How to Link: words that begin with H - American English Pronunciation

In this video, I'm going to talk more about linking and reduction. I have done an 'Intro

Bu videoda linkleme ve indirgeme hakkında daha fazla konuşacağım . Bir '

to Linking' video --- if you haven't seen that already, you might want to check it out.

Bağlantıya Giriş' videosu hazırladım --- bunu daha önce görmediyseniz, kontrol etmek isteyebilirsiniz.

Today we're going to talk about the situation with the letter H beginning a word. Let's

Bugün bir kelimeye H harfinin başlaması durumundan bahsedeceğiz.

look at the following sentence as an example: I'll tell her we're leaving. I'll tell her

Örnek olarak şu cümleye bakalım: Ona gideceğimizi söyleyeceğim. Ona

we're leaving. I'll tell her we're leaving. I'll tell her we're leaving. Could you tell

ayrıldığımızı söyleyeceğim. Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim. Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim. Bunu

a difference in the two different ways I pronounced this? I'll tell her ... er ... I didn't pronounce

telaffuz ettiğim iki farklı şekilde bir fark söyleyebilir misiniz ? Ona söyleyeceğim ... şey ... "

the H in 'her'. I'll tell her we're leaving. I reduced the word 'her' by leaving out the

onun" kelimesindeki H'yi telaffuz etmedim. Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim. ' O' kelimesini H'yi atlayarak azalttım.

H. Perhaps you've noticed this. Native speakers do it quite a lot.

Belki bunu fark etmişsindir. Ana dili İngilizce olan kişiler bunu oldukça sık yapar.

Now, if you drop the H, you have to be certain that you link it to the word before. Tell

Şimdi, eğer H'yi bırakırsanız, onu önceki kelimeye bağladığınızdan emin olmalısınız. Söyle

her, tell her, it's almost like it becomes one word. Teh-ler, tell her. How do you think

ona, söyle ona, neredeyse tek kelime oluyormuş gibi. Teh-ler, söyle ona.

I'm going to pronounce this phrase? I'm going to drop the H, reducing the word 'he'. And

Bu cümleyi nasıl telaffuz edeceğimi sanıyorsun? ' He' kelimesini azaltarak H'yi bırakacağım. Ve

because I'm going to do that, I want to make sure that I really link things. So I'm actually

bunu yapacağım için, gerçekten bir şeyleri birbirine bağladığımdan emin olmak istiyorum. Bu yüzden aslında

going to almost think of the Z sound as beginning a word 'zi'. Wuh-zi there? Was he there? Was

neredeyse Z sesinin 'zi' kelimesini başlattığını düşüneceğim. Orada mı? Orada mıydı?

he there? Try saying that all very smooth and linked. Was he there? Was he there?

Orada mıydı? Hepsinin çok pürüzsüz ve bağlantılı olduğunu söylemeyi deneyin. Orada mıydı? Orada mıydı? Daha

Before we go further, let's talk quickly about punctuation. A period, a comma, a colon, a

ileri gitmeden önce noktalama işaretleri hakkında hızlıca konuşalım . Nokta, virgül, iki nokta üst üste,

semicolon, a dash: these things will all signify a stop, a break, a pause. So, we don't want

noktalı virgül, kısa çizgi: bunların hepsi bir durma, bir ara, bir duraklama anlamına gelir. Dolayısıyla,

to link sounds over that kind of punctuation. Let's take a look at an example sentence.

bu tür noktalama işaretleri üzerinden sesleri bağlamak istemiyoruz. Örnek bir cümleye bakalım.

At first he never came; he now comes regularly. Notice there was that pause there where the

İlk başta hiç gelmedi; şimdi düzenli olarak geliyor. Noktalı virgülün olduğu yerde duraklama olduğuna dikkat edin

semicolon is. And because of that I didn't link, and I didn't drop the H in 'he' the

. Ve bu yüzden bağlantı kurmadım ve 'he'deki H'yi

second time. At first he never came: I do drop that H, reducing the word and linking.

ikinci kez düşürmedim. İlk başta hiç gelmedi: O H'yi düşürüyorum, kelimeyi azaltıyorum ve bağlantı kuruyorum.

At first he, at first he, at first he never came; he now comes regularly.

İlk başta o, ilk başta o, ilk başta hiç gelmedi; şimdi düzenli olarak geliyor.

So we've looked at 'he' and 'her', what are some other possibilities? If we're going to

Yani 'o' ve 'o'na baktık, başka olasılıklar neler?

reduce a word, it has to be an unstressed word. So let's review which words we'll stress,

Bir kelimeyi azaltacaksak, vurgusuz bir kelime olmalı. O halde hangi sözcükleri vurgulayacağımızı

and which ones will be unstressed. Content words are stressed. These are nouns, verbs,

ve hangilerinin vurgusuz olacağını gözden geçirelim. İçerik kelimeleri vurgulanır. Bunlar genel olarak isimler, fiiller,

adjectives, and adverbs, in general. Function words will be unstressed. These are words

sıfatlar ve zarflardır. İşlev sözcükleri vurgulanmaz. Bunlar '

that don't have a meaning on their own, like 'with' or 'if'. These are prepositions, conjunctions,

ile' veya 'eğer' gibi kendi başına bir anlamı olmayan kelimelerdir. Bunlar edatlar, bağlaçlar,

articles, and helping verbs. So, common function words beginning with H:

makaleler ve yardımcı fiillerdir. Yani H ile başlayan ortak işlev sözcükleri:

has, have, had. These are helping verbs. Example: What have you done? What have you done? Notice

has, have, had. Bunlar yardımcı fiillerdir. Örnek: Ne yaptın? Sen ne yaptın?

that the H is dropped in 'have', and the vowel is actually reduced from aa to the schwa:

H'nin 'have'de düştüğüne ve sesli harfin aslında aa'dan schwa'ya indirgendiğine dikkat edin:

uv, uv, uv. That is how we're pronouncing the word 'have' in the sentence. What have,

uv, uv, uv. Cümlede 'have' kelimesini bu şekilde telaffuz ediyoruz. Ne oldu,

what have, what have you done? And do note that it's linked to everything around it.

ne oldu, ne yaptın? Ve etrafındaki her şeyle bağlantılı olduğunu unutmayın.

What have you, what have you, what have you done?

Neyin var, neyin var, ne yaptın?

Another example: my friend has seen it twice. The word 'has' is pronounced without the H

Başka bir örnek: arkadaşım bunu iki kez gördü. 'Has' kelimesi H olmadan telaffuz edilir

and the vowel sound is reduced to the schwa. My friend has, has, has, my friend has seen

ve sesli harf schwa'ya indirgenir. Arkadaşım görmüş, görmüş, görmüş, arkadaşım

it twice. Also, again, it is linked to everything around it. My friend has seen it twice. Now,

iki kez görmüş. Ayrıca yine etrafındaki her şeyle bağlantılıdır . Arkadaşım iki kez gördü. Şimdi,

I want to point out that in 'What have you done?', 'have' is the helping verb for 'done'.

'Ne yaptın?'da 'sahip olmak'ın 'yapmak' için yardımcı fiil olduğunu belirtmek isterim.

And in 'My friend has seen it twice', 'has' is the helping verb for 'seen'.

Ve 'Arkadaşım iki kez gördü'de ' gördü' için yardımcı fiil 'has'tır.

Now if these words were the only verb in the sentence, the main verb in the sentence, they

Şimdi bu kelimeler cümledeki tek fiil , cümledeki asıl fiil olsaydı,

wouldn't be reduced. Because then they would be the verb, not a helping verb. For example,

eksilmezlerdi. Çünkü o zaman yardımcı fiil değil fiil olurlardı. Örneğin

I have two. Now, I may say 'have' very quickly, but I'm probably not going to drop the H,

bende iki tane var. Şimdi, çok hızlı bir şekilde 'var' diyebilirim ama muhtemelen H'yi düşürmeyeceğim

and I'm not going to reduce the vowel. I have two. Because it is the only verb in the sentence.

ve sesli harfleri azaltmayacağım. İki taneye sahibim. Çünkü cümledeki tek fiildir.

Therefore, it is not a helping verb. It is the main verb. I have two.

Bu nedenle yardımcı fiil değildir. Ana fiildir. İki taneye sahibim.

How do you think I will pronounce 'her' here? If you guessed er, you're right. I saw her

Burada "onu" nasıl telaffuz edeceğimi sanıyorsun? Eğer tahmin ettiyseniz, haklısınız.

sister in Chicago. I saw -- er -- sister, saw her sister, saw her sister. I saw her

Ablasını Chicago'da gördüm. Ablasını gördüm, ablasını gördüm, ablasını gördüm.

sister in Chicago. And here, how will I pronounce 'his'? Iz,

Ablasını Chicago'da gördüm. Ve burada, 'onun' kelimesini nasıl telaffuz edeceğim? İz,

iz, I will drop that H. What was his name again? What was, iz, name again? What was

iz, bırakacağım o H. Adı neydi yine? Adı neydi?

his name again? What was his name again? And how will I pronounce 'him'? I will drop that

Adı neydi? Adı neydi? Ve 'onu' nasıl telaffuz edeceğim? O

H. 'Im, 'im. I told him no. I told -- im -- no. I told him no. I told him no. How will

H'yi bırakacağım. 'Im, 'im. Ona hayır dedim. Ben -- im -- hayır dedim. Ona hayır dedim. Ona hayır dedim. "

I pronounce 'his'? I'm going to drop the H. Do you remember John? This is his sister.

Onun"u nasıl telaffuz edeceğim? H'yi bırakacağım. John'u hatırlıyor musun? Bu onun kız kardeşi.

This is -- is -- sister. This is his sister.

Bu -- bu -- kız kardeş. Bu onun kız kardeşi.

As you listen to native speakers, keep this

Anadili İngilizce olan kişileri dinlerken bunu

in mind. Try to identify it and then imitate it. And when you feel comfortable, bring it

aklınızda bulundurun. Tanımlamaya çalışın ve sonra taklit edin . Ve kendinizi rahat hissettiğinizde, bunu

into your everyday speech. That's it, and thanks so much for using Rachel's English.

günlük konuşmanıza getirin. Hepsi bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.