How To LEARN AMERICAN ACCENT | Placement in 23 Minutes

The one thing that makes the biggest difference for my students speaking English is also the

İngilizce konuşan öğrencilerim için en büyük farkı yaratan şey, aynı zamanda

hardest thing to teach and to learn, and that makes it kind of frustrating.

öğretmesi ve öğrenmesi en zor şey ve bu onu biraz sinir bozucu yapıyor.

But today, we're talking about placement, we're taking it apart, we're going there.

Ama bugün yerleştirmeden bahsediyoruz, parçalara ayırıyoruz, oraya gidiyoruz.

Today, I’m working with a student and you're going to see the tips and tricks that I give

Bugün bir öğrenciyle çalışıyorum ve ona sıralamasını düşürmesi için verdiğim ipuçlarını ve püf noktalarını göreceksiniz

her to lower her placement.

.

Now, I’ve been teaching pronunciation for years, and in the past month, I’ve learned

Yıllardır telaffuz öğretiyorum ve geçen ay

something that's totally new even to me, and that's another tip to help lower placement.

benim için bile tamamen yeni olan bir şey öğrendim ve bu da daha düşük seviyelere yardımcı olacak başka bir ipucu.

The other night, I was filming a video and it reminded me of a live class that I taught

Geçen gece bir video çekiyordum ve bana birkaç ay önce verdiğim canlı dersi hatırlattı

a couple months ago, and I went bam in my mind, I realized it.

ve aklıma bam geldi , fark ettim.

No, I wasn't filming it, I was editing it, and as I was right here focusing on the reduction

Hayır, onu filme almıyordum, kurguluyordum ve tam burada

of the word was, I realized reductions help lower placement.

was kelimesinin indirgenmesine odaklanırken, azaltmaların yerleşimi düşürmeye yardımcı olduğunu fark ettim .

So we're going to see an excerpt from a live class where I started to get it.

Bu yüzden, onu anlamaya başladığım canlı bir dersten bir alıntı göreceğiz .

I'm teaching a woman named Karen, she's Dutch, she has very good English, but we're working

Karen adında bir kadına ders veriyorum, Hollandalı, çok iyi İngilizcesi var, ama

on placement, and also on reductions.

yerleştirme ve ayrıca indirimler üzerinde çalışıyoruz.

If the word placement is completely new to you, it basically means where in the body

Kelime yerleşimi sizin için tamamen yeniyse , temel olarak sesin vücudun neresinde titreştiği anlamına gelir

the voice vibrates.

.

In American English, we have a low placement.

Amerikan İngilizcesinde düşük bir yerleşime sahibiz.

Aahhh.

Aahhh.

And other languages have a higher placement often more here, aaah, aaah, but our core

Ve diğer diller genellikle burada daha yüksek bir yerleşime sahiptir , aaah, aaah, ancak temel

feeling uhhh is lower and that has to do with the neck and the pitch.

duygumuz uhhh daha düşüktür ve bunun boyun ve perde ile ilgisi vardır.

-Okay, so you know what vocal cords, you've heard that term?

-Tamam, peki hangi ses telleri bu terimi duydunuz biliyor musunuz?

-Yes, yes.

-Evet evet.

- Yes, okay, so we have these two mucousy membranes.

- Evet, tamam, yani elimizde bu iki mukoza zarı var.

The air blows up, they vibrate, and that's what makes ah, a sound.

Hava patlar, titreşirler ve ah'yı ses yapan da budur.

And we can't change that; that's involuntary.

Ve bunu değiştiremeyiz; bu istemsiz.

But what we can change is the voice box around it, and pushing it forward, pulling it back,

Ama değiştirebileceğimiz şey, etrafındaki ses kutusunu ileri itmek, geri çekmek,

lifting it up, lifting it down, and then that affects the shape of the inside of our neck.

yukarı kaldırmak, aşağı kaldırmak ve sonra bu, boynumuzun içinin şeklini etkiler.

And other languages, each language has its own specific neck shape, how we hold our muscles

Ve diğer diller, her dilin kendine özgü boyun şekli vardır,

to produce the core sound.

çekirdek sesi üretmek için kaslarımızı nasıl tuttuğumuz.

And in American English, I think that most students need to focus on opening and lowering,

Ve Amerikan İngilizcesinde, çoğu öğrencinin açmaya ve alçaltmaya odaklanması gerektiğini düşünüyorum

and that changes the shape of the neck in a way that brings the formants down which

ve bu, boynun şeklini, formantları aşağı indirecek şekilde değiştirerek

makes everything sound placed lower.

her şeyin daha düşük yerleştirilmesini sağlar.

If you're watching this and you're thinking, I want to learn more about that, the anatomy

Bunu izliyorsanız ve bunun hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum,

of the voice, what can affect placement, check out my video, the number one accent trick.

sesin anatomisi, yerleşimi nelerin etkileyebileceğini düşünüyorsanız, videoma bakın, bir numaralı aksan numarası.

We go so deep on anatomy and placement and something called formants which can affect

Anatomi, yerleştirme ve sesi etkileyebilecek formant denilen bir şey üzerinde çok derine iniyoruz

the sound.

