English Words You’re Probably Mispronouncing ❌Difficult English Pronunciation | Rachel’s English

I guarantee you’re not saying these words correctly.

Bu kelimeleri doğru söylemediğinizi garanti ederim.

In American English we have a set of common words.

Amerikan İngilizcesinde bir dizi ortak kelimemiz vardır.

And native speakers tend to pronounce them one way, and non-native speakers pronounce them another way.

Ve anadili İngilizce olan kişiler bunları bir şekilde telaffuz etme eğilimindedir ve anadili olmayanlar başka bir şekilde telaffuz eder.

Today I’m going to tell you what those words are and how Americans pronounce them.

Bugün size bu kelimelerin ne olduğunu ve Amerikalıların onları nasıl telaffuz ettiğini anlatacağım.

I’ve been teaching English for 20 years.

20 yıldır İngilizce öğretiyorum.

Yes, I’m that old.

Evet, o kadar yaşlıyım.

I see my students making mistakes like these almost every day.

Öğrencilerimin neredeyse her gün bunun gibi hatalar yaptığını görüyorum.

We’re going to start with an example, then we’ll go over the rules, and a whole bunch more examples.

Bir örnekle başlayacağız, ardından kuralların üzerinden geçeceğiz ve bir sürü örnek daha.

Ok, we’re going to start with this word.

Tamam, bu kelimeyle başlayacağız.

You might be thinking, wait, that’s a really easy word. There’s no way I’m mispronouncing that.

Düşünüyor olabilirsiniz, bekleyin, bu gerçekten kolay bir kelime. Bunu yanlış telaffuz etmemin hiçbir yolu yok.

You know what, let’s do a few more examples right here from the beginning.

Biliyor musun, baştan birkaç örnek daha yapalım.

This word, this word, and also this word.

Bu kelime, bu kelime ve ayrıca bu kelime.

Look at all of these words. They have something in common. The mistake students make is the same.

Bütün bu kelimelere bak. Ortak bir şeyleri var. Öğrencilerin yaptığı hata aynıdır.

All of these words have more than one pronunciation.

Bu kelimelerin hepsinin birden fazla okunuşu vardır.

Native speakers almost always do the short one.

Ana dilini konuşanlar neredeyse her zaman kısa olanı yapar.

And non-native speakers almost always do the long one. And that sounds less natural.

Ve anadili olmayanlar neredeyse her zaman uzun olanı yapar. Ve bu kulağa daha az doğal geliyor.

We have fam-ly, or family. In-tresing or in-ter-esting. Comf-table or com-for-table. Veg-table or veg-e-table.

Ailemiz veya ailemiz var. İlgi çekici veya ilgi çekici. Rahat masa veya masa için rahat. Sebze masası veya sebze masası.

By doing the shorter pronunciation yourself,

Daha kısa telaffuzu kendiniz yaparak,

you will sound more natural speaking English and also, good news, the shorter pronunciation is easier.

İngilizce konuşurken daha doğal konuşacaksınız ve ayrıca iyi haber, daha kısa telaffuz daha kolay.

So it’s not fam-i-ly, but it’s fam-ly. Just two syllables. Family, family. Do you say it as three syllables?

Yani bu ailevi değil, ailevi. Sadece iki hece. Aile, aile. Üç hece olarak mı söylüyorsunuz?

Fam-i-ly. Pronounce it with two. You’ll sound more natural. Let’s go hear 10 Americans saying this word.

Aile. İki ile telaffuz edin. Daha doğal konuşacaksın. Gidip 10 Amerikalının bu sözü söylediğini duyalım.

Family. Two syllables. Fam-ly. Family. Family. Say that with me.

Aile. İki hece. Ailece. Aile. Aile. Bunu benimle söyle.

Family.

Aile.

Now, forget the sentences. Let’s just hear the word: family.

Şimdi, cümleleri unutun. Sadece kelimeyi duyalım: aile.

That's a lot of family.

Bu çok fazla aile demek.

You listen to it that many times, and you realize, wow this is what native speakers usually do.

Onu o kadar çok dinliyorsunuz ve vay canına, bunun anadili İngilizce olanların genellikle yaptığı şeyin bu olduğunu fark ediyorsunuz.

Family. Two syllables. Simple. Family.

Aile. İki hece. Basit. Aile.

What about ‘vegetable’? Do you say it ‘veg-e-ta-ble’? I hear my students do that all the time.

Peki ya 'sebze'? Buna "sebze" mi diyorsunuz? Öğrencilerimin bunu her zaman yaptığını duyuyorum.

I’ve almost never heard a native speaker do that.

Ana dili İngilizce olan birinin bunu yaptığını neredeyse hiç duymadım.

Veg-table. Not ve-ge-ta-ble.

Sebze masası. sebze-masa değil.

Just three syllables with first syllable stress.

İlk hece vurgusu olan sadece üç hece.

Vegetable.

Sebze.

Alright, let’s go over to Youglish to see and hear lots of examples.

Pekala, birçok örneği görmek ve duymak için Youglish'e gidelim.

Vegetable. Three syllables. VEG-ta-ble. Vegetable. Say that with me.

Sebze. Üç hece. VEG-tablosu. Sebze. Bunu benimle söyle.

Vegetable.

Sebze.

Now, again, let’s hear just the word, not the whole sentence.

Şimdi, tekrar, tüm cümleyi değil, sadece kelimeyi duyalım.

You’ll really feel that three-syllable rhythm.

O üç heceli ritmi gerçekten hissedeceksiniz.

Vegetable.

Sebze.

Three syllables, simple.

Üç heceli, basit.

This word. I hear my students pronounce it ‘in-ter-est-ing’. In-ter-est-ing. Four syllables.

Bu kelime. Öğrencilerimin "ilgi çekici" olarak telaffuz ettiğini duydum. İlginç. Dört hece.

Now, there are a couple of ways native speakers pronounce this word in American English,

Şimdi, anadili İngilizce olanların bu kelimeyi Amerikan İngilizcesinde telaffuz etmelerinin birkaç yolu var,

but the most common by far is: IN-chru-sting.

ama açık ara en yaygın olanı: IN-chru-sting.

Interesting. So in doing this, they drop the vowel between T and R, so we now have a TR cluster.

İlginç. Yani bunu yaparken, T ve R arasındaki sesli harfleri düşürürler, yani artık bir TR kümesine sahibiz.

This is often pronounced CHR, so that’s why you might hear a CH sound in this word.

Bu genellikle CHR olarak telaffuz edilir, bu yüzden bu kelimede bir CH sesi duyabilirsiniz.

“Inchresting.”

"İnceleme."

Let’s go to Youglish and listen to Americans pronouncing this word.

Youglish'e gidelim ve Amerikalıların bu kelimeyi telaffuz etmesini dinleyelim.

“Inchrseting” or “interesting” –

"Inchrseting" veya "ilginç" -

you might also hear a True T instead of a CH, though CH is more common.

CH yerine True T duyabilirsiniz, ancak CH daha yaygındır.

Interesting or interesting.

İlginç ya da ilginç.

Now, occasionally, you’ll hear a native speaker make this four syllables.

Şimdi, ara sıra, anadili İngilizce olan birinin bu dört heceyi söylediğini duyacaksınız.

And in that case, there’s a good chance you’re not going to hear that T at all.

Ve bu durumda, o T'yi hiç duymama ihtimaliniz yüksektir.

“Inneresting”. It’s common to drop a T after N, so that’s what happens here.

"İlgi çekici". N'den sonra bir T bırakmak yaygındır, yani burada olan budur.

I noticed Rick Steves doing this as I was listening to examples.

Örnekleri dinlerken Rick Steves'in bunu yaptığını fark ettim.

But what I want you to take away from this, is just go with the most common pronunciation.

Ama bundan çıkarmanızı istediğim şey, en yaygın telaffuzla devam edin.

Change your habit. Not ‘in-ter-est-ing’ but ‘inchresting’.

Alışkanlığını değiştir. "İlginç" değil, "iç içe".

Interesting.

İlginç.

Let’s listen to just this word many times.

Sadece bu kelimeyi defalarca dinleyelim.

Say that with me, interesting.

Bunu benimle söyle, ilginç.

Interesting.

İlginç.

Ok, comfortable.

Tamam, rahat.

I hear my students say “com-for-ta-ble”, four syllables. How to do native speakers say it?

Öğrencilerimin dört heceli "rahat" dediklerini duyuyorum. Ana dili İngilizce olan kişiler bunu nasıl söyler?

COMF-der-ble. Three syllables. First syllable stress.

COMF-der-ble. Üç hece. İlk hece vurgusu.

COMF-der-ble.

COMF-der-ble.

You might hear the T as a D, COMF-der-ble. Or you might hear it as a T. COMF-ter-ble.

T'yi D, COMF-der-ble olarak duyabilirsiniz. Veya bir T.COMF-ter-ble olarak duyabilirsiniz.

Both are common, D is probably more common.

Her ikisi de yaygındır, D muhtemelen daha yaygındır. Arada bir

Every once in a while, you’ll hear a native speaker pronounce this as four syllables, but not often.

, anadili İngilizce olan birinin bunu dört hece olarak telaffuz ettiğini duyacaksınız, ama sık sık değil.

Simplify it. Three syllables. Comfortable. Let’s listen to just the word many times.

Basitleştirin. Üç hece. Rahat. Sadece kelimeyi defalarca dinleyelim.

Say that with me, comfortable, comfortable.

Bunu benimle söyle, rahat, rahat.

Ok, so how are you supposed to know in which words you can drop a syllable?

Tamam, peki hangi kelimelerde bir hece yazabileceğini nasıl bileceksin?

Is it CHOC-o-late, or do most Americans say ‘choc-late?’

CHOC-o-late mi yoksa çoğu Amerikalı "choc-late" mi der?

Okay, so it's two syllables. Choc-late.

Tamam, yani iki heceli. Choc-late.

Well, is it FAV-o-rit of ‘fav-rit’?

Peki, 'fav-rit'in FAV-o-rit'i mi?

Okay, so it's two syllables.

Tamam, yani iki heceli.

FAV-rit.

FAV-rit.

There isn’t an absolute rule, because there are so few absolute rules in American English pronunciation.

Mutlak bir kural yoktur çünkü Amerikan İngilizcesi telaffuzunda çok az mutlak kural vardır.

But there are some guidelines that can help you know when to drop a syllable.

Ancak bir heceyi ne zaman atmanız gerektiğini bilmenize yardımcı olabilecek bazı yönergeler vardır.

When we drop a sound or a syllable like this, it’s called ‘syncope’. The example given here in this is ‘probably’.

Bunun gibi bir sesi veya heceyi düşürdüğümüzde buna "senkop" denir. Burada verilen örnek 'muhtemelen' dir.

This word is often pronounced ‘PROB-li’, two syllables, prob-ly.

Bu kelime genellikle 'PROB-li' olarak telaffuz edilir, muhtemelen iki hecelidir.

I do have a video specifically on that word, i'll link to it in the video description.

Özellikle bu kelimeyle ilgili bir videom var, video açıklamasında ona bağlantı vereceğim.

But, that doesn’t actually follow the ‘rule’, as I said, it’s not a perfect rule. It’s more of a guideline.

Ama bu aslında dediğim gibi 'kural'a uymuyor, mükemmel bir kural değil. Daha çok bir kılavuzdur.

And the guideline is:

Ve kılavuz şudur: Bir

an unstressed vowel might be dropped if the next sound is R, L, or a nasal consonant M, N, NG.

sonraki ses R, L veya nazal bir ünsüz M, N, NG ise, vurgusuz sesli harf düşebilir. Daha

Let’s look at the words we already studied.

önce çalıştığımız kelimelere bakalım.

FAMILY – that was an unstressed vowel followed by M. It does follow that guideline.

AİLE – bu vurgusuz bir sesli harfti ve ardından M geliyordu. Bu yönergeye uyuyor.

Vegetable – hmm.

sebze - hmm.

Here, the dropped vowel wasn’t followed by R, L,

Burada, bırakılan sesli harfin ardından R, L

or a nasal consonant so that one doesn't follow the guidelines.

veya bir nazal ünsüz gelmiyordu, bu nedenle yönergelere uyulmuyor.

Interesting – that one does.

İlginç - bu öyle.

The unstressed vowel was followed by R.

Vurgusuz sesli harfin ardından R.

Comfortable – also followed by R.

Rahat - ardından R.

Favorite – followed by R.

Favori - ardından R.

Chocolate, followed by L.

Chocolate ve ardından L.

Does follow the guideline.

Kılavuza uyar.

Now I’m going to go over a few more common words here that have two different pronunciations,

Şimdi burada biri kısaltılmış diğeri daha yaygın olmak üzere iki farklı telaffuzu olan birkaç yaygın kelimeyi daha gözden geçireceğim

with one being shortened and that one more common.

.

We won’t go look them up on Youglish, but I invite you to do that.

Onları Youglish'te aramayacağız ama sizi bunu yapmaya davet ediyorum.

It’s a great way to do research on how Americans actually pronounce different words and phrases.

Amerikalıların aslında farklı kelimeleri ve deyimleri nasıl telaffuz ettiklerine dair araştırma yapmanın harika bir yolu.

Different.

Farklı.

Two syllables. Not diff-er-ent, but diff-rent.

İki hece. Farklı değil, ama farklı.

Say that with me. Diff-rent.

Bunu benimle söyle. Farklı-kira.

Cam-er-a should be cam-ra.

Cam-er-a, cam-ra olmalıdır.

Say that with me. Cam-ra.

Bunu benimle söyle. Cam-ra.

Cath-o-lic. We say that: Cath-lic. Two syllables.

Cath-o-lic. Biz şunu söylüyoruz: Cath-lic. İki hece.

Say that with me. Cath-lic.

Bunu benimle söyle. Cath-lic.

Int-er-est. Again, we say this as two syllables: in-trest.

Faiz. Bunu da yine iki hece olarak söylüyoruz: in-trest.

This is just like shortening ‘interesting’.

Bu tıpkı 'ilginç' kısaltması gibidir.

In-trest. Say that with me. IN-trest.

Trest. Bunu benimle söyle. IN-trest.

Listening is often ‘lis-ning’. Lis-ning.

Dinlemek genellikle "dinlemek"tir. Lis-ning.

Say that with me. Lis-ning.

Bunu benimle söyle. Lis-ning.

Notice the T is silent there.

T'nin orada sessiz olduğuna dikkat edin.

That’s not part of the syncope,

Bu senkopun bir parçası değil,

that’s just the pronunciation, even in the full pronunciation of the word, that's silent.

bu sadece telaffuz, kelimenin tam telaffuzunda bile sessiz.

Mem-o-ry is often ‘mem-ry’.

Memo-o-ry genellikle 'hafıza'dır.

Mem-ry.

Hatırlıyorum.

Say that with me. Mem-ry.

Bunu benimle söyle. Hatırlıyorum.

Trav-el-ing is often ‘trav-ling’.

Seyahat etmek genellikle "gezmek"tir.

Two syllables.

İki hece.

Say that with me. Trav-ling.

Bunu benimle söyle. Seyahat.

Natural is often ‘NAT-rul’.

Doğal genellikle 'NAT-rul'dur.

Just Two syllables.

Sadece iki hece.

Try that with me. NAT-rul.

Bunu benimle dene. NAT-rul.

Actually is often pronounced AK-shul-ly, three syllables instead of four.

Aslında genellikle AK-shul-ly olarak telaffuz edilir, dört yerine üç hecelidir.

AK-shul-ly.

AK-shul-ly.

Rest-au-rant is often ‘rest-rant.’ Two syllables.

Rest-au-rant genellikle 'rest-rant'tır. İki hecelidir.

And sometimes, you’ll hear a CH because of that TR cluster: res-chront, res-chront.

Ve bazen, o TR kümesi nedeniyle bir CH sesi duyarsınız: res-chront, res-chront.

Try that with me. Restaurant.

Bunu benimle dene. Restoran.

SEP-uh-rit is often SEP-rit. Two syllables.

SEP-uh-rit genellikle SEP-rit'tir. İki hece.

Say that with me. Separate.

Bunu benimle söyle. Ayırmak.

SEV-er-al is often SEV-ral.

SEV-er-al genellikle SEV-ral'dir.

Say that with me. Several.

Bunu benimle söyle. Birçok.

TEMP-er-uh-ture is often TEM-pruh-chur. Temperature. Say that with me. Temperature.

TEMP-er-uh-ture genellikle TEM-pruh-chur'dur. Sıcaklık. Bunu benimle söyle. Sıcaklık.

Now here’s a word that isn’t a syncope, but it’s a word that’s often mispronounced by non-native speakers

Şimdi, senkop olmayan bir kelime var, ancak ana dili İngilizce olmayanlar tarafından genellikle yanlış telaffuz edilen bir kelime

because they put an extra syllable in it: business.

çünkü içine fazladan bir hece koyuyorlar: iş.

It looks like it should have an extra syllable, BIZ-ih-ness. But that’s not the actual pronunciation.

Görünüşe göre fazladan bir hecesi olmalı, BIZ-ih-ness. Ama gerçek telaffuz bu değil.

That is a two-syllable word.

Yani iki heceli bir kelime.

Business.

İşletme.

Business.

İşletme.

Both syllables have the IH vowel even though one is spelled with the letter U

Hecelerden biri U,

and the other is spelled with the letter E.

diğeri E harfi ile yazıldığı halde her iki hecede de IH ünlüsü vardır.

BIZ-ness. Say that with me. Business.

BIZ-ness. Bunu benimle söyle. İşletme.

This is true of ‘every’ as well. The actual pronunciation isn’t three syllables.

Bu, "her" için de geçerlidir. Gerçek telaffuz üç hece değildir.

That’s not what you’ll see in a dictionary.

Bir sözlükte göreceğiniz şey bu değil.

But I do hear my students do that sometimes.

Ama öğrencilerimin bazen bunu yaptığını duyuyorum.

The pronunciation is two syllables: EV-ry. Every.

Telaffuz iki hecelidir: EV-ry. Her.

Try that with me. Every.

Bunu benimle dene. Her.

Ok, now the guidelines that I gave you.

Tamam, şimdi size verdiğim yönergeler.

Remember that some of the syncopes we studied didn’t follow these guidelines.

İncelediğimiz bazı senkopların bu yönergelere uymadığını unutmayın.

Well, there are a lot words that have an unstressed vowel

Vurgusuz bir sesli harfin

followed by one of these3 consonants where we don’t drop it.

ardından bu 3 ünsüzden birinin geldiği ve onu düşürmediğimiz pek çok kelime var.

That’s why I didn’t really want to call that a ‘rule’.

Bu yüzden buna gerçekten bir "kural" demek istemedim.

For example, someone asked me about the word ‘lottery’.

Örneğin biri bana 'piyango' kelimesini sordu.

There’s an unstressed vowel, the schwa, followed by the R.

Vurgusuz bir ünlü var, schwa ve ardından R geliyor.

But we wouldn’t drop the syllable, turning it a two-syllable word: Lot-ry.

Ama heceyi düşürüp iki heceli bir kelimeye çevirmeyiz: Lot-ry.

This is still a 3-syllable word: lottery, lottery.

Bu hala 3 heceli bir kelime: piyango, piyango.

So this is something you have to learn as you go.

Yani bu, ilerledikçe öğrenmen gereken bir şey.

As you learn new words, as you notice how Americans pronounce things.

Yeni kelimeler öğrendikçe, Amerikalıların bir şeyleri nasıl telaffuz ettiğini fark ettikçe.

If you’re ever not sure, go to Youglish and hear 25 different people pronouncing the word.

Emin değilseniz, Youglish'e gidin ve kelimeyi 25 farklı kişinin telaffuz ettiğini duyun.

They might not all be exactly the same, but you can see which pronunciation is the most common.

Hepsi tam olarak aynı olmayabilir, ancak hangi telaffuzun en yaygın olduğunu görebilirsiniz.

Can you think of a syncope that was not mentioned in this video?

Bu videoda bahsedilmeyen bir senkop düşünebilir misiniz?

Put it in the comments below.

Aşağıdaki yorumlara koyun.

Now I’m going to play video spin-the-wheel.

Şimdi çarkıfelek videosu oynayacağım.

The next video I think you should watch is THIS one, which youtube is suggesting, I don’t even know what it is,

İzlemeniz gerektiğini düşündüğüm bir sonraki video BU, youtube'un önerdiği, ne olduğunu bile bilmiyorum,

it will be different for everyone, and I think that’s fun.

herkes için farklı olacak ve bence bu eğlenceli. Henüz yapmadıysanız

Don’t forget to click that subscribe button if you haven’t already

abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın

and be completely sure to join me every Tuesday for a new video.

ve her Salı yeni bir video için bana katılacağınızdan tamamen emin olun. Hepsi

That’s it and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.