Learn English Phrases to use When Feeling Frustrated 😖, Aggravated 😫, or Annoyed 😠

So I was wondering if you knew what lemons were.

Bu yüzden limonların ne olduğunu bilip bilmediğinizi merak ediyordum.

I'll put a picture of a lemon right here.

Buraya bir limon resmi koyacağım.

We have an expression in English,

İngilizce'de bir deyimimiz var,

when life gives you lemons, make lemonade.

hayat sana limon verdiğinde limonata yap.

Lemonade is a really yummy drink

Limonata, limondan yaptığınız gerçekten lezzetli bir içecektir

that you make from lemons.

.

I'll put a picture of a pitcher of lemonade right here

so you know what I'm talking about.

Neden bahsettiğimi anlamanız için buraya bir sürahi limonatanın resmini koyacağım.

As some of you know, this morning I tried

Bazılarınızın bildiği gibi bu sabah

to do a livestream and it failed.

canlı yayın yapmaya çalıştım ve başarısız oldum.

The technology didn't work.

Teknoloji işe yaramadı.

I still don't know what the problem is,

Hala sorunun ne olduğunu bilmiyorum

but I think that we will figure it out this week.

ama bu hafta çözeceğimizi düşünüyorum.

And I will be back doing livestreams this coming Friday.

Ve önümüzdeki Cuma canlı yayınlar yapmaya geri döneceğim.

But I thought, since life gave us lemons this morning,

Ama bu sabah hayat bize limon verdiğine göre

I should make lemonade.

limonata yapayım dedim.

And the lemonade that I will make

Ve yapacağım limonata, hayal kırıklığını ifade etmek için kullanabileceğiniz

will be a small lesson on English phrases

İngilizce ifadeler üzerine küçük bir ders olacak

that you can use to express disappointment.

.

I think I did a video on this a long time ago,

Sanırım bununla ilgili uzun zaman önce bir video çekmiştim

but I thought since I was feeling disappointed,

ama hayal kırıklığına uğradığıma göre hayal kırıklığını ifade etme yollarını gözden geçirmen için sana

I should do just a little English lesson for you

küçük bir İngilizce dersi vermem gerektiğini düşündüm

to kind of review the ways to express disappointment.

.

And then also at the end, I'll give you a few phrases

Ayrıca son olarak, hayal kırıklığına

that you can use when you are disappointed

uğradığınızda

to just kind of relax a little bit.

biraz rahatlamak için kullanabileceğiniz birkaç cümle vereceğim.

So, how do you express disappointment?

Peki, hayal kırıklığını nasıl ifade edersiniz?

Well, this morning when the livestream didn't work,

Bu sabah canlı yayın çalışmayınca

I was frustrated.

hüsrana uğradım.

So if I was to talk in the present tense,

Şimdiki zamanda konuşacak olsaydım

and if I was to still be frustrated now,

ve şimdi hala hüsrana uğramış olsaydım, hüsranı tarif etmenin

the first way you would describe frustration

ilk yolu,

is to say, "I'm frustrated."

"Ben hüsrana uğradım" demek olacaktır.

You might also say, "I'm aggravated."

"Ağırlaştım" da diyebilirsiniz.

You might say, "I'm annoyed."

"Sinirlendim" diyebilirsiniz.

You might say, "I'm angry, I'm disappointed,

" Kızgınım, hayal kırıklığına uğradım", "

"I'm discouraged," or here's one that's

cesaretim kırıldı" diyebilirsiniz veya işte

a little bit of slang, you could say,

biraz argo,

"I'm bummed out."

"canım sıkıldı" diyebilirsiniz.

All of those are different degrees

Bunların hepsi farklı derecelerdir.

of feeling not happy, let's put it that way.

mutlu olmamak, şöyle ifade edelim.

Some are a little more, I would say,

Bazıları diğerlerinden biraz daha ciddi diyebilirim.

serious than others.

If you say, "I'm angry," that's fairly extreme.

"Kızgınım" derseniz bu oldukça aşırıdır.

If you say, "I'm frustrated,"

"Üzgünüm" derseniz, "

that's a little bit less so.

bu biraz daha az öyle.

And discouraged, if you say, "I'm discouraged,"

Ve cesareti kırılmış, "cesaretim kırıldı" derseniz, bu

it's a little more sad than angry.

kızmaktan çok biraz daha üzücüdür.

So they all have a slightly different meaning,

Yani hepsinin biraz farklı bir anlamı var,

but they would all be phrases that you would use

ama hepsi eğer olsaydı kullanacağın ifadeler olurdu.

if you were frustrated or disappointed.

hüsrana uğradın veya hayal kırıklığına uğradın

And I used some of them this morning.

ve bu sabah bazılarını kullandım.

Now, let's say we want to make those phrases

şimdi diyelim ki bu cümleleri

a little more, how would I say it?

biraz daha yapmak istiyoruz, nasıl söyleyelim?

If you want to emphasize them a little bit more.

biraz daha vurgulamak istersen.

