Can You Really Learn English Through Songs and Music? Ask Alisha

Wanna speak real English from your first lesson?

İlk dersinizden itibaren gerçek İngilizce konuşmak ister misiniz? EnglishClass101.com'da

Sign up for your free lifetime account at EnglishClass101.com.

ömür boyu ücretsiz hesabınız için kaydolun .

Lose yourself in the music, the moment, you own it, you better never let it go.

Kendini müziğin içinde kaybet, an, ona sahipsin, hiç bırakmasan iyi edersin.

Hi everybody!

Selam millet! Bana sorular sorduğun ve belki de cevapladığım

Welcome back to Ask Alisha, the weekly series where you ask me questions and I answer them,

haftalık dizi Alisha'ya Sor'a tekrar hoş geldin

maybe!

!

Please remember, you can submit your questions to me at EnglishClass101.com/ask-alisha.

Lütfen sorularınızı bana EnglishClass101.com/ask-alisha adresinden gönderebileceğinizi unutmayın.

This week's first question is a question from Bahar...

Bu haftanın ilk sorusu Bahar'dan bir soru ...

Bahar?

Bahar?

I'm very sorry.

Çok üzgünüm.

Hi, Alisha!

Merhaba Alisha!

I'd like to learn about "as" and "like," what's the difference between them?

"As" ve "like" hakkında bilgi edinmek istiyorum, aralarındaki fark nedir?

To begin with, "like" is a preposition.

Başlangıç ​​olarak, "gibi" bir edattır.

Remember, prepositions are words we use to show relationships to other words, or to position

Unutmayın, edatlar diğer kelimelerle olan ilişkileri göstermek veya

the elements in a sentence, so for example, "at" and "by" and "on" are also prepositions.

bir cümledeki öğeleri konumlandırmak için kullandığımız kelimelerdir, bu nedenle örneğin "at" ve "by" ve "on" da edatlardır.

The word "like" is a preposition; however, the word "as" is a conjunction.

"Beğenmek" kelimesi bir edattır; ancak "as" kelimesi bir bağlaçtır.

A conjunction is a word that connects elements in a sentence, so for example, "and," "but,"

Bir bağlaç, bir cümledeki öğeleri birbirine bağlayan bir sözcüktür , yani örneğin "ve" "ama" "

"or," "for," "so," these words are conjunctions.

veya" "for" "so" bu sözcükler bağlaçlardır.

That's point one.

Bu birinci nokta.

We use "like" and "as" to make comparisons, the general agreement on how to use "like"

Karşılaştırma yapmak için "beğen" ve "as" kullanıyoruz, zamanın bu noktasında "beğen" ve "as"ın nasıl kullanılacağına ilişkin genel anlaşma,

and "as" at this point in time is that if you are following the word "like" with a simple

"beğen" kelimesini basit bir ifadeyle izliyorsanız

statement, like a noun phrase, you should use the word "like;" if, however, the part

, örneğin bir isim tamlaması, " gibi" kelimesini kullanmalısınız; ancak

that comes after the word "like" or "as" has a verb in the clause, there's a verb in that

"gibi" veya "as" kelimesinden sonra gelen kısım yan tümcede bir fiil içeriyorsa, cümlenin o kısmında bir fiil varsa

part of the sentence, you should use "as" to do that because "as" functions as a conjunction.

, bunu yapmak için "as" kullanmalısınız çünkü "as" işlevi bir bağlaç.

Remember, it's connecting the elements in a sentence, so we should use "like" if there's

Unutmayın, bu bir cümledeki öğeleri birbirine bağlıyor , bu yüzden "like" veya "as"tan sonra

just a simple phrase, a simple noun phrase, something like that after "like" or "as."

sadece basit bir tamlama, basit bir isim tamlaması, buna benzer bir şey varsa "like" kullanmalıyız.

So to give some examples, my coworker eats like a pig.

Bazı örnekler vermek gerekirse, iş arkadaşım domuz gibi yiyor.

