How to Stop Translating in Your Head

So for the last few days,

Son birkaç gündür,

I've been thinking about one question

that a viewer asked last week.

bir izleyicinin geçen hafta sorduğu bir soruyu düşünüyordum.

And it's the question,

Ve bu soru,

how do I stop translating in my head?

kafamda çeviri yapmayı nasıl durdurabilirim?

Sometimes when you're learning a language like English,

Bazen İngilizce gibi bir dil öğrenirken,

when you hear something or read something,

bir şey duyduğunuzda veya bir şey okuduğunuzda,

the first thing you do is

yaptığınız ilk şey

you try to translate it in your head, word for word,

onu kafanızda kelime kelime tercüme etmeye çalışmaktır ,

so that you can understand what you've read

böylece ne okuduğunuzu

or what you've heard.

veya ne okuduğunuzu anlayabilirsiniz. Sen duydun.

And this just isn't efficient,

Ve bu verimli değil,

it takes so much time to translate.

çevrilmesi çok zaman alıyor.

And if you're having a conversation,

Ve eğer bir konuşma yapıyorsanız,

it can be kind of awkward

bu biraz tuhaf olabilir

because after someone says something to you in English,

çünkü birisi size İngilizce bir şey söylediğinde, kafanızda çeviri yaparken

you pause for a bit while you translate in your head.

bir süre duraklarsınız .

So, in this English lesson,

O yüzden, bu İngilizce dersinde

I'm going to look at a few different ideas and techniques.

birkaç farklı fikir ve tekniğe bakacağım.

I'm going to look at a few things that you can do

to stop translating in your head,

when you hear English or when you read it.

İngilizceyi duyduğunuzda veya okuduğunuzda kafanızda çeviri yapmayı durdurmak için yapabileceğiniz birkaç şeye bakacağım.

(upbeat music)

(iyimser müzik)

One thing that I would recommend

Önereceğim bir şey,

is that you do something called overloading.

aşırı yükleme denilen bir şey yapmanızdır.

Overloading is when you do more than one thing

Aşırı yükleme, aynı anda birden fazla şey yaptığınız zamandır

at the same time,

and when you're learning a language,

ve bir dil öğrenirken, dinlerken

it can be good to read while you're listening.

okumak iyi olabilir .

So, if you can find a book to read

Yani okuyacak bir kitap bulabilirseniz

and if you can find the audio book,

ve sesli kitap bulabilirseniz,

you can read the book while you're listening to it.

kitabı dinlerken okuyabilirsiniz .

What this does is it makes your brain very, very busy

Bunun yaptığı şey, beyninizi çok ama çok meşgul etmesi

and you don't have time to stop and translate.

ve durup çevirmek için zamanınızın olmaması.

You might not understand everything you're reading

Okuduğunuz her şeyi anlamayabilirsiniz

but that's okay for this activity.

ama bu aktivite için sorun değil.

The other thing it does is that

Yaptığı diğer bir şey de, İngilizce

you don't get to set the speed

at which you are reading and listening to the English.

okuma ve dinleme hızınızı ayarlayamamanızdır.

As you play the audio,

Sesi çalarken, ses

you're forced to go at the speed of the audio,

hızında gitmek zorunda kalırsınız ,

so stopping feels like something that you're not able to do.

bu nedenle durmak, yapamayacağınız bir şeymiş gibi gelir .

So, overloading is a technique where

Bu nedenle, aşırı yükleme,

you do two things at the same time,

aynı anda iki şeyi yaptığınız,

usually reading and listening

genellikle okuma ve dinleme tekniğidir

and it just makes your brain really really busy

ve beyninizi gerçekten çok meşgul eder

and unable to stop and translate.

ve durup çeviri yapamaz hale getirir.

Again, you might not understand everything

Yine, okuduğun ve duyduğun her şeyi anlamayabilirsin

you're reading and hearing,

but if you choose a book that's at the right level

ama İngilizce öğrenmede bulunduğun seviyeye uygun bir kitap seçersen

for where you're at in learning English,

,

I think this technique will help you a lot.

bu tekniğin sana çok yardımcı olacağını düşünüyorum. Zihninizde çeviri yapmaktan vazgeçmek için

Another thing you can do to stop translating in your mind

yapabileceğiniz başka bir şey de,

is to oversaturate part of your day with English,

gününüzün bir bölümünü İngilizce ile aşırı doyurmak

or do what I would call long listening.

veya benim uzun süre dinlemek dediğim şeyi yapmaktır.

