English Pronunciation Study: What did you do Today? (Ben Franklin Exercise)

In this American English pronunciation exercise, we're going to study some conversation. Today

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz alıştırmasında biraz konuşma üzerinde çalışacağız. Bugün, konuşmayı birlikte analiz edeceğimiz

it's going to be a Ben Franklin exercise, where we analyze the speech together. Today's

bir Ben Franklin alıştırması olacak . Bugünün

topic: what did you do today?

konusu: bugün ne yaptın?

Great. Let's get started.

Harika. Başlayalım.

>> Tom, what did you do today?

>> Tom, bugün ne yaptın?

Tom, what did you do today? Lots of interesting things happening here. I noticed first of

Tom, bugün ne yaptın? Burada çok ilginç şeyler oluyor.

all that I've dropped the T here: what did, what did, what did you do? I'm also noticing

Her şeyden önce burada T'yi düşürdüğümü fark ettim: ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın? Ayrıca

I'm getting more of a J sound here, j-ou, j-ou. Whuh-dih-jou, dih-jou. So the D and

burada daha çok J sesi aldığımı fark ediyorum, j-ou, j-ou. Vuh-dih-jou, dih-jou. Yani buradaki D ve

the Y here are combining to make the J sound. So we have wuh-dih-jou, what did you [3x].

Y birleşerek J sesini çıkarıyor. Öyleyse wuh-dih-jou'muz var, ne yaptın [3x].

Tom, what did you do today? The other thing I notice is that the T here is really more

Tom, bugün ne yaptın? Fark ettiğim diğer bir şey de, buradaki T'nin gerçekten daha

of a flap sound, a D, do duh-, do duh-, do today, this is most definitely a schwa, so

çok bir kanat sesi olduğu, bir D, do duh-, do duh-, do bugün, bu kesinlikle bir schwa, bu yüzden

we're reducing this unstressed syllable to be the schwa. Today, today, do today, to today.

bu vurgusuz heceyi şu şekilde azaltıyoruz: schwa. Bugün, bugün, bugün yap, bugüne.

Tom, what did you do today?

Tom, bugün ne yaptın?

>> Tom, what did you do today? >> Today? >> Today.

>> Tom, bugün ne yaptın? >> Bugün mü? >> Bugün.

>> Today I woke up...

>> Bugün uyandım...

Now here we have 'today' three times. Always, the first syllable is reduced to the schwa

Şimdi burada üç kez 'bugün' var. Her zaman, ilk hece schwa

sound, but I'm noticing that these T's are all True T's, and not Flap T's. That's because

sesine indirgenir, ancak bu T'lerin Flap T'ler değil, True T'ler olduğunu fark ettim. Çünkü

they are beginning sentences. So, we're not going to reduce that to a Flap T. In the case

cümleye başlıyorlar. Yani, bunu bir Flap T'ye indirgemeyeceğiz.

up here, 'do today', it came, the T in 'today', came in between a vowel, 'do', the OO vowel,

Buradaki durumda, 'bugün yap', geldi, 'bugün'deki T, bir sesli harfin arasına geldi, 'do', OO sesli harfi,

and the schwa sound. And that's why we made this a flap sound. But here we're beginning

ve schwa sesi. İşte bu yüzden bunu bir flep sesi yaptık. Ama burada

a sentence, so we're going to go ahead and give it the True T sound---though we will

bir cümleye başlıyoruz, bu yüzden devam edeceğiz ve ona True T sesini vereceğiz - yine de

most definitely reduce to the schwa. Today.

kesinlikle schwa'ya indirgeyeceğiz. Bugün.

>> Today? >> Today. [3x] >> Tom, what did you do today?

>> Bugün mü? >> Bugün. [3x] >> Tom, bugün ne yaptın?

>> Today? >> Today. >> Today I woke up...

>> Bugün mü? >> Bugün. >> Bugün uyandım...

Everything was very connected there, and I know that when we have something ending in

Orada her şey çok bağlantılıydı ve

a vowel or diphthong sound, and the next word beginning in a vowel or diphthong sound, that

bir sesli harfle veya çift sesli harfle biten bir şeye sahip olduğumuzda ve bir sesli harfle veya iki ünlü sesle başlayan bir sonraki kelimeye sahip olduğumuzda,

we want that to really glide together, today I [3x]. And anytime we have a word that begins

bunun gerçekten kaymasını istediğimizi biliyorum. birlikte, bugün ben [3x]. Ve ne zaman sesli harfle başlayan bir kelimemiz olsa,

with a vowel, we want to say, hmm, does the word before end in a consonant sound? It does.

hmm, önceki kelime ünsüz bir sesle mi bitiyor? öyle

It ends in the K consonant sound, woke up, woke up. So, to help us link, we can almost

K ünsüz sesiyle biter, uyandı, uyandı. Yani, bağlantı kurmamıza yardımcı olmak için,

think of it as beginning the next word, wo-kup, woke up. Today I woke up.

bunu neredeyse bir sonraki kelime olan wo-kup, uyanmış olarak düşünebiliriz . Bugün uyandım.

>> Today? >> Today. >> Today I woke up, and I went for a run.

>> Bugün mü? >> Bugün. >> Bugün uyandım ve koşuya çıktım.

And I went for a run. Tom dropped the D here, connected this word 'and' to 'I', 'and I' [3x]

Ve koşuya çıktım. Tom D'yi buraya düşürdü, bu 've' kelimesini 'I', 'and I' ile bağladı [3x]

This was the schwa sound, so he's reduced 'and'. And I, and I, and I went for a run.

Bu schwa sesiydi, bu yüzden 've'yi azalttı. Ve ben, ben ve ben koşuya çıktık.

For a, for a. Tom reduced the vowel in the word 'for' to the schwa. And we've connected

a için, a için. Tom 'for' kelimesindeki sesli harfi schwa'ya indirdi. Ve

these two function words together, for a, for a, for a, this is also a schwa. For a,

bu iki işlev kelimesini birbirine bağladık, for a, for a, for a, bu da bir schwa. Bir için,

for a, for a run, for a run, and I went for a run. Can you pick out the two stressed words

bir için, bir koşu için, bir koşu için ve ben bir koşuya çıktım. Burada vurgulanan iki kelimeyi seçebilir misin

here? Went, run. Those are the words that have the most shape in the voice. The most

? Gitti, koş. Seste en çok şekil olan kelimelerdir. En

length: and I went for a run. And I went for a run. Again, he's got the intonation going

uzun: ve koşuya çıktım. Ve koşuya çıktım . Yine, tonlama

up here at the end, because, comma, he's giving us a list here. And there's more information

sonda yukarı çıkıyor, çünkü virgül, burada bize bir liste veriyor. Ve gelmek üzere daha fazla bilgi var

about to come.

.

>> Today I woke up, and I went for a run. [3x]

>> Bugün uyandım ve koşuya çıktım. [3x]

And, um, then I just worked.

Ve, um, sonra sadece çalıştım.

And, um... Now here, Tom did pronounce the D, he linked it to the next word, beginning

Ve, um... Şimdi burada, Tom D'yi telaffuz etti , sesli harfle başlayarak bir sonraki kelimeyle ilişkilendirdi

with a vowel, which is just this thought-word that we say when we're thinking, and um, and

, bu sadece düşünürken söylediğimiz düşünce kelimesi ve um, ve

um. Again, the intonation of the voice is going up at the end, and um, signaling, comma,

um. Yine sonlarda sesin tonlaması yükseliyor ve um, işaret, virgül,

not a period, more information coming.

nokta değil, daha fazla bilgi geliyor.

And, um, [3x] then I just worked.

Ve [3x] sonra sadece çalıştım.

Worked, worked, then I just worked. Here, finally, we have the intonation of the voice

Çalıştım, çalıştım, sonra sadece çalıştım. Burada, son olarak, sonunda azalan sesin tonlamasına sahibiz

going down at the end. So we know, period, end of the sentence, end of the thought. Then

. Yani nokta, cümle sonu, düşünce sonu biliyoruz. Sonra

I: he connected this ending consonant to the beginning vowel, the diphthong 'ai', I, to

ben: bu bitiş ünsüzünü başlangıç ​​sesli harfine bağladı, diftong 'ai', I,

smooth that out. Then I, then I, then I just worked. Did you notice? Tom dropped the T

bunu yumuşatmak için. Sonra ben, sonra ben, sonra sadece çalıştım. Fark ettin mi? Tom T'yi

here. We did not get 'just worked', 'just worked'. He didn't release it. This happens

buraya düşürdü. 'Sadece çalıştım' değil, 'sadece çalıştım'. Serbest bırakmadı. Bu

often when we have a word that ends in a cluster with a T when the next word also begins with

genellikle, bir sonraki kelime de bir ünsüzle başladığında, T ile bir kümede biten bir kelimemiz olduğunda olur

a consonant. In these cases, often, the T will get dropped. I just worked. [3x] Do you

. Bu durumlarda, genellikle T düşer. Sadece çalıştım. [3x]

notice that the -ed ending is pronounced as a T sound. That's because the sound before,

-ed ekinin T sesi olarak telaffuz edildiğini fark ettiniz mi? Bunun nedeni, bir önceki ses olan

the K, is unvoiced. So this ending will also be unvoiced. Worked, worked.

K'nin sessiz olmasıdır. Yani bu bitiş de sessiz olacak. Çalıştı, çalıştı.

...and I went for a run. And, um, then I just worked. [3x]

...ve koşuya çıktım. Ve sonra sadece çalıştım. [3x]

>> So, where do you run?

>> Peki nereye koşuyorsunuz?

So, where do you run? Now, this is a question, but did you notice the intonation went down

Peki, nereye koşuyorsun? Şimdi, bu bir soru ama sonunda tonlamanın düştüğünü fark ettiniz mi

at the end? Run, run. That's because it's a question that cannot be answered with just

? Koş koş. Bunun nedeni, sadece

'yes' or 'no'. Yes/no questions go up in pitch at the end. All other questions tend to go

'evet' veya 'hayır' ile cevaplanamayacak bir soru olmasıdır. Evet/hayır sorularının perdesi sonunda yükselir. Diğer tüm sorular

down in pitch at the end. Where do you run? Do you hear the stressed words in that question?

sonunda perdede aşağı inme eğilimindedir. nereye koşuyorsun? Bu sorudaki vurgulanan kelimeleri duyuyor musunuz?

Where, run. So, where do you run? Longer words, more up/down shape of the voice. Where, run.

Nereye, koş. Peki, nereye koşuyorsun? Daha uzun kelimeler, sesin daha fazla yukarı/aşağı şekli. Nereye, koş.

So where do you run?

Peki nereye kaçıyorsun?

>> So, where do you run? [3x] >> I run in Fort Greene Park.

>> Peki nereye koşuyorsun? [3x] >> Fort Greene Park'ta koşuyorum. Oradaki

What do you hear as being the stressed syllables there?

vurgulu heceler olarak ne duyuyorsunuz ?

>> I run in Fort Greene Park. [3x]

>> Fort Greene Park'ta koşuyorum. [3x]

I run in Fort Greene Park. I hear da-da-da-DAA-DAA-DAA. Definitely I hear 'Fort', 'Greene', and 'Park'

Fort Greene Park'ta koşuyorum. Da-da-da-DAA-DAA-DAA'yı duyuyorum. Kesinlikle 'Fort', 'Greene' ve 'Park'ın

all being longer, all having that shape in the voice. I run in Fort Greene Park. Also,

daha uzun olduğunu, hepsinin sesinde o şekle sahip olduğunu duyuyorum . Fort Greene Park'ta koşuyorum. Ayrıca,

'I' is a little more stressed than 'run in'. I, I, DA-da-da, DA-da-da, I run in, I run

"ben", "koşmak"tan biraz daha streslidir. Ben, ben, DA-da-da, DA-da-da, koşuyorum,

in, run in, run in. So those two words are really linked together because we have and

koşuyorum, koşuyorum, koşuyorum. Yani bu iki kelime gerçekten birbirine bağlı çünkü bir

ending consonant and a beginning vowel. Run in, run in, I run in, I run in Fort Greene Park.

bitiş ünsüzümüz ve bir başlangıç ​​sesli harfimiz var. Koşun, koşun, koşun, Fort Greene Park'ta koşun.

>> I run in Fort Greene Park. [3x] In Brooklyn.

>> Fort Greene Park'ta koşuyorum. [3x] Brooklyn'de.

In Brooklyn. Brooklyn, a two syllable word. One of the syllables will be stressed. What

Brooklyn'de. Brooklyn, iki heceli bir kelime. Hecelerden biri vurgulanacaktır.

do you hear as being stressed? Brooklyn, Brooklyn. Definitely it's that first syllable. Brook-,

Stresli olmak olarak ne duyuyorsunuz? Brooklyn, Brooklyn. Kesinlikle o ilk hece. Brook-,

Brook-, Brooklyn, Brooklyn.

Brook-, Brooklyn, Brooklyn.

>> In Brooklyn. [3x] >> So, what are you doing after this?

>> Brooklyn'de. [3x] >> Peki bundan sonra ne yapıyorsun?

So, what are you doing after this? How was I able to say so many words quickly, but still

Peki, bundan sonra ne yapıyorsun? Bu kadar çok kelimeyi nasıl hızlı bir şekilde söyleyebildim ama yine de

be clear? First of all, I'm dramatically reducing the word 'are' to the schwa-R sound, er, er.

net olabildim? Her şeyden önce, 'are' kelimesini dramatik bir şekilde schwa-R sesine indirgedim, er, er.

That means the T here is now coming between two vowel sounds, and I'm making that a flap

Bu, T'nin şimdi iki ünlü sesin arasına geldiği anlamına geliyor ve ben bunu, sesli

T sound, which sounds like the D between vowels. What are [3x]. Also the word 'you' is unstressed,

harfler arasındaki D gibi, bir flep T sesi yapıyorum. [3x] nedir? Ayrıca 'siz' kelimesi vurgusuzdur,

so it's going to be in that same line, what are you [4x], very fast, quite flat, lower

yani aynı satırda olacak, nesiniz [4x], çok hızlı, oldukça düz,

in volume. What are you doing? Now here we have a stressed word, do-, doing. Doing, what

ses seviyesi daha düşük. Ne yapıyorsun? Şimdi burada vurgulu bir kelimemiz var, yap-, yapıyor. Yapıyorsun, ne

are you doing? Do you hear how the syllable 'do' sticks out of that phrase more than anything

yapıyorsun? 'Do' hecesinin bu cümleden nasıl her şeyden daha fazla çıktığını duyuyor musunuz

else? What are you doing? [2x] After this. Another stressed word here.

? Ne yapıyorsun? [2x] Bundan sonra. Burada vurgulanan başka bir kelime.

>> So, what are you doing after this? [5x] >> After this, nothing.

>> Peki bundan sonra ne yapıyorsun? [5x] >> Bundan sonra hiçbir şey.

Tom's speaking a little bit more slowly than I am here. After this, nothing. We have two

Tom benim burada olduğumdan biraz daha yavaş konuşuyor . Bundan sonra hiçbir şey.

2-syllable words here. Which syllable is stressed? Let's take first the word 'after'. If you

Burada 2 heceli iki kelimemiz var. Hangi hece vurgulu? Önce 'sonra' kelimesini ele alalım.

think you hear the first syllable as being stressed, you're right. Af-, after, -ter,

İlk heceyi vurgulu olarak duyduğunuzu düşünüyorsanız , haklısınız. Sonra-, sonra, -ter,

-ter, -ter. The second syllable: very low in pitch, flat, and quick. After. What about

-ter, -ter. İkinci hece: perdesi çok düşük , düz ve hızlı. Sonrasında.

the word 'nothing'? Again, it's the first syllable. ING endings, even though this isn't

'Hiçbir şey' kelimesi ne olacak? Yine, ilk hece. ING sonları, bu

an ING verb, will be unstressed. Nothing, no-, no-, nothing.

bir ING fiili olmasa bile vurgusuz olacaktır. Hiçbir şey, hayır-, hayır-, hiçbir şey.

>> After this, nothing. [3x] >> No plans. >> No plans.

>> Bundan sonra hiçbir şey. [3x] >> Plan yok. >> Plan yok.

Nothing reduces in this phrase. I'm really hearing this as two different stressed words.

Bu cümlede hiçbir şey azalmaz. Bunu gerçekten iki farklı vurgulu kelime olarak duyuyorum.

They're both one syllable, no plans. No plans.

İkisi de tek hece, plan yok. Plan yok.

>> No plans. >> No plans. [3x] >> Should we get dinner? >> Yeah.

>> Plan yok. >> Plan yok. [3x] >> Akşam yemeği yiyelim mi? >> Evet.

Should we get dinner? One of the things that I notice is that I'm dropping the D sound:

Akşam yemeği yemeli miyiz? Fark ettiğim şeylerden biri, D sesini düşürdüğüm:

should we, should we. Should we get [3x]. That's helping me say this less-important

yapmalı mıyız, yapmalı mıyız? [3x] almalı mıyız? Bu, daha az önemli olan bu kelimeyi daha da hızlı söylememe yardımcı oluyor

word even faster. Should we get dinner?

. Akşam yemeği yemeli miyiz?

>> Should we get dinner? [3x]

>> Akşam yemeği yiyelim mi? [3x]

I notice that the T here is a Stop T, I don't release it. It's not 'get dinner', it's get,

Buradaki T'nin bir Stop T olduğunu fark ettim, bırakmadım. 'Akşam yemeğini al' değil, al, al

get, get, get dinner, get dinner. Should we get dinner?

, al, akşam yemeğini al, akşam yemeğini al. Akşam yemeği yemeli miyiz?

>> Should we get dinner? [3x]

>> Akşam yemeği yiyelim mi? [3x]

Do you notice, in this question my voice does go up in pitch at the end. Dinner, dinner.

Fark ettiniz mi, bu sorunun sonunda sesim tizleşiyor. Akşam yemeği, akşam yemeği.

That's because this is a yes/no question. Pitch goes up. Should we get dinner? Yeah.

Çünkü bu bir evet/hayır sorusudur. Pitch yükselir. Akşam yemeği yemeli miyiz? Evet.

As you probably know, a more casual way to say 'yes'. Should we get dinner? Yeah.

Muhtemelen bildiğiniz gibi, 'evet' demenin daha rahat bir yolu . Akşam yemeği yemeli miyiz? Evet.

>> Should we get dinner? >> Yeah.

>> Akşam yemeği yiyelim mi? >> Evet.

Working this way with any video or audio clip can help improve your listening comprehension

Herhangi bir video veya ses klibi ile bu şekilde çalışmak, dinlediğinizi anlamanızı ve telaffuzunuzu geliştirmenize yardımcı olabilir

and your pronunciation.

. Hepsi

That's it, and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.