How To Survive GETTING SICK in the UK!

Hastalandığında UK'da nasıl hayatta kalırsın!

- Today we're gonna be answering

- Bugün

some of your medical questions in English.

bazı tıbbi sorularınızı İngilizce olarak cevaplayacağız.

So if you come to London and if you have any emergency,

Yani Londra'ya gelirseniz ve herhangi bir acil durumunuz varsa,

any medical problem, and you want to explain it,

herhangi bir tıbbi sorununuz varsa ve bunu açıklamak istiyorsanız

this is the video you need.

ihtiyacınız olan video budur.

And to help me with this video is my good friend Ed,

Ve bu videoda bana yardımcı olacak iyi arkadaşım Ed,

who are you?

sen kimsin?

- So my name's Ed Hope, I'm a junior doctor in the U.K.

- Benim adım Ed Hope, Birleşik Krallık'ta genç bir doktorum

and I run a YouTube channel as well.

ve aynı zamanda bir YouTube kanalı yönetiyorum.

I talk about medicine in a fun, simple, entertaining way.

Tıp hakkında eğlenceli, basit, eğlenceli bir şekilde konuşuyorum.

So thanks for having me on.

Beni kabul ettiğiniz için teşekkürler.

- Thanks for being here.

- Burada olduğun için teşekkürler.

(upbeat music)

(iyimser müzik)

So if you come to London and you have a medical emergency,

Londra'ya gelirseniz ve acil bir tıbbi durumunuz olursa,

what's the first thing you need to do?

yapmanız gereken ilk şey nedir?

- Okay, so I guess for, broadly speaking, any emergency,

- Pekala, sanırım, genel olarak konuşursak, herhangi bir acil durum için, insanlarla

you need to know how to get in contact with people, right?

nasıl iletişim kuracağınızı bilmeniz gerekiyor , değil mi?

- Right.

- So basically to contact all the emergency services,

- Sağ.

- Yani temel olarak tüm acil servislerle iletişim kurmak için,

so the police, fire, and also to get the ambulance

yani polis, itfaiye ve ayrıca ambulansı almak için

you need to know the number which is any phone

herhangi bir telefon olan numarayı bilmeniz gerekir ve

and you dial 999 and then you'll speak to a receiver

999'u çevirirsiniz ve ardından bir alıcıyla konuşursunuz ve

you will then take any, you know, take the details

ardından herhangi birini alırsınız. , bilirsin, neler olup bittiğinin ayrıntılarını al

of what's going on and be able to talk you through.

ve seninle konuşabil.

- And then who should they ask for?

- Peki kimden istemeliler?

- The good thing about the receivers is they're

- Alıcılarla ilgili iyi bir şey,

super well trained, so it's basically just listen

süper iyi eğitilmiş olmalarıdır, bu nedenle temelde

to the instructions that they're talking to you.

sizinle konuştukları talimatları dinleyin.

- So if their English isn't perfect, they'll be okay?

- Yani İngilizceleri mükemmel değilse, iyi olacaklar mı?

- Absolutely, again they'll be well trained,

- Kesinlikle, yine iyi eğitilmiş olacaklar,

they use very simple English,

çok basit bir İngilizce kullanıyorlar

and if they were struggling with it,

ve eğer bunda zorlanıyorlarsa, ihtiyaçları olanı elde etmek için

they'd obviously try and use techniques

belli ki teknikleri dener ve kullanırlardı

to try and get out what they need.

.

Also worth mentioning, the number 111.

Ayrıca 111 sayısını da belirtmekte fayda var

So we have a number that we.

.

- I don't know this number.

(laughing)

- Bu numarayı bilmiyorum.

(gülüyor)

- So this is basically the kind of NHS direct number.

- Yani bu temelde bir tür NHS direkt numarası.

So this is if you need any kind of, not emergency help,

Yani bu, herhangi bir acil yardıma ihtiyacınız varsa,

but if you kind of need some urgent medical help

ancak acil tıbbi yardıma ihtiyacınız varsa

but you don't know who to talk to,

ve kiminle konuşacağınızı bilmiyorsanız,

that's the number you can call from any phone as well.

bu numara herhangi bir telefondan da arayabilirsiniz.

So 111 and they can, it's 24 hours, and they can give you

Yani 111 ve onlar, 24 saat ve ihtiyaç duymanız halinde size

access to any kind of medical advice should you need it.

her türlü tıbbi tavsiyeye erişim sağlayabilirler.

- Over the phone?

- Telefonda?

- Yes.

- Evet.

