Conversation Study – Ben Franklin Analysis

Today we’re going to analyze everything we hear in conversation in a Ben Franklin Exercise

Bugün, dinlediğini anlama becerisini geliştirmek ve Amerikalıların nasıl konuştuğunu anlamak için herkesin en sevdiği yöntem olan Ben Franklin Egzersizinde bir konuşmada duyduğumuz her şeyi analiz edeceğiz

– everyone’s favorite way to improve listening comprehension

and understand how Americans talk.

.

This is an excerpt from a lesson in my online school, Rachel’s English Academy.

Bu, çevrimiçi okulum Rachel's English Academy'deki bir dersten bir alıntı.

It is incredible to see how much there is to learn from a few short lines of American English.

Birkaç kısa Amerikan İngilizcesi satırından öğrenilecek ne kadar çok şey olduğunu görmek inanılmaz.

First, let’s here this snippet of conversation.

İlk önce, bu konuşma parçasını buraya alalım.

We need to schedule a time to meet to plan the client presentation.

Müşteri sunumunu planlamak için buluşmak için bir zaman planlamamız gerekiyor.

Yeah. I'm ready.

Evet. Ben hazırım.

Now, let’s analyze.

Şimdi analiz edelim.

At the end of the video, there will be information on where to find more of these valuable

Videonun sonunda, bu değerli Ben Franklin egzersiz videolarının devamını nerede bulabileceğinize dair bilgiler yer alacaktır

Ben Franklin exercise videos.

.

We need to schedule a time to meet to plan the client presentation.

Müşteri sunumunu planlamak için buluşmak için bir zaman planlamamız gerekiyor.

Yeah. I'm ready.

Evet. Ben hazırım.

We need to schedule a time--

Bir zaman ayarlamamız gerekiyor--

Need.

İhtiyaç.

The most stressed there, the longest, the clearest.

En streslisi orada, en uzunu, en neti.

Also 'time'. We need to schedule a time-

Ayrıca "zaman". Bir zaman ayarlamalıyız--

We need to schedule a time-- We need to schedule a time--

Bir zaman ayarlamalıyız-- Bir zaman ayarlamalıyız--

The intonation was a little different there. She's going to continue on for the rest of the sentence.

Buradaki tonlama biraz farklıydı. Cümlenin geri kalanında devam edecek.

'Schedule', a content word but not quite as stressed as the words 'need' and 'time'.

'Takvim', bir içerik sözcüğü ama 'ihtiyaç' ve 'zaman' sözcükleri kadar vurgulu değil.

Schedule-- Schedule-- Schedule--

Çizelge-- Çizelge-- Çizelge--

So, not every content word has the exact same stress within a sentence.

Yani, her içerik kelimesi bir cümle içinde tam olarak aynı vurguya sahip değildir.

Within a sentence, the speaker is always choosing subconsciously the words to bring out.

Bir cümle içinde, konuşmacı her zaman bilinçaltında ortaya çıkacak kelimeleri seçer.

So she brings out the word 'need'.

Böylece 'ihtiyaç' kelimesini ortaya çıkarır.

The verb, what has to happen, we need to do this.

Fiil, ne olması gerekiyor, bunu yapmalıyız.

And she brings out time

Ve

which is on their calendar, the time they're going to block off for this meeting that they're going to have.

takvimlerinde olan zamanı, yapacakları bu toplantı için bloke edecekleri zamanı çıkarıyor.

Let’s look at the word ‘to’, here, the first occurrence of it.

Burada 'to' kelimesinin ilk geçtiği yere bakalım.

We need to-- we need to-- we need to schedule a time

Bir zaman planlamamız gerekiyor.

Now we know that the word ‘to’ reduces to have the schwa, and the T can either be a true T or a flap T.

Şimdi 'to' kelimesinin schwa'ya sahip olmak için azaldığını biliyoruz ve T, gerçek bir T veya bir flep T olabilir.

Let's listen to what happens here:

Burada:

We need to-- we need to-- we need to--

Yapmalıyız-- Yapmalıyız-- Yapmalıyız--

So it's not really a flap and it's not really a true T.

Yani bu gerçekten bir kanat çırpma değil ve gerçekten gerçek bir T değil.

Really she's just dropped the T altogether because it sound before is a D.

So the D between vowels is pronounced like a flap

ünlüler flep gibi telaffuz edilir

and the T between vowels is pronounced like a flap, the same sound.

ve ünlüler arasındaki T flep gibi telaffuz edilir, aynı ses.

