re going to  

oldukça sıkıcıdır. Burada anlatmak istediğim bu değil mi?

get started with that one. Then, as you get  more experienced, you can use alternatives… 

Bununla   başlayacaksın. Daha sonra, daha deneyimli hale geldikçe alternatifleri kullanabilirsiniz...

I'm doing great. Can't complain.  Doing really well. Couldn't be better. 

Harikayım. şikayet edemem Gerçekten iyi gidiyor. Daha iyi olamazdı.

Now, let’s go back to the springboards, which  in other words are your sentence starters.

Şimdi başka bir deyişle cümle başlatıcılarınız olan sıçrama tahtalarına geri dönelim.

Let me ask you a question. Do you know  how writers conventionally start a story?  

Sana bir soru sorayım. Yazarların geleneksel olarak bir hikayeye nasıl başladığını biliyor musunuz?

I’ll give you some options for you to choose.

Sana seçmen için bazı seçenekler vereceğim.

Conventionally, many stories  begin with once upon a time.

Geleneksel olarak, birçok hikaye bir zamanlar ile başlar. İngilizce konuşmak için kullanacağınız farklı söylem türleri

You need your conventional story starter for  the different types of discourse that you  

için geleneksel hikaye başlatıcınıza ihtiyacınız var

will use to talk English. Here are some examples: You want to tell an anecdote? Then, start it with:

. İşte bazı örnekler: Bir anekdot anlatmak ister misiniz? Ardından, şununla başlayın:

One day this and that happened or I  remember one time I did this and that…

Bir gün şu ve bu oldu ya da bir zaman şunu ve bunu yaptığımı hatırlıyorum...

If you’re having a conversation with another  person, and they say something that makes  

Başka bir  kişiyle sohbet ediyorsanız ve size   o kişiyle paylaşmak istediğiniz bir şeyi hatırlatan bir şey söylerlerse

you remember something you want to  share with that other person, say…

kişi, söyle...

Oh, that reminds me of... One  time I did exactly the same. 

Oh, bu bana şunu hatırlattı... Bir zaman tam olarak aynısını yaptım.

If someone asks you what you did in the summer,  use the following starter: What did I do in the  

Birisi size yazın ne yaptığınızı sorarsa, şu başlatıcıyı kullanın: Yazın ne yaptım

summer… and then elaborate: So, okay, I met  with some friends, I traveled to… and so on.

... ve ardından detaylandırın: Peki, tamam, bazı arkadaşlarla buluştum, seyahat ettim... vb.

The repeating of the question “What did I  do in the summer…” accomplishes two things.  

" Yazın ne yaptım..." sorusunun tekrarlanması iki şeyi başarır.

One, it gets you speaking, and two, it gives you  

Birincisi, sizi konuşturur ve ikincisi, size

some time to think. Just try not to do it  for every single question you’re asked.

düşünmeniz için biraz zaman tanır. Size sorulan her soru için bunu yapmamaya çalışın.

These are your springboards or  sentence starters. You can observe how  

Bunlar sizin sıçrama tahtalarınız veya cümle başlatıcılarınızdır.

other more experienced English speakers  start their sentences and learn from them!

Diğer daha deneyimli İngilizce konuşanların cümlelerine nasıl başladığını gözlemleyebilir ve onlardan öğrenebilirsiniz!

Number four. Go to a conversation  class or an English speaking club 

Dört numara. Bir sohbet sınıfına veya İngilizce konuşma kulübüne gidin  İngilizce konuşmaya

If one of the main roadblocks to you starting to  

başlamanızın önündeki başlıca engellerden biri

speak English is that you don’t  have the opportunity to do it,  

bunu yapma fırsatınızın olmamasıysa,

signing up for a conversation class or joining  a conversation club is a fantastic idea.

bir sohbet sınıfına kaydolmak veya bir sohbet kulübüne katılmak harika bir fikirdir .

A conversation class is great because you’ll have  a teacher or tutor who will give you feedback.  

Sohbet dersi harikadır çünkü size geri bildirimde bulunacak bir öğretmeniniz veya öğretmeniniz olacaktır. Farklı öğretmenler

If you can choose one of many  different conversation classes,  

olsa bile birçok farklı konuşma sınıfından birini seçebiliyorsanız

even with different teachers, maybe attend a few  of them and pick the one that you like the most.  

