Drinking Vocabulary & Idioms in English: From Day Drinking to Blackout!

Today we're getting drunk on English

Bugün İngilizce sarhoş oluyoruz

No, I'm kidding. We're getting drunk IN English!

Hayır, şaka yapıyorum. İngilizce sarhoş oluyoruz!

Today I'm going to show you different idioms, different expressions

Bugün size farklı deyimler,

that you can use this weekend to get your buzz on! To get wasted!

bu hafta sonu heyecanınızı artırmak için kullanabileceğiniz farklı ifadeler göstereceğim! boşa gitmek için!

Hopefully not dead! But definitely definitely, it's going to be a good weekend!

İnşallah ölmez! Ama kesinlikle kesinlikle, iyi bir hafta sonu olacak!

if you need worksheets for extra practice for this and many other lessons

bu ve daha birçok ders için ekstra pratik yapmak için çalışma kağıtlarına ihtiyacınız varsa

you can join my channel as a member or join my patreon

kanalıma üye olarak veya patreon'uma katılabilirsiniz Haydi

Let's start the lesson!

derse başlayalım! Her şeyden önce

First of all, there's not just "I'm drunk" or "I'm not drunk", no

, sadece "sarhoşum" veya "sarhoş değilim" değil, hayır içki içerken olabileceğiniz

there are many different places - fun places - that you can be when you drink

pek çok farklı yer - eğlenceli yerler - var.

So let's talk about the levels of being drunk

when you haven't drunk anything, no alcohol has touched these lips

hiçbir şey içmedim, bu dudaklara alkol değmedi

this guy is

bu adam

sober pronunciation sober

ayık telaffuz ayık

it's got that nice schwa sound at the end but remember in American English

sonunda o güzel schwa sesi var ama unutmayın Amerikan İngilizcesinde

American English is Rhotic so it wouldn't be sober it would be sober

Amerikan İngilizcesi Rhotic'tir bu yüzden ayık olmaz ayık olurdu

They have that Rhotic "R" sound.

Onlarda buna sahipler Rotik "R" sesi.

Next we have this girl, she's had one or two drinks

Sırada bu kızımız var, bir veya iki içki içti

and she's feeling good so how does she feel

ve kendini iyi hissediyor, peki nasıl

she's "tipsy" or she's "buzzed"

"sarhoş" veya "uğultulu" hissediyor?

Notice these are all adjectives

Bunların hepsi sıfatlar,

So he IS sober She IS tipsy, or buzzed

yani o ayık O sarhoş veya sarhoş

We can also say he feels sober she feels tipsy or buzzed

Biz de söyleyebiliriz ayık hissediyor çakırkeyif veya kafası karışmış hissediyor

In real life she might say something like

Gerçek hayatta Ne gibi bir şey söyleyebilir

What? No no this is just my second drink

? Hayır hayır bu sadece ikinci içkim

I'm a little bit buzzed but I'm fine I'm not going crazy tonight

biraz sarhoşum ama iyiyim bu gece delirmiyorum

but of course then we get a little bit more crazy

ama tabii o zaman biraz daha deliriyoruz

now you've had a few more drinks and you have less control

şimdi sen bir kaç içki daha içtin ve az kontrol sarhoş sarhoş

we say that you are drunk drunk

diyoruz

Is that the right..?

öyle mi..?

I'm a teacher and even I get confused with these I hate them so much!

Ben bir öğretmenim ve bunlarla kafam karışsa bile onlardan o kadar nefret ediyorum ki!

But the pronunciation, listen to it:

Ama telaffuzu, onu dinleyin:

drunk drunk

in British English we also say

İngiliz İngilizcesinde sarhoş sarhoş

pissed now in American English pissed means angry but British English pissed

Amerikan İngilizcesinde de şimdi sarhoş deriz piss kızgın anlamına gelir ama İngiliz İngilizcesi pissed

no, it means you're drunk

hayır, bu sarhoş olduğunuz anlamına gelir

What? I'm not drunk! You're drunk!

Ne? Sarhoş değilim! Sarhoşsun!

