3 WAYS to say "BECAUSE" in English | PDF Study challenge!

- How can you improve your English vocabulary?

- İngilizce kelime dağarcığınızı nasıl geliştirebilirsiniz?

Well, let's start with three ways that you can say,

Pekala, söyleyebileceğiniz üç yolla başlayalım,

because, in better, more formal ways.

çünkü daha iyi, daha resmi yollarla.

(gentle music)

(hafif müzik)

Let's imagine that you want to go to London.

Londra'ya gitmek istediğinizi düşünelim.

Why? What's the reason?

Neden? Sebebi nedir?

To study English, that's the reason.

İngilizce öğrenmek için sebep bu.

Yes, you can say,

Evet,

"I want to go to London because I want to study English."

"İngilizce öğrenmek istediğim için Londra'ya gitmek istiyorum " diyebilirsiniz.

That's fine.

Bu iyi.

But with this, we are specifically saying when this happens,

Ancak bununla birlikte, özellikle bu olduğunda,

this happens or can happen.

bu olur veya olabilir diyoruz.

It's an order of things.

Bu bir düzendir.

This needs to happen first, then this.

Önce bu olmalı, sonra bu.

So we could say in order to, it's an order of things.

Sırayla diyebiliriz , bu bir şeylerin sırasıdır.

If this happens, then this happens.

Bu olursa, o zaman bu olur. İngilizce öğrenmek

I want to go to London in order to study English.

için Londra'ya gitmek istiyorum .

And again, that's great,

Ve yine, bu harika,

but you probably learned this in class, right?

ama muhtemelen bunu sınıfta öğrendin, değil mi?

That's boring.

Bu sıkıcı.

How can we make it better?

Nasıl daha iyi hale getirebiliriz?

Maybe let's change this to,

Belki bunu şu

so as to.

şekilde değiştirelim.

Pronunciation, notice we've got connected speech there.

Telaffuz, burada bağlantılı konuşmamız olduğuna dikkat edin.

So as, we link those two with a (imitates W) sound.

Böylece, bu ikisini (W'yi taklit eder) bir sesle ilişkilendiririz.

Sowas, so as.

Sowas, yani.

So as to.

yani

And again, it means, if this happens

Ve yine, bu olursa,

this can then happen after.

bunun daha sonra olabileceği anlamına gelir.

I wanna go to London so as to study English.

İngilizce öğrenmek için Londra'ya gitmek istiyorum.

I do this in order to do this.

Bunu yapmak için bunu yapıyorum.

Okay, now let's imagine

Tamam, şimdi hayalinizdeki

you applied for the job of your dreams, you are so happy.

işe başvurduğunuzu düşünelim , çok mutlusunuz.

But then, ugh, you get rejected.

Ama sonra, ah, reddedilirsin.

And the rejection is formal.

Ve ret resmidir.

Your application is unsuccessful at this time.

Başvurunuz şu anda başarısız.

Why?

Neden?

Because, you don't have enough experience.

Çünkü yeterli deneyime sahip değilsin. Bunun formalitesine uyması

Let's change because to something more formal

için daha resmi bir şeyle değişelim

to match the formality of this.

.

Due to, is a more formal version of because.

nedeniyle, çünkü'nin daha resmi bir versiyonudur.

This is just, this is the reason for this.

Bu sadece, bunun nedeni bu.

So we can't use in order to, or so as to,

Bu yüzden,

this is not an order of things.

bu bir şeylerin sırası değil.

It's just a simple, this is the reason.

Bu sadece basit, nedeni bu.

Pronunciation, you have options.

Telaffuz, seçenekleriniz var.

Due to, that sounds more posh,

Nedeniyle, bu kulağa daha lüks geliyor

or due to, that sounds more casual, more normal.

veya nedeniyle, bu daha gündelik, daha normal geliyor.

You will definitely hear due to, more often than due to.

Kesinlikle nedeniyle, nedeniyle olduğundan daha sık duyacaksınız.

Again, not many people speak in RP, keep that in mind.

Yine, RP'de pek fazla insan konuşmaz , bunu aklınızda bulundurun.

Also, there's something else we could change here

Ayrıca,

to make this sound more formal.

bu sesi daha resmi yapmak için burada değiştirebileceğimiz başka bir şey daha var.

