Play Piano or Play the Piano? Articles & Musical Instruments

Hi everyone. I'm Jennifer from English with  Jennifer. Do you consider yourself a musician?  

Herkese selam. Ben English with Jennifer'dan Jennifer. Kendinizi bir müzisyen olarak görüyor musunuz?

Do you play an instrument? I can't claim to  be a really skilled musician, but I do enjoy  

Bir enstrüman çalıyor musun? Gerçekten yetenekli bir müzisyen olduğumu iddia edemem ama

playing the piano, and every once in a while  I'll pick up my accordion and play a little.  

piyano çalmayı seviyorum ve arada bir akordeonumu alıp biraz çalacağım.

Recently, I was talking with my friend and  colleague Linda from Linda teaches English, and I  

Geçenlerde Linda İngilizce öğreten arkadaşım ve meslektaşım Linda ile konuşuyordum ve

asked her, "Do you play an instrument?" Because I  didn't know. I never asked. Listen to her answer.  

ona "Enstrüman çalıyor musun?" diye sordum. Çünkü bilmiyordum. hiç sormadım Cevabını dinle.

Sadly, no. I don't play an instrument  unless you count the recorder in the  

Üzgünüm hayır. Beşinci sınıfta kayıt cihazını saymadığınız sürece enstrüman çalmıyorum

fifth grade. My husband, however, is a  musician. He plays guitar and mandolin.  

. Ancak kocam bir müzisyen. Gitar ve mandolin çalıyor.

So, does Linda play an instrument? No, but she did  play the recorder back in her school days. A lot  

Linda bir enstrüman çalıyor mu? Hayır, ancak okul günlerinde kayıt cihazını çalardı. Pek

of American school children learn to play the  recorder for one or two years as part of their  

çok Amerikalı okul çocuğu, müzik derslerinin bir parçası olarak bir veya iki yıl boyunca kayıt cihazı çalmayı öğrenir

music classes. Do you know what a recorder is?  It's a woodwind instrument similar to a flute,  

. Kayıt cihazının ne olduğunu biliyor musun? Flüte benzer nefesli bir çalgıdır,

but you hold it downward. American school children  learn to play on plastic recorders like this one.  

ancak aşağı doğru tutarsınız. Amerikalı okul çocukları bunun gibi plastik kayıt cihazlarında çalmayı öğrenir.

Did you hear Linda talk about a family member?  What does he play? I'm going to let you listen  

Linda'nın bir aile üyesi hakkında konuştuğunu duydunuz mu? Ne oynuyor? Tekrar dinlemenize izin vereceğim

again, but this time, I want you to pay  attention to the names of the instruments.  

, ancak bu sefer enstrümanların adlarına dikkat etmenizi istiyorum.

Does Linda use the definite article like I did  when I told you I enjoy playing the piano ?  

Linda, benim size piyano çalmaktan hoşlandığımı söylediğimde yaptığım gibi kesinlik ifadesini kullanıyor mu ?

Sadly, no. I don't play an instrument unless you  count the recorder in the fifth grade. My husband,  

Üzgünüm hayır. Beşinci sınıfta kayıt cihazını saymadığınız sürece enstrüman çalmıyorum.

however, is a musician. He plays guitar and  mandolin. Who's the musician in Linda's family?  

Ancak kocam   bir müzisyen. Gitar ve mandolin çalıyor. Linda'nın ailesindeki müzisyen kim?

Her husband. What instrument does he play?  

Onun kocası. Hangi enstrümanı çalıyor?

Actually, two. Guitar and mandolin. Something  interesting happened in Linda's speech. She talked  

Aslında, iki. Gitar ve mandolin. Linda'nın konuşmasında ilginç bir şey oldu.

about the recorder and then said her husband  played guitar and mandolin. Hmm. This reflects a  

Kayıt cihazından bahsetti ve ardından kocasının gitar ve mandolin çaldığını söyledi. Hmm. Bu,

pattern that seems to be increasing more and more  in American English. Twelve years ago I made a  

Amerikan İngilizcesinde giderek artan bir   kalıbı yansıtıyor. On iki yıl önce,

grammar video about generic nouns. I talked about  three ways we can refer to all members of a group.  

genel isimler hakkında bir gramer videosu hazırladım. Bir grubun tüm üyelerine başvurabileceğimiz üç yoldan bahsettim.

A recorder is a woodwind instrument with seven  finger holes in the front and one in the back.  

Kaydedici, önde yedi ve arkada bir parmak deliği bulunan nefesli bir çalgıdır.

A recorder. That's a generic noun. It uses  the indefinite article plus a singular noun.  

Bir kayıt cihazı. Bu genel bir isim. Belirsiz edat artı bir tekil isim kullanır.

I'm talking about all standard recorders.  This sounds like a definition or an  

Tüm standart kayıt cihazlarından bahsediyorum. Bu,

explanation that I'm giving to someone  who doesn't know what a recorder is.  

kayıt cihazının ne olduğunu bilmeyen birine verdiğim bir tanım veya açıklama gibi görünüyor.

Pianos require professional movers,  so don't try to move one by yourself.  

Piyanolar profesyonel nakliyeciler gerektirir, bu nedenle piyanoyu kendi başınıza taşımaya çalışmayın.

Here I'm using the zero article plus a plural  noun, and I'm referring to any and all pianos.  

Burada sıfır edatı artı çoğul bir isim kullanıyorum ve tüm piyanolardan bahsediyorum.

