The Number 1 Reason to Learn English

What's up guys? I'm Ethan, your RealLife  English Fluency Coach and in today's lesson  

N'aber millet? Ben Ethan, RealLife İngilizce Akıcılık Koçunuz ve bugünün dersinde

we're gonna go deep. I'm gonna try to give you  some different motivations that maybe you haven't  

derinlere ineceğiz. Size geçmişte belki de düşünmediğiniz bazı farklı motivasyonlar vermeye çalışacağım

thought about in the past. They're gonna help  propel you forward in your English learning,  

. İngilizce öğreniminizde ilerlemenize yardımcı olacaklar,

so if you watch this video until the end you're  going to learn the powerful way to add purpose  

bu nedenle bu videoyu sonuna kadar izlerseniz, İngilizce öğreniminize amaç katmanın güçlü yolunu öğrenecek ve

to your English learning, so that you don't give  up. You're going to learn why English is the most  

böylece pes etmeyeceksiniz. İngilizcenin neden

important language in the world, and probably  why it's one of the most important things that  

dünyadaki en önemli dil olduğunu ve muhtemelen neden öğrenebileceğiniz en önemli şeylerden biri olduğunu öğreneceksiniz

you can possibly learn. You'll also learn of  course the number one reason to learn English,  

. Ayrıca İngilizce öğrenmenin bir numaralı nedenini

and finally also how you can use your English to  make the world a better place. So we're going to  

ve son olarak İngilizcenizi dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için nasıl kullanabileceğinizi de öğreneceksiniz.

jump into all that in just a second but first I  want to let you know that if you are new here,  

Tüm bunlara birazdan değineceğiz ama önce şunu bilmenizi isterim ki, burada yeniyseniz,

every single week we make lessons like this one,  so that you can understand fast speaking natives,  

her hafta bunun gibi dersler yapıyoruz, böylece anadili hızlı konuşanları anlayabilirsiniz,

you can be understood by anyone and connect to  the world. Just like Jamg, who says that our  

herkes tarafından anlaşılmak ve dünyayla bağlantı kurmak . Tıpkı

lessons are helping him to overcome his fear of  speaking, and speak English confidently. And you  

derslerimizin konuşma korkusunu yenmesine ve kendinden emin bir şekilde İngilizce konuşmasına yardımcı olduğunu söyleyen Jamg gibi. Siz de

can too join us by hitting that Subscribe button  and the Bell below, and you won't miss a single  

Abone Ol düğmesine ve aşağıdaki Zil'e basarak bize katılabilirsiniz ve

one of our new lessons. So this is a concept  that was popularized by a guy named Simon Sinek,  

yeni derslerimizin hiçbirini kaçırmazsınız. Yani bu, gerçekten başarılı olan şirketler

who through a ton of research about different  companies about companies that were really  

hakkında farklı şirketler hakkında bir ton araştırma yaparak Why ile

successful he found as a unifier that they started  with Why. Now, what does this mean exactly? Let  

başladıkları bir birleştirici olarak bulan Simon Sinek adlı bir adam tarafından popüler hale getirilen bir kavramdır . Şimdi, bu tam olarak ne anlama geliyor?

me give you an example, this is one of the ones  that you'll hear from him most common and that is  

Size bir örnek vereyim, bu ondan en sık duyacağınız ve

with computers. Now, when you're shopping for  a computer often you'll see different companies  

bilgisayarlarla ilgili olanlardan biri. Şimdi, bir bilgisayar alışverişi yaptığınızda sık sık farklı şirketlerin   size

telling you, "We have the computer that works the  fastest, it's the most powerful, it's the newest  

"En hızlı çalışan bilgisayar bizde , en güçlüsü, en yeni

technology" but when you look at Apple, which  Apple has really created a cult following around  

teknolojisi var" dediğini görürsünüz, ancak Apple'a baktığınızda, Apple'ın sahip olduğu gerçekten kendi markasını takip eden bir kült yarattılar

its brand, they have a completely different way or  at least they used to have a completely different  

, tamamen farklı bir yolları var veya en azından eskiden tamamen farklı bir

way of marketing their computers. They started  with Why. So all those other companies were  

şekilde bilgisayarlarını pazarlıyorlardı. Why ile başladılar. Yani diğer tüm şirketler

starting with What: "Having the fastest computer,  having the most powerful, the best technology,"  

Ne ile başlıyordu: "En hızlı bilgisayara sahip olmak, en güçlü, en iyi teknolojiye sahip olmak"

and Apple started with Why. Now maybe you remember  this if you've seen any old Apple commercials,  

ve Apple, Why ile başladı. Şimdi, herhangi bir eski Apple reklamı gördüyseniz bunu belki hatırlarsınız,

but they would say that they wanted to help you  to think differently. Now people who use Apple  

ancak onlar farklı düşünmenize yardımcı olmak istediklerini söylerler . Artık Apple

computers, who have an iPhone, who have any sort  of technology from Apple do it because they're the  

bilgisayarlarını kullanan, iPhone'u olan, Apple'dan herhangi bir teknolojiye sahip olan insanlar bunu yapıyor çünkü onlar

kind of person who thinks differently they're part  of that counter culture. Now, this was immensely  

farklı düşünen türden kişiler oldukları için karşı kültürün bir parçasılar. Şimdi, bu,

successful for Apple, and it really set them  apart and allowed them to do things that didn't  

Apple için son derece başarılıydı ve onları gerçekten ayırdı ve

seem like they would make a lot of sense for most  computer brands. Like for example, creating a cell  

çoğu bilgisayar markası için pek bir anlam ifade etmeyecekmiş gibi görünen şeyleri yapmalarına izin verdi . Örneğin, şimdi bir cep

phone now Simon Sinek has an incredible Ted Talk  I highly recommend, that you check it out if you  

telefonu oluşturmak gibi, Simon Sinek'in inanılmaz bir Ted Talk'u var

want to learn more about this, and we'll link that  down in the description below. But you're probably  

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız buna göz atmanızı önemle tavsiye ederim ve aşağıdaki açıklamada bunun bağlantısını vereceğiz . Ama muhtemelen

asking yourself right now "why is this relevant  to me? Like I don't have a company," maybe you're  

şu anda kendinize "bu benim için neden geçerli? Benim bir şirketim yok" diye soruyorsunuz, belki

not an entrepreneur, but this doesn't apply just  to companies. You can use this yourself you can  

girişimci değilsiniz, ancak bu yalnızca şirketler için geçerli değil. Bunu kendiniz kullanabilirsiniz İngilizce

create a really powerful Why for your learning  English, which is going to help to set you apart  

öğrenmeniz için gerçekten güçlü bir Neden oluşturabilirsiniz , bu da sizi İngilizce öğrendikleri için

from most people out there, who have really  superficial reasons for why they're learning  

gerçekten yüzeysel nedenleri olan çoğu insandan ayırmanıza yardımcı olacaktır

English. Now this is so important that I used to  have all of my students actually do an exercise  

. Şimdi bu o kadar önemli ki, İngilizce öğrenmek için kendi Nedenlerini keşfetmelerine yardımcı olmak için tüm öğrencilerime fiilen bir egzersiz yaptırırdım

to help them discover their own Why for learning  English. And I'll tell you more about that and  

. Size bundan ve

how you can do it in a little bit. Now you might  be wondering what is even the reason to do this,  

bunu nasıl yapabileceğinizden birazdan bahsedeceğim. Şimdi bunu yapmamın nedeninin ne olduğunu,

how's this going to help me. Now most people when  they think of learning English they think of it  

bunun bana nasıl yardımcı olacağını merak ediyor olabilirsiniz. Şimdi çoğu insan İngilizce öğrenmeyi düşündüklerinde bunu

as something that they have to do. Now think  of anything in the past that you've had to do  

yapmaları gereken bir şey olarak görüyor. Şimdi geçmişte yapmak zorunda kaldığınız herhangi bir şeyi düşünün

maybe when you were younger, chores around the  house, your parents would make you take out the  

belki gençken, ev işleri, aileniz çöpü çıkarmanızı  zorunlu kılar

trash or they tell you have to do your homework,  your teachers would tell you that you have to  

veya ödevinizi yapmanız gerektiğini söylerler, öğretmenleriniz size bunu söylerdi

study this and probably those things weren't  things that you really wanted to do. You probably  

bunu incelemek zorundasınız ve muhtemelen bu şeyler gerçekten yapmak istediğiniz şeyler değildi. Muhtemelen

didn't really care about them, they probably  didn't make you feel very passionate. However  

onları gerçekten umursamadınız, muhtemelen çok tutkulu hissetmenize neden olmadılar. Ancak

when you shift your attitude it allows you to take  your motivation to a completely different level.  

tutumunuzu değiştirdiğinizde bu, motivasyonunuzu tamamen farklı bir düzeye taşımanıza olanak tanır.

