The Dark L, The Light L, the Ws and the Hs | Ultimate British Pronunciation Lesson 2

- Welcome back to Unit Two

-

of my Ultimate British Pronunciation Course,

where we talk about why British pronunciation is so weird.

İngiliz telaffuzunun neden bu kadar garip olduğu hakkında konuştuğumuz En İyi İngiliz Telaffuz Kursumun İkinci Ünitesine tekrar hoş geldiniz.

If you haven't already, please download my free ebook

Henüz yapmadıysanız, lütfen papateachme.com adresinden ücretsiz e-kitabımı indirin

from papateachme.com.

.

You just go there and I'll send it to your email.

Siz sadece oraya gidin, ben e-postanıza gönderirim.

It's free, don't worry. It's all good.

Ücretsiz, merak etmeyin. Hepsi iyi.

This book will help you track your progress

Bu kitap, bu kurs boyunca ilerlemenizi takip etmenize

throughout this course

and help you follow these videos much more easily.

ve bu videoları çok daha kolay takip etmenize yardımcı olacaktır.

So, first and the easiest is the H sound.

Yani ilk ve en kolayı H sesidir.

Sometimes, sometimes we drop the H sound

Bazen

at the beginning of some words.

bazı kelimelerin başındaki H sesini düşürürüz.

Dropping the H is very common in Cockney and similar styles.

H'yi düşürmek, Cockney ve benzeri tarzlarda çok yaygındır.

So, let's do some examples.

Öyleyse, bazı örnekler yapalım.

The word, hello.

Kelime, merhaba.

You could drop that H, so it sounds like 'ello,

H'yi düşürebilirsin, böylece 'ello' gibi ses çıkarır

and that would be fine.

ve bu iyi olur.

But again, don't drop the H for every word

Ama yine de, H ile başlayan her kelime için H'yi düşürmeyin.

which begins with an H.

No one does that.

Bunu kimse yapmaz.

And it would sound like you're trying too hard.

Ve çok çabalıyormuşsun gibi gelebilir. Kulağa

Remember that we want natural sounding

doğal gelen

British pronunciation.

İngiliz telaffuzu istediğimizi unutmayın.

That's the goal here. So, when is it common?

Buradaki amaç bu. Peki, ne zaman yaygın?

Well, it's most common when the H falls between two words.

Eh, H iki kelime arasında kaldığında en yaygın olanıdır.

For example, in go home,

Örneğin, go home'da

let's drop that H so it sounds like go 'ome.

H'yi bırakalım, böylece go 'ome' gibi ses çıkarsın.

It flows nicely, right? But why?

Güzel akıyor değil mi? Ama neden?

Well, we're now connecting those two words with a wah sound,

Pekala, şimdi bu iki kelimeyi bir wah sesiyle birleştiriyoruz,

go wome, go wome.

go wome, go wome.

Say it with me. Go wome.

Benimle söyle. git kadın

Connected speech is very important. Whole sentence.

Bağlantılı konuşma çok önemlidir. Bütün cümle.

I'm gonna go home.

eve gideceğim

We're going to drop that H, so say it with me.

O H'yi bırakacağız, o yüzden benimle birlikte söyle. Hadi

Let's practice. I'm gonna go 'ome.

pratik yapalım. Eve gideceğim.

I'm going to his house.

onun evine gidiyorum

You don't want to sound like a robot.

Bir robot gibi ses çıkarmak istemezsin.

You want to sound like a human,

Bir insan gibi konuşmak istiyorsun,

so we could possibly drop both of those H's.

bu yüzden bu H'lerin ikisini de bırakabiliriz. Ben

I'm going to 'is 'ouse. That's fine.

eve gidiyorum. Bu iyi.

You say it.

Sen böyle diyorsun.

Another option, keep the first H, drop the second one.

Başka bir seçenek, ilk H'yi koruyun, ikinciyi bırakın.

I'm going to his 'ouse.

Ben onun evine gidiyorum.

That one sounds more Cockney to me.

Bu bana daha çok Cockney gibi geldi.

I don't know why, it just does.

Nedenini bilmiyorum, sadece öyle.

But, you have the option, right?

Ama seçeneğin var, değil mi?

And of course, there's the option of keeping both H's

Ve tabii ki, hem H'leri tutma seçeneği var

and of course, that's fine too.

hem de tabii ki bu da sorun değil.

