An Outdoor English Lesson About Spring! Enjoy!

So the other day, I did a lesson about spring,

Geçen gün baharla ilgili bir ders yaptım

and I thought because it was such a nice spring day,

ve çok güzel bir bahar günü olduğu için

I should come out and do a little bit of a review for you.

dışarı çıkıp sizin için biraz değerlendirme yapmam gerektiğini düşündüm.

As you can see, I'm wearing my spring jacket,

Gördüğünüz gibi üzerimde baharlık ceketim

and I'm also wearing my rubber boots.

ve üzerimde lastik botlarım da var.

It's nice to have rubber boots in the spring,

İlkbaharda lastik çizme giymek güzel,

so that when you walk in something like this puddle,

böylece bu su birikintisi gibi bir yerde yürürken

and we have lots of puddles, my feet don't get wet.

ve bizde çok su birikintisi varken ayaklarım ıslanmasın.

We've been having quite a few spring showers lately.

Son zamanlarda oldukça fazla bahar yağmuru yaşıyoruz. Bu

So there's definitely puddles in the driveway,

yüzden, garaj yolunda kesinlikle su birikintileri var

and it's nice to have rubber boots,

ve lastik çizmelerim olması güzel,

so I can walk through them without getting my feet wet.

böylece ayaklarımı ıslatmadan içinden geçebiliyorum.

When you walk over here,

Buraya geldiğinizde

you can notice that the grass is turning green.

çimenlerin yeşile döndüğünü fark edebilirsiniz. Çimlerin yeşerdiğini

It's really nice to see the grass turning green.

görmek gerçekten çok güzel .

Soon we'll have to mow it.

Yakında onu biçmek zorunda kalacağız.

It certainly is a lot nicer than it was a few weeks ago

Kesinlikle birkaç hafta önce gerçekten çok kahverengi olduğu zamandan çok daha güzel

when it was just really, really brown.

.

This tree though, doesn't have leaves yet.

Ancak bu ağacın henüz yaprakları yok.

It is going to leaf out in the next couple of weeks.

Önümüzdeki birkaç hafta içinde yapraklanacak.

Right now, you can see that this tree has buds on it,

Şu anda, bu ağacın üzerinde tomurcuklar olduğunu

and inside the bud are probably tiny, tiny leaves

ve tomurcuğun içinde muhtemelen

waiting to just come out in a few weeks.

birkaç hafta içinde çıkmayı bekleyen minik, minik yapraklar olduğunu görebilirsiniz.

I can't wait for this tree to leaf out,

Bu ağacın yapraklarını dökmesini sabırsızlıkla bekliyorum

because then I will have some shade,

çünkü o zaman biraz gölge alacağım

and I can sit under there on a hot day,

ve sıcak bir günde orada oturabileceğim

and the sun won't burn me,

ve güneş beni yakmayacak, bu da

one of the problems that I have sometimes

bazen geceleri yaşadığım sorunlardan biri.

in the spring and in the summer.

ilkbaharda ve yazın.

Now unfortunately, the geese,

Şimdi ne yazık ki,

which usually migrate south in the winter,

kışın genellikle güneye göç eden

and come back in the spring, they're not here today.

ve ilkbaharda geri dönen kazlar, bugün burada değiller.

Actually, that's not true.

Aslında bu doğru değil.

They were here earlier this morning,

Bu sabah erken saatlerde buradaydılar

and they decided to go somewhere else.

ve başka bir yere gitmeye karar verdiler.

I thought that they would be in the video,

Videoda olacaklarını düşünmüştüm

but I'll show you some geese

ama belki başka bir videoda size biraz kaz gösteririm

maybe in another video sometime.

.

As we walk this way,

Bu yolda yürürken,

I just wanna say it's nice to be outside in the spring.

baharda dışarıda olmanın güzel olduğunu söylemek istiyorum.

In the springtime,

İlkbaharda,

there's a lot of opportunities to go outside for fresh air.

temiz hava almak için dışarı çıkmak için pek çok fırsat vardır. Bu sabah esen

I am really enjoying the fresh air and the spring breeze

temiz havanın ve bahar esintisinin tadını çıkarıyorum

that's blowing this morning.

.

Hopefully it's not making the audio sound weird.

Umarım sesi garip yapmıyordur.

Sometimes when it's too windy, that happens.

Bazen çok rüzgarlı olduğunda, bu olur.

Hey, when you look at my vehicles,

Hey, araçlarıma baktığınızda

the red van has normal tires on it,

kırmızı minibüsün üzerinde normal lastikler var

but the blue van still has snow tires on it.

ama mavi minibüsün üzerinde hala kar lastikleri var.

One of the things we do in spring

İlkbaharda yaptığımız şeylerden biri de

is we take the snow tires off our vehicles.

araçlarımızdan kar lastiklerini çıkarmaktır.

We take the winter tires off, and we put on normal tires.

Kış lastiklerini çıkarıp normal lastikleri takıyoruz.

If I'm quiet, you can hear a bird chirping,

Sessiz olursam, bir kuş cıvıltısı duyabilirsin,

definitely another sign of spring.

kesinlikle baharın başka bir işareti.

Hopefully my microphone is picking that up.

Umarım mikrofonum bunu alıyordur.

As we walk this way,

Bu yolda yürürken

you'll see that this tree has buds on it as well.

bu ağacın üzerinde de tomurcuklar olduğunu göreceksiniz.

Soon, these three trees will leaf out,

Yakında bu üç ağaç yapraklanacak

and we'll have lots of shade over here too.

ve burada da bolca gölgemiz olacak.

And I'm glad I have my rubber boots on still,

Ve hala lastik çizmelerimi giydiğim için memnunum,

because if you can see down here, there's a lot of mud.

çünkü aşağıda görebiliyorsanız , çok fazla çamur var.

You can even see my footprints after I step here.

Buraya adım attıktan sonra bile ayak izlerimi görebilirsiniz.

So I'm glad I'm wearing rubber boots,

Bu yüzden lastik çizme giydiğim için mutluyum,

so that I can step in the mud with no problems.

böylece sorunsuz bir şekilde çamura basabiliyorum.

I was going to show you daffodils and tulips,

Sana nergis ve lale gösterecektim

but I actually think there's only daffodils here.

ama aslında burada sadece nergis olduğunu düşünüyorum.

So this is a bed, a flower bed.

Yani bu bir yatak, bir çiçeklik.

These are daffodils.

Bunlar nergis.

Those are the nice yellow flowers.

Bunlar güzel sarı çiçekler.

They will bloom in about two or three weeks.

Yaklaşık iki veya üç hafta içinde çiçek açacaklar.

And hopefully we can get some together into bouquets,

Ve umarım bazılarını buket haline getirip

and sell them.

satabiliriz.

But hey, anyways,

Ama hey, her neyse,

thank you so much for watching this little review lesson.

bu küçük gözden geçirme dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

I hope you enjoyed walking out here with me.

Umarım benimle burada yürümekten keyif almışsındır.

I hope you enjoyed a little bit of nature,

Umarım biraz doğadan,

the sounds of birds chirping,

kuş cıvıltılarından,

seeing the little buds on the trees, and all that.

ağaçlardaki küçük tomurcukları görmekten ve tüm bunlardan hoşlanmışsınızdır.

I hope that you learned a lot of vocabulary about spring,

Umarım bahar hakkında pek çok kelime öğrenmişsinizdir

and I hope you're having a good spring yourself

ve umarım Kuzey Yarımküre'deyseniz siz de iyi bir bahar geçiriyorsunuzdur

if you're in the Northern Hemisphere.

.

Have a good day, I'll see you Friday, I guess,

İyi günler, Cuma günü görüşürüz herhalde,

with a live stream, I hope to see you there, bye.

canlı yayınla, orada görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

(upbeat music)

(iyimser müzik)