And that is why this is so important when you  discover your Why. That's going to be the thing  

İşte bu nedenle, Nedeninizi keşfettiğinizde bu çok önemlidir .

that pushes you forward that lights a fire inside  you, that makes you passionate about learning it.  

Sizi ileriye iten, içinizde ateş yakan , onu öğrenme konusunda tutkulu olmanızı sağlayan şey bu olacaktır.

So you're going to change from thinking "I have to  learn English" to "I want to learn English, I love  

Yani, " İngilizce öğrenmek zorundayım" düşüncesinden "İngilizce öğrenmek istiyorum,

learning English, it's the most important thing  in the world to me now." Every single person's Why  

İngilizce öğrenmeyi seviyorum, bu benim için şu anda dünyadaki en önemli şey" düşüncesine geçeceksiniz. Her bir kişinin Neden

is probably going to be pretty unique to them and  there can be different levels of Whys, that maybe  

muhtemelen kendilerine oldukça benzersiz olacaktır ve Nedenlerin belki

are more deep or maybe more superficial. Now most  people out there probably are thinking that they  

daha derin veya belki daha yüzeysel olan farklı seviyeleri olabilir. Şimdi çoğu insan muhtemelen

have to learn English or even they want to learn  English because they need it for professional  

İngilizce öğrenmeleri gerektiğini düşünüyor veya hatta mesleki nedenlerle İngilizceye ihtiyaçları olduğu için İngilizce öğrenmek istiyorlar

reasons. And there's nothing wrong with this, of  course it can be really great if you are ambitious  

. Ve bunda yanlış bir şey yok, elbette  hırslıysanız gerçekten harika olabilir   terfi alabilmeniz veya başarılı bir şirket  kurabilmeniz

it can be very important to know English, so that  you can get a promotion or that you can start a  

için İngilizce bilmek çok önemli olabilir

successful company. But I think that there's also  much better and deeper wise that you can have for  

. Ancak bence İngilizce öğrenmek için bundan çok daha iyi ve daha derin bir bilgeliğe sahip olabilirsiniz

learning English than this. The next level might  be thinking about needing your English because you  

. Bir sonraki seviye, seyahat etmek istediğiniz için İngilizcenize ihtiyaç duymayı düşünmek olabilir

want to travel. Because you're really interested  for cultural reasons, for example maybe you love  

. Kültürel nedenlerle gerçekten ilgilendiğiniz için , örneğin

French cooking and so you need to learn French  so that you can understand different recipes  

Fransız yemeklerini seviyor olabilirsiniz ve bu nedenle, pişirmek istediğiniz farklı tarifleri   anlamak için Fransızca öğrenmeniz gerekiyor

that you want to cook. Or maybe it's because you  want to form relationships like you're going to go  

. Ya da belki

live abroad in an English-speaking country, or  maybe just you want to make friends from other  

yurtdışında İngilizce konuşulan bir ülkede yaşayacakmışsınız gibi ilişkiler kurmak istediğiniz içindir ya da belki sadece başka ülkelerden arkadaşlar edinmek istiyorsunuzdur

countries. But if we take it a level deeper, very  few people out there will have kind of a concept  

. Ama daha derine inersek,

of the impact that English fluency can have on  Human consciousness, on global interconnectivity,  

İngilizce akıcılığının İnsan bilinci, küresel karşılıklı bağlantı,

on the way that we perceive ourselves as  a part of the world. Now wherever you find  

kendimizi dünyanın bir parçası olarak algılama biçimimiz üzerinde sahip olabileceği etki hakkında çok az insan fikir sahibi olacaktır . Şimdi,

yourself on the spectrum of motivations right  now, that's completely fine. Really your wife  

kendinizi    şu anda motivasyon yelpazesinde bulursanız bulun , bu tamamen sorun değil.

learning English can and should change as you're  kind of progressing on your learning journey.  

Siz öğrenme yolculuğunuzda ilerledikçe eşinizin İngilizce öğrenmesi gerçekten değişebilir ve değişmelidir .

Now, as I mentioned before, English can really  have a huge impact on your global consciousness  

Şimdi, daha önce de belirttiğim gibi, İngilizce'nin küresel bilinciniz üzerinde gerçekten büyük bir etkisi olabilir

and because of this your purpose for  learning English will evolve as you do.  

ve bu nedenle, İngilizce öğrenme amacınız siz geliştikçe gelişecektir.

So all of that said now I'll tell you about the  exercise that I used to do with my students.  

Bunların hepsi şimdi size öğrencilerimle yaptığım alıştırmayı anlatacağım.

So it's really super simple, you could even pause  the video right now and do it, or if you want to  

Yani gerçekten çok basit, hatta videoyu hemen şimdi duraklatabilir ve yapabilirsiniz veya

continue watching then you can come back and watch  this part of it again. But really all you have to  

izlemeye devam etmek istiyorsanız geri gelip bu bölümü tekrar izleyebilirsiniz. Ama gerçekten tek

do is grab a piece of paper and a pen, and you're  going to write down "Why am I learning English?"  

yapmanız gereken bir parça kağıt ve bir kalem alıp "Neden İngilizce öğreniyorum?" diye yazmak.

So basically your first answer might be something  that's maybe a little bit more superficial, a  

Yani temel olarak ilk cevabınız belki biraz daha yüzeysel,

little bit more simple, so let's take for example  that you said "I'm learning English because I want  

biraz daha basit bir şey olabilir, bu nedenle örneğin "İngilizce öğreniyorum çünkü

to get a better job," and then what you're going  to do is you're going to ask yourself "Why?"  

daha iyi bir iş  bulmak  istiyorum" demişsiniz ve sonra ne demişsiniz? Yapacağınız şey, kendinize "Neden?"

five times. Okay so we have that original answer  to the question why am I learning English, because  

Beş kere. Tamam, neden İngilizce öğreniyorum sorusuna orijinal cevabımız var, çünkü

I want to get a better job, so then we're going  to ask why, so I want to get a better job maybe  

daha iyi bir iş bulmak istiyorum, o zaman neden soracağız, yani daha iyi bir iş bulmak istiyorum belki

because I want to be able to provide a better life  for my wife and children. And then you're going to  

çünkü bunu yapabilmek istiyorum eşime ve çocuklarıma daha iyi bir yaşam sağlamak için . Ve sonra

ask yourself why again: "because I want them to be  happy," and you're gonna ask yourself why again,  

kendinize tekrar neden diye soracaksınız: "çünkü onların mutlu olmalarını istiyorum " ve kendinize tekrar neden diye soracaksınız,

maybe so that they can have more  opportunities in life than I did.  

belki de hayatta benden daha fazla fırsata sahip olabilmeleri için .

And you can already see it just by doing  this a few times you've already got a much  

Bunu zaten birkaç kez yaparak,

deeper response to why you're learning English.  And this is probably going to be something for you  

neden İngilizce öğrendiğinize dair çok daha derin bir yanıt aldığınızı görebilirsiniz. Ve bu muhtemelen sizin için

that is much more motivating that really lights  a fire inside you that gets you passionate about  

çok daha motive edici bir şey olacak, içinizde gerçekten bir ateş yakan ve sizi

learning English much more than just "I have to  learn it because I want to get a better job."  

İngilizce öğrenme konusunda " Daha iyi bir iş bulmak istediğim için öğrenmeliyim"den çok daha fazla tutku uyandıran bir şey olacak.

And then the final part of this exercise once  you've done that five why's, and you've gotten to  

Ve sonra bu alıştırmanın son kısmı, bu beş neden'i yaptıktan ve

your final answer, you've gotten to something that  gets you excited that lights that fire in you,  

son cevabınıza ulaştıktan, sizi heyecanlandıran ve içinizdeki ateşi yakan bir şeye ulaştıktan sonra,

you're going to either take a picture of it or  write it on a sticky note, and you're going to  

fotoğrafını çekin veya yapışkan bir nota yazın ve

put it somewhere that you'll see it all the time.  And the reason that you're going to do this is  

onu her zaman görebileceğiniz bir yere koyun. Ve bunu yapmanızın nedeni

because when you're constantly coming in contact  with us it's going to help you to continue that  

çünkü bizimle sürekli iletişim halinde olmanız,

motivation to always feel inspired by it and come  back to the deeper purpose for learning English.  

her zaman ondan ilham alma motivasyonunuzu sürdürmenize ve İngilizce öğrenmenin daha derindeki amacına geri dönmenize yardımcı olacaktır. Hatta

Now I even had a student who actually took a  picture of it and said it as the picture on  

şimdi onun bir fotoğrafını çeken ve bunu telefonundaki resim olarak söyleyen bir öğrencim bile vardı

his phone, so that any time that you would look  on his phone he would actually be seeing his Why  

, böylece telefonuna her baktığınızda aslında

learning English and that was just huge huge  motivation for him in learning the language.  