So here the D comes between two vowels. I don't think she does quite a flap,

Yani burada D iki sesli harf arasına gelir. Pek kanat çırptığını sanmıyorum,

I feel like I hear ddd--- some of that D sound

ddd---

which is when the tongue is in position for the D but the air is stopped and we get that sound in the throat.

dilin D için pozisyonda olduğu ancak havanın kesildiği ve gırtlağımızda o sesi aldığımız D sesinin bir kısmını duyduğumu hissediyorum.

Need—dd—dd—we need to--

Need-dd-dd-biz--

We need to-- we need to-- we need to schedule a time

Biz-- biz-- bir zaman planlamalıyız

Needa-- so to me, it's more of a D than a flap. But I don't hear a T at all. Needa--

Needa-- bu yüzden bana göre, bu bir kanattan çok bir D. Ama hiç T sesi duymuyorum. Needa--

So when the word 'need' is followed by the word 'to',

Yani 'need' kelimesinin ardından 'to' kelimesi geldiğinde,

you can just drop the T and attach a schwa to the end : needa--.

T'yi bırakıp sonuna bir schwa ekleyebilirsiniz: needa--. Bir şeye ihtiyacımız var...

We needa— We needa—

We need to-- we need to-- we need to schedule a time

Biz bir... Bir zaman planlamalıyız... Bir zaman

We need to schedule-- We need to schedule--

planlamalıyız

The schwa is said so quickly there.

.

We need to schedule--

Program yapmalıyız-- Program

We need to schedule-- We need to schedule--

yapmalıyız-- Program yapmalıyız--

Schedule. Schedule.

Program yapmalıyız. Takvim.

Notice the D makes the J sound: --dule, and we have a dark L here: --dule, --dule, --dule, --dule.

D'nin J sesini çıkardığına dikkat edin: --dule ve burada koyu bir L var: --dule, --dule, --dule, --dule.

Schedule. Schedule. Schedule.

Takvim. Takvim. Takvim.

Make that syllable as quickly as you can:

O heceyi olabildiğince çabuk yapın:

Schedule. Schedule. Schedule a-- Schedule a--

Planlayın. Takvim. Program a-- Program a--

Then link the L into the schwa through the word ‘a’.

Sonra L'yi 'a' kelimesiyle schwa'ya bağlayın.

Schedule a-- Schedule a—

Bir programla-- Programla a— Bir program

We need to schedule a—

We need to schedule a— We need to schedule a— We need to schedule a time.

yapmalıyız... Bir program yapmalıyız... Bir program yapmalıyız.

So these things, this linking ending consonant to beginning vowel,

Yani bu şeyler, bu bitiş ünsüzünü başlangıç ​​sesli harfine bağlama,

dropping a T and linking it in these little things all help to make the line smooth, smooth, smooth.

bir T'yi düşürme ve onu bu küçük şeylere bağlama, hepsi çizgiyi düzgün, düzgün, düzgün yapmaya yardımcı olur.

We need to schedule a— Ahhhhhh--

Ahhhhhh-- Seste

There’s no break in the sound, there's no abrupt pitch change.

kesinti yok, perdede ani değişiklik yok.

The pitch is gliding up or gliding down.

Saha yukarı veya aşağı kayıyor.

We need to schedule a— We need to schedule a—

a— Programlamamız gerekiyor a—

We need to schedule a— We need to schedule a— We need to schedule a time--

Programlamamız gerekiyor a— Bir zaman planlamamız gerekiyor--

We need to schedule a time—time--, True T there.

Bir zaman—zaman—-, True T orada.

The T is always a true T when it starts a stressed syllable.

Vurgulu bir hece başladığında T her zaman gerçek bir T'dir.

Time-- time-- time to meet to plan the client presentation

Zaman-- zaman-- görüşme zamanı müşteri sunumunu planlamak için

to meet to plan-- to meet to plan--

buluşmak planlamak için buluşmak planlamak için--

Okay, two more word ‘to’, and this time they're both made with the true T and the schwa.

Tamam, iki kelime daha 'to' ve bu sefer ikisi de gerçek T ve schwa ile yapıldı .

Meet to-- and time to--, time to meet to-- time to meet to--

Buluşma-- ve zaman--, buluşma zamanı-- buluşma zamanı--

time to meet to-- time to meet to-- time to meet to--

buluşma zamanı-- buluşma zamanı-- buluşma zamanı--

So the T will always be a true T when it follows the T.

Yani T her zaman gerçek bir T olacak T'yi takip eder.

And actually again you can think of it as being dropped because there's really just one T sound.

Ve aslında yine onu bırakılmış gibi düşünebilirsiniz çünkü gerçekte tek bir T sesi vardır.

