How to Describe a RAINY Day in English

Well, hello and welcome to this English lesson about rain.

Pekala, merhaba ve yağmurla ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

It's a rainy day here in Ontario, Canada,

Kanada, Ontario'da yağmurlu bir gün,

so I thought it would be a good time

bu yüzden kameramla dışarı çıkmanın iyi bir zaman olacağını düşündüm

to go outside with my camera.

.

Hopefully I don't get soaked.

Umarım ıslanmam.

Hopefully I don't get too wet,

Umarım fazla ıslanmam

and do a little English lesson about rain.

ve yağmur hakkında biraz İngilizce dersi yaparım.

So in this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, yağmurlu bir gün hakkında İngilizce konuşmak için kullanabileceğiniz

I'll help you learn some words and phrases

bazı kelimeleri ve deyimleri öğrenmenize yardımcı olacağım

you can use to talk about a rainy day in English.

.

(cheerful music)

(neşeli müzik)

I want to start this English lesson about rain

Yağmurla ilgili bu İngilizce dersine

by talking about two words.

iki kelimeden bahsederek başlamak istiyorum. Yağmur

I want to talk about the word rain and the word showers,

kelimesi ve sağanak kelimesi hakkında konuşmak istiyorum

and sometimes we actually even put them together

ve bazen onları bir araya getirip sağanak

and say rain showers.

yağmur diyoruz.

We use both of those words to talk about a rainy day.

Yağmurlu bir günden bahsederken bu iki kelimeyi de kullanırız.

In fact, the weather forecast this morning

Aslında, bu sabahki hava tahmini

said, "Rain, heavy at times,"

"Yağmur, bazen şiddetli" dedi

and then on a different part of the weather forecast,

ve sonra hava tahmininin farklı bir bölümünde,

it said, "Showers today, heavy at times,"

"Bugün sağanak yağışlı, bazen şiddetli" dedi.

So you can use those words somewhat interchangeably.

Yani bu kelimeleri birbirinin yerine kullanabilirsiniz.

You can also put them together, like I said before.

Daha önce de söylediğim gibi bunları bir araya da getirebilirsiniz.

You could say rain showers.

Sağanak yağmur diyebilirsin.

There's gonna be a few rain showers today.

Bugün birkaç sağanak yağmur olacak.

In fact, the rain's getting a little heavier as I speak.

Aslında, ben konuşurken yağmur biraz daha şiddetleniyor.

I really hope I don't get too wet while I make this lesson.

Umarım bu dersi yaparken çok ıslanmam. Dersin geri kalanına

Before we move on, though, with the rest of the lesson,

geçmeden önce,

if this is your first time here,

eğer buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that red subscribe button

kırmızı abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın

and give me a thumbs up if this video helps you learn

ve bu video

just a little bit more English.

biraz daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı olacaksa bana bir başparmak verin. .

Now let's continue with the lesson.

Şimdi derse devam edelim. Size

I should also tell you the difference

between a rainstorm and a thunderstorm.

bir yağmur fırtınası ile fırtına arasındaki farkı da söylemeliyim.

Sometimes it rains for a long time,

Bazen uzun süre yağmur yağar

and it rains really, really hard,

ve gerçekten çok şiddetli yağmur yağar

and we would call it a rainstorm,

ve biz buna yağmur fırtınası derdik,

but only if there's no thunder and no lightning.

ama sadece gök gürültüsü ve şimşek yoksa.

If it rained for a long period of time,

Uzun bir süre yağmur yağsaydı

and it was really heavy rain

ve gerçekten şiddetli bir yağmur olsaydı

and there was thunder and lightning,

ve gök gürültüsü ve şimşek çaksaydı, buna

we would then call it a thunderstorm.

fırtına derdik.

So really, the only difference is that,

Yani gerçekten, tek fark,

with a rainstorm, there's no thunder or lightning,

bir yağmur fırtınasında gök gürültüsü veya şimşek olmaması

and with a thunderstorm,

ve gök gürültülü fırtınada

there's usually lots of thunder and lightning.

genellikle çok fazla gök gürültüsü ve şimşek olması.

That's really the only difference.

Gerçekten tek fark bu.

Here in Ontario, Canada, there's really four basic ways

Burada, Ontario, Kanada'da, aldığınız yağmur türünü tanımlamanın gerçekten dört temel yolu var

to describe the kind of rain that you are getting.

.

We usually say it's spitting.

Genelde tükürüyor deriz.

That means that if you go outside,

Bu, dışarı çıkarsanız, arada bir

the odd raindrop will hit you every once in a while.

tek yağmur damlasının size çarpacağı anlamına gelir .