İngilizce'yi neden öğreniyor olduğunu görüyordu ve bu çok büyük bir motivasyondu. Onun için dil öğrenmede.

So that said, now we can move on to  "Why English is just so important?"

Bununla birlikte, şimdi "İngilizce neden bu kadar önemli?" sorusuna geçebiliriz.

Now why exactly is English so important why must  you learn this language. Now whether you like  

Şimdi, İngilizce tam olarak neden bu kadar önemli, neden bu dili öğrenmelisiniz? Şimdi, beğenseniz

it or not maybe this is already apparent  to you but English is the global language  

de beğenmeseniz de bu sizin için zaten bellidir ancak İngilizce küresel dildir bu

so when you're learning English you're not  just learning to be able to communicate with  

nedenle İngilizce öğrenirken yalnızca

Americans or with Brits, or people from other  English-speaking countries. You can be learning  

Amerikalılarla veya İngilizlerle veya diğer İngilizlerden insanlarla iletişim kurmayı öğrenmiyorsunuz- konuşan ülkeler

it for travel, like if you go to Germany or Brazil  or Taiwan, and you don't speak the local language,  

Almanya'ya, Brezilya'ya veya Tayvan'a giderseniz ve yerel dili bilmiyorsanız,   insanlarla

what language are you going to communicate  with people? In English, right?  

hangi dili iletişim kuracaksınız ? İngilizce, değil mi?

Or for business I believe it's about 80% of  business interactions are between non-native and  

Veya iş için, ticari etkileşimlerin yaklaşık %80'inin ana dili İngilizce olmayan ve  ana

non-native English speakers. So if you want to be  successful in business it's super important that  

dili İngilizce olmayan kişiler arasında olduğuna inanıyorum. Bu nedenle, iş  başarılı olmak   istiyorsanız

you're able to speak English, unless you're just  maybe doing business in your corner of the world,  

İngilizce konuşabilmeniz çok önemlidir, ancak belki  dünyanın size ait olan köşesinde iş yapmıyorsanız

but in a globalized world more than ever  it's super important to be able to connect  

ancak küreselleşmiş bir dünyada  her zamankinden daha fazla  bunu yapabilmek çok önemlidir

your business to other parts of the world. And  naturally, for diplomacy maybe, you're interested  

işletmenizi   dünyanın diğer bölgelerine bağlamak için. Ve doğal olarak, belki diplomasi için siyasetle ilgileniyorsunuz,

in politics so if you want to be able to get very  far in a political career, of course you have to  

bu nedenle siyasi bir kariyerde çok ilerlemek istiyorsanız, elbette

have impressive English. So what all this means  is that for most people out there having a native  

etkileyici bir İngilizceye sahip olmanız gerekir. Tüm bunların anlamı, çoğu insan için İngilizce'de yerel bir

accent in English becomes less and less important.  Now if you really want to then of course you can  

aksana sahip olmanın gitgide daha az önemli hale geldiğidir. Şimdi gerçekten istiyorsanız, elbette

dedicate all the time and energy to that but  for most people it's just not going to be that  

tüm zamanınızı ve enerjinizi buna ayırabilirsiniz, ancak çoğu insan için

important as long as you're able to speak clearly  and confidently. Now that's not to say that being  

net ve kendinden emin bir şekilde konuşabildiğiniz sürece bu o kadar da önemli olmayacaktır . Bu,

able to understand natives isn't still super  important of course if you want to be able to  

consume any sort of media in English. You're going  to need to be able to understand natives even when  

İngilizce'de herhangi bir türde medyayı kullanabilmek istiyorsanız, tabii ki anadili anlayabilmenin hala çok önemli olmadığı anlamına gelmez. Çok hızlı konuştuğumuzda bile anadili anlayabilmeniz gerekecek

we speak really fast, but I created another lesson  talking all about connected speech and why this  

, ancak tamamen bağlantılı konuşma hakkında ve bunun, biz konuşurken bile anadili anlama

can make a huge difference in your ability to  be able to understand natives even when we speak  

becerinizde neden büyük bir fark yaratabileceği hakkında başka bir ders oluşturdum.

super fast, so I highly recommend that you check  that out and I'll link it down in the description.  

süper hızlı, bu yüzden bunu kontrol etmenizi önemle tavsiye ederim. Bağlantısını açıklamaya ekleyeceğim. Bu

So maybe it's already pretty obvious for you  that English is that key that you need to be  

nedenle, belki de İngilizce'nin dünyanın

able to communicate with people from anywhere  in the world, but maybe another aspect that  

herhangi bir yerinden insanlarla iletişim kurabilmeniz için gereken anahtarın olduğu zaten sizin için oldukça açıktır , ancak belki de bu kadar fazla düşünmediğiniz başka bir yön de

you haven't thought about so much is that  English can open up a whole new world for you  

İngilizce'nin bir bütünü açabilmesidir. farklı bilgi kaynaklarından   sizin için yeni bir dünya

of different sources of information. So a great  example of this is with the internet. Most of our  

. Bunun harika bir örneği internettir.

information nowadays comes from the internet. Now  on the internet there are about as many English  

Bugünlerde bilgilerimizin çoğu internetten geliyor. Şu anda internette

speaking users as Chinese speaking users, but  when we actually look at the pages on the internet  

Çince konuşan kullanıcılar kadar İngilizce konuşan kullanıcı var, ancak aslında internetteki sayfalara baktığımızda

there are 17 times more pages in English than  there are in Chinese. Now the reason that this is  

Çince'dekinden 17 kat daha fazla İngilizce sayfa var . Bunun   bu

so important is because all of a sudden if you are  able to understand English you'll have all these  

kadar önemli olmasının nedeni, birdenbire İngilizce anlayabilirseniz, tüm bu

sources of different information and it'll be much  easier for you to find sources that aren't biased.  

farklı bilgi kaynaklarına sahip olacaksınız ve önyargılı olmayan kaynakları bulmanız çok daha kolay olacaktır.

Now why this is so important is because maybe  most of your life if you watch the news or you  

Şimdi bu neden bu kadar önemli, çünkü belki hayatınızın büyük bir kısmı, haberleri izlerseniz veya bunun gibi

consume any other information like that all of it  might be coming from just your local TV station.  

diğer bilgileri tüketirseniz, bunların tümü yalnızca yerel TV kanalınızdan geliyor olabilir.

For example in your local language but once you  actually start consuming more things in English  

Örneğin, yerel dilinizde, ancak İngilizce'de daha fazla şey tüketmeye başladığınızda,

you might realize that a lot of the information  that you've been getting throughout your life has  

hayatınız boyunca edindiğiniz birçok bilginin

kind of misguided you, it's been incomplete or  maybe it's been completely biased, or it's been  

sizi bir şekilde yanlış yönlendirdiğini, eksik veya belki tamamen önyargılı olduğunu fark edebilirsiniz. ya da

lies altogether. And the reason that this  happens is because in most countries around 90%  

tamamen yalan oldu. Bunun olmasının nedeni, çoğu ülkede medyanın yaklaşık %90'ının

or even more of the media is controlled by the  same people, who usually have a very specific  

veya daha fazlasının, genellikle gerçek değerlerinizle örtüşmeyebilecek çok özel bir ilgi alanına sahip aynı kişiler tarafından kontrol edilmesidir

interest that might not be aligned with your  actual values. And they might be trying to  

. Ve

manipulate you and people in your country in  certain ways, so when you know English and  

sizi ve ülkenizdeki insanları belirli şekillerde manipüle etmeye çalışıyor olabilirler, bu nedenle İngilizce bildiğinizde ve   etraftaki

you're able to understand a lot of different  information out there and able to compare  

pek çok farklı bilgiyi anlayabildiğinizde ve

different sources all, of a sudden you are able  to really get to the truth of different matters,  

farklı kaynakları karşılaştırabildiğinizde, birdenbire bunu başarabilirsiniz. farklı konuların gerçeğine gerçekten ulaşmak için,

but if you only speak one language then  you're just limited to that one point of view.  

ancak yalnızca bir dil konuşuyorsanız, o bakış açısıyla sınırlı kalırsınız.

