Gossip Vocabulary in English - Blabbing with Becky

Hey guys I'm Becky! Welcome back to "Blabbing With Becky"

Hey millet ben Becky! YouTube'daki en iyi dedikodu kanalı "Blabbing With Becky"ye tekrar hoş geldiniz

the best gossiping channel on YouTube

Okay so usually I'm the one giving the latest and greatest gossip on the internet

Tamam, bu yüzden genellikle internetteki en son ve en büyük dedikoduları ben veririm

but today on BWB I'm gonna be teaching you guys

ama bugün BWB'de size

how to gossip in English

İngilizce dedikodu yapmayı öğreteceğim.

So you can be Gossip Queens just like Becky!

tıpkı Becky gibi Gossip Queens olabilir!

"To blab" means "To gossip"

"Gevezelik etmek", "dedikodu yapmak" anlamına gelir, belki dikkatsizce

to reveal someone's secrets

birinin sırlarını ifşa etmek için

perhaps in a careless way but we don't care

ama

it's a verb like: "On this channel we blab"

"Bu kanalda gevezelik ederiz" gibi bir fiil olmasına aldırmıyoruz

but "To gossip" it means the same thing

ama "Gossip yapmak" aynı anlama geliyor

but it's a verb, noun, and adjective

ama bu bir fiil , isim ve sıfat

and I'm gonna show you how to use it in some cool ways

ve size onu bazı harika şekillerde nasıl kullanacağınızı göstereceğim.

For example as a noun

Örneğin bir isim olarak

"I am a gossip" yes "I am a got a huge gossip!"

"Ben bir dedikoducuyum" evet "Ben çok dedikoducuyum!"

and you know what? I don't really care about what all of you say about me on Twitter

ve ne biliyor musun? Twitter'da benim hakkımda ne söylediğiniz umrumda değil

Yeah I read your tweets, Ashley!

Evet, tweet'lerinizi okudum, Ashley!

But you know what? I don't care

Ama biliyor musun? Umurumda değil

Only Doug can judge me

Sadece Doug beni yargılayabilir

Doug's my boyfriend

Doug

also when I'm telling secrets, "I'm SPREADING gossip"

da sırları söylediğimde erkek arkadaşım, "Dedikodu YAYIYORUM"

remembering of course, that "gossip" is an uncountable noun

tabii ki "dedikodu"nun sayılamayan bir isim olduğunu hatırlayarak "

Which means not "One gossip" "Two gossips", "Three gossips". No!

Bir dedikodu" "İki dedikodu" değil ", "Üç dedikodu". HAYIR!

You should say "Some gossip"

"Biraz dedikodu" demelisiniz

"I heard some gossip"

"Biraz dedikodu duydum"

"Oh my god I heard some gossip from Becky today,

"Aman tanrım bugün Becky'den biraz dedikodu duydum,

Becky is the best!"

Becky en iyisi!"

if you really want to count the gossip

dedikoduyu gerçekten saymak istiyorsan

then you can say "a piece of gossip"

"bir parça dedikodu" diyebilirsin "

"I heard a piece of gossip"

bir dedikodu duydum"

and yes you can use it also as an adjective "Gossipy"

ve evet bunu "Dedikoducu" sıfatı olarak da kullanabilirsin

Ew I forgot, did you hear the gossip about Kim?

Ew unuttum, Kim hakkındaki dedikoduyu duydun mu? ?

Yeah Kim who said that I was too gossipy

Evet Kim benim çok dedikoducu olduğumu söyledi

yeah well Kim smells her own farts

evet Kim kendi osuruklarının kokusunu alıyor

I've seen it, it's disgusting

Gördüm, iğrenç

and yes like a verb: Gossiping

ve evet bir fiil gibi: Dedikodu yapmak

"To gossip", "I gossiped"

"Dedikodusu yapmak", "dedikodu yapmak"

okay so here are some really cool expressions about gossip that you can use

tamam işte dedikodu hakkında gerçekten harika ifadeler

Okay when you want to ask for gossip say these things:

Tamam, dedikodu istemek istediğinde şunları söyle:

"Oh my god give me the gossip"

"Aman tanrım, bana dedikoduyu ver"

Okay this is the kind of basic version

Tamam, bu tür bir temel versiyon

and it's fine but there are better ones you can use like

ve sorun değil ama "Aman tanrım, yemek" gibi kullanabileceğiniz daha iyileri var.

"Oh my god dish the dirt!"

kir!"

Okay but that expression is a bit more British, I know, ew!

Tamam ama bu ifade biraz daha İngiliz, biliyorum, ew!

but an American thing to say would be

ama bir Amerikalının söyleyeceği şey

"Oh my god spill!"

"Aman Tanrım dökülsün!"

"Spill" from the expression "Spill the beans"

"Dökülmek" ifadesinden "Dökülmek"

but we just say "spill" because it's cuter

ama biz sadece "dökülmek" diyoruz çünkü daha şirin

this is a fun expression you can use with your gossipy friends

bu dedikoducu arkadaşlarınızla kullanabileceğiniz eğlenceli bir ifade

but a better one would be

ama daha iyisi

"Oh my god you have gossip okay,

"Aman tanrım dedikodun var tamam

I'm sitting down okay, lay it on me, I'm ready"

mı? Oturuyorum tamam, üzerime koy, hazırım"

"Lay it on me!"

"Üzerime koy!"