If it gets a little harder,

Biraz daha sertleşirse,

we would probably say it's drizzling.

muhtemelen çiseliyor diyeceğiz.

It's actually drizzling right now.

Aslında şu anda çiseliyor.

You can see a little bit of rain on my jacket, maybe.

Ceketimde biraz yağmur görebilirsin belki.

It's not coming down super hard.

Süper sert inmiyor. Bir

The next level would be to simply say it's raining.

sonraki seviye, basitçe yağmur yağdığını söylemek olacaktır.

It's a pretty basic description,

Oldukça basit bir tanım,

but when you say it's raining,

ama yağmur yağıyor dediğiniz zaman,

it's probably raining hard enough that you need an umbrella,

muhtemelen şemsiyeye ihtiyaç duyacak kadar şiddetli yağmur yağıyor,

but it's not raining so hard

ama o kadar da şiddetli yağmur yağmıyor

that you're worried about going outside.

ki, dışarı çıkmaktan endişe edeceksiniz.

And then the last way we would describe it

Ve sonra onu tarif edeceğimiz son yol,

is we would say it's pouring.

yağıyor diyebiliriz.

When it's pouring outside,

Dışarıda yağmur yağarken

the rain is coming down in buckets.

kovalar halinde yağıyor yağmur.

Rain is just falling out of the sky at a rapid rate,

Yağmur gökten çok hızlı yağıyor

and if you go outside, even with an umbrella,

ve şemsiyeyle bile dışarı çıkarsanız

it can sometimes be hard to stay dry.

bazen kuru kalmak zor olabilir.

So the four levels of rain in Ontario, Canada.

Yani Kanada, Ontario'da dört seviyeli yağmur.

It's spitting, it's drizzling, it's raining,

Tükürüyor, çiseliyor, yağmur yağıyor

and then it's pouring.

ve sonra sağanak yağıyor.

Of course, as you know by now with the English language,

Tabii ki, artık İngilizcede bildiğiniz gibi , bir

we're never happy with just one way to say something,

şeyi söylemenin tek bir yolundan asla memnun değiliz,

so when it's pouring outside,

bu yüzden dışarıda yağmur yağdığında,

there's a few ways we could describe that.

bunu tanımlayabileceğimiz birkaç yol var.

We could say, "It's a real downpour out there."

" Dışarıda gerçekten sağanak yağmur var" diyebiliriz.

A downpour is when it's pouring rain outside.

Sağanak, dışarıda yağmur yağdığı zamandır. İngilizce'de yağmur yağıyor

Another way to say that it's pouring in English.

demenin başka bir yolu .

You could say, "It's really coming down out there."

"Gerçekten aşağı geliyor" diyebilirsiniz.

That's probably the most common one that I would use.

Bu muhtemelen kullanacağım en yaygın olanıdır.

If it was pouring rain outside, I would probably say to Jen,

Dışarıda yağmur yağıyorsa, Jen'e muhtemelen

"Wow, it's really coming down out there,"

"Vay canına, gerçekten aşağı yağıyor" derdim

and if I was outside in it, I would say,

ve dışarıda olsaydım,

"It's really coming down out here."

"Gerçekten buraya yağıyor" derdim.

The third phrase is the phrase it's raining cats and dogs.

Üçüncü ifade, kedi ve köpek yağmuru yağıyor ifadesidir.

Sorry, there's a mosquito flying around me.

Üzgünüm, etrafımda uçan bir sivrisinek var .

This phrase is quaint and a little bit old fashioned.

Bu ifade tuhaf ve biraz eski moda.

I haven't actually heard anyone use this phrase recently,

Son zamanlarda kimsenin bu ifadeyi kullandığını duymadım,

but you might, if you watch an older movie or TV show,

ancak daha eski bir film veya TV programı izlerseniz,

hear someone describe a really hard rain

birisinin gerçekten şiddetli bir yağmuru

by saying, "It's raining cats and dogs out there,"

" Dışarıda kedi ve köpek yağmuru yağıyor"

or, "Wow, it's really raining cats and dogs."

veya "Vay canına" diyerek tanımladığını duyabilirsiniz. , gerçekten kedi ve köpek yağmuru yağıyor."

And then the last phrase that I might use,

Ve sonra kullanabileceğim son ifade,

I might say, "Wow, the sky has opened up,"

"Vay canına, gökyüzü açıldı" diyebilirim,

kind of a descriptive way to describe

that there were really beautiful clouds,

gerçekten güzel bulutların olduğunu

and it's like the sky opened up

ve sanki gökyüzü açıldı

and water just started falling down.

ve sular düşmeye başladı gibi tanımlayıcı bir yol. aşağı.

So four ways that you can describe rain in English.

Yağmuru İngilizce olarak tanımlayabileceğiniz dört yol.

You could say, you could use the word downpour.

Sağanak kelimesini kullanabilirsiniz diyebilirsiniz.

You could say, "It's really coming down out there."

"Gerçekten aşağı geliyor" diyebilirsiniz.

You could say, "It's raining cats and dogs,"

if you want to sound old and quaint,

Eski ve tuhaf görünmek istiyorsanız "Yağmur yağıyor" diyebilir

or you can say, "The sky has opened up."

veya "Gökyüzü açıldı" diyebilirsiniz.

Sometimes we have a day where it rains

Bazen yağmurun yağdığı bir günümüz olur

and then it stops raining and then it starts raining again,

ve sonra yağmur durur ve sonra tekrar yağmur başlar

and there's a couple of ways in English

ve bunu İngilizcede birkaç şekilde

that you can describe this.

tarif edebilirsiniz.

You could say it's raining on and off.

Ara ara yağmur yağıyor diyebilirsiniz.

You could say, "It's going to rain on and off today,"

" Bugün ara ara yağmur yağacak" diyebilirsiniz

but you can also say, "It's going to rain off and on."

ama " Ara sıra yağmur yağacak" da diyebilirsiniz.

You can switch the on and off and use them both ways,

Açıp kapatabilir ve her iki şekilde de kullanabilirsiniz

and it basically means that it's gonna rain for a little bit

ve bu, temelde biraz yağmur yağacak

and then it's going to stop raining,

ve sonra yağmur duracak

and then it's going to start again.

ve sonra tekrar başlayacak anlamına gelir.

I think the official term for this,

Sanırım bunun için resmi terim,

if you look at the weather forecast,

hava tahminine bakarsanız,

is it would probably say scattered showers.

muhtemelen sağanak yağmur demek.

It would say, "There's going to be scattered showers today,"

" Bugün sağanak yağış olacak" derdi

and that simply means the same thing.

ve bu da aynı anlama gelir.

It means that it's going to rain,

Bu, yağmur yağacak,

and then it's going to stop,

sonra duracak

and then it's going to rain again.

ve sonra tekrar yağmur yağacak anlamına gelir.

Sometimes it rains for most of the day,

Bazen günün büyük bir bölümünde yağmur yağar

and then eventually the rain stops,

ve sonunda yağmur durur

and one phrase we use to describe that

ve bunu tarif etmek için kullandığımız bir deyim,

is we say that the rain let up.

yağmurun dindiğini söylememizdir. Bu

So we use the phrasal verb to let up

nedenle, yağmurun durduğu gerçeğini anlatmak için pes etmek için deyim fiilini kullanırız

to describe the fact that the rain is stopping.

.

So you could say,

Yani,

"I think the rain is going to let up later today,"

"Sanırım bugün yağmur daha geç dinecek"

or, "I hope the rain lets up later today,

veya "Umarım bugün yağmur daha sonra diner,

because I certainly hope it doesn't rain

çünkü umarım

when I have to play my football game outside."

dışarıda futbol maçı oynamam gerektiğinde yağmur yağmaz. "

One more phrase before I wrap this up.

Bunu bitirmeden önce bir cümle daha.

I'm happy that, as I finish this lesson, I'm not soaked.

Bu dersi bitirirken sırılsıklam olmadığım için mutluyum.

In English, when you say, "I'm soaked,"

İngilizce'de, "I'm sırılsıklam" derken,

it's something you might say

after you go outside in a rainstorm

yağmur fırtınasında dışarı çıktıktan

and your clothes are all wet.

ve kıyafetlerin tamamen ıslandıktan sonra söyleyebileceğin bir şey.

Thankfully, my jacket worked really well.

Neyse ki, ceketim gerçekten işe yaradı. Üzerimde

I have a little bit of rain on me, but I'm not soaked.

biraz yağmur var ama sırılsıklam değilim. Her

So anyways, thanks again for watching this English lesson

neyse, yağmurlu bir gün hakkında konuşabilmek için

where I hope you learned a few more phrases and words

birkaç kelime öbeği ve kelime daha öğrendiğini umduğum bu İngilizce dersini izlediğiniz için tekrar teşekkürler

to be able to talk about a rainy day.

.

Remember, if this is your first time here,

Unutmayın, buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that subscribe button

abone ol düğmesine tıklamayı

and give me a thumbs up if you enjoyed the lesson,

ve dersi beğendiyseniz bana bir başparmak vermeyi unutmayın

and if you have a little bit more time,

ve biraz daha zamanınız varsa,

why don't you stick around and watch another English lesson?

neden etrafta dolaşıp izlemiyorsunuz? başka bir İngilizce dersi?

(cheerful music)

(neşeli müzik)