.

Our vocal cords and our voice box, if it starts to lift up, or

Ses tellerimiz ve gırtlağımız,

push forward, or pull back, which it might when we're tense, or when we're feeling nervous,

gergin olduğumuzda veya gergin olduğumuzda yükselmeye veya ileri doğru itmeye veya geri çekmeye başlarsa,

that that is going to negatively impact the overall sound.

bu genel sesi olumsuz yönde etkileyecektir. .

And, for some people, it makes it sound really nasal and high, and for other people it's

Ve bazı insanlar için, kulağa gerçekten genizden ve tiz geliyor ve diğer insanlar için

more subtle, like for you it makes it sound more proper in a way that's a little old fashioned.

daha incelikli, örneğin sizin için biraz eski moda bir şekilde kulağa daha uygun geliyor.

Again, not negative, but just sort of different than the way an American would probably present.

Yine, olumsuz değil, ancak bir Amerikalının muhtemelen sunacağı şekilden biraz farklı.

An American would speak with a lower pitch, and they would have those

Bir Amerikalı daha düşük bir perdeyle konuşur ve o daha

lower vibrations.

düşük titreşimlere sahip olur.

Okay, to sound more natural speaking English, you want lower placement.

Tamam, İngilizce konuşurken daha doğal görünmek için daha düşük bir yerleşim istiyorsun.

How do we get that?

Bunu nasıl elde ederiz?

Tip one is actually lower your pitch.

Birinci ipucu aslında perdenizi düşürün.

Hi, my name is Karen, hi, hi, and then try lowering It, hi, hi, hi, hi, hi, my name is

Merhaba, benim adım Karen, merhaba, merhaba ve sonra indirmeyi deneyin, merhaba, merhaba, merhaba, merhaba, merhaba, benim adım

Karen, and just See, with lowering the pitch, What that feels like.

Karen ve sadece bakın, perdeyi alçaltarak, Bu nasıl bir duygu.

Probably the lower you go, hi, my name is Karen, hi.

Muhtemelen aşağı indikçe merhaba, benim adım Karen, merhaba.

Obviously you're not going to speak there, but you should go there and practice to see

Belli ki orada konuşmayacaksın ama oraya gitmeli ve

and sense what is changing in your throat.

gırtlağında neyin değiştiğini görmek ve hissetmek için pratik yapmalısın.

And what you'll find, the lower you go, is that you have to really feel like your throat

Ve ne kadar alçalırsan, boğazının genişlediğini gerçekten hissetmen gerektiğini göreceksin

is getting wide, and that's sort of the feeling that you want even when you're not speaking

ve bu,

that low.

o kadar alçak sesle konuşmadığında bile istediğin türden bir duygu.

so you can pretend, you can play with speaking really low, to sort of discover what that

Böylece, rol yapabilir, çok alçak sesle konuşarak oynayabilir, bunun

does to your throat, and then try to keep that open feeling as you bring your pitch

boğazınıza ne yaptığını keşfedebilir ve ardından perdenizi

up to something that's a little bit more natural.

biraz daha doğal bir şeye getirirken bu açık hissi korumaya çalışabilirsiniz.

One question I get asked a lot is when I practice my throat starts to hurt, is that okay?

Bana çok sorulan bir soru, pratik yaptığımda boğazım ağrımaya başlıyor, sorun olur mu?

Someone is saying, "Does it hurt when you lower your pitch?"

Birisi, "Sesini düşürdüğünde canın acıyor mu ?" diyor.

It doesn't, and it shouldn't, but if it hurts when

Yapmıyor ve yapmamalı, ama

you lower it really low, that's okay, you're only going to do it for a second just to feel

gerçekten alçalttığınızda canınız acıyorsa, sorun değil, bunun ne olduğunu hissetmek için sadece bir saniye yapacaksınız

what that is.

.

But definitely, as you play Karen, do sense strain, because strain, I think, is a sign

Ama kesinlikle, Karen'ı canlandırırken gerilimi hissedin, çünkü gerilim bence

of a lifting of the voice box, and we want the opposite.

gırtlağın kalktığının bir işareti ve biz bunun tersini istiyoruz.

We want a lowering, opening, so if you ever find, ah, my

Alçaltma, açma istiyoruz, bu yüzden , ah,

Throat is getting really sore, or my neck, or my tongue, you know, your tongue, the base

Boğazım gerçekten ağrıyorsa veya boynum veya dilim, bilirsiniz, diliniz,

of your tongue, is attached here to your neck.

dilinizin kökü burada, boynunuza yapışık durumda.

And if you're ever feeling fatigued, that's a sign that, okay, stop, take a break, shake

Ve eğer kendinizi yorgun hissediyorsanız, bu , tamam, durun, ara verin ve üzerinizden silkinin bir işaretidir

it out.

.

So if you're having neck pain, take a break, try to think open and low, and relax a little

Bu nedenle, boyun ağrınız varsa, ara verin, açık ve alçak düşünmeye çalışın ve biraz rahatlayın

bit.

.

Now, let's start working with Karen on reductions.

