Happy Easter! AA vowel followed by nasal consonants - American English pronunciation

In this American English pronunciation video, we'll look at English in action and take a

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda, İngilizceyi iş başında inceleyeceğiz ve

look at the 'aa' vowel followed by nasal consonants.

'aa' sesli harfini takip eden nazal ünsüzlere bir göz atacağız.

>> Hey Jovon, happy Easter. >> Oh, hey, happy Easter.

>> Hey Jovon, mutlu paskalyalar. >> Oh, hey, mutlu paskalyalar.

>> Hi Ben. >> Hello Rachel.

>> Merhaba Ben. >> Merhaba Rachel.

>> Happy Easter. >> Happy Easter.

>> Mutlu Paskalyalar. >> Mutlu Paskalyalar.

>> Ben brought a ham for us to eat. >> I brought a ham.

>> Ben yememiz için bir jambon getirdi. >> Jambon getirdim.

>> Ben brings a ham every year because he's a dear. And I don't mean deer the animal,

>> Ben her yıl bir jambon getirir çünkü o çok değerlidir. Ve hayvan geyiği kastetmiyorum,

I mean dear, D-E-A-R, a kind and thoughtful person. 'Dear' and 'deer' are homophones.

canım D-E-A-R, nazik ve düşünceli bir insanı kastediyorum. "Sevgili" ve "geyik" sesteş sözcüklerdir.

>> What is this, Ben? >> This is a ham. And it is made with pineapple

>> Bu nedir, Ben? >> Bu bir jambon. Ve ananas

and brown sugar. >> Oh, delicious. Ham. This is a teachable moment.

ve esmer şeker ile yapılır. >> Nefis. Jambon. Bu öğretilebilir bir andır.

>> Here comes the ham. Now the word ham -- >> (it's really hot)

>> İşte jambon geliyor. Şimdi jambon -- >> (gerçekten sıcak)

>> -- is an interesting word because it's the AA as in BAT vowel followed by a nasal

>> -- kelimesi ilginç bir kelime çünkü BAT sesli harfinde olduğu gibi AA ve ardından bir nazal

consonant, in this case, M. So even though it's written in IPA just with the H consonant,

ünsüz geliyor, bu durumda M. H ünsüz,

AA vowel, and M consonant, it's not actually pronounced that way. That would be "haam",

AA sesli ve M ünsüz, aslında bu şekilde telaffuz edilmez. Bu "haam",

"haam". But we say, ha-uh-m. And there's that UH sound that's not accounted for in IPA:

"ham" olacaktır. Ama ha-uh-m diyoruz. Ve IPA'da açıklanmayan UH sesi var:

aa-uh, aa-uh. Ham. So, if you add this UH sound to your AA vowel, you'll sound much

aa-uh, aa-uh. Jambon. Yani, bu UH sesini AA sesli harfinize eklerseniz, çok

more American. Other examples, camera. AA-UH-M. Cam-, Camera. This is also true if the sound

daha Amerikalı gibi konuşacaksınız. Diğer örnekler, kamera. AA-UH-M. Kam-, Kamera. Bu,

after the AA is the N sound. For example, 'ant'. AA-UHnt. Ant. Now, one last thing.

AA'dan sonraki ses N sesiyse de geçerlidir. Örneğin, 'karınca'. AA-UHnt. Karınca. Şimdi, son bir şey.

If the AA vowel is followed by the NG consonant, then it changes also, but, in a different

AA ünlüsünün ardından NG ünsüz geliyorsa, bu da değişir, ancak farklı bir

way. In that case it becomes a sound more like the 'ay' diphthong, ay. For example,

şekilde. Bu durumda, daha çok ' ay' diftonuna benzeyen bir ses haline gelir, ay. Örneğin,

in the word 'thanks': thanks. Or, bank, bank. So pronounce your AA vowel this way when it's

'teşekkürler' kelimesinde: teşekkürler. Veya banka, banka. AA ünlünüzü

followed by N, M, or NG.

N, M veya NG takip ettiğinde bu şekilde telaffuz edin.

>> Michelle, what are you working on here? >> I'm making Eggs Benedict.

>> Michelle, burada ne üzerinde çalışıyorsun? >> Eggs Benedict yapıyorum.

>> Ooo. >> So I'm poaching eggs --

>> Ooo. >> Yani yumurta haşlıyorum --

>> Uh-huh. >> And then making them with salmon and spinach.

>> Hı hı. >> Ve sonra onları somon ve ıspanaklı yapmak.

>> Oh, that looks delicious.

>> Nefis görünüyor.

>> Jovon's always taking pictures. It's a good thing I'm used to the camera, right?

>> Jovon her zaman fotoğraf çeker. İyi ki kameraya alışmışım, değil mi?

So this is what I made for our meal. Some green---it probably doesn't look as good under

İşte bizim yemek için yaptığım şey buydu. Biraz yeşil---muhtemelen plastiğin altında o kadar iyi görünmüyor

plastic, eh? Some asparagus. I roasted it yesterday, gonna serve it chilled with a dijon

, ha? Biraz kuşkonmaz. Dün kızarttım, soğuk olarak dijon salata sosuyla servis edeceğim

vinaigrette. Yum.

. Nefis.

>> What did you make, Kate? >> I made Easter egg chocolate / peanut butter

>> Ne yaptın Kate? >> Paskalya yumurtası çikolata / fıstık ezmeli

candy. >> Oo, that looks good. Now these are special,

şeker yaptım. >> Oo, bu iyi görünüyor. Şimdi bunlar özel,

right? >> They're special: they're vegan.

değil mi? >> Özeldirler: vegandırlar.

>> They're vegan. >> No dairy.

>> Onlar vegan. >> Süt yok.

>> Wow. Let me zoom up on that. Jovon's been trying to sneak one of those ever since you

>> vay. Bunu yakınlaştıralım. Jovon, dün yaptığından beri bunlardan birini kaçırmaya çalışıyor

made them yesterday.

.

>> I found the little ladle. That's a hard little phrase. Say that five times quickly!

>> Küçük kepçeyi buldum. Bu zor küçük bir cümle. Bunu hızlıca beş kez söyle!

Little ladle [x5].

Küçük kepçe [x5].

>> Ben, this ham is delicious. >> Thanks.

>> Ben, bu jambon çok lezzetli. >> teşekkürler.

>> You guys are so clear, such good actors for my Rachel's English audience. Totally

>> Sizler çok netsiniz, Rachel'ın İngiliz seyircisi için çok iyi oyuncular. Tamamen

natural. >> They're hamming it up.

doğal. >> Hamming yapıyorlar.

>> They are hamming it up. Thank you, Matthew, for brining up another use of the word 'ham'.

>> Hamming yapıyorlar. ' Jambon' kelimesinin başka bir kullanımını gündeme getirdiğin için teşekkürler Matthew.

Matthew cleverly pointed out a second definition for the word 'ham'. An actor or performer

Matthew zekice 'ham' kelimesinin ikinci bir tanımına işaret etti . Aşırı hareket eden bir aktör veya sanatçı

who overacts. As a verb: to act with exaggerated expression of emotion, to overact. So the

. Fiil olarak: abartılı duygu ifadesiyle hareket etmek, aşırı hareket etmek. Yani

idiom, to ham it up, simply means, to overact. Example sentence: He really hammed it up for

deyim, to ham it up, basitçe aşırı hareket etmek anlamına gelir. Örnek cümle: Gerçekten kamera için kullandı

the camera.

.

>> Happy Easter, guys. >> Happy Easter, Rachel.

>> Mutlu Paskalyalar çocuklar. >> Mutlu Paskalyalar, Rachel.

>> Hope you're learning lots of fun vocabulary. >> They are.

>> Umarım çok sayıda eğlenceli kelime öğreniyorsunuzdur. >> Onlar.

>> We learned all about the word 'ham'. >> Ham.

>> 'ham' kelimesi hakkında her şeyi öğrendik. >> Jambon.

>> Oo, ham. >> That's a good one.

>> Oo, jambon. >> Bu iyi bir şey.

>> It is a good one and -- >> It's a nasal one.

>> Bu iyi bir tane ve -- >> Nazal bir tane.

>> -- it's sort of an odd word because it's got this AA-UH sound.

>> -- bu biraz garip bir kelime çünkü AA-UH sesi var.

>> haa, haaa. Like that. >> Yeah. If you had to explain how you pronounce

>> ha ha ha ha. Bunun gibi. >> Evet. 'Ham' kelimesini nasıl telaffuz ettiğinizi açıklamak zorunda kalsaydınız

'ham', what would you say? >> Um, haa, aa. There's an H in there.

, ne derdiniz? >> Um, haa, aa. Orada bir H var.

>> Yes? >> There's an A, with an aa, kind of an aa?

>> Evet? >> Bir aa ile bir A var, bir çeşit aa mı?

>> Very nasal aa sound. >> M, and then an M, mm, mm.

>> Çok nazal aa sesi. >> M ve ardından bir M, mm, mm.

>> So if you had to say it in slow motion, say it in slow motion.

>> Eğer ağır çekimde söylemeniz gerekiyorsa, ağır çekimde söyleyin.

>> Haaauhm. >> There you go! I heard that good UH sound.

>> Haaaahm. >> İşte böyle! O güzel UH sesini duydum.

HaQuyen? >> Ham.

HaQuyen mi? >> Jambon.

Let's watch this in slow motion. As you know, AA followed by M has an 'uh' sound. AA-uh,

Bunu ağır çekimde izleyelim. Bildiğiniz gibi, AA'dan sonra M gelir ve bir 'uh' sesi vardır. AA-uh,

AA-uh. You can see HaQuyen's tongue pull back to make that UH sound before her lips close

AA-uh. Dudakları M. >> Ham için kapanmadan önce HaQuyen'in dilinin geri çekilerek UH sesini çıkardığını görebilirsiniz

for the M.

>> Ham. >> Yeah, nice

. >> Evet, güzel

>> Got that in the profile. >> Yep, she gave the profile so we can see

>> Bunu profilde anladım. >> Evet, dilinin hareketini filan görelim diye profili verdi

the movement of the tongue and everything. Thanks guys!

. Teşekkürler beyler!

>> You're welcome Rachel. >> You're most welcome.

>> Rica ederim Rachel. >> Rica ederim. Hepsi

That's it, and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.

Don't stop there. Have fun with my real-life English videos. Or get more comfortable with

Orada durma. Gerçek hayattaki İngilizce videolarımla iyi eğlenceler. Veya

the IPA in this play list. Learn about the online courses I offer, or check out my latest

bu oynatma listesindeki IPA ile daha rahat olun. Sunduğum çevrimiçi kurslar hakkında bilgi edinin veya en son videoma göz atın

video.

.