Now if you get far enough on your English  learning journey you start to connect with  

Şimdi, İngilizce öğrenme yolculuğunuzda yeterince ilerlerseniz,

people in other parts of the world. You start  to interact with different sorts of media and  

dünyanın diğer yerlerindeki insanlarla bağlantı kurmaya başlarsınız. Farklı medya türleriyle ve

different points of views it's inevitable that  at some point you're going to have an Aha Moment!  

farklı bakış açılarıyla etkileşime girmeye başlarsınız, bir noktada bir Aha Anı yaşamanız kaçınılmazdır!

Now if you haven't heard this term before,  it means an epiphany, a sudden realization.  

Şimdi, bu terimi daha önce duymadıysanız, bu bir aydınlanma, ani bir farkındalık anlamına gelir.

I can still remember my Aha Moment. I can remember  it crystal clear where I was, and who I was with,  

Aha Anımı hala hatırlayabiliyorum. Nerede olduğumu, kiminle olduğumu

and what clothes I was even wearing. So when  I was in high school I actually studied abroad  

ve hatta hangi kıyafetleri giydiğimi çok net hatırlıyorum. Yani lisedeyken, aslında

in Germany when I was about 17 and this was my  first time really living outside of my country,  

17 yaşımdayken yurt dışında Almanya'da okudum ve bu benim ilk kez ülkemin,  hatta evimin dışında gerçekten yaşıyordum

or even my home. So I was living there already I  think for a couple months and I was starting to  

. Yani zaten orada yaşıyordum, sanırım birkaç aydır ve

get more comfortable with the german language  and I remember I was in the classroom having  

almancaya daha alışmaya başlamıştım ve sınıfta

a conversation with some of my classmates and  I just had this sudden realization, that the  

bazı sınıf arkadaşlarımla sohbet ettiğimi hatırlıyorum ve birdenbire fark ettim ki,

conversation we were having, the topic we were  talking about -which I can't even really remember  

Yaptığımız sohbet, hakkında konuştuğumuz konu - ki

specifically what we were talking about- but it  was something that I could have been having that  

tam olarak ne hakkında konuştuğumuzu bile hatırlayamıyorum - ama bu

exact same conversation with my friends back in  the United States. And this was really incredible  

aynı konuşmayı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki arkadaşlarımla yapıyor olabileceğim bir şeydi . Ve bu

for me because all of a sudden I realized you  know people my age in Germany are pretty much  

benim için gerçekten inanılmazdı, çünkü birdenbire Almanya'daki benim yaşımdaki insanların Amerika

exactly the same as people my age in the United  States. There's not really that much of a  

Birleşik Devletleri'ndeki benim yaşımdaki insanlarla hemen hemen aynı olduğunu bildiğinizi fark ettim . Aslında o kadar

difference. Now I've been kind of told all my life  that you know people over there they're really  

fark yok. Şimdi bana tüm hayatım boyunca oradaki insanları tanıdığınız söylendi, onlar gerçekten

different people who aren't Americans they're just  not the same as us, we're the best in the world or  

farklı insanlar, Amerikalı değiller sadece bizimle aynı değiller, biz dünyanın en iyisiyiz ya da

you need to be proud that you're an American,  and all this stuff so kind of all of a sudden  

ihtiyacınız var Amerikalı olduğun için gurur duy ve tüm bu şeyler birdenbire

for me it was like something broke open and I was  able to see the world in kind of a different way.  

benim için sanki bir şey kırıldı ve dünyayı farklı bir şekilde görebildim. Özellikle internetle her geçen gün daha kolay hale geldikten sonra,

Now this kind of as I continued along my language  learning journey and meeting different people from  

dil öğrenme yolculuğuma ve dünyanın her yerinden farklı insanlarla tanışmaya bu şekilde devam ettim

around the world especially when it had become  more and more easy with the internet. I started to  

.

really deepen this realization. Now we're going to  talk a lot more about that in just a little bit,  

Bu farkındalığı gerçekten derinleştirmeye başladım. Şimdi birazdan bunun hakkında çok daha fazla konuşacağız,

but basically what I'm wanting you to take  here is that when you start to consume  

ama temel olarak burada anlamanızı istediğim şey,

different types of media, or you start to  make friends in other parts of the world,  

farklı medya türlerini tüketmeye veya diğer bölümlerde arkadaşlar edinmeye başlamanızdır. dünyanın

you're going to realize that people in other  countries aren't that different from you. And  

diğer  ülkelerdeki insanların sizden çok da farklı olmadığını anlayacaksınız. Ve

that a lot of the things that you've been told by  the media or other people maybe even your family  

medya veya diğer kişiler tarafından belki de aileniz

maybe even the government just aren't true at  all, about other people in other countries when  

belki de hükümet tarafından size söylenen pek çok şey başka ülkelerdeki diğer insanlar hakkında   doğru değildir.

it comes down to it, we're all humans and  we all have the same basic fears and needs;  

hepimiz insanız ve hepimiz aynı temel korkulara ve ihtiyaçlara sahibiz;

and wants and dreams. All right, so now let's  talk a little bit about Global Citizenship.  

ve istekler ve hayaller. Pekala, şimdi biraz Küresel Vatandaşlık hakkında konuşalım.

Now if you don't know what this term  means we're going to define it for you  

Şimdi, bu terimin ne anlama geldiğini bilmiyorsanız, sizin için tanımlayacağız   bunun

if you already know what it means, maybe you're in  doubt about what makes a Overview Effect, am I a  

ne anlama geldiğini zaten biliyorsanız, belki Genel Bakış Etkisi'ni neyin oluşturduğu konusunda şüpheniz var, ben bir

Overview Effect? How can I become a Overview  Effect? So I'll answer all those questions.

Genel Bakış Etkisi miyim? Nasıl Genel Bakış Efekti olabilirim? Bu yüzden tüm bu soruları cevaplayacağım.

So I think a fantastic place for us to start  talking about this is with something that's called  

Bence bu konuda konuşmaya başlamak için harika bir yer,

the Overview Effect. Now this is something that  was probably identified around 60 years ago or so,  

Genel Bakış Etkisi denen bir şey. Şimdi bu, muhtemelen yaklaşık 60 yıl kadar önce,

when humans first went to the moon. Now  basically our goal was to go to the moon  

insanlar aya ilk gittiğinde tanımlanmış bir şey. Şimdi temel olarak hedefimiz aya   gidip

to go discover this thing that's out there  and to actually put our feet down on it,  

oradaki bu şeyi keşfetmek ve gerçekten ayak basmaktı

but that wasn't really the biggest discovery. The  biggest discovery came when they were going out  

ama bu gerçekten en büyük keşif değildi. En büyük keşif, uzayda aya doğru giderken geldiler

in space towards the moon, and they were  spinning around and looking out the window,  

ve etraflarında dönüp pencereden dışarı baktılar

and at some point they could see Earth hanging  out there alone in the darkness of space,  

ve bir noktada Dünya'yı uzayın karanlığında tek başına asılı olarak gördüler

and it was unified. There were no borders. This  was the first time ever that humanity was able to  

ve o birleşti. Sınırlar yoktu. Bu, insanlığın

see Earth as something completely unified, without  any borders, and nowadays it's not necessary that  

Dünya'yı tamamen birleşik, sınırları olmayan bir şey olarak görebildiği ilk zamandı ve günümüzde

you go out into space in order to have this  realization. Global Citizenship lets us see the  

bu farkındalığı elde etmek için uzaya gitmeniz gerekli değil . Küresel Vatandaşlık,

world beyond those imaginary borders and of course  when you know English it's going to help you a ton  

bu hayali sınırların ötesindeki dünyayı görmemizi sağlar ve tabii ki İngilizce bildiğinizde

to be able to access this information, and have  this realization for yourself. Now there is a  

bu bilgilere erişebilmeniz ve bu farkındalığı kendiniz için elde edebilmeniz size çok yardımcı olacaktır. Şimdi, uzaya ilk giden astronotlarla ilgili

fantastic documentary about the Overview Effect  about the astronauts that first went into space,  

Genel Bakış Etkisi hakkında harika bir belgesel var

and I highly recommend that you check that out.  It's just 20 minutes and we'll link that down  

ve buna bir göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim. Sadece 20 dakika ve bunu

in the description below. So Global Citizenship  basically is a collection of the processes skills,  

aşağıdaki açıklamada   bağlantılandıracağız. Dolayısıyla, Küresel Vatandaşlık temel olarak, tüm insanlığı kapsayacak şekilde coğrafi ve siyasi sınırları aşan bir kimlik oluşturan süreçlerin becerileri,

character, traits, and attitudes that all  together form an identity that transcends the  

karakteri, özellikleri ve tutumlarının bir koleksiyonudur

geographic and political borders, to include all  of humanity. And within these there are certain  

. Ve bunların içinde,

global competencies that you can develop, that  will help you to be a better Global Citizen,  

daha iyi bir Dünya Vatandaşı olmanıza yardımcı olacak, geliştirebileceğiniz belirli küresel yeterlilikler vardır,

so let's take a look at some of those. So one of  the most important ones is non-judgmentalness and  

bu nedenle bunlardan bazılarına bir göz atalım. Yani en önemlilerinden biri yargılamama ve

curiosity. Now what does this mean? Basically,  nonjudgmentalness means that when you are  

meraktır. Şimdi bu ne anlama geliyor? Temel olarak, yargılamama,

talking to someone instead of right away  because they said something that is weird,  

birisiyle hemen konuşmak yerine tuhaf

or that's different than how you think, instead of  judging that thing you're going to become curious.  

veya sizin düşündüğünüzden farklı bir şey söylediğinde, o şeyi yargılamak yerine meraklı hale geleceğiniz anlamına gelir.