Şimdi indirimler konusunda Karen ile çalışmaya başlayalım.

And I run a business that Helps people sell more.

Ve insanların daha fazla satış yapmasına yardımcı olan bir iş yürütüyorum .

- Okay, so, and I run a business, beautiful, but a little bit of that formality, and.

- Tamam, peki, ben bir iş yürütüyorum, güzel, ama biraz formalite ve. Hadi

Let's try, well, let's try to reduce that.

deneyelim, peki, bunu azaltmaya çalışalım.

And I run a business, and I run, and I run, so i'm going to have you Bring in that reduction,

Ve ben bir iş yürütüyorum ve koşuyorum ve koşuyorum, bu yüzden sana o indirimi getirmeni sağlayacağım ve ben

and I run, and i'm going to have you bring down the pitch, and I run a business.

koşuyorum ve sana sahayı aşağı indirmeni sağlayacağım ve ben bir iş yürütüyorum.

And I run a business.

Ve bir işletme işletiyorum.

Right, let's just see what happens if you bring it lower.

Peki, daha aşağı çekerseniz ne olacağını görelim .

And I run a business.

Ve bir işletme işletiyorum.

And I run a business.

Ve bir işletme işletiyorum.

Right, you know, so the one you just did before that sounded pretty good, but the placement

Doğru, bilirsiniz, az önce yaptığınız şey kulağa oldukça iyi geliyordu, ancak yerleştirme

still felt high and then when you brought it down more, it didn't seem like too much,

hala yüksek hissettiriyordu ve sonra onu daha da aşağı çektiğinizde çok fazla görünmüyordu

and then the feeling was that sort of American chest feeling.

ve sonra bu his o tür bir Amerikan hissiydi. göğüs hissi.

And I run a business.

Ve bir işletme işletiyorum.

And I run a business, and I run a business.

Ve bir iş yürütüyorum ve bir iş yürütüyorum.

So we're doing a reduction, we're bringing in a reduction that she wasn't doing and we're

Yani bir azaltma yapıyoruz, onun yapmadığı bir azaltma getiriyoruz ve

also playing with lowering the pitch.

ayrıca perdeyi düşürmekle oynuyoruz.

Right, and I love that, and I run a business.

Doğru, buna bayılıyorum ve bir iş yürütüyorum. Olması

Take it down way lower than you know it should be.

gerektiğini bildiğinizden çok daha aşağı indirin .

And, actually, this is something that will be fun for you to do.

Ve aslında, bu senin için yapması eğlenceli olacak bir şey.

Take one phrase like this, and then record yourself doing all sorts of different things

Bunun gibi bir cümle alın ve onunla her türlü farklı şeyi yaparken kendinizi kaydedin

with it.

.

And, when you're going back and listening, and be like, "ah, I love that one", and then

Ve geri dönüp dinlediğinizde ve "ah, bunu seviyorum" dediğinizde ve sonra

play it, imitate it, play it, imitate it, play it, imitate it.

onu çal, taklit et, çal, taklit et, çal, taklit et.

And then these are just things that can help unlock that feeling, and the thing about the

Ve sonra bunlar sadece bu duygunun kilidini açmaya yardımcı olabilecek şeyler ve duyguyla ilgili olan şey, bunu

feeling is, once we find that, that affects everything that you say ever, you know, so like working on

bulduğumuzda, bu şimdiye kadar söylediğiniz her şeyi etkiliyor, bilirsiniz, yani yerleştirme üzerinde çalışmak

placement can really just transform everything about how you speak and for other people out

gerçekten nasıl yaptığınızla ilgili her şeyi dönüştürebilir. konuşun ve

there who have more varied issues, finding a better placement can often help sounds in

daha çeşitli sorunları olan diğer insanlar için, daha iyi bir yerleşim bulmak genellikle seslere yardımcı olabilir,

a way that working on just the sound doesn't even make sense, but working on the core concept

öyle ki sadece ses üzerinde çalışmak mantıklı bile değildir, ancak yerleşimin temel konsepti üzerinde çalışmak

of the placement transforms the sound in a way that, just working on the sound, you never

sesi dönüştürür. Öyle bir yol ki, sadece ses üzerinde çalışırken asla

could've gotten there.

oraya ulaşamazdın.

And so I always find that really interesting, and I really ask my students do that.

Ve bu yüzden bunu her zaman gerçekten ilginç buluyorum ve gerçekten öğrencilerimden bunu yapmalarını istiyorum.

So you lower your pitch, your fundamental frequency, to find a lower placement.

Böylece, daha düşük bir yerleşim bulmak için perdenizi, temel frekansınızı düşürürsünüz.

You also relax and open up your neck and throat and if you want more on that, watch my one

Siz de rahatlayın ve boynunuzu ve boğazınızı açın ve daha fazlasını istiyorsanız tek

accent trick video.

aksan hilesi videomu izleyin.

Then also bringing in reductions is something that can help with placement.

Daha sonra indirimler getirmek de yerleştirmeye yardımcı olabilecek bir şeydir.