You're pissed, mate look at you!

Kızgınsın dostum kendine bak!

I feel sad my What are my exes doing?

Üzgünüm eski sevgilim ne yapıyor?

so I just posted a picture of that on my Instagram

bu yüzden Instagram'da bunun bir resmini yayınladım

someone asked In the phonetics, why isn't it this

birisi fonetikte sordu, benim yazdığım yol yerine neden bu değil ki

instead of the way I wrote it which is this

For me, I think it's weird when it's written like this because

Benim için, böyle yazıldığında garip olduğunu düşünüyorum çünkü

we don't say drunk ...drunk. no!

biz yazmıyoruz sarhoş deyin ...sarhoş. HAYIR!

We say it like drunk you definitely hear the /d3/ sound

Sarhoş gibi söylüyoruz /d3/ sesini kesinlikle duyuyorsunuz

so for me yeah in your dictionary it will say like this but for me in my head

bu yüzden benim için evet sizin sözlüğünüzde şöyle diyecek ama benim için

the way I write it phonetically is this

fonetik olarak yazma şeklim bu

because that's what I hear

çünkü duyduğum şey bu

But I'm kind of stupid, Phonetics is not my strong point if you disagree

Ama ben biraz aptal, fonetik benim güçlü noktam değil eğer katılmıyorsanız

please write it in the comments let's discuss it

lütfen yorumlara yazın bunu tartışalım

but then everyone has one friend who doesn't know their limits

ama sonra herkesin sınırlarını bilmeyen bir arkadaşı vardır

and they get like this

ve böyle olurlar

maybe they're sleeping in a club

belki bir kulüpte uyuyorlar

I won't lie, I've done this before, it was kind of fun

yapmayacağım yaa ben bunu daha önce yapmıştım biraz eğlenceliydi

Anyway we call this level of drunk...

Neyse bu seviyeye sarhoş diyoruz...

We might say that this guy is "wasted" of course "dead", that's a good one!

Bu adama "boşa gitmiş" diyebiliriz tabi ki "ölmüş", bu iyi bir şey!

and also "hammered" be careful of the pronunciation

ve ayrıca "dövülmüş" telaffuza dikkat edin

there are only two syllables in this word "Hammered"

bu kelimede sadece iki hece var "Dövülmüş"

Mate, someone's gonna have to take him home, he's hammered!

Mate, birinin onu eve götürmesi gerekecek, dövülmüş!

so let me know in the comments

öyleyse yorumlarda bana bildirin

Which of these people are you going to be this weekend?

Bu hafta sonu bu insanlardan hangisi olacaksınız?

Me! ...What are my plans?

Ben! ...planlarım neler?

I think I might be tipsy this weekend

Sanırım bu hafta sonu sarhoş olabilirim, yani

I mean I'm not gonna go crazy

delirmeyeceğim

but I'll definitely have one or two

ama kesinlikle bir veya iki

another way we might say that is "I've got a buzz going"

başka yolum daha olacak, "Biraz heyecanlıyım", "

"I've got a bit of a buzz going" that's quite common too

Biraz heyecanlıyım". bir vızıltı" bu da oldukça yaygın

I think that's it

Bence bu kadar

Okay it's the next morning

Tamam ertesi sabah

Your friend got wasted! He was hammered! DEAD!

Arkadaşın sarhoş oldu! O dövüldü! ÖLÜ!

How does he feel in the morning?

Sabahları nasıl hissediyor?

You see your friend, and your friend looks really really bad!

Arkadaşını görüyorsun ve arkadaşın gerçekten çok kötü görünüyor!

You might say this:

Şöyle diyebilirsiniz:

"Mate you look a state!"

“Dostum bir hal görünüyorsun!”

You look a state! I used a glottal T, here. You don't have to!

Bir devlete benziyorsun! Burada gırtlaksı T kullandım. zorunda değilsin!

But I do

Ama ben

"State"

"Devlet"in

notice that T stops in the throat

boğazda durduğunu farkediyorum

"You look a state, mate!"