You're going to ask questions about it, you're  going to try to imagine why do they think that  

Bununla ilgili sorular soracaksınız, neden böyle düşündüklerini

way or why do they act that way. That's different  than how you've been kind of brought up to act  

veya neden böyle davrandıklarını hayal etmeye çalışacaksınız. Bu, davranmak için yetiştirilme şeklinizden farklı

so you're going to change your attitude and you're  not going to judge before you really know the  

yani tavrınızı değiştireceksiniz ve gerçeği gerçekten öğrenmeden yargılamayacaksınız

truth. Now another really super important global  competency for this is empathy. Now empathy is the  

. Bunun için gerçekten çok önemli bir başka küresel yeterlilik de empatidir. Empati,

ability to put yourself in another person's shoes  to kind of understand where they're coming from,  

kendinizi başka birinin yerine koyarak nereden geldiklerini,

how they feel. Now this is much easier said than  done, it's something that if it's important to  

nasıl hissettiklerini anlama yeteneğidir. Şimdi bunu söylemek yapmaktan çok daha kolay , eğer sizin için önemliyse

you, you're going to be developing it your entire  life because it's very easy to have reactions to  

, bunu tüm hayatınız boyunca geliştireceksiniz çünkü

other people and to not be able to take the time  and the focus to be able to really understand how  

diğer insanlara tepki vermek ve zaman ayıramamak çok kolay. nasıl hissettiklerini gerçekten anlayabilmek için odaklanın

they feel. But when you are able to do this, it  can have a profound change on your relationship  

. Ancak bunu yapabildiğiniz zaman, diğer insanlarla olan ilişkinizde derin bir değişiklik olabilir

with other people. Especially as a Global Citizen,  when you're interacting with people who come from  

. Özellikle bir Dünya Vatandaşı olarak,

different cultures different religions different  national identities. Now when you do this you'll  

farklı kültürlerden, farklı dinlerden, farklı ulusal kimliklerden gelen insanlarla etkileşim kurduğunuzda. Şimdi bunu yaptığınızda

probably realize, you'll probably start to reflect  on that you know if I were to have been born in  

muhtemelen fark edeceksiniz, muhtemelen

the same place that that person was born. I  grew up kind of with the same opportunities  

o kişinin doğduğu yerde doğmam gerektiğini bildiğinizi düşünmeye başlayacaksınız. O kişiyle bir nevi aynı fırsatlarla

or limitations or the same circumstances as that  person, how would I think? I would probably think  

veya sınırlamalarla veya aynı koşullarla büyüdüm , nasıl düşünürdüm? Muhtemelen

a lot like that person, I probably would have  the same religion, I probably would have a lot  

o kişi gibi düşünürdüm, muhtemelen aynı dine sahip olurdum, muhtemelen

of the same cultural beliefs or traditions. And  so when you're able to start thinking this way  

aynı kültürel inançlara veya geleneklere sahip olurdum. Ve bu şekilde düşünmeye başlayabildiğinizde

all of a sudden you might see that you know maybe  my way of doing things isn't the best, or maybe  

birdenbire, belki benim  işleri yapma şeklimin en iyisi olmadığını veya belki

it's not right, it's not so black and white. So  it's not that I'm right and that person's wrong,  

doğru olmadığını, o kadar da siyah beyaz olmadığını bildiğinizi görebilirsiniz. Yani ben haklıyım ve o kişi haksız değil,

I'm normal and that person's weird, you  start to see that it's just different ways of  

Ben normalim ve o kişi tuhaf, bunun dünyayı deneyimlemenin farklı yolları olduğunu görmeye başlıyorsunuz

experiencing the world. And in order to develop  empathy in this way, a really important skill,  

. Ve bu şekilde empati geliştirmek için, söylemesi yapmaktan çok daha kolay olan gerçekten önemli bir beceri

that again is much easier said than done, is  listening. Now that might sound like really simple  

dinlemektir. Şimdi bu kulağa çok basit gelebilir

but really to become a great listener is a huge  challenge because you need to be able to focus,  

ama gerçekten harika bir dinleyici olmak çok büyük bir zorluktur çünkü odaklanabilmeniz,

you need to be able to kind of clarify the mind,  so that you're not thinking about like how am I  

zihni bir şekilde netleştirebilmeniz gerekir, böylece nasıl olduğumu düşünmezsiniz Ben

going to respond, which the way that most people  listen is by their thinking in their mind "Okay,  

yanıt vereceğim, çoğu insanın zihninde "Tamam,

how am I going to respond to what this person's  saying?" But when you work on your listening,  

bu kişinin söylediklerine nasıl yanıt vereceğim ?" Ancak dinlemeniz üzerinde çalıştığınızda,

you're really present with that person you're  really listening to what they're saying  

o kişiyle gerçekten aynı anda bulunursunuz gerçekten ne söylediklerini dinliyorsunuz

understanding them, really trying to feel their  point of view. Now a really great way to kind  

onları anlıyorsunuz, gerçekten onların bakış açısını hissetmeye çalışıyorsunuz . Şimdi, bu becerileri geliştirmenin gerçekten harika bir yolu,

of cultivate these skills of course is through  meditation or other ways that you can kind of  

elbette, meditasyon veya bir şekilde

create more focus and kind of empty the mind,  so that you're not so caught up and you're  

daha fazla odaklanma yaratabileceğiniz ve zihni bir nevi boşaltabileceğiniz başka yollardır, böylece kendinizi o kadar kaptırmazsınız ve

more present in the moment and there's many more  global competencies, but just to give you one more  

içinde daha fazla mevcut olursunuz. an ve daha birçok küresel yeterlilik var, ancak size gerçekten sevdiğim bir  daha vermek için buna

that I really love it is called "Seeking the  third way." Now basically when you have any  

" Üçüncü yolu aramak" denir. Şimdi, temel olarak

interactions with another person, especially if  that person comes from a different place than you,  

başka bir kişiyle herhangi bir etkileşiminiz olduğunda, özellikle o kişi sizden farklı bir yerden geliyorsa,

then you're going to have different points  of views, and usually when this happens,  

o zaman farklı bakış açılarına sahip olursunuz ve genellikle bu olduğunda,   özellikle

especially if you're discussing something  especially, if you're having maybe some sort of  

bir şeyi tartışıyorsanız , eğer bir çeşit

debate or argument, you're going to come at it  with those different viewpoints. And one person's  

münazara veya münakaşa yapıyorsanız, bu farklı bakış açılarıyla konuya yaklaşacaksınız. Ve bir kişi

going to think one way the other person's going  to think the other way this person's going to  

bir şekilde düşünecek, diğer kişi diğer şekilde düşünecek, bu kişi

think "I'm right, they're wrong. I'm right, there  wrong" and you're gonna have a clash there, right?  

"Ben haklıyım, onlar haksız. Ben haklıyım, şurada yanlış" diye düşünecek ve orada bir çatışma çıkacak , Sağ?