I found for my students thinking about lowering placement and letting go of tension in the

Öğrencilerim için yerleşimi düşürmeyi ve boyundaki gerilimi bırakmayı düşünmenin

neck can be pretty confusing and hard to actually do.

oldukça kafa karıştırıcı ve gerçekten yapılması zor olduğunu gördüm .

But reductions, these are something concrete that you can do instead of saying aaand, say

Ama indirgemeler, bunlar aa, demek ve demek yerine yapabileceğiniz somut şeyler

and.

.

Instead of saying thaaat, say that.

Taaat demek yerine, bunu söyle.

Now, if you don't know that much about reductions, I have a full playlist that goes over what

Şimdi, kısaltmalar hakkında o kadar fazla bilginiz yoksa, Amerikan İngilizcesinde kısaltmaların ne olduğunu anlatan eksiksiz bir çalma listem var

the reductions are in American English.

.

If you're looking to train more, check out my academy, I have hundreds of audio files

Daha fazla antrenman yapmak istiyorsan akademime bak,

to go with each concept that you learn so you're not just learning it with your head

öğrendiğin her kavramla uyumlu yüzlerce ses dosyam var, böylece onu sadece kafanla öğrenmiyorsun,

but you're training it into your body.

aynı zamanda vücuduna da öğretiyorsun.

And of course, my academy is also where I have live classes once a month like when I

Ve tabii ki, akademim de Karen'a ders verdiğimde olduğu gibi ayda bir kez canlı dersler verdiğim yer

taught Karen.

. Bir

In this next clip, I’m going to work with Karen on the reduction of the word that.

sonraki klipte, that kelimesinin azaltılması konusunda Karen ile çalışacağım.

It becomes that, with a schwa instead of the AA vowel and a stop T depending on the sound

AA ünlüsü yerine schwa ve ardından gelen sese bağlı olarak T harfi ile bu hale gelir

that comes next.

.

I'm gonna say that helps people, And then you repeat it back That helps people.

Bunun insanlara yardımcı olduğunu söyleyeceğim ve sonra siz de bunu tekrar edeceksiniz Bu insanlara yardımcı oluyor.

- That helps people

- Bu insanlara yardım eder

- That helps people

- Bu insanlara yardım eder

- That helps people

- Bu insanlara yardım eder

- Okay, so one thing, Let's do the reduction.

- Pekala, bir şey var, Hadi azaltmayı yapalım.

It's not that, but it's TH, that helps people.

O değil, insanlara yardım eden TH'dir.

- Yeah, okay, that helps people.

- Evet, tamam, bu insanlara yardımcı olur.

- Right, that helps people.

- Doğru, bu insanlara yardım ediyor.

- That helps people.

- Bu insanlara yardımcı olur.

- Yeah, loved that.

- Evet, buna bayıldım.

So, also for everyone else that's listening and noticing, so she had and, I made her do

Yani, dinleyen ve fark eden diğer herkes için de, o yaptı ve ben ona

that reduction.

bu indirgemeyi yaptırdım.

We had that, I made her do that reduction.

Bizde o vardı, ona o indirgemeyi yaptırdım.

You guys have probably noticed so many of the reductions involved, changing something

Bir şeyi schwa'ya çevirerek yapılan indirimlerin çoğunu muhtemelen fark etmişsinizdir

to the schwa.

.

And the schwa has a lower feeling, and so by also taking these words that aren't reduced,

Ve schwa'nın daha düşük bir hissi var ve bu yüzden indirgenmemiş kelimeleri alıp

like to, and reducing them to ta, and this kind of thing, we're changing these things

ta'ya indirgeyerek ve bu tür şeyleri

to a sound that naturally feels lower too, which will help with the overall placement

doğal olarak daha düşük hissettiren bir sese çeviriyoruz. , bu da genel yerleştirme

feeling lower.

hissinin daha düşük olmasına yardımcı olacaktır.

And it's not something I had really noticed when you were talking, although it makes sense

Ve bu, sen konuşurken gerçekten fark ettiğim bir şey değildi , her ne kadar artık

now when I was sensing formality.

formaliteyi seziyorsam mantıklı geliyor.

A lack of reductions also creates a sense of formality, in sort of an old fashioned

İndirgeme eksikliği aynı zamanda eski moda bir şekilde bir formalite duygusu yaratır

way.

.

So that's something, Karen, that you could also do when you record yourself and you're

Yani Karen, kendini kaydettiğinde ve

listening to yourself, is be listening for, am I doing reductions?

kendini dinlerken de yapabileceğin bir şey, dinlemek, kısaltma yapıyor muyum?

'Cause your rhythm is fine, right?

Çünkü ritmin iyi, değil mi?

And you were saying that, that, that, but I actually wanted th, th, th, so that's another

Ve sen bunu, bunu, bunu söylüyordun ama ben aslında bunu, bunu, bunu istiyordum, yani bu da

thing I would say.

söyleyeceğim başka bir şeydi. Düşürmelerin yerleştirmeyi etkilediği

I gotta say I was really excited to find this new trick that reductions affect placement.

bu yeni numarayı bulduğum için gerçekten heyecanlandığımı söylemeliyim . Özellikle yerleştirme gibi öğretmesi ve anlaması zor olan konularda

I'm always looking for new tips to give students especially with something that's as hard to

öğrencilere vermek için her zaman yeni ipuçları arıyorum

teach and understand as placement.