- So you can describe what's happening

- Neler olduğunu anlatabilesin diye

and they will help you?

sana yardım etsinler diye mi?

- Yeah, absolutely, and often if you don't know where to go,

- Evet, kesinlikle ve nereye gideceğinizi bilmiyorsanız,

they can give you those points as well.

size o puanları da verebilirler.

For example, if you have a really bad toothache

Örneğin, çok kötü bir diş ağrınız varsa

and you don't know any dentists in the area,

ve bölgede herhangi bir diş hekimi tanımıyorsanız,

which I guess you wouldn't if you're traveling to the U.K.,

ki İngiltere'ye seyahat ediyorsanız sanırım bilmezsiniz,

they can tell you which emergency dentists

size o sırada hangi acil diş hekimlerinin

are open at the time and how you go about

açık olduğunu söyleyebilirler. ve

getting an appointment as well.

ayrıca randevu almaya nasıl gideceğiniz.

- Damn that's cool.

- Kahretsin, bu harika.

I didn't even know that existed.

Bunun var olduğunu bile bilmiyordum.

- (laughing) Yeah.

- (gülerek) Evet.

- Okay, so I asked you guys what were your main concerns,

- Pekala, size

your main questions about traveling to the U.K.

İngiltere'ye seyahat etmek

and dealing with the healthcare system.

ve sağlık sistemiyle ilgilenmekle ilgili temel endişelerinizin neler olduğunu sordum.

Pretty much the majority of people asked is it free

İnsanların çoğu ücretsiz mi diye sordu

and will they die waiting?

ve beklerken ölecekler mi?

(laughing)

(Gülerek)

- Is that what they asked?

- Yeah.

- Öyle mi sordular?

- Evet.

- Is this the type of impression that we give to the world?

- Dünyaya verdiğimiz izlenim bu mu ?

- Yeah this is where us communists--

- Evet burası biz komünistlerin--

- This is it.

- İşte burası.

- Do healthcare wrong apparently.

- Görünüşe göre sağlık hizmetlerini yanlış yapıyor.

AbdelFG, how does the NHS work?

AbdelFG, NHS nasıl çalışıyor?

(laughing)

(gülüyor)

- Easy, it's easy.

- Kolay, çok kolay.

Basically we tax people and then we pay the medical people,

Temelde insanları vergilendiriyoruz ve sonra tıbbi insanlara ödeme yapıyoruz, hepsi

that's it.

bu.

- Easy.

- Kolay.

- What is the big problem?

- Büyük sorun nedir?

- What else do you need to say?

- Başka ne söylemen gerekiyor?

- Done. - Done.

- Tamamlamak. - Tamamlamak.

- So the idea, is the NHS free,

- Yani fikir, NHS ücretsiz mi,

I find this quite a funny question actually,

aslında bu soruyu oldukça komik buluyorum,

a lot of people get the kind of misconception

pek çok insan

that the NHS is free.

NHS'nin ücretsiz olduğu konusunda bir tür yanılgıya kapılıyor.

Like one of the core principles here of the NHS,

NHS'nin buradaki temel ilkelerinden biri gibi,

is that it's free at the point of use.

kullanım noktasında ücretsiz olmasıdır.

So you don't actually pay for it when you use it,

Yani onu kullandığınızda aslında parasını ödemiyorsunuz

but it still gets paid for right, as we know,

ama yine de hakkı için para ödeniyor, bildiğimiz gibi

because we get taxed and we get national insurance.

çünkü vergilendiriliyor ve ulusal sigorta yaptırıyoruz.

So it's the people living in the U.K. through our taxes

Yani

and national insurance that fund the NHS.

NHS'yi finanse eden, vergilerimiz ve ulusal sigortamız aracılığıyla Birleşik Krallık'ta yaşayan insanlardır.

- So it's like it's free but it's not free at all.

- Yani bedava gibi ama hiç bedava değil.

(laughing)

(gülüyor)

- Exactly, so it's free at the point of use,

- Aynen, yani kullanım noktasında bedava, ki

which is really good 'cause really,

bu gerçekten iyi, çünkü gerçekten

when you're really unwell you don't wanna

hasta olduğunuzda

be worrying about how much it's gonna cost you.

bunun size ne kadara mal olacağı konusunda endişelenmek istemezsiniz.

So you pay for it every day in case you need it

Yani böyle bir acil durumda ihtiyacınız olursa diye her gün parasını ödüyorsunuz

in emergency like that.

.

But it's also important to remember

Ama

that not everything is free, okay.

her şeyin bedava olmadığını unutmamak da önemli, tamam mı?