When you listen to a song, it's short

Bir şarkıyı dinlediğinizde kısadır

and hopefully you're able to understand some of it,

ve umarız bir kısmını anlayabilirsiniz,

but when you listen to a podcast

ancak bir podcast dinlediğinizde

or when you listen to an audio book,

veya sesli kitap dinlediğinizde

it's usually a lot longer,

genellikle çok daha uzundur,

it might be an hour or an hour and a half.

bir saat veya bir saat olabilir. bir buçuk saat.

When you do long listening,

Uzun süre dinlediğinizde

your brain gets a little bit tired

beyniniz biraz yorulur

and you might forget at some point

ve bir noktada

to actively translate in your mind.

zihninizde aktif olarak çeviri yapmayı unutabilirsiniz.

If what you're listening to is at

Eğer dinlediğiniz şey sizin anlayabileceğiniz

or close to your level of what you can understand,

düzeyde veya buna yakınsa ,

eventually your brain will just quietly stop translating,

sonunda beyniniz çeviri yapmayı sessizce durduracak

and you'll sort of understand what's happening.

ve bir nevi neler olduğunu anlayacaksınız.

I can remember the first time this happened to me,

Bunun başıma ilk geldiği zamanı hatırlıyorum,

I'm a French learner,

Fransızca öğreniyorum

and one time I was watching a French TV show,

ve bir keresinde birkaç yıl önce bir Fransız televizyon programı izliyordum

a number of years ago,

and all of a sudden I realized that 10 minutes had gone by

ve aniden 10 dakikanın geçtiğini fark ettim

and I had understood most of what had happened

ve ben olanların çoğunu anlamıştı

and I hadn't translated anything in my mind.

ve aklımda hiçbir şeyi tercüme etmemiştim.

So, another thing you can try is to oversaturate part

Yani, deneyebileceğiniz başka bir şey de gününüzün bir kısmını aşırı doyurmak

of your day, or do some long listening,

veya biraz uzun süre dinlemek,

do something like that where at some point,

öyle bir şey yapmaktır ki bir noktada

you kind of forget that you're listening to English

İngilizce dinlediğinizi unutursunuz

and your brain might automatically start to just understand

ve beyniniz otomatik olarak sadece anlamaya başlar.

what you're hearing.

ne duyuyorsun Zihninizde tercüme etmeyi

Another technique to stop translating in your mind

durdurmak için başka bir teknik,

is called forced description,

zorlamalı betimleme

or as I like to call it, talking to yourself.

veya benim deyimimle , kendinizle konuşmak olarak adlandırılır.

This is when you sit somewhere, like on a park bench,

Bu, bir yere, örneğin bir park bankına

or maybe just sit at a mall or at a restaurant,

ya da bir alışveriş merkezinde ya da bir restoranda oturduğunuzda

and you describe what you're seeing

ve

either in your mind quietly or out loud,

aklınızdan geçenleri sessizce ya da yüksek sesle,

if you're comfortable doing that.

eğer bunu yapmakta rahatsanız, tarif ettiğiniz zamandır.

And you force yourself to only use words you know,

Ve kendinizi sadece bildiğiniz kelimeleri kullanmaya zorluyorsunuz,

so you look around you and if you see a man with a dog,

bu yüzden etrafınıza bakıyorsunuz ve köpekli bir adam gördüğünüzde, ben

you say, I see a man with a dog.

köpekli bir adam görüyorum diyorsunuz. Başka türde bir hayvanı

If you see a man with some other kind of animal

olan bir adam görürseniz

and you don't know the name of it,

ve bunun adını bilmiyorsanız,

you just don't describe that thing.

o şeyi tarif etmezsiniz.

So, what you're doing is you're forcing yourself

Yani, yaptığınız şey, kendinizi

to use the words you already know,

zaten bildiğiniz kelimeleri kullanmaya zorluyorsunuz,

so memorizing a lot of vocabulary is obviously

bu nedenle çok fazla kelime ezberlemek

a good idea as well, but don't try to describe things,

de kesinlikle iyi bir fikir, ancak bilmiyorsanız bir şeyleri tarif etmeye çalışmayın.

if you don't know the words.

sözler.

This forces you to use the words you know,

Bu da sizi bildiğiniz kelimeleri kullanmaya,

to think in English,

İngilizce düşünmeye

and to not translate at all

ve çevrenizi anlatırken hiç tercüme etmemeye zorluyor

while you're describing your surroundings.

. Kullanabileceğiniz

Another really cool technique that you can use

bir başka harika teknik de

is something called shadowing.

gölgeleme denilen bir tekniktir.

This is where you watch a video or listen to something,

Burası bir video izlediğiniz veya bir şeyler dinlediğiniz yerdir

and after the person says something,

ve kişi bir şey söyledikten sonra

you hit pause and you say it yourself out loud.

duraklatıp kendi kendinize yüksek sesle söylersiniz.

This is mostly meant

Bu çoğunlukla

to help you practice your pronunciation.

telaffuzunuzu pratik etmenize yardımcı olmak içindir.

But it has an interesting side effect as well,

Ama ilginç bir yan etkisi de var,

because you're listening to English

çünkü İngilizce dinliyorsunuz

and then saying it out loud immediately,

ve sonra hemen yüksek sesle söylüyorsunuz ve

and then hitting play and listening

ardından oynat düğmesine basıyorsunuz ve dinliyorsunuz ve

and then pause and saying it out loud,

sonra durup yüksek sesle söylüyorsunuz, çeviri yaparken

you actually stop translating in your mind

aslında zihninizde tercüme etmeyi bırakıyorsunuz.

while you're doing it.

yapıyorum.

Because you're focusing on listening and pronunciation,

Dinlemeye ve telaffuza odaklandığınız için

you forget to translate.

tercüme etmeyi unutuyorsunuz.

So again, you might not 100% understand everything

Yani yine, kişinin söylediği her şeyi %100 anlamayabilirsiniz

the person is saying,

,

you might only understand 70 or 80% of it,

sadece %70 veya %80'ini anlayabilirsiniz,

but because you're busy listening and speaking,

ancak dinlemek ve konuşmakla meşgul olduğunuz için çeviri yaparken

you forget to translate while you're doing it,

çeviri yapmayı unutursunuz , ki

which is a good thing.

bu bir iyi bir şey.

So I just mentioned that knowing

Az önce

a lot of vocabulary is a good idea,

çok fazla kelime bilmenin iyi bir fikir olduğundan bahsetmiştim,

there's a technique though that you can use

while learning vocabulary

kelime öğrenirken kullanabileceğiniz, zihninizde çeviri yapmayı

which will help you to stop translating in your mind,

bırakmanıza yardımcı olacak bir teknik var

and it's called visualization.

ve buna görselleştirme deniyor.

When you learn a new word in English,

İngilizce'de yeni bir kelime öğrendiğinizde, kendi dilinizdeki eşdeğer kelimeyi öğrenmek yerine

if you are able to try to picture

the meaning of that word in your mind,

, o kelimenin anlamını zihninizde canlandırmaya çalışabilirsiniz

instead of learning the equivalent word

in your own language.

.

This is a very powerful technique,

Bu çok güçlü bir tekniktir, kendi dilinizden

it helps you to distance yourself from your own language,

uzaklaşmanıza yardımcı olur

and it helps you to start thinking in English.

ve İngilizce düşünmeye başlamanıza yardımcı olur .

So, if you learn a new word like dump truck,

Bu nedenle, damperli kamyon gibi yeni bir kelime öğrenirseniz,

try to picture a dump truck in your mind,

zihninizde bir damperli kamyonu canlandırmaya çalışın

or look up a picture of a dump truck on the internet,

veya internetten bir damperli kamyon resmine bakın,

or even draw a little picture of a dump truck.

hatta küçük bir damperli kamyon resmi çizin.

When you memorize the word in English

İngilizce kelimeyi

and then the word in your own language,

ve ardından kendi dilinizdeki kelimeyi ezberlediğinizde,

you're almost forcing yourself to translate in your mind

whenever you hear that word.

o kelimeyi her duyduğunuzda zihninizde tercüme etmeye adeta kendinizi zorluyorsunuz.

But if you can learn words

Ancak kelimeleri öğrenebilir

and if you are able to visualize the meaning,

ve anlamını görselleştirebilirseniz, bu zihninizde tercüme etmeyi

it will help you to stop translating in your mind.

bırakmanıza yardımcı olacaktır .

As soon as you possibly can

on your English learning journey,

İngilizce öğrenme yolculuğunuzda mümkün olan en kısa sürede,

you should get an English only dictionary.

yalnızca İngilizce bir sözlük edinmelisiniz.

A dictionary where you can find the word in English

Kelimeyi İngilizce olarak ve tanımını bulabileceğiniz bir sözlük

and the definition,

and if you don't have an actual dictionary,

ve gerçek bir sözlüğünüz yoksa yalnızca İngilizce olan

use an online dictionary that is English only.

bir çevrimiçi sözlük kullanın .

When you first start learning a language,

Bir dili ilk kez öğrenmeye başladığınızda,

it's nice to have a French English dictionary,

bir Fransızca İngilizce sözlüğe

or a Japanese English dictionary,

veya Japonca bir İngilizce sözlüğe sahip olmak güzeldir,

they're very helpful because you can look up

bunlar çok faydalıdır çünkü

what a word means in your own language,

bir kelimenin kendi dilinizde ne anlama geldiğine bakabilirsiniz,

but they are actually not a good idea

ancak aslında iyi bir fikir değildirler.

once you've reached a certain level,

Belli bir seviyeye ulaştığınızda,

because when you do that,

çünkü bunu yaptığınızda,

you're actually training your brain

aslında beyninizi

to translate all the time.

her zaman çeviri yapmak için eğitiyorsunuz.

So, as soon as you possibly can,

Bu nedenle, mümkün olan en kısa sürede

get an English only dictionary,

bir yalnızca İngilizce sözlük edinin

or if you don't wanna buy an actual dictionary,

veya gerçek bir sözlük satın almak istemiyorsanız, çevrimiçi yalnızca

there are plenty of English only dictionaries online,

İngilizce birçok sözlük var, İngilizce öğrenme yolculuğunuzda mümkün olan

start using that as soon as you possibly can

en kısa sürede bunu kullanmaya başlayın.

in your English learning journey.

.

So, you might be thinking to yourself

Yani,

if you've been watching my video lessons for a while that,

video derslerimi bir süredir izliyorsanız,

I've said all these things before and you would be correct.

tüm bunları daha önce söyledim ve haklısınız diye düşünebilirsiniz.

I've said most of what I've said in this video,

Bu videoda,

in other videos,

diğer videolarda söylediklerimin çoğunu söyledim

but I'm saying it again because repetition,

ama yine söylüyorum çünkü tekrar etmek, bir

doing things over and over again

şeyi tekrar tekrar yapmak

or hearing things over and over again,

veya bir şeyi tekrar tekrar duymak

is part of the learning process.

öğrenme sürecinin bir parçasıdır.

It's just kind of how humans work.

Bu sadece insanların çalışma şekli gibi.

It would be awesome,

if you could just know something after reading it once

Bir şeyi bir kez okuduktan

or hearing it once,

veya bir kez duyduktan sonra bilebilseydin harika olurdu,

but it doesn't always work that way.

ama her zaman bu şekilde çalışmaz.

So, repetition is one of the last recommendations

Bu yüzden tekrar, size vereceğim son tavsiyelerden biridir

I'm going to give you.

.

In order to stop translating in your mind,

Zihninizde çeviri yapmayı durdurmak için, bir

if you reread things,

şeyleri yeniden okursanız

or if you listen to something over and over again,

veya bir şeyi tekrar tekrar dinlerseniz ,

eventually your brain stops actively translating it.

sonunda beyniniz onu aktif olarak çevirmeyi bırakır.

Eventually you'll understand what you're hearing

Eninde sonunda,

without your brain needing to convert it

beyninizin onu

into your own language, so do that.

kendi dilinize çevirmesine gerek kalmadan duyduklarınızı anlayacaksınız, öyle yapın.

If you can reread something,

Bir şeyi yeniden okuyabiliyorsan,

if you can listen to something over and over again,

bir şeyi tekrar tekrar dinleyebiliyorsan

do it, add repetition into your learning.

yap, öğrenmene tekrarı ekle.

Hey, thanks so much for watching this little English lesson

Hey, İngilizce okurken veya İngilizce dinlerken

about how to stop translating in your mind

zihninizde çeviri yapmayı nasıl durduracağınızla ilgili bu küçük İngilizce dersini izlediğiniz için çok teşekkürler,

when you're reading English or listening to English,

I hope it helped you a little bit.

umarım size biraz yardımcı olmuştur.

Once again, if this is your first time here,

Bir kez daha, buraya ilk gelişinizse, abone ol düğmesine

don't forget to click that subscribe button

tıklamayı unutmayın

and give me a thumbs up

ve

if this video helped you learn a little bit of English.

bu video biraz İngilizce öğrenmenize yardımcı olduysa bana bir başparmak verin.

And if you have the time

Vaktiniz varsa

and you don't know what to do next,

ve bundan sonra ne yapacağınızı bilmiyorsanız,

why don't you stick around and watch another English lesson.

neden burada kalıp başka bir İngilizce dersi izlemiyorsunuz?

(upbeat music)

(iyimser müzik)