.

Here's another student that I worked with in that same live class, and placement came

İşte aynı canlı sınıfta birlikte çalıştığım başka bir öğrenci ve yerleştirme

up again.

yine gündeme geldi.

And here, we're talking about it as it relates to a particular vowel, the UH as in butter

Ve burada, belirli bir sesli harfle ilgili olduğundan bahsediyoruz, UH, tereyağı sesli harfinde olduğu gibi

vowel, and you can only get the right quality for that vowel if you do have a low placement.

ve eğer düşük bir yerleşime sahipseniz, o sesli harf için doğru kaliteyi elde edebilirsiniz.

You know there's one sound I Wrote only down only one word But I heard it a couple Times

Biliyorsun bir ses var Sadece bir kelime yazdım Ama bunu birkaç kez duydum ve

that I wanted to tweak With you and this sound Relates to placement so fully.

seninle ince ayar yapmak istedim ve bu ses tamamen yerleştirme ile ilgili.

And it's the uh as in butter sound.

Ve tereyağı sesindeki gibi uh.

And it was in this word...

Ve bu kelimede...

- Bummed.

- Üzüldüm.

- Yeah, let me hear you say it longer like holding out the vowel, bu-mm-ed.

- Evet, sesli harfleri uzatır gibi daha uzun söylediğini duyayım , bu-mm-ed.

- Bu-mm-ed.

- Bu-mm-ed.

- Okay yeah, I actually I like that a lot.

- Tamam evet, aslında bunu çok seviyorum.

When you were talking it was a little bit higher, bum bum.

Sen konuşurken biraz daha yüksekti bum bum.

- I remember it.

- Onu hatırlıyorum.

- Yeah, bummed I'm so bummed.

- Evet, üzgünüm, çok üzgünüm.

That's difference in placement.

İşte yerleştirme farkı.

The thing that makes that sound different is placement bummed is a very low placement

Bu sesi farklı kılan şey, yerleşimin sersemlemiş olması,

things have to really open.

işlerin gerçekten açılması gereken çok düşük bir yerleşimdir.

And if you have a good uh vowel, like it seems like you do

Ve iyi bir uh sesli harfiniz varsa,

When you're imitating and thinking about it.

taklit ettiğinizde ve üzerinde düşündüğünüzde öyle görünüyor. Yerleşiminizi

That's a really good core place to go, when you're thinking about your placement u-uh

düşündüğünüzde, u-uh bummed, gitmek için gerçekten iyi bir çekirdek yer

bummed.

.

I'm really bummed.

Gerçekten mahvoldum.

And then as you do it and you build a sentence on it, you try to maintain

Ve sonra bunu yaparken ve üzerine bir cümle kurarken ,

That connection that feeling.

O bağlantıyı, o duyguyu sürdürmeye çalışırsın.

Let me hear you say, u-uh.

U-uh dediğinizi duyayım.

- U-uh - Right.

- U-uh - Doğru.

- U-uuh, do it again.

- U-uuh, tekrar yap.

- U-uuh.

- U-uh.

- Yeah, I like it at the end the quality changes a little bit.

- Evet, sonunda kalitenin biraz değişmesini seviyorum .

Let me see if I can imitate it.

Bakalım taklit edebilecek miyim?

Uu-uuh, I don't think I really did.

Uu-uuh, gerçekten yaptığımı sanmıyorum.

Uh, uh, uh, so it seemed felt to me like at the end

Uh, uh, uh, bu yüzden bana sonunda u

It was a little bit more like uh, instead of u-uh.

-uh yerine biraz daha uh gibi geldi.

Uh, uh do you hear a difference?

Bir fark duyuyor musun?

- Yeah, I hear it.

- Evet, duyuyorum.

- The one is like, it's like

- Biri sanki, sanki

There's this really deep lagoon or something.

Gerçekten derin bir lagün falan var.

U-uh, and the other one it's much more shallow.

U-uh, ve diğeri çok daha yüzeysel.

And the one that we want is the deep lagoon.

Ve istediğimiz derin lagün. Burada

We want the feeling that there's a lot of space down here, not that it's shallow or

çok fazla boşluk olduğu hissini istiyoruz , sığ olduğu veya

gets cut off, Uhh, uhh, butter.

kesildiği değil, Uhh, uhh, tereyağı.

Bummed.

serseri.

There's this really deep lagoon or something.

Gerçekten derin bir lagün falan var.

Uhhh. And the other one, it's much more shallow.

Ahh. Ve diğeri, çok daha sığ.

Uhh bummed.

Üzüldüm.

-Bummed.

-Serseri.

Right. Bummer.

Sağ. serseri.

Bummer.

serseri.

Okay buhh.

Tamam buhh

-Buh -Buh

-Buh -Buh

- Right, that was a lot more buh, buh-uh,

- Doğru, bu çok daha fazlaydı buh, buh-uh,

- Bu-mm-er.

- Bu-mm-er.

