Do This If You Want To Understand Fast English

“I can only watch movies with subtitles. If  I turn off the subtitles, I get so lost!” 

“Sadece altyazılı film izleyebiliyorum. Altyazıları kapatırsam, kendimi kaybedeceğim!"

“Natives speak so fast!” “I can understand my  Teacher, but when I listen to someone else,  

"Yerliler çok hızlı konuşur!" "Öğretmenimi anlayabiliyorum ama başka birini dinlediğimde

I don’t understand anything!” “My listening is really bad.” 

hiçbir şey anlamıyorum!" "Dinlemem gerçekten kötü."

“I get so frustrated when I have to  ask someone to repeat what they said!” 

" Birinden söylediklerini tekrar etmesini istemek zorunda kaldığımda çok sinirleniyorum!"

“How can I improve my listening?”

"Dinlememi nasıl geliştirebilirim?"

If you ever said any of these phrases  or something similar to them, you are  

Bu ifadelerden herhangi birini veya bunlara benzer bir şeyi daha önce söylediyseniz,

not alone. Understanding fast English is one of  the greatest challenges English learners face.

yalnız değilsiniz. Hızlı İngilizceyi anlamak, İngilizce öğrenenlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biridir.

Maybe you understand English when you  read or when you speak to some people,  

Belki İngilizce okurken veya bazı insanlarla konuşurken anlarsınız,

but overall you feel like you  need to improve your listening.

ancak genel olarak dinleme becerinizi geliştirmeniz gerektiğini hissedersiniz.

In today’s lesson, you will learn 5  

Bugünün dersinde,

listening secrets that will help  you finally understand fast English.

nihayet hızlı İngilizceyi anlamanıza yardımcı olacak 5 dinleme sırrını öğreneceksiniz.

But first, if you’re tired of trying boring  and ineffective methods to learn English,  

Ama önce, İngilizce öğrenmek için sıkıcı ve etkisiz yöntemler denemekten bıktıysanız

you’ve come to the right place! Every week  we release lessons to help intermediate and  

doğru yere geldiniz!

advanced learners just like you to speak English  with confidence. So if you’re new here, make  

Sizin gibi orta ve   ileri düzeydeki öğrencilerin güvenle İngilizce konuşmasına  yardımcı olmak için her hafta dersler yayınlıyoruz . Burada yeniyseniz, yeni derslerimizi kaçırmamak için

sure you hit the subscribe button and bell down  below so you don’t miss any of our new lessons!

abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile bastığınızdan emin olun !

Secret 1: Adjust your expectations 

1. Sır: Beklentilerinizi ayarlayın

Successful advanced learners understand the  importance of managing their expectations.

Başarılı ileri düzey öğrenciler, beklentilerini yönetmenin önemini anlar.

Before we get into practical things you can  do and learn to understand fast English,  

Yapabileceğiniz ve hızlı İngilizce'yi anlamayı öğrenebileceğiniz pratik şeylere geçmeden önce,

it’s important that you  remember three basic things:

üç temel şeyi hatırlamanız önemlidir:

1. Don’t try to understand every single word. 

1. Her kelimeyi anlamaya çalışmayın.

If you try to understand every single word you  hear, you will get frustrated and discouraged.  

Duyduğunuz her kelimeyi anlamaya çalışırsanız hüsrana uğrar ve cesaretiniz kırılır.

Instead, focus on meaning and specific  phrases. Start small, and keep improving.

Bunun yerine anlama ve belirli ifadelere odaklanın. Küçük başlayın ve gelişmeye devam edin.

2. Embrace the fact that some sounds in  English might not exist in your first language.

2. İngilizce'deki bazı seslerin ana dilinizde bulunmayabileceğini kabul edin.

If you want to understand English better,  you have to be willing to learn the most  

İngilizceyi daha iyi anlamak istiyorsanız, İngilizcenin en

common sounds and pronunciation  features of the English language.  

yaygın seslerini ve telaffuz özelliklerini öğrenmeye istekli olmalısınız.

Those might not exist in your native  language, so be open to learning them.  

Bunlar ana dilinizde bulunmayabilir , bu nedenle bunları öğrenmeye açık olun.