"Devlet bakıyorsun dostum!"

and when you say this, you're saying you look really bad!

ve bunu söylediğinde gerçekten kötü göründüğünü söylüyorsun!

You look like you feel bad!

Kendini kötü hissediyor gibisin!

Now maybe it's not alcohol that made him feel bad

Şimdi, belki de onu kötü hissettiren alkol değildir

Maybe it's an illness

Belki de bu bir hastalıktır

So if someone looks bad from illness, from alcohol

Yani birisi hastalıktan, alkolden kötü görünüyorsa

from anything really

gerçekten o

then you might say you look a state

zaman bir devlete baktığınızı söyleyebilirsiniz,

this is more a British expression than American so keep that in mind

bu Amerikalıdan çok İngiliz bir ifadedir, bu yüzden bunu aklınızda bulundurun

So how does he feel? hmm he's ill because of drinking, we call that...

Peki nasıl hissediyor mu? hmm o içki içtiği için hasta, biz buna...

"A hangover"

"Akşamdan kalma" "

"A hangover" - That's a noun and we say that you HAVE a hangover

A akşamdan kalma" deriz - Bu bir isim ve biz akşamdan kalma olduğunu söyleriz

or yeah "I've got a hangover", "I have a hangover" both okay

veya evet "Akşamdan kalmam var", "Akşamdan kalmam var" ikisi de tamam Bana

Don't shout at me I've got a hangover!

bağırma akşamdan kalmayım!

as an adjective he could say this

sıfat olarak bunu söyleyebilirdi

"I'm hungover" notice the adjective - HUNGover

"Akşamdan kalmayım" sıfata dikkat edin - HUNGover

The noun - HANGover

İsim - HANGover "

"I've got a hangover" "I'm hungover!"

I'm got a hangover" "I'm hangover!"

again a very British thing that he could say in this situation is this

yine bu durumda söyleyebileceği çok İngiliz bir şey,

Mate I am hanging!

asılı olduğum bu Mate!

of course you know that "to hang" could also mean relaxed chill out with your friends

Elbette "takılmak" ın arkadaşlarınızla rahatlamak anlamına da gelebileceğini bilirsiniz.

But in this context "hanging" - Usually pronounced without the G

Ancak bu bağlamda "takılmak" - Genellikle G olmadan telaffuz edilir

"I'm hangin!" It means you feel very hungover

"I'm hangin!" Bu, bu hafta sonu akşamdan kalma hissettiğin anlamına gelir,

this weekend if you wake up hangin

eğer asılı halde uyanırsan

Then stay in bed, get some McDonald's an energy drink or a coke

Sonra yatakta kal, biraz McDonald's, enerji içeceği ya da kola al, bu

that's my cure for a hangover

benim akşamdan kalmalığım için çarem

Just do that stay in bed all day you'll be fine

Sadece bunu yap, bütün gün yatakta kal, iyi olacaksın

Now do you this guy?

Şimdi bunu yap adam?

yeah you're in a pub or the club with your friends and one friend

evet, arkadaşlarınızla bir barda veya kulüptesiniz ve bir arkadaşınız

gets so drunk, he falls asleep

o kadar sarhoş oluyor ki uyuyakalıyor

Doesn't remember anything about that night!

O gece hakkında hiçbir şey hatırlamıyor!

For example last night he was dancing on a pole

Mesela dün gece bir direğin üzerinde dans ediyordu

Super drunk! Super wasted!

Süper sarhoş! Süper boşa!

Taking his clothes off! Going crazy!

Elbiselerini çıkarıyor! Çıldırmak!

But he doesn't remember anything about this! His memory is gone!

Ama bununla ilgili hiçbir şey hatırlamıyor! Hafızası gitmiş!

and when this happens when you lose your memory

ve bu olduğunda,

because of alcohol, because of drinking

alkol yüzünden hafızanı kaybettiğinde, içki yüzünden

You get blackout

bayılıyorsun,

you could also say you get blackout drunk. That word is an option it's not necessary

sarhoş olduğunu da söyleyebilirsin. Bu kelime bir seçenek, gerekli değil

When was the last time that you got blackout?