- Right, that was right.

- Doğru, bu doğruydu.

That was a lot better.

Bu çok daha iyiydi.

Did everyone hear that, the difference between buh.

Herkes duydu mu, buh arasındaki fark .

Which is just really shallow.

Bu gerçekten sığ.

It's really narrow, buh-uh.

Gerçekten dar, buh-uh.

Like we're opening up everything underneath it.

Altındaki her şeyi açıyoruz gibi . Mayıs ayında çıkacak olan

And that's one of the things in this placement video that's coming out in May.

bu yerleştirme videosundaki şeylerden biri de bu .

I worked with some students and I imitated them.

Bazı öğrencilerle çalıştım ve onları taklit ettim .

And basically every time I imitated them, what I felt was, a compression of where the

Ve temelde onları her taklit ettiğimde, sesin yaşadığı yerde bir sıkıştırma hissettim

sound lived.

.

It was here instead of here, or even really more like that.

Burası yerine buradaydı, hatta daha çok buna benziyordu.

So yeah, I think that's something to think about

Yani evet,

And you know, that's a feeling that we can still have variation

bence

Of pitch with that.

bu üzerinde düşünülmesi gereken bir şey.

So, we might use a low pitch to find that feeling

Yani, o duyguyu bulmak için alçak bir perde kullanabiliriz

Or you might use that vowel to find that feeling.

ya da o duyguyu bulmak için o sesli harfi kullanabilirsiniz.

But then once you found, that you can do a lot with it

Ama sonra, onunla çok şey yapabileceğinizi

And still maintain that feeling.

ve bu duyguyu hala koruyabileceğinizi anladığınızda.

You can even shout!

Hatta bağırabilirsin!

You can even be angry!

Kızgın bile olabilirsiniz!

And it still feels that connection.

Ve hala bu bağlantıyı hissediyor.

I'm not angry at you.

sana kızgın değilim

My friend who's living upstairs is probably like,

Üst katta oturan arkadaşım muhtemelen,

What is going on in her class right now?

Şu anda sınıfında neler oluyor?

But that's what I would say and that sort of goes to

Ama ben de öyle derdim ve bu da

That other question is, finding your thing.

diğer soruya gider, kendi şeyini bulmaktır.

I think for you finding that uh could be what helps.

Sanırım bunu bulman sana yardımcı olabilir.

So it could be a vowel or for other people

Yani bir sesli harf olabilir ya da diğer insanlar için

It could be a particular word that has that vowel or whatever or it could be playing with

Bu sesli harfe sahip belirli bir kelime olabilir ya da her neyse ya da ses perdesiyle oynuyor olabilir

pitch, uh-uuh.

, uh-uuh.

Until you find something and then,

Bir şey bulana kadar ve sonra,

As you're practicing with a soundboard go back to

bir ses tahtası ile pratik yaparken,

That between each sentence even.

hatta her cümle arasında O'na geri dönün.

You're like, hey what are you doing today, uh-uuh.

Hey, bugün ne yapıyorsun, uh-uuh gibisin.

Hey, what are you doing today, or whatever.

Hey, bugün ne yapıyorsun ya da her neyse.

Find your core, that's awesome.

Çekirdeğinizi bulun, bu harika. Sen

I also had thought when you were speaking.

konuşurken ben de düşünmüştüm.

I had also thought, placement it feels very cheeky, rather than chesty.

Ayrıca yerleştirmenin [ __ ] olmaktan çok arsız hissettirdiğini düşünmüştüm .

So now, I’m going to ask her to speak her own native language, so I can compare the

Şimdi ondan kendi ana dilini konuşmasını isteyeceğim, böylece

placement of that to American English.

bunun yerleşimini Amerikan İngilizcesi ile karşılaştırabilirim. Onun yerleşimini

Listen to how different it is when I imitate her placement, and I switch back and forth

taklit ettiğimde bunun ne kadar farklı olduğunu dinleyin ve

between that and the American placement.

bununla Amerikan yerleşimi arasında gidip geliyorum.

And that's probably what your native language is like.

Ve muhtemelen ana diliniz de böyledir.

Can I hear you just speak for a few seconds seconds, tell me where you were born or whatever

Sadece birkaç saniye konuştuğunuzu duyabilir miyim , bana nerede doğduğunuzu söyleyin ya da her neyse,

in your native language.

ana dilinizde.

- Yeah, it's so different.

- Evet, çok farklı.

It's so focused and small Here, ta ta ta ta ta ta ta ta.

Çok odaklanmış ve küçük Burada, ta ta ta ta ta ta ta.

It has to me that kind of quality, ta-a.

Bana göre bu tür bir kaliteye sahip, ta-a.

And we have da da da da da da Da da da da da da da da da da.

Ve elimizde da da da da da da da da da da da da da da da da da var.

And that's an example guys, my pitch was the same, my vowel was the same like my articulators

Ve bu bir örnek arkadaşlar, perdem aynıydı, ünlüm aynıydı sanki artikülatörlerim

were doing the same thing.

aynı şeyi yapıyordu.

But it was the shape that changed to make those two different sounds.

Ama bu iki farklı sesi yapmak için değişen şekildi.

As you're practicing, if you feel like you find a placement that's lower and sounds more

Alıştırma yaparken, daha aşağıda ve kulağa daha doğal ve Amerikan gibi gelen bir yerleşim yeri bulduğunuzu hissederseniz

natural and American, what should you do with that?

, bununla ne yapmalısınız ? Deneyiminizi ve duygularınızı

You should come up with words to describe your experience and your feeling.

tanımlamak için kelimeler bulmalısınız .

When you go bu-mm-ed.

Bu-mm-ed gittiğinde.

Bu-uh, what would you say is happening

Bu-uh,

In like your neck, throat, chest area?

boynunda, boğazında, göğüs bölgesinde neler oluyor dersin?

- I feel it's relaxing.

- Rahatladığını hissediyorum.

- So-- - I feel it relaxing.

- Yani-- - Rahatladığını hissediyorum.

- Oh I like that, I feel it relaxing.

- Oh, hoşuma gitti, rahatlatıcı hissediyorum. O halde size

Let me ask you then, speak your own native language again and tell me what you feel happening.

sorayım, tekrar kendi ana dilinizi konuşun ve neler hissettiğinizi bana anlatın.

- I feel like there's something that's constraining.

- Kısıtlayıcı bir şey varmış gibi hissediyorum.

Like everything is not relaxed.

Sanki her şey rahat değil.

I feel like I my muscles contract in here.

Kaslarımın burada kasıldığını hissediyorum.

- Mm hmm.

- Hmm.

- And not as much as--

- Ve o kadar da--

- It's so interesting to me that's what you have to do to get the right sound of your

- Benim için o kadar ilginç ki, ana dilinizde doğru sesi elde etmek için yapmanız gereken şey bu

native language.

.

And, for English we have none of that for American English.

Ve İngilizce için Amerikan İngilizcesi için bunların hiçbirine sahip değiliz .

And so I think that can be really useful for everyone too.

Ve bu yüzden bunun herkes için gerçekten yararlı olabileceğini düşünüyorum . Ah, bu doğru geliyor

Once you find something that feels like, oh

, gibi hissettiren bir şey bulduğunuzda,

This feels right, go back to your native language

ana dilinize geri dönün

And see if you can describe what's happening.

ve neler olduğunu tarif edip edemeyeceğinize bakın.

Because that's what you have to fight to not do every time you speak American English.

Çünkü her Amerikan İngilizcesi konuştuğunda yapmamak için mücadele etmen gereken şey bu.

And when I say fight, it sounds like tension.

Ve kavga dediğimde, kulağa gerginlik gibi geliyor.

But of course, the way to not do it is to let go of the tension.

Ama tabii ki bunu yapmamanın yolu da gerginliği bırakmaktan geçiyor.

I had a student once whose native language is Hindi.

Bir zamanlar anadili Hintçe olan bir öğrencim vardı .

And I was imitating him and when I was going back and forth between imitating him and not.

Ben de onu taklit ediyordum ve onu taklit etmekle etmemek arasında gidip geliyordum. Sanki

It's like I felt I could almost feel my voice box.

neredeyse ses kutumu hissedebiliyormuşum gibi hissettim .

Like bending forward to imitate him, and then dropping back to sound like myself.

Onu taklit etmek için öne eğilmek ve sonra kendim gibi ses çıkarmak için geri düşmek gibi.

So that's great that you can identify it.

Yani onu tanımlayabilmeniz harika.

It sound like you identified here and also stuff that was happening here.

Görünüşe göre burada ve ayrıca burada olan şeyleri tanımladınız.

So that is awesome.

Yani bu harika.

That is your voice in your native language.

Bu sizin ana dilinizdeki sesinizdir.

Totally different of course than American English.

Elbette Amerikan İngilizcesinden tamamen farklı .

So I asked her to keep comparing English with her native language.

Bu yüzden ondan İngilizceyi anadili ile karşılaştırmaya devam etmesini istedim .

And guess what we get to?

Ve tahmin edin ne hale geldik?

Reductions.

İndirimler. Hadi

Let's do something.

bir şeyler yapalım.

I want you to say a couple in your native language

Kendi dilinizde bir çift söylemenizi

And then stop, think, let it all go and then say something in English.

ve sonra durup düşünmenizi, her şeyi boşvermenizi ve ardından İngilizce bir şeyler söylemenizi istiyorum.

And try to be aware of, I'm using a totally different voice in my body now.

Ve farkında olmaya çalışın, artık bedenimde tamamen farklı bir ses kullanıyorum.

- I'd like to eat.

- Yemek istiyorum.

- Pretty good, do another one.

- Oldukça iyi, bir tane daha yap.

- I have to...

- Mecburum...

- I liked that I liked I have, Then to the verb I have to

- Sevdim hoşuma gitti, Sonra mecburum fiilini bir

It sort of brought it up.

nevi gündeme getirdi.

I'm sorry, not the verb but the particle.

Üzgünüm, fiil değil, parçacık.

And you know, that is the sound that we actually probably should make a schwa.

Ve biliyorsun, bu muhtemelen bir schwa yapmamız gereken ses.

I have to and if you had let it stay a schwa, I bet i

Yapmak zorundayım ve eğer onun bir schwa olarak kalmasına izin vermiş olsaydın, bahse girerim buna mecburdum

have to, I bet it would have stayed lower.

, bahse girerim daha düşük kalırdı.

I have to do that.

Bunu yapmak zorundayım.

- I have to do that.

- Bunu yapmak zorundayım.

- Right, it's a lot different than I have to.

- Doğru, olması gerekenden çok farklı .

I have to.

Mecburum.

- I have to.

- Mecburum.

- I have to, right.

- Yapmalıyım, değil mi?

- I have to, yeah that's a big difference.

- Yapmak zorundayım, evet bu büyük bir fark.

- Big difference and when we were working with Karen, she

- Büyük fark ve Karen'la çalışırken, o

was doing the ah vowel in that.

burada ah sesli harfini kullanıyordu.

Which is also has a bit of a higher feeling

Bu aynı zamanda biraz daha yüksek bir duyguya sahiptir

and when we drop that and we switch into schwa,

ve onu bırakıp schwa'ya geçtiğimizde,

what was the word th-a, th-a-t.

th-a, th-a-t kelimesi neydi?

- Th-a, th-a - Duh, duh, duh

- T-a, t-a - Duh, duh, duh Pratik yaparken

Another great tip for you to do as you practice is to speak your native language and then

yapabileceğiniz bir başka harika ipucu da ana dilinizi konuşmak ve sonra

purposely try to speak American English with that placement.

bilerek bu yerleşimle Amerikan İngilizcesi konuşmaya çalışmaktır .

And then also try to speak it with an American placement.

Ve sonra onu bir Amerikan yerleşimi ile konuşmaya çalışın .

Try to really establish the difference in the feeling between those two placements.

Bu iki yerleşim arasındaki duygu farkını gerçekten oluşturmaya çalışın.

Hopefully, you get to the point where speaking American English with the placement of your

Umarız, Amerikan İngilizcesini

own native language starts to feel kind of strange and funny.

kendi ana dilinizle konuşmanın biraz tuhaf ve eğlenceli gelmeye başladığı bir noktaya gelirsiniz.

I love that switching, keep that up.

Bu geçişi seviyorum, böyle devam et.

The more you do that, the more you're gonna solidify the difference.

Bunu ne kadar çok yaparsanız, farkı o kadar sağlamlaştıracaksınız.

And then actually a great other thing to bring in,

Ve sonra aslında getirilecek harika bir başka şey de ,

Is speak your native language and then bring in your English and try to do it in that

kendi ana dilinizi konuşmak ve ardından İngilizcenizi getirmek ve bunu

native language voice.

ana dildeki sesle yapmaya çalışmaktır.

And identify that as wrong and as unchanged.

Ve bunu yanlış ve değişmemiş olarak tanımlayın.

And then do your native language again and then try to do that total American voice.

Ve sonra ana dilinizi tekrar yapın ve ardından o eksiksiz Amerikan sesini yapmaya çalışın.

I think that that would be a great way-- - Great.

Bence bu harika bir yol-- - Harika.

- For you to uncover and play.

- Ortaya çıkarmanız ve oynamanız için.

- Okay.

- Tamam aşkım.

- It's all about playing discovery.

- Her şey keşif oynamakla ilgili.

I can't do it for you, but I can listen and give you feedback.

Bunu senin için yapamam ama seni dinleyip geri bildirimde bulunabilirim. Azaltmalar üzerinde çalışmaya başlamadan

One major tip I want you to know before you go start working on reductions is that simplification

önce bilmenizi istediğim önemli bir ipucu, sadeleştirmenin,

goes hand in hand with reductions.

azaltmalarla el ele gittiğidir.

So you're going to be simplifying your mouth movements as a part of reducing words, being

Yani kelimeleri azaltmanın bir parçası olarak ağız hareketlerinizi basitleştirecek,

able to say them more quickly.

onları daha hızlı söyleyebileceksiniz.

Here's that playlist on youtube of all of the videos that I have on reductions, words

İşte indirgemeler, azaltan kelimeler üzerine sahip olduğum tüm videoların youtube'daki oynatma listesi

that reduce, and if you do sign up for my academy, and you went ahead straight there

ve akademime kaydolursanız ve doğrudan orada devam ettiyseniz,

it's the Stress three course.

bu Stres üç kursu.

Keep your learning going now with this video and I really appreciate you being here watching

Şimdi bu video ile öğrenmeye devam edin ve burada bunu izlediğiniz için gerçekten minnettarım

this.

.

I love teaching pronunciation and I learned so much from teaching my students.

Telaffuz öğretmeyi seviyorum ve öğrencilerime öğretmekten çok şey öğrendim.

So massive thank you to my students who are in my academy who sign up for my live classes

Akademimde bulunan ve canlı derslerime kaydolan,

who let me teach them and learn from them.

onlara öğretmeme ve onlardan öğrenmeme izin veren öğrencilerime çok teşekkür ederim. Hepsi

That's it and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .