WTF are Phrasal Verbs?

Aww yeah! What's going on, RealLife English?

Tamam evet! Neler oluyor, RealLife English?

I'm Chad, welcome to another episode of RealLife TV and today I'm going to answer a question

Ben Chad, RealLife TV'nin başka bir bölümüne hoş geldiniz ve bugün

that so many people have asked me, and that is "What the F* are Phrasal Verbs?"

pek çok kişinin bana sorduğu bir soruyu yanıtlayacağım ve bu "Phrasal Fiiller Nedir?"

Is this RealLife?

Bu gerçek hayat mı?

Ok guys, so, phrasal verbs are quite a difficult subject in English but let me just quickly explain

Tamam arkadaşlar, İngilizce'de deyimsel fiiller oldukça zor bir konudur, ancak

to you what they are. So, we have two types of phrasal verbs. We have a literal phrasal

size bunların ne olduğunu hızlıca açıklayayım. Yani, iki tür deyimsel fiilimiz var. Bir değişmez öbek fiilimiz

verb, and a figurative phrasal verb. Today I'm just going to focus on the figurative,

ve mecazi bir öbek fiilimiz var. Bugün sadece figüratife odaklanacağım,

but let me just give you a quick explanation of what they are.

ancak size bunların ne olduğuna dair hızlı bir açıklama yapmama izin verin .

A phrasal verb will always be a verb and a preposition, ok? When these two words are

Bir deyimsel fiil her zaman bir fiil ve bir edat olacaktır, tamam mı? Bu iki kelime

together, it often takes on a different meaning. So, let me give you a good example that will

bir araya geldiğinde genellikle farklı bir anlam kazanır. Öyleyse, size

also show you the difference between a literal and a figurative phrasal verb.

gerçek ve mecazlı bir öbek fiil arasındaki farkı da gösterecek iyi bir örnek vereyim.

Let's start with the phrasal verb "to run out." "To run out." Literally, "to run out"

"Tükenmek" deyimsel fiiliyle başlayalım . "Tükenmek için." Kelimenin tam anlamıyla, "bitmek",

could mean to leave a building, or to leave somewhere running. For example, "I ran out

bir binayı terk etmek veya bir yerden koşarak ayrılmak anlamına gelebilir. Örneğin, "Yangın

of the building because it was on fire." But I can also use the same phrasal verb in the

yandığı için binadan kaçtım." Ama aynı deyimsel fiili mecazi anlamda da kullanabilirim

figurative sense. For example, "today, I woke up and realised I had run out of coffee."

. Örneğin, "bugün uyandım ve kahvemin bittiğini fark ettim."

"To run out of something." This means that it has finished. I have consumed all of this.

"Bir şeyin tükenmesi." Bu, bittiği anlamına gelir . Bunların hepsini tükettim.

So, this is a good example of the same phrasal verb being used in a literal sense and a figurative

Yani, bu, gerçek anlamda ve mecazi anlamda kullanılan aynı deyimsel fiilin iyi bir örneğidir

sense.

.

Ok, so now that you know the difference between a literal and a figurative phrasal verb, let

Tamam, artık gerçek ve mecazi öbek fiil arasındaki farkı öğrendiğinize göre,

me just help you out here really quickly and give you four phrasal verbs that you will

burada gerçekten hızlı bir şekilde size yardımcı olmama izin verin ve size çok sık duyacağınız dört öbek fiil vereyim

hear very often.

.

The first one is "to give up." "Give up." When you think about that, the verb to give,

Birincisi "vazgeçmek". "Pes etmek." Bunu düşündüğünüzde vermek,

to give up, it's not used in a literal sense. So, the verb "to give up" means to stop doing

vazgeçmek fiili gerçek anlamda kullanılmaz. Yani, "vazgeçmek" fiili,

something, sometimes because it's really difficult.

bazen gerçekten zor olduğu için bir şeyi yapmayı bırakmak anlamına gelir.

So, hopefully you don't say this, but you could say "English is really difficult. I'm

Umarım bunu söylemezsiniz ama "İngilizce gerçekten zor.

going to give up." And I would say "Hey, don't give up! It's not so difficult."

Vazgeçeceğim" diyebilirsiniz. Ben de "Hey, pes etme! O kadar zor değil" derdim.

"To give up" is the first phrasal verb you're going to hear and see a lot.

"Vazgeçmek", çokça duyacağınız ve göreceğiniz ilk deyimsel fiildir. İngilizcede çokça

Second phrasal verbs you guys are going to hear a lot in English is the phrasal verb

duyacağınız ikinci öbek fiil, "

"to find out." So, "find out" would be a synonym of, maybe, the verb to discover, but we use

öğrenmek" öbek fiilidir. Yani, "bulmak" , belki, keşfetmek fiilinin eşanlamlısı olabilir, ama biz

"find out" a lot more in just, uh, you know, less academic situations.

"bulmak" kelimesini sadece, bilirsiniz, daha az akademik durumlarda çok daha fazla kullanırız.

So, I could say, for example, "I found out that my friend is getting married." I found

Örneğin, " Arkadaşımın evlendiğini öğrendim" diyebilirim.

out, I discovered that piece of information. So, you're going to hear this a lot, "to find

Öğrendim, o bilgiyi keşfettim. Yani, bunu çok duyacaksınız, "

something out."

bir şeyler bulmak için."