I'm going to his house.

onun evine gidiyorum

See, they all sound British, they're just different styles.

Görüyorsun, hepsi İngiliz gibi geliyor, sadece farklı tarzlar.

Try different ways of saying it.

Bunu söylemenin farklı yollarını deneyin. Size

See what feels comfortable to you.

neyin rahat hissettirdiğini görün. Kulağa

That is how you get natural sounding British pronunciation.

doğal gelen İngiliz telaffuzunu bu şekilde elde edersiniz .

New sentence, new question.

Yeni cümle, yeni soru.

Look at the H's.

H'lere bakın.

Would you drop one, both or none?

Birini düşürür müsün, ikisini birden mi yoksa hiçbirini mi?

Plan how you might want to say this.

Bunu nasıl söylemek isteyebileceğinizi planlayın.

Try a few different ways.

Birkaç farklı yol deneyin.

Now, depending on the time or depending on my mood,

Şimdi, zamana bağlı olarak veya ruh halime bağlı olarak,

I might say this a few different ways.

bunu birkaç farklı şekilde söyleyebilirim.

Let me just try now. Okay, quickly.

Şimdi deneyeyim. Tamam, çabuk.

How much was your 'otel?

Oteliniz ne kadardı?

If I say it slowly, how much was your hotel?

Yavaşça söylersem, oteliniz ne kadardı?

In two seconds, I pronounced that in two different ways.

İki saniyede, bunu iki farklı şekilde telaffuz ettim. Bu

So, remember this isn't a fixed style.

yüzden, bunun sabit bir stil olmadığını unutmayın.

Variety is the key word.

Çeşitlilik anahtar kelimedir.

And knowing that you can be lazy with pronunciation,

Ve telaffuz konusunda tembel olabileceğinizi bilmek,

that's key to sounding natural.

kulağa doğal gelmenin anahtarıdır.

Okay, now the L sound.

Tamam, şimdi L sesi.

First, we need to talk about the position of your tongue.

Öncelikle dilinizin konumundan bahsetmemiz gerekiyor.

Okay, say this word. Really.

Tamam, bu kelimeyi söyle. Gerçekten mi.

Say this word right now,

Bu kelimeyi hemen şimdi söyleyin

but feel where your tongue hits the top of your mouth,

ama L sesini telaffuz ettiğinizde dilinizin ağzınızın üst kısmına çarptığını,

where exactly on your tongue, hits where exactly here,

dilinizin tam olarak nereye çarptığını, tam olarak buraya çarptığını hissedin

when you pronounce the L sound.

.

If you're German or Austrian,

Alman ya da Avusturyalıysanız,

you probably pronounced it, apple, apple,

muhtemelen onu elma, elma diye telaffuz etmişsinizdir

and the way you would make your L sound

ve L sesinizi

is that the tip of your tongue, the very top of it,

dilinizin ucu , tam tepesi,

would hit just here in the mouth.

ağzın tam buraya vuracak şekilde yaparsınız.

This is called the alveolar ridge at the top of your mouth,

Buna, ağzınızın üst kısmında,

just behind the top teeth.

üst dişlerin hemen arkasında bulunan alveoler çıkıntı denir.

In some other languages like Korean,

Korece gibi diğer bazı dillerde,

maybe you'll use this part of the tongue

belki dilin bu kısmını

on this part of the mouth.

ağzın bu kısmında kullanacaksınız.

That's called the palette. Again, alveolar Ridge, pallet.

Buna palet denir. Yine alveoler Ridge, palet.

You don't need to remember those names

Bu isimleri hatırlamanıza gerek yoktur

and some languages find it very difficult to pronounce

ve bazı diller

and distinguish between the L and R sounds.

L ve R seslerini telaffuz etmeyi ve ayırt etmeyi çok zor bulmaktadır.

And if you need help pronouncing

Ve

or distinguishing between the L and R,

L ve R'yi telaffuz etme veya ayırt etme konusunda yardıma ihtiyacınız varsa,

definitely watch this video before you continue.

devam etmeden önce kesinlikle bu videoyu izleyin.

Also, when students ask me,

Ayrıca, öğrenciler bana sorduğunda,

is it obvious that English isn't my first language?

İngilizcenin ana dilim olmadığı çok açık mı?