When we say a lack of something, in this case experience,

Bir şeyin eksikliği dediğimizde, bu durumda deneyim, bir şeye yeterince

we mean you don't have enough of something.

sahip olmadığınızı kastediyoruz .

So in this case, the full sentence, the full rejection,

Yani bu durumda, tam ceza, tam ret, deneyim eksikliğinden dolayı

would be your application is unsuccessful at this time

başvurunuzun bu kez başarısız olması olacaktır

due to your lack of experience.

.

Have you ever received a rejection like this?

Hiç böyle bir ret aldınız mı?

Let me know in the comments, I'll cry with you.

Yorumlarda belirtin , sizinle ağlayayım.

Basically the normal way, because of,

Temelde normal yol, nedeniyle,

the formal way, due to.

resmi yol nedeniyle.

This sounds like one of those rubbish Instagram accounts,

Bu, IELTS İngilizcesi nedeniyle normal İngilizce gibi olan o çöp Instagram hesaplarından biri gibi geliyor

that's like normal English because of,

IELTS English, due to.

.

Ugh, please don't follow those accounts.

Lütfen o hesapları takip etmeyin.

There's such bull (censored).

Böyle bir boğa var (sansürlü).

If they post things like this,

Böyle şeyler yayınlarlarsa,

they usually post the wrong information.

genellikle yanlış bilgi yayınlarlar.

They'll teach absolute rubbish.

Tam bir saçmalık öğretecekler.

That will probably make your English worse, not better.

Bu muhtemelen İngilizcenizi daha da kötüleştirecektir, daha iyi değil.

Pro tip, don't follow those accounts,

Profesyonel ipucu, bu hesapları takip etmeyin,

instead follow dog accounts,

bunun yerine köpek hesaplarını

or that cat that makes those really cute sounds.

veya o gerçekten sevimli sesler çıkaran kediyi takip edin.

(cat mews)

(kedi miyavlaması)

Yeah, follow that one.

Evet, onu takip et.

And the structure, you have options.

Ve yapı, seçenekleriniz var.

For example, let's imagine there is an event,

Örneğin bir etkinlik olduğunu düşünelim

but because of the rain, that event is canceled.

ama yağmur nedeniyle o etkinlik iptal oldu.

So we have one option, due to plus a noun.

Artı bir isim nedeniyle bir seçeneğimiz var.

Due to the rain, because of the rain, the event is canceled.

Yağmur nedeniyle, yağmur nedeniyle etkinlik iptal edildi.

Or due to, with the fact that,

Veya nedeniyle, şu gerçeğiyle

and then the normal whole sentence.

ve sonra normal tüm cümle.

So due to the fact that it's raining, the event is canceled.

Yani yağmur yağdığı için etkinlik iptal edildi.

Are you making notes?

Not alıyor musun?

If not, it's a good time to start.

Değilse, başlamak için iyi bir zaman.

And finally given that.

Ve sonunda bunu verdi.

I have taught it in other videos,

Bunu diğer videolarda öğrettim,

but I feel like I need to give more

ancak

of an explanation of how to use this.

bunun nasıl kullanılacağına dair daha fazla açıklama yapmam gerektiğini hissediyorum.

So let's imagine that you worked all day yesterday

Yani dün bütün gün çalıştığınızı

and all day today, tomorrow is your day off,

ve bugün bütün gün yarın izin gününüz olduğunu düşünelim

but then your boss wants to cancel your day off.

ama sonra patronunuz izin gününüzü iptal etmek istiyor.

You need to work tomorrow.

Yarın çalışman gerekiyor.

You want to say, "Um, no, no, no.

"Hm, hayır, hayır, hayır.

I worked all day yesterday and all day today

Dün bütün gün çalıştım ve bugün bütün gün

because of that, I need a day off tomorrow."

bu yüzden, yarın bir gün izine ihtiyacım var" demek istiyorsunuz.

I worked all day, because of this.

Bütün gün bu yüzden çalıştım.

This is the reason.

Sebep bu.

Can I use due to here?

Buradan dolayı kullanabilir miyim?

Yes you can, but we have a whole sentence there.

Evet yapabilirsin, ama orada koca bir cümlemiz var.

So, due to the fact I worked all day, I need tomorrow off.

Yani bütün gün çalıştığım için yarın izin almam gerekiyor.

And yes, that is great.

Ve evet, bu harika.

You're saying because of this, this.

