English Topics - College in America

Alisha: Hi, everybody. My name is Alisha. Today, I'm joined by…

Alisha: Herkese merhaba. Benim adım Alisha. Bugün bana katılan...

Michael: Michael. Hello.

Michael: Michael. Merhaba.

Alisha: And, today, we're going to be talking about the college experience in the United States.

Alisha: Ve bugün Amerika Birleşik Devletleri'ndeki üniversite deneyimi hakkında konuşacağız.

So, we're going to be sharing some things that we think are maybe very common if you

Bu yüzden, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki üniversiteye giderseniz çok yaygın olabileceğini düşündüğümüz bazı şeyleri paylaşacağız

attend the college in the United States.

.

So, let's begin.

Öyleyse başlayalım.

Why don't we start with you, Michael?

Neden seninle başlamıyoruz, Michael?

What is your first item?

İlk öğeniz nedir?

Michael: First item is…four years.

Michael: İlk madde…dört yıl.

It's not too exciting to talk about but one of my friends from the UK was asking me about

Konuşacak kadar heyecan verici değil ama Birleşik Krallık'taki arkadaşlarımdan biri bana

you know how long does it take, what's the typical amount of time, because, I guess,

bunun ne kadar sürdüğünü sordu, tipik süre nedir, çünkü sanırım Birleşik

in the UK, and I'm sure this is different from wherever you are in the world, they do

Krallık'ta ve eminim bu da böyledir. dünyanın neresinde olursanız olun,

three years, something like that, for us, typically, your secondary education is high

üç yıl gibi bir şey yaparlar, bizim için tipik olarak orta öğretiminiz

school.

lisedir.

That's four years.

Bu dört yıl demek.

So, grade 9, 10, 11, 12.

Yani, 9, 10, 11, 12. Sınıflar.

You graduate around 18 years old, 17, 18.

18, 17, 18 yaşlarında mezun oluyorsunuz.

And then, you go to university and the degrees are--the most common is four years which is

Sonra üniversiteye gidiyorsunuz ve dereceler -- en yaygın olanı lisansınız olan dört yıldır

your bachelor's.

.

Some people do two years for an associate's.

Bazı insanlar bir ortak için iki yıl yapar.

And then, you can go on and get master’s and that kind of varies how long you want

Ve sonra, devam edip yüksek lisans alabilirsiniz ve bu, kişisel olarak ne kadar süre

to take, personally, how many majors, blah, blah, blah.

almak istediğinize, kaç ana dal, falan, falan, falan değişir.

But, I guess in the UK, it's typically three years.

Ancak, sanırım Birleşik Krallık'ta bu genellikle üç yıldır.

Alisha: For university?

Alisha: Üniversite için mi?

Michael: Yeah, for the average University time.

Michael: Evet, ortalama Üniversite süresi için.

Because their education in high school is different too.

Çünkü lisede aldıkları eğitim de farklıdır.

Alisha: Oh, I actually don’t know that.

Alisha: Oh, aslında bunu bilmiyorum.

Michael: Yeah, me either.

Michael: Evet, ben de.

Until just last week.

Geçen haftaya kadar.

Alisha: Oh, okay.

Alisha: Ah, tamam.

The first year, each year in college has a name and as well as in high school, too.

İlk yıl, her yıl üniversitede olduğu gibi lisede de bir adı vardır.

So, the first year is called--or the students, the first-year students are called the freshmen.

Yani, birinci yıl denir - veya öğrencilere, birinci sınıf öğrencilerine birinci sınıf denir.

If you think about that word, “fresh,” “man.”

Bu kelimeyi düşünürseniz, "taze", "adam".

So, “fresh” meaning, new, and “man,” in this case, I'm just meaning people but

Yani, "taze" anlamı, yeni ve "adam" , bu durumda sadece insanları kastediyorum ama

man.

adamı.

So, the first year, there is this thing called the “the freshman fifteen” which maybe

Yani, ilk yıl, belki de duymuş olduğunuz “birinci sınıf öğrencisi” denen bir şey var

you've heard of.

. Birinci

The freshman 15, I don't know if you know this one.

sınıf 15, bunu biliyor musun bilmiyorum . Birinci sınıf

Freshman 15, the “15” in freshman 15 refers to 15 pounds or pounds in terms of body weight.

öğrencisi 15, birinci sınıf öğrencisi 15'teki "15", vücut ağırlığı açısından 15 pound veya pound anlamına gelir.

So, kind of a joke that you might hear if you go to a college in the US or maybe in

Yani, ABD'de veya belki başka bir ülkede bir üniversiteye giderseniz duyabileceğiniz türden bir şaka,

another country, too, you have this.

buna sahipsiniz. Birinci

Freshmen move out of their parents’ home and go to a school where they start eating

sınıf öğrencileri ebeveynlerinin evinden taşınır ve istedikleri zaman kafeterya yemeklerini yemeye başladıkları bir okula giderler,

cafeteria food anytime they like, they can get their own snacks, they're on their own,

kendi atıştırmalıklarını alabilirler, esasen kendi başlarınadırlar

essentially, and the joke is that a freshman gain 15 pounds in their freshman year of college.

ve şaka şu ki, bir birinci sınıf öğrencisi 15 kilo alır üniversitenin ilk yılı.

Do you know about the freshman 15?

Birinci sınıf 15 hakkında bilgin var mı?

Michael: Yeah, I know it all too well.

Michael: Evet, çok iyi biliyorum. Birinci

I gained the freshman 20 or something like that.

sınıf öğrencisi 20 falan kazandım .

Alisha: You got the freshman 15?

Alisha: Birinci sınıfa 15 mi aldın?

Ooh.

Ah.

Michael: My problem is, I mean, partly, I think, the typical thing is because of the

Michael: Benim sorunum, yani, sanırım, kısmen, tipik olan şey özgürlük yüzünden

freedom.

.

Your parents have a set meal, you have extracurricular activities.

Ailenizin belirli bir yemeği var, ders dışı aktiviteleriniz var.

Alisha: I actually lost weight in my first term of college.

Alisha: Aslında üniversitenin ilk döneminde kilo verdim .

But then, after that, I changed things up a bit and then it was like, whoa.

Ama ondan sonra, işleri biraz değiştirdim ve sonra, vay canına.

It goes just like a monster.

Tıpkı bir canavar gibi gidiyor.

I was looking at pictures last week or something like that.

Geçen hafta resimlere bakıyordum ya da onun gibi bir şey.

“Whoa!”

"Vay!"

Such a difference, actually, yeah.

Böyle bir fark, aslında, evet. Üç dakikalık videoda

I had a bit of wealth just watching all the English in three minutes video, you'll get

tüm İngilizceyi izlerken biraz zenginliğim oldu ,

the idea, yeah.

fikri anlayacaksınız, evet.

Okay, so, freshman 15, that's a common one.

Tamam, birinci sınıf 15, bu yaygın bir şey.

Alright, what's your next one?

Pekala, sıradaki ne?

Michael: So, this kind of relates to the freshman 15 is…to party, partying, party all the

Michael: Yani, bu tür 15. sınıfla ilgili ... parti yapmak, parti yapmak, her

time.

zaman parti yapmak.

Alisha: Party on Wayne.

Alisha: Wayne'de Parti.

Michael: Party on Garth.

Michael: Garth'ta Parti.

So, I mean you're free.

Yani özgürsün demek istiyorum.

In high school, a lot of people drink and go party but you have to keep it secret from

Lisede pek çok insan içki içip partiye gider ama bunu ailenden saklamalısın

your parents, you have to do the thing where you call and you say, “I'm going to stay

, aradığın şeyi yapmalısın ve "

at Alisha's house.”

Alisha'nın evinde kalacağım" dersin.

And, Alisha’s parents think she's staying at my house and we both go to a party where

Ve Alisha'nın ailesi onun benim evimde kalacağını düşünüyor ve ikimiz de

the parents are out of town.

anne babanın şehir dışında olduğu bir partiye gidiyoruz.

We have to be very secret but in college, anytime, there's always somebody who wants

Çok gizli olmalıyız ama üniversitede her zaman parti yapmak isteyen biri vardır

to party.

.

And, there's always the bad influence who just doesn't care, they want to drop out.

Ve her zaman umursamayan, okulu bırakmak isteyen kötü bir etki vardır .

There's always a party if you seek it, it's there.

Her zaman bir parti vardır, eğer ararsan, oradadır.

So, with that, that's why I gained the freshman 15 is drinking a lot of calories.

Bununla birlikte, bu yüzden birinci sınıf öğrencisi 15'i çok fazla kalori içerek kazandım.

Alisha: This leads actually perfectly into a slight variation.

Alisha: Bu aslında mükemmel bir şekilde hafif bir varyasyona götürür.

I wrote themed parties for one of my cards.

Kartlarımdan biri için temalı partiler yazdım.

Especially beyond the freshman year, so the second year of college is called sophomore,

Özellikle birinci sınıftan sonra, yani üniversitenin ikinci yılına ikinci sınıf,

the students are called sophomores, third year, they're called juniors and fourth-year,

öğrencilere ikinci sınıf, üçüncü sınıf, üçüncü sınıf ve dördüncü sınıf,

seniors.

son sınıf denir.

