Weekly English Words with Alisha - Advanced Latin Phrases

Hi, everybody, I'm Alisha. Welcome back to Weekly Words. This week we're going to

Herkese merhaba, ben Alisha. Weekly Words'e tekrar hoş geldiniz. Bu hafta

be talking about advanced Latin phrases. Oh my. If you watched the video from “Intermediate

ileri düzey Latince kalıplardan bahsedeceğiz. Aman.

Latin Phrases” a few weeks ago, you might have noticed that my Latin is not very good.

Birkaç hafta önce “Orta Seviye Latince Sözcükler” videosunu izlediyseniz Latincemin pek iyi olmadığını fark etmişsinizdir. Hadi

Let's start.

başlayalım.

The first is “curriculum vitae.” Is that how you say that? “Curriculum vitae.”

Birincisi “özgeçmiş”. Bunu böyle mi söylüyorsun? "Özgeçmiş."

Vi-tai. Vit-ay. “Curriculum vitae.” Vee-tai? “Curriculum vitae.” You might see this

Vi-tai. Vit-ay. "Özgeçmiş." Vee-tai? "Özgeçmiş." İş

abbreviated as “CV” when you're looking for jobs. Most of the people who are looking

ararken bunu "CV" olarak kısaltılmış olarak görebilirsiniz . Başvuranları arayan insanların çoğu, gerçekten sadece hayatınızın bir kaydı olan

for applicants will request your “CV,” or your “curriculum vitae,” which is really

"özgeçmişinizi" veya "özgeçmişinizi" isteyecektir

just a record of your life, um, your history, often your work history. You might see it

, um, geçmişiniz, genellikle iş geçmişiniz.

written on a job form, um, something like, “All applicants must submit their curriculum

Bir iş formunda, um, "Tüm adaylar

vitae to be considered for the position.” But most of the time I see it as “CV.”

pozisyon için değerlendirilmek üzere özgeçmişlerini sunmalıdır" gibi bir şey yazdığını görebilirsiniz. Ama çoğu zaman bunu “CV” olarak görüyorum.

In American English though, I should point out that you might see “resume” instead,

Yine de Amerikan İngilizcesinde, bunun yerine "özgeçmiş" ifadesini görebileceğinizi belirtmeliyim,

which is the same, the same exact thing that's asking for your work history.

bu aynı şeydir, çalışma geçmişinizi soranla tamamen aynıdır.

Next is “ad hominem.” “Ad hominem” means to “attack somebody” like when you're

Sırada "ad hominem" var. "Ad hominem", tartışırken veya tartışırken olduğu gibi "birisine saldırmak" anlamına gelir

arguing or having a discussion, but you're not actually addressing what the other person

, ancak aslında diğer kişinin söylediklerini ele almıyorsunuz

is saying. You're just attacking that person. So you might say, um, “He was arguing ad

. Sadece o kişiye saldırıyorsun. Yani, "Ad

hominem,” meaning, in other words, he was not actually debating the issue, but he was

hominem tartışıyordu" diyebilirsiniz, yani başka bir deyişle, aslında konuyu tartışmıyordu,

just attacking the other person in the argument.

sadece tartışmadaki diğer kişiye saldırıyordu.

“Deus ex machina” is the next word, and this is a fun word, especially if you like

Bir sonraki kelime "Deus ex machina" ve bu eğlenceli bir kelime, özellikle de

watching movies. “Deus ex machina” literally means

film izlemeyi seviyorsanız. "Deus ex machina" kelimenin tam anlamıyla

“God from the machinery,” so anytime you're watching a movie and suddenly out of nowhere

"makineden gelen Tanrı" anlamına gelir, yani ne zaman bir film izleseniz ve birdenbire

somebody comes in to save the main character, for, for example, and that's an example of

biri ana karakteri kurtarmak için gelir, örneğin, ve bu

“deus ex machina.” If you're writing, for example, if you, if you’re writing a

"deus ex machina"ya bir örnektir. ” Örneğin, bir

story, it’s typically a good idea not to use “deus ex machina.” Your teacher might

hikaye yazıyorsanız, "deus ex machina" kullanmamak genellikle iyi bir fikirdir. Öğretmeniniz

say, “Don't use deus ex machina in your writing,” because it seems kinda cheap,

, "Yazınızda deus ex machina kullanmayın " diyebilir çünkü bu biraz ucuz görünüyor,

right? You know, your main character gets in a jam, and then something amazing happens,

değil mi? Bilirsiniz, ana karakteriniz bir çıkmaza girer ve sonra harika bir şey olur

and they’re saved. What’s the fun in that?

ve kurtulurlar. Bunun neresi eğlenceli? Bir

The next word, the next phrase, rather, is “magnum opus.” “Magnum opus” just

sonraki kelime, daha ziyade bir sonraki cümle "magnum opus". "Magnum opus" sadece

refers to, um, usually a “masterpiece” or “someone’s

, um, genellikle bir "şaheser" veya "birinin

life's work,” a huge work. So, like, uh, maybe Beethoven's “magnum opus” would

hayatının eseri", devasa bir eser anlamına gelir. Yani, mesela, uh, belki Beethoven'ın "başyapıtı" onun "

have been his “Fifth,” Beethoven's “Fifth,” what was that? A symphony? Yeah. “Beethoven’s

Beşinci"si, Beethoven'ın "Beşincisi" olabilirdi, o da neydi? Bir senfoni mi? Evet. "Beethoven'ın

‘Fifth Symphony’ was perhaps his magnum opus.” Hey, there's a sample sentence right

'Beşinci Senfonisi' belki de başyapıtıydı." Hey, şurada örnek bir cümle var

there, so if you if you have a big project that you're working on, maybe, maybe you're

, yani üzerinde çalıştığınız büyük bir projeniz varsa , belki, belki

an architect, maybe you’re a painter, whatever it is. Whatever’s the biggest thing in your

mimarsınız, belki ressamsınız, her neyse. Proje portföyünüzdeki en büyük şey ne olursa olsun

project portfolio, maybe you could refer to as your “magnum opus.” Your great work,

, belki de "başyapıt" olarak adlandırabilirsiniz. Harika işin,

whatever's the biggest thing for you.

senin için en büyük şey ne ise. Bir

The next word is “alter-ego.” “Alter-ego” is kind of a fun word. It means “your other

sonraki kelime "alter-ego". "Alter-ego" biraz eğlenceli bir kelime. Bu, "diğer benliğiniz" anlamına gelir,

self,” so, um, you might have seen characters in movies that have an “alter-ego.” In

bu nedenle, filmlerde "alter-egosu" olan karakterler görmüş olabilirsiniz.

one situation they behave like one character, but another situation they behave like someone

Bir durumda bir karakter gibi davranırlar, ancak başka bir durumda başka biri gibi davranırlar

else, their “alter-ego.” Even some of you have an “alter-ego,” and it bothers

, "alter-egoları". Hatta bazılarınızın bir "alter-ego"su var ve bu,

your friends when you have, you know, when you behave a certain way with

bilirsiniz,

one group of people and a different way with another group of people. That’s your “alter-ego”

bir grup insanla belirli bir şekilde ve başka bir grup insanla farklı şekilde davranmanız, arkadaşlarınızı rahatsız ediyor. Bu sizin "alter-ego"nuzun

coming out. It’s not always necessarily a negative thing, like, uh, superheroes have

ortaya çıkışıdır. Süper kahramanların

“alter-egos.” So Clark Kent, for example, “Clark Kent’s alter-ego is Superman.”

"alter-egoları" olması gibi her zaman olumsuz bir şey olması gerekmez. Örneğin Clark Kent, "Clark Kent'in ikinci kişiliği Süpermen'dir."

It’s his other self. You've Clark Kent and he’s Superman but in different situations,

Bu onun diğer benliğidir. Clark Kent'e sahipsiniz ve o Süpermen ama farklı durumlarda,

he's one or the other.

o ya biri ya da diğeri.

That's it for this one, advanced Latin phrases. I hope you learned some more to build on your

Bu seferki bu kadar, gelişmiş Latince ifadeler. Umarım orta düzey Latince ifadelerinizi geliştirmek için biraz daha öğrenmişsinizdir

intermediate Latin phrases. I will see you again next week for more Weekly Words. Bye-bye!

. Daha fazla Weekly Words için haftaya tekrar görüşürüz. Güle güle!