So there are certain surcharges for certain things

Bu nedenle,

like prescriptions, as we talked about, dental work,

konuştuğumuz gibi , reçeteler, dişçilik, gözlerinizi muayene

to see an optician if you're getting your eyes tested,

ettiriyorsanız bir gözlükçüye görünmek gibi belirli şeyler için belirli ek ücretler vardır ,

so all of those have additional surcharges as well.

yani bunların hepsinin de ek ek ücretleri vardır.

And often, a lot of people forget as well,

Ve çoğu zaman, pek çok insan Birleşik Krallık'ta da

there is still a big private health service

hala büyük bir özel sağlık hizmeti olduğunu unutuyor

within the U.K. as well.

.

- A lot of the people were asking, well if they're coming

- Pek çok insan,

from inside the EU or outside the EU,

AB içinden mi yoksa AB dışından mı geliyorlar

and they have a hospital visit or a doctor's visit,

ve hastane ziyareti veya doktor ziyareti var mı,

do they have to pay, and if so like how much?

ödemeleri gerekiyor mu ve eğer öyleyse ne kadar gibi soruyordu?

- Really good question, because obviously we talked about

- Gerçekten güzel bir soru, çünkü

the NHS is funded by the residents of the U.K.,

NHS'nin Birleşik Krallık sakinleri tarafından finanse edildiğinden bahsetmiştik, o

so then how do we then extend those services out,

zaman bu hizmetleri nasıl genişleteceğiz,

we're not really set up to take money from people

like other healthcare systems.

diğer sağlık sistemleri gibi insanlardan para almaya gerçekten hazır değiliz.

The way to summarize it,

Özetleyecek olursak,

if you've got your European health insurance card,

eğer Avrupa sağlık sigortası kartınız varsa,

you have the same level of cover in the country you're in

bulunduğunuz ülkede Birleşik

as you have in the U.K.

Krallık'taki ile aynı sigorta düzeyine sahipsiniz.

- Okay.

- Tamam.

- That's the be all and end all essentially.

- Esasen hepsi bu kadar .

- Right.

- Sağ.

- So anything extra that you need to pay for,

- Yani ödemeniz gereken fazladan her şeyi , yine de kendi

you'd have to pay in your own country anyway.

ülkenizde ödemek zorunda kalacaksınız .

So that's why people get travel insurance as well.

Bu yüzden insanlar seyahat sigortası da yaptırıyorlar.

So the health card doesn't suddenly give you

Yani sağlık kartı birdenbire size

all the care that someone in the NHS gets,

NHS'deki birinin gördüğü tüm bakımı vermez,

it just gives you the care up to the country

sadece geldiğiniz ülkeye kadar olan bakımı sağlar

that you're coming from.

.

- Now when you're saying like the care,

- Şimdi, bakım gibi derken,

you get treated the same, but the costs would be different

aynı şekilde muamele görürsünüz, ancak menşe ülkenize bağlı olarak maliyetler farklı olacaktır

depending on your country of origin.

.

- Exactly.

- Kesinlikle.

- Done.

- Tamamlamak.

- It's pretty complicated, like I said,

- Dediğim gibi oldukça karmaşık, bu

I had to look this up to chat about it

konuda sohbet etmek için buna bakmam gerekti

because it was a new thing to me,

çünkü bu benim için yeni bir şeydi,

but you know, there are some nuances there as well.

ama bilirsiniz, orada da bazı nüanslar var.

So do check out the links down below,

Aşağıdaki bağlantıları kontrol edin,

they're very well written, very clear,

çok iyi yazılmışlar, çok açık

and they give the sort of precise terms

ve benim bahsettiğim gibi kesin terimler veriyorlar

that I'm referring to.

.

- I used to have students who were here

-

for like a year or two so they had the student visa

Bir iki yıldır burada olan öğrencilerim vardı, bu yüzden öğrenci vizesi aldılar

and one of them got swine flu and yeah,

ve içlerinden biri domuz gribine yakalandı ve evet,

they didn't have to pay for their hospital visit.

hastane ziyareti için para ödemek zorunda kalmadılar.

- That's interesting because you know I talked about

- Bu ilginç çünkü bahsettiğimi biliyorsunuz,

there are certain nuances as well, so certain things

bazı nüanslar da var, yani daha

like particular infectious diseases that have

a wider public health thing, they're covered for everyone.

geniş bir halk sağlığı meselesi olan belirli bulaşıcı hastalıklar gibi bazı şeyler, herkes için kapsanıyor.