3. Don’t expect to understand  everything overnight.  

3. Her şeyi bir gecede anlamayı beklemeyin.

Developing your listening skills is a life-long  process and it will take time. Be patient.

Dinleme becerilerinizi geliştirmek hayat boyu devam eden bir süreçtir ve zaman alacaktır. Sabırlı ol.

Secret two: exposure.

İkinci sır: maruz kalma.

In order to understand fast English, you need  constant, daily exposure to the language.  

Hızlı İngilizceyi anlamak için dile sürekli, günlük olarak maruz kalmanız gerekir.

Some ways to do that include watching  movies, TV series and listening to podcasts.

Bunu yapmanın bazı yolları arasında film, dizi izlemek ve podcast dinlemek yer alır.

Maybe you feel comfortable listening to  American English, but how about British,  

Belki Amerikan İngilizcesini dinlerken kendinizi rahat hissediyorsunuz , peki ya örneğin İngiliz,

Scottish and Australian English, for example?  Remember that the English language has many  

İskoç ve Avustralya İngilizcesi? İngilizcenin birçok

different accents and dialects. Make sure you  have enough exposure to the different varieties.

farklı aksanı ve lehçesi olduğunu unutmayın. Farklı türlere yeterince maruz kaldığınızdan emin olun.

Also, did you know that most people who speak  English in the world are non-native speakers?  

Ayrıca, dünyada İngilizce konuşan çoğu kişinin ana dilinin İngilizce olmadığını biliyor muydunuz?

Listen to non-native speakers as well. This will  make your experience learning English much richer. 

Anadili olmayanları da dinleyin. Bu, İngilizce öğrenme deneyiminizi çok daha zengin hale getirecektir.

By the way, with our RealLife English app you  can do just that. You can listen and talk to  

Bu arada, RealLife English uygulamamızla tam da bunu yapabilirsiniz.

people from all over the world. You can also  improve your listening skills with our podcast,  

Dünyanın her yerinden insanları dinleyebilir ve onlarla konuşabilirsiniz. Takip etmeniz için

which comes with transcripts and  vocabulary notes for you to follow along.

transkriptler ve kelime notları içeren podcast'imizle dinleme becerilerinizi de geliştirebilirsiniz.

If you feel lost and insecure speaking English,  

İngilizce konuşurken kendinizi kaybolmuş ve güvensiz hissediyorsanız

we highly recommend you download  our RealLife English app.

RealLife English uygulamamızı indirmenizi kesinlikle öneririz.

You can download it for free at the  Google Play or the Apple App Store.  

Google Play veya Apple App Store'dan ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

You can also find the link up here  and down in the description below.

Bağlantıyı yukarıda ve aşağıdaki açıklamada da bulabilirsiniz. Kendine

Become a confident English speaker and join the  global conversation by downloading the app now!

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olun ve uygulamayı hemen indirerek küresel sohbete katılın!

Secret 3: Learn Connected Speech

3. Sır: Bağlantılı Konuşmayı Öğrenin

Have you ever stopped to think  about what “fast English” really is?

"Hızlı İngilizce"nin gerçekte ne olduğunu hiç düşündünüz mü?

While it’s common to believe that natives speak  too fast, this is not technically true. Yes,  

Yerlilerin çok hızlı konuştuklarına inanmak yaygın olsa da bu teknik olarak doğru değildir. Evet,

some people do speak faster than others, but  most of the time, the reason you can’t understand  

bazı insanlar diğerlerinden daha hızlı konuşur, ancak çoğu zaman anlamamanızın nedeni

is because natives have the habit  of linking and reducing sounds,  

yerlilerin sesleri bağlama ve azaltma alışkanlığına sahip olmasıdır,

so it’s important that you  learn about connected speech.

bu nedenle bağlantılı konuşmayı öğrenmeniz önemlidir.

