1 Million Subscriber Party - My Thank You Speech to YOU

Rachel: I recently celebrated reaching one million subscribers.

Rachel: Geçenlerde bir milyon aboneye ulaşmayı kutladım.

You helped me get there.

Oraya gitmeme yardım ettin.

So in this video I'm gonna share scenes from the party where we celebrated in New York

O yüzden bu videoda New York'ta kutladığımız partiden sahneler paylaşacağım

City.

.

As many of you know, back in September I reached one million subscribers, and then in December

Çoğunuzun bildiği gibi, Eylül ayında bir milyon aboneye ulaştım ve ardından Aralık ayında

YouTube threw me a party where I got to meet some of you.

YouTube, bazılarınızla tanışmam için bana bir parti verdi .

It was an amazing night I loved every minute of it.

Her dakikasını sevdiğim harika bir geceydi .

And as a part of that party I gave a presentation.

Ben de o partinin bir parçası olarak bir sunum yaptım.

A thank you presentation to my fans, my friends, and my family.

Hayranlarıma, arkadaşlarıma ve aileme bir teşekkür sunumu .

And you have been an integral part of my channel growing, so I want to thank you too, and I

Ve kanalımın büyümesinin ayrılmaz bir parçası oldunuz , bu yüzden size de teşekkür etmek istiyorum ve size partimde

want to show you the presentation that I gave at my party.

yaptığım sunumu göstermek istiyorum .

Now of course, any time an American is speaking, it's possible that an idiom or a phrasal verb

Şimdi, tabii ki, ne zaman bir Amerikalı konuşsa, bir deyimin ya da fiil öbeğinin ortaya

will come up.

çıkması mümkündür.

And as I watched my presentation, I realized that I used some of these.

Ve sunumumu izlerken bunlardan bazılarını kullandığımı fark ettim.

So while you're watching the presentation, when I use an idiom or a phrasal verb, I'm

Yani siz sunumu izlerken ben bir deyim ya da fiil öbeği kullandığımda

going to stop the presentation and we're going to talk about that, we're going to teach that,

sunumu durduracağım ve bunun hakkında konuşacağız, bunu öğreteceğiz,

so you'll learn idioms and phrasal verbs that come up naturally in American English conversation

siz de öğreneceksiniz. Bu sunumu izlerken Amerikan İngilizcesi konuşmasında doğal olarak karşınıza çıkan deyimler ve deyimsel fiiller

as you watch this presentation.

.

Thank you so much for coming.

Geldiğiniz için çok teşekkür ederim.

So what I wanted tonight to be about was thank you.

Bu yüzden bu gecenin olmasını istediğim şey teşekkür etmekti.

I’ve put together a little thank you presentation and I'm going to be thanking three groups

Küçük bir teşekkür sunumu hazırladım ve üç grup insana teşekkür edeceğim

of people: YouTube, my fans, my friends and family.

: YouTube, hayranlarım, arkadaşlarım ve ailem.

So to start, YouTube.

Başlamak için, YouTube.

That's an obvious one.

Bu bariz bir şey.

YouTube is awesome and they have I feel like really taken the time to invest in me ... YouTube

YouTube harika ve bana yatırım yapmak için gerçekten zaman ayırdıklarını hissediyorum ... YouTube

Youtube is awesome and they have I feel like really taken the time to invest in me, which has

Youtube harika ve bana yatırım yapmak için gerçekten zaman ayırdıklarını hissediyorum, ki bu çok

been special.

özel.

I've been in two different YouTube programs.

İki farklı YouTube programında bulundum.

They gifted me some technology, some cameras, but the biggest gift they gave me was friendships

Bana biraz teknoloji, biraz kamera hediye ettiler ama bana verdikleri en büyük hediye

of other YouTubers, which is what grew out of the program that I was in, was getting

diğer YouTuber'ların arkadaşlıklarıydı, bu da içinde bulunduğum programdan doğan şey,

to know other people and more than anything that is why I'm still doing this really are

diğer insanları tanımaktı ve her şeyden çok bu yüzden ben' Hala bunu yapıyorum gerçekten

those friendships.

o arkadaşlıklar.

And also, I don't know if Matt is here.

Ayrıca Matt burada mı bilmiyorum. Bu etkinliği planlamama

I wanted to thank Matt and NanaAmma for helping me plan this event.

yardım ettikleri için Matt ve NanaAmma'ya teşekkür etmek istedim .

And Matt has managely ran the first YouTube program that I did like six years ago and

Ve Matt, altı yıl önce beğendiğim ilk YouTube programını yönetti ve

works in this space, worked in the old space and has just always been a friendly face.

bu alanda çalışıyor, eski alanda çalıştı ve her zaman arkadaşça bir yüz oldu.

So thank you Matt so much for just helping me feel like a part of the family and helping

Bu yüzden Matt'e, kendimi ailenin bir parçası gibi hissetmeme ve

me feel like very welcomed at YouTube.

YouTube'da çok hoş karşılanmış gibi hissetmeme yardım ettiğin için çok teşekkür ederim.

Matt: Of course.

Matt: Elbette.

Rachel: Thank you.

Rachel: Teşekkürler.

Matt: Thank you. Rachel: Okay. Thank you YouTube.

Matt: Teşekkürler. Rachel: Tamam. YouTube'a teşekkür ederim.

Oh yeah.

Ah evet.

So I almost forgot this part.

Yani bu kısmı neredeyse unutmuştum.

It's a good thing I put together slides.

Slaytları bir araya getirmem iyi bir şey.

So now I'm going to tell you my YouTube story in two minutes.

Şimdi size iki dakika içinde YouTube hikayemi anlatacağım.

Or a little bit longer, depending on how longwinded I get.

Ya da biraz daha uzun, ne kadar uzun soluk aldığıma bağlı olarak .

Or a little bit longer, depending on how longwinded I get.

Ya da biraz daha uzun, ne kadar uzun soluk aldığıma bağlı olarak .

Okay so it all started with this guy who I actually haven't been in touch with since

Tamam, her şey aslında

before I even started my channel.

kanalımı açmadan önce bile iletişim kurmadığım bu adamla başladı.

I think it's probably time for me to reach out to him.

Sanırım ona ulaşmamın zamanı geldi .

His name is Giray and he's Turkish and we were living in Germany together studying German.

Adı Giray ve o bir Türk ve Almanya'da yaşıyorduk, Almanca öğreniyorduk.

And so he was interested in language, and Hollywood is this amazing exporter of the

Ve bu yüzden dille ilgileniyordu ve Hollywood,

American accent and he was interested in sounding more American.

Amerikan aksanının inanılmaz bir ihracatçısı ve daha Amerikalı görünmekle ilgileniyordu.

So you know, me being one of the few Americans there, he asked me to help him, and I was

Biliyorsunuz, oradaki birkaç Amerikalıdan biri olarak benden ona yardım etmemi istedi ve ben de

giving him some tips.

ona bazı ipuçları veriyordum.

And he said, "Oh, you're really good at that," and I thought, "Really?

"Ah, bunda gerçekten iyisin" dedi ve ben de "Gerçekten mi?

Okay."

Tamam" diye düşündüm.

I'm not even really sure what inspired me, but I got home and I started making videos.

Bana neyin ilham verdiğinden tam olarak emin değilim ama eve geldim ve videolar çekmeye başladım.

So this is in my dorm room.

Yani bu benim yurt odamda. Bir

You can do the next slide David.

sonraki slaytı David yapabilirsiniz.

This is in my dorm in Germany.

Bu benim Almanya'daki yurdumda.

It's the first video I ever posted.

Bu paylaştığım ilk video.

And you can see it was 2008, like over nine years ago, and I shot it on my laptop and

Ve 2008'de olduğunu görebilirsiniz, dokuz yıldan fazla bir süre önce ve onu dizüstü bilgisayarımla çektim ve sanki

like the fan is spinning and it's like right by the mic and it is horrible.

fan dönüyormuş gibi ve sanki mikrofonun yanındaymış gibi ve bu korkunç.

This video is no longer on YouTube, like no one can see it.

Bu video artık YouTube'da değil, sanki kimse göremiyor.

But just for fun we'll watch just five seconds of it.

Ama sırf eğlence olsun diye sadece beş saniyesini izleyeceğiz .

Video: And V is voiced.

Video: Ve V seslendirildi.

Make it sound with your vocal cords.

Ses tellerinizle seslendirin.

Rachel: So thank god I learned how to smile on camera and thank god for increased production

Rachel: Tanrıya şükür kamera karşısında nasıl gülümseneceğini öğrendim ve artan prodüksiyon değeri için Tanrıya şükür

value.

.

So, when I left Germany after my time to study was up, it was 2008 and like many people in

Böylece, eğitim sürem dolduktan sonra Almanya'dan ayrıldığımda yıl 2008'di ve o zamanlar dünyadaki birçok insan gibi

the world at that time I lost my job as the economy was sort of going south.

ekonomi bir şekilde kötüye gittiği için işimi kaybettim.

And so what do you do when you're not sure where to live and you've lost your job?

Peki nerede yaşayacağınızdan emin olmadığınızda ve işinizi kaybettiğinizde ne yaparsınız?

You live with your parents, which is what I did.

Ailenle yaşıyorsun, ben de öyle yaptım.

So for the next 10 months I worked full time on Rachel's English and I chose this beautiful

Böylece sonraki 10 ay boyunca Rachel'ın İngilizcesi üzerinde tam zamanlı çalıştım ve

set of closet doors to be my backdrop.

arka plan olarak bu güzel dolap kapaklarını seçtim.

And so this is where I really kind of dug in for 10 months doing it full time.

Ve burası tam zamanlı olarak 10 ay boyunca gerçekten kazdığım yerdi.

And it was during this time that something amazing happened, which is people started

Ve bu sırada inanılmaz bir şey oldu, insanlar

watching my videos.

videolarımı izlemeye başladı.

So that was about here.

Demek buradaydı.

This is the year I was living with my parents and it was like hundreds of people a day where

Bu yıl ailemle birlikte yaşıyordum ve günde yüzlerce insan

watching these videos.

bu videoları izliyor gibiydi.

I couldn't believe it.

İnanamadım.

And of those people some of them were actually contacting me and saying, “Could you help

Ve bu insanlardan bazıları gerçekten benimle iletişime geçiyor ve "Bana aksanımda yardımcı olur musunuz

me with my accent?”

?"

And so I started teaching some people on Skype and from there it just sort of built.

Ve böylece bazı insanlara Skype'ta ders vermeye başladım ve oradan bir nevi inşa edildi.

I made some videos, I taught, and it was in the teaching that I really learned what I

Bazı videolar yaptım, öğrettim ve ne yaptığımı gerçekten öğretim sırasında öğrendim

was doing.

.

It was not in front of the camera.

Kamera önü değildi.

It was with the students.

Öğrencilerle birlikteydi.

And so then they gave me more ideas about a better way to teach something or what might

Ve sonra bana bir şeyi öğretmenin daha iyi bir yolu veya

be hard for somebody, so I made more videos, more people came, and it just sort of went

birileri için neyin zor olabileceği hakkında daha fazla fikir verdiler, ben de daha fazla video yaptım, daha fazla insan geldi ve her şey

like that.

böyle gitti.

And another thing that started happening is I started paying really close attention to

Ve olmaya başlayan başka bir şey de şu ki, Amerikalıların ne yaptığına gerçekten çok dikkat etmeye başladım

what Americans do, which people never really do that with their own native language unless

, ki insanlar bunu kendi anadillerinde gerçekten yapmıyorlar,

they're a language teacher maybe, and I just started realizing why Americans are so hard

tabii ki bir dil öğretmeni değillerse ve Amerikalıları anlamanın neden bu kadar zor olduğunu şimdi anlamaya başladım.

to understand.

.

And like when David and I started dating and I would point these things out, he would just

Ve David'le çıkmaya başladığımızda ve ben bunlara işaret ettiğimde, o sadece

be like, “Oh my god.

How can anybody learn English?

, "Aman Tanrım.

Herkes nasıl İngilizce öğrenebilir?

It's insane what we do to language when we're speaking.”

Konuşurken dile yaptığımız şey delilik .” Bir

You can go the next slide.

sonraki slayta geçebilirsiniz.

And so I started having more fun with language, noticing what was happening and a couple years

Böylece dille daha fazla eğlenmeye başladım, neler olduğunu fark ettim ve birkaç yıl

later at Kmart, which is a major retailer here in the US, came out with an ad where

sonra ABD'de büyük bir perakendeci olan Kmart'ta, reklam kampanyalarının

they were using like as the main point of their ad campaign a pronunciation joke.

ana noktası olarak like'ı kullandıkları bir reklamla çıktım. bir telaffuz şakası.

And I was like, “This is incredible.”

Ben de "Bu inanılmaz" gibiydim.

Of course, I thought it was the funniest thing ever, and so I made a video explaining why

Tabii ki, şimdiye kadarki en komik şey olduğunu düşündüm ve bu yüzden telaffuz şakasının neden komik olduğunu açıklayan bir video yaptım

the pronunciation joke was funny.

.

And let's just watch a little clip.

Ve küçük bir klip izleyelim.

Video: In the commercial, Kmart takes advantage of our use of stop consonants in American

Video: Reklamda Kmart, Amerikan İngilizcesinde dur ünsüzlerini kullanmamızdan yararlanıyor

English.

.

They use the word ship to sound like the word shit in the idiom to shit your pants.

Gemi kelimesini, deyimdeki [ __ ] kelimesi gibi, pantolonuna sıçmak için kullanıyorlar.

Rachel: So I started having more fun with it and I think the videos just become morefun, I became more relaxed and I got to know more and more what I was doing.

Rachel: Böylece onunla daha fazla eğlenmeye başladım ve bence videolar daha eğlenceli hale geldi, daha rahatladım ve ne yaptığımı giderek daha fazla anladım.

So that is my YouTube story in two minutes.

İşte iki dakikadaki YouTube hikayem bu kadar.

Was that longer than two minutes?

İki dakikadan uzun muydu?

It probably was.

Muhtemelen öyleydi.

You can go, hit to the next slide.

Gidebilirsin, bir sonraki slayda tıkla.

Okay, Yes.

Tamam evet.

So this is the story of my channel, slow and steady.

Demek kanalımın hikayesi bu, yavaş ve istikrarlı.

I never had a viral video.

Hiç viral bir videom olmadı.

It's just always been learning from the people who were learning from me to understand how

Nasıl

to better teach and relate to students and that kind of thing.

daha iyi öğretileceğini ve öğrencilerle nasıl ilişki kurulacağını ve bu tür şeyleri anlamayı benden öğrenen insanlardan her zaman bir şeyler öğreniyordum.

So, now slow and steady after nine years got me to a million people, which is incredible.

Yani, dokuz yıl sonra şimdi yavaş ve istikrarlı bir şekilde beni bir milyon kişiye getirdi, ki bu inanılmaz. Bu

So now I just really want to take a minute to thank the people in this room who ... raise

yüzden şimdi gerçekten bir dakikanızı ayırıp bu odadaki insanlara teşekkür etmek istiyorum ...

your hand if you are not friends and family.

eğer arkadaş ve aile değilseniz elinizi kaldırın.

You only know me from my YouTube channel.

Beni sadece YouTube kanalımdan tanıyorsunuz.

That is amazing.

Bu harika. ne

I don’t even know what to say.

diyeceğimi bile bilmiyorum.

I mean just incredible thanks to you.

Yani senin sayende inanılmaz teşekkürler.

I recognize that time is the most precious resource we have and that you guys have chosen

Zamanın sahip olduğumuz en değerli kaynak olduğunun farkındayım ve sizler

to spend your time with me, your educational time with me, just to say, “This person

zamanınızı benimle, eğitim zamanınızı benimle geçirmeyi, sadece “Bu kişi

knows what she's doing enough, I’m going to subscribe, I'm going to come back and watch

ne yaptığını yeterince biliyor, abone olacağım, Geri gelip

another video,” is just, it’s incredible.

başka bir video izleyeceğim,” sadece, bu inanılmaz.

And I can't thank you guys enough for doing that.

Ve bunu yaptığınız için size ne kadar teşekkür etsem az .

So I just want to get to know you guys a little bit more here in the moment.

Bu yüzden, şu anda sizi burada biraz daha yakından tanımak istiyorum.

How many of you maybe found my channel somewhat recently, and maybe you've been watching for

Kaçınız kanalımı bir şekilde yeni buldu ve belki

like a year or less?

bir yıldır veya daha az izliyorsunuz?

Wow.

Vay.

Anyone one to two years?

1-2 yıllık kimse var mı?

Two to three?

Iki ila üç?

Three to four?

Üçten dörde mi?

Anyone in here watching for over four years?

4 yıldır izleyen var mı burada?

Wow.

Vay.

That’s awesome.

Bu harika.

I also just want to acknowledge that I know that some people had to travel a little bit

Ayrıca, bazı insanların

to be here.

burada olmak için biraz seyahat etmesi gerektiğini bildiğimi de kabul etmek istiyorum.

So well, first of all, raise your hand if you live in one of the five boroughs because

Pekala, her şeyden önce, beş ilçeden birinde yaşıyorsanız elinizi kaldırın çünkü

you guys know I'm jealous because you know it’s my favorite place on earth.

biliyorsunuz ki kıskanıyorum çünkü burası benim dünyadaki en sevdiğim yer.

What if … Did anyone have to travel a little further like two, around two hours or three?

Ya eğer… İki, iki ya da üç saat gibi biraz daha uzağa seyahat etmek zorunda kalan oldu mu?

Anyone travel three to four hours?

3-4 saat seyahat eden var mı?

Anyone travel four hours?

Dört saat seyahat eden var mı?

Five?

Beş?

Where did you come from?

Nereden geldin?

Speaker 4: Egypt.

Konuşmacı 4: Mısır.

Rachel: You came here?

Rachel: Buraya mı geldin?

You came to this?

Buna mı geldin?

Wow.

Vay.

Are you doing anything else in New York?

New York'ta başka bir şey yapıyor musun?

I hope so.

Umarım.

Okay.

Tamam aşkım.

Egypt and did anyone else travel like from another country?

Mısır ve başka bir ülkeden olduğu gibi seyahat eden oldu mu ?

Wow.

Vay.

Okay, where did you travel from?

Tamam, nereden seyahat ettin?

Speaker 5: From Montreal.

Rachel: Montreal.

5. Konuşmacı: Montreal'den.

Rachel: Montréal.

Are you the one that I was emailing?

E-posta gönderdiğim kişi sen misin?

Speaker 5: Yes.

Konuşmacı 5: Evet.

Rachel: Okay, awesome.

Rachel: Tamam, harika.

Okay, who else was from another country?

Tamam, başka bir ülkeden başka kim vardı?

Speaker 6: From Saudi Arabia.

6. Konuşmacı: Suudi Arabistan'dan.

Rachel: Saudi Arabia.

Did you come here for this event?

Rachel: Suudi Arabistan.

Buraya bu etkinlik için mi geldiniz?

Speaker 6: I came here for an exam and I was lucky to have this event.

Konuşmacı 6: Buraya bir sınav için geldim ve bu etkinliğe sahip olduğum için şanslıydım.

Rachel: Okay.

I’m glad it worked out.

Rachel: Tamam. İşe

yaramasına sevindim. İşe

I’m glad it worked out.

yaramasına sevindim.

Who else is from another country?

Başka bir ülkeden başka kim var?

Speaker 7: From China.

Rachel: From China?

Konuşmacı 7: Çin'den.

Rachel: Çin'den mi?

Speaker 7: Yeah.

Just for the party and just feel like Rachel: Just for the party.

Konuşmacı 7: Evet.

Sadece parti için ve sadece Rachel gibi hissediyorum : Sadece parti için.

How long are you staying?

Ne kadar süre konaklayacaksınız?

How long are you staying?

Ne kadar süre konaklayacaksınız?

Speaker 7: Three days in New York.

Rachel: Three days.

7. Konuşmacı: New York'ta üç gün.

Rachel: Üç ​​gün.

Okay, and then you're going to travel around?

Tamam, ve sonra etrafta dolaşacaksın?

Speaker 7: Yeah, a little bit.

Rachel: A little bit.

Konuşmacı 7: Evet, biraz.

Rachel: Biraz.

Awesome.

Mükemmel.

Welcome.

Thank you.

Hoş geldin.

Teşekkür ederim.

Where were the other country hands?

Diğer ülkenin elleri neredeydi?

Who else came from another country today to be here?

Bugün başka bir ülkeden buraya kim geldi ?

Where are you from?

Nerelisin

Speaker 8: From Canada, Toronto.

8. Konuşmacı: Kanada, Toronto'dan.

Rachel: From Toronto.

Rachel: Toronto'dan.

Awesome.

Welcome.

Mükemmel.

Hoş geldin.

Where there a couple of other hands?

Diğer birkaç el nerede?

I don’t want to miss anybody.

Kimseyi özlemek istemiyorum.

Speaker 9: Australia.

Konuşmacı 9: Avustralya.

Rachel: Austria or Australia?

Rachel: Avusturya mı Avustralya mı?

Speaker 9: Australia.

Konuşmacı 9: Avustralya.

Rachel: Australia.

Oh my god.

Rachel: Avustralya.

Aman Tanrım.

That is an incredibly long flight.

Bu inanılmaz derecede uzun bir uçuş.

Did you come just for this?

Sırf bunun için mi geldin?

Or you were in town and it worked out?

Yoksa şehirdeydin ve işe yaradı mı?

Speaker 9: I will be here for about four weeks.

Konuşmacı 9: Yaklaşık dört hafta burada olacağım.

Rachel: Okay, awesome.

Rachel: Tamam, harika.

Welcome.

Hoş geldin.

Did I miss anybody?

Kimseyi özledim mi?

It's like it's kind of hard to see you.

Seni görmek biraz zor gibi.

I might need some like serious waving going on.

Ciddi bir el sallamaya ihtiyacım olabilir .

The lights are right in my eyes.

Işıklar tam gözlerimde.

No?

HAYIR?

Okay, well.

Tamam iyi.

Wow.

Vay.

I do not know what to say.

Ne diyeceğimi bilmiyorum.

Well, first, I will say in case anyone's wondering there is going to be a moment for meeting

Pekala, ilk olarak, merak edenler olursa diye söyleyeceğim,

me everybody after this, so know that that is coming.

bundan sonra herkes benimle buluşacak bir an olacak, yani bunun geleceğini bilin.

So guys, thank you.

Pekala çocuklar, teşekkürler.

I'm not sure what else to say other than thank you.

Teşekkür etmekten başka ne diyeceğimi bilemiyorum .

You spend this precious resource with me and you uplift me with your comments and so thank

Bu değerli kaynağı benimle harcıyorsunuz ve yorumlarınızla beni yükseltiyorsunuz ve bu yüzden

you.

teşekkür ederim.

This is really a celebration of you, one million of you, so …

Bu gerçekten sizin bir milyonunuz için bir kutlama , bu yüzden …

Speaker 10: I’d like to say thank you.

Konuşmacı 10: Teşekkür etmek istiyorum.

Rachel: You’re welcome.

Rachel: Rica ederim.

Okay, so let's get real.

Tamam, hadi gerçekçi olalım. Kanalımı özel

I think that one of the things that makes my channel special is that I use real English

kılan şeylerden birinin de gerçek İngilizce

conversation in it.

konuşmayı kullanmam olduğunu düşünüyorum.

And so I need to thank my friends and family for that because I'm not very good at having

Ve bunun için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmeliyim çünkü

an interesting conversation by myself.

kendi başıma ilginç bir sohbet etme konusunda pek iyi değilim. Bunun bir

I need to have other people there as a part of it.

parçası olarak orada başka insanlara ihtiyacım var .

And so to my friends and family who are here, raise your hand if you’re friends and family.

Ve burada bulunan arkadaşlarıma ve aileme, eğer arkadaş ve aile iseniz, elinizi kaldırın.

Beautiful people.

Güzel insanlar.

So to you guys I just want to say look to everyone who is here and just know that these

Size şunu söylemek istiyorum, buradaki herkese bakın ve bilin ki bunlar,

are the people who you have made a positive impact on their lives by doing this.

bunu yaparak hayatları üzerinde olumlu bir etki yarattığınız insanlar.

And behind me now is a reel of videos.

Ve şimdi arkamda bir video makarası var. Son birkaç yılda sık

So one thing that I do every so often for the past several years is I'll do a video

sık yaptığım bir şey,

challenge where I will ask people to make me a video on a certain topic and send it

insanlardan benim için belirli bir konuda bir video yapmalarını ve

to me and it’s the ideas you practice your English.

bana göndermelerini isteyeceğim bir video yarışması yapacağım ve bu, İngilizce pratik yapman için fikirler olacak .

I put them all together and then it's a way for us to get to know other people in the

Hepsini bir araya getirdim ve bu,

Rachel's English community.

Rachel'ın İngilizce topluluğundaki diğer insanları tanımamızın bir yolu oldu.

And so not only are the people who are physically present here, people you've impacted, but

Ve böylece sadece fiziksel olarak burada bulunan, etkilediğin insanlar değil, aynı

these are also the faces of people in whose lives you've made a change.

zamanda hayatlarında değişiklik yaptığın insanların yüzleri de bunlar . Bu partiye insanları davet ettiğimi duyuran

So when I made a video announcing I was having this party, inviting people, I got an email

bir video çektiğimde,

from a student of mine in Florida who said, “I can't be there.

Florida'daki bir öğrencimden "Orada olamam" diyen bir e-posta aldım.

I wish I could.

Yapabilmeyi isterdim.

But would you please read this email out loud.”

Ama lütfen bu e-postayı yüksek sesle okur musun?

And when he gets towards the end, it's spot on.

Ve sona yaklaştığında, her şey yolunda.

I really appreciated what he said about my friends and family.

Arkadaşlarım ve ailem hakkında söylediklerini gerçekten takdir ettim .

So, If you would let me read this letter.

Bu mektubu okumama izin verirseniz.

My name is Ulises Goznalez Horta.

Benim adım Ulises Goznalez Horta.

I'm originally from Cuba, but since 2016 I’ve lived in Miami.

Aslen Kübalıyım ama 2016'dan beri Miami'de yaşıyorum.

I will always follow you because you teach all that nobody does.

Seni her zaman takip edeceğim çünkü kimsenin yapmadığını öğretiyorsun.

You never do like in the normal English schools where they try to teach a language with slow

and fully pronounced videos that a normal or advanced student is able to understand.

Normal veya ileri düzeydeki bir öğrencinin anlayabileceği, yavaş ve tam olarak telaffuz edilen videolarla bir dil öğretmeye çalıştıkları normal İngilizce okullarını asla sevmiyorsunuz .

But later when you get home and you turn on the news, you realize that is not the same

Ama daha sonra eve gelip haberleri açtığınızda, bunun okulda öğrendiğiniz İngilizce ile aynı olmadığını fark ediyorsunuz

English you learned in school.

. Videolarımızda

I see the way you interact with your friends, your family in our videos, and yes, that's

arkadaşlarınızla ve ailenizle nasıl etkileşim kurduğunuzu görüyorum ve evet,

American English in real conversation.

gerçek konuşmada bu Amerikan İngilizcesidir.

My grandpa was an English teacher in Cuba.

Büyükbabam Küba'da İngilizce öğretmeniydi.

He taught me a lot of English, but of course he failed to teach me the American way to

Bana çok fazla İngilizce öğretti, ama tabii ki bana Amerikan

speak or listen to the language.

dilini konuşmayı veya dinlemeyi öğretmede başarısız oldu.

So I came to this country and I was able to read the newspaper or a book, if people talk

Böylece bu ülkeye geldim ve gazete ya da kitap okuyabiliyordum, eğer insanlar

to me slowly I was able to understand, but all of you know that is not the way it works.

benimle yavaş konuşursa anlayabiliyordum ama işlerin böyle olmadığını hepiniz biliyorsunuz.

People on the street talk at a normal speed.

Sokaktaki insanlar normal bir hızda konuşurlar.

So this is my history.

Yani bu benim tarihim.

I was unable to understand TV, and the worst of all, was when someone talked to me by phone.

TV'yi anlayamıyordum ve en kötüsü, birinin benimle telefonla konuşmasıydı.

That was a mess.

Bu bir karmaşaydı.

After studying with Rachael for one year, and of course having other resources, today

Rachael ile bir yıl çalıştıktan ve tabii ki başka kaynaklara sahip olduktan sonra, bugün

I'm able to understand TV, listen to people from different states of the US without big

TV'yi anlayabiliyorum, ABD'nin farklı eyaletlerinden insanları büyük

troubles, and furthermore, today I give remote phone support in a call center.

sıkıntılar olmadan dinleyebiliyorum ve ayrıca bugün bir çağrı merkezinde uzaktan telefon desteği veriyorum. .

This sounds incredible but it's true and 70% of this is due to Rachel's videos.

Kulağa inanılmaz geliyor ama doğru ve bunun %70'i Rachel'ın videolarından kaynaklanıyor.

Each time I see you in a video with your loved ones, I guess they should be a little bit

Seni ne zaman sevdiklerinle bir videoda görsem , sanırım biraz

upset because I think you push them to be in the videos and act … and act in a normal

üzülmeliler çünkü bence onları videolarda olmaya ve hareket etmeye

way, and it's possible they don't want to do it.

zorluyorsun... yapmak istiyorum

So I want to ask for one round of applause for them right now.

Bu yüzden şimdi onlar için bir alkış istiyorum.

So thank you friends and family.

Bu yüzden arkadaşlara ve aileye teşekkür ederim.

I’m going to start by thanking my parents.

Aileme teşekkür ederek başlayacağım.

Okay mom and dad, where are you?

Tamam anne ve baba, neredesiniz?

There they are.

İşte buradalar.

So not only did they teach me English many years ago, but they let me live with them

Yani yıllar önce bana sadece İngilizce öğretmekle kalmadılar , aynı zamanda kanalda çalışırken onlarla yaşamama izin verdiler

when I was working on the channel and they're always game.

ve her zaman oyun oynuyorlar.

They never made me feel bad about pulling out my video camera to get a little bit of

footage to teach this concept, to teach this idiom, or whatever.

Bu kavramı öğretmek, bu deyimi öğretmek ya da her neyse, video kameramı çekip biraz çekim yapmak konusunda beni asla kötü hissettirmediler.

So you guys, thank you so much for being in my videos.

Arkadaşlar, videolarımda yer aldığınız için çok teşekkür ederim .

Speaker 11: Welcome.

Konuşmacı 11: Hoş geldiniz.

Rachel: Okay, next.

Rachel: Tamam, sıradaki.

David’s family raise your hand.

David'in ailesi elinizi kaldırın.

I think David’s family did not know what they were getting into when he brought me

Sanırım David beni eve ilk getirdiğinde ailesi neyle karşı karşıya olduklarını bilmiyorlardı

home for the first time.

.

But you guys are so positive and you know you live with such good energy, so vivacious,

Ama sizler çok pozitifsiniz ve çok iyi bir enerjiyle, çok canlı bir şekilde yaşadığınızı biliyorsunuz

and you I feel like have welcomed me and my camera into like family vacations and it's

ve beni ve kameramı aile tatillerine davet etmişsiniz gibi hissediyorum ve

just so supportive the way you also don't make me feel bad about trying to get this

beni kötü hissettirmemeniz de çok destekleyici. bu çekimi yapmaya çalışmak

shot, making the video about family and relationships, and just, yeah, just recognizing that it's

, aile ve ilişkiler hakkında video çekmek ve sadece, evet,

part of my work of what I'm doing and thinking that that was important.

yaptığım şeyin işimin bir parçası olduğunun farkına varmak ve bunun önemli olduğunu düşünmek.

So thank you guys so much for being in my videos.

Videolarımda yer aldığınız için çok teşekkür ederim .

HaQuyen, raise your hand.

HaQuyen, elini kaldır.

So HaQuyen is amazing because not only is she native in Vietnamese and English, but she

Yani HaQuyen harika çünkü sadece anadili Vietnamca ve İngilizce değil, aynı

also speaks French and so she's a really fun person to like have language nerd jokes with, and

zamanda Fransızca da konuşuyor ve bu yüzden dil ineği şakaları yapmaktan hoşlanan gerçekten eğlenceli bir insan ve

on top of that she has definitely helped me understand a little bit of the Vietnamese

bunun da ötesinde kesinlikle biraz anlamama yardımcı oldu. Vietnam

perspective, challenges they might have.

perspektifi, karşılaşabilecekleri zorluklar.

We've talked through some things that could help me be a better teacher.

Daha iyi bir öğretmen olmama yardımcı olabilecek bazı şeyleri konuştuk.

So HaQuyen thank you so much for being in my videos.

HaQuyen videolarımda yer aldığınız için çok teşekkür ederim .

Laurie.

Laurie.

Hey Laurie.

Merhaba Laurie.

Laurie was in one of my all-time favorite videos.

Laurie, tüm zamanların en sevdiğim videolarından birindeydi.

It’s the Lower East Side.

Aşağı Doğu Yakası.

I'm wearing this rubber horse mask and we were like, “Horse idioms, let's just look

Bu lastik at maskesini takıyorum ve “At deyimleri, hadi

them up.

onlara bakalım.

