English Topics - Cool in the 00's

Alisha: Hi everybody! Welcome back to English Topics. My name is Alisha, and I'm here with...

Alisha: Herkese merhaba! İngilizce Konulara tekrar hoş geldiniz. Benim adım Alisha ve ben buradayım...

Michael: Michael. Hello!

Michael: Michael. Merhaba!

Alisha: Today, we're going to be talking about “Things that were Cool in the 00s.”

Alisha: Bugün, "2000'lerde Havalı Olan Şeyler" hakkında konuşacağız.

The 00s refers to from the year 2000 to the year 2010.

00'lar, 2000'den 2010'a kadar olan yılları ifade ediyor.

So, let's discuss the things that we thought were cool in this period of time.

Öyleyse, bu dönemde harika olduğunu düşündüğümüz şeyleri tartışalım.

My first item is “boy bands.”

İlk öğem "erkek grupları".

Boy bands as a junior high school student during the early 2000s to mid 2000ish years,

Erkek grupları 2000'lerin başından 2000'lerin ortalarına kadar bir ortaokul öğrencisi olarak,

I was very loyal to one boy band in particular.

özellikle bir erkek grubuna çok sadıktım.

If you recall, during this period of time in America, there were a few boy bands.

Hatırlarsanız, Amerika'da bu dönemde birkaç erkek grubu vardı.

There was NSYNC, there were the Backstreet Boys.

NSYNC vardı, Backstreet Boys vardı.

My personal favorite was Hanson.

Kişisel favorim Hanson'du.

I really had my walls just covered in Hanson posters.

Gerçekten de duvarlarımı Hanson posterleriyle kaplamıştım .

That was a big thing for me.

Bu benim için büyük bir şeydi.

Did boy bands factor into your adolescence at all?

Erkek grupları ergenliğinizi hiç etkiledi mi ?

Michael: Yes and no, again, I had three older brothers to punch me and say, “Hey, don't

Michael: Evet ve hayır, yine üç ağabeyim bana yumruk attı ve “Hey,

listen to boy bands.

erkek gruplarını dinleme.

Boy bands are for losers.

Erkek grupları kaybedenler içindir.

Don't be a loser.”

Kaybeden olma.”

So, I never got into it, but I definitely knew that was a thing.

Yani, hiç girmedim, ama bunun bir şey olduğunu kesinlikle biliyordum.

You would see the binders in school and they're really shiny, laminated, maybe, 98 degrees,

Klasörleri okulda görürsünüz ve gerçekten parlaktırlar, lamine edilmişlerdir, belki 98 derece,

this and that.

şu ve bu.

So, speaking of music, I think this one's pretty good is “Napster,” and this was

Müzikten bahsetmişken, bence bu oldukça iyi "Napster" ve bu

right before 2000.

2000'den hemen önceydi.

It started I think ‘99 and got in a lot of trouble.

Sanırım 99'da başladı ve başı çok belaya girdi.

The owner got in a lot of trouble.

Sahibinin başı büyük belaya girdi.

It's been that first peer-to-peer sharing, they call it.

İlk eşler arası paylaşım oldu, buna diyorlar.

So, people peers and you share it, so I send you a file directly.

Böylece, insanlar eşleşir ve siz onu paylaşırsınız, ben de size doğrudan bir dosya gönderirim.

That was the first time that came out.

İlk kez böyle çıktı.

So, I remember a lot of people didn't think about the moral implications.

Bu yüzden, birçok insanın ahlaki çıkarımlar hakkında düşünmediğini hatırlıyorum.

Is this illegal, is this bad, the internet was starting to bubble up and become really

Bu yasa dışı mı, bu kadar kötü mü, internet kabarmaya ve gerçekten popüler olmaya başlamıştı

popular.

.

So, I remember my relatives and friends, everyone did it until all the sudden they said, “Whoa,

Akrabalarımı ve arkadaşlarımı hatırlıyorum, herkes birdenbire “Vay canına,

you're stealing music.

müzik çalıyorsun.

Don't do it.”

Yapma.”

There were a couple people got arrested, fined millions of dollars and stuff.

Birkaç kişi tutuklandı, milyonlarca dolar para cezasına çarptırıldı.

So, they started to die out and the new ones came.

Böylece yok olmaya başladılar ve yenileri geldi.

