How to Talk about Feeling Better in English

Well, hello, and welcome to this English lesson.

Pekala, merhaba ve bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

As many of you know,

Çoğunuzun bildiği gibi,

I wasn't feeling well for a little while.

bir süredir kendimi iyi hissetmiyordum.

And the number one question that people asked me

when I wasn't feeling well, was, are you still sick?

Kendimi iyi hissetmediğim zamanlarda insanların bana sordukları bir numaralı soru, hala hasta mısın?

And sometimes they would say, are you feeling better?

Ve bazen derler ki, daha iyi hissediyor musun?

So I thought I would come outside on this snowy day,

Ben de bu karlı günde dışarı çıkıp size

and teach you some English phrases

that we normally use when people ask us that question.

normalde insanlar bize bu soruyu sorduğunda kullandığımız bazı İngilizce ifadeleri öğreteyim dedim.

There's actually quite a few of them, so let's get started.

Aslında onlardan epeyce var , o yüzden başlayalım.

So as many of you know, I was sick for a couple of weeks,

Çoğunuzun bildiği gibi birkaç haftadır hastaydım

and while I was sick, my mom would call every other day,

ve hastayken annem iki günde bir arardı

and she would ask, are you still sick?

ve hala hasta mısınız diye sorardı.

And I would usually answer in one of three ways.

Ve genellikle üç yoldan biriyle cevap verirdim.

I would say, I feel better.

Daha iyi hissediyorum diyebilirim.

That didn't mean that I was, you know,

Bu,

completely over the sickness, but I would say I feel better.

hastalığı tamamen atlattığım anlamına gelmiyordu, ama daha iyi hissettiğimi söyleyebilirim.

Or I would say I'm feeling better,

Ya da daha iyi hissediyorum derdim ki bu,

which is a contraction of, I am feeling better.

daha iyi hissediyorum'un kısaltmasıdır.

Or I would say I'm getting better,

Ya da iyileşiyorum derdim, ki bu

which is a contraction of, I am getting better.

bir daralmadır, iyileşiyorum.

All of those sentences indicate

Tüm bu cümleler

that I was still a little bit sick,

hala biraz hasta olduğumu gösteriyor,

but it also was a great way to let my mom know

ama aynı zamanda anneme

that I was definitely feeling better,

kesinlikle daha iyi hissettiğimi

and getting better, that my health was improving.

ve daha iyiye gittiğimi, sağlığımın iyiye gittiğini bildirmenin harika bir yoluydu.

So those are the probably three most common ways

Yani bunlar soruyu cevaplamanın muhtemelen en yaygın üç yolu

to answer the question, are you still sick?

, hala hasta mısın?

And it was really nice that my mom called me,

Ve annemin beni araması gerçekten güzeldi,

actually almost every day while I was sick.

aslında neredeyse her gün hastayken.

Everyone's mom should call them when they're sick.

Herkesin annesi hasta olduklarında onları aramalı.

Even if they're an older person like me,

Benim gibi yaşlı biri olsalar bile, kendini iyi hissetmediğinde annenden bir telefon

it's still nice to get a call from your mom

almak yine de güzel

when you're not feeling well.

.

Now, when you talk about feeling better,

Şimdi, daha iyi hissetmekten bahsederken,

you can talk also about how much better you feel.

aynı zamanda ne kadar iyi hissettiğinizden de bahsedebilirsiniz.

And we do this by using the word a little bit and a lot.

Bunu da kelimeyi az ve çok kullanarak yapıyoruz.

So I could respond in this way.

O yüzden bu şekilde cevap verebilirim.

I could say I'm feeling a little bit better.

Biraz daha iyi hissediyorum diyebilirim.

That would mean I'm still quite sick,

Bu, hala oldukça hasta olduğum anlamına gelir,

but I'm definitely feeling better than the day before.

ancak kesinlikle önceki günden daha iyi hissediyorum.

I could also say I'm feeling a lot better.

Kendimi çok daha iyi hissettiğimi de söyleyebilirim.

That would mean that I no longer have really bad symptoms,

Bu, artık gerçekten kötü semptomlarım olmadığı

and I'm starting to feel almost completely healthy again.

ve yeniden neredeyse tamamen sağlıklı hissetmeye başladığım anlamına gelir.

So we say things like that, I'm feeling a little bit better,

Bu yüzden, ne dereceye kadar daha iyi hissettiğimizi belirtmek için, kendimi biraz daha iyi hissediyorum

or I'm feeling a lot better,

veya çok daha iyi

to kind of indicate to what degree we are feeling better.

hissediyorum gibi şeyler söylüyoruz.

Both are sentences

İkisi de

I definitely used a lot when I was sick as well.

kesinlikle hastayken çokça kullandığım cümleler . Sık

I would often say, oh, I feel a little bit better today.

sık derdim, ah, bugün biraz daha iyi hissediyorum.

Or, in particular last Thursday, I said to Jen,

Ya da özellikle geçen Perşembe günü Jen'e

I'm feeling a lot better today.

bugün kendimi çok daha iyi hissediyorum dedim.

I was almost 100%.

Neredeyse %100'düm.

So you just heard me use the term 100%.

Demek az önce %100 terimini kullandığımı duydunuz.

Often when we're talking about how we feel,

Genellikle nasıl hissettiğimizden bahsederken,

we'll talk about whether we're feeling 100% or not.

%100 hissedip hissetmediğimizden bahsederiz.

In fact, we almost always use this in the negative,

Aslında bunu hemen hemen hep olumsuz anlamda kullanırız

or in a way like here, let me give you an example.

ya da buradaki gibi bir örnek vereyim.

If someone said, are you still sick?

Biri dese, hala hasta mısın?

