Homophones: American English Pronunciation

Someone has asked me to talk a bit about homophones.

Birisi benden sesteş sözcükler hakkında biraz konuşmamı istedi.

Homophones are words that are spelled differently but pronounced the same.

Homofonlar, farklı yazılıp aynı şekilde okunan kelimelerdir.

If you’ve taken a look at my sound chart,

Ses çizelgeme baktıysanız,

then you know that there are many different ways to pronounce one letter.

bir harfi telaffuz etmenin birçok farklı yolu olduğunu bilirsiniz.

Let's start with some homophones in which it’s the vowels that alter the spelling of the word.

Sözcüğün yazılışını değiştirenlerin ünlüler olduğu bazı sesteş sözcüklerle başlayalım.

For example, week. Week can be weak as in not strong, it can also be week as in seven days.

Örneğin, hafta. Hafta güçlü olmadığı gibi zayıf da olabilir , yedi gün olduğu gibi hafta da olabilir.

Naval. This can either mean pertaining to ships or the belly button.

Deniz. Bu, gemilerle ilgili veya göbek deliği anlamına gelebilir.

One is spelled with an A and the other with an E and, now, they are making here the schwa sound.

Biri A, diğeri E ile heceleniyor ve şimdi burada schwa sesi çıkarıyorlar.

Every vowel in American English can be pronounced as a schwa when it is in an unaccented syllable.

Amerikan İngilizcesindeki her sesli harf, aksansız bir hecedeyken schwa olarak telaffuz edilebilir.

Die can either mean to become dead or to - a process of changing the color of something.

Ölmek ya ölmek ya da - bir şeyin rengini değiştirme süreci anlamına gelebilir.

Now, this is spelled either I-E or Y-E.

Şimdi, bu ya I-E ya da Y-E olarak yazılır.

And Y in English is a consonant but it often acts like a vowel.

Ve İngilizce'de Y bir ünsüzdür, ancak genellikle sesli harf gibi davranır.

And here I would say it is acting like a vowel and this is a difference in vowel spellings.

Ve burada bir sesli harf gibi davrandığını söyleyebilirim ve bu sesli harf yazımlarındaki bir farktır.

Now let's look at a comparison where it’s the consonants that change the spelling of the word.

Şimdi, kelimenin yazımını değiştiren ünsüzlerin olduğu bir karşılaştırmaya bakalım.

Patients. Now this can be the plural of patient, for example, a patient waiting to see a doctor,

Hastalar. Şimdi bu hasta kelimesinin çoğulu olabilir, örneğin, bir doktoru görmek için bekleyen bir hasta

or it can be the noun patience:

veya sabır ismi olabilir:

what you have when somebody is being very annoying but you do not yell at them.

biri çok sinir bozucu olduğunda sahip olduğunuz şey ama ona bağırmamanız.

In one case it is a T-S, and in the other case it is a C-E. Patience.

Bir durumda bu bir T-S'dir ve diğer durumda bir C-E'dir. Sabır.

So they can both have this ‘ts’ sound. Disburse.

Böylece ikisi de bu 'ts' sesine sahip olabilir. harcamak.

If this is spelled with a B-U, it means to pay out money.

Bu, B-U ile yazılırsa, para ödemek anlamına gelir.

When it's spelled with a P-E, it means to scatter. Disperse. Now, the B and the P are related.

P-E ile yazıldığında, dağılmak anlamına gelir. Yaymak. Şimdi, B ve P ilişkilidir.

B, bb, being the voiced version of P, pp.

B, bb, P, pp'nin seslendirilmiş halidir.

Now in this word, disburse,

Şimdi bu kelimede, disburse,

the B/P is almost a mix between being voiced and unvoiced, it's like it's so light

B/P neredeyse sesli ve sessiz olmak arasında bir karışımdır , sanki o kadar hafiftir

that they sound exactly the same within the word. Disburse, disperse.

ki, kelime içinde tamamen aynı ses çıkarırlar. Dağıtmak, dağıtmak.

In the past tense, -ed is sometimes pronounced as a T.

Geçmiş zamanda, -ed bazen bir T olarak telaffuz edilir.

So the word passed can be either past, as in the past tense of (the verb) to pass,

Bu nedenle, geçen kelime, geçmiş zamandaki (fiil) olduğu gibi geçmiş olabilir

or it can be passed the noun, past.

veya isim geçmiş olabilir.

Sometimes one word in a pair of homophones is a contraction.

Bazen bir çift sesteş sözcükteki bir sözcük bir kasılmadır.

For example, we’ve. It can be the contraction of we have: we've been there.

Örneğin, biz yaptık. Sahip olduğumuz şeyin daralması olabilir: oradaydık.

Or it can be the verb to weave. Also, who’s: who is. Who's coming?

Ya da dokumak fiili olabilir. Ayrıca, kim: kim. Kim geliyor?

Or it can be whose showing possession: whose bag is this?

Ya da kimin mülkiyetini gösterdiği olabilir : Bu kimin çantası?

Sometimes it is the past tense of a word when it is not pronounced as a T that makes it a homophone.

Bazen bir kelimenin T olarak telaffuz edilmediği durumlarda onu eşsesli yapan geçmiş zaman kipidir.

For example, towed. My car was towed yesterday.

Örneğin, çekildi. Arabam dün çekildi.

That is also like toad, the animal that is related to the frog.

Bu da kurbağaya benzer, kurbağayla akraba olan hayvan.

Sealing is the ING form of the word to seal: I'm sealing some envelopes.

Mühürleme, mühürlenecek kelimenin ING biçimidir : Bazı zarfları mühürlüyorum.

However, spelled with a C, and also a vowel change, it means the ceiling.

Ancak, C ile yazıldığından ve ayrıca bir sesli harf değişikliğinden, tavan anlamına gelir.

The K before an N can sometimes be silent, which creates several homophones pairs.

Bir N'den önceki K bazen sessiz olabilir, bu da birkaç sesteş ses çifti oluşturur.

Knight and night, one spelled with a K being a figure from Medieval times,

Şövalye ve gece, biri Orta Çağ'dan kalma bir K harfiyle yazılır ,

and the other being the opposite of day. These are spelled exactly the same except for the K.

diğeri ise günün tersidir. Bunlar, K hariç tamamen aynı şekilde yazılır.

However there are others where the word is not spelled exactly the same.

Ancak, kelimenin tam olarak aynı yazılmadığı başka yerler de vardır.

For example: knows, as in, who knows the answer? And of course, nose.

Örneğin: bilir, olduğu gibi, cevabı kim bilir? Ve tabii ki burun.

The ff sound can be spelled with either an F or a P-H, which gives us the homophone pair profit.

ff sesi F veya P-H ile hecelenebilir, bu da bize homofon çiftinin kazancını verir.

Profit with an F-I, meaning, money you make,

Kazandığınız para anlamına gelen F-I ile

and with a P-H-E meaning someone who speaks with divine inspiration.

ve ilahi ilhamla konuşan kişi anlamına gelen P-H-E ile kar elde edin .

Two homophones that contain country names: Greece, being a country,

Ülke adlarını içeren iki sesteş sözcük : Yunanistan, bir ülke olmakla

but also being what you put in a pan when you want to fry something; Turkey, being a country,

birlikte, bir şeyi kızartmak istediğinizde tavaya koyduğunuz şey de ; Türkiye ülke olmakla

but when it's not capitalized, being the name of a bird.

birlikte büyük harfle yazılmadığında kuş adı olmaktır.

These are just a few of the many examples of homophones in English.

Bunlar, İngilizce'deki pek çok sesteş ses örneğinden sadece birkaçı.