En son ne zaman bayıldın?

For me, I was dressed as Princess Peach in Japan

Benim için Japonya'da Prenses Şeftali gibi giyinmiştim

The last thing I remember I tried this ice cream and vodka mix thing

Hatırladığım son şey bu dondurma ve votka karışımı şeyi denedim

I don't remember how I got home! Because I got blackout!

Eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum! Çünkü bayıldım!

The next piece of vocabulary that you deserve and need is "To double fist"

Hak ettiğin ve ihtiyacın olan bir sonraki kelime dağarcığı "Çifte yumruk atmak"

It's not what you think! So stop thinking that!

Düşündüğün gibi değil! Öyleyse bunu düşünmeyi bırak!

Get that thought out of your head! It's not that!

Bu düşünceyi kafandan çıkar! Öyle değil!

To double fist, it's this

İkiye katlamak için, bu,

when you give someone a drink

birine bir içki verdiğinizde

but they already have a drink

ama o zaten bir içki içtiğinde,

Well now they have two drinks

şimdi iki içkileri var.

In this case you might want to tell them "Come on! Hurry up!"

Bu durumda onlara "Hadi! Acele edin!" demek isteyebilirsiniz.

"Oh come on hurry up your double fisting! Drink! Drink!"

"Hadi, çifte yumruk atmanda acele et! İç! İç!" Kelimenin

Literally in each fist you have a drink. You are double fisting

tam anlamıyla her yumrukta bir içki içiyorsunuz. Çifte yumruk atıyorsun

This is also called "double parking" so you could also say...

Buna "çift park etme" de denir, bu yüzden şunu da söyleyebilirsin...

"Hang on, I'm double-parked, I need to finish one!"

"Bekle, çift park ettim, birini bitirmem gerekiyor!"

So if you are like me and you drink very slowly

Yani benim gibiyseniz ve çok yavaş içiyorsanız

Often this might happen you might get double parked, or you might be double fisting

Genellikle bu olabilir, çifte park edilebilirsiniz veya çifte yumruk atıyor olabilirsiniz

Notice ONE is in the passive, THIS one is not in the passive!?

Dikkat BİRİ pasifte, BU pasifte değil!?

Good reason!

İyi sebep!

Because if you use this in the passive

Çünkü bunu pasifte kullanırsan çift yumruk

I'm being double fisted!

olurum!

Then it means the other thing! Don't say that!

O zaman başka bir şey demektir! Bunu söyleme!

...or do if it's the right situation!

...ya da doğru durumsa yap!

either way have fun this weekend!

her iki şekilde de bu hafta sonu iyi eğlenceler!

Now some different expressions that you might hear

Şimdi

or want to use when you want to go drinking

içmeye gitmek istediğinizde duyabileceğiniz veya kullanmak isteyebileceğiniz bazı farklı ifadeler,

Let's start with her. You want to go drinking

onunla başlayalım. İçmeye gitmek istiyorsun

but if you don't want to say to your friends or your parents

ama arkadaşlarına ya da anne babana

that you're gonna get wasted tonight,

bu gece boşa gideceğini söylemek istemiyorsan,

"Mum! Dad! You're gonna be so proud I'm gonna get wasted tonight!"

"Anne! Baba! O kadar gurur duyacaksın ki bu gece sarhoş olacağım!"

No, you want to be subtle, so you might say this:

Hayır, incelikli olmak istiyorsun, bu yüzden şöyle diyebilirsin:

"I'm just going out for one" often we might add this...

"Ben sadece bir tane için çıkıyorum" sık sık şunu ekleyebiliriz... "

"No, I'm not going crazy tonight I'm just going out for a quick one!

Hayır, bu gece çıldırmıyorum, sadece bir tane için çıkıyorum. Çabuk ol!

Gonna get an early night, early start tomorrow!"

Akşam erken yatacağım, yarın erken başla!"

Of course we know that's a lie, BUT! but that is what we say

Elbette bunun bir yalan olduğunu biliyoruz, AMA!

