When Funny Isn't Funny in English

Ah, I just hit my funny bone against this tree here.

Ah, komik kemiğimi buradaki ağaca çarptım.

Your funny bone is back here by your elbow.

Komik kemiğin burada, dirseğinin yanında.

And when you hit your funny bone,

Ve komik kemiğinize vurduğunuzda,

it makes your hand and arm

elinizin ve kolunuzun bir saniyeliğine

feel a little bit strange for a second.

biraz garip hissetmesine neden olur.

It makes them feel a little bit tingly.

Onları biraz karıncalanma hissettiriyor.

If you think about it though,

Yine de düşünürseniz,

there's nothing funny about it.

bunda komik bir şey yok.

Normally, when you say something is funny,

Normalde, bir şeye komik dediğin zaman,

it means it makes you laugh.

bu seni güldürdüğü anlamına gelir.

If you say a joke is funny,

Bir şakaya komik diyorsan,

it means the joke made you laugh.

şaka seni güldürdü demektir.

But when you hit your funny bone,

Ama komik kemiğinize vurduğunuzda,

it doesn't make you laugh.

bu sizi güldürmez.

It actually hurts a little bit.

Aslında biraz acıyor.

So it's an example of an English term

where we use the word funny,

Komik kelimesini kullandığımız,

but not in the normal sense

ancak komik kelimesinin normal anlamında kullanmadığımız bir İngilizce terim örneği

of what the word funny means.

.

It actually means strange

Aslında garip

or to feel a little bit weird.

veya biraz garip hissetmek anlamına gelir.

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, komik kelimesini

I'll teach you nine more ways that we use

kullandığımız ama hiç de komik olmayan dokuz farklı yolu daha öğreteceğim

the word funny that aren't funny at all.

.

(upbeat music)

(iyimser müzik)

So sometimes in English,

Bu yüzden bazen İngilizce'de, görünüşünü beğenmediğimiz

we'll use the term funny looking to describe something

bir şeyi tarif etmek için komik görünümlü terimini kullanırız

if we don't like how it looks.

.

Maybe your friend bought a new car

Belki arkadaşınız yeni bir araba aldı

and he thinks it looks amazing

ve onun harika göründüğünü düşünüyor

but you think it looks a little bit strange.

ama siz biraz tuhaf göründüğünü düşünüyorsunuz.

You might say, "Your car's kind of funny looking."

"Arabanız biraz komik görünüyor" diyebilirsiniz.

Maybe your friend got a new dog

Belki arkadaşınızın yeni bir köpeği var

and the dog has super long ears

ve köpeğin süper uzun kulakları

and really long hair on its head,

ve kafasında gerçekten uzun tüyleri var

but short hair on the rest of its body.

ama vücudunun geri kalanında kısa tüyleri var.

It just looks a little strange.

Sadece biraz garip görünüyor.

You might say, "Oh, your dog is kind of funny looking."

"Ah, köpeğin biraz komik görünüyor" diyebilirsin. Komik

So another way we use the word funny is in the term

kelimesini kullanmamızın başka bir yolu da,

funny looking to describe something

that just looks a little strange or weird.

biraz garip veya garip görünen bir şeyi tanımlamak için komik görünümlü terimidir.

Do you ever think something might happen?

Hiç aklına bir şey gelebilir mi?

In English, we would call this a funny feeling.

İngilizcede buna komik bir his deriz.

When you have a funny feeling,

Komik bir duyguya kapıldığın zaman,

it means you think something is going to happen.

bir şeylerin olacağını düşündüğün anlamına gelir .

The other day, I brought my van

Geçen gün minibüsümü

to the garage and I had a funny feeling

garaja getirdim ve onu tamir etmenin çok pahalıya patlayacağına dair komik bir his vardı içimde

that it was going to be very expensive to fix it.

. Pahalı olacağından

I wasn't sure it was going to be expensive,

emin değildim

but I knew it needed an oil change

ama yağ değişimi gerektiğini

and it was making some strange sounds.

ve bazı garip sesler çıkardığını biliyordum.

So I had a funny feeling

Bu yüzden tamir ettirmenin pahalı olacağına dair komik bir his vardı içimde

that it was going to be expensive to get it fixed.

.

So another way we use funny in English

Yani, İngilizce'de komik kelimesini kullandığımız başka bir yol da

is to say a funny feeling, and a funny feeling

komik bir duygu demek ve komik bir duygu,

is when you just think something might happen.

sadece bir şeylerin olabileceğini düşündüğünüz zamandır.

Now, this is different

Şimdi, bu

than saying that something feels funny.

bir şeyin komik hissettirdiğini söylemekten farklı.

If I was to say my stomach feels funny

Midemin veya kafamın tuhaf olduğunu söylersem

or my head feels funny,

,

it would mean I'm not feeling well.

bu kendimi iyi hissetmediğim anlamına gelir.

It would mean I'm feeling a little bit sick.

Bu, kendimi biraz hasta hissettiğim anlamına gelir .

Sometimes when I'm at school, a student will say,

Bazen okuldayken bir öğrencim

"Can I call my mom or dad?

"Annemi veya babamı arayabilir miyim?

Because my stomach feels funny,"

Çünkü midem bir tuhaf"

or "my head feels funny.

veya "Başım bir tuhaf.

I have a bit of a headache."

Başım biraz ağrıyor" diyebilir.

So when you say part of your body feels funny,

Yani, vücudunuzun bir kısmının komik olduğunu söylediğinizde,

it means it feels abnormal.

bu anormal hissettirdiği anlamına gelir.

It means you're feeling a little bit sick

Bu, kendinizi biraz hasta

or a little bit under the weather.

veya biraz havasız hissettiğiniz anlamına gelir.

Hmm, there's a funny smell out here.

Hmm, burada tuhaf bir koku var.

Yeah, definitely a funny smell.

Evet, kesinlikle komik bir koku.

When you describe something

like a smell using the word funny,

Koku gibi bir şeyi komik kelimesini kullanarak tarif ettiğinizde, bu

it doesn't mean that it's making me laugh.

beni güldürdüğü anlamına gelmez.

It means that there is a strange smell out here.

Demek ki burada garip bir koku var.

There is a weird smell out here.

Burada garip bir koku var.

There's a smell out here and I don't recognize it.

Burada bir koku var ve ben onu tanımıyorum.

There's definitely a funny smell out here.

Burada kesinlikle tuhaf bir koku var.

Sometimes when I open the fridge in the house

Bazen evdeki buzdolabını açtığımda

there's a funny smell.

komik bir koku geliyor.

Usually it means the milk has gone bad.

Genellikle sütün bozulduğu anlamına gelir.

The milk has gone sour,

Süt ekşidi,

but initially I don't know what it is.

ama başlangıçta ne olduğunu bilmiyorum.

So I would just describe it by saying,

Ben de

"Hey, there's a funny smell in here.

"Hey, burada tuhaf bir koku var.

There's a strange smell.

Garip bir koku var.

There's a weird smell.

Garip bir koku var. Bu buzdolabında

There's a really bad smell in this fridge."

gerçekten kötü bir koku var."

So I mentioned the other day,

Geçen gün

I took my van to the garage.

minibüsümü garaja götürdüğümden bahsetmiştim. Garaja

One of the reasons I brought it to the garage

getirmemin nedenlerinden biri de

is because it was making a funny sound.

komik bir ses çıkarmasıydı.

Again, we can use the word funny to describe something

Yine komik kelimesini,

like a sound when it's unrecognizable,

sesin tanınmaz hale geldiği,

when it's a mystery,

gizemli olduğu,

when we don't know why the sound is there,

sesin neden orada olduğunu

or what's making the sound.

ya da sesi neyin çıkardığını bilmediğimiz bir şeyi tanımlamak için kullanabiliriz.

Sometimes when I come outside, I hear a funny sound.

Bazen dışarı çıktığımda komik bir ses duyuyorum.

Sometimes when it's really windy,

Bazen hava gerçekten rüzgarlı olduğunda

I'll hear a funny sound

komik bir ses duyacağım

and I won't know what the sound is.

ve bu sesin ne olduğunu anlayamayacağım.

It is unrecognizable.

Tanınmaz.

So another way we use the word funny

Yani komik kelimesini kullanmamızın başka bir yolu,

is to describe something that we don't recognize,

tanımadığımız,

something that is unrecognizable.

tanınmaz bir şeyi anlatmaktır.

So sometimes I make my English lessons in my local town.

Bu yüzden bazen İngilizce derslerimi yerel kasabamda yapıyorum.

And when I do that, sometimes people give me a funny look.

Ve bunu yaptığımda bazen insanlar bana komik bir bakış atıyor.

When someone gives you a funny look,

Birisi size komik bir şekilde baktığında, bu size

it means that they stare at you for a bit,

bir süre baktığı anlamına gelir

or they kind of go like,

veya

"What's that guy doing?"

"Bu adam ne yapıyor?"

When you're standing in a town with a camera,

Bir kasabada elinde kamerayla dururken

and when you're talking to the camera,

ve kamerayla konuşurken,

it probably looks a little bit strange.

muhtemelen biraz garip görünüyor.

And so people tend to give you a funny look.

Ve böylece insanlar size komik bir bakış atma eğilimindedir. Anormal bir şey yaptığınız için

They give you a funny look

size komik bir bakış atıyorlar

because you're doing something that's abnormal.

.

So once again, a funny look could be a stare

Yani bir kez daha, komik bir bakış, bir bakış olabilir

or a funny look could be something like this,

veya komik bir bakış, birinin ne yaptığınızdan emin olmadığı için komik bir surat yaptığı bunun gibi bir şey olabilir

where someone just makes a funny face

because they're not sure what you're doing.

.

When my kids were younger,

Çocuklarım daha küçükken

and when we would go for a long drive,

ve uzun bir araba yolculuğuna çıktığımızda

sometimes I would say to them,

bazen onlara

"Be quiet while dad's driving.

"Babam araba kullanırken sessiz olun.

No funny business back there."

Orada komik bir iş yok" derdim.

Funny business refers to any kind of misbehavior.

Komik iş, her türlü uygunsuz davranış anlamına gelir.

Sometimes when we go on a trip at school

Bazen okulda bir geziye çıktığımızda

and when we go on a school bus,

ve bir okul otobüsüne bindiğimizde,

I'll say to the kids at the very back of the bus,

otobüsün en arkasındaki çocuklara

"No funny business while we're driving down the road."

"Yolda giderken komik işler yok " derim.

What I mean by that is don't throw things.

Bununla demek istediğim, bir şeyleri fırlatma.

Don't fight.

Kavga etme.

Don't jump up and down.

Yukarı ve aşağı zıplamayın.

Don't yell at each other.

Birbirinize bağırmayın.

Don't misbehave, no funny business

when you're riding in a van with me,

Benimle bir minibüse binerken

or when you're riding on a bus.

ya da bir otobüse binerken yaramazlık yapma, komik bir iş yok.

Sometimes in English we'll use the phrase,

Bazen İngilizce'de bize anlamsız gelen bir şeyi anlatmak için

"The funny thing is,"

"Komik olan şey" ifadesini kullanırız

to describe something that didn't make sense to us.

.

A long time ago, someone broke into my car

Uzun zaman önce biri arabama zorla girdi

and they took all of my CDs.

ve tüm CD'lerimi aldı.

This was a long time ago.

Bu uzun zaman önceydi.

They took all of my CDs,

Tüm CD'lerimi aldılar

but my wallet was also in the car.

ama cüzdanım da arabadaydı.

And the funny thing is, they didn't take my wallet.

Ve komik olan şey, cüzdanımı almadılar.

So I'm using the phrase,

Bu yüzden bana mantıklı gelmeyen

"The funny thing is," to describe a situation

bir durumu tanımlamak için "Komik olan şu" ifadesini kullanıyorum

that didn't make sense to me.

.

It didn't make sense that they would break into my car,

Arabama girip

take all of my CDs and not take my wallet.

tüm CD'lerimi alıp cüzdanımı almamaları hiç mantıklı değildi. Bize biraz tuhaf gelen İngilizce

So one of the ways we describe something

bir şeyi tarif etme yollarımızdan biri,

in English that seems at little odd to us

is to use the phrase, "The funny thing is."

"Komik olan şey" ifadesini kullanmaktır. İngilizce'de

Another phrase we use quite often

oldukça sık kullandığımız ve

in English that has the word funny in it

içinde komik kelimesi olan bir diğer ifade de

is the phrase, "Funny you should ask."

"Funny you should ask" ifadesidir.

And this is best explained

Ve bu,

by me giving you a couple of examples.

size birkaç örnek vererek en iyi şekilde açıklanır.

Let's say Jen went out to the flower field

Diyelim ki Jen çiçek tarlasına gitti

and she cut all kinds of daffodils.

ve her çeşit nergisi kesti.

If someone called and said,

Birisi arayıp

"Do you have any daffodils for sale?"

"Satılık nergisiniz var mı?"

Jen could respond by saying,

Jen,

"Funny you should ask.

"Bunu sorman komik. Az önce

I just went to the field

tarlaya gittim

and cut a whole bunch of daffodils."

ve bir sürü nergis kestim" diyebilirdi.

Let's say someone was to ask me,

Diyelim ki birisi bana

"Bob, can you make an English lesson

"Bob, günlük rutinlerimiz hakkında nasıl konuşacağımız hakkında bir İngilizce dersi hazırlayabilir misin

about how to talk about our daily routines?"

?" diye sordu.

I could say, "Funny, you should ask.

"Komik, sormalısın.

I just did a lesson this past Friday

Geçen Cuma günlük rutinin

about how to talk about your daily routine."

hakkında nasıl konuşacağımla ilgili bir ders aldım ."

So it's a way to answer someone

Yani bir tür tesadüf varsa birine cevap vermenin bir yolu

if there's kind of a coincidence.

.

If what they're asking for is something

İstedikleri şey

that you've already just recently done,

yakın zamanda yaptığınız bir şeyse,

you would respond by saying,

"Funny you should ask."

"Sormanız komik" diyerek yanıt verirsiniz. Komik kelimesini İngilizce'de kullanmanın birkaç yolunu daha öğrendiğini umduğum

Well, hey, thank you so much

for watching this English lesson

bu İngilizce dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim

where I hope you learned a few more ways

to use the word funny in English.

.

Remember, if this is your first time here,

Unutmayın, buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click this subscribe button

bu abone ol düğmesine

or the one down below.

veya aşağıdakine tıklamayı unutmayın.

And if you enjoyed this lesson,

Ve eğer bu dersten keyif aldıysanız,

please give me a thumbs up.

lütfen bana bir başparmak verin.

And if you're just sitting there

Ve eğer orada öylece oturuyorsanız

and you're not sure what to do next,

ve bundan sonra ne yapacağınızdan emin değilseniz,

let me give you a suggestion.

size bir öneride bulunmama izin verin.

You could always watch another English lesson.

Her zaman başka bir İngilizce dersi izleyebilirsiniz.

(upbeat music)

(iyimser müzik)