There's four words in English

dört kelime var

that you can add to those phrases.

Bu ifadelere ekleyebileceğiniz İngilizce.

You can add the word so, very, pretty, and really.

Çok, çok, güzel ve gerçekten kelimesini ekleyebilirsiniz.

So I could say, "I'm so frustrated."

Böylece, "Çok hüsrana uğradım" diyebilirim. bu

And that would be probably exactly what I said

when I went in the house this morning.

sabah ev

I said to Jen, "I'm so frustrated,

Jen'e dedim ki, "Öyle hüsrana uğradım ki,

"I just wanted to do a livestream."

sadece bir canlı yayın yapmak istedim." "

I could have said, "I'm very frustrated right now."

Şu anda çok hüsrana uğradım"

I could've said, "I'm really frustrated right now."

diyebilirdim, "Gerçekten hüsrana uğradım, değil mi? Şimdi."

And I could've also said, "I'm pretty frustrated right now."

Ayrıca " Şu anda oldukça sinirliyim" de diyebilirdim.

All of those emphasize the feeling that you are expressing.

Bunların hepsi ifade ettiğiniz duyguyu vurguluyor.

So you could use them with the other sentences, too.

Yani onları diğer cümlelerle de kullanabilirsiniz.

You could say, "I'm so angry," "I'm very angry,"

"Ben" diyebilirsiniz. çok kızgınım", "çok kızgınım", "

"I'm pretty angry," or "I'm really angry."

oldukça kızgınım" veya "gerçekten kızgınım."

All of those also emphasize the emotion

Bunların hepsi aynı zamanda

or the feeling that you're having.

sahip olduğunuz duyguyu veya hissi vurgular.

And even the slang phrase, "I'm bummed out,"

argo bir ifadeyle, "Üzüldüm"

you could say, "I'm so bummed out."

diyebilirsiniz, "Çok sıkıldım." "

You could say, "I'm very bummed out,"

Çok sıkıldım",

"I'm really bummed out," or "I'm pretty bummed out."

"Gerçekten sıkıldım" veya "Ben" diyebilirsiniz. Oldukça moralim bozuk."

But maybe you're not feeling those emotions strongly,

Ama belki de bu duyguları güçlü bir şekilde hissetmiyorsunuz,

you're just feeling them a small amount.

sadece küçük bir miktar hissediyorsunuz. "

You could say, "I'm a little frustrated."

Biraz hüsrana uğradım

So you could add the little phrase, "a little," there.

" diyebilirsiniz. Biraz" orada.

So, "I'm a little frustrated, I'm a little aggravated,

Yani, "Biraz kırıldım, biraz sinirlendim,

"I'm a little annoyed, I'm a little bummed out."

"Biraz sinirlendim, biraz moralim bozuldu."

But then I think to myself, why?

Ama sonra kendi kendime düşünüyorum, neden?

Why be frustrated?

Neden hüsrana uğrayalım?

Why be annoyed?

Neden sinirlenelim?

Why be bummed out?

Neden üzülelim? Biraz rahatlamak için İngilizce olarak söyleyeceğimiz

What are some phrases that we would say in English

bazı ifadeler nelerdir

just to kinda relax a little bit?

?

And there's a few that I have here.

Ve burada sahip olduğum birkaç tane var.

One is the phrase, "Well, that's the way it goes sometimes."

Biri, "Eh, bazen böyle olur."

It's such a simple phrase,

Bu çok basit bir cümle

and it kind of sums up my feeling this morning.

ve bu sabahki hislerimi özetliyor.

I was disappointed, but then very quickly I just thought,

Hayal kırıklığına uğradım ama sonra çok hızlı bir şekilde

"Well, that's the way it goes sometimes."

"Eh, bazen böyle olur" diye düşündüm. Teknolojinin her zaman mükemmel çalıştığı canlı yayınlar yapmak konusunda

I've been having a really good string

gerçekten iyi bir dizi yaşıyorum

of doing livestreams where the technology worked perfectly

all the time, and this morning was one of the first times

ve bu sabah,

where there was a small glitch.

küçük bir aksaklığın olduğu ilk seferlerden biriydi.

So, that's the way it goes sometimes.

Yani bazen böyle oluyor.

Another phrase you could use is,

Kullanabileceğiniz başka bir ifade de

"It's not the end of the world."

"Bu dünyanın sonu değil."

The end of the world would be

Dünyanın sonu, cumartesi sabahı çalışmayan bir canlı yayından

a whole lot more horrible than a livestream not working

çok daha korkunç olurdu

on a Saturday morning.

.

So again, that's the way it goes sometimes.

Yani yine, bazen böyle olur.

It's not the end of the world.

Dünyanın sonu değil.

Another phrase, and this is something Jen mentioned to me,

Başka bir cümle ve bu Jen'in bana bahsettiği bir şeydi,

she just said, "There's nothing we can do about it."

" Bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok" dedi.

I'm not sure what was broken.