Bunun için diyorsun, bu.

But you wanna be more specific.

Ama daha spesifik olmak istiyorsun.

You want your boss to understand your situation.

Patronunuzun durumunuzu anlamasını istiyorsunuz.

You want to say,

can you just think about this for two seconds?

Bunu iki saniyeliğine düşünebilir misin demek istiyorsun?

Just consider this, take this into account.

Sadece bunu düşün, bunu dikkate al.

Specifically to save that we use given.

Özellikle tasarruf etmek için verilenleri kullanıyoruz.

Because this is a full sentence,

Çünkü bu tam bir cümle,

given that I worked all day,

bütün gün çalıştığımı düşünürsek

or given the fact that I worked all day, I need a day off.

veya bütün gün çalıştığımı düşünürsek, bir gün izin almam gerekiyor.

You could remove that, or the fact that.

Bunu ya da şu gerçeği kaldırabilirsin.

Given I worked all day, I need tomorrow off.

Bütün gün çalıştığıma göre, yarın tatile ihtiyacım var.

Yes, you can remove that, but it's better to

Evet, onu kaldırabilirsin, ama

because it's a full sentence, leave it there.

tam bir cümle olduğu için orada bırakmak daha iyidir.

That just makes for better writing, sounds clearer.

Bu sadece daha iyi yazmayı sağlar, kulağa daha net gelir.

It's just better.

Sadece daha iyi.

Another example with this.

Bununla başka bir örnek. Senden

Well, given that I hate you, I'll never marry you.

nefret ettiğime göre , seninle asla evlenmeyeceğim.

Again, you could remove that.

Yine, onu kaldırabilirsin.

However, again, it just sounds clearer,

Ancak yine de kulağa daha net geliyor

and it's better writing to leave that with a full sentence.

ve bunu tam bir cümleyle bırakmak daha iyi.

So the structure, again, it's like due to,

Yani yapı, yine,

you have that option.

bu seçeneğe sahip olmanızdan dolayıdır.

Due to the fact that, full sentence, or,

Tam bir cümle olduğu için mi, yoksa

remember this guy?

bu adamı hatırladın mı?

Remember why he was rejected.

Neden reddedildiğini hatırla.

Not enough experience, right?

Yeterli deneyim yok, değil mi?

How was the more formal way to say this?

Bunu söylemenin daha resmi yolu nasıldı?

A lack of experience.

Tecrübe eksikliği. Bir

You don't have enough of something?

şeye doymuyor musun? Sende

You have a lack of something.

bir eksiklik var.

So that's a noun, right?

Yani bu bir isim, değil mi?

So given,

Verildi

and it's his, so given your.

ve bu onun, öyleyse verildi. Deneyim

Given your lack of experience

eksikliğiniz nedeniyle

your application is unsuccessful, you suck.

başvurunuz başarısız oldu, berbatsınız.

Or something more formal than you suck,

Ya da berbat olduğundan daha resmi bir şey,

but you get the idea.

ama sen anladın.

So with given, given the fact that,

Yani verilenle, verilenle,

given that, full sentence.

verilenle, tam cümle.

Given alone, you need a noun.

Yalnız verildiğinde, bir isme ihtiyacın var.

The key to improving your English

İngilizcenizi geliştirmenin anahtarı,

is to practice what you learned

just after the class finishes.

ders bittikten hemen sonra öğrendiklerinizi pratik etmektir. İngilizce'de

So given that you've just learned three amazing ways

çünkü demenin üç harika yolunu öğrendiğinize göre

to say because in English, go get my ebook

, gidip e-kitabımı alın

and practice with the exercises for this lesson.

ve bu ders için alıştırmalarla pratik yapın.

So as to be able to use this

Bunu

in your daily English conversations,

günlük İngilizce konuşmalarınızda kullanabilmek için, e

go get my ebook on my website, papateachme.com

-kitabımı web sitem papateachme.com'dan

or my Patreon, patreon.com/papateachme.

veya Patreon'um patreon.com/papateachme'den edinin.

(Aly sighs)

(Aly iç çeker)

Okay, due to the fact that it's getting quite late now,

Tamam, artık oldukça geç olduğu için, bir

I'm gonna say, I'll see you in the next class.

sonraki derste görüşürüz diyeceğim.

Bye.

Hoşçakal.

(gentle music)

(hafif müzik)