Let me give you an example. Notice that I’m speaking both ways  

Sana bir örnek vereyim. Her iki şekilde de aynı hızda konuştuğuma dikkat edin

at the same pace, not too fast, not too slow. But  they still sound different, right? Why? Because in  

, ne çok hızlı ne de çok yavaş. Ama yine de kulağa farklı geliyorlar, değil mi? Neden? Çünkü

the second form I’m using connected speech. So let’s analyze the connected  

ikinci formda bağlantılı konuşmayı kullanıyorum. Şimdi

speech in this sentence: When you have a word that  

bu cümledeki bağlantılı konuşmayı inceleyelim:

ends in T or D and the next word starts with a  consonant, we normally cut out the final T or D.

T veya D ile biten bir kelimeniz varsa ve sonraki kelime bir ünsüzle başlarsa, normalde sondaki T veya D'yi keseriz.

In this example, notice that we have the T for  “but” and the next word, “then”, also starts  

Bu örnekte, T'ye sahip olduğumuza dikkat edin. "ama" için ve bir sonraki kelime olan "o zaman" da

with a consonant. In this case, we don’t pronounce  the final T in “but”. Instead, we say “buh-then”.

ünsüzle başlar. Bu durumda, "ama"daki son T'yi telaffuz etmeyiz. Bunun yerine “buh-o zaman” diyoruz.

Also, we have the D for “had” and the next  word, “to”, starts with a consonant. Again,  

Ayrıca, "had" için D'ye sahibiz ve sonraki kelime olan "to" ünsüzle başlar. Yine

we don’t pronounce the D for  “had”. Instead, we say “hAh-tuh”.

D'yi "vardı" için telaffuz etmeyiz. Bunun yerine “hAh-tuh” deriz.

The T in the word “to” is sometimes pronounced  as a flap T and the “o” is usually reduced to  

"to" kelimesindeki T bazen bir flep T olarak telaffuz edilir ve "o" genellikle

a schwa sound, “uh”. It’s very common  for Americans to pronounce it “duh”.  

bir schwa sesine, "uh"ya indirgenir. Amerikalıların bunu "duh" olarak telaffuz etmesi çok yaygındır.

In England, you would probably hear “hAh-tuh”  while in The US you would probably hear “hAh-duh”.

İngiltere'de muhtemelen "hAh-tuh" duyarken, ABD'de muhtemelen "hAh-duh" duyarsınız. "O"

It’s also common to cut the H in the  word “him”, so we would say “im”.

kelimesindeki H'yi kesmek de yaygındır , bu nedenle "im" deriz.

If the next word that follows a final T or  D is a vowel, we tend to pronounce the T  

Son bir T veya D'yi takip eden bir sonraki kelime bir sesli harf ise, T

or D with a flap T sound. This is  especially true in American English.  

veya D'yi bir flep T sesiyle telaffuz etme eğilimindeyiz. Bu özellikle Amerikan İngilizcesi için geçerlidir.

For example, “At eight o’  clock” becomes “Adei-duh clock”.

Örneğin, "Saat sekizde", "Adei-duh saat" olur.

So when we put these connected speech  elements together, we have something like:

Dolayısıyla, bu bağlantılı konuşma öğelerini bir araya getirdiğimizde şöyle bir şey elde ederiz:

Notice that in England we tend to  pronounce the letter T more often  

Dikkat edin, İngiltere'de T harfini Amerikalılardan daha sık telaffuz etme eğilimindeyiz

than Americans. That’s why it’s important  for you to listen to many different accents. 

. Pek çok farklı aksanı dinlemeniz bu nedenle önemlidir.

If you want to learn more about connected speech  Ethan and I made two lessons with more examples.  

Bağlantılı konuşma hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız Ethan ve ben daha fazla örnek içeren iki ders yaptık.

You can find the link to the lessons up here and I  will also link them down in the description below.  

Derslerin bağlantısını burada bulabilirsiniz. Ben de aşağıdaki açıklamada bağlantılarını vereceğim.

Make sure you watch them after this lesson!

Bu dersten sonra onları izlediğinizden emin olun!

Secret 4: Know where to put  the stress in the sentences

4. Sır: Vurguyu cümlelerde nereye koyacağınızı bilin

“Sentence stress” is about knowing which words  to emphasize in a sentence. In every sentence,  

"Cümle vurgusu", bir cümlede hangi kelimelerin vurgulanacağını bilmekle ilgilidir . Her cümlede,

we have two kinds of words:  Content words and Function words.

iki tür kelimemiz vardır: İçerik kelimeleri ve İşlev kelimeleri.

