Common Mistakes by English Learners! Ask Alisha

Want to get cheat sheets, audiobooks, lessons apps and much more every month for free?

Kopya kağıtları, sesli kitaplar, ders uygulamaları ve çok daha fazlasını her ay ücretsiz olarak almak ister misiniz?

Just click the link in the description to get your free language gifts of the month.

Ayın ücretsiz dil hediyenizi almak için açıklamadaki bağlantıya tıklamanız yeterli.

Episode 13.

Bölüm 13.

Hi, everybody.

Welcome back to Ask Alisha, the weekly series where you ask me questions and I answer them,

Herkese merhaba. Bana sorular sorduğun ve belki de cevapladığım

haftalık dizi Alisha'ya Sor'a tekrar hoş geldin

maybe.

First question!

.

İlk soru!

This week's first question comes from Kim in Kai.

Bu haftanın ilk sorusu Kai'deki Kim'den geliyor .

Hi, again.

Tekrar merhaba.

Kim in Kai says, “Hi, Alisha.

Kai'deki Kim, "Merhaba Alisha.

My question is about the word ‘pet peeve.’

Benim sorum 'pet peeve' kelimesiyle ilgili.

When and how would you use this word in a conversation?”

Bu kelimeyi bir konuşmada ne zaman ve nasıl kullanırsınız ?

We use the word pet peeve to express behaviors and other people that annoy us.

Pet peeve kelimesini bizi rahatsız eden davranışları ve diğer insanları ifade etmek için kullanırız.

“One of my pet peeves is littering.”

“Evcil hayvan huylarımdan biri çöp atmak.”

“Chewing with an open mouth is a pet peeve of mine.”

"Ağzı açıkken çiğnemek benim için evcil hayvan huysuzluğumdur ."

Or, more commonly than saying, “pet peeve,” we usually use an expression like, “I really

Ya da, "evcil hayvan çıldırmak" demekten daha yaygın olarak, "Ne

hate it when,” or, “It drives me crazy when,” someone does something.

zaman gerçekten nefret ediyorum" veya "Beni çıldırtıyor" gibi bir ifade kullanırız .

For example, “It drives me crazy when people bite their nails,” or, “I really hate

Örneğin, "İnsanların tırnaklarını yemesi beni deli ediyor " veya "

it when people bite their nails.”

İnsanların tırnaklarını yemesinden gerçekten nefret ediyorum." Bu

So, “pet peeve” is used in place of “it drives me crazy when.”

nedenle, " ne zaman beni deli ediyor" yerine "evcil hayvan siniri" kullanılıyor.

So, we say, “My pet peeve is,” and then, the action.

Bu yüzden, "Benim evcil hayvanım" diyoruz ve ardından eylem.

That's how it's used in conversation if you want to.

İsterseniz konuşmada böyle kullanılır .

But, more generally, in casual conversation, we just say, “I hate it when,” or, “I

Ancak, daha genel olarak, sıradan bir sohbette, "Ne zaman olmasından nefret ediyorum" veya "Ne

can't stand it when,” the behavior.

zaman dayanamıyorum" deriz.

“I can't stand it when someone bites their nails,” or, “someone chews with their

"Birinin tırnaklarını yemesine dayanamıyorum " veya "Birinin

mouth open.”

ağzı açıkken çiğnemesine dayanamıyorum."

So, that's how we might use it.

Yani, onu böyle kullanabiliriz.

But, it's not that common, I think.

Ama bence o kadar yaygın değil.

If you want to, that's how.

Eğer istersen, işte böyle.

Thanks for the question.

Soru için teşekkürler.

Next question!

Sonraki soru!

Next question comes from Meghna.

Sıradaki soru Meghna'dan geliyor.

Hi, Meghna.

Merhaba Meghna.

Meghna says, “Could you please tell me the difference between ‘on the phone’ and

Meghna, " Telefonda" ile

‘over the phone.”

"telefonda" arasındaki farkı söyler misiniz lütfen?

Oh, nice one.

Aman güzel.

Okay.

Tamam aşkım.

So, “on the phone” is an expression that we use to explain a state.

Yani “telefonda” bir durumu anlatmak için kullandığımız bir tabirdir.

For example, if I'm using the phone I can say, “I'm on the phone now.

Örneğin, telefonu kullanıyorsam , “Şimdi telefondayım.

Just a moment,” meaning, right now, I'm using the phone.

Bir dakika,” yani şu anda telefonu kullanıyorum.

“I'm on the phone.

"Telefonla konuşuyorum.

Just a moment.”

Bir dakika."

“He's on the phone right now.

"Şu anda telefonda.

Can he call you back?”

Seni geri arayabilir mi?

“My parents are on the phone.

"Ailem telefonda.

Do you want to say hello?”

Merhaba demek ister misin?”

However, “over the phone” is used to talk about a way of transmitting information, of

Ancak “telefonla” bilgi iletmenin,

sending information.

bilgi göndermenin bir yolundan bahsetmek için kullanılır.

So, in “over the phone,” it's like we are using the phone in order to pass information

Yani, "telefonda", telefonu bilgi iletmek

or to pass something along.

veya bir şey iletmek için kullanıyormuşuz gibi.

“I'll give you the details over the phone later.”

"Ayrıntıları sana sonra telefonda veririm."

“Can we make a reservation over the phone?”

"Telefonla rezervasyon yapabilir miyiz?"

“He told me the news over the phone.”

"Haberi bana telefonda anlattı."

I think that sometimes native speakers will use “on the phone” when they mean information

Bazen anadili İngilizce olan kişiler bilgi göndermeyi kastettiklerinde "telefonda" kelimesini kullanacaklarını düşünüyorum

sending, but, generally, this is the difference between the two.

, ancak genel olarak ikisi arasındaki fark bu.

If you want to express this just that you're using the phone, just say, “I'm on the phone.”

Bunu sadece telefonu kullandığınızı ifade etmek istiyorsanız “Telefondayım” demeniz yeterli.

That's probably the most common use.

Muhtemelen en yaygın kullanım budur.

If you want to talk about sending information through a phone conversation, you can say,

Bir telefon görüşmesi yoluyla bilgi göndermekten bahsetmek istiyorsanız,

“I want to do this over the phone.”

“Bunu telefonda yapmak istiyorum” diyebilirsiniz.

Hope that helps.

Umarım yardımcı olur.

Thanks for the question.

Soru için teşekkürler.

Next question is from Myfta.

Sıradaki soru Myfta'dan.

Hi, Myfta.

Merhaba Myfta.

“I want to ask how you pronounce the words ‘dessert’ and ‘desert.’

"'Tatlı' ve 'çöl' kelimelerini nasıl telaffuz ettiğini sormak istiyorum.

Ah.

Ah.

Also…

Ayrıca…

The difference between dessert and desert is one “s” in spelling.

Tatlı ve tatlı arasındaki fark, yazımda bir “s” dir.

However, these two words are different.

Ancak bu iki kelime birbirinden farklıdır.

If you want to see some more information and some other details, you can check out this

Daha fazla bilgi ve diğer bazı detayları görmek istiyorsanız, bu

video too.

videoya da göz atabilirsiniz.

I think you'll find a link in the description.

Sanırım açıklamada bir bağlantı bulacaksınız.

Next question!

Sonraki soru!

Next question comes from Andres Lucero.

Sıradaki soru Andres Lucero'dan geliyor.

Hi, Andres.

Merhaba Andres.

Andres says, “Alisha, I have two questions.”

Andres, "Alisha, iki sorum var" diyor.

Okay.

Tamam aşkım.

“What is the difference between ‘economic’ and ‘economical.’

"'Ekonomik' ile 'ekonomik' arasındaki fark nedir ?

And, two, what is the difference between ‘either’ and ‘neither.’”

Ve iki, 'ya' ile 'hiçbiri' arasındaki fark nedir?

Okay, let's start with number one, the difference between “economic” and “economical.”

Tamam, bir numara ile başlayalım, "ekonomik" ve "ekonomik" arasındaki fark. ”

So, economic relates to the economy.

Yani, ekonomik ekonomi ile ilgilidir.

So, making items, making goods, producing goods, consuming goods from the consumer's

Yani, tüketicinin bakış açısından eşya yapmak, mal yapmak, mal üretmek, mal tüketmek

point of view.

.

So, anything about the economy.

Yani, ekonomi hakkında her şey.

It can be the global economy, it can be your country's economy, your community's economy.

Küresel ekonomi olabilir, ülkenizin ekonomisi, toplumunuzun ekonomisi olabilir.

Anything relating to that topic, we can use the word

Bu konuyla ilgili herhangi bir şey, onu

“economic” as an adjective to describe that.

tanımlamak için bir sıfat olarak "ekonomik" kelimesini kullanabiliriz .

“Our country is in an economic crisis.”

"Ülkemiz ekonomik kriz içinde"

“How do we fix our economic problems?”

“Ekonomik sorunlarımızı nasıl çözeceğiz?”

So, “economical” then, refers to like good use of resources, good use of maybe the

O halde “ekonomik”, kaynakların iyi kullanılması, belki

money or the products that you have.

paranın veya sahip olduğunuz ürünlerin iyi kullanılması anlamına gelir.

That means, maybe, saving or not wasting a lot.

Bu, belki tasarruf etmek veya çok fazla israf etmemek anlamına gelir .

Some examples of “economical,” “He's a very economical shopper.”

Bazı “ekonomik” örnekler, “O çok ekonomik bir alışverişçidir.”

“Using the air conditioner all day isn't very economical.”

“Bütün gün klima kullanmak pek ekonomik değil.”

So, I hope that that helps about the “economic,” “economical” question.

Umarım bu "ekonomik", "ekonomik" soru hakkında yardımcı olur.

For your second question about the difference between “either” and “neither,” I'll

"Ya" ve "hiçbiri" arasındaki farkla ilgili ikinci sorunuz için

make a whiteboard lesson about that actually.

aslında bununla ilgili bir beyaz tahta dersi yapacağım.

That has a long explanation because there are many differences so please keep an eye

Bunun uzun bir açıklaması var çünkü birçok fark var, bu yüzden lütfen

out for a whiteboard lesson about that in the future.

gelecekte bununla ilgili bir beyaz tahta dersi için gözünüzü dört açın .

Thanks for the question, though.

Yine de soru için teşekkürler.

Next question!

Sonraki soru!

Next question comes from Oscar.

Sıradaki soru Oscar'dan geliyor.

Hi, Oscar.

Merhaba Oscar.

Oscar says, “What does it mean when someone says ‘fair enough?’”

Oscar, "Birisi 'yeterince adil' dediğinde bu ne anlama gelir?"

Ah, yeah.

Ah, evet.

Okay.

Tamam aşkım.

So, “fair enough” is an expression that we use when we're having a disagreement with

Dolayısıyla, "yeterince adil", biriyle bir anlaşmazlık yaşadığımızda

someone or we're having a discussion and we disagree with that person.

veya bir tartışma yaptığımızda ve o kişiyle aynı fikirde olmadığımızda kullandığımız bir ifadedir.

However, maybe one point they make or there's one part of their argument that we agree with

Bununla birlikte, belki bir noktaya değinirler veya argümanlarının bizim de hemfikir olduğumuz bir kısmı vardır veya

or it sounds reasonable or it sounds acceptable to us.

bu makul veya bizim için kabul edilebilir görünür .

So, we say, “fair enough” about that point and that expression shows, “Okay, that point

Dolayısıyla, o nokta hakkında "yeterince adil" deriz ve bu ifade, "Tamam, bu nokta

is fair but I still disagree with the overall discussion,” or, “the overall topic.”

adil ama yine de genel tartışmaya" veya "genel konuya katılmıyorum" anlamına gelir.

So, some examples of this, “If you want to break up with your boyfriend, fair enough,

Buna bazı örnekler, " Erkek arkadaşından ayrılmak istiyorsan, haklısın

but don't trash his house.”

ama evini mahvetme."

“If he gets fired for his bad behavior, fair enough, but the company shouldn't sue

"Kötü davranışlarından dolayı kovulursa, bu yeterince adil, ancak şirket onu dava etmemeli

him.”

."

“They called the police to make a noise complaint, yeah, fair enough.

“Gürültü şikayeti için polisi aradılar , evet, yeterince adil.

But, they didn't have to come over and shout at us too.”

Ama gelip bize bağırmaları da gerekmiyordu.” İşte

So, those are all the questions that I want to answer this week.

bu hafta cevaplamak istediğim sorular bunlar.

Thank you again so much for sending all your questions.

Tüm sorularınızı gönderdiğiniz için tekrar çok teşekkür ederiz .

Sounds great.

Kulağa harika geliyor. Bırak

Keep them coming.

gelsinler.

Remember, you can submit your questions to me at EnglishClass101.com.ask-alisha.

Unutmayın, sorularınızı bana EnglishClass101.com.ask-alisha adresinden gönderebilirsiniz.

If you liked the video, please make sure to give it a thumbs up, subscribe to the channel

Videoyu beğendiyseniz, lütfen beğendiğinizden emin olun,

if you haven't already and make sure to check us out at EnglishClass101.com for some other

henüz abone değilseniz kanala abone olun ve başka güzel şeyler için EnglishClass101.com'da bize göz atmayı unutmayın

good stuff too.

. Alisha'ya Sor'un

Thanks very much for watching this episode of Ask Alisha and I will see you again next week.

bu bölümünü izlediğiniz için çok teşekkürler, haftaya tekrar görüşürüz.

Bye-bye.

Güle güle.