AMERICAN SLANG: CRISP, LIT, EPIC

It’s the summer of slang and today we’re getting down with crisp, lit, and epic!

Argo yazındayız ve bugün canlı, canlı ve destansı sözler söylüyoruz!

This video is going to be epic.

Bu video efsane olacak.

I can’t wait for you to start using these words.

Bu kelimeleri kullanmaya başlaman için sabırsızlanıyorum.

So this is the summer of slang in American English.

Demek Amerikan İngilizcesinde argo yaz mevsimi.

If you’re not sure what slang is, watch the first video from the series

Argonun ne olduğundan emin değilseniz

where we go over the difference between slang and idioms.

argo ve deyimler arasındaki farkı ele aldığımız serinin ilk videosunu izleyin.

Today we’re going to learn some positive slang.

Bugün biraz pozitif argo öğreneceğiz.

So be prepared to use these and feel good and make other people feel good.

Bu yüzden bunları kullanmaya ve iyi hissetmeye ve diğer insanları iyi hissettirmeye hazır olun.

First let’s talk about crisp.

Önce gevrek hakkında konuşalım.

When I was planning this video, I posted on Facebook

Bu videoyu planlarken, Facebook'ta

asking my friends and family what slang terms they’ve been hearing recently

arkadaşlarıma ve aileme son zamanlarda hangi argo terimleri duyduklarını sordum

and my cousin, who works at a high school, mentioned ‘crisp’.

ve bir lisede çalışan kuzenim 'keskin'den bahsetti.

Lots of slang that is current is happening in high schools

Liselerde güncel olan pek çok argo var, bu

so I went and looked up ‘crisp’ and I found a posting on it on urban dictionary

yüzden gidip 'net' ifadesine baktım ve 10 yıl önce, 2007'de şehir sözlüğünde bununla ilgili bir ilan buldum

from 2007, 10 years ago now.

.

So sometimes a term will be used and then it’ll die for a couple years and then it’ll be revived again.

Yani bazen bir terim kullanılacak ve sonra birkaç yıl ölecek ve sonra tekrar canlanacak.

Or sometimes a term will be developed,

Ya da bazen bir terim geliştirilir

and then it takes a while to reach the US or a different region in the US.

ve ardından ABD'ye veya ABD'deki farklı bir bölgeye ulaşması biraz zaman alır.

So my cousin, who is a math teacher, said she recently heard this term.

Yani matematik öğretmeni olan kuzenim bu terimi yeni duyduğunu söyledi.

One of her students said it after a very compelling solution

Öğrencilerinden biri, bir matematik problemine çok zorlayıcı bir çözüm sunulduğunda bunu söyledi

to a math problem when it's presented.

.

Crisp means cool, awesome, hot, amazing, well done.

Gevrek, harika, harika, sıcak, harika, aferin anlamına gelir.

They forgot to charge me for my drinks.

İçeceklerim için benden ücret almayı unuttular.

Crisp.

Gevrek.

What are you doing tonight?

Bu akşam ne yapıyorsun?

Going to a party in Beverly Hills.

Beverly Hills'de bir partiye gitmek.

Crisp.

Gevrek.

What do you think of Emily’s new haircut?

Emily'nin yeni saç kesimi hakkında ne düşünüyorsun?

Crisp.

Gevrek.

This is a common word outside of its slang meaning.

Bu, argo anlamı dışında yaygın bir kelimedir.

As an adjective it means, dry, brittle in a good way,

Sıfat olarak kuru, iyi anlamda kırılgan,

the opposite of soggy.

sırılsıklamın tersi anlamlarına gelir.

For example, crisp bacon, crisp lettuce. Yummy.

Örneğin, gevrek domuz pastırması, gevrek marul. Lezzetli.

As a noun, in American English it’s a baked desert, some sort of fruit with a crumble on top,

Bir isim olarak, Amerikan İngilizcesinde pişmiş bir çöl, yaban mersinli gevrek gibi üstünde ufalanan bir çeşit meyve

like a blueberry crisp.

.

In British English, it’s a potato chip.

İngiliz İngilizcesinde patates cipsidir.

Now, if you’re using it as slang,

Şimdi, argo olarak kullanıyorsanız,

I’ve heard that an alternative pronunciation is ‘crasp’.

alternatif bir telaffuzun "crasp" olduğunu duydum.

Just more play.

Sadece daha fazla oyun.

A play on pronunciation on top of the play of the slang meaning.

Argo anlam oyununun üstüne bir telaffuz oyunu.

Crasp!

Berbat!

Lit.

Aydınlatılmış.

This word also means ‘amazing’, ‘excellent’.

Bu kelime aynı zamanda 'şaşırtıcı', 'mükemmel' anlamına gelir.

Full of energy.

Enerji dolu.

The party last night was lit.

Dün geceki parti alev alevdi.

This is how it’s really being used a lot by the younger crowd at the moment.

Şu anda genç kalabalık tarafından gerçekten çokça kullanılıyor.

But it also has a different meaning,

Ama aynı zamanda farklı bir anlamı da var,

which has actually been around for a long time,

aslında uzun süredir var olan

and that is, drunk, intoxicated.

ve yani sarhoş, sarhoş.

Too much alcohol.

Cok fazla alkol.

I’m ready to get lit tonight!!

Bu gece yanmaya hazırım!!

He was so lit at the party.

Partide çok parladı.

So someone can be lit at a party, and the party can be lit.

Böylece birisi bir partide aydınlanabilir ve parti de aydınlatılabilir.

Non-slang meaning: it’s the past tense of light:

Argo olmayan anlamı: ışığın geçmiş zamanıdır:

to brighten, illuminate.

aydınlatmak, aydınlatmak.

What about ‘epic’?

Peki ya "epik"?

This is a much-used term,

Bu,

added as an adjective before anything, to mean ‘great’, ‘huge’, ‘awesome’, 'the best'.

'harika', 'kocaman', 'harika', 'en iyisi' anlamlarına gelen, her şeyin önüne sıfat olarak eklenen çok kullanılan bir terimdir.

You really might hear it with anything,

Bunu gerçekten her şeyle duyabilirsiniz,

An epic movie, an epic sandwich, and epic sunset, and epic story or experience.

Destansı bir film, destansı bir sandviç ve destansı bir gün batımı ve destansı bir hikaye veya deneyim.

We drove south on the Pacific Coast Highway. It was epic.

Pacific Coast Otoyolunda güneye gittik. Destansıydı.

A couple years ago, I took an epic road trip across America.

Birkaç yıl önce, Amerika'da destansı bir yolculuğa çıktım.

Eight weeks on the road.

Yolda sekiz hafta.

Remember mom’s 70’s outfit at her high school graduation?

Lise mezuniyetinde annemin 70'lerin kıyafetini hatırlıyor musun?

That was an epic outfit.

Destansı bir kıyafetti.

It can also be used with ‘fail’

to describe something that has gone very wrong.

Çok yanlış giden bir şeyi tanımlamak için 'fail' ile birlikte de kullanılabilir.

Well, this cake is an epic fail. I totally forgot about it and left it in the oven for two hours.

Pekala, bu pasta destansı bir başarısızlık. Tamamen unuttum ve iki saat fırında bıraktım.

Crisp, Lit, Epic.

Gevrek, Aydınlık, Destansı.

Look, they all have the IH vowel.

Bak, hepsinde IH sesli harfi var.

The KR cluster can be hard for some people,

KR kümesi bazı insanlar için zor olabilir,

make sure your tongue tip isn’t touching anything, crrrr-- crrrr--.

dilinizin ucunun hiçbir şeye değmediğinden emin olun, crrrr-- crrrr--.

Lit. Now that’s going to be a Stop T.

Aydınlatılmış. Şimdi bu bir Stop T olacak. Bunu

You don’t want to make it a True T, lit.

True T yapmak istemezsiniz, yanıyor.

Make it a stop T, lit--

Lit-- where you stop the air.

Havayı durdurduğunuz yerde T, lit-- Lit-- durdurun. Git

Go put your tongue into position. Lit.

dilini yerine koy. Aydınlatılmış.

But then you don't need to release it. That’s what Americans do.

Ama sonra onu serbest bırakmana gerek yok. Amerikalıların yaptığı bu.

Lit. It was lit. He was lit.

Aydınlatılmış. Yanıyordu. O yanıyordu.

Epic. First syllable stress.

Epik. İlk hece vurgusu.

Eehhh-- pic. Epic.

Eehhh-- resim. Epik.

So the second syllable will be low in pitch, flat, very quick. Pic, pic, pic, pic.

Yani ikinci hece alçak, düz ve çok hızlı olacaktır. Resim, resim, resim, resim.

Epic. Epic.

Epik. Epik.

Be epic.

Destansı ol.

Come up with a sentence with one of these terms and put it in the comments below.

Bu terimlerden biriyle bir cümle bulun ve aşağıdaki yorumlara yazın.