The Most DIFFICULT Sound in American English

Oh great! I have a few minutes,  

Ah harika! Birkaç dakikam var,

I'm gonna see who I can meet on the  RealLife App for a quick conversation.

Hızlı bir sohbet için  RealLife Uygulamasında kiminle buluşabileceğime bakacağım.

Hey how's it going? Hi! Nice to meet you. 

Hey! nasıl gidiyor? MERHABA! Tanıştığıma memnun oldum.

Oh! That's some cool posters you got there. 

Ah! Oradaki harika posterlerin var.

Yeah, I love Tim Burton's movies.  Are you a fan of Tim Burton?

Evet, Tim Burton'ın filmlerine bayılırım. Tim Burton hayranı mısınız?

Sorry, who?

Üzgünüm, kim?

Yeah! Tim Burton, the director.

Evet! Yönetmen Tim Burton.

Oh Tim Burton.

Ah Tim Burton.

Yeah! Tim Burton.

Evet! Tim Burton.

Listen to these names. They're all  pronounced with the same sound.  

Bu isimleri dinleyin. Hepsi aynı sesle telaffuz edilir.

Let's see if you can identify what that sound is.

Bakalım o sesin ne olduğunu tanımlayabilecek misin?

Your host for this evening, Steve Martin.  

Bu akşamki sunucunuz Steve Martin.

Please welcome James Patterson and president  Bill Clinton. Please say hello to Michael Keaton.

Lütfen James Patterson'a ve başkan Bill Clinton'a hoş geldin deyin . Lütfen Michael Keaton'a merhaba deyin.

Notice that the names Martin, Clinton  and Keaton all have something in common,  

Martin, Clinton ve Keaton adlarının hepsinin ortak bir yanı olduğuna dikkat edin,

it's this t vowel n combination at the end. In  fact it's one of the most difficult sounds in  

bu, sondaki bu on sesli harf kombinasyonudur. Aslında, Amerikan İngilizcesindeki en zor seslerden biridir

American English. Most languages don't have  a sound like this, so many learners cannot  

. Çoğu dilde buna benzer bir ses yoktur, bu nedenle pek çok öğrenci

even perceive it when they hear it. Let's take  the name Keaton for example. Now if a British  

duyduğunda bunu algılayamaz bile. Örneğin Keaton adını ele alalım. Şimdi bir İngiliz

person were to say this, they would say... probably you might also hear someone say... 

bunu söyleseydi, şöyle derdi... muhtemelen birinin şunu söylediğini de duyabilirsiniz...

But in most American English accents we will  make this sound that you observed before: 

Ancak çoğu Amerikan İngilizcesi aksanında daha önce gözlemlediğiniz bu sesi çıkaracağız:

Now if this seems pretty difficult, don't  worry, there's just three simple steps that  

Şimdi bu oldukça zor görünüyorsa, don Endişelenmeyin,

you need to follow to effectively make the sound.  So first of all, we're going to remove the vowel  

sesi etkili bir şekilde çıkarmak için izlemeniz gereken yalnızca üç basit adım var. Her şeyden önce,

between the t and n. So pretend that it wasn't  even there. So what happens next is that the t  

t ve n arasındaki sesli harfi kaldıracağız. O yüzden orada bile yokmuş gibi davranın . Bundan sonra olan şey, t

sound is not released. What do I mean by this?  Normally when we make a t sound our tongue goes  

sesinin çıkmamasıdır. Bununla ne demek istiyorum? Normalde bir t sesi çıkardığımız zaman dilimiz

up and then it flicks down in order to release the  air and make that burst of the ts. However when we  

yukarı kalkar ve ardından havayı boşaltmak ve t'leri patlatmak için aşağı doğru hafifçe vurur . Ancak

make this noise what we do is we simply don't let  our tongue drop so that the tongue stays up and it  

bu sesi çıkardığımızda yaptığımız şey, dilimizin yukarıda kalması ve havayı bloke etmesi için dilimizin düşmesine izin vermemektir

blocks the air. This is also called a stop t. Alright so what we get is... 

. Buna stop t de denir. Pekala, elde ettiğimiz şey...

See that my tongue stays up? Many  Americans, myself included, often  

Dilimin havada kaldığını görüyor musun? Ben de dahil olmak üzere pek çok Amerikalı, gırtlağımızın

get so good at making the sound in  the back of our throat that we can  

arkasındaki sesi çıkarmakta o kadar başarılıdır ki,

just keep our tongue down altogether.  So I could also say this by doing... 

dilimizi tamamen aşağıda tutabiliriz. Yani bunu şunu yaparak da söyleyebilirim...

see my tongue doesn't even need to  go up at that point. But for you  

bakın o noktada dilimin yukarı çıkmasına bile gerek yok. Ama sizin için

and trying to start to make the sound you might  want to try it with your tongue up like that. 

ve sesi çıkarmaya çalışırken, dilinizi bu şekilde yukarı kaldırarak denemek isteyebilirsiniz.

Next, step 2.5 subscribe to our channel. Okay, I'm  just kidding. But I'm kind of not because if you,  

Ardından, adım 2.5 kanalımıza abone olun. Tamam, şaka yapıyorum. Ama değilim, çünkü

like many learners out there, are feeling lost  and insecure you're not sure what to do next  

birçok öğrenci gibi kendinizi kaybolmuş ve güvensiz hissediyorsanız, bundan sonra ne yapacağınızdan emin değilseniz   ve

and what you really want to be is natural  and confident when you speak English,  

İngilizce konuşurken gerçekten doğal  ve ​​kendinden emin olmak istiyorsanız,

well you found exactly the right channel to do  that. So why don't you join over 300 000 learners  

iyi bulmuşsunuzdur bunu yapmak için tam olarak doğru kanal . Öyleyse, abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile basarak İngilizce öğrenmenin

around the world who are discovering a more fun  and effective way to learn English by hitting  

daha eğlenceli ve etkili bir yolunu keşfeden dünyanın dört bir yanından 300.000'den fazla öğrenciye neden katılmıyorsunuz

that subscribe button and the bell down below  and that way you won't miss a single new lesson  

ve bu şekilde bunun gibi tek bir yeni dersi bile kaçırmazsınız

like this one. And finally we can move on to step  three, which is after we have kept our tongue up  

bir. Ve son olarak üçüncü adıma geçebiliriz , bu da dilimizi yukarıda tuttuktan   sonra

so we're not releasing the air and we're able to  create that stop t. What's going to happen then is  

havayı serbest bırakmayacağız ve o stop t'yi oluşturabiliyoruz. O zaman ne olacak

when we make that n sound, we're forcing the air  to actually pass through our nose so it becomes...

o n sesini çıkardığımız zaman, havayı gerçekten burnumuzdan geçmesi için zorluyoruz, böylece...

I'm making that n sound by letting the air  pass through my nose. So why don't you try?

Ben o n sesini, havanın burnumdan geçmesine izin vererek yapıyorum. Öyleyse neden denemiyorsun?

Now, it doesn't really matter if you have  one vowel or two vowels between that t  

Şimdi, bu t   ve n sesi arasında bir veya iki sesli harfin olması gerçekten önemli değil

and n sound. Even if we have two, we'll  usually cut them both out. Let's take  

. İki tane olsa bile, genellikle ikisini de çıkarırız.

for example the word mountain. Now that's  probably how you would usually say it right: 

Örneğin   dağ kelimesini ele alalım. Şimdi muhtemelen  bunu genellikle doğru şekilde söylersiniz:

With that full t sound. But if you  want to produce it with this sound  

O dolgun t sesiyle. Ama bunu bu sesle  üretmek

or you want to understand how  most Americans would say it,  

veya çoğu Amerikalı'nın bunu nasıl söyleyeceğini anlamak istiyorsanız

then we need to use that stop t sound  again. Right, so watch me say it.

o zaman o stop t sesini tekrar kullanmamız gerekir . Tamam, o zaman söylememi izle.

Now you try.

Şimdi sen dene.

All right! Now let's practice with some more.  Don't worry about the meaning of these words.  

Elbette! Şimdi biraz daha pratik yapalım. Bu kelimelerin anlamı hakkında endişelenmeyin.

In fact, you could even close your eyes and just  listen to how i'm saying them so that you're not  

Aslında,

depending too much on the visuals, of being used  to reading and maybe trying to reproduce it like  

görsellere çok fazla bağlı kalmamak, okumaya alışkın olmamak ve belki de ana dilinizde olduğu gibi yeniden üretmeye çalışmak için gözlerinizi kapatabilir ve bunları nasıl söylediğimi dinleyebilirsiniz.

you would in your native language. Just really try  to listen in to the sound and how i'm saying them.

. Sesi ve onları nasıl söylediğimi gerçekten dinlemeye çalışın.

And, of course, you also need to  be used to hearing these in full  

Ve tabii ki bunları tam cümlelerle duymaya da alışmanız gerekir

sentences. So let's practice  with some example sentences.

. O halde, bazı örnek cümlelerle pratik yapalım.

And, you know, when you learn something new  like this, so that you can remember it and so  

Ve bilirsiniz, bunun gibi yeni bir şey öğrendiğinizde , onu hatırlayabilmeniz ve

that you can start doing it effectively,  it's not enough just to watch a video,  

etkili bir şekilde yapmaya başlayabilmeniz için, sadece video izlemek yeterli değildir,

because your brain doesn't work that way. You  have to actually put it into practice. But many  

çünkü beyniniz bu şekilde çalışmaz. Bunu gerçekten uygulamaya koymanız gerekir. Ancak birçok

learners have told me that they just don't have  anyone to practice their English with. So we  

öğrenci bana İngilizce pratik yapacak kimseleri olmadığını söyledi. Bu nedenle

decided to go ahead and solve that by creating  the RealLife App for you. Let's take a look at  

devam etmeye ve sizin için RealLife Uygulamasını oluşturarak bu sorunu çözmeye karar verdik .

what one of our app users Shirley said about it. And just like Shirley you can have absolutely  

Uygulama kullanıcılarımızdan Shirley'nin bu konuda ne söylediğine bir göz atalım. Ve tıpkı Shirley gibi,

fascinating conversations with people from all  around the world about your passions, about  

dünyanın her yerinden insanlarla tutkularınız,

your hobbies and you can put into practice this  advanced pronunciation tactic that you're learning  

hobileriniz hakkında kesinlikle büyüleyici sohbetler yapabilir ve bugün öğrenmekte olduğunuz bu gelişmiş telaffuz taktiğini uygulayabilirsiniz

today. Or one of the best ways to learn is by  teaching it, so why not go on the app and teach  

. Ya da öğrenmenin en iyi yollarından biri öğretmektir, öyleyse neden uygulamaya gidip

someone else how to make this sound? And a lot of  you tell me that you just don't have much money  

başka birine bu sesi nasıl çıkaracağını öğretmiyorsunuz? Ve çoğunuz İngilizce öğreniminize yatırım yapacak fazla paranız olmadığını söylüyorsunuz

to invest in your English learning. So we've made  this a free resource that you can use to improve  

. Bu yüzden bunu İngilizce konuşmanızı geliştirmek için kullanabileceğiniz ücretsiz bir kaynak haline getirdik

your English speaking, so give it a go. You can  download it now by clicking up here or down the  

, o yüzden bir deneyin. Buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayarak hemen indirebilir

description below or you can simply search for  RealLife English in your favorite app store.

veya favori uygulama mağazanızda RealLife English'i arayabilirsiniz. Ne

What did he say?!

dedi?!

All right, again, depending on the region where  you're at and the accent that's used there,  

Pekala, yine bulunduğunuz bölgeye ve orada kullanılan aksana bağlı olarak   nt kısaltmasıyla biten

you can also find the sound occur in words that  end with an nt contraction. Now this would often  

kelimelerde de sesin geçtiğini görebilirsiniz . Şimdi bu genellikle, olmazdı

happen in the negative form of auxiliary verbs  like wouldn't, couldn't or didn't. So in these  

yardımcı fiillerin olumsuz biçiminde olur , olmazdı veya olmadı. Yani bu

words before the nt we have a d. Now commonly in  American English we would pronounce this d as an  

kelimelerde nt'den önce bir d'miz var. Şimdi genellikle Amerikan İngilizcesinde bu d'yi

American d. Which is a quick flick of the tongue.  It's very similar to the r in Latin languages like  

Amerikan d'si olarak telaffuz ederiz. Bu, dilin hızlı bir hareketidir. İspanyolca ve Portekizce gibi Latin dillerindeki r'ye çok benzer

Spanish and Portuguese. So I could say it's like: However you might also find that some people  

. Şöyle diyebilirim: Bununla birlikte, bazı insanların

pronounce this with the sound that we've been  working on today by making that d into a stop  

bunu bugün üzerinde çalıştığımız sesle, d'yi dur   ünsüz yaparak

consonant. So if we do that that's going to change  the sound a little bit. So instead we will have: 

telaffuz ettiğini de görebilirsiniz. Yani bunu yaparsak sesi biraz değiştireceğiz. Bunun yerine şunları yapacağız:

All right, so now practice  with me with some sentences:

Pekala, şimdi benimle bazı cümlelerle pratik yapın:

All right so now that you know about the sound,  you will certainly be able to better understand  

Pekala, artık sesi bildiğinize göre

native speakers when you're listening to your  favorite tv series or even when you get into a  

en sevdiğiniz dizileri veya dizileri dinlerken anadili olanları kesinlikle daha iyi anlayabileceksiniz. bir sohbete girdiğinizde bile

conversation. Now it is important to note that  you do not need to speak like this, you can, if  

. Şimdi, bu şekilde konuşmanıza gerek olmadığını belirtmek önemlidir, isterseniz   bu

you want, you can put in the hard effort to really  learn to produce that sound in an effortless way  

sesi zahmetsiz bir şekilde çıkarmayı gerçekten öğrenmek için çok çaba harcayabilirsiniz

and that's great if that's your goal. But it is  a lot of work so what's really important though  

ve amacınız buysa bu harika. Ancak bu çok iş gerektirir bu nedenle  anadili İngilizce olan kişileri dinlerken onu

is that you are able to identify and understand  it when you are listening to native speakers.  

tanımlayabilmeniz ve anlayabilmenizdir .

And I want to hear from you: What sounds do  you find are the most difficult in English  

Ve sizden şunu duymak istiyorum: İngilizce'de hangi sesleri

to produce or to understand when you hear them?  Why don't you let us know down in the comments  

duyduğunuzda üretmesi veya anlaması en zor buluyorsunuz? Neden aşağıdaki yorumlarda   bize haber vermiyorsunuz

below and that way we can make a lesson for you  explaining it just like we have today? Aw yeah. 

ve bu şekilde, tıpkı bugün yaptığımız gibi sizin için açıklayıcı bir ders yapabiliriz ? Ah evet.

All right this lesson would not be  complete without testing everything  

Pekala, bugün öğrendiğiniz her şeyi test etmeden bu ders tamamlanmış sayılmaz

that you've learned today. So today's  test will have two parts. Let's start off  

. Yani bugünkü test iki bölümden oluşacaktır.

by testing your listening. How well were you  listening in today's lesson? So what you're  

Dinlemenizi test ederek   başlayalım. Bugünün dersinde ne kadar iyi dinlediniz? Yani, yapacağınız şey,

going to do is you're going to listen closely  to me saying some sentences, however we're not  

bazı cümleler söylememi dikkatle dinleyeceğiniz, ancak

going to show the full sentence on screen.  You're going to have to fill in the blanks,  

ekranda tam cümleyi göstermeyeceğiz. Boşlukları doldurmanız gerekecek,

each of these blanks will be filled with one word  that has the sound that we have been practicing  

bu boşlukların her biri bugün pratik yaptığımız   sesi taşıyan bir kelimeyle doldurulacak

today. And of course you can pause and repeat  after me if you want to. All right, you ready?

. Ve tabii ki isterseniz ara verip benden sonra tekrar edebilirsiniz. Pekala, hazır mısın?

All right. How'd you do? Are you ready for  part two of the test? Okay, so now we're going  

Elbette. Nasıl yapardın? Testin ikinci bölümüne hazır mısınız? Tamam, şimdi

to test your speaking. So we will show you five  sentences and you need to do your best to say it  

konuşmanızı test edeceğiz. Bu yüzden size beş cümle göstereceğiz ve bunu  o sesle söylemek için elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerekiyor

with that sound. Then you'll hear me say  the sentence and you can compare how you did  

. Ardından cümleyi söylediğimi duyacaksınız ve nasıl söylediğinizi

compared to how I said it. For extra points, you  could also record yourself so you can actually  

benim nasıl söylediğimle karşılaştırabilirsiniz. Ekstra puanlar için kendinizi de kaydedebilirsiniz, böylece

play back yourself saying it next to mine  and that will give you a better comparison.

benimkinin yanında söyleyerek kendinizi çalabilirsiniz ve bu size daha iyi bir karşılaştırma sağlayacaktır.

Nice work! So out of the 15 questions, how many  did you get? Why don't you share your score with  

İyi iş! Peki, 15 sorudan kaç tanesini aldınız? Puanınızı neden

other learners down in the comments below? So  aside from improving your pronunciation and  

aşağıdaki yorumlarda diğer öğrencilerle paylaşmıyorsunuz? Dolayısıyla, telaffuzunuzu ve dinleme becerilerinizi geliştirmenin yanı sıra

your listening skills, another super important  aspect of getting advanced English speaking  

, ileri düzeyde İngilizce konuşmanın çok önemli bir başka yönü de kelime

is being able to increase your vocabulary.  Now what if I told you that you could learn  

dağarcığınızı geliştirebilmektir. Şimdi size

a thousand or more words by just learning one  simple trick? Well, you can! If you're curious,  

sadece basit bir numara öğrenerek bin veya daha fazla kelime öğrenebileceğinizi söylesem ? Yapabilirsin! Merak ediyorsanız,   bir

then you should definitely check out this  lesson next. Let's watch a clip from that.

sonraki derse kesinlikle göz atmalısınız. Ondan bir klip izleyelim.