, bunlardan birkaçına katılıp en çok sevdiğinizi seçebilirsiniz. RealLife English

When we were talking about this idea with the  RealLife English team, they told me they went to  

ekibiyle bu fikir hakkında konuşurken , bana

a conversation class where the teacher talked too  much. So, if your teacher does most of the talking  

öğretmenin çok fazla konuştuğu bir konuşma sınıfına gittiklerini söylediler . Dolayısıyla, konuşma sınıfında konuşmanın çoğunu öğretmeniniz yapıyorsa

in the conversation class, then that’s not a good  teacher. Choose a conversation class where the  

, o zaman bu iyi bir öğretmen değildir.

teacher allows you and your classmates to speak. The other option is a conversation club. There are  

Öğretmenin sizin ve sınıf arkadaşlarınızın konuşmasına izin verdiği bir konuşma sınıfı seçin. Diğer seçenek bir konuşma kulübüdür. Büyük bir şehirde

usually a few of them close to you if you live  in a big city. If you live in a smaller city,  

yaşıyorsanız   genellikle size yakın birkaç tane vardır . Daha küçük bir şehirde yaşıyorsanız

with some searching maybe you can find one. What  I like about conversation clubs is that many times  

biraz arama yaparak bir şehir bulabilirsiniz. Sohbet kulüplerinin sevdiğim yanı, çoğu kez

foreigners join to interact with locals  and even practice their own English.  

yabancıların yerel halkla etkileşime geçmek ve hatta kendi İngilizcelerini geliştirmek için katılmalarıdır.

One of our members of the RealLife team the other  day was telling me that when he spent four months  

Geçen gün RealLife ekibinin bir üyesi bana Peru'da dört ay geçirdiğinde

living in Peru he actually set up a conversation  club there. Soon people from France, Belgium,  

aslında orada bir sohbet kulübü kurduğunu anlatıyordu. Kısa süre sonra Fransa, Belçika,

Ireland, the US, Bolivia, Peru and Argentina got  together and they became friends. Conversation  

İrlanda, ABD, Bolivya, Peru ve Arjantin'den insanlar bir araya geldi ve arkadaş oldular. Sohbet

clubs are great because they go out of the  classroom, you can make really good friends,  

kulüpleri harikadır çünkü sınıfın dışına çıkarlar , gerçekten iyi arkadaşlar edinebilir,

even party with those people, maybe even find that  the love of your life is from another continent!

bu insanlarla parti yapabilir, hatta belki de hayatınızın aşkının başka bir kıtadan olduğunu keşfedebilirsiniz!

Number five. Use Chunks! Word chunks are a sequence of  

Beş numara. Chunks'ı kullanın! Kelime yığınları,

words that come naturally  together to express an idea.  

bir fikri ifade etmek için doğal olarak bir araya gelen bir kelime dizisidir.

For example, when you first learned "Nice to meet  you", you didn't study each word in that sentence.  

Örneğin, "Tanıştığımıza memnun oldum" ifadesini ilk öğrendiğinizde o cümledeki her kelimeyi çalışmadınız.

You simply learned them all together, and even  the answer, "Nice to meet you, too!", right?

Hepsini bir arada öğrendiniz ve hatta "Ben de tanıştığımıza memnun oldum!" yanıtını aldınız, değil mi?

Chunks are great because  they save your thinking time.  

Parçalar harika çünkü düşünme sürenizi kurtarıyorlar. Parçaların

You don’t have to think about the grammar  of chunks. They’re prefabricated chunks.  

dilbilgisi hakkında düşünmeniz gerekmez . Prefabrik parçalardır.

They allow you to add them automatically into  your speech and spend less time thinking.

Bunları konuşmanıza otomatik olarak eklemenize ve düşünmeye daha az zaman ayırmanıza olanak tanır.

It helps with fluency. Various research studies  have found that more fluent speakers are able  

Akıcılığa yardımcı olur. Çeşitli araştırma çalışmaları, daha akıcı konuşanların, öbeklerin etkili kullanımı

to speak faster and with less hesitation due to  the effective use of chunks. And one of the best  

sayesinde daha hızlı ve daha az tereddütle konuşabildiğini bulmuştur .

parts about word chunks is that they set you  up for further learning. For example, when you  

