Ways to say "What?" - Be Polite in American English

When someone is speaking to you and you don’t understand what he has said,

Birisi sizinle konuşurken ne dediğini anlamadığınızda

it can be hard to ask for clarification.

açıklama istemek zor olabilir.

But understanding is important.

Ama anlamak önemlidir.

So in this American English pronunciation video, I’m going to give you various phrases

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda,

people use to ask people to repeat themselves.

insanların insanlardan kendilerini tekrar etmelerini istemek için kullandıkları çeşitli ifadeler vereceğim.

When I’ve lived abroad, learning how to say ‘What?’ politely was one of the first things I did.

Yurt dışında yaşarken, kibarca 'Ne?' demeyi öğrenmek yaptığım ilk şeylerden biriydi.

When it’s your second language and you’re speaking to a native speaker, of course you’re

İkinci diliniz olduğunda ve anadili İngilizce olan biriyle konuşurken, elbette

going to need to ask for clarification often.

sık sık açıklama istemeniz gerekecek.

Well, the simplest, quickest way to ask someone to repeat himself is just to say ‘what’?

Pekala, birinden kendini tekrar etmesini istemenin en basit, en hızlı yolu sadece 'ne' demek?

It’s not impolite, but it’s best to use this with people you know.

Kaba değil ama bunu tanıdığınız insanlarla kullanmak en iyisidir.

With people you don’t know, or people you have a formal relationship with,

Tanımadığınız insanlarla veya patronunuz gibi resmi bir ilişkiniz olan insanlarla konuşurken

like your boss, there are more polite phrases you can use.

kullanabileceğiniz daha nazik ifadeler var.

But to start, let’s talk about ‘What?’.

Ama başlamak için 'Ne?' hakkında konuşalım.

Your intonation here is very important.

Buradaki tonlamanız çok önemlidir.

Intonation being the melody of your voice.

Tonlama, sesinizin melodisidir.

You must make it go up in pitch at the end.

Sonunda sahada yukarı çıkmasını sağlamalısınız.

Otherwise, it has a different meaning.

Aksi takdirde, farklı bir anlamı vardır.

What?

Ne?

Curve up.

Yukarı eğin.

What?

Ne?

Notice I’m putting a Stop T at the end.

Sonuna Stop T koyduğuma dikkat edin.

That’s the way Americans pronounce that: What? What?

Amerikalılar bunu böyle telaffuz ediyor: Ne? Ne?

Stopping the air in the throat, closing the mouth.

Boğazdaki havayı durdurmak, ağzı kapatmak.

What?

Ne?

If you make your voice go down in pitch:

Sesini alçaltırsan:

What.

Ne.

What?

Ne?

What.

Ne.

Then you’re saying something like “Why are you looking at me like that?”.

Sonra "Bana neden öyle bakıyorsun?" gibi bir şey söylüyorsun.

For example, let’ say I’m pregnant, which I’m not anymore, and I’m at a restaurant with my husband.

Mesela hamileyim, ki artık değilim ve kocamla bir restorandayım.

I order two entrees, an appetizer, and a dessert and he looks at me like this.

İki meze, bir meze ve bir tatlı sipariş ediyorum ve bana böyle bakıyor.

I might say, “What. I’m pregnant and I’m starving.”

"Ne" diyebilirim. Hamileyim ve açlıktan ölüyorum.”

What. With the intonation going down.

Ne. Tonlama aşağı inerken.

If you’re saying “I didn’t understand what you said,” the intonation goes up:

"Ne dediğini anlamadım" diyorsan tonlama yükselir:

What?

Ne?

What.

Ne.

What?

Ne?

So intonation here is key.

Yani tonlama burada anahtardır.

What else can you say?

Diyebileceğin başka bir şey var mı?

A bit more polite would be: Pardon?

Biraz daha kibar olurdu: Pardon?

Or, I beg your pardon?

Yoksa pardon?

Or, I’m sorry?

Ya da üzgünüm?

Notice for all of these, the pitch goes up at the end.

Tüm bunlara dikkat edin, perde sonunda yükseliyor.

They’re questions, written with question marks.

Soru işaretleri ile yazılmış sorulardır.

I’m sorry?

Üzgünüm?

– means “I didn’t understand, please repeat yourself”.

– “Anlamadım, lütfen kendinizi tekrar edin” anlamına gelir.

I’m sorry.

Üzgünüm.

Pitch goes down, is an apology.

Pitch iner, bir özürdür.

Let's go over the pronunciation of Pardon? Pardon?

Pardon'un telaffuzuna bakalım mı? Bağışlamak?

We start off with the p consonant, pa-, pa-, pa-.

p ünsüz, pa-, pa-, pa- ile başlıyoruz.

Small burst of air right into the vowel.

Sesli harfin içine doğru küçük bir hava patlaması.

It’s the AH as in FATHER vowel.

BABA ünlüsünde olduğu gibi AH'dir.

Drop your jaw and keep the tongue tip forward before pulling it back for the R. Par-, par-.

Çenenizi indirin ve R için geri çekmeden önce dil ucunu ileri doğru tutun. Par-, par-.

One mistake non-native speakers make, is they pull the tongue back right away: Prrr- Prrr- Prrr-

Ana dili İngilizce olmayanların yaptığı bir hata, dili hemen geri çekmeleridir: Prrr- Prrr- Prrr-

Paaah - Paaahr- Paaahr-

Paaah - Paaahr- Paaahr-

Practice that with me slowly.

Bunu benimle yavaşça uygulayın.

Par- Pardon?

Pardon?

What’s happening to the letter O?

O harfine ne oluyor?

It makes the schwa sound here, and it’s disappearing into the N.

Burada schwa sesi çıkarıyor ve N'de kayboluyor.

You want to do this. It sounds more American. Pardon?

Bunu yapmak istiyorsunuz. Kulağa daha Amerikan geliyor. Bağışlamak?

But I’m getting ahead of myself.

Ama kendimi aşıyorum.

Pa-, drop the jaw. Par-

Baba-, çeneni indir. Par-

Pull the tongue back and up for the R. Bring the middle of the tongue towards

R için dili geri ve yukarı çekin. Dilin ortasını

the middle of the roof of the mouth: Paar-

damağın ortasına getirin: Paar-

Now, for the D, lift the front of the tongue so it’s against the roof of the mouth.

Şimdi, D için dilin ön tarafını kaldırın, böylece damağınıza dayansın .

Pardon?

Bağışlamak?

You make a D sound in the throat, and then an N.

Gırtlaktan bir D sesi çıkarırsın ve sonra bir N sesi çıkarırsın.

You don’t need to move the tongue for that.

Bunun için dilini hareket ettirmene gerek yok.

Pardon?

Bağışlamak?

If it’s easier for you to separate the D and the N, you can flap the tongue against

D ve N'yi ayırmak sizin için daha kolaysa ,

the roof of the mouth quickly for the D, then put it right back up for the N. Pardon? Don-

D için dili hızlı bir şekilde ağzınızın çatısına vurabilir, ardından N için hemen geri koyabilirsiniz. Pardon? Don-

I think it's easier to leave that flap out.

Bence o kanadı dışarıda bırakmak daha kolay.

You can just leave your tongue in place. Pardon?

Sadece dilini yerinde bırakabilirsin. Bağışlamak?

Pardon?

Bağışlamak?

Make sure you make that second syllable very quickly. It's an unstressed syllable.

İkinci heceyi çok çabuk yaptığınızdan emin olun . Vurgusuz bir hecedir.

Pardon?

Bağışlamak?

I beg your pardon?

Affınıza sığınırım?

Most native speakers would blow through: I beg your- I beg your- I beg your pardon?

Anadili İngilizce olanların çoğu uçup giderdi: Yalvarırım, özür dilerim, özür dilerim?

And make ‘pardon’ the clear, stressed word.

Ve açık, vurgulu kelimeyi 'pardon' yapın.

I beg your, I beg your, I beg your - I beg your pardon?

Yalvarırım, Yalvarırım, Yalvarırım - Özür dilerim?

There’s less energy and air in the voice.

Seste daha az enerji ve hava var.

I beg your- Notice ‘your’ is reduced to ‘yer’.

Yalvarırım senin- "senin"in "yer"e indirgendiğine dikkat et.

I beg yer, I beg yer, I beg your pardon?

Yalvarırım, yalvarırım, afedersiniz?

I’m sorry?

Üzgünüm?

You might hear some Americans say this with only the M consonant: M’sorry?

Bazı Amerikalıların bunu yalnızca M ünsüzle söylediğini duyabilirsiniz: M'sorry?

The word “I’m” should be pretty fast.

"Ben" kelimesi oldukça hızlı olmalı.

For the word ‘sorry’, the first syllable is a lot like the first syllable of ‘pardon’.

"Üzgünüm" kelimesinin ilk hecesi, "pardon" un ilk hecesine çok benzer.

Par-

Par-

Sor- Sorry?

Pardon- Üzgünüm?

Drop your jaw, then bring the tongue into position for the R: Sorry? Sorry?

Çenenizi indirin, ardından dili R: Pardon? Üzgünüm?

Just a light EE vowel at the end: -ee, -ee, -ee?

Sonunda sadece hafif bir EE sesli harfi: -ee, -ee, -ee?

I’m sorry?

Üzgünüm?

M'sorry?

Üzgünüm?

This is the one I use when I need to be more polite.

Daha kibar olmam gerektiğinde kullandığım şey bu.

M'sorry?

Üzgünüm?

You might also have heard ‘Come again?’

Ayrıca 'Come again?' kelimesini de duymuş olabilirsiniz.

This is not too common, it’s a little more quirky to use that.

Bu çok yaygın değil, onu kullanmak biraz daha tuhaf. Tekrar gel

Come again?

?

What does the pitch do?

Saha ne yapar?

It goes up: Come again?

Yukarı çıkıyor: Yine mi geldin?

I use “What?” most of the time, and “I’m sorry?” with people I don’t know.

"Ne?" çoğu zaman ve "Üzgünüm?" tanımadığım insanlarla

This is if I didn’t understand a word or a sentence.

Bu, bir kelimeyi veya bir cümleyi anlamadıysam.

But if there’s more I didn’t understand, if someone’s been talking for several seconds

Ancak anlamadığım başka bir şey varsa, biri birkaç saniyedir konuşuyorsa

and I’m trying to figure out what they’re saying but can’t, for example, on the phone

ve ben onun ne dediğini anlamaya çalışıyorsam, örneğin telefonda

with a bad connection, then I might say something more.

bağlantı kötüyse, o zaman şunu söyleyebilirim: bir şey daha.

For example, “I didn’t understand. Could you repeat that?”

Örneğin, “Anlamadım. Bunu tekrar edebilir misiniz?"

Statement, then a question.

Açıklama, sonra bir soru.

“I didn’t understand. Could you repeat that?”

“Anlamadım. Bunu tekrar edebilir misiniz?"

Or, “I didn’t catch that. Can you say it again?”

Veya, “Bunu anlamadım. Tekrar söyleyebilir misin?”

“I didn’t catch that” is an idiom that means I didn’t understand, or I didn’t hear what you said.

“Anlamadım”, anlamadığım veya söylediklerinizi duymadığım anlamına gelen bir deyimdir.

Literal meaning:

Gerçek anlamı:

I didn't catch that.

Bunu anlamadım.

Idiomatic meaning: What?

Deyimsel anlamı: Ne?

I hope this video helps.

Umarım bu video yardımcı olur.

It’s good to prepare phrases to have in certain situations.

Belirli durumlarda kullanılacak ifadeler hazırlamak iyidir. What'ın

Memorize and practice the pronunciation of What? And Pardon? Or, I’m sorry?

telaffuzunu ezberleyin ve pratik yapın ? Ve Pardon? Ya da üzgünüm?

That way, it’s less stressful to use them in the moment.

Bu şekilde, onları o anda kullanmak daha az stresli olur. Ne söyleyeceğinizi bilemediğiniz

What situations make you nervous that you won’t know what to say?

hangi durumlar sizi geriyor ?

What situations do you wish you had some practiced phrases for?

Hangi durumlar için bazı pratik ifadelere sahip olmayı isterdin?

Let me know in the comments below.

Aşağıdaki yorumlarda bana bildirin.

If you’re new to Rachel’s English, welcome.

Rachel'ın İngilizcesinde yeniyseniz, hoş geldiniz. YouTube kanalımda

I have over 500 videos to help you speak better American English on my YouTube channel.

daha iyi Amerikan İngilizcesi konuşmanıza yardımcı olacak 500'den fazla videom var .

Click here to visit my channel and subscribe.

Kanalıma uğramak ve abone olmak için buraya tıklayın.

Or, see this playlist to get started with my videos.

Veya videolarıma başlamak için bu oynatma listesine bakın.

The link is also in the description below.

Bağlantı ayrıca aşağıdaki açıklama bölümündedir.

And, I have a great ebook – 290 pages with two and a half hours of audio.

Ve harika bir e-kitabım var - iki buçuk saatlik sesli 290 sayfa.

This book details my method for learning American English pronunciation.

Bu kitap, Amerikan İngilizcesi telaffuzunu öğrenme yöntemimi ayrıntılarıyla anlatıyor . Güzel ve doğal bir şekilde konuşmanıza yardımcı olmak için

It organizes hundreds of my online videos for a path, start to finish, to help you speak

yüzlerce çevrimiçi videomu baştan sona bir yol için düzenler

beautifully and naturally.

.

Click here or in the description below to purchase a copy.

Bir kopyasını satın almak için buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayın.

You’ll get free updates of the book for life.

Ömür boyu kitapla ilgili ücretsiz güncellemeler alacaksınız. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.