Meet to-- Meet to-- Meet to--

Meet to-- Meet to-- Meet to--

So just put a schwa sound at the end of the word 'meet'. Meet to--

Yani 'meet' kelimesinin sonuna bir schwa sesi koyun. Meet to--

Time to-- Now, this could've been a Flap T. Time to-- Time to--

Time to-- Şimdi, bu bir Flap T olabilirdi. Time to-- Time to--

But she made a True T: Time to-- Time to--

Ama True T yaptı: Time to-- Time to...

As long as the vowel is reduced and the word is said quickly, it sounds right.

kelime hızlı söylenir, kulağa doğru gelir.

Both of flap T and a true T sound good and sound right.

Hem flep T hem de gerçek bir T kulağa hoş ve doğru geliyor.

Time to meet to-- time to meet to-- time to meet to plan the client presentation

Görüşme zamanı-- görüşme zamanı-- müşteri sunumunu planlamak için buluşma zamanı Müşteri sunumunu planlamak için--

To plan the client presentation--

Okay, so cli-- client presentaaaa- tion.

Tamam, öyleyse müşteri-- müşteri sunumunu planlamak için.

The stressed syllable is a little clearer a little longer.

Vurgulu hece biraz daha uzun biraz daha net.

The pitch is gliding up and gliding down. no abrupt change in pitch.

Saha yukarı kayıyor ve aşağı kayıyor. perdede ani bir değişiklik yok.

To plan the client presentation-- To plan the client presentation--

Danışan sunumunu planlamak için-- Danışan sunumunu planlamak için--

To plan the client presentation--

Danışan sunumunu planlamak için--

So 'plan', again a content word, but it's not quite as long as 'client' and 'taaayy--'

Yani 'plan', yine bir içerik sözcüğü, ama 'müşteri' ve 'taaayy' kadar uzun değil--

Those two syllable to me are a little bit clearer a little bit more stressed.

Şu iki hece bana göre biraz daha net biraz daha stresli.

Plan-- plan-- plan the client presentation

Planla-- planla-- müşteri sunumunu planla

Plan-- plan--. This is one of the tough cases where we have the AH vowel followed by a nasal consonant.

Planla-- planla--. Bu, AH ünlüsünün ardından bir nazal ünsüzün geldiği zor durumlardan biridir.

Plaaaaan

Plaaaaan

So you want to go through an AH vowel.

Yani bir AH sesli harfinden geçmek istiyorsunuz.

You relax the back of the tongue before making the N and that gives us this UH vowel

N'yi yapmadan önce dilin arkasını gevşetirsiniz ve bu bize bu UH ünlüsünü verir

or you could think of it as a schwa before the end.

veya onu sondan önce bir schwa olarak düşünebilirsiniz.

Plaaan. Plan. We don't want plan.

Plaan. Plan. Plan istemiyoruz.

Plan. That's too bright. It's too much in the face.

Plan. Bu çok parlak. Yüzünde çok fazla.

Plan. Allows the placement to be a little lower.

Plan. Yerleşimin biraz daha düşük olmasını sağlar.

Meet to plan-- meet to plan the-- plan the--plan the-- plan the--

Planlamak için buluşun-- planlamak için buluşun-- planlayın-- planlayın--

client presentation.

müşteri sunumunu planlayın.

plan the-- plan the-- plan the client presentation

planlayın-- planlayın-- müşteri sunumunu planlayın

-tion ending, pronounced 'shun' here.

-bitiş, burada 'shun' olarak telaffuz edilir.

Make it fast. Don't try to put an actual vowel sound in there.

Hızlı yap. Oraya gerçek bir sesli harf koymaya çalışmayın.

Remember the N takes over the schwa, it's a syllabic consonant.

N'nin schwa'yı devraldığını unutmayın, bu heceli bir ünsüz.

That means there doesn't have to be a vowel sound in that syllable.

Bu, o hecede sesli harf olması gerekmediği anlamına gelir.

-tion -tion -tion. Presentation.

-tion -tion -tion. Sunum.

Presentation.

Sunum.

Presentation. Presentation. Presentation.

Sunum. Sunum. Sunum.

zun-- zun-- zun-- There's another case here.

zun-- zun-- zun-- Burada başka bir durum daha var.

Z, schwa, N. Presen-- zun-- zun-- zun--

Z, schwa, N. Presen-- zun-- zun-- zun-- O hecede

Where you don't need to try to make a vowel sound in that syllable. Zun-- zun--

sesli harf yapmaya çalışmanıza gerek olmayan yer. Zun-- zun--

Straight from Z to N, presentation, presentation.

Z'den N'ye düz, sunum, sunum.