Well, the L sound is one of those sounds

Pekala, L sesi

that makes it obvious.

onu bariz kılan seslerden biridir.

Now, that is not a bad thing at all,

Şimdi, bu hiç de kötü bir şey değil,

but I understand that some people prefer

ama bazı insanların

to have fully British pronunciation and that's fine.

tamamen İngiliz telaffuzuna sahip olmayı tercih etmelerini anlıyorum ve bunda bir sorun yok.

So, how do we do that?

Peki bunu nasıl yapacağız?

It's all about where you put your tongue.

Her şey dilini nereye koyduğunla ilgili.

And this is what teachers mean

Ve öğretmenlerin

when they talk about dark and light L's.

koyu ve açık L'lerden bahsederken kastettikleri de budur.

The light L is basically how I modeled

L ışığı temel olarak

the German pronunciation of apple, apple.

elmanın Almanca telaffuzunu nasıl modellediğimdir, elma.

Remember, I told you the tip of the tongue

Unutma, sana dilin ucunun

is gonna hit that alveolar ridge

just behind your top teeth.

üst dişlerinin hemen arkasındaki alveol sırtına çarpacağını söylemiştim.

This L, the light L, is for L's at the beginning of words

Bu L, hafif L, kelimelerin başındaki L'ler içindir

or when there is a vowel sound just after the L.

veya L'den hemen sonra bir sesli harf olduğunda.

Okay, but what does that mean?

Tamam, ama bu ne anlama geliyor?

All right, let's look at the word, lolly.

Pekala, hadi kelimeye bakalım, lolly.

Both this L and this L are light L's. Why?

Hem bu L hem de bu L hafif L'lerdir. Neden?

Because it begins with an L sound

Çünkü L sesiyle başlar

and this L has a vowel sound after.

ve bu L'den sonra sesli harf gelir.

So, they will both come from the same tongue position,

Böylece ikisi de aynı dil konumundan gelecek ve

hitting the same spot in the mouth.

ağızda aynı noktaya vuracak.

La, la, lolly, lolly. Say it with me, lolly.

La, la, lolly, lolly. Benimle söyle, Lolly.

But with dark L's, the tongue position changes slightly.

Ancak koyu renkli L'lerde dilin konumu biraz değişir.

Very, very small difference, but very noticeable.

Çok, çok küçük bir fark, ama çok belirgin.

With the dark L,

Koyu L ile dil,

the tongue will hit more against the back of the top teeth,

üst dişlerin arkasına,

or even just under the top teeth, just here.

hatta üst dişlerin hemen altına, tam buraya daha fazla vuracaktır.

This will depend, of course, on your mouth, teeth,

Bu elbette ağzınıza, dişlerinize

and tongue size and shape.

ve dilinizin boyutuna ve şekline bağlı olacaktır.

Of course, everyone is different,

Elbette herkes farklıdır,

so I can't tell you exactly

bu yüzden

where you should put your tongue.

dilinizi tam olarak nereye koymanız gerektiğini söyleyemem.

For example, if I used the dark L with the word lolly,

Örneğin, koyu L'yi lolly kelimesiyle kullanırsam,

remember they should both be light L's,

ikisinin de açık L olması gerektiğini unutmayın,

but if I said them in the dark L way,

ancak onları koyu L şeklinde söyleseydim, kulağa

it would sound like this, lelly.

şöyle gelirdi, lelly.

Sounds weird, right? Sounds wrong.

Kulağa tuhaf geliyor, değil mi? Kulağa yanlış geliyor.

And it's all because the tongue is in the wrong place.

Ve hepsi dilin yanlış yerde olmasındandır.

All right, so when do we use the dark L?

Pekala, koyu L'yi ne zaman kullanırız?

We use the dark L when a word finishes in an L sound

Bir kelime L sesiyle bittiğinde

or if there's a consonant sound just after the L.

veya L'den hemen sonra ünsüz bir ses olduğunda koyu L'yi kullanırız.

For example, words like hole.

Örneğin, delik gibi kelimeler.

Again, notice that my tongue is just, in my case,

Yine, dilimin sadece, benim durumumda,

it's just under the top teeth.

üst dişlerin hemen altında olduğuna dikkat edin.

It's just there, hole.

Tam orada, delik.

If I said this with a light L,

Bunu hafif bir L ile söyleseydim, kulağa

it would sound like hole, hole, hole.

delik, delik, delik gibi gelirdi.

And it sounds different, right?

Ve kulağa farklı geliyor, değil mi?

You can hear the difference.

Farkı duyabilirsiniz.

So, that's when you use a dark L.

İşte o zaman koyu bir L kullanırsınız.

Another word could be helmet. Helmet.

Başka bir kelime kask olabilir. Kask.

There's a consonant sound after the L,

L'den sonra ünsüz bir ses var,

so helmet, helmet.

bu yüzden miğfer, miğfer.

If you ever wanted to say the word lull out loud,

Lull kelimesini yüksek sesle söylemek isteseydiniz,

you would begin with a light L, finish with a dark L.

açık bir L ile başlar ,

Your tongue would start hitting the alveolar ridge

and at the end of the word, come here for the dark L.

koyu bir L ile bitirirdiniz.

Sounds like this lull, lull.

bu sükunet gibi, sükunet.

So, my tongue started here, back at the alveolar ridge,

Böylece dilim burada, alveolar çıkıntıda başladı

and then came here to finish the word.

ve sonra kelimeyi bitirmek için buraya geldi.

Okay, how about this word?

Peki ya bu kelime?

They're both lights L's because this L begins the word,

İkisi de hafif L'dir çünkü bu L kelimeyi başlatır,

but this L has a vowel sound after.

ancak bu L'den sonra bir sesli harf vardır.

Lonely. Practice with me, lonely.

Yalnız. Benimle pratik yap, yalnız.

(hands clap) Well done.

(eller alkışlar) Aferin.

Now, remember when I asked you to pronounce this word.

Şimdi, senden bu kelimeyi telaffuz etmeni istediğim zamanı hatırla.

Germans, I'm specifically talking to you now.

Almanlar, şimdi özellikle sizinle konuşuyorum.

Now you know that that L should be a dark L,

Artık L'nin koyu L olması gerektiğini biliyorsunuz,

so it's not apple, it's apple, apple.

yani o elma değil, elma, elma.

You can hear the difference, right?

Farkı duyabiliyorsun, değil mi?

Just change the light L to a dark L. Boom.

Sadece açık L'yi koyu bir L'ye değiştirin. Boom.

But then, of course, British is weird

Ama tabii ki İngilizler tuhaf

and we do this other thing.

ve biz başka bir şey yapıyoruz.

Sometimes, we change the dark L for a wuh sound.

Bazen, bir wuh sesi için karanlık L'yi değiştiririz.

Brazilians, you'll find this very easy

Brezilyalılar, bunu çok kolay bulacaksınız

because it's just the L sound, like the word for I, L,

çünkü bu sadece L sesi, tıpkı I, L

and Polish, as well.

ve Lehçe kelimeleri gibi.

I think you have this sound.

Bence sende bu ses var

I think it's like L with the line through it,

Bence bu, her ne ise , içinden bir çizgi geçen L gibi

whatever that is.

.

It's that sound. So, to practice, the word, hell.

O ses. Yani, pratik yapmak, kelime, cehennem.

Yes, you could drop the H. That's fine.

Evet, H'yi bırakabilirsiniz. Sorun değil.

That's an option but we're talking about the L here

Bu bir seçenek ama burada L'den bahsediyoruz

and because it's a dark L, we can change it for a wuh sound.

ve koyu bir L olduğu için onu wuh sesiyle değiştirebiliriz.

It could sound like hew or with the dropped H, ew.

Hew gibi veya düşen H, ew gibi gelebilir.

So, if you're the devil (laughs evilly)

Öyleyse, eğer şeytansan (pis bir şekilde güler)

welcome to ew, mate.

ew'e hoş geldin dostum.

But here's the thing,

Ama olay şu ki,

if after the L, there's a vowel sound,

L'den sonra bir sesli harf varsa,

now it's no longer a dark L.

artık koyu L değil.

Now it's a light L.

Şimdi açık L.

So hew, that's fine, but hewo, no.

No because now there's a vowel sound after,

Hayır çünkü artık sonrasında bir sesli harf var,

so hello, not hewo.

bu yüzden merhaba, hewo değil.

That would sound siwwy.

Bu kulağa aptalca gelirdi.

I'm kidding. It would sound silly.

Şaka yapıyorum. Aptalca gelebilir.

So again, going back to this word,

Tekrar, bu kelimeye dönersek,

you could pronounce it apple, apple.

onu elma, elma olarak telaffuz edebilirsiniz.

Say it with me, apple.

Benimle söyle, elma.

(hands clap) Well done. Brilliant, you're amazing.

(eller alkışlar) Aferin. Harikasın, harikasın.

Okay, now, using everything you've learned in today's lesson

Pekala, şimdi, bugünkü derste öğrendiğiniz her şeyi

and everything you learned in Unit One about the glottal T,

ve Ünite Bir'de gırtlaksı T hakkında öğrendiğiniz her şeyi kullanarak,

let's practice everything with these three sentences.

hadi bu üç cümleyle ilgili her şeyi deneyelim.

Look at the sounds.

Seslere bak.

Look at the different ways that you could pronounce these,

Bunları wu sesleri için

using glottal T's, dropped H's, L's for wu sounds.

gırtlaksı T'leri, düşen H'leri, L'leri kullanarak telaffuz etmenin farklı yollarına bakın.

So many options.

Çok fazla seçenek.

Whatever feels comfortable for you to say

Söylemek senin için rahat hissettiren her şey kulağa

will sound natural.

doğal gelecek.

That's the goal. Let me just give you an example.

Amaç bu. Size bir örnek vereyim.

So we've got 'ello mate. What's 'is name?

Yani merhaba dostum var. Adı nedir?

Is it Hector?

Hector mu?

So, notice I didn't drop every H.

Her H'yi düşürmediğime dikkat edin.

I didn't use glottal T's everywhere.

Her yerde gırtlaksı T'leri kullanmadım.

Wait, did I?

Bekle, öyle mi?

Okay, no, I used glottal teas everywhere,

Tamam, hayır, her yerde gırtlak çayları kullandım

but I didn't drop the H in Hector.

ama Hector'daki H'yi düşürmedim. Tamamen farklı bir şekilde

You might pronounce it completely differently

telaffuz edebilirsiniz

and that will be fine.

ve bu iyi olacaktır.

It will still sound British

Kulağa yine de İngiliz gibi gelecek

but it will sound natural for you.

ama size doğal gelecek.

That's the important thing.

Önemli olan bu.

All right, second one.

Pekala, ikincisi.

How much do you hate me? Is it a lot?

Benden ne kadar nefret ediyorsun? Çok mu?

You see, that time I used more H's than before

Görüyorsun, o zaman öncekinden daha fazla H kullandım

and that's fine.

ve sorun değil.

Okay, next one.

Tamam, sıradaki.

I 'ave to work at the hotel late today.

Bugün geç saatlere kadar otelde çalışmam gerekiyor.

Okay, that's interesting, yeah.

Tamam, bu ilginç, evet.

I usually drop the H when it's I have to.

Genellikle mecbur kaldığımda H'yi düşürürüm.

I 'ave to go. I 'ave to do a thing.

gitmeliyim Bir şey yapmalıyım.

Not only I have to, but he has to, she has to, those too.

Sadece ben değil, o da zorunda, o da zorunda.

He 'as to, she 'as to.

O, o gibi.

For me, it's very common,

Benim için çok yaygın,

but again, this isn't about copying my style specifically.

ama yine, bu benim tarzımı özellikle kopyalamakla ilgili değil.

This is about finding your own style.

Bu kendi tarzınızı bulmakla ilgili.

So, practice. Try a few different ways.

Öyleyse pratik yap. Birkaç farklı yol deneyin.

See what works for you

Sizin için neyin işe yaradığını görün

and also make sure you've downloaded my free ebook

ve ayrıca papateachme.com'dan ücretsiz e-kitabımı indirdiğinizden emin olun

from papateachme.com.

.

You can get it today

Bugün alabilirsiniz

and this will help you

ve bu,

really understand this course much better,

bu kursu gerçekten çok daha iyi anlamanıza,

track your progress,

ilerlemenizi takip etmenize yardımcı olacaktır

and I can't think of a third thing.

ve aklıma üçüncü bir şey gelmiyor.

So, I'll see you in Unit Three next Saturday.

Gelecek cumartesi Üçüncü Ünite'de görüşürüz.

See you later.

Sonra görüşürüz.

(upbeat music)

(iyimser müzik)