“Content words” are the words that  carry the meaning of the sentence.  

"İçerik sözcükleri", cümlenin anlamını taşıyan sözcüklerdir.

They are usually nouns,  verbs, adjectives and adverbs.

Bunlar genellikle isimler, fiiller, sıfatlar ve zarflardır.

On the other hand, “Function words” are words  that connect the main ideas in a phrase.  

Öte yandan, "İşlev sözcükleri", bir ifadedeki ana fikirleri birbirine bağlayan sözcüklerdir.

While they carry a little bit of meaning,  their main use is to put it all together.  

Biraz anlam taşısalar da asıl kullanımları, hepsini bir araya getirmektir.

They are usually prepositions,  auxiliary verbs and linking words.

Bunlar genellikle edatlar, yardımcı fiiller ve bağlantı sözcükleridir.

Let’s look at some examples. You will  see some sentences on the screen. First,  

Bazı örneklere bakalım. Ekranda bazı cümleler göreceksiniz. İlk olarak,   size telaffuzda vurgulanacak

I will give you some time to try and identify the  words that would be stressed in pronunciation.

kelimeleri belirlemeniz için biraz zaman vereceğim .

The verb “study” and the adverb “a lot” are  stressed here. “I must” is reduced to Imus and  

"Çalışmak" fiili ve "çok" zarfı burada vurgulanır. "I must", Imus'a indirgenir ve

the article “a” is reduced to a schwa sound, huh.

"a" artikeli bir schwa sesine indirgenir, ha.

The verbs “made” and “called” are  stressed, just like the noun “dinner”.  

"Yapılan" ve "denilen" fiiller , tıpkı "akşam yemeği" ismi gibi vurgulanır.

The auxiliary “had” is abbreviated and the  words “when she” are spoken continuously.

"Had" yardımcı sözcüğü kısaltılır ve "ne zaman" sözcükleri sürekli olarak söylenir.

The words “been”, “country” and “times”  are stressed. “He has” is reduced to “He’s”  

"Olmuş", "ülke" ve "zamanlar" kelimeleri vurgulanır. "O var", "O" şeklinde kısaltılır

and the word “many” is pronounced quickly.

ve "çok" kelimesi hızlı bir şekilde telaffuz edilir.

However, notice that the phrase “in  and out of the” gets really reduced,  

Bununla birlikte,

since it is formed by three prepositions  (in/out/of), one linking word  

üç edat (in/out/of), bir bağlantı sözcüğü

(and) and an article (the).  So we say i-na-nouh-duv-thuh.

(ve) ve bir makaleden (the) oluştuğu için "in ve out of the" ifadesinin gerçekten küçültüldüğüne dikkat edin. Biz de i-na-nouh-duv-thuh deriz.

As you can see, it’s much more  productive to focus on sentence stress  

Gördüğünüz gibi,

rather than on individual sounds.

tek tek seslere odaklanmak yerine cümle vurgusuna odaklanmak çok daha verimli.

However, there is one very special sound in  English that you should pay attention to.  

Ancak, İngilizce'de dikkat etmeniz gereken çok özel bir ses vardır .

This little sound, when applied correctly,  can drastically improve your listening skills  

Bu küçük ses, doğru şekilde uygulandığında, dinleme becerilerinizi   ve telaffuzunuzu büyük ölçüde geliştirebilir

and your pronunciation. And this is actually the  next and final secret we’re going to talk about:

. Ve bu aslında hakkında konuşacağımız bir sonraki ve son sır:

Secret 5: The Schwa sound

5. Sır: Schwa sesi "

The “schwa” is the sound we make when we need  time to think about what we’re going to say  

Schwa", daha sonra ne söyleyeceğimiz hakkında düşünmek için zamana ihtiyacımız olduğunda çıkardığımız sestir

next: uh. Almost all vowels that are not  stressed in a word will be pronounced with  

: uh. Bir kelimede vurgulanmayan hemen hemen tüm ünlüler

an uh sound. Because of this, the schwa is  the most frequent sound in spoken English.

uh sesiyle telaffuz edilir. Bu nedenle, İngilizce konuşmada en sık kullanılan ses schwa'dır.