I'm just going out for a quick one

You don't need "a quick" you could say I'm just going out for one

"hızlı"ya ihtiyacın yok, sadece bir tane için çıkıyorum diyebilirsin

of course the plan is one drink only, but plans always change right? So you can say this!

tabii ki plan sadece bir içki, ama planlar her zaman değişir değil mi? ? Yani bunu söyleyebilirsin!

Also one of my favorite activities on a Sunday

Ayrıca bir Pazar günü en sevdiğim aktivitelerden biri

No one has any work to do

Kimsenin yapacak işi yok

You're just with your friends in the sun

Güneşin altında arkadaşlarınızlasınız

I mean not in England but

Yani İngiltere'de değil ama

Maybe you live in a nice country! That must be lovely for you!

Belki güzel bir ülkede yaşıyorsunuz! Bu senin için çok güzel olmalı!

So on a Sunday or any day that you don't have to work and you're with your friends

Yani bir pazar günü veya çalışmak zorunda olmadığınız herhangi bir gün arkadaşlarınızla birlikte

you're playing games and you're drinking during the day

oyun oynuyorsunuz ve gün içinde içki içiyorsunuz ki buna

that is called...

To "day drink"

"günlük içecek" denir ya

"Dude what are you doing today? The sun's out!"

bugün ne yapıyorsun? Güneş çıktı!"

"Mate! Nothing! I've got no work to do today! Day drinking?!"

"Dostum! Hiçbir şey! Bugün yapacak işim yok! Gündüz içki mi içiyorsun?"

"Definitely day drinking!"

"Kesinlikle gündüz içme!"

This one: It's not as fun, but it's very important, so

Bu: O kadar eğlenceli değil ama çok önemli, bu yüzden

When you go drinking with your friends

arkadaşlarınla ​​içmeye gittiğinde

You need to be responsible! One person in the group must stay sober

Sorumlu olmalısın! Gruptaki bir kişinin ayık kalması gerekir

So they can drive home

Böylece eve gidebilirler Araba

This person who stays sober to drive is called...

kullanmak için ayık kalan bu kişinin adı...

The designated driver that's a noun

Belirtilen sürücü, bu bir isimdir,

he is the designated driver for the night

o gece için belirlenmiş sürücüdür

Often it's abbreviated to the DD

Genellikle DD olarak kısaltılır

Luckily for me I live in London, don't have a car

Neyse ki benim için yaşıyorum Londra'da arabam yok

So I'm never the designated driver! I win!

Bu yüzden asla belirlenen sürücü ben değilim ! Ben kazandım!

and finally you want to celebrate a moment, or congratulate someone because they did something cool

ve son olarak bir anı kutlamak veya havalı bir şey yaptığı için birini kutlamak istiyorsunuz

To do this, the verb is...

Bunu yapmak için fiil...

"To make a toast" or you could just use the verb "toast"

"Tost yapmak" veya sadece "tost" fiilini kullanabilirsiniz.

To toast someone or something

Birini veya bir şeyi kızartmak için

"A toast" that's a noun "To toast" or "To make a toast"

"A tost" bu bir isimdir "Tost yapmak" veya "to to make a tost"

They mean the same thing, those are the verb forms

Aynı anlama gelirler, bunlar fiil biçimleridir

and of course when we toast we say

ve tabii ki kadeh kaldırdığımızda

"Cheers!"

"Şerefe!" deriz.

So tell me in the comments, if we had a drink right now

Öyleyse yorumlarda bana söyleyin, şu anda bir içki içseydik

what should we toast to? What should we celebrate?

neye kadeh kaldıralım? Neyi kutlamalıyız?

Also use your own examples using today's vocabulary in the comments

Ayrıca yorumlarda günümüzün kelime dağarcığını kullanarak kendi örneklerinizi kullanın

Use it in your Instagram stories

Bunu Instagram hikayelerinizde kullanın Bunu

If you do that, tag me: @PapaTeachMe on Instagram I'll repost the best ones

yaparsanız, beni etiketleyin: Instagram'da @PapaTeachMe En iyilerini tekrar paylaşacağım

and I'll see you in the next class!

ve bir sonraki derste görüşürüz!