FAST English - Shopping in English Lesson!

So we have a problem to solve. We need new  bed, so we’re going to take this problem and  

Öyleyse çözmemiz gereken bir sorunumuz var. Yeni yatağa ihtiyacımız var , bu yüzden bu sorunu ele alacağız ve

we’re going to make an English lesson about it  so you’re going to learn some new vocabulary,  

bununla ilgili bir İngilizce dersi yapacağız böylece biz New York City sokaklarındayken yeni kelimeler,

new phrases while we’re on the streets of  New York City going furniture shopping.

yeni deyimler öğreneceksiniz. mobilya alışverişine gitmek O

There’s so many different kinds of beds so we’re  looking for a king, that’s the biggest. Queen  

kadar çok farklı türde yatak var ki bir kral arıyoruz, bu en büyüğü. Kraliçe

is the next then full then twin. Now, there’s  also something called a California King which  

sonraki, tam ve ardından ikizdir. Şimdi, California King denen bir şey de var, bu

is also really big but the dimensions are kind of  different but today we’re looking for king bed.

da gerçekten büyük ama boyutları biraz farklı ama bugün bir kral yatak arıyoruz.

David.

David.

Yes.

Evet.

Are you thinking wood, metal, upholstered,  leather like what material are you thinking about?

Ahşap, metal, döşemeli, deri gibi hangi malzemeleri düşünüyorsunuz?

Well, I’m thinking more about  upholstered which is unusual for me.

Benim için alışılmadık bir durum olan döşemeyi daha çok düşünüyorum.

Uhmm.

Uhmm.

So, like what kind of fabric, you know  I love velvet. I love a good velvet.

Yani, ne tür bir kumaş gibi, bilirsiniz Kadifeyi severim. İyi bir kadife severim.

Yeah. Now I’m in that I’m that zone too.

Evet. Şimdi ben de o bölgedeyim.

Uhmhm, Okay. I was just thinking about the word  metal like the material. It’s sort of a  

Uhmhm, tamam. Malzeme gibi metal kelimesini düşünüyordum. Bu bir tür

tricky pronunciation that’s a flap T and then  a dark L and it sounds just like this word:  

zor bir telaffuz, yani bir flep T ve sonra koyu bir L ve kulağa tıpkı şu kelime gibi geliyor:

meddle, which is a verb and it means to get into  and to get busy with someone else’s business,  

bir fiil olan ve başka birinin işine   dalmak  ve onunla meşgul olmak anlamına gelir,

things that don’t concern you like I could say,  

onları ilgilendirmeyen şeyler

“stop meddling in my life. You do not need to  know the details of my life. Stop meddling!”

"Hayatıma karışmayı bırak. Hayatımın ayrıntılarını bilmenize gerek yok. Karışmayı bırak!”

Meddle. Metal.

Karışmak. Metal.

Alright, we’re crossing Houston. In New York City,  the street is pronounced Houston but in Texas,  

Pekala, Houston'ı geçiyoruz. New York City'de cadde Houston olarak telaffuz edilir, ancak Teksas'ta

same spelling, big city is Houston. Now we’re  heading there to the building with green spikes  

aynı yazım, büyük şehir Houston'dır. Şimdi oraya, tepesinde yeşil sivri   olan binaya gidiyoruz

on top. We’re heading to the Crate and Barrels.  To head somewhere means to go in that direction,  

. Crate and Barrels'a gidiyoruz. Bir yere gitmek, o yöne gitmek demektir,   varış

that is your destination. We’re  heading to the Crate and Barrel.

noktanız orasıdır. Crate and Barrel'a gidiyoruz.

Let’s head on in.

İçeri girelim.

Yeah, check there. And beds are upstairs.

Evet, orayı kontrol et. Ve yataklar üst katta.

Beds are upstairs. Thank you.

Yataklar üst katta. Teşekkür ederim.

Now, we are making a side stop at the  espresso machine spot because I decided  

Şimdi, espresso makinesi noktasında mola veriyoruz çünkü

it’s what I want for my birthday. The question  is do you go with the big one that does lots  

doğum günüm için istediğim şeyin bu olduğuna karar verdim. Asıl soru, çok şey yapan büyük olanla mı

of things or small one that’s simple and  just does one thing well? Hard to decide!

yoksa basit ve sadece bir şeyi iyi yapan küçük olanla mı gidersiniz? Karar vermek zor!

