Weekly English Words with Alisha - Commonly Misinterpreted Phrases

Welcome back to weekly words. My name is Alisha and this week, we are going to look at commonly

Haftalık kelimelere tekrar hoş geldiniz. Benim adım Alisha ve bu hafta, yaygın olarak

misinterpreted phrases.

yanlış yorumlanan ifadelere bakacağız.

The first phrase is “I couldn’t care less”. People will often say, I could care less but

İlk cümle "Daha az umursayamazdım" dır. İnsanlar sık ​​sık, Daha az umursayabilirdim ama

that doesn’t really mean the same thing as I couldn’t care less short for I could

bu gerçekten daha az umursayamayacağım ile aynı anlama gelmez çünkü

not care less and it’s not possible for me to care any less about this situation.

daha az umursayamazdım ve bu durumu daha az umursamam mümkün değil.

So it’s just emphasizing that whatever is going on, it doesn’t bother you. In a sentence,

Yani her ne oluyorsa, sizi rahatsız etmediğini vurgulamaktır. Tek kelimeyle, iş

my co-workers project wasn’t successful and I couldn’t care less. Jerk!

arkadaşlarımın projesi başarılı olmadı ve umurumda bile değildi. Sarsmak!

All right, next is “nip it in the bud”. Many people say, nip it in the butt, it should

Pekala, sıradaki "tomurcuklanma". Pek çok insan, popodan kıstırın,

be “nip it in the bud”. Bud in this case might refer to a flower before it blossoms,

"tomurcuktan kıstırın" olması gerektiğini söyler. Bu durumda tomurcuk, çiçek açmadan önceki bir çiçeğe,

that small shape before the flower actually opens up. We call that a bud. So to nip something

çiçek gerçekten açılmadan önceki o küçük şekle atıfta bulunabilir . Buna tomurcuk diyoruz. Yani bir şeyi kıstırmak,

would mean to take something quickly or biting – taking motion. To nip something in the

bir şeyi hızlı bir şekilde almak veya ısırmak - hareket etmek anlamına gelir. Bir şeyi tomurcukta kıstırmak,

bud will mean to stop something before it becomes something else. Stopping something

bir şeyi başka bir şeye dönüşmeden önce durdurmak anlamına gelir . Olumsuz bir şeyin

negative from happening. Knitting a sweater, coz I was knitting a sweater earlier. There

olmasını durdurmak. Bir kazak örüyorum, çünkü daha önce bir kazak örüyordum.

is a section of the sweater where the thread, the yarn has started to unravel and you think

Süveterin bir bölümü var ki ipin, ipliğin çözülmeye başladığı ve kendi

to yourself, oh my gosh! I need to nip this in the bud. Nip this in the bud, so you decide

kendinize, aman tanrım! Bunu tomurcuk halinde kesmem gerekiyor. Bunu daha en başından yakalayın, böylece siz

to fix it right away instead of letting the sweater to slowly unravel as you work on it.

üzerinde çalışırken süveterin yavaşça çözülmesine izin vermek yerine hemen düzeltmeye karar verirsiniz.

Next is “one and the same”. Not one in the same. I am probably guilty

Sıradaki “bir ve aynı”. Aynı değil. Muhtemelen

of this one actually. “One and the same” just refers to something that is maybe has

bu konuda gerçekten suçluyum. "Bir ve aynı", sadece iki adı olan bir şeyi ifade eder,

two names but both of those names refer to the same thing or the same person. My teacher

ancak bu adların her ikisi de aynı şeyi veya aynı kişiyi ifade eder. Öğretmenim

and my father are one and the same person maybe you know if your dad is your teacher

ve babam bir ve aynı kişidir belki bilirsiniz ya babanız

in the school, you could use this expression.

okuldaki öğretmeninizse bu tabiri kullanabilirsiniz.

“On tenterhooks”. On tenterhooks is the next expression. This

"Çengelliler üzerinde". Gergi kancalarında bir sonraki ifadedir. Bu

isn’t a phrase that I am familiar with. I don’t use this one but it seems that some

aşina olduğum bir cümle değil. Bunu kullanmıyorum ama görünüşe göre bazı

people use the phrase on tenterhooks. I am not really sure what tenterhooks are. This

insanlar dikenli kancalar ifadesini kullanıyor. Gerginliklerin ne olduğundan tam olarak emin değilim. Bu

expression is used when people are looking forward to learning the outcome of something

ifade, insanlar bir şeyin sonucunu öğrenmeyi dört gözle beklediklerinde

or kind of maybe there is anticipation. They are anticipating something. Maybe you would

veya bir tür beklenti olduğunda kullanılır. Bir şey bekliyorlar. Belki

use this when you are watching a movie perhaps like I was on tenterhooks to learn about the

bir film izlerken bunu kullanırsın, belki de ben hikayenin sonunu öğrenmek için gergindim

end of the story, something like that, maybe.

, belki onun gibi bir şey.

Next “moot point”. Not mute point, but moot point, something

Sonraki "tartışma noktası". Sessiz nokta değil, tartışma konusu, alakasız bir şey

that is irrelevant. Something that there is just no point in talking about. It is moot,

. Hakkında konuşmanın hiçbir anlamı olmayan bir şey. Tartışılır, hiçbir

there is no meaning. A moot point, a moot point, that’s funny. I don’t know. Ah

anlamı yoktur. Bir tartışma konusu, bir tartışma konusu, bu komik. Bilmiyorum. Ah

let’s ask the internet. Hey Siri. Oh no, okay you are looking for a guy to fill a position

internete soralım. Merhaba Siri. Oh hayır, tamam, bir pozisyonu dolduracak bir adam arıyorsunuz

and you find the guy and he is a great programmer and he is fantastic but it’s a moot point

ve adamı buluyorsunuz ve o harika bir programcı ve harika ama bu tartışmalı bir konu

because he is a convict.

çünkü o bir mahkum.

Onward. Ah that was the long one, end. That’s the last one. Okay that’s the end of commonly

İleri. Ah bu uzun olandı, bitti. Bu sonuncusu. Tamam, bu genellikle

misinterpreted phrases. Be careful when you use these phrases and make sure to get them

yanlış yorumlanan ifadelerin sonu. Bu ifadeleri kullanırken dikkatli olun ve doğru anladığınızdan emin olun

right. Thank you very much for joining us this week. We will see you again next time

. Bu hafta bize katıldığınız için çok teşekkür ederiz .

for more, bye. Getting excited about something, anxious or

Daha fazlası için bir dahaki sefere görüşürüz, hoşçakalın. Bir şey için heyecanlanmak, kaygılanmak veya bir

like looking forward to something. The origins of this phrase are unclear.

şeyi sabırsızlıkla beklemek gibi. Bu ifadenin kökenleri belirsizdir.