- Oh.

- Ah.

- Yeah.

- Evet.

- So if there's another swine flu and you get it.

- Yani bir domuz gribi daha olursa ve siz onu kaparsanız.

- Fine, doesn't matter where you're from,

- Güzel, nereli olduğun önemli değil,

that'll be covered.

bu karşılanacak.

(laughing)

(gülüyor)

There's a list of things in the links below

Aşağıdaki bağlantılarda size

that tell you what's covered and what isn't.

neyin kapsandığını ve neyin kapsanmadığını gösteren bir liste var.

So things you'd always get care for things like

Bu nedenle,

sexually transmitted infections,

cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar,

significant infectious disease that's kinda,

önemli bulaşıcı hastalıklar gibi şeyler için her zaman ilgileneceğiniz şeyler, daha

could be a wider public health issue,

geniş bir halk sağlığı sorunu olabilir,

all of that if covered full.

bunların tümü tam olarak ele alınırsa. Bir doktora

Imagine coming to seeing a doctor and we say,

görünmeye geldiğinizi hayal edin ve

oh it's gonna cost this to treat and you think,

ah, bunun tedavisi pahalıya mal olacak diyoruz ve siz,

I won't bother, and then you infect 100,000 people.

zahmet etmeyeceğim diye düşünüyorsunuz ve sonra 100.000 kişiye bulaştırıyorsunuz.

So certain things are automatically included

Yani bazı şeyler otomatik olarak dahil oluyor

and that's why I said there are certain nuances.

ve bu yüzden belli nüanslar var dedim.

(laughing)

(gülüyor)

- BL door, do they kill people?

- BL kapısı, insan öldürüyorlar mı?

- No.

- Hayır. Orada

There was a bit of a hesitation there but absolutely no.

biraz tereddüt oldu ama kesinlikle hayır.

- Elanis Morissette.

- Elanis Morissette.

- Alanis Morissette?

- Alanis Morissette mi?

- Not the same one, not the same one, it's with an E.

- Aynı değil, aynı değil, E ile.

If you need an ambulance, who pays for that?

Ambulansa ihtiyacınız varsa, bunun parasını kim ödüyor?

- It would be funded from the NHS, so out of taxation.

- NHS tarafından finanse edilecek , yani vergilendirme dışında.

So if you call 999 and they think you do need an ambulance,

Yani 999'u ararsanız ve bir ambulansa ihtiyacınız olduğunu düşünürlerse,

that will get sent to you and they'll be

bu size gönderilecek ve

never any charges for that for anyone.

bunun için hiç kimseden herhangi bir ücret alınmayacaktır.

- Someone in my family got sick in America

- Ailemden biri Amerika'da hastalandı

and they needed an ambulance, and I think it was like

ve ambulansa ihtiyaçları vardı ve sanırım

$1000 just for the ambulance ride.

sadece ambulans yolculuğu için 1000 dolar gibiydi.

- We're very lucky aren't we?

- Çok şanslıyız değil mi?

- It's nuts.

- Çılgınca.

- But that would put people off.

- Ama bu insanları uzaklaştırır.

- Right.

- Sağ.

- You'd think, wouldn't it?

- Düşünürsün, değil mi?

- But I'll drive myself.

- Ama kendim sürerim.

My foot's come off.

Ayağım çıktı.

(laughing)

(gülüyor)

- Endanger more people by driving.

- Araba kullanarak daha fazla insanı tehlikeye atın.

- Another question, can you ge PrEP in England?

- Başka bir soru, PrEP'i İngiltere'de yapabilir misiniz?

- PrEP is pre-exposure prophylaxis,

- PrEP temas öncesi profilaksidir,

so people who are at risk of getting HIV,

bu nedenle HIV kapma riski olan kişiler,

maybe they have a partner with HIV.

belki de HIV ile eşleri vardır.

So yeah, I'm not too sure about that,

Yani evet, bundan pek emin değilim,

I have given out post exposure prophylaxis, so PEP before,

maruz kalma sonrası profilaksi verdim, yani daha önce PEP, yani bu

so that is available, and as we talked about earlier,

mevcut ve daha önce konuştuğumuz gibi,

you know we said there's some nuances

that people can get free medical care,

insanların ücretsiz tıbbi bakım alabilmeleri konusunda bazı nüanslar olduğunu söylemiştik. ,

infectious disease and sexually transmitted infection

bulaşıcı hastalık ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyon

is one of those things that would be covered as well.

da kapsanacak konulardan biridir.

- Super common complaint.

- Süper yaygın şikayet.

See said Jenny, I've got a sore throat and I would like

Bak dedi Jenny, boğazım ağrıyor ve

to ask for medication, what is that called?

ilaç istemek istiyorum, buna ne denir?

- Okay, so if you've just got a sore throat

- Tamam, eğer boğaz ağrınız varsa

and you just wanna deal with the symptoms

ve daha önce boğaz ağrınız olduğu için semptomlarla baş etmek istiyorsanız,

because you've had a sore throat before,

it feels very similar to your previous sore throats,

önceki boğaz ağrılarınıza çok benziyor,

you can just get some pain relief for it,

sadece biraz ağrı kesici alabilirsiniz. ,

so paracetamol or ibuprofen, something like that.

yani parasetamol veya ibuprofen, bunun gibi bir şey.

If you had more concerning things, so this is the kinda

Daha fazla endişeniz varsa , yani bu

worst sore throat you've ever had and you know you

şimdiye kadar yaşadığınız en kötü boğaz ağrısıysa ve kendinizi

got other symptoms like feeling really unwell

gerçekten iyi hissetmeme

and difficulty rousing from the bed,

ve yataktan kalkmakta zorluk çekme gibi başka semptomlarınız olduğunu biliyorsanız,

then you may therefore wanna get some medical help.

o zaman tıbbi yardım almak isteyebilirsiniz.

So most infections of the throat are viral

Boğaz enfeksiyonlarının çoğu viraldir, bu

so you just need to treat the symptoms,

nedenle sadece semptomları tedavi etmeniz gerekir,

but some of them can be a bacterial infection

ancak bazıları bakteriyel bir enfeksiyon olabilir

and benefit from antibiotics,

ve antibiyotiklerden fayda görebilir,

so that's maybe another medication

bu nedenle, ihtiyacınız olduğunu düşünürse doktorunuzun reçete edeceği başka bir ilaç olabilir

that your doctor will prescribe if they think you need it.

.

- Right.

- Sağ.

So you mentioned like ibuprofen, paracetamol,

Yani ibuprofen, parasetamol gibi bahsettiniz,

you can get them from these shops.

bunları bu dükkanlardan temin edebilirsiniz.

Go with the store brand ones, they cost like 20p

Mağaza markasını alın , 20p gibi bir fiyatı var

and there's no difference between those

ve

and the expensive brands, right?

pahalı markalardan hiçbir farkı yok değil mi?

- Exactly, they're exactly the same drug

- Kesinlikle, tamamen aynı ilaçlar,

although some of the brands will put other medications in.

ancak bazı markalar başka ilaçlar da koyuyorlar.

For example, they may put some caffeine in

Örneğin, sizi canlandırmak için biraz kafein katabilirler

to kind of perk you up, so do read the box,

, bu yüzden kutuyu okuyun,

but the actual medication name itself,

ancak asıl ilaç adının kendisi,

the actual drug name itself is often exactly the same drug.

gerçek ilaç adının kendisi genellikle tamamen aynı ilaçtır.

- Oh okay.

- Tamam.

So this next one, Golden Violet is asking,

Sıradaki Altın Menekşe soruyor,

why do GP's cure everything with paracetamol?

GP'ler neden her şeyi parasetamolle tedavi ediyor?

(laughing)

(gülüyor)

- Well paracetamol itself won't really cure anything

- Pekala, parasetamolün kendisi

apart from help your pain and maybe

ağrınıza yardım etmekten ve belki

reduce your temperature as well.

de ateşinizi düşürmekten başka hiçbir şeyi iyileştirmez.

It's generally because maybe they're not concerned

Genelde,

of anything serious going on so they're

ciddi bir şey olup bittiğiyle ilgilenmedikleri için,

just controlling the symptoms of what's going on

until your body's able to heal itself.

vücudunuz kendini iyileştirene kadar olan bitenin semptomlarını kontrol ediyorlar.

- Right.

- That's essentially what the GP would be doing.

- Sağ.

- Esasen GP'nin yapacağı şey buydu.

And if it hasn't healed itself, the GP will rely on you

Ve eğer kendi kendini iyileştirmediyse, GP sizin

coming back in and then formulating another plan.

geri gelmenize ve ardından başka bir plan formüle etmenize güvenecektir.

- So whenever I go to another country and I'm sick,

- Ne zaman başka bir ülkeye gitsem ve hasta olsam,

I've got a cold or I've got the flu,

üşütsem veya grip olsam,

people will say, you need to go to the doctor,

insanlar doktora gitmen gerek,

you need to go to the hospital.

hastaneye gitmen gerek diyecekler.