I would probably respond by saying I'm not quite 100%,

Muhtemelen %100 olmadığımı

or I'm not feeling 100%.

veya %100 hissetmediğimi söyleyerek yanıt verirdim. Kendinizi

When you're feeling 100%, you're not sick at all anymore,

%100 hissettiğinizde, artık hiç hasta değilsinizdir,

but sometimes you're getting better,

ancak bazen daha iyiye gidiyorsunuzdur,

but you're just not quite there yet.

ancak henüz tam olarak orada değilsinizdir.

You're just not quite 100% healthy.

Sadece %100 sağlıklı değilsin.

And so you would respond by saying,

Ve böylece,

I don't feel 100%, or I don't quite feel 100%.

%100 hissetmiyorum veya %100 hissetmiyorum diyerek yanıt verirsiniz.

There are a couple of other phrases

I wanted to teach you today in this English lesson

Bugün bu İngilizce dersinde size öğretmek istediğim ve

that you can use when you're starting to feel better.

kendinizi daha iyi hissetmeye başladığınızda kullanabileceğiniz birkaç deyim daha var.

The first is to say I'm on the mend.

İlki, iyileşmekte olduğumu söylemek.

The English verb to mend means is to fix something,

İngilizce fiil onarmak, bir şeyi düzeltmek anlamına gelir,

like if my mitten or my glove had a hole in it,

örneğin eldivenimde veya eldivenimde bir delik olsaydı,

I could mend it.

onu tamir edebilirdim.

And we use this to talk about how we're feeling as well

Ve bunu

when we're sick, and starting to feel better.

hasta olduğumuzda nasıl hissettiğimizi ve daha iyi hissetmeye başladığımızı konuşmak için kullanırız.

We sometimes say I'm on the mend.

Bazen iyiye gittiğimi söylüyoruz. Bu

So I was definitely on the mend last week.

yüzden geçen hafta kesinlikle iyileşiyordum.

Another phrase we use sometimes

Bazen kullandığımız başka bir ifade de

is to say, I think I'm over the worst of it,

, Sanırım en kötüsünü aştım

or I'm over the worst of it.

ya da en kötüsünü aştım demek.

When you get sick, you usually are a little bit sick,

Hastalandığınızda, genellikle biraz hasta olursunuz

and then you're really sick.

ve sonra gerçekten hasta olursunuz.

And then you start to get better.

Ve sonra iyileşmeye başlarsın.

And that middle part where you're really, really sick,

Ve gerçekten çok hasta olduğunuz o orta kısma,

we would call that the worst part of the sickness.

biz buna hastalığın en kötü kısmı deriz. Bu

So sometimes you'll just say,

yüzden bazen sadece,

I think I'm over the worst of it,

Sanırım en kötüsünü atlattım

or I'm over the worst of it,

veya en kötüsünü aştım diyeceksiniz, bu da

indicating that you were a little bit sick,

biraz hasta olduğunuzu,

you got really sick,

gerçekten hastalandığınızı

but you're definitely getting better.

ama kesinlikle iyileştiğinizi belirtir. .

So you're either on the mend,

Yani ya iyileşiyorsun

or you're over the worst of it.

ya da en kötüsünü atlattın.

Both of those situations are good places to be

Bu iki durum da hasta olduğunuzda olmak için iyi yerlerdir

when you're sick,

and then it's so fun when you're starting to feel better.

ve kendinizi daha iyi hissetmeye başladığınızda çok eğlencelidir.

But what do you say if you're totally better?

Ama tamamen daha iyiysen ne dersin?

If you were sick, and now you just aren't sick anymore.

Hasta olsaydın ve şimdi artık hasta değilsin. Aklıma gelen

While there's two phrases that come to mind.

iki cümle varken .

You would simply say, I'm better.

Ben daha iyiyim diyebilirsin. Hala

Are you still sick?

hastamısın?

No, I'm better.

Hayır, daha iyiyim.

And the second one is, are you still sick?

İkincisi, hala hasta mısın?

No, I feel great.

Hayır, harika hissediyorum.

Both of those phrases would indicate

Bu ifadelerin her ikisi de,

to the person asking the question

soruyu soran kişiye

that you are no longer sick.

artık hasta olmadığınızı gösterir.

I'm better, or I feel great.

Daha iyiyim ya da harika hissediyorum. Bu arada

By the way right now, I feel great.

, şu anda harika hissediyorum. Saat

Even though it's -13,

-13 olmasına

and I'm outside without my winter hat on, I feel great.

ve kış şapkamı takmadan dışarıda olmama rağmen kendimi harika hissediyorum.

It's just, it's so nice to feel a lot better

Sadece, biraz hasta olduktan sonra çok daha iyi hissetmek çok güzel

after being sick for a bit, so I feel great.

, bu yüzden harika hissediyorum.

Well, thank you for watching this little English lesson

about the things you can say when you're sick,

Hasta olduğunuzda

and when you're starting to feel better.

ve kendinizi daha iyi hissetmeye başladığınızda söyleyebileceğiniz şeyler hakkındaki bu küçük İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkür ederiz.

I hope you were able to learn just a few English phrases

Umarım bu durumdayken kullanabileceğin birkaç İngilizce kelime öbeği öğrenebilmişsindir

that you can use if you are in that situation.

.

Remember, if this is your first time here,

Unutmayın, buraya ilk gelişinizse, şuradaki

don't forget to click that red subscribe button over there,

kırmızı abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın

and give me a thumbs up

ve

if this video helped you learn a little bit more English.

bu video biraz daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı olduysa bana bir başparmak verin.

And if you have the time, I think you know what to do.

Ve eğer vaktin varsa, bence ne yapacağını biliyorsun.

Why don't you stick around, and watch another video?

Neden burada kalıp başka bir video izlemiyorsun?