But it's not so black and white, there's not just  these two ways of seeing and doing things. There's  

Ama o kadar da siyah beyaz değil, bir şeyleri görmenin ve yapmanın sadece bu iki yolu yok.

always a third way and so as a Global Citizen, you  seek that third way. You look for that third way  

Her zaman üçüncü bir yol vardır ve bu nedenle bir Dünya Vatandaşı olarak bu üçüncü yolu ararsınız. İşleri yapmanın üçüncü yolunu ararsınız

of doing things, you're able to come to a solution  where you're both able to win, or at least you're  

, ikinizin de kazanabileceği bir çözüme ulaşabilirsiniz veya en azından

both able to come to something that you're happy  about. Now as Global Citizen we can use English  

ikinizin de mutlu olduğunuz bir şeye gelebilirsiniz . Artık Küresel Vatandaş olarak,

to solve the huge problems that all of us are  facing, no matter where we are in the world.  

dünyanın neresinde olursak olalım hepimizin karşı karşıya olduğu devasa sorunları çözmek için İngilizce'yi kullanabiliriz.

Now one really important thing to do to start out  is to stop seeing other people as They and start  

Başlamak için yapılması gereken gerçekten önemli bir şey, diğer insanları Onlar olarak görmeyi bırakıp

seeing it as We. So instead of thinking "They're  bad, they're wrong, they're weird" you start  

onları Biz olarak görmeye başlamaktır. Yani " Kötü , hatalı, tuhaf" diye düşünmek yerine

thinking, you know that "We want a better world,  we want a better future and life for our children,  

"Daha iyi bir dünya istiyoruz, çocuklarımız için daha iyi bir gelecek ve yaşam istiyoruz,

we can do this together." This involves moving  past our petty differences. Now this is a really  

bunu birlikte yapabiliriz" diye düşünmeye başlarsınız. ." Bu, küçük farklılıklarımızı aşmayı içerir. Şimdi, bu gerçekten

great term if you haven't heard it before: "petty  differences" are kind of the small unimportant  

daha önce duymadıysanız harika bir terim: "küçük farklar" bir nevi küçük, önemsiz

differences and when you start to kind of  discover this viewpoint from Global Citizenship,  

you start to see that a lot of things like  religion or cultural differences, or race  

din veya kültürel farklılıklar veya ırk

or other things really seem pretty petty when you  compare to what we all have in common as human  

veya diğer şeyler, insan olarak hepimizin ortak noktalarıyla karşılaştırdığınızda gerçekten oldukça önemsiz görünüyor

beings. And when you do this you're able to make  space for all nations, for all religions, and all  

. Ve bunu yaptığınızda tüm uluslara, tüm dinlere ve tüm

cultures and celebrate those differences. Now it  becomes super interesting to actually be able to  

kültürlere yer açabilir ve bu farklılıkları kutlayabilirsiniz. Şimdi, örneğin, dünyanın

learn about traditions that they have in other  parts of the world, for example and maybe you  

başka yerlerinde sahip oldukları gelenekleri gerçekten öğrenebilmek çok ilginç hale geliyor ve belki de

really like these ideas you're really interested  in being able to experience having conversations  

bu fikirleri gerçekten seviyorsunuzdur, dünyanın

with people in other parts of the world, so that  you can develop your global competencies, so that  

başka yerlerindeki insanlarla sohbet etme deneyimi yaşamakla gerçekten ilgileniyorsunuzdur. küresel yetkinliklerinizi geliştirebilmeniz, böylece

you can become a Global Citizen. Now in order to  do this it's really important that you build your  

bir Dünya Vatandaşı olabilmeniz için. Bunu  yapabilmek için küresel kabilenizi oluşturmanız gerçekten önemlidir

global tribe. Now a global tribe is basically a  group of people from different parts of the world  

. Artık küresel bir kabile, temel olarak dünyanın farklı yerlerinden

who share your values for Global Citizenship. Now  we have our community of Global Citizen which is  

Küresel Vatandaşlık için sizin değerlerinizi paylaşan bir grup insandır. Artık Akıcılık Çemberi olarak adlandırılan Global Citizen topluluğumuza sahibiz

called the Fluency Circle. Now this is a really  amazing place, guys, because you go on there in  

. Şimdi burası gerçekten harika bir yer çocuklar, çünkü sabahları oraya gidersiniz

the morning and you can talk to someone who is  having lunch in India and they show you what  

ve Hindistan'da öğle yemeği yiyen biriyle konuşursunuz ve size

they're eating there, and maybe you see also  what someone was doing last night in Brazil,  

orada ne yediklerini gösterirler ve belki birinin ne yaptığını da görürsünüz. dün gece Brezilya'da,

they had some tradition that they were celebrating  or you talked to someone from Japan who is maybe  

kutlama yaptıklarına dair bir gelenekleri vardı veya Japonya'dan biriyle konuştunuz, belki

showing you some photos from their trip to  Kyoto. Now lifetime access to the Fluency  

size Kyoto gezilerinden bazı fotoğraflar gösteriyordur . Artık Fluency   Circle'a ömür boyu erişim

Circle is included with all of our courses, like  the RealLife Native Immersion Course, which is  

, RealLife Native Immersion Course gibi tüm kurslarımıza dahildir; bu,

really fantastic if you're wanting to build your  skills, to be able to understand natives even  

becerilerinizi geliştirmek ,

when we speak really fast and that for example  might help you if you're wanting to be able to  

gerçekten hızlı konuştuğumuzda bile anadili İngilizce olan insanları anlamak istiyorsanız gerçekten harikadır. örneğin,

understand the news in English without getting  lost. So you can actually try that for FREE  

İngilizce haberleri kaybolmadan anlamak istiyorsanız  size yardımcı olabilir . Böylece,

with our Power Learning Week, which you'll find  linked up here or down the description below.  

bağlantısını burada veya aşağıdaki açıklamanın altında bulacağınız Güçlü Öğrenme Haftamızla ÜCRETSİZ olarak deneyebilirsiniz.

And now the other really amazing thing that  happens when you become a Global Citizen  

Ve şimdi, bir Dünya Vatandaşı olduğunuzda gerçekleşen diğer gerçekten şaşırtıcı şey,

is that not only are you going to kind of see  the entire world for what it really is and start  

yalnızca tüm dünyayı olduğu gibi görmekle ve

to value other perspectives, other cultures but  then you're able to turn back towards your own  

diğer bakış açılarına, diğer kültürlere değer vermeye başlamakla kalmayacak, aynı zamanda kendi kültürünüze dönün

culture and have a completely different view of  it. You're able to see it in a different light.  

ve onun hakkında tamamen farklı bir görüşe sahip olun . Onu farklı bir ışık altında görebilirsiniz.

Now in my own experience when I went to Germany  for the first time I remember I was actually  

Şimdi, Almanya'ya ilk gittiğimde kendi deneyimlerime dayanarak, aslında

really negative about the United States. I'd  been told all my life you know that the United  

ABD hakkında gerçekten olumsuz düşündüğümü hatırlıyorum. Tüm hayatım boyunca bana Amerika Birleşik

States is the best country in the world,  that you have to be proud to be an American  

Devletleri'nin dünyanın en iyi ülkesi olduğunu bildiğiniz, Amerikalı olmaktan gurur duymanız gerektiği söylendi

and I saw actually like a lot of things that  were better in Germany, and I started to think  

ve aslında Almanya'da daha iyi olan pek çok şey gördüm ve başladım

you know, "Really the United States isn't all  that great as I've been told my whole life."  

"Aslında Amerika Birleşik Devletleri hayatım boyunca bana söylendiği kadar harika değil."

But actually as I kind of got older, as I started  travel more, as I started to meet more people,  

Ama aslında biraz yaşlandıkça, daha fazla seyahat etmeye başladıkça, daha fazla insanla tanışmaya başladıkça, Amerika Birleşik

I was able to value a lot more things in the  United States that are really great. I was able to  

Devletleri'nde gerçekten harika olan çok daha fazla şeye değer verebildim .

become more grateful about the things that really  are gifts for me, and the things that I really  

Benim için gerçekten bir hediye olan şeyler ve

love about my own country and my own culture. So  something that's really important here is that  

kendi ülkem ve kendi kültürüm hakkında gerçekten sevdiğim şeyler hakkında daha fazla minnettar olabildim. Yani burada gerçekten önemli olan bir şey şu ki

when you start to have this goal of perspective  and discover other places in the world,  

bu bakış açısı hedefine sahip olmaya başladığınızda ve dünyadaki diğer yerleri keşfetmeye başladığınızda,   dünyadaki

they're not becoming cynical or critical of your  own place in the world and of those things that  

kendi yerinize ve

maybe seem too traditional, or the lies, or the  kind of misguided things that you've been told  

belki de fazla geleneksel görünen şeylere karşı alaycı veya eleştirel hale gelmiyorlar, ya da yalanlar ya da

during your life, but that you're able to kind of  value both the good and the bad about that. Now  

hayatınız boyunca size söylenen, ancak bununla ilgili hem iyiye hem de kötüye değer verebileceğiniz türden yanlış yönlendirilmiş şeyler. Şimdi

this all probably sounds pretty great to you but  I have to tell you it's really one of the hardest  

bunların hepsi muhtemelen size çok güzel gelecek ama size söylemeliyim ki

things being a Global Citizen because it's not  like one day you're not a Global Citizen and the  