Neyin kırıldığından emin değilim.

I did call my internet service provider

İnternet servis sağlayıcımı aradım

because my son and I noticed there were some problems

çünkü oğlum ve ben

with our network and with our internet connection

earlier today, after the livestream.

bugün canlı yayından sonra ağımızla ve internet bağlantımızla ilgili bazı sorunlar olduğunu fark ettik.

So, to say there's nothing we can do about it,

Yani, bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok,

it's just, there's no sense in me spending

sadece,

the rest of the day being annoyed

günün geri kalanını sinirlenerek

and trying to figure out if I can still

ve

do the livestream today.

bugün hala canlı yayın yapıp yapamayacağımı anlamaya çalışarak geçirmemin bir anlamı yok.

There's nothing I can do about it.

Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok.

I've called my internet service provider.

İnternet servis sağlayıcımı aradım.

I'm sure they will come out later this week

Eminim bu hafta sonra çıkıp

and fix something and that will be great.

bir şeyleri düzeltecekler ve bu harika olacak.

And then there's another phrase, "Tomorrow's another day."

Ve sonra başka bir cümle var, "Yarın başka bir gün."

By the way, I'm not livestreaming tomorrow.

Bu arada yarın canlı yayın yapmıyorum.

It's more of a...

Bu daha çok...

It's not really a literal phrase, it's more figurative.

Gerçek bir ifade değil, daha çok mecazi.

Like, "It's not the end of the world,

"Bu dünyanın sonu değil

"and tomorrow's another day."

"ve yarın başka bir gün."

Basically it means that, by next Friday,

Temel olarak, umarım önümüzdeki Cuma gününe kadar

hopefully everything is fixed and working perfectly.

her şey düzelir ve mükemmel çalışır.

Sometimes when things break,

it's actually good because you figure out other things

that are wrong and you get them fixed.

yanılıyorsunuz ve onları düzelttiriyorsunuz.

So, this was just a little bit of a lesson for you

Yani, bu sizin için

on ways to express frustration, disappointment,

hayal kırıklığını, hayal kırıklığını

and annoyance.

Hopefully you learned some new phrases today

ve kızgınlığı ifade etmenin yolları hakkında küçük bir ders oldu.

Umarım bugün bazı yeni ifadeler öğrendiniz

and hopefully you understood the phrase,

ve umarım bu ifadeyi anladınız,

when life gives you lemons, make lemonade.

hayat size verdiğinde Limon, limonata yap.

So, I'm not sure why we call bad things lemons.

Kötü şeylere neden limon dediğimizden emin değilim.

Just another little tip for you.

Size bir küçük ipucu daha.

When you buy a car that breaks a lot after you buy it,

Aldıktan sonra çok bozulan bir araba satın aldığınızda,

we also call that a lemon.

ona da limon diyoruz.

But yes, when life gives you lemons, make lemonade.

Ama evet, Hayat sana limon verdiğinde, limonata yap.Ben de

So I thought, after my initial frustration this morning,

düşündüm ki, bu sabahki ilk hayal kırıklığımdan sonra,

I thought, "You know what?

"Biliyor musun?

"It's early in the day for me, I don't have

" Benim için daha erken,

"a lot else planned for the day,

gün için "başka planım yok",

"why don't I take the lemons that life handed me

neden hayatın bana verdiği limonları

"this morning and make a little bit of lemonade

"bu sabah alıp kendime biraz limonata yapmıyorum

"for me and you?"

" ve Sen?"

So I get to make a video, which I love doing.

Bu yüzden yapmayı sevdiğim bir video çekiyorum .

And you get to watch a video

Ve bir video izleyip

and learn a little bit more English.

biraz daha fazla İngilizce öğreneceksin.

Anyways, Bob the Canadian here.

Her neyse, Kanadalı Bob burada.

Thanks for hanging in there this morning

Bu sabah

when we were trying to get things working.

işleri yoluna koymaya çalışırken orada kaldığınız için teşekkürler.

Thanks for coming and watching this video

Gelip bu videoyu izlediğiniz

and learning a few more English phrases.

ve birkaç İngilizce kelime öbeği daha öğrendiğiniz için teşekkürler.

I hope the rest of your weekend goes really, really good.

Umarım hafta sonunun geri kalanı gerçekten çok iyi geçer.

And I really hope to see you Tuesday,

Salı günü

when I will put out a new video.

yeni bir video yayınlayacağım zaman sizi görmeyi gerçekten umuyorum.

And I really hope everything's working by next Friday

Ve umarım gelecek Cuma bir

when I do my next live lesson.

sonraki canlı dersimi yaptığımda her şey yolunda gider.

Anyways, I missed hanging out with all of you this morning

Her neyse,

who regularly attend the livestreams.

canlı yayınlara düzenli olarak katılan sizlerle bu sabah takılmayı özledim.

Again, hope you're having a good day,

Tekrardan güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle, bir

and I'll see you in the next video.

sonraki videoda görüşmek üzere.