Summer Vacation: American English pronunciation

In this American English pronunciation video, you're going to come on vacation with me and

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda, ben ve

my family, where we play games, water ski, and go to the beach. We'll also study some

ailemle oyun oynayacağımız, su kayağı yapacağımız ve plaja gideceğimiz tatile geleceksiniz. Ayrıca

American English pronunciation by taking a look at various reductions, and linking consonant

çeşitli kısaltmalara göz atarak ve

to vowel.

ünsüzleri ünlülere bağlayarak bazı Amerikan İngilizcesi telaffuzlarını inceleyeceğiz.

This is my uncle Frank >> Hey!

Bu benim amcam Frank >> Hey!

Uncle Frank brings his boat every year so that we can try skiing.

Frank Amca, kayak yapmayı deneyelim diye her yıl teknesini getiriyor . '

Did you notice the reductions of the word 'that' and 'can'? These two function words will often

O' ve 'can' kelimelerindeki azalmaları fark ettiniz mi? Bu iki işlev kelimesi genellikle

reduce. 'That' becomes thut, with either a flap or a stop T, depending on the next sound.

azalır. "Bu", bir sonraki sese bağlı olarak ya bir kanat çırpma ya da bir stop T ile thut olur.

And 'can', when not the main verb in the sentence, becomes kn, kn. So that we can. So that we

Ve 'can' cümledeki ana fiil olmadığında kn, kn olur. Bu yüzden yapabiliriz. Bu yüzden

can. So that we can try skiing. 'Try' and 'skiing', the two content words in this sentence,

yapabiliriz. Böylece kayak yapmayı deneyebiliriz. Bu cümledeki iki içerik sözcüğü olan 'denemek' ve 'kayak yapmak',

are clearly much longer than 'so that we can'. [3x] These four function words are low in

açıkça 'böylece yapabiliriz'den çok daha uzundur. [3x] Bu dört işlev kelimesinin

pitch and very fast. Listen again.

perdesi düşük ve çok hızlıdır. Tekrar dinleyin.

So that we can try skiing. [3x] Sure appreciate that uncle Frank.

Böylece kayak yapmayı deneyebiliriz. [3x] Elbette Frank amcayı takdir ediyorum.

>> Well, I'm glad to bring it. Glad to bring it. Here, Frank reduced the

>> İyi ki getirdim. Getirdiğime sevindim. Burada Frank,

word 'to' to the flap T and the schwa sound: de de, de, glad de, Glad to bring it. Listen again.

'to' kelimesini flep T'ye ve schwa sesine indirgedi: de de, de, sevindim de, Getirdiğime sevindim. Tekrar dinleyin.

>> Well, I'm glad to bring it. [3x] This boat is 17 years old, and I was beginning to wonder

>> İyi ki getirdim. [3x] Bu tekne 17 yaşında ve

earlier in the week if I was going to bring it back again.

hafta başında onu tekrar geri getirip getirmeyeceğimi merak etmeye başlamıştım.

Here Frank reduced the phrase 'going to' to 'gonna'. A very common reduction in American

Burada Frank, " gidecek" ibaresini "olacak"a indirgedi. Amerikan İngilizcesinde çok yaygın bir kısaltma

English. If I was going to bring it back, gonna, gonna. If I was going to bring it back.

. Eğer onu geri getirecek olsaydım, yapacaktım. Eğer onu geri getirecek olsaydım.

Listen again.

Tekrar dinleyin.

>> I was beginning to wonder earlier in the week if I was going to bring it back again, [3x]

>> Haftanın başlarında [3x] tekrar geri getirip getirmeyeceğimi merak etmeye başlamıştım

but it seems like people are still kind of interested in skiing, so.

ama görünüşe göre insanlar hala kayakla ilgileniyor, yani.

>> We love it.

>> Onu seviyoruz.

Love it. Did you hear how I connected the V sound to the word it? One of the easiest

Onu seviyorum. V sesini it kelimesine nasıl bağladığımı duydunuz mu?

ways to link in American English pronunciation, is the case when one word ends in a consonant

Amerikan İngilizcesi telaffuzunda bağlantı kurmanın en kolay yollarından biri, bir kelimenin bir ünsüzle bitmesi

and the next word begins with a vowel or diphthong. You can practice the connection between words

ve bir sonraki kelimenin bir sesli harf veya çift sesli harfle başlamasıdır. Bir sonraki kelimeye bitiş ünsüzünü koyarak kelimeler arasındaki bağlantıyı pratik edebilirsiniz

by putting the ending consonant on the next word: vit, vit, vit, love it, love it, love it.