I like this one, this one's fun

Bunu beğendim, bu eğlenceli

Okay before we continue, "a rumour"

Tamam devam etmeden önce, "bir söylenti"

A rumour is a story which is circulating

Bir söylenti ortalıkta dolaşan bir hikayedir

there's no proof that it's true, and in fact

, bunun doğru olduğuna dair bir kanıt yoktur ve aslında bir

it kind of seems like it's not true

nevi doğru değilmiş gibi görünse

although I will say I heard a rumour about Ashley

de bir şey duydum diyeceğim. Ashley hakkında söylenti

yeah she had surgery on her feet

evet ayak parmaklarını büyütmek için ayaklarından ameliyat oldu

to make like her toes bigger

because she wants to be a foot model on the internet

çünkü internette bir ayak modeli olmak istiyor,

like I can't even with Ashley, she's so basic

benim Ashley ile bile yapamayacağım gibi, o çok basit

Cool okay if you want to give gossip

Havalı tamam dedikodu yapmak istiyorsan

then you can start using these expressions here

yapabilirsin bu ifadeleri burada kullanmaya başlayın

"Oh my god I've got some gossip for you!"

"Aman tanrım, sizin için biraz dedikodum var!"

but that sounds basic and you don't want to be basic

ama bu basit geliyor ve basit olmak istemiyorsunuz, bu

so use these expressions they're a little better

yüzden bu ifadeleri kullanın, biraz daha iyiler,

a little cooler

biraz daha havalılar, bir

our next expression is "A little bird told me"

sonraki ifademiz " Küçük bir kuş bana dedi"

Yeah, it's cute!

Evet, çok şirin!

This expression is like

Bu ifade,

you don't want to say exactly who told you the gossip

dedikoduyu size tam olarak kimin söylediğini söylemek istemezsiniz,

so that person remains anonymous, like-

böylece o kişi isimsiz kalır, mesela-

Oh my god, Jacqueline stop calling me!

Aman Tanrım, Jacqueline beni aramayı kes!

Stop! I'm trying to make a video!

Durmak! Video çekmeye çalışıyorum!

"Oh my god stop!"

"Aman tanrım dur!"

So just remember-

Jacqueline what?

Jacqueline ne?

stop bothering me

beni rahatsız etmeyi bırak

Go kiss your cousin again

Git kuzenini tekrar öp

Yeah okay so a little bird told me that Jacqueline practises kissing with her cousin

Evet tamam, küçük bir kuş bana Jacqueline'in kuzeniyle öpüşme pratiği yaptığını söyledi O

She is so weird

çok tuhaf Bir

Our next expression is "I heard it through the grapevine"

sonraki ifademiz "Söylentilerden duydum" oluyor

we usually use this expression when the gossip came from a certain group of people

bu ifadeyi genellikle bir dedikodu geldiğinde kullanırız. belirli bir grup insan

For example

Örneğin

Oh my god okay a guy work with at Abercrombie, Jay...

Aman tanrım, Abercrombie, Jay'de birlikte çalışan bir adam...

Yeah I know I work at Abercrombie, I'm pretty I know

Evet, Abercrombie'de çalıştığımı biliyorum, güzelim biliyorum

but I heard through the Abercrombie grapevine

ama Abercrombie söylentileri aracılığıyla

that Jay is part of a cult

Jay'in bir tarikatın parçası olduğunu duydum.

they paint faces on eggs

yumurtaların üzerine yüzler çizerler

and they pray to the eggs for, like, good weather

ve yumurtalara güzel hava

or whatever

ya da her ne gibi bir şey için dua ederlerse

it's like so sad

o kadar üzücüdür ki bir

our next expression is "Word on the street"

sonraki ifademiz "sokaktaki sözler" olur

But this is a little bit old-fashioned, like, no one really says it anymore

ama bu biraz eski moda, sanki artık kimse gerçekten söylemiyor

So just say, like, "Word is..."

Yani sadece şöyle deyin, "Kelime..."

Okay so word is Jenny likes Rob

Tamam, kelime şu ki Jenny Rob'dan hoşlanıyor

but she won't date Rob because of his forehead

ama alnı yüzünden Rob'la çıkmıyor

she said "His forehead is SO big, it's more like a five-head"

"Alnı ÇOK büyük, daha çok beş başlı gibi" dedi

Okay but don't laugh that's mean

Tamam ama gülme bu kötü sözler

Those are her words not mine

Bunlar onun sözleri benim değil

Thanks for watching I hope you guys learned some really cool expressions

İzlediğiniz için teşekkürler umarım gerçekten harika ifadeler öğrenmişsinizdir

So you can be a gossip queen just like me, Becky!

böylece tıpkı benim gibi bir dedikodu kraliçesi olabilirsiniz Becky!

If you liked today's video remember to subscribe

Bugünün videosunu beğendiyseniz abone olmayı unutmayın

and if you have thumbs give me a thumbs up!

ve beğendiyseniz bana bir beğeni verin!

and tell all of your friends how amazing Becky is

ve tüm arkadaşlarınıza Becky'nin ne kadar harika olduğunu söyleyin

also let me know in the comments how fierce do you think my hair is today

ayrıca yorumlarda bana bildirin saçlarımın bugün ne kadar vahşi olduğunu düşünüyorsunuz

because I know you're obsessed with it

çünkü ona takıntılı olduğunuzu biliyorum

Let me know how bad you want to see me in a new video

Beni yeni bir videoda ne kadar çok görmek istediğinizi bana bildirin

and I'll see you next time on "Blabbing With Becky"!

ve Bir dahaki sefere "Blabbing With Becky"de görüşürüz!