How Much Time Should I Spend Each Day Learning English?

Aww yeah! I'm Ethan, your RealLife English  Fluency Coach and I get this question all  

Tamam evet! Ben Ethan, RealLife İngilizce Akıcılık Koçunuz ve sizin gibi öğrencilerden sürekli şu soruyu alıyorum:

the time from learners like you, about how long  do I need to actually spend to learn English? 

İngilizce öğrenmek için gerçekte ne kadar zaman harcamam gerekiyor?

In fact, just the other day Andrea was doing a  live over on Instagram and got this question,  

Aslında, daha geçen gün Andrea Instagram'da canlı yayın yaparken bu soruyu aldı,

so we thought that it would be a fantastic  idea to make a lesson all about it for you. 

bu yüzden size bununla ilgili bir ders vermenin harika bir fikir olacağını düşündük.

So to start out, are you of the belief  that the more time that you spend studying  

Başlangıç ​​olarak, ders çalışmak için ne kadar çok zaman harcarsanız o

the better? Well I have a spoiler alert  for you, this is not always the case. 

kadar iyi olduğuna inanıyor musunuz? Pekala, sizin için bir spoiler uyarım var , bu her zaman böyle değildir.

So in this video we'll be covering topics like  the amount of time that you spend studying  

Bu videoda, çalışmak için harcadığınız süre   ve

vs. the actual quality of that study time, a  little bit about how the learning brain works  

bu çalışma süresinin gerçek kalitesi gibi konuları ele alacağız.

and finally how you can make  the most out of your study time. 

zaman. Bu

So we have broken this lesson down into five  topics. First of all, are you a pop learner?  

nedenle, bu dersi beş konuya ayırdık. Her şeyden önce, pop öğrencisi misiniz?

Then we'll talk about proficiency vs.  actual study time. Next, Break, a habit.  

Ardından, yeterlilik ve gerçek çalışma süresi hakkında konuşacağız. Sonraki, Break, bir alışkanlık.

Study like there's no tomorrow; and finally,  is the amount of time really that important? 

Yarın yokmuş gibi çalışın; ve son olarak, süre gerçekten o kadar önemli mi?

But quickly before we get into any of that  I want to let you know that if you are new  

Ancak bunların herhangi birine girmeden önce,

here every single week we help you to understand  fast-speaking natives, to be understood by anybody  

burada yeniyseniz, her hafta hızlı konuşan yerlileri anlamanıza, herkes tarafından anlaşılmanıza

and to connect to the world. Just like our fan  Keenan, who says that now he has the confidence  

ve dünyayla bağlantı kurmanıza yardımcı olduğumuzu bilmenizi isterim. Tıpkı artık herkesi anlayacak özgüvene sahip olduğunu söyleyen hayranımız Keenan gibi

to understand anybody. So we'll help you with  your comprehension and so much more. Just hit  

. Bu nedenle, anlamanız ve çok daha fazlası için size yardımcı olacağız.

that Subscribe button and the Bell below and  you won't miss a single one of our new lessons.

Abone ol düğmesine ve aşağıdaki Zil'e basmanız yeterlidir; yeni derslerimizin hiçbirini kaçırmazsınız.

All right so this is not like a pop star  like Justin Bieber or Taylor Swift. POP,  

Pekala, bu Justin Bieber veya Taylor Swift gibi bir pop yıldızı gibi değil. POP,

in this case stands for Proactive, Observant  and Patient, which are really characteristics  

bu durumda Proaktif, Gözlemci ve Hasta anlamına gelir; bunlar gerçekten

that any exceptional learner has in common. So first off being proactive. So someone who  

istisnai tüm öğrencilerin ortak özellikleri  . Bu yüzden öncelikle proaktif olmak. Dolayısıyla, proaktif olan biri

is proactive takes their learning beyond the  classroom, they see that they have to find the  

öğrenimini sınıfın ötesine taşır , kaynakları kendi başlarına bulmaları gerektiğini görürler

resources on their own and then their time in  class is really for an expert to kind of guide  

ve ardından sınıftaki zamanları gerçekten bir tür uzmanın

them and answer any doubts that have come up  while they are using that self-discovery time. 

onlara rehberlik etmesi ve ders çalışırken ortaya çıkan tüm şüpheleri yanıtlaması içindir. bu kendini keşfetme zamanını kullanıyor. Bu

So their teacher is there to help them figure  out what they could not on their own. So next  

nedenle öğretmenleri, kendi başlarına yapamayacakları şeyleri anlamalarına yardımcı olmak için oradadır. Sırada   Barbara Oakley'e gerçekten hayran olduğum

I want to share with you a quote from someone  I really admire Barbara Oakley. So she says: 

birinden bir alıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum . Şöyle diyor:

So, by the way she has a fantastic Ted Talk  that I highly recommend that you check out  

Bu arada, harika bir Ted Talk'u var buna göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim

because it's all about learning how to learn.  Now this might sound a little bit redundant,  

çünkü her şey nasıl öğrenileceğini öğrenmekle ilgili. Şimdi bu biraz gereksiz gelebilir,

but is something so fundamental that hardly  anyone that I know was taught in school. I  

ancak o kadar temel bir şey ki, tanıdığım hiç kimseye okulda öğretilmedi.

actually read her book A Mind For Numbers a few  years ago and it had a really big impact on me.  

A Mind For Numbers kitabını aslında birkaç yıl önce okudum ve üzerimde gerçekten büyük bir etkisi oldu.

And in fact so much so that I included it in  this list of 6 Life-Changing Books for English  

Ve aslında o kadar ki, onu İngilizce Öğrenenler için Hayat Değiştiren 6 Kitap listesine dahil ettim

Learners. So if you want to learn more about that  I highly recommend that you watch that video next. 

. Bu nedenle, bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bir sonraki videoyu izlemenizi önemle tavsiye ederim.

So how can you make this proactivity a part  of your daily routine? You can use a technique  

Peki bu proaktiviteyi günlük rutininizin bir parçası haline nasıl getirebilirsiniz ? Katmanlama adlı bir teknik kullanabilirsiniz

called Layering, which is really fantastic because  basically you are just connecting the new thing  

, bu gerçekten harika çünkü

that you want to learn to an already existing  habit. So that basically means that it won't  

öğrenmek istediğiniz yeni şeyi zaten var olan bir alışkanlığa bağlıyorsunuz. Bu, temel olarak

cost you any extra time, so just to give you some  examples of this: you could listen to a podcast  

size fazladan zaman maliyet etmeyeceği anlamına gelir, bu nedenle size bununla ilgili bazı  örnekler vermek gerekirse : yürüyüşe çıkarken bir podcast   dinleyebilirsiniz

while you're going for a walk. You could listen  to a song in English while you're cooking and if  

. Yemek pişirirken İngilizce bir şarkı dinleyebilir ve

you want extra points then you could actually use  a recipe in English, so you'd actually be layering  

ekstra puan istiyorsanız o zaman İngilizce bir tarif kullanabilirsiniz, böylece aslında

three things there. Maybe you enjoy running  and you have a treadmill in your house.  

orada üç şeyi katmanlaştırmış olursunuz. Belki koşmaktan hoşlanıyorsunuzdur ve evinizde bir koşu bandı vardır. Günlük egzersizinizi

Why not watch a video in English while you're  doing your daily exercise? So this Layering is  

yaparken neden İngilizce bir video izlemiyorsunuz ? Yani bu Katmanlama

something that you can start doing all the time.  And the really fantastic thing is that all of a  

her zaman yapmaya başlayabileceğiniz bir şeydir. Ve gerçekten harika olan şey,

sudden you'll be adding all this extra time during  your day where you're having exposure to English.  

birdenbire gününüze İngilizceye maruz kaldığınız tüm bu fazladan zamanı ekleyecek olmanızdır .

You might even find for example that if you start  listening to podcasts in English during your runs,  

Örneğin, koşularınız sırasında İngilizce podcast'leri dinlemeye başlarsanız,

that already you start to put on your shoes in  the morning and your brain switches to thinking  

sabahları ayakkabılarınızı giymeye başladığınızı ve

in English, because you're so used to having these  two things paired together. And when you do one  

bu ikisine çok alıştığınız için beyninizin İngilizce düşünmeye geçtiğini görebilirsiniz. birlikte eşleştirilmiş şeyler. Ve

of these activities for some reason without  the other, so for example you go for your run  

herhangi bir nedenle bu etkinliklerden birini diğerini yapmadan yaptığınızda, örneğin koşuya çıktığınızda

and you forgot to download the podcast and  so you don't have anything to listen to,  

ve podcast'i indirmeyi unuttuğunuzda dinleyecek bir şeyiniz kalmadığında,

then you're probably gonna feel like something is  kind of off. It's just like you're missing that  

muhtemelen şöyle hissedeceksiniz: bir şeyler ters gidiyor. Sanki

little bit of English exposure during that run. So if you want to learn more about habits like  

o koşu sırasında o biraz İngilizceyi kaçırıyormuşsunuz gibi. Bu nedenle   bunun gibi geliştirebileceğiniz alışkanlıklar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız

this that you can develop, then I highly recommend  that next you check out this lesson, where I  

, bir sonraki

talk about the best habits to build in English. So something else really powerful that you can do  

İngilizcede kazanabileceğiniz en iyi alışkanlıklar hakkında konuştuğum bu derse göz atmanızı önemle tavsiye ederim. Yani yapabileceğiniz gerçekten güçlü başka bir şey

is make a commitment to yourself. And if you want  to take it to the next level you can even write it  

kendinize bir taahhütte bulunmaktır. Ve eğer onu bir sonraki seviyeye taşımak istiyorsanız bunu bir yere bile yazabilirsiniz

down this makes it a little bit more set in stone,  and you want to take it even further then share  

, bu onu biraz daha sabit hale getirir ve daha da ileri götürmek ve biriyle paylaşmak istersiniz

it with someone: tell your wife or husband, or a  friend or your child, that you're going to do this  

: eşinize veya kocanıza veya bir arkadaşınız veya çocuğunuz, bunu yapacaksınız

so you'll have that accountability tied to it.  So you can also be really specific when you do  

böylece ona bağlı bir sorumluluğa sahip olacaksınız. Dolayısıyla, bunu yaptığınızda gerçekten spesifik olabilirsiniz

this and that's going to make it much more likely  that you will actually follow through with it.  

ve bu, gerçekten onu takip etmenizi çok daha olası hale getirecektir.

So what I mean by this is instead of saying that  tomorrow I'm going to listen to a podcast in  

Yani bununla demek istediğim, yarın İngilizce bir podcast dinleyeceğim demek yerine

English, you could say at 7am tomorrow while  I'm having my coffee I'm going to listen to  

, yarın sabah 7'de kahvemi içerken

episode 210 of the RealLife English Podcast. So moving on from the P to the O we have  

RealLife English'in 210. bölümünü dinleyeceğim diyebilirsiniz. Dijital ses dosyası. Yani P'den O'ya geçerken

being Observant. So someone who is observant  sees everything as a learning opportunity. So  

Gözlemci oluyoruz. Bu nedenle, gözlemci olan biri her şeyi bir öğrenme fırsatı olarak görür. Yani

for example something that you could do is kind of  figure out what are the different things in your  

örneğin, yapabileceğiniz bir şey,

life that already are super automatic for you.  So to give you an example you probably look at  

hayatınızda zaten sizin için süper otomatik olan farklı şeylerin neler olduğunu bulmaktır. Size bir örnek verecek olursak, muhtemelen                                                                                                                     .               hissetmek olan olan kişi,                   . .

your phone all the time you do different things  on there without really having to think about it,  

about where to click, about what button you  have to do to make a certain action happen.  

.

So why not put your phone, or another device, into  English? And another example could be putting your  

Öyleyse neden telefonunuzu veya başka bir cihazı İngilizce'ye çevirmiyorsunuz ? Başka bir örnek de

Facebook or your Instagram into English. Because  you already know how those interfaces work. 

Facebook'unuzu veya Instagram'ınızı İngilizce'ye çevirmek olabilir. Çünkü bu arayüzlerin nasıl çalıştığını zaten biliyorsunuz.

Now, this is something really great because you're  taking something passive and you can actually  

Şimdi, bu gerçekten harika bir şey çünkü pasif bir şeyi alıyorsunuz ve aslında

turn it into something that is more active. And  we'll touch more on that later in this video. 

onu daha aktif bir şeye dönüştürebiliyorsunuz. Bu videonun ilerleyen kısımlarında buna daha fazla değineceğiz.

So something else an observant learner will  do is they will do a learning activity with a  

Dolayısıyla, gözlemci bir öğrencinin yapacağı başka bir şey de, akıllarında kasıtlı bir odaklanma ile bir öğrenme etkinliği yapacaklarıdır

deliberate focus in mind, so what I mean by this  is for example they're not just going to put the  

, yani bununla demek istediğim, örneğin

podcast on in the background, they're going to  actually maybe set themselves some little mini  

arka planda sadece podcast'i açmayacaklar, aslında dinlerken kendilerine küçük

goals while they're listening to it, or they're  going to listen to it in a very active way. So  

hedefler koyabilirler veya çok aktif bir şekilde dinleyeceklerdir. Yani

for example they're going to try to understand 80%  of what's said, they're going to try to identify  

örneğin, söylenenlerin %80'ini anlamaya çalışacaklar ,

five new words, they're going to try to  see if there's some aspect of pronunciation  

beş yeni kelimeyi belirlemeye çalışacaklar, telaffuzun

that they studied lately or maybe they'll find  some point of grammar that they studied recently. 

son zamanlarda çalıştıkları bir yönü olup olmadığını görmeye çalışacaklar veya belki de yakın zamanda çalıştıkları bir gramer noktası bulacaklar.

So moving on we have Patience. So this is all  about seeing learning as a process. So when  

Öyleyse devam ediyoruz, Patience'ımız var. Yani bu, öğrenmeyi bir süreç olarak görmekle ilgili. Dolayısıyla

trying to develop new habits it's essential that  you start small. Even just doing something for  

yeni alışkanlıklar geliştirmeye çalışırken küçükten başlamanız çok önemlidir. Günde sadece beş dakika bir şeyler yapmak bile

five minutes a day. Now the reason why this is  so important is because when we try to build a  

. Şimdi bunun bu kadar önemli olmasının nedeni, yeni bir alışkanlık oluşturmaya çalıştığımızda

new habit our brain is so set in its ways that  it really does not want to change, which means  

beynimizin kendi yöntemlerine o kadar alışmış olmasıdır ki gerçekten değişmek istemez, bu da

that it's going to take a while for you really to  get that habit to the point where it is automatic.  

bu bunu gerçekten almanızın biraz zaman alacağı anlamına gelir. otomatik olduğu noktaya kadar alışkanlık.

So what I mean by this is you don't need to finish  a course book in one sitting. You don't need to  

Yani bununla demek istediğim, bir ders kitabını bir oturuşta bitirmenize gerek yok. YouTube'da bulduğunuz

watch all the videos in a playlist from that new  English teacher that you found on YouTube. No one  

yeni İngilizce öğretmeninin oynatma listesindeki tüm videoları izlemenize gerek yoktur . Hiç kimse

wakes up one day and just decides that they're  going to run a marathon. And in the same way  

bir gün uyanıp maraton koşacağına karar vermez. Ve aynı şekilde

you're not going to become native like in English  after studying for just three months. Along these  

sadece üç ay okuduktan sonra İngilizce'deki gibi ana diliniz olmayacaksınız.

same lines consistency is so much more important  than quantity. So for example learning really  

Aynı şekilde tutarlılık, miktardan çok daha önemlidir . Örneğin, öğrenme gerçekten

comes out of use, so even if you are able to study  that entire course book in one day, if you haven't  

kullanım dışı kalır, dolayısıyla o ders kitabının tamamını bir günde çalışabilseniz bile, öğrenmekte olduğunuz yeni noktalara geçmeden

actually put it into practice before you've  moved on to the new points that you're studying,  

önce onu gerçekten uygulamaya koymadıysanız çalışıyorsanız,

then it's probably going to be a waste of time  because you haven't internalized what you've  

o zaman büyük olasılıkla zaman kaybı olacaktır çünkü öğrendiğiniz  şeyi içselleştirmemişsinizdir

learned. So the bottom line for pop learners is  that speaking a language entitles living it. They  

. Dolayısıyla, popüler dil öğrenenler için sonuç şu ki, bir dili konuşmak onu yaşamayı hak ediyor. Onlar

are learning all the time. And they probably don't  even think so much about having to study English  

sürekli öğreniyorlar. Ve muhtemelen İngilizce çalışmak zorunda olmayı pek düşünmüyor

because it's just something that they do.  It's a natural part of their everyday life.

çünkü bu onların yaptığı bir şey. Bu onların günlük hayatlarının doğal bir parçası.

Alright, so I want you to take a minute and  ask yourself, "Why am I learning English?" 

Pekala, bir dakikanızı ayırıp kendinize "Neden İngilizce öğreniyorum?" diye sormanızı istiyorum.

All right, do you have your answer? Well, whatever  your answer was this will directly influence how  

Tamam, cevabın var mı? Pekala, cevabınız ne olursa olsun, bu, İngilizce

much time you are willing to invest in your  English learning. If you're not new here then  

öğreniminize ne kadar zaman ayırmaya istekli olduğunuzu doğrudan etkileyecektir . Burada yeni değilseniz,

it's no news to you how much we believe in the  purpose. So knowing why you are learning English  

amaca ne kadar inandığımız sizin için haber değil . Bu nedenle, İngilizceyi akıcı bir şekilde öğrenme yolculuğunuzda

as far as being a huge motivator propelling you  forward on your journey to English fluency. In  

sizi ilerleten büyük bir motivasyon kaynağı olduğu sürece, neden İngilizce öğrendiğinizi bilmek.

fact it's a cornerstone of our RealLife way for  learning English, which I made a recent video on. 

Aslında bu, üzerine yakın zamanda bir video hazırladığım RealLife İngilizce öğrenme yöntemimizin mihenk taşıdır. Ustalık Teorisi için

Now maybe you've heard of the popular 10,000 Hours  for Mastery Theory. Well, this has been debunked.  

popüler 10.000 Saat'i belki duymuşsunuzdur . Peki, bu çürütüldü.

Maybe you kind of have that number in your head  if you have heard about this and you're thinking,  

Belki bu sayı kafanızdadır eğer bunu duyduysanız ve   "

"Oh my God, how am I going to find all the  time with my busy schedule to be able to  

Aman Tanrım, yoğun programımla

study that much English and to achieve native  like fluency," right? Well I would personally  

bu kadar  bu kadar İngilizce çalışmak için tüm zamanı nasıl bulacağım ve anadili gibi akıcılık elde edin," değil mi? Kişisel olarak   uzmanlık

recommend that you focus on progress rather than  expertise. If you're so focused on perfection,  

yerine ilerlemeye odaklanmanızı tavsiye ederim . Mükemmelliğe bu kadar odaklandıysanız,

then that's only going to be a barrier in the way  of you getting better in the language, but maybe  

o zaman bu, dilde daha iyi olmanızın önünde yalnızca bir engel olacaktır, ancak belki

you are very left-brained and you really want to  have some number that you can have in mind. Well  

çok sol beyinlisiniz ve gerçekten aklınıza gelebilecek bazı sayılara sahip olmak istiyorsunuz . Pekala

maybe the CEFR can help shed some light and help  us get a lighter and more achievable perspective. 

belki CEFR biraz ışık tutabilir ve  daha hafif ve daha ulaşılabilir bir bakış açısı elde etmemize yardımcı olabilir.

So according to this framework it takes  approximately 1200 hours to reach a level of  

Yani bu çerçeveye göre, anadili benzeri bir yeterlilik düzeyine ulaşmak yaklaşık 1200 saat sürer

native-like proficiency. But to be honest most  natives don't even have this level of mastery.  

. Ancak dürüst olmak gerekirse, çoğu yerlinin bu düzeyde bir ustalığı bile yoktur.

So let's break it down. Now imagine that you are  starting an English course from zero. I know if  

Öyleyse onu parçalayalım. Şimdi sıfırdan bir İngilizce kursuna başladığınızı hayal edin.

you can understand anything that I'm saying  that that's not the case, but stick with me.

Söylediklerimden herhangi bir şey anlayıp anlamadığınızı biliyorum bu durum böyle değil, ama bana bağlı kalın.

But let's take a look at another example  that maybe is a bit more pertinent to you.  

Ancak, sizin için biraz daha uygun olabilecek başka bir örneğe bakalım.

So let's say that you're an intermediate, which  on this framework would be called the B1 level.

Diyelim ki orta düzeydesiniz ve bu çerçevede B1 düzeyi olarak adlandırılacaktır.

So in this case this means that you already  had about 350 hours of guided instruction,  

Yani bu durumda bu, halihazırda yaklaşık 350 saatlik rehberli eğitim almış olduğunuz anlamına gelir;

which would be exposure, studies, classes, etc.  Or maybe that would even be self-study time. For  

bu, maruz kalma, çalışmalar, sınıflar vb. olabilir. Veya belki bu, kendi kendine çalışma süresi bile olabilir. Bazılarınız için,

some of you in order for you to become an  advanced learner, which would be C1 level,  

C1 seviyesi olan ileri düzey bir öğrenci olabilmeniz için,

you would need another 400 hours of studies.

400 saat daha çalışmaya ihtiyacınız olacaktır.

So we can see how powerful it is to live your  English if you make it convenient, like we were  

Böylece, İngilizcenizi daha önce bahsettiğimiz gibi uygun hale getirirseniz, yaşamanın ne kadar güçlü olduğunu görebiliriz,

talking about before, then you will save so  much time on your English learning journey.

o zaman İngilizce öğrenme yolculuğunuzda çok zaman kazanırsınız.

So here we're not talking about stopping a bad  habit. Rather we're talking about making a habit  

Yani burada kötü bir alışkanlığı durdurmaktan bahsetmiyoruz . Bunun yerine, mola verme   alışkanlığı kazanmaktan bahsediyoruz

out of taking breaks. So these brain breaks have  actually been scientifically proven to increase  

. Yani bu beyin molalarının,

the amount of productivity that you get out of any  sort of task. So one way that you could do this is  

herhangi bir görevden elde ettiğiniz üretkenlik miktarını artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır . Bunu yapmanın bir yolu

with the Pomodoro Technique. Maybe you've heard of  this. But in a nutshell basically what you would  

Pomodoro Tekniğidir. Belki bunu duymuşsunuzdur. Ama kısaca özetlemek gerekirse, temelde

do with the Pomodoro Technique is you do like a  25 minute of work, or 25 minutes study session,  

Pomodoro Tekniği ile 25 dakikalık bir çalışma veya 25 dakikalık bir çalışma seansı   yaparsınız

then you would take a short break (maybe  just three to five minutes). You do this  

sonra kısa bir ara verirsiniz (belki sadece üç ila beş dakika). Bunu

several times and then you take a longer break. Now the reason why this is so effective is because  

birkaç kez yaparsınız ve ardından daha uzun bir ara verirsiniz. Şimdi bunun bu kadar etkili olmasının nedeni

the brain does not cope well with monotony. So  if you are on the same topic or task for too long  

beynin monotonlukla pek iyi baş edememesidir. Bu nedenle, aynı konu veya görev üzerinde çok uzun süre kalırsanız bu durum

it can lead to fatigue, distraction, or lack  of focus. Just to give you an example of this  

yorgunluğa, dikkat dağınıklığına veya odaklanma eksikliğine neden olabilir . Size bir örnek vermek gerekirse

most people work an eight eight-hour day, but  they're probably only productive for around two  

çoğu insan günde sekiz sekiz saat çalışır, ancak muhtemelen

hours of that time. Now, suggestion for you is to  use this Pomodoro Technique to actually break up a  

bu sürenin yaklaşık iki   saatinde üretkendirler. Şimdi size öneri, bu Pomodoro Tekniği'ni bir görevi gerçekten bölmek

task and mix in different types of tasks that will  make it more effective. So to give you an example,  

ve onu daha etkili hale getirecek farklı görev türlerini karıştırmak için kullanmanızdır . Size bir örnek vermek gerekirse,

basically imagine that you have a grammar book  that you're wanting to study, so instead of  

temel olarak, çalışmak istediğiniz bir dilbilgisi kitabınız olduğunu hayal edin , yani

spending one hour studying your course book on  the aspects of the future tense, for example,  

ders kitabınızı gelecek zamanın yönleri üzerinde çalışmak için bir saat harcamak yerine , örneğin,

you could break this up into four 15-minute  chunks with five-minute breaks in between. 

bunu parçalara ayırabilirsiniz. aralarında beş dakikalık aralar bulunan dört adet 15 dakikalık  parça.

You could make the breaks more effective, for  example by listening to a song in a completely  

Molaları daha etkili hale getirebilirsiniz, örneğin tamamen farklı bir dilde bir şarkı dinleyerek

different language, getting a drink of  water, maybe texting a friend because  

, bir bardak su içerek, belki de

you've been alone too long you need a bit of  socialization, or getting a healthy snack.

çok uzun süredir yalnız olduğunuz için bir arkadaşınıza mesaj atarak, biraz sosyalleşmeye ihtiyacınız var veya sağlıklı bir gün geçirebilirsiniz. atıştırmalık.

So maybe you're one of those people who  believes that sleeping is for the weak  

Belki de uyumanın zayıflar için olduğuna inanan

or who says that you'll sleep when you're  dead. Well I have some good news for you:  

veya öldüğünüzde uyuyacağınızı söyleyen insanlardan birisiniz . Pekala, size iyi haberlerim var:

sleep is actually for people  who want to be more effective. 

uyku aslında daha etkili olmak isteyen insanlar içindir.

Now there are all sorts of benefits  to getting a good night's sleep  

İyi bir gece uykusu çekmenin her türlü faydası vardır

and one that is really relevant to what we're  learning today is that it helps your brain to make  

ve bugün öğrendiğimiz şeyle gerçekten alakalı olan bir tanesi de beyninizin bağlantılar kurmasına yardımcı olmasıdır

connections. Consolidation happens while you're  sleeping and it's actually been scientifically  

. Konsolidasyon siz uyurken gerçekleşir ve aslında

proven that a good night's sleep increases  your declarative memory and procedural memory.

iyi bir gece uykusunun bildirimsel hafızanızı ve işlemsel hafızanızı artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

So the expression "like there's no tomorrow"  is one that we natives use all the time,  

Yani "yarın yokmuş gibi" ifadesi biz yerlilerin her zaman kullandığı bir ifadedir

and it means basically that you're going  to do something without thinking about the  

ve temel olarak ertesi gün veya gelecekte maruz kalabileceğiniz sonuçları düşünmeden bir şeyler yapacağınız anlamına gelir

consequences that you might suffer the next day,  or in the future. So just to give you an example,  

. Size bir örnek vermek gerekirse,

maybe after all this Covid nonsense what you  want to do is party like there's no tomorrow. But  

belki de tüm bu Covid saçmalıklarından sonra yapmak istediğiniz şey yarın yokmuş gibi parti yapmaktır. Ama

actually the way that we're going to use it today  is quite the opposite. So we're going to want to  

aslında bugün kullanacağımız şekil tam tersidir. Bu yüzden,

use it to focus more on what you're doing today  and not being so worried about the future, about  

onu bugün yaptığınız şeye daha fazla odaklanmak ve gelecek hakkında, örneğin

how many hours you still have to study English for  example. And of course we were just talking about  

İngilizce çalışmak için daha kaç saatiniz olduğu gibi, çok fazla endişelenmemek için kullanmak isteyeceğiz . Ve tabii ki sadece

sleep and getting a good night's sleep is going to  be so much better when you can go to bed without  

uykudan bahsediyorduk ve iyi bir gece uykusu almak, aklınızda büyük bir endişe olmadan yatağa gidebildiğiniz zaman çok daha iyi olacaktır

having any major concerns in your mind. So what  does that tell us about homework and reviewing?  

. Peki bu bize ödev ve inceleme hakkında ne söylüyor?

Well the best practice is to actually review your  notes or do the activities the same day that you  

En iyi uygulama,

learned about a certain aspect of grammar, or  that you learned a certain list of words. But  

gramerin belirli bir yönünü veya belirli bir kelime listesini öğrendiğiniz gün notlarınızı gerçekten gözden geçirmek veya etkinlikleri yapmaktır. Ancak

sometimes you might find that you're studying,  maybe it's late and you're feeling fatigued,  

bazen çalıştığınızı fark edebilirsiniz, belki geç kalmışsınızdır ve kendinizi yorgun hissediyorsunuzdur

and you're realizing that the thing that you  just studied is already out of your brain,  

ve az önce çalıştığınız şeyin beyninizden çoktan çıktığını fark ediyorsunuz,

you can't remember it. So Barbara Oakley tells  us that in this case it's much better that we  

hatırlayamazsınız. Barbara Oakley bize bu durumda

take a break, or even that we go to bed. So it  can be good if you can to get out of the house,  

ara vermemizin, hatta yatmamızın çok daha iyi olduğunu söylüyor. Bu nedenle, evden dışarı çıkmak,

to go for a walk or go for a run, maybe play  soccer with your friends. What's going to happen  

yürüyüşe çıkmak veya koşmak, belki de arkadaşlarınızla futbol oynamak iyi olabilir.

when you do this is that in the background your  brain is going to be making connections between  

Bunu yaptığınızda, arka planda beyniniz

everything that you were studying before.  And exercise can actually help to increase  

daha önce çalıştığınız her şey arasında bağlantılar kuracak. Ve egzersiz aslında

this type of activity in your brain. Now a  study from the University of Alberta says: 

beyninizdeki bu tür aktivitelerin artmasına yardımcı olabilir. Şimdi, Alberta Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma şöyle diyor:

Maybe you have even experienced this yourself:  that the day after you had like a really intense  

Belki bunu kendiniz deneyimlediniz: gerçekten yoğun    bir

study session, that all of a sudden something that  was really confused to you finally makes sense,  

çalışma seansı geçirdikten sonraki gün, sizin için gerçekten karışık olan bir şeyin birdenbire sonunda anlam ifade ettiğini,

you're finally able to put those puzzles  together. Now this is because while you're  

sonunda bu bulmacaları bir araya getirebildi. Bunun nedeni siz

sleeping your brain is connecting the dots. So finally to give you a study tip: retrieving  

uyurken beyninizin noktaları birleştirmesidir. Son olarak size bir çalışma ipucu vereyim: Bilgiye ulaşmak,

information is so much more effective than trying  to just re-read your notes or re-read the page,  

notlarınızı veya sayfayı yeniden okumaya çalışmaktan

or even highlighting in the book. And this is  because it improves your long-term learning  

veya hatta kitapta altını çizmekten çok daha etkilidir. Bunun nedeni  uzun vadeli öğrenmenizi

and the declarative memory that we learned  about before. So something you can actually do  

ve daha önce öğrendiğimiz bildirimsel belleği geliştirmesidir . Yani

while you're reading something, or while you're  studying something, is imagine as if you had to  

bir şey okurken veya bir şey üzerinde çalışırken gerçekten yapabileceğiniz bir şey,

teach that subject to someone else. So maybe read  a section or read even just a paragraph or a page  

o konuyu başka birine öğretmek zorundaymışsınız gibi hayal edin. Bu yüzden belki bir bölüm okuyun veya yalnızca bir paragraf veya sayfa okuyun

and then think without looking at your notes, "How  would I explain that to someone?" Maybe even think  

ve ardından notlarınıza bakmadan " Bunu birine nasıl açıklayabilirim?" diye düşünün. Hatta

about how you would explain that to a child or to  your grandmother because this is going to help you  

bunu bir çocuğa veya büyükannenize nasıl açıklayacağınızı düşünün, çünkü bu,

to really simplify it in your mind. So I have  a challenge for you here, can you remember just  

zihninizde gerçekten basitleştirmenize yardımcı olacaktır. O yüzden burada size bir meydan okumam var,

a little bit ago what I mentioned were the  types of memory that a good night's sleep?

biraz önce bahsettiğim iyi bir gece uykusunun hafıza türleri olduğunu hatırlıyor musunuz?

So this really is the one million dollar  question, isn't it? But I think it could be  

Yani bu gerçekten bir milyon dolarlık soru, değil mi? Ancak bence

so much more effective if we actually change  this question to "How can you make the most  

bu soruyu "

out of the time that you have right now?" James  Clear, who's an expert on habit formation, says: 

Şu anda sahip olduğunuz zamandan en iyi şekilde nasıl yararlanabilirsiniz?" şeklinde değiştirirsek çok daha etkili olabilir. Alışkanlık oluşturma konusunda uzman olan James  Clear şöyle diyor:

So you want to make that study time into a habit,  so that your brain looks forward to actually doing  

Yani bu çalışma zamanını bir alışkanlığa dönüştürmek istiyorsunuz, böylece beyniniz gerçekten yapmayı dört gözle bekliyor

it. It's not something that you're dreading.  Don't force yourself to do things you hate,  

. Korktuğun bir şey değil. Kendinizi nefret ettiğiniz şeyleri yapmaya zorlamayın,

make the learning into an enjoyable experience,  because then when you have to do it your brain  

öğrenmeyi eğlenceli bir deneyime dönüştürün, çünkü o zaman yapmanız gerektiğinde beyniniz

will automatically react with a positive response.  And I would encourage you to have a mix of  

otomatik olarak olumlu bir tepki verir. Ve sizi

lifestyle English, I think this is really the most  effective thing you can do. What I mean by this  

yaşam tarzı İngilizcesi karışımına sahip olmaya teşvik ediyorum, bence bu gerçekten yapabileceğiniz en etkili şey. Bununla demek istediğim

is that you have some passive learning so, for  example in the evening you can sit down and relax  

pasif bir öğreniminiz olduğu, yani örneğin akşamları

with your favorite TV series that you're watching  in English, with or without subtitles. But then  

altyazılı veya altyazısız olarak İngilizce izlediğiniz  en sevdiğiniz TV dizisini izleyerek   oturup rahatlayabilirsiniz. Ama sonra

you also have some deliberate practice. This  would be where you're sitting down maybe the next  

bazı kasıtlı pratikleriniz de var. Burası belki ertesi  sabah oturup o

morning and actually studying the vocabulary that  you learned while watching that TV series. And of  

diziyi izlerken öğrendiğiniz kelime dağarcığı üzerinde çalıştığınız yer olabilir. Ve

course it's really effective to have a plan, so  knowing when and what exactly you're going to  

elbette bir plana sahip olmak gerçekten etkilidir, yani tam olarak ne zaman ve neyi çalışacağınızı bilmek

study. And keeping in mind your big vision, what  do you really want to achieve, so really with all  

. Ve büyük vizyonunuzu, yani gerçekten neyi başarmak istediğinizi göz önünde bulundurarak, gerçekten tüm

this it becomes more about the daily improvements,  about getting a little bit better each and every  

bunlarla birlikte, gramer çalışmak zorunda kalmaya çok fazla odaklanmak yerine, günlük iyileştirmeler, her gün biraz daha iyi olmaya dönüşüyor.

day, instead of focusing so much on having to  study grammar for one hour Monday through Friday. 

Pazartesiden cumaya bir saat boyunca.

And my final piece of advice for you would  be: think more about how your English is  

Ve size son tavsiyem şu olacaktır: İngilizcenizin sizi gerçekten olmak istediğiniz kişiye nasıl yaklaştıracağı hakkında daha fazla düşünün

going to bring you closer to the person  that you really want to be. And this is  

. Ve bu, onu incelemek için

going to guide you to the answer of knowing how  much time you need to invest in studying it.

ne kadar zaman ayırmanız gerektiğini bilmenin yanıtına ulaşmanız için size rehberlik edecek .

So, as you've seen in today's video, there really  is no straight answer to this question about how  

Dolayısıyla, bugünkü videoda gördüğünüz gibi, İngilizce öğrenmek için ne kadar zaman harcamanız gerektiğiyle ilgili bu sorunun gerçekten net bir yanıtı yok

long you should spend learning English. It really  is up to you. It depends on your goals and who  

. Gerçekten sana kalmış. Bu, hedeflerinize ve kim

you want to be or become. And it's going to be  different for each and every person, so if anyone  

olmak veya olmak istediğinize bağlıdır. Ve bu her bir kişi için farklı olacaktır, bu nedenle biri

tells you that you have to study English 10 hours  a week then don't believe them because that might  

size haftada 10 saat İngilizce çalışmanız gerektiğini söylerse onlara inanmayın çünkü bu

be related to their goals. Or to the way that  they see it, it's not related to your needs,  

onların hedefleriyle ilgili olabilir. Veya onların bakış açısına göre, bu sizin ihtiyaçlarınız,

your life and your big vision for what you want  to become. So I want you to finish this video  

hayatınız ve olmak istediğiniz şeye ilişkin büyük vizyonunuzla ilgili değildir . Bu nedenle, bugün bahsettiğimiz aşağıdaki hususları göz önünde bulundurarak bu videoyu bitirmenizi istiyorum

by considering the following aspects  that we've been talking about today. 

.

So first off, it's super crucial that you  make learning English a part of your life.  

Bu nedenle, öncelikle İngilizce öğrenmeyi hayatınızın bir parçası haline getirmeniz çok önemlidir.

Be proactive, and learn from and with your  environment. Be patient, you don't have to learn  

Proaktif olun ve ortamınızdan ve ortamınızla birlikte öğrenin . Sabırlı olun, her şeyi bir anda   öğrenmek zorunda değilsiniz

everything at once find your own process. And work  making breaks into an actual habit that you do  

kendi sürecinizi bulun. Ve

while you're studying or while you're doing  those difficult things. Keep it interesting by  

ders çalışırken veya o zor şeyleri yaparken yaptığınız   gerçek bir alışkanlığa ara vererek çalışmak.

varying your resources, your stimuli and even your  environment. And remember to get a good night's  

Kaynaklarınızı, uyaranlarınızı ve hatta ortamınızı değiştirerek ilginç tutun . Ve iyi bir gece uykusu çekmeyi unutmayın

sleep, because otherwise you're not going to be  as effective as you could be. Study the content  

çünkü aksi takdirde olabileceğiniz kadar etkili olamazsınız. İçeriği

on the day that you've learned it, and always  test yourself after you've learned something new,  

öğrendiğiniz gün çalışın ve yeni bir şey öğrendikten sonra,

even if it's just one line or one paragraph.  Instead of putting all of your focus on the time  

yalnızca bir satır veya bir paragraf bile olsa, her zaman kendinizi test edin. Tüm odaklanmanızı zamana vermek yerine,

consider the quality of your studies and  how it's going to help you to become the  

çalışmalarınızın kalitesini ve

person that you want to be. And again if you've  enjoyed this video then I want to invite you to  

olmak istediğiniz kişi olmanıza nasıl yardımcı olacağını düşünün. Ve yine bu videoyu beğendiyseniz, sizi sınıfın ötesine geçen

join our community of English learners  who are going beyond the classroom.  

İngilizce öğrenenlerden oluşan topluluğumuza katılmaya davet etmek istiyorum .

So you can do that really simply by hitting  that Subscribe button and the Bell down below. 

Böylece, Abone Ol düğmesine ve aşağıdaki Zil'e basarak bunu kolayca yapabilirsiniz.

And now it's time to go beyond the  classroom and live your English. Aww yeah!!

Ve şimdi sınıfın ötesine geçip İngilizcenizi yaşama zamanı. Tamam evet!!