So, for me, I think after Napster, Kazaa, and LimeWire.

Yani benim için Napster, Kazaa ve LimeWire'dan sonra düşünüyorum.

there are all these different programs and a million.

tüm bu farklı programlar ve bir milyon var.

Basically, it was before torrent and all that.

Temel olarak, torrent ve tüm bunlardan önceydi.

Alisha: Yeah, that’s a great point though because those sorts of peer-to-peer applications

Alisha: Evet, bu harika bir nokta çünkü bu tür eşler arası uygulamalar

really did change media.

medyayı gerçekten değiştirdi.

That's huge.

Bu çok büyük.

Good one.

İyi bir.

I like that topic.

Bu konuyu beğendim.

Wow, okay.

Vay, tamam.

Nice one.

Güzel bir.

I guess I'll go on to the next one for me, this is also media-related.

Sanırım benim için bir sonrakine geçeceğim, bu da medya ile ilgili.

This is something I think probably most teens in our generation used at some point in time

Bu, bizim neslimizdeki çoğu gencin bir zamanlar kullandığını düşündüğüm bir şey

and it’s “Instant Messenger.”

ve "Anlık Mesajlaşma".

Instant Messenger, I was partial.

Instant Messenger, kısmiydim.

Me, I like to use AOL Instant Messenger, A-I-M.

Ben, AOL Instant Messenger, A-I-M kullanmayı seviyorum.

I also had MSN Instant Messenger.

Ayrıca MSN Instant Messenger'ım da vardı.

Did you use an instant messaging service?

Bir anlık mesajlaşma servisi kullandınız mı?

Michael: Yeah.

Michael: Evet.

AIM.

AMAÇ.

Alisha: Yeah, AIM.

Alisha: Evet, AMAÇ.

So, this was before--maybe I think cell phones were becoming more and more common but, at

Yani, bu daha önceydi - belki cep telefonlarının giderek daha yaygın hale geldiğini düşünüyorum ama

least in my case, I didn't get a cell phone--a mobile phone for my own personal use until

en azından benim durumumda bir cep telefonu almadım - liseye kadar kendi kişisel kullanımım için bir cep telefonu

high schoolish maybe, I don't remember, till maybe 17 or so.

belki, ben hatırlamıyorum, belki 17'ye kadar.

I didn't need one, really.

Gerçekten ihtiyacım yoktu.

But, to talk to—who did I talk to?

Ama konuşmak için - kiminle konuştum?

To talk to my friends, I suppose, I don't know.

Arkadaşlarımla konuşmak için sanırım, bilmiyorum.

I used Instant Messenger to talk to people in other parts of the world.

Instant Messenger'ı dünyanın diğer yerlerindeki insanlarla konuşmak için kullandım .

I would have a pen pal in a different country, or I remember I exchanged music a lot with

Farklı bir ülkede bir mektup arkadaşım olurdu ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin

a guy who lived in a different part of the United States.

farklı bir yerinde yaşayan bir adamla sık sık müzik alışverişinde bulunduğumu hatırlıyorum .

I don't remember where he was from.

Onun nereli olduğunu hatırlamıyorum.

That’s true.

Bu doğru.

This is a true story.

Bu gerçek bir hikaye.

He sent me Muse, I remember that guy, and I liked it.

Bana Muse'u gönderdi, o adamı hatırlıyorum ve hoşuma gitti.

Michael: Secretly, a 40-year-old guy in his basement.

Michael: Gizlice, bodrumunda 40 yaşında bir adam .

“Electronic and Hip-hop Acceptance.”

"Elektronik ve Hip-Hop Kabulü."

So, for me I remember for the longest time, we made fun of this stuff.

Yani, benim için en uzun zamandır hatırlıyorum, bu şeylerle dalga geçtik. Herkesin söylediği

We would say there was a stupid phrase that everyone said, “Rap is only one letter away

aptalca bir söz olduğunu söylerdik , “Rap saçmalıktan sadece bir harf uzakta

from crap.

.

That's how you know it's bad.”

Kötü olduğunu böyle anlarsın.”

Or like, “The electronic music, anybody can make that music because it's just a computer,

Ya da, “Elektronik müzik, bu müziği herkes yapabilir çünkü bu sadece bir bilgisayar,

there's no skill.

hiçbir beceri yok.

[beatboxed] Man I hate…”

[beatboxed] Nefret ettiğim adam…”

We would all say that kind of stuff for a lot of kids did.

Hepimiz bu tür şeylerin pek çok çocuk için yapıldığını söylerdik.

And right around that, that's when people slowly, one-by-one started to convert and

Ve tam bunun etrafında, işte o zaman insanlar yavaş yavaş, birer birer din değiştirmeye başladı ve

it became more and more mainstream to where a lot of the famous artists.

bu, birçok ünlü sanatçının olduğu yerde giderek daha yaygın hale geldi .

It just became like everyone loved it.

Sanki herkes onu seviyormuş gibi oldu.

I think by the end of the 2000s, it was anybody and everybody, any demographic loved electronic

Sanırım 2000'lerin sonunda, elektronik

and hip-hop.

ve hip-hop'u herkes ve herkes seviyordu.

It became a very popular thing.

Çok popüler bir şey oldu.

Alisha: Yeah, maybe so.

Alisha: Evet, belki öyledir.

Hip-hop really gained momentum there and early 2000s mid- 2000s, didn't it?

Hip-hop orada gerçekten ivme kazandı ve 2000'lerin başında 2000'lerin ortalarında, öyle değil mi?

Because up until then, it was kind of sweet, pop almost or rock music was really popular.

Çünkü o zamana kadar biraz tatlıydı, neredeyse pop ya da rock müzik gerçekten popülerdi.

But, yeah, electronic and grunge, too.

Ama evet, elektronik ve grunge da.

Grunge was a thing like Nirvana.

Grunge, Nirvana gibi bir şeydi.

Nirvana was big in the 90s, no late 80s maybe.

Nirvana 90'larda büyüktü, belki 80'lerin sonunda değil.

Wait.

Beklemek.

When was Nirvana popular?

Nirvana ne zaman popüler oldu?

Michael: Yeah, it was ‘90s.

Michael: Evet, 90'lardı.

But I don't remember exactly.

Ama tam olarak hatırlamıyorum.

I mean he was gone by the end of the ‘90s.

Yani 90'ların sonunda gitmişti.

Alisha: So, then, rock was really popular.

Alisha: O zaman rock gerçekten popülerdi.

I feel like rock was very, very mainstream.

Rock'ın çok ama çok ana akım olduğunu hissediyorum.

Country as well, country-western was big.

Ülke de, ülke-batı büyüktü.

But, I think, you're right, hip-hop really gained a lot of momentum there, late ‘90s

Ama bence haklısın, hip-hop orada gerçekten çok fazla ivme kazandı, 90'ların

early 2000s or so.

sonu, 2000'lerin başı falan.

And electronic, too.

Ve elektronik de.

Okay, my next item is “Harry Potter.”

Tamam, bir sonraki öğem "Harry Potter".

Harry Potter finished in the late 2000s.

Harry Potter 2000'lerin sonunda bitti.

Harry Potter was a huge, huge series and I think it was really important – not even

Harry Potter çok büyük bir seriydi ve bence gerçekten önemliydi -

so much because of the story, of course, the story is widely known around the world by

hikayeden dolayı o kadar da değil, tabii ki hikaye bu noktada dünya çapında yaygın olarak biliniyor

this point in time.

.

But, I think it was really important because I think it got people reading.

Ama bence gerçekten önemliydi çünkü insanların okumasını sağladı.

Young people, adolescents, older people.

Gençler, ergenler, yaşlılar.

it was one of those stories that could be enjoyed by anybody, any age group.

herkesin, her yaş grubunun keyifle okuyabileceği hikayelerden biriydi.

I was super into Harry Potter.

Harry Potter'a çok düşkündüm.

I loved reading fantasy books and at any rate.

Fantastik kitapları okumayı çok severdim ve her halükarda.

But, Harry Potter, I think was really popular, was really fun.

Ama bence Harry Potter gerçekten popülerdi, gerçekten eğlenceliydi.

It was one of those things that kids could enjoy and parents didn't have to worry about.

Çocukların zevk alabileceği ve ebeveynlerin endişelenmesine gerek olmayan şeylerden biriydi.

I don't think it was like the kids were reading something scandalous or whatever.

Çocukların skandal bir şey okuduğunu sanmıyorum. Bu garip durumda

It's just this sort of heartwarming fantasy story about a couple of kids growing up together

birlikte büyüyen birkaç çocuk hakkında bu tür iç açıcı bir fantezi hikayesi

in this strange situation.

.

Did you ever read Harry Potter?

Harry Potter'ı hiç okudun mu?

Michael: Yeah, I read a little bit of it.

Michael: Evet, birazını okudum.

I remember mainly watching the movies.

Genelde film izlediğimi hatırlıyorum.

But, I remember two things about that.

Ama bununla ilgili iki şey hatırlıyorum.

I think it's funny you said it's heartwarming and I think most people agree with that.

İç açıcı olduğunu söylemen bence komik ve bence çoğu insan buna katılıyor.

but I remember there was a small group of people who protested and said it celebrated

ama küçük bir grubun protesto ettiğini ve bunun

witchcraft and it's not religious and a good Christian shouldn't read Harry Potter.

cadılığı kutsadığını, dinsel olmadığını ve iyi bir Hıristiyan'ın Harry Potter okumaması gerektiğini söylediğini hatırlıyorum.

And then the second thing is, I remember that it was number one, I don't know exactly, don't

Ve sonra ikinci şey, bir numara olduğunu hatırlıyorum, tam olarak bilmiyorum,

quote me on this.

bu konuda benden alıntı yapma.

But, I remember it was really high for adults on Amazon.com and children.

Ancak, Amazon.com'daki yetişkinler ve çocuklar için gerçekten yüksek olduğunu hatırlıyorum .

It was like a best-seller for both adults and children, and that was kind of a first.

Hem yetişkinler hem de çocuklar için en çok satanlar gibiydi ve bu bir tür ilkti.

I think it's pretty groundbreaking.

Bence oldukça çığır açıcı.

Alisha: Yeah, I think so.

Alisha: Evet, sanırım.

And, I mean, of course, the movies came out and that was a different sort of popularity

Ve tabii ki filmler çıktı ve bu filmler sayesinde farklı bir popülerlik

that happened because of the movies.

oluştu.

But, I think, having a series of books that could captivate and got into such a huge audience

Ama bence, büyüleyebilecek ve bu kadar büyük bir kitlenin

interested, it's possible, maybe there's another series or another book that they had a similar

ilgisini çekebilecek bir kitap serisine sahip olmak, belki de benzer bir etkiye sahip oldukları başka bir dizi veya başka bir kitap olabilir

influence.

.

But again, going back to your point about the internet, I think because of the internet,

Ama yine, internetle ilgili noktanıza dönecek olursak , bence internet sayesinde

and because of that exchange of information, Harry Potter had just the perfect timing and

ve bu bilgi alışverişi nedeniyle, Harry Potter'ın bir orman yangını gibi yayılması için mükemmel bir zamanlaması ve

the perfect story for it to just spread like wildfire, meaning it spreads so quickly and

mükemmel bir hikayesi vardı , yani öylece yayılıyor. hızlı ve

with such like ferocity that it was like a super story.

o kadar vahşice ki süper bir hikaye gibiydi.

Right.

Sağ.

So, I think Harry Potter was a really, really big part of that time period, from the end

Bence Harry Potter, 90'ların sonundan itibaren o dönemin gerçekten çok büyük bir parçasıydı

of the ‘90s.

.

But I think it was huge in the early 2000s.

Ama bence 2000'lerin başında çok büyüktü.

Michael: Absolutely.

Michael: Kesinlikle.

“MySpace”

“MySpace”

Alisha: My gosh.

Alisha: Aman Tanrım.

Mic MySpace, that’s for sure.

Mic MySpace, orası kesin.

This seems like a relic something so old now because websites come and go.

Bu, web siteleri gelip gittiği için artık çok eski bir kalıntı gibi görünüyor .

But MySpace was--for those of you who don't know, you probably do--it was Facebook before

Ama MySpace - bilmeyenleriniz için , muhtemelen biliyorsunuzdur - Facebook'tan önce Facebook'du

Facebook.

.

And before MySpace was something a little before my time, but I guess called Friendster.

Ve MySpace'den önce benim zamanımdan biraz önce bir şeydi ama sanırım Friendster deniyordu.

And there's all these different websites, these are just different social media.

Ve tüm bu farklı web siteleri var, bunlar sadece farklı sosyal medya.

But one thing I noticed that was different about MySpace versus Facebook is there's unsaid

Ancak MySpace'in Facebook'tan farklı olduğunu fark ettiğim bir şey, Facebook'ta dile getirilmeyen

internet social etiquette with Facebook.

internet sosyal görgü kuralları olmasıdır.

You didn't add strangers on Facebook.

Facebook'ta yabancıları eklemedin.

Some people do, it depends on the country, blah, blah, blah.

Bazı insanlar yapar, ülkeye göre değişir, falan filan.

But, typically, it was only your close friends, right.

Ama, tipik olarak, sadece yakın arkadaşlarındı, değil mi?

Whereas, MySpace, I remember meeting just strangers.

Oysa MySpace, sadece yabancılarla tanıştığımı hatırlıyorum .

you just go on and see a girl that's cute and you add her and you say, “Hey, what's

sadece gidip sevimli bir kız görüyorsun ve onu ekliyorsun ve “Hey,

up.

naber.

I like your pictures.

Fotoğraflarını beğendim. Sen

You want to meet?”

buluşmak istiyorsun?"

And it was kind of like a chat room thing, it was a weird in-between.

Ve bu bir tür sohbet odası gibiydi, garip bir aradaydı.

Until it became more of a personal thing, right.

Daha kişisel bir şey haline gelene kadar, doğru.

Alisha: Right.

Alişa: Doğru.

Michael: My Facebook wall or whatever versus—

Michael: Facebook duvarım ya da her neyse...

Alisha: Well, Facebook initially started out of-- it was from college actually.

Alisha: Şey, Facebook başlangıçta üniversiteden çıktı.

When you went to college, a lot of colleges would have something, a physical book called

Üniversiteye gittiğinizde, birçok kolejde bir şey olurdu, anladığım kadarıyla Facebook adı verilen fiziksel bir kitap

a Facebook to my understanding.

.

And, it was like a yearbook, but before you started the year, so you could see who your

Ve bir yıllık gibiydi, ama yıla başlamadan önce

classmates were.

sınıf arkadaşlarınızın kim olduğunu görebiliyordunuz. Bence

I think that was what the deal was.

anlaşma buydu.

And, initially, when Facebook started, you had to have a college, a university email

Ve başlangıçta, Facebook başladığında, Facebook'a katılmak için bir üniversiteye, bir üniversite e-posta adresine sahip olmanız gerekiyordu

address in order to join Facebook.

.

So, at first, it was only college students who could participate in Facebook.

Yani, ilk başta Facebook'a sadece üniversite öğrencileri katılabiliyordu.

And then, it became open to the public.

Ve sonra, halka açık hale geldi.

Now, of course, Facebook is popular all over the world.

Şimdi, elbette, Facebook tüm dünyada popüler.

Okay, so those are a few things that we thought were cool in the ‘00s from the year 2000

Tamam, bunlar 2000'den 2010'a kadar 2000'lerde harika olduğunu düşündüğümüz birkaç şey.

to 2010.

What was cool for you in your country?

Ülkenizde sizin için harika olan neydi?

I'm really actually kind of curious to hear.

Gerçekten duymayı çok merak ediyorum.

I mean these are things that were big in America, but I have no idea of what was--well, not

Demek istediğim, bunlar Amerika'da büyük şeylerdi, ama ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok - yani,

no idea but I have very little concept of what was interesting in other countries at

hiçbir fikrim yok ama tarihin bu döneminde diğer ülkelerde neyin ilginç olduğu hakkında çok az fikrim var

this time in history.

.

So, please share, if you have something that you thought was really, really outstanding

Bu yüzden, bu zamana kadar gerçekten çok olağanüstü olduğunu düşündüğünüz bir şey varsa lütfen paylaşın

from this time.

.

That's all for us today.

Bugün bizim için hepsi bu.

Thanks very much for watching.

İzlediğiniz için çok teşekkürler.

Please be sure to subscribe to our channel if you haven't already, and we'll see you

Lütfen kanalımıza hala abone değilseniz abone olmayı unutmayın , bir

again next time. Bye!

dahaki sefere görüşmek üzere. Hoşçakal!