Kelime öbeklerinin en iyi yönlerinden biri de sizi daha fazla öğrenmeye hazırlamalarıdır. Örneğin,

learn a word chunk with the word way, you’re more  likely to learn other chunks, by just changing a  

bir kelime öbeğini kelime yolu ile öğrendiğinizde, sadece bir kelimeyi değiştirerek diğer parçaları öğrenme olasılığınız daha yüksektir

word. For example, “on the way” means something  is coming (ex: "there's more snow on the way")  

. Örneğin, "yolda" bir şeyin geleceği anlamına gelir (ör. "yolda daha fazla kar var")

Now, you can replace “on” with “by” and you  get “by the way.” Then there’s more chunks  

Artık "açık" yerine "by" yazabilirsiniz ve "bu arada" elde edersiniz. O zaman oynayabileceğiniz daha fazla parça   vardır

you can play with: when you say I’m on my  way, or no way of… as in no way of knowing,  

: yoldayım veya yolum yok... hiçbir şekilde bilmediğiniz,

no way of telling, etc. One chunk can help you  get the foundation for subsequent learning.

söylemenin hiçbir yolu olmadığı gibi, vb .

Number six. Stay busy Once you get talking,  

Altı numara. Meşgul kalın Konuşmaya başladıktan sonra,

you’re getting the much  needed practice. That’s great!

çok gerekli olan pratiği yapmış olursunuz. Bu harika! İngilizce konuşma becerileri konusunda

Don’t forget the most brilliant quote ever  said on the topic of English speaking skills: 

şimdiye kadar söylenmiş en parlak alıntıyı unutmayın :

However, also try to stay busy with the language  in other ways too. If you can do a bit of good  

Bununla birlikte, başka şekillerde de dille  meşgul olmaya çalışın . Biraz

old studying, that’s great. You’ll be shocked to  see what 20 minutes a day amounts to in the course  

eski güzel ders çalışabilirsen, bu harika. Birkaç ay içinde günde 20 dakikanın ne anlama geldiğini gördüğünüzde şok olacaksınız

of a few months. Also, keep experiencing  the language through music, movies, and  

. Ayrıca dili müzik, film ve

watching videos on YouTube. This will expand your  vocabulary, your grammar and your pronunciation.

YouTube'da video izleyerek deneyimlemeye devam edin. Bu, kelime dağarcığınızı, dilbilginizi ve telaffuzunuzu genişletir.

Number seven. Download the RealLife English app With the RealLife English app,  

Yedi Numara. RealLife English uygulamasını indirin RealLife English uygulamasıyla,

you can say goodbye to the lack of  opportunities to practice your English,  

İngilizce pratik yapma fırsatlarının eksikliğine veda edebilirsiniz,

because anytime, anywhere and at the touch of a  button you can connect with an English speaker and  

çünkü her zaman, her yerde ve tek bir düğme dokunuşuyla İngilizce konuşan biriyle bağlantı kurabilir ve

practice your English. It’s incredibly fun! A bit  addictive, I would even say, but isn’t that great?

İngilizce pratik yapabilirsiniz. İnanılmaz derecede eğlenceli! Hatta biraz bağımlılık yarattığını söyleyebilirim ama bu harika değil mi?

The RealLife App will guide  you beyond the classroom,  

RealLife Uygulaması, gerçek dünyada İngilizce

to live, learn, and speak  English in the real world.

yaşamanız, öğrenmeniz ve konuşmanız için sınıfın ötesinde size rehberlik edecektir .

Betty said “This is an awesome app to  make friends from around the world and  

Betty, "Bu, dünyanın dört bir yanından arkadaşlar edinmek ve

sharpen our English listening &  speaking! Kill two birds with one stone!”

İngilizce dinleme ve konuşma becerilerimizi geliştirmek için harika bir uygulama ! Bir taşla iki kuş!"

So I hope you found this lesson useful.  And why not download the app and start  

Umarım bu dersi faydalı bulmuşsunuzdur. Ve neden uygulamayı indirip

practicing your speaking now. But maybe  you need a little bit more encouragement,  

konuşma pratiği yapmaya hemen başlamıyorsunuz? Ama belki biraz daha cesaretlendirmeye ihtiyacınız vardır,

so if you're not quite there yet, I highly  recommend you watch this lesson next so that you  

bu nedenle henüz tam olarak orada değilseniz,

can start practicing and build up to connecting  with other learners from all around the world.

pratik yapmaya başlayabilmeniz ve dünyanın her yerinden diğer öğrencilerle bağlantı kurabilmeniz için bir sonraki bu dersi izlemenizi önemle tavsiye ederim.