Way too big, right David?

Çok büyük, değil mi David?

Yup.

Evet.

Okay.

Tamam aşkım.

I think we need to head over here.

Bence buraya gitmeliyiz.

In this video, you’re going to hear  me use the phrase “head on in”,  

Bu videoda "kafadan içeri",

“head over” and “head upstairs”.

"kafadan" ve "yukarıdan" ifadelerini kullandığımı duyacaksınız.

Now, you said you didn’t love the looks of it.  Seeing it in person, what do you think?

Şimdi, görünüşünü sevmediğini söyledin. Şahsen görünce, ne düşünüyorsun?

Not crazy about it.

Bu konuda deli değil.

Not crazy about it.

Bu konuda deli değil.

Shoot. Well then, I guess we’re starting from  

Film çekmek. Pekala, sanırım  sıfırdan başlıyoruz

scratch because that’s what  I had narrowed it down to.

çünkü konuyu daraltmıştım.

Alright, let’s head upstairs.

Pekala, hadi yukarı çıkalım.

This one, a little too bold for our taste  so you probably know bold, the font. If  

Bu, bizim zevkimize göre biraz fazla kalın olduğundan, kalın yazı tipini muhtemelen biliyorsunuzdur.

something is bold like in style or color, it’s  making a big statement, it’s pretty different.  

Bir şey   stil veya renk gibi kalınsa, büyük bir ifade verir, oldukça farklıdır.

This bed is a little too bold for us.

Bu yatak bizim için biraz fazla kalın.

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

I don’t think like how chunky that is.

Bunun ne kadar tıknaz olduğunu düşünmüyorum.

Too bulky?

Çok mu hantal?

Yeah.

Evet.

This one less chunky, less bold, more subtle  than the metal one. I kind of like the warmth  

Bu, metal olandan daha az tıknaz, daha az cesur, daha zarif . Ben ahşabın sıcaklığını   beğeniyorum

of the wood color, what to you think? You were  thinking upholstered, this is not upholstered.

, siz ne dersiniz? Döşemeli düşünüyordunuz, bu döşemeli değil.

No, but I like that.

Hayır, ama bu hoşuma gitti.

So this is a maybe.

Yani bu bir belki.

Yep.

Evet.

I do kind of like the ones that have more of a  platform feel where this comes out of a few inches  

Bunun birkaç inçten çıktığı yerde daha fazla platform hissi verenleri seviyorum

although there’s sort of a  pain in the butt to make.

ancak popoda bir tür acı yaratacak.

It’s a maybe. We may choose it in  the end. Any bed that is a no is  

Bu bir belki. Sonunda onu seçebiliriz . Hayır yanıtı veren herhangi bir yatak,

one we’re definitely going to eliminate  and when we finally find the one we like,  

kesinlikle eleyeceğimiz yataktır ve sonunda beğendiğimiz yatağı bulduğumuzda, evet yanıtı verecek

that’s the one and the only  one that will be a yes.

tek ve tek yatak odur .

Upholstered has a bit of a wider frame to it.

Döşemeli biraz daha geniş bir çerçeveye sahiptir.

Because of that flap T, the word  wider sounds just like this word,  

Bu flep T nedeniyle, daha geniş kelimesi,

to call something more white, whiter.

bir şeyi daha beyaz, daha beyaz olarak adlandırmak için   bu kelime gibi geliyor. Aralarından seçim yapabileceğimiz

Looks like they have various fabrics  we could choose from. Let’s look.

çeşitli kumaşlar var gibi görünüyor . Haydi bakalım.

This one does have different swatches available.

Bunun farklı renk örnekleri var.

So you think this is the right one.

Yani bunun doğru olduğunu düşünüyorsun.

I do, yeah.

Evet, biliyorum.

Alright, I’m open to it. I can’t say  yes in the moment but I’m open to it.

Tamam, buna açığım. Şu anda evet diyemem ama buna açığım.