Maybe there's a couple.”

Belki bir çift vardır.”

And we could not believe how many horse idioms they were and it was like each time we discovered

Ve bunların ne kadar çok at deyimi olduğuna inanamadık ve sanki

a new one that was good, she would just would like all this energy, be like, “Oh my god,”

iyi olan yeni bir deyim keşfettiğimizde, tüm bu enerjiyi isterdi, "Aman tanrım" der gibiydi

and it was just so fun.

ve çok eğlenceliydi. .

So Laurie, thank you so much for being my friend.

Laurie, arkadaşım olduğun için çok teşekkür ederim .

Mark and Hill, is Hillary here?

Mark ve Hill, Hillary burada mı?

All right, yeah.

Pekala, evet. Deli

Crazy zany, the camera loves you.

çılgın, kamera seni seviyor.

Speaker 12: God no.

Konuşmacı 12: Tanrı hayır.

Rachel: No, but you guys also let me bring my camera to your house.

Rachel: Hayır, ama siz de kameramı evinize getirmeme izin verin.

You're having parties.

Parti veriyorsun.

I'm like, “Let me get that shot,” and you were always open to it.

"O çekimi yapmama izin ver" dedim ve sen her zaman buna açıktın.

Also, just such a positive energy in the videos and willing to taste chili on international

Ayrıca videolarda çok pozitif bir enerji var ve uluslararası televizyonda acı biberi tatmaya istekli

television, so thank you guys so much for being here.

, bu yüzden burada olduğunuz için çok teşekkür ederim çocuklar .

Vicki!

Vicki!

Is Vicki here?

Vicki burada mı?

Oh Vicki.

Ah Vicki.

She was going to come but maybe she's tied up in traffic.

Gelecekti ama belki trafiğe takıldı.

Well Vicki actually lives very close to me in Philly and so we shoot these videos in

Vicki aslında Philly'de bana çok yakın yaşıyor ve bu videoları

her house.

onun evinde çekiyoruz.

And guys she has a YouTube channel called Simple English Videos.

Ve beyler, Simple English Videos adlı bir YouTube kanalı var .

It’s very good if you're not subscribed so check it out.

Abone değilseniz çok iyi, bu yüzden kontrol edin.

But it's so fun to shoot with her and her husband Jay because we shoot in the living

Ama o ve kocası Jay ile çekim yapmak çok eğlenceli çünkü oturma

room with this green screen, and like a city bus will go by and we have to stop because

odasında bu yeşil ekranla çekim yapıyoruz ve sanki bir belediye otobüsü geçecek ve

it's too loud.

çok gürültülü olduğu için durmak zorunda kalıyoruz.

And then in post she makes these amazing things happen with the green-screen.

Ve sonra gönderide yeşil ekranla bu harika şeylerin gerçekleşmesini sağlıyor.

She has a lot of video editing skills.

Çok fazla video düzenleme becerisi var.

Vicki, I'm sorry that you’re not here for this right now but thank you so much for being

Vicki, şu anda bunun için burada olmadığın için üzgünüm ama videolarımda yer aldığın için çok teşekkür ederim

in my videos.

.

Okay Lynne, hi Lynne.

Tamam Lynne, merhaba Lynne.

Okay, Lynne is the number one most requested person on my channel.

Tamam, Lynne kanalımda en çok talep edilen bir numaralı kişi.

Whenever she's in a video I get comments, “Who's the blonde?

Ne zaman bir videoya girse, “Sarışın kim?

She's so friendly.

O çok arkadaş canlısı.

She's so bubbly.

O çok neşeli.

She's so cute.

O çok tatlı.

We want more of her.”

Ondan daha fazlasını istiyoruz.

And Beads, it’s true, you bring your vivaciousness, your bubbly personality, you bring them to

Ve Boncuk, doğru, canlılığını, şen şakrak kişiliğini

my videos and just the videos that we made in that Prospect Heights apartment are just

benim videolarıma getiriyorsun ve Prospect Heights'taki apartman dairesinde yaptığımız videolar

some of the best videos ever.

şimdiye kadarki en iyi videolardan sadece birkaçı.

Pick it a turkey.

Bir hindi seç. Yani

I mean like she lets me bring my camera to Thanksgiving.

kameramı Şükran Günü'ne getirmeme izin veriyor gibi .

So Beads, Lynne, thank you so much for being in my videos.

Boncuk, Lynne, videolarımda yer aldığınız için çok teşekkür ederim .

Renee.

Renee.

Hey Renee.

Merhaba Renee.

Renee, I have some news for you.

Renee, sana bazı haberlerim var.

When I was putting this reel together I realized you have only been in one video.

Bu makarayı bir araya getirirken, yalnızca bir videoda olduğunuzu fark ettim.

Renee: What?

Renee: Neyi?

Rachel: So I am coming for you with my camera today.

Rachel: Bugün kameramla senin için geliyorum .

For this video and all the future videos you will be in, thank you Renee for being in my

Bu video ve gelecekte yer alacağınız tüm videolar için , videolarımda yer aldığınız için teşekkür ederim Renee

videos.

.

Sarah, I had to put this together this morning.

Sarah, bunu bu sabah bir araya getirmem gerekiyordu.

Thanks to Renee who had miles to donate, Sarah took the red-eye here last night, surprised

Bağışlayacak milleri olan Renee sayesinde Sarah dün gece burada kırmızı gözle karşılaştı ve

me.

beni şaşırttı.