: vit, vit, vit, love it, love it, love it.

This will help to eliminate gaps between words. In American English, we want to link

Bu, kelimeler arasındaki boşlukları gidermeye yardımcı olacaktır . Amerikan İngilizcesinde,

all the words in one thought group. Listen again.

tek bir düşünce grubundaki tüm kelimeleri birbirine bağlamak isteriz. Tekrar dinleyin.

>> We love it. [3x] >> We'll see if it'll go a couple more years.

>> Onu seviyoruz. [3x] >> Birkaç yıl daha devam edecek mi göreceğiz.

>> Yep. I hope it does.

>> Evet. Umarım öyledir.

>> So Jace, you going to go skiing today? Another 'gonna'.

>> Jace, bugün kayak yapmaya gidecek misin? Başka bir 'olacak'.

>> You going to go skiing today? [3x]

>> Bugün kayak yapmaya gidecek misin? [3x]

>> Yeah, I am. >> Have you been before?

>> Evet, öyleyim. >> Daha önce bulundunuz mu?

>> No. >> This is the first year.

>> Hayır. >> Bu ilk yıl.

>> Yup. >> Are you nervous?

>> Evet. >> Gergin misin?

>> Mmm, a little. Yeah. >> It might take a couple tries, so don't

>> Mmm, biraz. Evet. >> Birkaç deneme gerekebilir, bu yüzden

be discouraged if it doesn't happen right away.

hemen olmazsa cesaretiniz kırılmasın .

Right away. Did you notice how I linked the ending T of 'right' to the beginning vowel

Derhal. 'Doğru'nun sonundaki T'yi 'uzak'ın başındaki ünlü sese nasıl bağladığımı fark ettiniz mi?

sound of 'away'. This means that the T comes between two vowels, so it becomes a flap T,

Bu, T'nin iki sesli harf arasına geldiği anlamına gelir, bu nedenle bir flep T

or, a D sound. So, 'right away' sounds just like 'ride away'. Listen again.

veya bir D sesi olur. Yani, 'hemen' kulağa 'uzaklaş' gibi geliyor. Tekrar dinleyin.

>> If it doesn't happen right away. [3x] >> Ok, ok, ok. Ok.

>> Hemen olmazsa. [3x] >> Tamam, tamam, tamam. Tamam.

>> Meg, are you going to try skiing? Another 'gonna'. Also notice, I've reduced

>> Meg, kayak yapmayı deneyecek misin? Başka bir 'olacak'. Ayrıca dikkat edin,

the word 'are' to er, er, er. Listen again.

'are' kelimesini er, er, er olarak azalttım. Tekrar dinleyin.

>> Meg, are you going to try skiing? [3x] >> I don't think so. I tried it when I was

>> Meg, kayak yapmayı deneyecek misin? [3x] >> Sanmıyorum. On yaşımdayken denedim

ten, and I was traumatized because I felt, and it hurt.

ve travma geçirdim çünkü hissettim ve canımı yaktı.

>> Oh, yeah. >> So, I think I'm just going to stick to

>> Ah, evet. >> Yani, sanırım sadece

a bystander. >> Haley, have you skiied before?

bir seyirciye bağlı kalacağım. >> Haley, daha önce kayak yaptın mı?

>> I've done sit skiing before, when I was, like, six.

>> Altı yaşımdayken daha önce oturup kayak yaptım .

>> Wait, yeah, what is that?

>> Bekle, evet, bu nedir?

What is. Just like with 'right away', we're connecting the ending T in 'what' to the beginning

Nedir. Tıpkı 'hemen'de olduğu gibi, 'what' kelimesinin sonundaki T'yi '

vowel of the word 'is'. So the T turns into a flap T, or D sound. What is, what is. Listen again.

is' kelimesinin başındaki sesli harfe bağlıyoruz. Böylece T, flep T veya D sesine dönüşür. nedir, nedir? Tekrar dinleyin.

>> What is that? [3x] >> It's got the skis

>> Yeah? >> And there's a chair in the middle and you

>> Bu nedir? [3x] >> Kayakları var

>> Evet? >> Ve ortada bir sandalye var ve siz

just sit. >> Really?

sadece oturuyorsunuz. >> Gerçekten mi?

>> Yeah. >> I've never even heard of that.

>> Evet. >> Bunu hiç duymadım bile.

Heard of. Another linking consonant to vowel heard of, heard of. Notice that I am reducing

Duydum. Ünsüzle ünlüyü birbirine bağlayan başka bir şey duyuldu, duyuldu. "

the word 'of' to the schwa-V sound: uv, uv, duv, duv, heard of.

of" kelimesini schwa-V sesine indirgediğime dikkat edin: uv, uv, duv, duv, duydum.

>> I've never even heard of that. [3x] >> I haven't either.

>> Bunu hiç duymadım bile. [3x] >> Bende de yok.

>> I've done it.

>> yaptım.

Done it. Another great example of linking ending consonant to beginning vowel. Done

yaptım Bitiş ünsüzünü başlangıç ​​sesli harfine bağlamanın bir başka harika örneği .

it, done it.

Yaptım, yaptım.

>> I've done it. [3x] So, I'm nervous to do this. >> I think you'll be just fine.

>> yaptım. [3x] Yani, bunu yapacağım için gerginim. >> Bence iyi olacaksın.

>> I think so too. I'm ready.

>> Ben de öyle düşünüyorum. Ben hazırım.

Here, Haley reduced the contraction 'I'm', to simply the M consonant. I'm ready. Of course,

Burada Haley, 'I'm' daralmasını basitçe M ünsüzüne indirgedi. Ben hazırım. Tabii ki,

with that reduction, she linked it to the next word, mmready. Listen again.

bu indirgeme ile onu bir sonraki kelime olan mmready ile ilişkilendirdi. Tekrar dinleyin.

>> I'm ready. [3x]

>> ben hazırım. [3x]

This is my cousin Brooke. >> Brooke, how are you enjoying your vacation?

Bu benim kuzenim Brooke. >> Brooke, tatilin nasıl geçiyor?

>> I'm having a great time on my vacation. It's a lot of fun.

>> Tatilimde harika vakit geçiriyorum. Bu çok komik.

>> What's the highlight of your vacation so far?

>> Şimdiye kadarki tatilinizin en önemli özelliği nedir ?

>> I think the highlight of vacation so far is spending time with you, Rachel.

>> Bence şu ana kadarki tatilin en önemli yanı seninle vakit geçirmek, Rachel.

>> Oh. That's so sweet.

>> Ah. O kadar tatlı.

>> Ani, did you make that necklace? >> Yeah.

>> Ani, o kolyeyi sen mi yaptın? >> Evet.

>> Can you hold it up for me?

>> Onu benim için tutar mısın?

Another reduction of 'can': kn, can you, can you.

'Can'ın başka bir indirgemesi: kn, can you, can you.

>> Can you hold it up for me? [3x] >> This?

>> Onu benim için tutar mısın? [3x] >> Bu?

>> Yeah. It's really pretty.

>> Evet. Gerçekten güzel.

It's really pretty. A reduction of 'it's' to the TS sound. It's really, it's really.

Gerçekten güzel. TS sesine 'it's'in indirgenmesi . Gerçekten, gerçekten.

>> It's really pretty. [3x] >> Where'd you make that?

>> Gerçekten çok güzel. [3x] >> Bunu nerede yaptın?

>> At the craft shop. >> The craft shop? Let me see?

>> Zanaat dükkanında. >> Zanaat dükkanı mı? Bir bakayım?

Have you ever heard someone say 'lemme'? I've dropped the T in 'let', and connected it to

Hiç birinin 'lemme' dediğini duydunuz mu? Let'deki T'yi düşürdüm ve onu 'me'ye bağladım

'me'. Let me, let me, let me see that.

. İzin ver, izin ver, göreyim.

>> Let me see? [3x] >> What's it say?

>> Bakalım? [3x] >> Ne diyor?

>> Giggle. Giggle. >> Giggle? Oh, it does say giggle. That's

>> Kıkırdama. Kıkırdama. >> Kıkırdamak mı? Oh, kıkırdama diyor. Bu

a hard word. It has those gg sounds, and a dark L. Giggle.

zor bir kelime. O gg seslerine ve karanlık bir L. Giggle'a sahip.

>> Hey Brad. >> What are you doing? Doing some advertising?

>> Merhaba Brad. >> Ne yapıyorsun? Biraz reklam mı yapıyorsun?

>> We're doing a little advertising, yeah. >> Hey, Rach, I love that shirt. Where did

>> Biraz reklam yapıyoruz, evet. >> Hey, Rach, o gömleğe bayıldım.

you get that? >> Well, I made it.

