Weekly English Words with Alisha - Cooking Terms

Hi there. Welcome back to Weekly Words. My name is Alisha, and today we're going to talk

Merhaba. Weekly Words'e tekrar hoş geldiniz. Benim adım Alisha ve bugün

about cooking terms. Hooray. Let's begin.

yemek pişirme terimleri hakkında konuşacağız. Yaşasın. Hadi başlayalım.

The first word is ‘broil’. ‘Broil’ is a setting on your oven. It

İlk kelime 'kızartmak'. "Kızartma", fırınınızdaki bir ayardır.

means to cook something under very, very high heat. It usually means that only the top heating

Bir şeyi çok, çok yüksek ısıda pişirmek demektir . Bu genellikle fırınınızdaki yalnızca üst ısıtma

element in your oven is turned onto very high heat. It'll get the top of whatever you're

elemanının çok yüksek ısıya çevrildiği anlamına gelir. Ne pişiriyorsan üstünü

cooking very crispy. In a sentence, “Broil the chicken at 400 degrees Fahrenheit for

çok çıtır çıtır olacak. Bir cümleyle, " Tavuğu 400 Fahrenheit derecede

10 minutes.” You might see that in a recipe somewhere.

10 dakika kızartın." Bunu bir yerlerde bir tarifte görebilirsin .

Okay, the next word is ‘boil’. So to ‘boil’ something means to cook it

Tamam, sonraki kelime "kaynat". Yani bir şeyi "kaynatmak", onu

in very, very hot water. The water gets so hot, or whatever it is you're cooking with,

çok ama çok sıcak suda pişirmek demektir. Su çok ısınıyor ya da her ne ile pişiriyorsan,

broth, whatever, is so hot that it's bubbling. That's called ‘boiling’ something. So

et suyu, her neyse, o kadar sıcak ki köpürüyor. Buna bir şeyi "kaynatma" denir. Yani

in a recipe you might see, “Bring the soup to a boil and cook for 30 minutes.

bir tarifte “Çorbayı kaynatın ve 30 dakika pişirin. Bir

The next word is ‘mince’. ‘Mince’ means to cut something into very,

sonraki kelime 'kıyma'. 'Kıyma', bir şeyi çok çok küçük parçalara ayırmak anlamına gelir

very small pieces. So you might need to mince garlic, for example, mince carrots, herbs

. Bu nedenle sarımsakları, örneğin havuçları, bir

of some kind. In a sentence, “Include two tablespoons of minced garlic in your recipe.”

çeşit otları kıymanız gerekebilir. Bir cümleyle “ Tarifinize iki yemek kaşığı kıyılmış sarımsak ekleyin.”

Alright.

Peki. Bir

The next word is ‘sauté’. When you ‘sauté’ something, you often

sonraki kelime 'sote'. Bir şeyi "sote ettiğinizde", genellikle

use a frying pan and maybe butter, or oil, or some kind of fat. So it might be a piece

bir kızartma tavası ve belki tereyağı veya sıvı yağ veya bir tür katı yağ kullanırsınız. Yani bir parça

of fish, it might be chicken, whatever. You can sauté just about anything you like. In

balık olabilir, tavuk olabilir, her neyse. İstediğiniz her şeyi sote edebilirsiniz.

a sentence, “I like sautéing meat because it's easy and delicious.”

Bir cümleyle “Eti sotelemeyi seviyorum çünkü kolay ve lezzetli.” Bir

The next word is ‘simmer’. This is often used when you're making soup.

sonraki kelime "kaynatma" dır. Bu genellikle çorba yaparken kullanılır.

It's quite hot but it's not quite at boiling point. So often you'll need to let soups simmer

Oldukça sıcak ama kaynama noktasında değil . Çoğu zaman, her şeyin

for a while to get all the flavors out of everything. In a sentence, “Simmer your

tüm tatlarını almak için çorbaların bir süre kaynamasına izin vermeniz gerekir . Bir cümleyle, "

soup for one hour or more to get the best flavor.”

En iyi tadı elde etmek için çorbanızı bir saat veya daha fazla kaynatın ."

That's the end, so those are some cooking terms. Try and think about them, keep them

Bu son, yani bunlar bazı yemek pişirme terimleri. Onlar hakkında düşünmeye çalışın, bir

in mind the next time you make something. Thanks very much for joining us this week

dahaki sefere bir şey yaptığınızda onları aklınızda tutun. Bu hafta bize katıldığınız için çok teşekkür ederiz. Bir

and we'll see you again next time for more useful information. Bye. My phone is ringing,

dahaki sefere daha faydalı bilgiler için görüşmek üzere . Hoşçakal. Telefonum çalıyor,

why is my phone ringing. I don't know who that is. Goodbye.

telefonum neden çalıyor? Kim olduğunu bilmiyorum. Güle güle.