So, in your sophomore, junior and senior year of college, typically, I would say, you move

Yani, üniversitenin ikinci, üçüncü ve son yılında , genel olarak söyleyebilirim ki,

out of the dorm and into a house or an apartment and it is there in the freedom, beyond the

yurttan çıkıp bir eve veya apartman dairesine taşınırsınız ve orada,

college campus, that you can have themed parties.

üniversite kampüsünün ötesinde, temaya sahip olabileceğiniz özgürlük vardır. partiler

So, I'm betting that you have some stories.

Yani, bazı hikayelerin olduğuna bahse girerim.

We had some themed parties.

Bazı temalı partiler yaptık.

My friends and I, we did, of course, Halloween parties, we did those.

Arkadaşlarım ve ben, tabii ki Cadılar Bayramı partileri yaptık, onları yaptık.

We had a blacklight party one time where we placed all the lights in the house with black

Bir keresinde bir kara ışık partisi vermiştik, evdeki tüm ışıkları siyah ışıklarla yerleştirmiştik

lights and everyone wore a white T-shirt and brought a highlighter, and then, we would

ve herkes beyaz bir tişört giyip fosforlu kalem getirmişti ve sonra

draw things or write things on people's T-shirts.

insanların tişörtlerine bir şeyler çizer veya bir şeyler yazardık.

That was fun.

Bu eğlenceliydi.

Michael: On your skin.

Michael: Cildinde.

Alisha: Yeah, like that.

Alisha: Evet, böyle.

Those are really fun.

Bunlar gerçekten eğlenceli.

We did a camo, everybody had to wear camo at the party, that was a thing we did.

Bir kamuflaj yaptık, partide herkes kamuflaj giymek zorundaydı , bu bizim yaptığımız bir şeydi. Bea pong'da

There's a very, very key thing that appears in beer pong which is this the red Solo cup.

ortaya çıkan çok, çok önemli bir şey var, o da bu kırmızı Tekli kupa.

So, “Solo” is the brand of cup that is--if you've watched a movie that's set in

Yani, "Solo" bardağın markasıdır - ABD'de üniversitede geçen bir film izlediyseniz

college in the US, you will have seen the character at the party holding this red plastic

, partide bu kırmızı plastik bardağı tutan karakteri görmüşsünüzdür

cup.

.

The brand is Solo and I don't know how it came to be that this was just the college

Marka Solo ve nasıl oldu da bu sadece üniversite

cup but it is, it's just at every party, it's just cheap.

kupası oldu bilmiyorum ama öyle, her partide var, sadece ucuz.

And, I didn't know this until recently but there are lines on that red Solo, where the

Ve bunu yakın zamana kadar bilmiyordum ama o kırmızı Solo'da çizgiler var,

bottom line on the cup is the amount of a shot, a spirit shot.

kupadaki en önemli nokta bir shot miktarı, bir spirit shot.

The next line up is one serving of wine, after that is a beer, I think.

Sıradaki sıra bir porsiyon şarap, ondan sonra sanırım bir bira. Görünüşe göre

The lines actually have a meaning to them, apparently.

satırların aslında onlar için bir anlamı var .

I don't know if it’s true.

Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum.

I read that recently, though, because I was looking for them.

Geçenlerde okudum, çünkü onları arıyordum.

Michael: My line was—

Michael: Benim hattım...

Alisha: I could not find them.

Alisha: Onları bulamadım.

I couldn't find him but, yes, that cup is “the college cup.”

Onu bulamadım ama evet, o kupa "üniversite kupası".

The college cup of the college experience.

Kolej deneyiminin kolej kupası.

Okay.

Tamam aşkım.

Michael: Experimenting is my next one because actually my favorite place to go, as far as

Michael: Bir sonraki adım deney yapmak çünkü aslında kulüpler söz konusu olduğunda gitmeyi en sevdiğim yer

clubs, are gay clubs.

gey kulüpleri.

I love gay clubs and the first time I went to a gay club was in university.

Gey kulüplerini seviyorum ve ilk kez bir gey kulübüne üniversitede gitmiştim.

And, the whole atmosphere is just very accepting.

Ve tüm atmosfer çok kabul edici.

I think probably because in the LGBT community, there's discrimination and so, there as a

Bence muhtemelen LGBT topluluğunda ayrımcılık olduğu için ve bu nedenle orada

demographic, generally, very accepting, very laid-back.

demografik olarak genellikle çok kabullenici, çok rahat.

So, I could go there and just have fun.

Böylece oraya gidip eğlenebilirdim.

You can wear whatever you want, you can talk and dance to whoever, just a lot of fun.

Ne istersen giyebilirsin, kiminle konuşup dans edebilirsin, sadece çok eğlenceli.

I think, in university, this is actually a phrase that my friends would always say and

Sanırım üniversitede, bu aslında arkadaşlarımın her zaman söylediği bir söz ve

I don't know if this is an idiom or something or maybe just my friends, but, it's “college

bu bir deyim mi, yoksa sadece arkadaşlarım mı bilmiyorum ama “üniversite

is about experiences.”

deneyimlerle ilgili”.

And, you always hear that and when someone's not sure they don't want to do something,

Ve bunu her zaman duyarsınız ve birisi bir şey yapmak isteyip istemediğinden emin olmadığında,

“Hey, come on.

“Hey, hadi.

College is about experiences.

Kolej deneyimlerle ilgilidir. Hadi

Let's go hike that mountain and experiment in many different ways.”

gidip o dağa tırmanalım ve birçok farklı yolu deneyelim.”

Did you have anything like this?

Böyle bir şey var mıydı?

Alisha: I was honestly trying to think of something, some big change.

Alisha: Dürüst olmak gerekirse bir şeyler düşünmeye çalışıyordum, büyük bir değişiklik.

I did start drinking in college, yes, but I really didn't do anything that was—honestly,

Kolejde içmeye başladım, evet, ama gerçekten hiçbir şey yapmadım - dürüst olmak gerekirse,

I've never been like a super crazy, crazy person.

hiçbir zaman süper çılgın, çılgın bir insan olmadım.

I'll try new things like I'll try like new food or like oh I don't know I like going

Yeni yemek gibi deneyeceğim gibi yeni şeyler deneyeceğim ya da oh bilmiyorum

to interesting events or festivals or that kind of thing is fine.

ilginç etkinliklere ya da festivallere gitmeyi seviyorum ya da bu tür şeyler iyi.

But, as far as making a drastic change to my appearance or anything like that, I really

Ama görünüşümde ciddi bir değişiklik ya da buna benzer bir şey yapmaya gelince, gerçekten

didn't.

yapmadım.

Sororities and fraternities.

Sororities ve kardeşlikler.

A sorority is a group of girls who live together in one house and do things.

Sorority, bir evde birlikte yaşayan ve bir şeyler yapan bir grup kızdır.

I was not a member of a sorority so I don't really know details.

Bir kız öğrenci yurduna üye değildim, bu yüzden ayrıntıları gerçekten bilmiyorum.

Somebody, I'm sure, out there, probably knows more than me.

Biri, eminim ki, muhtemelen benden daha fazlasını biliyordur.

Fraternities, on the other hand, are groups of men who live together.

Kardeşlikler ise birlikte yaşayan erkek gruplarıdır.

So, they're college-age women and college-age men who live together and they do things together.

Yani, birlikte yaşayan ve birlikte bir şeyler yapan üniversite çağındaki kadınlar ve üniversite çağındaki erkekler.

The image of a sorority or fraternity is that they're, at least my image, wealthy, kind

Bir kız öğrenci yurdu veya derneğin imajı, onların, en azından benim imajım, zengin, bir tür

of privileged kids, which is not even necessarily true.

ayrıcalıklı çocuklar olduğudur, ki bu mutlaka doğru bile değildir .

But, this is the image that appears in a lot of movies about college experiences in America

Ancak bu, Amerika'daki veya Amerika'daki üniversite deneyimleriyle ilgili birçok filmde görünen görüntüdür

or in the States.

.

Alright, very nice, very nice.

Tamam, çok güzel, çok güzel.

It's interesting to compare our different experiences.

Farklı deneyimlerimizi karşılaştırmak ilginç .

Any final thoughts on college in the US.

ABD'deki kolej hakkında son düşünceler.

Michael: That's it, yeah.

Michael: İşte bu, evet.

Alisha: If you have a chance, give it a try or study in any country outside your own.

Alisha: Eğer şansın varsa, dene ya da kendi ülken dışında herhangi bir ülkede oku.

It's an interesting experience.

Bu ilginç bir deneyim.

So, as Michael said before, experimenting can be an interesting way to broaden your

Bu nedenle, Michael'ın daha önce söylediği gibi, deney yapmak,

horizons, whatever that means for you.

sizin için ne anlama geliyorsa gelsin, ufkunuzu genişletmenin ilginç bir yolu olabilir.

Okay, that's all for us for today about the college experience in the USA.

Pekala, ABD'deki üniversite deneyimiyle ilgili bugünlük bizim için bu kadar .

Thanks very much for watching and we will see you again soon.

İzlediğiniz için çok teşekkürler ve yakında tekrar görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.