Thank you.

Teşekkür ederim.

Bye, see you later.

Bye.

Sonra görüşürüz.

Hoşçakal.

Bye bye.

Güle güle.

In addition to a bed, we  are looking for a mattress.

Yatağa ek olarak, şilte arıyoruz.

How does it feel David?

Davut nasıl hissediyor?

I’ll come back in a hour to get you.

Bir saat sonra seni almaya geleceğim.

Alright.

Peki. Komodinlerin tarzına

I think it would match the  style of the nightstands.

uygun olacağını düşünüyorum .

Excuse me.

Affedersin.

Yeah.

Does this come in other, other, uhm.

Evet.

Bu gelir mi diğer, diğer, uhm.

Yeah.

Evet.

Yeah.

Can I see the swatches?

Evet.

Renk örneklerini görebilir miyim?

They would be at the design lab.

Tasarım laboratuvarında olacaklardı.

Okay. Thank you.

Tamam aşkım. Teşekkür ederim. İstediğin

Anytime.

zaman.

It’s also nice. It’s also got the metal  leg that that I think is a nice feature.

Ayrıca güzel. Ayrıca güzel bir özellik olduğunu düşündüğüm metal bir ayağı da var.

Soft.

Yumuşak.

What do you think of the color?

Renk hakkında ne düşünüyorsun?

I’m not crazy about that color.

Bu renk için deli değilim.

Okay. Not crazy about it. But  you’re crazy about the boucle?

Tamam aşkım. Bu konuda deli değil. Ama buklet için deli misin?

Yeah.

Evet.

Boucle, just like velvet is a kind of fabric.

Buklet, tıpkı kadife gibi bir kumaş türüdür.

We already know we don’t want all wood right?

Tüm ahşabı istemediğimizi zaten biliyoruz, değil mi?

I think that’s true.

Bence bu doğru.

Okay.

Tamam aşkım.

Alright. So, it’s sort of between those two  

Peki. Yani, bir nevi bu iki

boucle ones. What? Now you’re  looking at and you're wavering.

buklet arasında. Ne? Şimdi bakıyorsunuz ve tereddüt ediyorsunuz.

That looks sort of like the style of what  the vanity is going to be in the bathroom.

Bu, banyodaki makyaj masasının tarzına benziyor.

Yeah. But how is this going to look next to white  wood nightstands. I don’t want to get new nightstands.

Evet. Peki bu, beyaz ahşap komodinlerin yanında nasıl görünecek? Yeni komodin almak istemiyorum.

That’s true.

Bu doğru.

I mean I love the dresser; I love the  nightstands but they’re not what we have.

Yani şifonyere bayılıyorum; Komodinleri seviyorum ama onlar bizim elimizde değil.

Right. Good point.

Sağ. İyi bir nokta.

The only thing with going with not the white is  that it’s custom made and you can’t return it.  

Beyazın olmamasının tek dezavantajı, özel yapım olması ve iade edilememesidir.

Oh.

And you know we like to be wishy-washy.

Ah.

Ve dilsiz olmayı sevdiğimizi biliyorsun.

Let’s just go look at that one  more time and then pull up the  

Şuna bir kez daha bakalım ve ardından

one we saw at Crate and Barrel  and just sort of compare the two.

Crate and Barrel'da gördüğümüzü açıp ikisini karşılaştıralım.

Pull up is a phrasal verb that we use in  many ways. We do use it often to refer  

Yukarı çekin, birçok şekilde kullandığımız deyimsel bir fiildir . Bir ekrana atıfta bulunmak için sıklıkla kullanırız

to a screen. I’m going to pull this up on my  computer. I’m going to pull it up on my phone.

. Bunu bilgisayarıma çekeceğim . Onu telefonumdan çekeceğim.

Alright, let me pull up the other one.

Pekala, diğerini çekmeme izin ver.

Like I did here. You can also pull up  your socks. Oh, my socks are slipping,  

Burada yaptığım gibi. Ayrıca çoraplarınızı da yukarı çekebilirsiniz . Oh, çoraplarım kayıyor,

I’m going to pull them up. But also  a car will pull up it comes to the  

onları yukarı çekeceğim. Ama aynı zamanda bir araba kaldırıma gelince   durduracaktır

curb. Is your car here yet? Yeah, the  Lyft driver is pulling up right now.

. Araban burada mı? Evet, Lyft sürücüsü şu anda duruyor.

The headboard here has a bit of a  curve to it which you kind of like.

Buradaki başlığın hoşunuza gidecek şekilde biraz eğrisi var.

I think that adds something yeah.

Bence bu bir şeyler katıyor evet.

The Lotus though does have a seamer on the  top which is also sort of a detail that.

Yine de Lotus'un üst kısmında bir dikiş makinesi var ve bu da bir çeşit detay.

Yeah, I like that.

Evet, hoşuma gitti.

That is interesting.

Bu ilginç.

I’m going to ask this guy.

Bu adama soracağım.

Naturally, we wanted to see the bed we  were considering next to the nightstands  

Doğal olarak, düşündüğümüz yatağı

we already have. Don’t worry, I  asked. They said I could move it.

halihazırda sahip olduğumuz komodinlerin yanında görmek istedik. Endişelenme, sordum. Taşıyabileceğimi söylediler.

Alright, let’s see. I can totally do it.  

Pekala, bakalım. Tamamen yapabilirim.

I can totally do it. Okay, I  think I’m going to need some help.

Tamamen yapabilirim. Tamam, sanırım biraz yardıma ihtiyacım olacak.

I mean it looks fine.

Demek istediğim, iyi görünüyor.

It turns out the king size didn’t come  with the boucle fabric we wanted so,  

İstediğimiz buklet kumaşla büyük beden gelmediği için

we had to talk to a consultant  and work out other fabric options.

bir danışmanla konuşmamız ve diğer kumaş seçenekleri üzerinde çalışmamız gerekti.

Problem is, it doesn’t come in  a fabric we want for a king so,  

Sorun şu ki, bir kral için istediğimiz bir kumaşta gelmiyor, bu yüzden

comparing these two fabrics, the other issue  is David likes this one better and I like the  

bu iki kumaşı karşılaştırdığımızda, diğer sorun David'in bunu daha çok sevmesi ve benim

one at Crate and Barrel better. So  we have a few things to figure out.

Crate and Barrel'dekini daha çok sevmem. Yani çözmemiz gereken birkaç şey var.

Come around the front babe. Check it out.

Ön tarafa gel bebeğim. Buna bir bak.

The long view, which one do you like better?

Uzun görüş, hangisini daha çok seviyorsun?

Yeah, me too.

Evet ben de.

More warmth in that.

Bunda daha fazla sıcaklık.

Yeah.

Evet.

Okay, let me get the long view.

Tamam, uzun görüşü alayım.

Honestly, it might look a little bit better  than the white boucle in my opinion anyway.

Dürüst olmak gerekirse, yine de bence beyaz bukletten biraz daha iyi görünebilir.

Alright, let’s drape this over.  

Pekala, hadi bunu örtelim.

That looks kind of nice like you know, the metal  and the leg just almost a bronzy feel to this.

Bildiğiniz gibi bu çok hoş görünüyor, metal ve bacak buna neredeyse bronz bir his veriyor.

Yeah, I thought the same thing, it nods to the leg.

Evet, aynı şeyi düşündüm, bacağına sallıyor.

Well, let’s take a sample of this home, make  sure it works with the carpet and chaise.

Peki, bu evden bir örnek alalım, halı ve şezlongla uyumlu olduğundan emin olalım.

Did we solve the problem? Not entirely but we got  closer, we have a much better idea of what we’re  

Sorunu çözdük mü? Tamamen değil ama yaklaştık, ne elde edeceğimize dair çok daha iyi bir fikrimiz var

going to get. It was a day well spent, thanks  for spending it me. Keep your learning going now  

. İyi harcanan bir gündü, bana ayırdığınız için teşekkürler.

with this video and don’t forget to subscribe  with notifications to keep learning English.

Bu video ile öğrenmeye devam edin ve İngilizce öğrenmeye devam etmek için bildirimlerle abone olmayı unutmayın.