Dünya Vatandaşı olmak gerçekten en zor   şeylerden biri çünkü bir gün Dünya Vatandaşı değilsiniz ve

next day you are and you're a Global Citizen for  your entire life. It's something that you have to  

ertesi gün öylesiniz ve siz de bir Dünya Vatandaşı değilsiniz. Tüm hayatınız boyunca Küresel Vatandaş . Bu, sürekli olarak üzerinde çalışmanız gereken bir şeydir, bunu

constantly work at you really have to build those  competencies you have to make it a habit, and you  

bir alışkanlık haline getirmek için sahip olduğunuz yetkinlikleri gerçekten inşa etmeniz gerekir ve

have to remind yourself about it all the time.  I still struggle with this in my everyday life,  

kendinize her zaman bunu hatırlatmanız gerekir. Bununla günlük hayatımda hala mücadele ediyorum

and I think it comes down to pretty simple things.  It's like when you are walking down the street and  

ve bence bu oldukça basit şeylere bağlı. Bu, sokakta yürürken

you see a homeless person you kind of realize how  grateful you are for the opportunities that you've  

evsiz birini gördüğünüzde, hayatınızda sahip olduğunuz fırsatlar için ne kadar minnettar olduğunuzu,

had in your life, you know, that you have a home,  that you have family, that you have people around  

bilirsiniz, bir eviniz, aileniz,

you, who support you, who help you to learn  English, who help you to be a better person.  

çevrenizde sizi destekleyen, İngilizce öğrenmenize yardımcı olan , daha iyi bir insan olmanıza yardımcı olan insanlar var. Bu

So I think it's really developing kind of that  gratitude and that self-consciousness. Now when  

yüzden, gerçekten bir tür şükran ve öz-bilinç geliştirdiğini düşünüyorum. Şimdi

you start to develop these skills the really great  thing is that you can use them and you can use  

bu becerileri geliştirmeye başladığınızda, gerçekten harika olan şey, onları kullanabilmeniz ve

your English to help to make the world a better  place. Now as we talked about it's being more  

İngilizcenizi dünyayı daha iyi bir yer yapmaya yardımcı olmak için kullanabilmenizdir . Şimdi konuştuğumuz gibi,

informed about how the world really is not just  what the media or people or your government tells  

dünyanın gerçekte medyanın, insanların veya hükümetinizin size söylediğinden ibaret olmadığı hakkında daha fazla bilgi sahibi olunuyor

you. Now we already talked about how being able to  experience other sorts of information is a really  

. Şimdi, başka türden bilgileri deneyimleyebilmenin

great way to do this, but another really fantastic  way to do this is when you have your global tribe  

bunu yapmanın gerçekten harika bir yolu olduğundan zaten bahsetmiştik, ancak bunu yapmanın gerçekten harika bir başka yolu da, küresel bir kabileniz olduğunda

and you start to meet people from different parts  of the world, if you hear something maybe about  

ve dünyanın farklı yerlerinden insanlarla tanışmaya başlamanızdır. , belki  başka bir ülke hakkında bir şey duyarsanız,

another country you're actually able to go  to one of those people and ask them about it,  

aslında o insanlardan birine gidip bunu sorabilirsiniz

and kind of to discover the truth. So you kind of  use your curiosity to really get to the truth of  

ve bir nevi gerçeği keşfedebilirsiniz. Yani, meselenin gerçeğine gerçekten ulaşmak

the matter, and to really understand what's really  happening around the world. Now one example of  

ve dünyada gerçekte neler olup bittiğini gerçekten anlamak için merakınızı bir nevi kullanırsınız. Şimdi bunun bir örneği,

this is in the United States all the time we're  hearing negative things about russia because  

ABD'de Rusya hakkında sürekli olumsuz şeyler duymamızdır, çünkü   Rus ve Amerikan hükümeti

there's obviously a lot of conflict between the  Russian and the American government. Now kind  

arasında çok fazla çatışma olduğu açıktır . Şimdi

of the sad thing that happens here is people hear  this on the media and they start to think you know  

burada üzücü olan şey, insanların bunu medyada duyması ve

Russia's bad and Russians are bad, they're the  enemy, they're really horrible, they're wrong,  

Rusya'nın kötü olduğunu ve Rusların kötü olduğunu, onlar düşman , gerçekten korkunçlar, yanılıyorlar,

we're right and what happens here is it kind of  just creates a bigger and bigger divide. But when  

biz doğru ve burada olan şu ki, bu bir nevi gittikçe daha büyük bir bölünme yaratıyor. Ancak

you have a different perspective, or even you just  get the opportunity to talk to someone who's from  

farklı bir bakış açısına sahip olduğunuzda veya hatta o ülkeden biriyle konuşma fırsatı yakalayıp

that country to ask them questions about it, to  just really be curious and non-judgmental you're  

onlara bu konuda sorular sorma fırsatı yakaladığınızda, gerçekten meraklı ve yargılayıcı

able to see like this is a completely normal  person, they maybe have a little bit different  

olmadığınızda, bunun tamamen farklı bir şey olduğunu görebilirsiniz. normal insan, belki biraz farklı

way of thinking, but they're not my enemy. They're  a human being just like me, they have their dreams  

düşünce tarzları vardır, ancak onlar benim düşmanım değiller. Onlar tıpkı benim gibi bir insan, onların da hayalleri var

they maybe you have children that they're that  they're trying to create a better life for  

belki sizin daha iyi bir hayat yaratmaya çalıştıkları   çocuklarınız olur

and you start to see like really the deeper  values here as human beings are very similar.  

ve insanlar çok daha derin  değerler olarak buradaki daha derin değerleri görmeye başlarsınız. benzer.

So certainly as a Global Citizen you always need  to be kind of skeptical about what you're hearing  

Bu nedenle, kesinlikle bir Dünya Vatandaşı olarak, diğer ülkeler hakkında duyduklarınız konusunda her zaman biraz şüpheci olmanız

about other countries, and trying to be curious  and discovering the truth by actually talking  

ve meraklı olmaya çalışmanız ve insanlarla gerçekten konuşarak

to people or by fully researching it. Now again  the Fluency Circle is a really fantastic place  

veya tam olarak araştırarak gerçeği keşfetmeniz gerekir. Şimdi yine Akıcılık Çemberi bunun için gerçekten harika bir yer

for this because you know anytime there's  a natural disaster we actually ask people  

çünkü biliyorsunuz ne zaman bir doğal afet olsa insanlara

how they're doing we kind of care you know  and make sure that they're okay and if there's  

nasıl olduklarını soruyoruz bildiğiniz gibi umursuyoruz ve iyi olduklarından emin oluyoruz ve eğer

something happening, some sort of conflict or  something interesting that we heard on the news,  

bir şey oluyorsa, bazı Haberlerde duyduğumuz bir tür çatışma veya ilginç bir şey olursa,

we'll actually ask them, "Is this really the  case? Is this so true?" and this is really  

onlara gerçekten "Durum gerçekten bu mu ? Bu gerçekten doğru mu?" ve bu gerçekten

fantastic because we have people from virtually  every country in that group. So another way that  

harika çünkü bu grupta neredeyse her ülkeden insanlar var. Dolayısıyla,

you can make the world a better place through your  English is to pay forward what you're learning. So  

İngilizceniz aracılığıyla dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin bir başka yolu da öğrendiklerinizi ödemektir. Böylece

when you kind of talk to other people about what's  actually happening in their part of the world,  

diğer insanlarla dünyanın kendi bölgelerinde gerçekte neler olup bittiği hakkında bir tür konuştuğunuzda

or you're discovering it online by something that  you're watching or reading you can actually share  

veya bunu internette izlediğiniz veya okuduğunuz bir şeyle keşfettiğinizde,

that with your family, with your friends and  help them to kind of have similar discoveries.  

bunu gerçekten   ailenizle, arkadaşlarınızla paylaşabilir ve yardımcı olabilirsiniz. benzer keşiflere sahip olmaları.

If you're enjoying this video, you could even  share it with like another friend or family  

Bu videoyu beğendiyseniz başka bir arkadaşınız veya aile

member, or someone you know who speaks English.  And then you can have a conversation about these  

üyeniz veya İngilizce bilen bir tanıdığınız kişiyle bile paylaşabilirsiniz. Ardından bu   konular hakkında sohbet edebilirsiniz

topics. Now everything we've talked about so far  are things that on your own every single person  

. Şimdiye kadar konuştuğumuz her şey, herkesin kendi başına

can do. Maybe you want to take it even further,  so you can be the change that you want to see  

yapabileceği şeylerdir. Belki bunu daha da ileriye götürmek istersiniz, böylece dünyada görmek istediğiniz değişim siz olabilirsiniz

in the world, and there's so many different  ways that English can help you to do this. So  

ve İngilizcenin bunu yapmanıza yardımcı olabileceği pek çok farklı yol vardır. Yani

for example you could actually use your English  to get different sorts of job opportunities,  

örneğin, farklı türde iş fırsatları elde etmek için İngilizcenizi gerçekten kullanabilirsiniz

or you could volunteer, maybe you could get a job  at an NGO, that's a Non-Governmental Organization,  

veya gönüllü olabilirsiniz, belki bir STK'da iş  alabilirsiniz, bu bir Sivil Toplum Kuruluşudur

that's doing something really fantastic to  bring about some sort of change in the world,  

bu gerçekten harika bir şey yaparak  bir tür bu, dünyayı

that's going to make it a much better place to  live in, and you're going to be really proud of  

yaşanacak çok daha iyi bir yer haline getirecek ve

what you're working on. You're going to use your  English every day and maybe another thing that you  

üzerinde çalıştığınız şeyle gerçekten gurur duyacaksınız. İngilizcenizi her gün kullanacaksınız ve belki gerçekten yapabileceğiniz başka bir şey de

could actually do is actually teaching English,  then you're going to help other people to have  

aslında İngilizce öğretmektir, o zaman diğer insanların da aynı keşifleri yapmasına yardımcı olursunuz

these same discoveries. So whether you want to do  it professionally or you just want to help someone  

. Dolayısıyla, bunu profesyonel olarak yapmak isteyip istemediğinizi veya sadece

in your family or a friend who wants to learn it,  or just kind of providing them with resources even  

ailenizden    veya bunu öğrenmek isteyen bir arkadaşınıza yardımcı olmak                                         ..

then you're going to be really paying forward all  the discoveries that you're having through your  

İngilizceniz aracılığıyla

English, through your Global Citizenship, to a  whole other group of people. Now, right now is  

, Küresel Vatandaşlığınız aracılığıyla, başka bir gruba insanla karşılaşıyorsunuz. Şimdi,

a really interesting time for Global Citizenship  with everything that's been happening in the last  

son

six to eight months with the Covid virus. Now this  is a really kind of difficult time for everyone  

altı ila sekiz ayda Covid virüsü ile olan her şeyle   Küresel Vatandaşlık  için gerçekten ilginç bir zaman. Şimdi bu, dünyanın her yerindeki herkes için gerçekten zor bir dönem

all around the world, and more than ever we can  start to kind of see the importance of Global  

ve Küresel Vatandaşlığın önemini her zamankinden daha fazla görmeye başlayabiliriz

Citizenship, so no matter where you are this is  probably affecting you and this really kind of  

, bu nedenle nerede olursanız olun, bu muhtemelen sizi etkiliyor ve bu gerçekten

shows us this need to take care of each other. So  for example again in the Fluency Circle, when this  

gösteriyor birbirimize bakmamız gerekiyor. Yani yine örneğin, Akıcılık Çemberinde, bu

was first happening several months ago, we were  asking other people in other parts of the world if  

birkaç ay önce ilk kez gerçekleştiğinde, dünyanın başka yerlerindeki diğer insanlara

they were okay. So it's kind of like you had this  sense that everyone was taking care of each other  

iyi olup olmadıklarını soruyorduk. Yani, sanki herkesin birbiriyle ilgilendiğini

and everyone was undergoing these same kind of  difficulties, and just this huge sense of empathy.  

ve herkesin bu tür zorluklardan ve sadece bu büyük empati duygusundan geçtiğini hissediyordunuz.

So I think this is a really great time to start  putting more energy into kind of these values into  

Bence bu, küresel kabilenizi inşa etmek ve çözümün bir parçası olmak için bu tür değerlere daha fazla enerji harcamaya başlamanın gerçekten harika bir zamanı

kind of building your global tribe, and to being  part of the solution. So we're almost finished,  

. Neredeyse bitirdik,

and I'm going to give you a challenge that I want  you to take, that's going to really help you with  

ve size bugün konuştuğumuz her şeyde gerçekten yardımcı olacak bir soru vereceğim

everything we've talked about today. But really  the final thing that I want to leave you with  

. Ama gerçekten size bırakmak istediğim son şey

is this idea that no matter what divides us, that  which unites us is far greater. I think that's the  

bizi ayıran ne olursa olsun, bizi birleştiren şeyin çok daha büyük olduğu fikridir. Bence

biggest message that you can take away from this  video, and really to be a Global Citizenship is  

bu videodan çıkarabileceğiniz en büyük mesaj bu ve gerçekten Küresel Vatandaş olmak,

to apply what you've learned in this video, to  try to make the world a better place. All right,  

bu videoda öğrendiklerinizi uygulamak, dünyayı daha iyi bir yer yapmaya çalışmaktır. Pekala,

so as I mentioned I have a challenge for you:  so after you finish this video what I want you  

bahsettiğim gibi, sizin için bir meydan okumam var: bu videoyu bitirdikten sonra yapmanızı  istediğim şey

to do is go down to the comments below and connect  with someone from another part of the world there.  

aşağıdaki yorumlara gitmeniz ve orada dünyanın başka bir yerinden biriyle bağlantı kurmanız.

Now you could even agree to meet with that person  on WhatsApp or Skype, or something like that, and  

Artık o kişiyle WhatsApp veya Skype veya buna benzer bir yöntemle görüşmeyi bile kabul edebilir ve

also leave a message if you're willing to connect  with other people, so that they can find you. I  

ayrıca sizi bulabilmeleri için diğer insanlarla bağlantı kurmaya istekliyseniz bir mesaj bırakabilirsiniz .

don't recommend though that you leave your number,  your actual phone number, because that way anyone  

Numaranızı, gerçek telefon numaranızı bırakmanızı önermiyorum, çünkü bu şekilde herkes

could contact you, but leave some other way that  people can find you. So I started out this video  

sizinle iletişime geçebilir, ancak insanların sizi bulabilmesi için başka bir yol bırakın . Ben de bu videoya

talking about the importance of having a really  strong Why. Our Why here at RealLife English is:  

gerçekten güçlü bir Neden'e sahip olmanın öneminden bahsederek başladım . RealLife English'teki Nedenimiz:

To Create a World Beyond Borders. And I  hope that you will join us in that mission,  

Sınırların Ötesinde Bir Dünya Yaratmak. Ve umarım bu görevde bize katılırsınız,

so we're actually developing an app. Now  that's going to make it super easy to  

yani aslında bir uygulama geliştiriyoruz. Şimdi bu, dünyanın

connect with English learners from other parts  of the world, and to practice together, and to  

diğer bölgelerinden İngilizce öğrenen öğrencilerle bağlantı kurmayı ve birlikte pratik yapmayı ve

have these kind of cross-cultural discoveries  and really to deepen your global competencies.  

bu tür kültürler arası keşifler yapmayı ve gerçekten küresel yeterliliklerinizi derinleştirmeyi çok kolaylaştıracak.

So if you want to learn more about that, the  easiest way would just be to subscribe down below  

Bu nedenle, bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız en kolay yol aşağıdan abone olmanızdır

and we'll be sure to publish all  sorts of information about that,  

ve

once it's available in a couple months. And  now it's time to go beyond the classroom and  

birkaç ay içinde kullanıma sunulduğunda   bununla ilgili her türlü bilgiyi yayınlayacağımızdan emin olabilirsiniz. Ve şimdi sınıfın ötesine geçme ve

leave your English, and be the change that  you wish to see in the world. Aww yeah!! 

İngilizcenizi bırakma ve dünyada görmek istediğiniz değişiklik olma zamanı. Tamam evet!!

Hey guys, what's going on? So in today's lesson  I'm going to tell you the secret to being able  

Hey millet, neler oluyor? Bugünün dersinde size

to understand, and even speak more like a native.  So, what is connected speech? Maybe you have heard  

daha çok bir yerli gibi anlamanın ve hatta konuşmanın sırrını anlatacağım. Peki bağlantılı konuşma nedir? Belki

this term before, but if you haven't it's  going to really revolutionize your English.

bu terimi daha önce duymuşsunuzdur, ancak duymadıysanız, İngilizcenizde gerçekten devrim yaratacaktır.