Presentation, presentation, presentation.

Sunum, sunum, sunum.

And remember it's all smooth: uuuhhhh.

Ve her şeyin pürüzsüz olduğunu unutmayın: uuuhhhh.

No breaks between syllables and no abrupt pitch changes.

Heceler arasında boşluk yok ve ani ses perdesi değişiklikleri yok.

Pitch either slides up or slides down, it doesn't jump.

Pitch ya yukarı kayar ya da aşağı kayar, zıplamaz.

Presentation. We need to schedule a time to meet to plan the client presentation.

Sunum. Müşteri sunumunu planlamak için buluşmak için bir zaman planlamamız gerekiyor.

Yeah. I'm ready.

Evet. Ben hazırım.

Yeah. Yeah. Yeah.

Evet. Evet. Evet.

Quick but also a clear up-down shape of stress: Yeah. Yeah. Yeah.

Hızlı ama aynı zamanda net bir yukarı-aşağı stres şekli: Evet. Evet. Evet.

Yeah. Yeah. Yeah. I'm ready.

Evet. Evet. Evet. Ben hazırım. Ben

I'm ready. I'm ready.

hazırım. Ben hazırım.

M connecting right into the R, there's no break: mmrrr-- mmrr--

M doğrudan R'ye bağlanıyor, ara yok: mmrrr-- mmrr--

I'm ready. Uuhhhh uuhhh--

Ben hazırım. Uuhhhh uuhhh--

So even though it's a sentence with two different words, it's still very smooth, there's no abrupt pitch changes.

Yani iki farklı kelimeden oluşan bir cümle olmasına rağmen yine de çok akıcı, ani perde değişiklikleri yok.

And all the sounds glide into each other, connected speech.

Ve tüm sesler birbirine karışır, bağlantılı konuşma. Ben

I'm ready. Yeah. I'm ready.

hazırım. Evet. Ben hazırım.

'Ready' has a flap T sound. Flap rr-- rr-- rr--

'Hazır' bir flep T sesine sahiptir. Flap rr-- rr-- rr--

Ready-- Ready-- It's not read-- dd-- dd-- with that real D sound in the throat

Hazır-- Hazır-- Okunmadı-- dd-- dd-- gırtlaktaki o gerçek D sesiyle

It's ready. rr-- rr-- rr--

Hazır. rr-- rr-- rr--

Because the D comes between two vowels, flap the tongue.

D iki sesli harfin arasına geldiği için dilinizi sallayın.

Ready. Ready. I'm ready.

Hazır. Hazır. Ben hazırım.

Let's listen to the whole dialogue one more time.

Diyaloğun tamamını bir kez daha dinleyelim.

We need to schedule a time to meet to plan the client presentation.

Müşteri sunumunu planlamak için buluşmak için bir zaman planlamamız gerekiyor.

Yeah. I'm ready.

Evet. Ben hazırım.

So much analysis for so little conversation.

Bu kadar az konuşma için bu kadar çok analiz.

But when we pick it apart like that, we discover all of the habits of American pronunciation.

Ama bu şekilde ayırdığımızda, Amerikan telaffuzunun tüm alışkanlıklarını keşfediyoruz.

How wonderful.

Ne kadar güzel.

This is part of a larger lesson in my online school.

Bu, çevrimiçi okulumdaki daha büyük bir dersin parçası.

Each month there are three Ben Franklin analysis videos added,

Her ay, 20 dakikadan 35 dakikaya kadar uzunlukta üç Ben Franklin analiz videosu eklenir

anywhere from 20 minutes to 35 minutes long.

. Konuşma sırasında ortaya çıkan

They come with lessons that will point out the phrasal verbs, idioms, and interesting vocabulary

öbek fiilleri, deyimleri ve ilginç kelimeleri işaret edecek derslerle gelirler

that comes up in conversation.

.

This is in addition to all the other lessons in the school.

Bu, okuldaki diğer tüm derslere ek olarak verilir.

My students love it, they love all the conversation analysis.

Öğrencilerim onu ​​seviyor, tüm konuşma analizlerini seviyorlar.

If you’re interested, please join there.

Eğer ilgileniyorsanız, lütfen oraya katılın.

Visit RachelsEnglishAcademy.com for more information.

Daha fazla bilgi için RachelsEnglishAcademy.com adresini ziyaret edin.

To see all of my Ben Franklin videos here on YouTube, click here or in the description below.

YouTube'daki tüm Ben Franklin videolarımı görmek için burayı veya aşağıdaki açıklamayı tıklayın. Hepsi

That’s it and thanks so much for using Rachel’s English!

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler!