Two-Syllable Words - Can you Identify Stress? American English

Hey guys, I’m on my way to take a look at my wedding venue. You’re going to come along

Hey millet, düğün salonuma bir göz atmaya gidiyorum .

and study American English pronunciation in this real life English video.

Bu gerçek hayattaki İngilizce videoda gelip Amerikan İngilizcesi telaffuzu çalışacaksın.

In today’s video, we’re going to do a listening comprehension quiz on two-syllable

Bugünkü videomuzda iki heceli kelimeler üzerinde dinlediğini anlama sınavı yapacağız

words. Can you identify which syllable is stressed? Why does it matter? Even if all

. Hangi hecenin vurgulu olduğunu belirleyebilir misiniz ? Neden fark eder?

of the sounds in a word are correct, one must speak with long vs. short syllables in order

Bir kelimedeki tüm sesler doğru olsa bile, kulağa Amerikalı gibi gelmek için uzun hecelere karşı kısa hecelerle konuşulmalıdır

to sound American. One of the main things I work on with advanced students is shortening

. İleri düzey öğrencilerle üzerinde çalıştığım ana şeylerden biri

short syllables. It has an amazing impact on reducing their accent. Let’s get started.

kısa heceleri kısaltmak. Aksanlarını azaltmada inanılmaz bir etkisi var . Başlayalım.

>> So, the space that we’re getting married in used to be a chocolate factory, about a

>> Yani evleneceğimiz yer yaklaşık bir asır önce bir çikolata fabrikasıymış

century ago.

.

>> Getting. What syllable is stressed, is longer? Does it sound like DA-da or da-DA?

>> Almak. Hangi hece vurgulu, daha uzun? Kulağa DA-da veya da-DA gibi mi geliyor?

Getting, DA-da.

Başlıyorum, DA-da.

>> The space that we’re getting married in [3x]

>> [3x]

Married. DA-da or da-DA? Married, DA-da.

Evli'de evleneceğimiz alan. DA-da mı yoksa da-DA mı? Evli, DA-da.

>> The space that we’re getting married in [3x] used to be a chocolate factory.

>> [3x] de evleneceğimiz yer bir çikolata fabrikasıydı.

Chocolate. Wait, is this a two-syllable or a three-syllable word? Choc-late, choc-o-late.

Çikolata. Bekle, bu iki heceli mi yoksa üç heceli bir kelime mi? Geç çikolata, çikolata geç.

There are many words in English with first syllable stress that can be pronounced with

İngilizce'de

either 2 or 3 syllables, I tend to pronounce them with 2. Chocolate. Other examples: family,

2 veya 3 hece ile telaffuz edilebilen ilk hece vurgulu birçok kelime vardır, onları 2. Chocolate ile telaffuz etme eğilimindeyim. Diğer örnekler: aile,

restaurant. Chocolate, DA-da.

restoran. Çikolata, DA-da.

>> Used to be a chocolate [3x] factory about a century ago.

>> Yaklaşık bir asır önce bir çikolata [3x] fabrikasıydı .

About. DA-da or da-DA? About, da-DA.

Hakkında. DA-da mı yoksa da-DA mı? Da-DA hakkında.

>> Used to be a chocolate factory about a century [3x] ago.

>> Yaklaşık bir asır [3x] önce bir çikolata fabrikasıydı.

Ago. DA-da or da-DA? Ago, da-DA.

Evvel. DA-da mı yoksa da-DA mı? önce, da-DA.

>> Used to be a chocolate factory about a century ago [3x].

>> Yaklaşık bir asır önce bir çikolata fabrikasıydı [3x].

>> So, the space that we’re getting married in used to be a chocolate factory, about a

>> Yani evleneceğimiz yer yaklaşık bir asır önce bir çikolata fabrikasıymış

century ago. And now …

. Ve şimdi...

And now it’s a photography studio, painted all white with hardwood floors.

Ve şimdi burası tamamen beyaza boyanmış ve parke zeminli bir fotoğraf stüdyosu.

Painted. DA-da or da-DA? Painted, DA-da.

Boyalı. DA-da mı yoksa da-DA mı? Boyalı, DA-da.

>> …painted all [3x] white with hardwood floors.

>> …parke zeminlerle [3x] beyaza boyandı .

Hardwood. DA-da or da-DA? Hardwood, DA-da.

Sertağaç DA-da mı yoksa da-DA mı? Parke, DA-da.

This is a compound word. Most compound words have stress on the first word. Compound words

Bu birleşik bir kelimedir. Bileşik kelimelerin çoğunda vurgu ilk kelimededir. Bileşik kelimeler,

are words made by putting two other words together. Other examples: bedroom, keyboard.

başka iki kelimenin yan yana getirilmesiyle oluşan kelimelerdir . Diğer örnekler: yatak odası, klavye.

>> With hardwood floors [3x]. It’s a little industrial, as you can see.

>> Parke zeminli [3x]. Gördüğünüz gibi biraz endüstriyel.

Little. DA-da or da-DA? Little, DA-da.

Biraz. DA-da mı yoksa da-DA mı? Küçük, DA-da.

>> It’s a little industrial [3x], as you can see. Exposed brick up there.

>> Gördüğünüz gibi biraz endüstriyel [3x] . Yukarıda çıplak tuğla var.

Exposed. DA-da or da-DA? Exposed, da-DA.

Maruz. DA-da mı yoksa da-DA mı? Açığa çıktı, da-DA.

>> Exposed brick [3x] up there. Wa—um. Metal rafters.

>> Açık tuğla [3x] orada. Wa... um. Metal kirişler.

Metal. DA-da or da-DA? Metal, DA-da.

Metal. DA-da mı yoksa da-DA mı? Metal, DA-da.

>> Wa—um. Metal rafters [3x].

>> Wa—um. Metal kirişler [3x].

Rafters. DA-da or da-DA? Rafters, DA-da.

Kirişler. DA-da mı yoksa da-DA mı? Rafters, DA-da.

>> Metal rafters [3x].

>> Metal kirişler [3x].

>> And now it’s a photography studio, painted all white with hardwood floors. It’s a little

>> Ve şimdi tamamen beyaza boyanmış ve parke zeminli bir fotoğraf stüdyosu.

industrial as you can see. Exposed brick up there. Wa—um. Metal rafters.

Gördüğünüz gibi biraz endüstriyel. Yukarıda çıplak tuğla var . Wa... um. Metal kirişler.

This used to be the smokestack of the factory. Smokestack: another compound word. What does

Burası fabrikanın bacasıydı. Baca: başka bir bileşik kelime.

that mean? Stress is probably on the first syllable.

Bu ne anlama gelir? Vurgu muhtemelen ilk hecededir.

Smokestack, DA-da.

Baca, DA-da.

>> This used to be the smokestack [3x]. And yeah, this is where we’re going to do it.

>> Bu eskiden [3x] bacaydı. Ve evet, bunu yapacağımız yer burası.

Where we’re going to get married.

Nerede evleneceğiz.

Gonna. DA-da or da-DA? Gonna, DA-da.

Olacak. DA-da mı yoksa da-DA mı? Olacak, DA-da.

>> And yeah. This is where we’re gonna [3x] do it, where we’re gonna get married.

>> Ve evet. Burası [3x] yapacağımız, evleneceğimiz yer.

So we came back today…

Böylece bugün geri döndük…

Today. DA-da or da-DA? Today, da-DA.

Bugün. DA-da mı yoksa da-DA mı? Bugün, da-DA.

>> So we came back today [3x] so that we could, sort of, think about decorations and layout.

>> Biz de bugün [3 kez] dekorasyon ve düzen hakkında bir nevi düşünebilmek için geri döndük.

Layout. Another compound word. DA-da or da-DA? Layout, DA-da.

Düzen. Başka bir bileşik kelime. DA-da mı yoksa da-DA mı? Düzen, DA-da.

>> …sort of, think about decorations and layout [3x]. But I’m really excited about

>> …bir bakıma, dekorasyonları ve düzeni [3x] düşünün. Ama uzay konusunda gerçekten heyecanlıyım

the space.

.

Really. DA-da or da-DA? Really, DA-da.

Gerçekten mi. DA-da mı yoksa da-DA mı? Gerçekten, DA-da.

>> But I’m really [3x] excited about the space.

>> Ama bu alan için gerçekten [3x] heyecanlıyım .

>> This used to be the smokestack of the factory. And, yeah, this is where we’re gonna do

>> Burası fabrikanın bacasıydı. Ve evet, bunu yapacağımız yer burası

it. Where we’re gonna get married. So we came back today so that we could, sort of,

. Nerede evleneceğiz. Biz de

think about decorations and layout. But I’m really excited about the space.

dekorasyon ve düzen hakkında bir nevi düşünebilmek için bugün geri döndük. Ama uzay konusunda gerçekten heyecanlıyım.

Now it gets harder. You won’t hear the word on its own, slowly, outside of the sentence.

Şimdi daha da zorlaşıyor. Cümlenin dışında kelimeyi kendi kendine, yavaşça duymazsınız.

You’ll only hear the word in the sentence. Can you still tell which syllable is stressed?

Kelimeyi yalnızca cümlede duyacaksınız. Hâlâ hangi hecenin vurgulu olduğunu anlayabiliyor musunuz?

>> I think, I think these tables come with the space. These high tables.

>> Bence bu masalar boşlukla birlikte geliyor . Bu yüksek tablolar.

DA-da.

DA-da.

>> I think these tables come with the space. These high tables. Yeah. Exciting.

>> Bence bu tablolar boşlukla birlikte geliyor. Bu yüksek tablolar. Evet. Heyecan verici. İki heceli bir kelimeye

Another three-syllable word that I’ve turned into a two-syllable word.

dönüştürdüğüm bir diğer üç heceli kelime .

>> So, I think the tables are gonna go here. And the bar is probably going to be somewhere

>> Bence tablolar buraya gelecek. Ve bar muhtemelen başka bir yerde olacak

else.

.

DA-da.

DA-da.

>> And the bar is probably going to be somewhere else.

>> Ve bar muhtemelen başka bir yerde olacak .

>> And the bar is probably going to be somewhere else.

>> Ve bar muhtemelen başka bir yerde olacak .

DA-da.

DA-da.

>> Is probably going to be somewhere else.

>> Muhtemelen başka bir yerde olacak.

>> We are having alcohol at our wedding.

>> Düğünümüzde alkol alıyoruz.

DA-da. The –ing ending will never be stressed.

DA-da. -ing bitişi asla vurgulanmayacaktır.

>> We are having alcohol at our wedding.

>> Düğünümüzde alkol alıyoruz.

>> We are having alcohol at our wedding. DA-da.

>> Düğünümüzde alkol alıyoruz. DA-da.

>> We are having alcohol at our wedding. Some people choose not to.

>> Düğünümüzde alkol alıyoruz. Bazı insanlar yapmamayı seçer.

DA-da.

DA-da.

>> Some people choose not to...

>> Bazı insanlar yapmamayı seçiyor...

>> although most people do.

>> çoğu insan seçse de.

da-DA.

da-DA.

>> Although most people do. And we’re getting married, and having the reception all here

>> Çoğu insan yapsa da. Ve biz evleniyoruz ve resepsiyonu burada

in this same space. It used to be really typical to get married in a church, less so now.

aynı alanda yapıyoruz. Bir kilisede evlenmek eskiden gerçekten tipikti, şimdi daha az.

>> Most of my cousins have gotten married outside.

>> Kuzenlerimin çoğu dışarıda evlendi.

DA-da.

DA-da.

>> Most of my cousins have gotten married outside.

>> Kuzenlerimin çoğu dışarıda evlendi.

DA-da.

>> Most of my cousins have gotten married outside.

DA-da.

>> Kuzenlerimin çoğu dışarıda evlendi.

DA-da. Outside can actually have stress on either the first or the second syllable, depending

DA-da. Outside, onu nasıl kullandığınıza bağlı olarak birinci veya ikinci hecede vurgu yapabilir

on how you’re using it.

.

>> Most of my cousins have gotten married outside. A lot of my friends as well. We can’t

>> Kuzenlerimin çoğu dışarıda evlendi. Bir çok arkadaşım da.

do that because it’s going to be January in Philadelphia.

Bunu yapamayız çünkü Philadelphia'da Ocak ayı olacak .

da-DA. I could have reduced this further to just ‘cuz’.

da-DA. Bunu sadece 'cuz'a indirgeyebilirdim.

>> We can’t do that because it’s going to be January in Philadelphia.

>> Bunu yapamayız çünkü Philadelphia'da Ocak ayı olacak.

>> Um, but hopefully this will be just as lovely!

>> Um, ama umarım bu da bir o kadar güzel olur!

DA-da.

DA-da.

>> Um, but hopefully this will be just as lovely! We’re going to have lots of candles.

>> Um, ama umarım bu da bir o kadar güzel olur! Bir sürü mumumuz olacak.

Everywhere, candles, candles, candles.

Her yerde, mumlar, mumlar, mumlar.

DA-da. >> We’re going to have lots of candles. Everywhere, candles, candles, candles. And,

DA-da. >> Bir sürü mumumuz olacak. Her yerde, mumlar, mumlar, mumlar. Ve

um, the chocolate that used to be made in this factory.

bir zamanlar bu fabrikada üretilen çikolata .

>> It was the precursor to the Hershey’s kiss.

>> Hershey'in öpücüğünün habercisiydi .

DA-da.

DA-da.

>> It was the precursor to the Hershey’s kiss. It’s shaped the same, it’s called

>> Hershey'in öpücüğünün habercisiydi . Aynı şekle sahip, buna

a Wilburbud.

Wilburbud deniyor.

>> And we’re gonna have a lot of those for our guests to enjoy as well.

>> Misafirlerimizin de eğlenmesi için bunlardan çok şeyimiz olacak .

da-DA.

da-DA.

>> And we’re gonna have a lot of those for our guests to enjoy as well.

>> Misafirlerimizin de eğlenmesi için bunlardan çok şeyimiz olacak .

>> Unless we eat them all before the wedding.

>> Düğünden önce hepsini yemezsek.

da-DA.

da-DA.

>> Unless we eat them all before the wedding.

>> Düğünden önce hepsini yemezsek.

da-DA.

da-DA.

>> Unless we eat them all before the wedding. Which might happen.

>> Düğünden önce hepsini yemezsek. Hangisi olabilir?

DA-da.

DA-da.

>> Which might happen.

>> Hangisi olabilir.

>> Um, we are going to have a full dinner for our guests.

>> Misafirlerimiz için dolu dolu bir akşam yemeği yiyeceğiz .

DA-da.

DA-da.

>> Um, we are going to have a full dinner for our guests.

>> Misafirlerimiz için dolu dolu bir akşam yemeği yiyeceğiz .

>> That’s pretty typical as well.

>> Bu da oldukça tipik.

DA-da.

DA-da.

>> That’s pretty typical as well.

>> Bu da oldukça tipik.

>> So, I guess I’m curious about, if you’ve been married before, what was your wedding

>> Sanırım daha önce evlendiyseniz, düğününüz

like? What was the space like? The venue. Was it outdoors, indoors, was it in a church?

nasıldı diye merak ediyorum. Uzay nasıldı? Mekan. Dışarıda mıydı, içeride miydi, kilisede miydi?

So let me know in the comments below.

Bu yüzden aşağıdaki yorumlarda bana bildirin.

>> So, I guess I’m curious about, if you’ve been married before, what was your wedding

>> Sanırım daha önce evlendiyseniz, düğününüz

like? What was the space like? The venue. Was it outdoors, indoors, was it in a church?

nasıldı diye merak ediyorum. Uzay nasıldı? Mekan. Dışarıda mıydı, içeride miydi, kilisede miydi?

So let me know in the comments below.

Bu yüzden aşağıdaki yorumlarda bana bildirin.

>> The venue. Was it outdoors, indoors, was it in a church? So let me know in the comments

>> mekan. Dışarıda mıydı, içeride miydi, kilisede miydi? Bu yüzden aşağıdaki yorumlarda bana bildirin

below.

. İlk hecede

Let’s review all the words with stress on the first syllable. DA-da. Getting, married,

vurgu olan tüm kelimeleri gözden geçirelim . DA-da. Almak, evlenmek,

chocolate, painted, hardwood, little, metal, rafters, smokestack, gonna, layout, really,

çikolata, boyalı, parke, küçük, metal, kirişler, baca, olacak, düzen, gerçekten,

tables, probably, having, wedding, people, cousins, gotten, lovely, candles, Hershey’s,

tablolar, muhtemelen sahip olmak, düğün, insanlar, kuzenler, kazanılmış, güzel, mumlar, Hershey's,

happen, dinner, pretty, venue, comments, outdoors, indoors

olur, akşam yemeği, güzel, mekan, yorumlar, dış mekan, iç mekan

Now let’s review all the words with stress on the second syllable. da-DA. About, ago,

Şimdi vurgusu ikinci hecede olan tüm kelimeleri gözden geçirelim . da-DA. Hakkında, önce,

exposed, today, although, outside, because, enjoy, unless, before.

maruz kaldı, bugün, dışarıda olmasına rağmen, çünkü, tadını çıkar, daha önce.

Many more two-syllable words in English have stress on the first syllable than the second.

İngilizce'deki daha birçok iki heceli kelimenin vurgusu ikinciden çok birinci hecededir.

Was there anything about the pronunciation of a word or a phrase in this video that you

Bu videodaki bir kelimenin veya cümlenin telaffuzuyla ilgili

found interesting? Next week I’ll release a bonus video with other topics from this

ilginç bulduğunuz bir şey oldu mu? Gelecek hafta, mekana yaptığım bu geziden diğer konuları içeren bir bonus video yayınlayacağım

trip to the venue!

!

>> Alright guys, that’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

>> Pekala çocuklar, bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.

Click here to see related videos. Links are also in the description below.

İlgili videoları görmek için tıklayınız. Linkler ayrıca aşağıdaki açıklama kısmındadır.