Learn How to Talk About COOKING in ENGLISH | Cooking Challenge

What's up guys? We are very  excited to bring you this special  

N'aber millet? Yemek

lesson where you are going to get to learn  English for cooking and tasting food. 

pişirmek ve yemek tatmak için İngilizce öğreneceğiniz bu özel dersi size sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.

And we will be sharing some of our  favorite recipes that we grew up with. 

Ve birlikte büyüdüğümüz favori tariflerimizden bazılarını paylaşacağız.

And make sure you watch until  the end for the taste test!

Ve tat testi için sonuna kadar izlemeyi unutmayın!

So before we get into the lesson we want  to let you know that if you're new here  

Bu nedenle, derse başlamadan önce, burada yeniyseniz,

every week we make videos just like this one  that help you to master native vocabulary,  

her hafta  bunun gibi yerel sözcüklerde uzmanlaşmanıza yardımcı olacak,

so that you can understand without getting lost,  without missing the jokes and without subtitles. 

kaybolmadan ve esprileri kaçırmadan anlayabilmeniz için videolar hazırladığımızı bilmenizi isteriz. ve altyazısız.

Just like Amy from Argentina, who  says that our channel has helped  

Tıpkı kanalımızın

her to improve her fluency and her speaking. So make sure you hit that Subscribe button  

akıcılığını ve konuşmasını geliştirmesine yardımcı olduğunu söyleyen Arjantin'den Amy gibi. Bu nedenle, Abone Ol düğmesine   ve aşağıdaki Zil'e bastığınızdan emin olun

and the Bell down below. That way you  can start improving your fluency too.

. Bu şekilde akıcılığınızı da geliştirmeye başlayabilirsiniz. Bugün

So the dish that I've chosen to share with  everybody today is in Cyprus called Koupepia  

herkesle paylaşmayı seçtiğim yemek Kıbrıs'ta Koupepia olarak adlandırılıyor

and you may have heard these as Dolmades  in Greece and because my family originates  

ve bunları Yunanistan'da Dolmades olarak duymuş olabilirsiniz ve ailem Kıbrıs'tan geldiği için

from Cyprus I grew up eating these. My grandmother would make them all  

bunları yiyerek büyüdüm. Anneannem her

the time and my dad as well, and he just  recently visited and we made them as well,  

zaman yapardı ve babam da yakın zamanda ziyarete gelirdi ve biz de yaptık,

so I have a lot of memories eating this food. We would serve it mainly as a main dish,  

bu yüzden bu yemeği yerken çok anım var. Biz onu esas olarak ana yemek olarak servis ederdik,

you would have it alongside something else, so  it would be an accompaniment to something else,  

başka bir şeyin yanında yersiniz, bu nedenle başka bir şeyin eşlikçisi olabilir,

maybe something like kologasi which is taro,  but if you go to a Greek restaurant you might  

taro olan kologasi gibi bir şey olabilir , ancak bir Yunan restoranına giderseniz

actually have it as part of a meze, which is  lots of small plates a bit like Spanish tapas. 

aslında şu şekilde yiyebilirsiniz: İspanyol mezelerine biraz benzeyen çok sayıda küçük tabaktan oluşan bir mezenin parçası.

Which we're used to having here. Exactly.

Biz burada olmaya alışkınız. Kesinlikle.

Do you remember that Friend's Thanksgiving  episode where Rachel is in charge of making  

Rachel'ın tatlı yapmaktan sorumlu olduğu

dessert and she accidentally makes an  English trifle and a shepherd's pie? 

ve yanlışlıkla İngiliz tatlısı ve çoban turtası yaptığı Friend'in Şükran Günü bölümünü hatırlıyor musunuz?

Yeah, it was so hilarious. Yeah that is exactly why we made our Fluent with  

Evet, çok komikti. Evet, tam da bu nedenle Arkadaşlarla Akıcı Konuşma Kursumuzu düzenledik

Friends Course, because you can have a ton of fun  while learning English in a really natural way. 