No I don't, I need to sleep and drink water,

Hayır, uyumam ve su içmem gerekiyor, bunun için

you don't need to go to the hospital for that.

hastaneye gitmene gerek yok .

- You're right.

- Haklısın.

I think we give a lot of power to them medical profession

Bence onlara tıp mesleğine çok fazla güç veriyoruz

that we're curing all these things,

ki tüm bunları iyileştiriyoruz

but most of the work is done by your own body.

ama işin çoğunu kendi vücudunuz yapıyor.

So unless the symptoms are kind of,

Bu nedenle, semptomlar bir tür olmadıkça,

unless we need some intervention, often the body,

herhangi bir müdahaleye ihtiyacımız olmadıkça , genellikle vücut,

if we give it time, will be able to heal itself.

eğer ona zaman verirsek, kendi kendini iyileştirebilecektir.

- Oh, interesting point.

- İlginç bir nokta.

So a load of my students told me,

Pek çok öğrencim bana söyledi

and I didn't know this until I traveled outside,

ve ben bunu dışarı çıkana kadar bilmiyordum,

that you can get like ibuprofen, paracetamol, aspirin,

ibuprofen, parasetamol, aspirin gibi yiyecekleri

just in a shop, in like the same place you buy food,

sadece bir dükkandan, yiyecek aldığınız yerden alabilirsiniz,

but in other countries no.

ama diğer ülkelerde HAYIR.

- Yeah, oh I thought you were gonna say

- Evet,

the opposite of that actually.

aslında tam tersini söyleyeceğini düşünmüştüm.

So yeah, I don't know the ins and outs of where

Yani evet, Birleşik Krallık dışında nerelerden bir

you can buy stuff outside of the U.K. but clearly

şeyler satın alabileceğinizin inceliklerini bilmiyorum ama

those things you can buy in shops here,

buradaki dükkanlardan alabileceğiniz şeyler açık,

but I thought you were gonna go the other way

ama diğer tarafa gideceğinizi düşündüm

because in a lot of parts of the world you can actually buy

çünkü birçok yerde dünyada aslında reçetesiz

things like antibiotics just over the counter.

antibiyotik gibi şeyler satın alabilirsiniz .

- Without a prescription?

- Reçetesiz mi?

- Exactly.

- Kesinlikle.

- What?

- Ne?

- Yeah, so many of the illnesses that you treat yourself,

- Evet, kendi kendine tedavi ettiğin o kadar çok hastalık var ki ,

when you go to the pharmacist, you may find that you can't

eczacıya gittiğinde

necessarily get the things that you want here.

burada istediğin şeyleri alamadığını görebilirsin.

- Wow.

- Vay.

- In which case you may then need to go see a doctor

- Bu durumda, size reçete yazması için bir doktora gitmeniz gerekebilir

to have it prescribed to you.

.

- Now would you say that that's part of the problem

- Şimdi,

with some viruses and diseases

bazı virüslerin ve hastalıkların

becoming antibiotic resistant?

antibiyotiğe dirençli hale gelmesiyle ilgili sorunun bir parçası olduğunu söyleyebilir misiniz?

- Mm-hm.

- Hmm.

- Because people are just self medicating?

- İnsanlar kendi kendine ilaç verdiği için mi?

- Yeah, so absolutely, you're right.

- Evet, kesinlikle, haklısın.

So bacterial infections, they can evolve and change,

Yani bakteriyel enfeksiyonlar, gelişip değişebilirler,

they become resistant to the antibiotics,

antibiyotiklere dirençli hale gelirler

and that is one of the main reasons.

ve ana sebeplerden biri de budur.

So not just antibiotics being taken by humans

Yani sadece antibiyotikler insanlar tarafından değil,

but also in the agricultural business as well.

aynı zamanda tarım işinde de kullanılıyor.

- Right.

- But that's a much wider.

- Sağ.

- Ama bu çok daha geniş.

- That's a bigger question.

- Bu daha büyük bir soru.

- Big, big scope.

- Büyük, büyük kapsam.

- That's a much bigger question.

- Bu çok daha büyük bir soru.

Francesca Lukes, he's asking,

Francesca Lukes, soruyor,

how do you ask just for a routine exam?

nasıl sadece rutin bir sınav istersin?

What you're asking about is a checkup.

Sorduğun şey bir kontrol.

- We don't tend to do just kind of routine medicals

-

for anything particular.

Belirli bir şey için sadece rutin tıbbi tedaviler yapma eğiliminde değiliz.

I mean we do, we would call it a doctor's checkup,

Demek istediğim, biz buna doktor muayenesi derdik,

but there's only, there'd be fixed times that you'd

ancak

be invited to that if you're a resident of the U.K.

Birleşik Krallık'ta ikamet ediyorsanız buna davet edilmeniz gereken yalnızca sabit zamanlar vardır. İşiniz için

There may be a certain requirement for your job

belirli bir gereklilik olabilir.

that they want a checkup beforehand,

önceden bir kontrol istiyorlar

and that's, you'd phone up your GP and probably

ve bu, GP'nizi arar ve muhtemelen

give the details of why you'd need that.

buna neden ihtiyaç duyduğunuzun ayrıntılarını verirsiniz.

But it's not something that is routinely done in the U.K.

Ama Birleşik Krallık'ta rutin olarak yapılan bir şey değil

- Makes sense.

- Mantıklı.

- Mootir Tabib is saying, how an I make a GP appointment?

- Mootir Tabib, GP randevusunu nasıl alırım diyor.

- So the best thing to do is call 111

- O halde yapılacak en iyi şey 111'i aramaktır

and they'll be able to give you access to,

ve onlar size,

first of all whether you need to see a GP,

her şeyden önce bir aile hekimine görünmeniz gerekip gerekmediğine,

they may direct you to the pharmacist or things like that.

sizi eczacıya veya bunun gibi şeylere yönlendirebilirler.

- Can they give you a prescription?

- Size bir reçete verebilirler mi?

- No, they can't, it needs to be a doctor

- Hayır, veremezler, reçete yazan bir doktor

that prescribes something or an advanced nurse practitioner,

veya ileri düzey bir pratisyen hemşire olmalı,

(laughing) but we won't go into that.

(gülüyor) ama biz buna girmeyeceğiz.

If you're unsure of the area then you wanna phone 111

Bölgeden emin değilseniz, 111'i aramak istersiniz

and they can tell you what GP's are in your area.

ve size bölgenizdeki GP'lerin neler olduğunu söyleyebilirler.

But as we said earlier, not all GP's would necessarily

Ancak daha önce de söylediğimiz gibi, tüm pratisyen hekimler belirli bir zamanda

be accepting patients that particular time.

hasta kabul etmeyecektir .

So it's worth calling the nearest GP to you

Bu nedenle, size en yakın GP'yi aramaya değer

and then if they can't help they often know

ve daha sonra yardımcı olamazlarsa, genellikle

the practice in the area that can accept appointments.

bölgedeki randevuları kabul edebilen muayenehaneyi bilirler.

- Isabella Denati is asking,

- Isabella Denati soruyor,

why do so many Spanish nurses migrate to the U.K.?

neden bu kadar çok İspanyol hemşire İngiltere'ye göç ediyor?

- Wow.

- Vay.

- Have you found that?

- Bunu buldun mu?

- Yes.

There's so many nurses and other healthcare professionals

- Evet. Avrupa'nın ve dünyanın her yerinden

çok sayıda hemşire ve diğer sağlık uzmanı var

from all over Europe and the world.

.

I mean particular from Spain actually.

Aslında İspanya'dan özel demek istiyorum.

- Spain, Spanish, why?

- İspanya, İspanyol, neden?

- And Portugal as well.

- Ve Portekiz de.

I mean I don't know the, I'll have to ask them,

Yani bilmiyorum, onlara sormam gerekecek

but it's certainly true in my experience as well.

ama bu kesinlikle benim deneyimime göre doğru.

Yeah, and also they tend to be very highly skilled as well.

Evet, ayrıca çok yetenekli olma eğilimindedirler.

Maybe it's the NHS pinching them,

Belki onları sıkıştıran NHS'dir,

but certainly that is a thing.

ama kesinlikle bu bir şeydir.

- Our pay can't be that bad.

- Maaşımız o kadar kötü olamaz.

Edimercio, he asked, I've got lactose intolerance,

Edimercio, diye sordu, bende laktoz intoleransı var,

how can I ask if a meal has it or not?

bir yemekte var mı yok mu nasıl anlarım?

You could just say, is it dairy free.

Sadece süt içermez mi diyebilirsiniz.

Okay, this is kinda subjective, Matthew is asking,

Tamam, bu biraz öznel, Matthew soruyor,

is it a good service?

I mean according to the taxes they take from your salary?

bu iyi bir hizmet mi? Maaşından aldıkları

vergilere göre mi yani ?

- I mean we try our best.

- Yani elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.

I mean, we are funded by the people,

Demek istediğim, insanlar tarafından finanse ediliyoruz,

we're there to serve the people.

insanlara hizmet etmek için oradayız.

- Just as an example, when I had my tonsils out

- Örnek olarak bademciklerimi aldığımda

I had to wait six months I think,

altı ay beklemem gerekti sanırım

but I wasn't dying, I could've waited longer.

ama ölmüyordum, daha fazla bekleyebilirdim.

Yes, six months is a long time to wait,

Evet, altı ay beklemek için uzun bir süre

but it was free and I wasn't dying.

ama bedavaydı ve ben ölmüyordum. Benden önce ameliyat olması

There are other people who needed

gereken başka insanlar da var

to have surgery before I did, right.

, değil mi?

- That's a good way to look at it.

- Bu, ona bakmanın iyi bir yolu.

Some people aren't always so calm with that approach,

Bazı insanlar bu yaklaşımla her zaman o kadar sakin değiller,

but that is a way to see it.

ama bunu görmenin bir yolu bu.

The people that I see and treat, they understand

Gördüğüm ve tedavi ettiğim insanlar

that we prioritize based on urgency.

aciliyete göre öncelik verdiğimizi anlıyorlar.

So if you are often waiting in a hospital,

Bu nedenle, sık sık bir hastanede bekliyorsanız, bunun

it's not because we wanna keep you waiting

nedeni sizi bekletmek

or anything like that, it's because we have,

veya benzeri bir şey yapmak istediğimizden değil , çünkü

we don't think you're as sick as other people

sizin diğer insanlar kadar hasta olduğunuzu

and don't need urgent care.

ve acil bakıma ihtiyacınız olmadığını düşünüyoruz. İşin

So that's the beauty of it,

güzel tarafı da bu,

is we don't see people based on

insanları

anything other than the urgency.

aciliyetten başka bir şeye göre görmüyoruz.

So it doesn't matter how rich you are in the NHS,

Yani NHS'de ne kadar zengin olursanız olun,

you won't get someone pushing in front of you like that.

önünüze böyle iten birini bulamazsınız.

We know that if you're sat somewhere waiting,

Biliyoruz ki, bir yerde oturmuş bekliyorsanız,

it's generally that we're comfortable with you waiting.

genellikle beklemenizden rahatsız oluruz.

- Which I like, I much prefer that,

- Ki hoşuma gidiyor, daha çok tercih ediyorum,

that everyone's treated equally

herkese eşit davranılmasını

and depending on how sick you are, rather than,

ve ne kadar hasta olduğunuza bağlı olarak, yani

well I pay more money, therefore, I get treated faster,

daha fazla para ödüyorum, bu nedenle daha hızlı tedavi görüyorum,

that's disgusting.

bu iğrenç.

- Or I've been waiting longer than someone.

- Veya birinden daha uzun süredir bekliyorum. En hasta olan

You know you wanna know that people

insanların tedavi edildiğini bilmek istediğini biliyorsun

are getting treated who are the sickest.

.

- Okay dude, thank you.

- Tamam dostum, teşekkürler.

That was really, really fun.

Bu gerçekten çok eğlenceliydi.

So I love his videos because he explains

Bu yüzden videolarını seviyorum çünkü

everything medicine in movies and TV, and in general,

tıpla ilgili her şeyi filmlerde ve TV'de ve genel olarak

in such an easy to understand way.

çok kolay anlaşılır bir şekilde açıklıyor.

So if you have any interest in medicine,

Bu nedenle, tıbba

or just TV and movies in general, check out his videos,

veya genel olarak sadece TV ve filmlere ilginiz varsa , videolarına göz atın,

especially now you have that Marvel series.

özellikle artık o Marvel serisine sahipsiniz.

- Thanks man.

- Teşekkürler dostum.

- Freaking love that.

- Buna bayılıyorum.

(laughing)

(gülüyor)

So you can click around, you can click here and find that,

Yani etrafı tıklayabilirsin, burayı tıklayabilir ve

somewhere around here.

buralarda bir yerde onu bulabilirsin.

- So I can see it there, yep.

- Orada görebiliyorum, evet.

- You can see it there, right?

- Orada görebiliyorsun, değil mi?

That video's great but what do you think of that video?

Bu video harika ama bu video hakkında ne düşünüyorsun?

- Iffy.

- Uff.

- Yeah.

- Evet.

(upbeat music)

(iyimser müzik)