In that case, I've used the word "like" because after "like" comes "a pig," it's just a simple

Bu durumda "gibi" kelimesini kullandım çünkü "gibi"den sonra "domuz" gelir, bu sadece basit bir

noun phrase.

isim tamlamasıdır.

If, however, I said, my coworker eats as if he were a pig, I'm using the verb "were,"

Bununla birlikte, iş arkadaşım bir domuzmuş gibi yemek yerse, "were" fiilini sanki oymuş gibi kullanıyorum

as if he were, so we can use "as" in cases wherever we follow the statement with a verb.

, bu nedenle, ifadeyi bir fiille takip ettiğimiz durumlarda "as" kullanabiliriz .

We can you "like" in cases where we follow that statement with a simple noun phrase.

Bu ifadeyi basit bir isim tamlaması ile takip ettiğimiz durumlarda "beğenebiliriz".

Generally, we use them both to make comparisons.

Genel olarak, karşılaştırma yapmak için ikisini de kullanırız.

I'll say though that native speakers often make mistakes with this.

Yine de anadili İngilizce olanların bu konuda sık sık hata yaptığını söyleyeceğim.

Generally speaking now, especially in spoken conversation in casual spoken conversation,

Genel olarak şu anda, özellikle günlük konuşmalarda konuşulan konuşmalarda,

at least American English speakers, tend to use "like" more often than "as" in everyday

en azından Amerikan İngilizcesi konuşanlar, günlük konuşmada "gibi" kelimesini "as"tan daha sık kullanma eğilimindedir

conversation.

.

I tend to use "like," I rely on "like" heavily for my comparisons in everyday situations.

"Beğen" kullanma eğilimindeyim, günlük durumlarda karşılaştırmalarım için büyük ölçüde "beğen" e güveniyorum . Sanki

It's like you were, it's like he was, it's like blah blah blah.

sen gibiydin, o gibiydi, falan filan gibi.

"As," I feel, is more common, at least among American English speakers in writing.

"As", en azından Amerikan İngilizcesi konuşanlar arasında yazılı olarak daha yaygın olduğunu düşünüyorum.

So you might see "as if" and "as though," both of those we can use to make comparisons.

Dolayısıyla, karşılaştırma yapmak için kullanabileceğimiz "sanki" ve "sanki" ifadelerini görebilirsiniz .

"Like" comes before a simple noun phrase; "as" is used before something containing a

"Beğenmek" basit bir isim tümcesinden önce gelir; "as" fiil içeren bir şeyden önce kullanılır

verb.

.

Yeah, thanks for that question, Bahar.

Evet, soru için teşekkürler Bahar.

Next question.

Sonraki soru.

The next question is from Taylor.

Sıradaki soru Taylor'dan.

Taylor asks which one sounds better, I read a newspaper every morning or I read the newspaper

Taylor hangisinin kulağa daha iyi geldiğini soruyor, her sabah gazete mi okuyorum yoksa

every morning?

her sabah gazete mi okuyorum?

Nice question.

Güzel soru.

This is a question about articles, this is just about being specific.

Bu makalelerle ilgili bir soru, bu sadece spesifik olmakla ilgili.

If, for example, there's a specific newspaper that you want to read, like, I read the ABC

Örneğin, okumak istediğin belirli bir gazete varsa , mesela ben

newspaper every morning, you should use "the."

her sabah ABC gazetesini okurum, "the" kullanmalısın. Bir gazete hakkında

If it's not important to you to be specific about a newspaper and if you want to imply

spesifik olmak sizin için önemli değilse ve

that you just read any newspaper every morning, you can use a newspaper, I read a newspaper

her sabah herhangi bir gazeteyi okuduğunuzu ima etmek istiyorsanız, bir gazete kullanabilirsiniz, ben her sabah bir gazete okurum

every morning.

. Bunun

Using "the" instead though shows that there's maybe a specific newspaper.

yerine "the" kullanılması, belirli bir gazetenin olabileceğini gösterir.

Using "the" before newspaper in this case though sounds like there's a specific newspaper

Bu durumda gazeteden önce "the" kullanmak, kulağa her sabah okuduğunuz belirli bir gazete varmış gibi geliyor

you read every morning.

.

If you say, I read a newspaper every morning, it sounds like you just choose any newspaper

Ben her sabah bir gazete okurum dersen, o gün eline geçen herhangi bir gazeteyi seçersin

that's available to you on that day and you read that newspaper.

ve o gazeteyi okursun.

So using "the" shows that there's a specific or it implies that there's a specific newspaper

Yani "the" kullanmak, belirli bir gazete olduğunu gösterir veya her gün okuyacağınız belirli bir gazete olduğunu ima eder

you'll read every day.

.

You don't have to be specific about which one, you can, like, I read the New York Times

Hangisi konusunda net olmanıza gerek yok, mesela ben her gün New York Times'ı okurum

every day or I read that Guardian every day, for example.

ya da o Guardian'ı her gün okurum gibi.

But if you say I read a newspaper every day, it sounds like you don't choose the same news

Ama her gün bir gazete okurum derseniz, her gün aynı gazeteyi seçmiyorsunuz demektir

paper each day.

.

That's the difference between these two phrases, most people, however, do choose the same newspaper

Bu iki cümle arasındaki fark bu, ancak çoğu insan her gün aynı gazeteyi seçiyor

every day and so they use I read the newspaper every day.

ve bu yüzden her gün gazete okuyorum. Ben de

You can say I read the news every day, as well; but using that set phrase, the news,

her gün haber okuyorum diyebilirsiniz ; ama o kalıp cümleyi kullanarak, haberler,

it's like the news for the day, I read that day's news every day, or I read the previous

günün haberleri gibi, her gün o günün haberlerini okurum veya

day's news every day.

her gün bir önceki günün haberlerini okurum.

So usually we say "the" news, we don't use "a" news, it sounds a little strange to use

Yani genellikle "haber" deriz, "a" haberini kullanmayız,

"a" news.

"a" haberini kullanmak biraz garip gelir.

So the same sort of thing applies to a newspaper, most people choose the same newspaper every

Aynı şey bir gazete için de geçerli, çoğu insan her gün aynı gazeteyi seçiyor

day, so we say "the" newspaper instead of "a" newspaper.

, bu yüzden " bir" gazete yerine "the" gazete diyoruz.

But thanks to that question, Taylor, nice!

Ama bu soru sayesinde Taylor, güzel!

Next question!

Sonraki soru!

Next question comes from Brian...

Sonraki soru Brian'dan geliyor...

Brian?

Brian?

I'm very sorry.

Çok üzgünüm.

Hey, Alisha, what's your height?

Alisha, boyun kaç?

I am 1,000 centimeters tall or maybe I'm 6 centimeters tall and this whole thing has

1.000 santimetre boyundayım ya da belki 6 santimetre boyundayım ve tüm bunlar

just been a scam the entire time.

başından beri bir aldatmacaydı.

Next question!

Sonraki soru!

Next question is from Farris...?

Sıradaki soru Farris'ten...?

Farris Godsally?

Farris Godsally mi?

I'm very sorry!

Çok üzgünüm!

Farris asks, hey Alisha, can we use "hasn't" in an essay?

Farris, hey Alisha, bir denemede "hasn't" kullanabilir miyiz diye soruyor.

Hasn't is the contracted form of "has not."

Hasn't, "has not" un sözleşmeli şeklidir.

You can, it's physically possible for you to use "hasn't" in an essay, sure.

Yapabilirsin, bir denemede "hasn't" kullanman fiziksel olarak mümkün, elbette.

But if you use contractions in your writing, it makes you, in my opinion, it makes you

Ama yazılarınızda kısaltmalar kullanırsanız, bence bu sizi

sound a bit less formal.

biraz daha az resmi yapar.

If you use the expanded form, the non-contracted version, you're gonna sound a bit more formal,

Genişletilmiş formu, sözleşmesiz versiyonu kullanırsanız, biraz daha resmi,

a bit more polished, I feel.

biraz daha gösterişli konuşacaksınız.

This does not only apply to the word "has not" and "hasn't" therefore, this applies

Bu sadece "has not" ve "hasn't" kelimeleri için geçerli değildir, dolayısıyla bu

to all contractions really.

aslında tüm kasılmalar için geçerlidir.

The answer is, yes, you can, but I don't necessarily recommend it if you want to sound formal and

Cevap, evet, yapabilirsiniz, ancak resmi ve gösterişli görünmek istiyorsanız bunu tavsiye etmiyorum

polished.

.

Thanks for that question, though, Farris!

Bu soru için teşekkürler, Farris!

Next question!

Sonraki soru!

Next question is from another person called Taylor, maybe Taylor submitted more than one

Sıradaki soru Taylor adında başka bir kişiden , belki Taylor birden fazla

question, I don't know.

soru gönderdi, bilmiyorum.

Do these have different meanings?

Bunların farklı anlamları var mı?

There is not a quiz today, and there is no quiz today.

Bugün sınav yok ve bugün sınav yok.

There is not homework, there is no homework.

Ev ödevi yok, ödev yok.

There are not flowers, there are no flowers.

Çiçek yok, çiçek yok.

They really mean the same things, they communicate the same idea.

Gerçekten aynı şeyleri kastediyorlar, aynı fikri iletiyorlar.

I would say, though, it's more natural not to use an article but you would not have any

Yine de makale kullanmamak daha doğal diyebilirim ama

communication problem if you said there is not homework today, there is not a quiz today.

bugün ödev yok, bugün sınav yok deseydiniz iletişim probleminiz olmazdı.

Thanks for that question, Taylor!

Bu soru için teşekkürler, Taylor!

Next question!

Sonraki soru!

Next question comes from Ray.

Sıradaki soru Ray'den geliyor.

Ray asks, hey Alisha, I like rap songs, is it effective if I learn English by memorizing

Ray soruyor, hey Alisha, ben rap şarkılarını severim, İngilizceyi ezberleyip Eminem'in

and singing a rap song like lose yourself by Eminem?

Los Angeles gibi bir rap şarkısını söyleyerek öğrenmem etkili olur mu ?

This is a very specific question.

Bu çok spesifik bir soru.

Is it effective?

Etkili mi?

If you only want to learn the English in that song, sure, using music in media is, of course,

Yalnızca o şarkıdaki İngilizceyi öğrenmek istiyorsanız , elbette, medyada müzik kullanmak,

helpful in learning, not only words like vocabulary words but also learning a bit about pop culture

yalnızca kelime dağarcığı gibi sözcükleri değil, aynı zamanda çalıştığınız dilden pop kültürü hakkında biraz bilgi edinmeye de yardımcı olur

from the language that you're studying.

.

In that way, in that respect, yes, it can be effective for learning; however, things

Bu yönüyle evet, öğrenmede etkili olabilir; ancak,

to keep in mind, number one, by studying a song or something like that, you may learn

akılda tutulması gereken şeyler, birincisi, bir şarkıyı veya buna benzer bir şeyi çalışarak,

some incorrect grammar or you may find that the words, the word play, the vocabulary words

bazı yanlış gramer öğrenebilir veya seçilen kelimelerin, kelime oyunlarının, kelime dağarcığının

that are chosen are not the words that native speakers use in everyday life, or it's only

yerel kelimeler olmadığını görebilirsiniz. konuşmacıların günlük yaşamda kullandıkları veya yalnızca

a speaking pattern that that artist uses, so that's a risk.

o sanatçının kullandığı bir konuşma kalıbı, yani bu bir risk.

Two, you might not realize it but you might study some vocabulary words that are extremely

İkincisi, farkında olmayabilirsin ama son derece

rude or that are not appropriate for you to use.

kaba olan veya senin kullanman için uygun olmayan bazı kelimeleri çalışıyor olabilirsin .

You might sound a bit strange if you use those words.

Bu kelimeleri kullanırsan kulağa biraz tuhaf gelebilir .

Three, there might be a very limited number of situations where you can actually apply

Üç, bu kelimeleri gerçekten uygulayabileceğiniz çok sınırlı sayıda durum olabilir

those words, and he's using like little interjections throughout that song, like "snap back to reality,

ve o şarkı boyunca "gerçeğe geri dön,

oh, there goes gravity..."

ah, yerçekimi var..." gibi küçük ünlemler kullanıyor. günlük

That's not something that most of us use in everyday speech.

konuşmada kullandığımız

If you can keep those points in mind, go for it!

Bu noktaları aklınızda tutabiliyorsanız, devam edin !

I think it's really really fun to study with something like music and movies because you

Bence müzik ve film gibi bir şeyle çalışmak gerçekten çok eğlenceli çünkü

get to enjoy yourself while you study.

çalışırken eğleniyorsunuz.

I actually use music, that was part of the reason that I got interested in another language,

Aslında müziği kullanıyorum, başka bir dile ilgi duymamın bir nedeni de bu,

was through music, but just keep in mind that the way that you speak and the way your favorite

müzik sayesinde oldu, ancak konuşma şeklinizle en sevdiğiniz

artist speaks maybe a little bit different.

sanatçının konuşma şeklinin biraz farklı olabileceğini unutmayın.

If you want to learn to speak like Eminem, for sure, you should listen to Eminem's music.

Eminem gibi konuşmayı öğrenmek istiyorsanız kesinlikle Eminem'in müziğini dinlemelisiniz.

But just remember, like, if you sound like Eminem when you speak, it's gonna really surprise

Ama unutma, mesela, konuşurken sesin Eminem gibi çıkarsa, anadili İngilizce olan birini gerçekten şaşırtacak

a native speaker and maybe not, it's maybe gonna confuse people.

ve belki de şaşırtmayacak, belki insanların kafasını karıştıracak.

Thanks for that question, Ray, it's really interesting.

Bu soru için teşekkürler Ray, gerçekten ilginç.

Okay, so those are all the questions that I want to answer this week.

Tamam, bu hafta cevaplamak istediğim sorular bunlar.

Thanks very much for sending in all your questions.

Tüm sorularınızı gönderdiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Remember, you can send them to me at EnglishClass101.com/ask-alisha

Unutmayın, EnglishClass101.com/ask-alisha adresinden bana gönderebilirsiniz

If you like this video, please make sure to give it a thumbs up and subscribe to the channel,

Bu videoyu beğendiyseniz, lütfen beğendiğinizden emin olun ve kanala abone olun,

too, if you guys like these videos then I can continue making them.

siz de bu videoları beğenirseniz yapmaya devam edebilirim. onlara.

Also, check us out at EnglishClass101.com for more good stuff.

Ayrıca, daha iyi şeyler için EnglishClass101.com adresinden bize göz atın . Alisha'ya Sor'un

Thanks very much for watching this week's episode of Ask Alisha.

bu haftaki bölümünü izlediğiniz için çok teşekkürler .

I will see you again next Saturday.

Gelecek cumartesi seni tekrar göreceğim.

Bye-bye!

Güle güle! Eminem

It's been a long time since I listened to Eminem.

dinlemeyeli uzun zaman oldu .

Hey Eminem, you want to do a collaboration?

Hey Eminem, işbirliği yapmak ister misin?

We can do like a cool pronunciation collaboration.

Harika bir telaffuz işbirliği gibi yapabiliriz.

I'll do my pronunciation.

Telaffuzumu yapacağım.

His palms are sweaty, knees weak, arms are heavy, there's vomit on his sweater already,

Avuçları terli, dizleri zayıf, kolları ağır, kazağında şimdiden kusmuk var,

mom's spaghetti, he's nervous, but on the surface he looks calm and ready to drop bombs,

annesinin spagetti'si, gergin, ama yüzeyde sakin ve bomba atmaya hazır görünüyor,

but he keeps on forgetting what he wrote down, the whole crowd goes so loud, he own...

ama ne yazdığını unutup duruyor, bütün Kalabalık o kadar gürültülü ki, o kendi...

And you can do your pronunciation.

Ve sen telaffuzunu yapabilirsin.

Eminem, if you're watching, leave a comment.

Eminem, izliyorsan yorum bırak.