Bunu nereden aldın? >> Peki, başardım.

Made it. Linking ending consonant to beginning vowel. Made it.

Yaptı. Bitiş ünsüzünü başlangıç ​​sesli harfine bağlama . Yaptı.

>> Well, I made it. [3x] >> Oh, now, what is this?

>> Peki, başardım. [3x] >> Oh, şimdi, bu nedir?

>> It says 'I love English' in the International Phonetic Alphabet.

>> Uluslararası Fonetik Alfabesinde 'I love English' yazıyor .

>> Oh my gosh, that's so great. Where can I get one?

>> Aman Tanrım, bu harika. Bundan nerden alabilirim?

>> Actually, you can get one right here. >> RachelsEnglish.com!

>> Aslında buradan bir tane alabilirsiniz. >> RachelsEnglish.com!

>> Yeah, do you want to be on my website, Brad?

>> Evet, web sitemde olmak ister misin Brad?

Wanna. Here, I use the 'wanna' reduction for 'want to'. Do you wanna.

istiyorum. Burada, 'istiyorum' için 'istiyorum' indirgemesini kullanıyorum . İstiyor musun.

>> Yeah, do you want to be on my website, Brad? [3x] >> Kinda.

>> Evet, web sitemde olmak ister misin Brad? [3x] >> Biraz.

Kinda. Here, Brad reduced 'kind of' to kinda. So the word 'of' is pronounced with just the

Gibi. Burada, Brad "tür"ü türe indirgedi. Yani 'of' kelimesi ünsüz olmadan sadece schwa ile telaffuz edilir

schwa, no consonant sound. Kinda.

. Gibi.

>> Kinda. [3x] >> Ok! This is my cousin Brad.

>> Biraz. [3x] >> Tamam! Bu benim kuzenim Brad.

>> Hi! >> Brad, B-R-A-D, it has the 'aa' as in 'bat'

>> Merhaba! >> Brad, B-R-A-D, 'yarasa' ünlüsünde olduğu gibi 'aa'ya sahiptir

vowel. And remember, cousin: spelled with an S, pronounced, zz, like a Z.

. Ve unutma kuzen: S ile yazılır , zz olarak telaffuz edilir, Z gibi.

Now, it's game time. Here, we'll all tell the score keeper if we made our bet or not.

Şimdi oyun zamanı. Burada hepimiz skor tutucuya bahsimizi yapıp yapmadığımızı söyleyeceğiz.

Made it. Listen for how we all link those two words together, made it, no gap.

Yaptı. Hepimizin bu iki kelimeyi nasıl birbirine bağladığımızı dinleyin, başardık, boşluk yok.

>> K, who made it? >> I made it.

>> K, kim yaptı? >> başardım.

>> Roberta. >> I made it.

>> Roberta. >> başardım.

>> Rachel. >> I made it.

>> Rahel. >> başardım.

>> Made it.

>> başardı.

>> Made it. >> Yes, I also made it.

>> başardı. >> Evet, ben de yaptım.

>> Uncle Dale, did you make that fire? >> I helped with it, yeah.

>> Dale Amca, o ateşi sen mi yaktın? >> Ona yardım ettim, evet.

>> It's a nice-looking fire. >> Well thanks.

>> Güzel görünümlü bir ateş. >> Peki teşekkürler.

>> Hey everybody, this is my uncle Dale. He lives in Texas.

>> Herkese merhaba, bu benim amcam Dale. Teksas'ta yaşıyor.

>> Houston, Texas.

>> Houston, Teksas.

I hope that even with just these few snippets of conversation, you've learned a bit about

Umarım sadece bu birkaç konuşma parçasıyla bile ,

linking consonant to vowel and reductions. They're an important part to the smoothness

ünsüzleri sesli harflere bağlama ve kısaltmalar hakkında biraz bilgi edinmişsinizdir.

and the rhythm of American English. And as you can see, they're used all the time in

Amerikan İngilizcesinin akıcılığının ve ritminin önemli bir parçasıdırlar. Ve görebileceğiniz gibi, konuşmalarda her zaman kullanılıyorlar

conversation. Special thanks to my family for letting me video tape our vacation, and

. Tatilimizi videoya kaydetmeme izin verdikleri için aileme özellikle teşekkür ederim ve

if you didn't get enough, don't worry. We're all getting together again at Christmas.

yeterince almadıysanız endişelenmeyin. Hepimiz Noel'de tekrar bir araya geliyoruz. Hepsi

That's it, and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.