çünkü gerçekten doğal bir şekilde İngilizce öğrenirken çok eğlenebilirsiniz.

So we have a very special treat for you, you  can try it absolutely FREE by signing up for our  

Bu nedenle, sizin için çok özel bir sürprizimiz var. 3 Bölümlü Masterclass'ımıza kaydolarak bunu tamamen ÜCRETSİZ olarak deneyebilirsiniz

3-Part Masterclass, and you'll find that linked  up at the top and down in the description below.

ve aşağıdaki açıklamada üstte ve altta bağlantılı olduğunu göreceksiniz.

Hey if you're a foodie like  we are, if you love eating  

Hey, bizim gibi bir gurme iseniz , yemek yemeyi seviyorsanız,

then most certainly you probably enjoy  going to restaurants and that's exactly why  

o zaman muhtemelen restoranlara gitmekten hoşlanıyorsunuzdur ve tam da bu yüzden, bu durumdaysanız

it can be very helpful to have the right  vocabulary if you're in that situation. 

doğru kelime dağarcığına sahip olmak çok yardımcı olabilir .

So next, after you finish this lesson,  I highly recommend that you check out  

Sırada, bu dersi bitirdikten sonra, bu videoya göz atmanızı önemle tavsiye ederim.

this video and you'll find that linked up at  the top and down in the description below.

Aşağıdaki açıklamada bunun üstte ve altta bağlantılı olduğunu göreceksiniz.

So here's some we made earlier! I'm so excited to try them. I think  

İşte daha önce yaptığımız bazıları! Onları denemek için çok heyecanlıyım. Bence

you should go first. All right. 

önce sen gitmelisin. Elbette.

All right, fingers crossed you like them.

Pekala, senin gibi parmaklar geçti.

I know you probably don't want  to speak with your mouth full. 

Muhtemelen ağzın doluyken konuşmak istemediğini biliyorum.

Well it's a bad manner, Andrea.

Bu kötü bir tavır, Andrea.

No, it's very very lemony. I told you, we like our lemons. 

Hayır, çok limonlu. Sana söyledim, biz limonlarımızı severiz.

And I really like the the-- No, I was gonna  say capsicum, but that's Australian right? 

Ve ben gerçekten-- Hayır, kırmızı biber diyecektim ama bu Avustralyalı değil mi?

Yeah, pepper, the bell pepper,  and um-- it's very smooth texture.

Evet, biber, dolmalık biber ve um-- çok pürüzsüz bir doku.

I'm gonna finish it actually. 

Aslında bitireceğim.

Okay, yeah, I'm glad you liked it! So my turn now right?

Tamam, evet, beğendiğine sevindim! Şimdi sıra bende değil mi?

Here we go so let's break it. Oh it's very soft and crumbly, I like that. 

İşte başlıyoruz, hadi kıralım. Oh, çok yumuşak ve ufalanan, hoşuma gitti.

You got it. Let's have a go.

Anladın mı? Hadi gidelim.

Umm, the texture is really soft, they're  very peanut buttery, I like that. 

Umm, dokusu gerçekten yumuşak, fıstık ezmesi gibiler, bunu beğendim.

I love peanut butter, so... Me too. 

Fıstık ezmesini severim, yani... Ben de.

They're really really scrumptious.  I love them, thank you. 

Gerçekten çok lezzetliler. Onları seviyorum, teşekkür ederim.

Absolute delight, we need a cup of tea now. Yeah. 

Mutlak zevk, şimdi bir fincan çaya ihtiyacımız var. Evet.

Well I need a cup of tea maybe  you need a glass of wine. 

Benim bir fincan çaya ihtiyacım var, belki senin bir kadeh şaraba ihtiyacın vardır.

Just like your apron, yeah.

Tıpkı önlüğün gibi, evet.