So she lives in Portland and when I was putting these reels together I was like, it's so wrong

Yani o Portland'da yaşıyor ve ben bu makaraları bir araya getirirken düşündüm ki,

that Sarah is not gonna be here because we lived together for several years and so we

Sarah'nın burada olmayacak olması çok yanlış çünkü birkaç yıl birlikte yaşadık ve bu yüzden

made tons of videos together and not only was she on camera but she was like the steady

birlikte tonlarca video çektik ve o sadece kamerada değildi, aynı zamanda

handed camera lady who was always willing to shoot with me.

her zaman benimle çekim yapmaya istekli, eli sabit kameraman kadın gibiydi .

And so it was … I'm just, I'm just so tickled.

Ve öyleydi… Ben sadece, sadece çok gıdıklandım.

Thank you Renee, thank you Sarah for making the effort, that you were able to come.

Teşekkürler Renee, gelebildiğin için çaba gösterdiğin için teşekkürler Sarah .

What a friend.

Ne arkadaş.

Thank you for being in my videos.

Videolarımda yer aldığınız için teşekkür ederim.

I don’t even remember who's next.

Sırada kimin olduğunu bile hatırlamıyorum.

Oh gosh, Tom and Julie.

Aman Tanrım, Tom ve Julie. Tam isabet videomda

I nearly killed Julie with a straight dart in my hit the bull’s eye video.

neredeyse Julie'yi düz bir dartla öldürüyordum .

Thank god she survived.

Tanrıya şükür hayatta kaldı.

And Tom, a lot of you know I'm sure if you've been watching my videos for a while, Tom has

Ve Tom, çoğunuz eminim ki videolarımı bir süredir izliyorsunuzdur, Tom

been in a bunch of videos, he's been behind the camera in a bunch of videos and he's created

bir sürü videoda yer aldı, bir sürü videoda kamera arkasında yer aldı ve

concepts for videos, he’s written some of the videos.

videolar için konseptler yarattı, bazı videolar yazdı.

He's a wonderful actor here clearly in the job, in the job interview series, and he's

Burada açıkça işinde, iş görüşmesi dizisinde harika bir aktör ve

also a fantastic Rachel's English teacher.

aynı zamanda Rachel'ın harika bir İngilizce öğretmeni.

So Tom, for all that you've done for me with Rachel's English, thank you so much and thank

Tom, Rachel'ın İngilizcesi ile benim için yaptığın her şey için çok teşekkür ederim ve

you for being in my videos.

videolarımda yer aldığın için teşekkür ederim.

And last but not least is David.

Ve son olarak David.

This is actually the first video that I ever introduced him.

Bu aslında onu tanıttığım ilk video . Kamera

He’s definitely more comfortable behind the camera than in front, but he does recognize

arkasında kesinlikle öndekinden daha rahat ama

that sometimes I need people in front and he's always game to do that.

bazen önde insanlara ihtiyacım olduğunun farkında ve bunu yapmaya her zaman hazır.

And you know I don't make any big decision without talking it through with him, and more

Ve biliyorsun, onunla konuşmadan büyük bir karar vermem ve herkesten daha fazla

than anyone else, especially in the last few years you just really nurtured what I'm doing

, özellikle son birkaç yılda, yaptığım şeyi gerçekten besledin

and helped me do it, and still be a person and be a mom and all of that stuff.

ve bunu yapmama yardım ettin ve hala bir insan olabilirim. ve bir anne ol ve tüm bu şeyler.

So for all of the support you’ve given me in so many ways, thank you, and thank you

Bu yüzden bana birçok yönden verdiğiniz destek için teşekkür ederim ve

for being in my videos.

videolarımda yer aldığınız için teşekkür ederim.

Okay so just one last huge thank you to all of you.

Tamam, hepinize son bir büyük teşekkür .

Over behind where this black curtain is, around to the corner there, there's a camera set

Bu siyah perdenin olduğu yerde, köşede bir kamera

up and Cindy is there.

kurulu ve Cindy orada.

And because I might not … There is Cindy waving.

Ve yapmayabileceğim için... Cindy el sallıyor. Her insanla

Because I might not get tons of time with each person, I want you guys to know that

tonlarca zaman geçiremeyebileceğim için ,

there is a camera there.

orada bir kamera olduğunu bilmenizi isterim.

If you want to leave me a video message, I will watch all of them and I would love to

Bana görüntülü mesaj bırakmak istersen hepsini izleyeceğim ve

know a little bit more about you, if you're comfortable doing that, tell me a little bit

senin hakkında biraz daha bilgi edinmek isterim, eğer bunu yapmaktan çekiniyorsan bana biraz hikayenden bahset

about your story so I can know you.

ki seni tanıyayım. .

That's going to be going on there all night and yeah, that is that.

Bütün gece orada olacak ve evet, bu kadar.

Matthew: Hi everyone.

Matthew: Herkese merhaba.

I’m Matthew and this is Josh from YouTube.

Ben Matthew ve bu da YouTube'dan Josh.

On behalf of YouTube and all of you it is our honor to present Rachel with this one

YouTube ve hepiniz adına Rachel'a bu bir

million subscriber gold plate.

milyon abone altın plakasını sunmaktan onur duyuyoruz.

Rachel: To those of you that were there, I can't thank you enough for the effort that

Rachel: Orada bulunanlara, orada olmak için gösterdiğiniz çaba için ne kadar teşekkür etsem azdır

you made to be there.

.

And for those of you who couldn't be there, I still can't thank you enough because I feel

Ve orada olamayanlar için, yine de ne kadar teşekkür etsem azdır çünkü sizinle

your presence even though I didn't get to meet you.

tanışamasam da varlığınızı hissediyorum . Dokuz yıllık YouTuberlığım boyunca

So for all of the support you've offered me over my nine years of being a YouTuber, thank

bana sunduğunuz tüm destek için teşekkür

you.

ederim. Hepsi

That's it and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .