Happy Thanksgiving! Meet My Boyfriend + Pronunciation Quiz :)

Happy Thanksgiving everybody!

Herkese Mutlu Şükran Günü!

I’m here in Pennsylvania at my boyfriend’s parents’ house.

Burada, Pennsylvania'da erkek arkadaşımın ailesinin evindeyim.

And we’re going to celebrate Thanksgiving tomorrow.

Ve yarın Şükran Günü'nü kutlayacağız.

And I know what you’re thinking: “Rachel, I had no idea you had a boyfriend.”

Ve ne düşündüğünü biliyorum: "Rachel, erkek arkadaşın olduğundan haberim yoktu."

It’s true, I’ve been keeping it secret.

Doğru, bunu sır olarak saklıyordum.

But in this video, you’re going to meet my boyfriend,

Ama bu videoda erkek arkadaşımla tanışacaksın

and you’re also going to have an American English pronunciation quiz,

ve ayrıca bir Amerikan İngilizcesi telaffuz testi yapacaksın,

so watch all the way to the end for the quiz questions.

o yüzden test soruları için sonuna kadar izle.

Ok guys, are you ready? This is my boyfriend.

Tamam çocuklar, hazır mısınız? Bu benim erkek arkadaşım.

His name is David.

Onun adı David.

Hey guys.

David lives in Philadelphia, which is about two hours away from New York.

Hey Millet.

David, New York'tan yaklaşık iki saat uzaklıktaki Philadelphia'da yaşıyor.

But we’re not in Philadelphia, we’re at his parents’ house,

Ama Philadelphia'da değiliz, ailesinin

which is in a different location in the state of Pennsylvania.

Pensilvanya eyaletinde farklı bir yerde bulunan evindeyiz.

So, to get ready for Thanksgiving, we’re making four pies tonight.

Şükran Günü'ne hazırlanmak için bu gece dört turta yapıyoruz.

So, join in the fun.

Öyleyse eğlenceye katılın.

Yeah, we should roll out the crust probably,

Evet, muhtemelen kabuğu açmalıyız,

but let’s go check the temperature of the apple pie filling.

ama gidip elmalı turta dolgusunun sıcaklığını kontrol edelim.

So, we made the apple pie filling,

Elmalı turta dolgusunu yaptık

and now it needs to cool before we put it in the pie.

ve şimdi turtaya koymadan önce soğuması gerekiyor.

So we stuck it in the garage where it’s cooler.

Bu yüzden daha serin olduğu garaja tıktık.

Where’d you put it?

Nereye koydun?

On the floor, I think.

Bence yerde.

Over in the corner.

Köşede.

What corner?

Hangi köşe?

- Back there. - Oh wow.

- Orada. - Vay canına.

Ooo, this is cold on my feet! Oh, it’s still steamy.

Ooo, ayaklarım soğuk! Oh, hala buharlı.

Alright, well.

Pekala, peki.

Let’s roll out the pie crusts, and maybe that will have cooled down by then.

Turta kabuklarını açalım, belki o zamana kadar soğumuş olur.

Alright.

Peki.

We’re going to call that good enough.

Buna yeterince iyi diyeceğiz.

So, this is an apple, and we decided

Bu bir elma ve

that we were going to put it in the ones with the bigger edge.

onu daha büyük kenarlı olanların içine koymaya karar verdik.

Here’s one.

Işte bir tane.

Yeah, the pumpkin can just go where ever.

Evet, balkabağı her yere gidebilir.

How about this? This can go too.

Buna ne dersin? Bu da gidebilir. O

We’re doing so many ‘can’ reductions: This can go there, that can go there.

kadar çok "yapabilirim" indirimi yapıyoruz: Bu oraya gidebilir, bu oraya gidebilir.

Alright, we successfully rolled out the pie crust,

Pekala, turta kabuğunu başarıyla açtık

and now we’re going to stuff the pies.

ve şimdi turtaları dolduracağız.

That was totally the wrong verb.

Bu tamamen yanlış bir fiildi.

We’re going to to fill the pies.

Pastaları doldurmaya gidiyoruz.

Stuff the turkey!

Hindiyi doldurun!

- That’s right! They’re in there, right? - Yep.

- Bu doğru! Oradalar, değil mi? - Evet.

Here, I’ll move this.

İşte, bunu taşıyacağım.

Here’s what the apple pie filling looks like.

İşte elmalı turta dolgusunun nasıl göründüğü.

It’s really quite delicious.

Gerçekten çok lezzetli.

What are you working on there, Annabelle?

Orada ne üzerinde çalışıyorsun, Annabelle?

I’m making the dressing.

Ben giydiriyorum.

I’ve got the toast all ready, and cutting it up,

Tostu hazırladım, doğradım

and then I’ll add the onions, celery, and butter.

ve sonra soğanları, kerevizi ve tereyağını ekleyeceğim.

And you’re actually making it tomorrow, right?

Ve aslında yarın yapıyorsun, değil mi?

I’ll make it tonight and let the seasoning mellow.

Bu gece yapacağım ve baharatın yumuşamasına izin vereceğim.

Nice!

Güzel!

Oops. That’s flour.

Hata. Bu un. Bu

In the mean time, our apple pies came out of the oven, they’re looking pretty good.

arada elmalı turtalarımız fırından çıktı, çok güzel görünüyorlar.

They’re from the 70’s.

Onlar 70'lerden.

- 70’s, mom? - I love ’em [THEM reduction!]

- 70'ler, anne? - Onları seviyorum [ONLARIN indirgemesi!]

You think they’re from the 70’s, mom?

70'lerden olduklarını mı düşünüyorsun anne?

I think so, yeah.

Sanırım, evet.

They’re awesome.

Müthişler.

Ok. So the oven’s preheated?

Tamam. Yani fırın önceden ısıtılmış mı?

- Yep. - Alright, let’s do this.

- Evet. - Pekala, hadi yapalım.

Where’d I put that recipe? Here.

Bu tarifi nereye koydum? Burada.

Nnnnnnnno.

Hayır.

Doesn’t matter.

önemli değil

Oh, and it’s only supposed to be at 350?

Oh, ve sadece 350'de mi olması gerekiyordu?

So intimidating.

Çok korkutucu.

But when it comes out, it’s really worth it, because it’s Glen’s favorite pie.

Ama çıktığında gerçekten buna değer çünkü Glen'in en sevdiği turta. On

Fifteen minutes starts now.

beş dakika şimdi başlıyor.

Yep, they’re all out.

Evet, hepsi bitti.

And I think they’re going to be good tomorrow.

Ve yarın iyi olacaklarını düşünüyorum.