The third phrasal verb you guys are going to hear a lot and need is the phrasal verb

Sizlerin çokça duyacağınız ve ihtiyaç duyacağınız üçüncü öbek fiil,

"to look forward to something," "to look forward."

"bir şeyi dört gözle beklemek", "ileriye bakmak" öbek fiilidir.

"Look forward" is when you are really excited, and happy about something that is going to

"İleriye bak", gelecekte olacak bir şey için gerçekten heyecanlı ve mutlu olduğunuz zamandır

happen in the future. If I was, if I was going to travel this year, I could say "I am really

. Olsaydım, bu yıl seyahat edecek olsaydım, "

looking forward to my trip this year." "I'm really looking forward to traveling at the

Bu yılki seyahatimi gerçekten dört gözle bekliyorum" diyebilirim. "Yıl sonunda seyahat etmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum

end of the year."

."

That means that right now I'm anticipating my trip and I feel really excited about it.

Bu, şu anda seyahatimi beklediğim ve bu konuda gerçekten heyecanlı olduğum anlamına geliyor.

What are you looking forward to?

Neyi dört gözle bekliyorsun?

Ok, so, the last phrasal verbs that you guys have to know is actually, I'm going to give

Tamam, yani, bilmeniz gereken son deyimsel fiiller aslında size

you two phrasal verbs. This is a 2 for 1 special. I'm going to teach you guys the phrasal verbs

iki deyimsel fiil vereceğim. Bu 2'ye 1 özeldir. Size

"to pick up" and "to drop off." Ok?

"almak" ve "bırakmak" deyimsel fiillerini öğreteceğim. Tamam?

The reason I'm teaching both of these is because they're very relevant.

Bunların ikisini de öğretmemin nedeni, çok alakalı olmaları.

"To pick someone up" or "to drop someone off" means that you're going to go somewhere and

"Birini almak" veya "birini bırakmak", bir yere gidip

collect someone. It doesn't have to always be a person, it can be an object as well,

birini alacağınız anlamına gelir. Her zaman bir insan olmak zorunda değil, bir nesne de olabilir,

like, if I left my keys at Justin's house, I would go there and pick them up. "To pick

örneğin, anahtarlarımı Justin'in evinde bıraksaydım, oraya gider ve onları alırdım. "Anahtarlarımı almak için

my keys up" or "to pick up my keys." It can be separable or inseparable.

" veya "anahtarlarımı almak için." Ayrılabilir veya ayrılamaz olabilir. Bir

The next one is "to drop off." So, "drop off" would be the opposite. If I couldn't go to

sonraki "bırakmak". Yani, "bırakmak" tam tersi olacaktır.

pick my keys up from Justin's house, I would ring him and say "Hey Justin, can you drop

Anahtarlarımı Justin'in evinden alamazsam, onu arar ve "Hey Justin, anahtarlarımı bırakır mısın

my keys off? I've left them at your house."

? Onları senin evinde unutmuşum" derdim.

"To drop off" would be to actually deliver something to someone, ok? And, like I said,

"Bırakmak" aslında birine bir şey teslim etmek olurdu, tamam mı? Ve dediğim gibi,

we can use this to people, like, "I'm going to drop my friend off at the party" or "I'm

bunu " Arkadaşımı partiye bırakacağım" veya "

going to pick my friend up at the party." Ok?

Arkadaşımı partiden alacağım" gibi insanlar için kullanabiliriz. Tamam?

Ok guys, that's my very quick video to teach you guys how to use figurative phrasal verbs

Pekala millet, bu benim size İngilizce mecazlı deyimsel fiilleri nasıl kullanacağınızı öğretmek

in English and keep listening, because you're going to hear these a lot. This is something

ve dinlemeye devam etmek için hazırladığım çok hızlı bir video, çünkü bunları çok duyacaksınız. Bu

that's very common in English, we use this all the time.

İngilizce'de çok yaygın olan bir şey, bunu her zaman kullanırız.

Now, stay tuned because my next video is going to be about how to use literal phrasal verbs.

Şimdi, bizi izlemeye devam edin, çünkü bir sonraki videom gerçek deyimsel fiillerin nasıl kullanılacağı hakkında olacak.

Sound easy, but there's a few little tricks there that you guys should really know about,

Kulağa kolay geliyor ama burada gerçekten bilmeniz gereken birkaç küçük numara var ,

so... If you haven't signed up yet, make sure you subscribe to our YouTube channel, where

o yüzden... Henüz kaydolmadıysanız,

you'll always receive our newest videos.

her zaman en yeni videolarımızı alacağınız YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın.

Plus, you can also go to our website, there is a link in the box below where you can get

Ayrıca, web sitemize de gidebilirsiniz, aşağıdaki kutuda

the full transcript for this video and hear everything and read everything that I'm saying.

bu videonun tam metnini alabileceğiniz ve söylediğim her şeyi duyabileceğiniz ve okuyabileceğiniz bir bağlantı var.

Ok guys, thanks a lot for watching, hope you guys really enjoyed this video, and I'll see

Pekala çocuklar, izlediğiniz için çok teşekkürler, umarım bu videoyu gerçekten beğenmişsinizdir ve bir

you next time on RealLife TV.

dahaki sefere RealLife TV'de görüşürüz.