Since this sound is very common, if you  work on producing the schwa every time  

Bu ses çok yaygın olduğu için, bir kelimede her geçtiğinde schwa'yı üretmeye çalışırsanız

it occurs in a word, not only will  your pronunciation improve but also  

, hem telaffuzunuz hem de

your listening comprehension  will automatically get better.

dinlediğinizi anlamanız otomatik olarak iyileşir.

Let’s understand this sound in a bit more detail.

Bu sesi biraz daha ayrıntılı olarak anlayalım.

Take a look at the word “construction”.

“İnşaat” kelimesine bir göz atın.

First, you need to identify the vowels. In this  case, we have the vowels “o”, “u” and “io”.

İlk olarak, ünlüleri tanımlamanız gerekir. Bu durumda, "o", "u" ve "io" sesli harflerine sahibiz.

Now you need to determine which one of these  vowels is stressed, or pronounced more strongly.  

Şimdi bu sesli harflerden hangisinin vurgulu olduğunu veya daha güçlü telaffuz edildiğini belirlemeniz gerekiyor.

In this case, it is the vowel “u”, as in “truc”.

Bu durumda, "truc" da olduğu gibi "u" sesli harfidir.

That means that the other vowels, “o”  and “io” will have the exact same sound.  

Bu, diğer sesli harfler olan "o" ve "io"nun tamamen aynı sese sahip olacağı anlamına gelir.

Which sound is that? That’s  right, the schwa sound, uh.

Bu hangi ses? Bu doğru, schwa sesi, uh.

So we pronounce this word:

Bu kelimeyi telaffuz ediyoruz:

Other examples include:

Diğer örnekler şunları içerir:

Knowing about the schwa is really important,  because when we apply connected speech  

Schwa hakkında bilgi sahibi olmak gerçekten önemlidir, çünkü bağlantılı konuşma

elements in a sentence, unstressed  vowels tend to have the sound uh.

öğelerini bir cümlede uyguladığımızda, vurgusuz ünlüler uh sesine sahip olma eğilimindedir.

For example:

Örneğin:

Would you like us to create a lesson only about  the schwa sound? Leave a comment saying “I’d like  

Sadece schwa sesiyle ilgili bir ders oluşturmamızı ister misiniz ? "

to learn more about the schwa sound”. If there are  enough requests, we might just create one soon! 

Schwa sesi hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum" şeklinde bir yorum bırakın. Yeterli istek varsa, yakında bir tane oluşturabiliriz!

To recap, here are the 5 secrets  to understanding fast English:

Özetlemek gerekirse, hızlı İngilizce anlamanın 5 sırrı:

Secret 1: Have realistic expectations

1. Sır: Gerçekçi beklentilere sahip olun

Don’t expect to understand everything overnight.

Her şeyi bir gecede anlamayı beklemeyin.

Secret 2: Listen to all kinds of English

2. Sır: Her türlü İngilizceyi dinleyin

Have daily exposure to both  native and non-native English.

Hem ana dili İngilizce olan hem de ana dili olmayan İngilizce ile günlük olarak karşılaşın.

Secret 3: Learn Connected Speech

3. Sır: Bağlantılı Konuşmayı Öğrenin

Study how natives link and connect the sounds.

Yerlilerin sesleri nasıl birbirine bağladığını ve bağladığını inceleyin.

Secret 4: Know where to put  the stress in the sentences

4. Sır: Vurguyu cümlelerde nereye koyacağınızı bilin

Practice identifying Content words  and Function words in a phrase.

Bir ifadede İçerik sözcüklerini ve İşlev sözcüklerini belirleme alıştırması yapın.

Secret 5: The Schwa sound

5. Sır: Schwa sesi

Study and implement the  schwa sound in your English.

İngilizcenizde schwa sesini inceleyin ve uygulayın.

I hope you enjoyed this lesson.  If you want to keep learning,  

Umarım bu dersten keyif almışsındır. Öğrenmeye devam etmek istiyorsanız,

I highly recommend you watch this one next.

bundan sonra bunu izlemenizi önemle tavsiye ederim.