I play the accordion but not very  well. With musical instruments,  

Akordeon çalıyorum ama pek iyi değil. Müzik aletleri söz konusu olduğunda, o türdeki tüm enstrümanlar hakkında konuşmak için

we can use the definite article before a singular  noun to talk about all instruments of that type.  

tekil bir isimden önce belirli bir edat kullanabiliriz .

Okay. So we have three ways to make  a generic reference. Here's another.  

Tamam aşkım. Dolayısıyla, genel bir referans yapmak için üç yolumuz var . İşte bir tane daha.

Remember how Linda said that her  husband played the guitar in mandolin?  

Linda'nın kocasının mandolinde gitar çaldığını söylediğini hatırlıyor musunuz?

I started to notice this pattern only  recently with musical instruments. The  

Bu modeli ancak son zamanlarda müzik enstrümanlarında fark etmeye başladım.

change has been gradual. The zero article plus  a singular noun has really gained popularity  

Değişiklik kademeli olarak gerçekleşti. Sıfır artikel artı tekil isim Amerikan İngilizcesinde gerçekten popülerlik kazanmıştır

in American English. It's not the pattern I  remember growing up with. However, language  

. Birlikte büyüdüğümü hatırladığım model bu değil. Ancak, dil

is always changing. When people start to use a  new pattern, they change the so-called rules.  

her zaman değişmektedir. İnsanlar yeni bir kalıp kullanmaya başladıklarında sözde kuralları değiştirirler.

I think this new pattern is becoming more  and more standard: play guitar, play piano.  

Bence bu yeni kalıp giderek daha standart hale geliyor: gitar çal, piyano çal.

Looking into this and talking about the  grammar with a couple of colleagues,  

Bunu incelediğimde ve birkaç meslektaşımla gramer hakkında konuştuğumuzda, müzik enstrümanları

I've come to the conclusion that the zero  article plus a singular noun to talk about  

hakkında konuşmak için sıfır artikel artı tekil bir ismin çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde

musical instruments is a pattern that we  hear mostly in spoken American English,  

duyduğumuz bir kalıp olduğu sonucuna vardım

and it's likely not as common in other  varieties of English, at least not yet.  

ve muhtemelen öyle değil diğer İngilizce türlerinde olduğu gibi , en azından henüz.

I also think if you're reading about  musical instruments, you're likely to  

Ayrıca, müzik enstrümanları hakkında okuyorsanız, muhtemelen

see one of the other three patterns, namely  the definite article plus a singular noun.  

diğer üç modelden birini, yani belirli artefakt artı tekil bir isim göreceksiniz.

For example, Mozart was a skilled musician, and  he learned to play chords on the harpsichord  

Örneğin, Mozart yetenekli bir müzisyendi ve üç yaş civarında klavsenle akor çalmayı öğrendi

around the age of three. He composed on other  instruments as well, including the violin.  

. Keman da dahil olmak üzere başka enstrümanlar üzerine de beste yaptı.

Do you know who Andrea Bocelli is? Google him  and you'll find out some interesting facts,  

Andrea Bocelli'nin kim olduğunu biliyor musunuz? Onu Google'da arayın ve bazı ilginç gerçekleri öğreneceksiniz

and I bet you'll see his favorite  instruments listed with the definite article.  

ve bahse girerim en sevdiği enstrümanların kesin makaleyle birlikte listelendiğini göreceksiniz.

As a child, he learned to play the piano, flute,  saxophone, and other instruments. Remember with a  

Çocukken piyano, flüt, saksafon ve diğer enstrümanları çalmayı öğrendi. Bir

list we can use the definite article only once,  and then it applies to the other nouns in that  

listeyle belirli artikeli yalnızca bir kez kullanabileceğimizi ve ardından o listedeki diğer isimler için geçerli olduğunu unutmayın

list. We understand that Andrea Bocelli learned  to play the piano, the flute, the saxophone,  

. Andrea Bocelli'nin piyano, flüt, saksafon

and other instruments, but I only need to use the  definite article once at the beginning of my list.  

ve diğer enstrümanları çalmayı öğrendiğini anlıyoruz, ancak listemin başındaki belirli makaleyi yalnızca bir kez kullanmam gerekiyor.

The point is that a biography is written, and it's  usually rather formal writing. I suspect that the  

Mesele şu ki, bir biyografi yazılır ve bu genellikle daha resmi bir yazıdır. Enstrümanlardan bahsetmek için

pattern with the zero article plus a singular noun  to talk about instruments is already making its  

sıfır artikel artı tekil isim içeren kalıbın

way into written English, but again I'll tell  you that it's a pattern I've mostly heard and  

yazılı İngilizceye çoktan girdiğini düşünüyorum, ama yine size bunun çoğunlukla duyduğum ve okumadığım bir kalıp olduğunu söyleyeceğim

not read. Yet another factor might be the type of  instrument. I've noticed that the definite article  

. Yine başka bir faktör, enstrümanın türü olabilir . Kesin makalenin

remains common with instruments for classical  music, meaning instruments in an orchestra:  

klasik müzik enstrümanlarıyla, yani bir orkestradaki enstrümanlarla ortak olmaya devam ettiğini fark ettim:

the violin, the harp, the French horn.  

keman, arp, korno.

In contrast, instruments we associate more  with jazz, rock, and contemporary music are  

Buna karşılık, caz, rock ve çağdaş müzikle daha çok ilişkilendirdiğimiz enstrümanların

more likely to be found in this new pattern  with a zero article: keyboard, bass guitar.

bu yeni modelde sıfır maddeyle bulunma olasılığı daha yüksektir : klavye, bas gitar.

We might also consider who the speaker is and  if the person in question is a serious musician.  

Ayrıca konuşmacının kim olduğunu ve söz konusu kişinin ciddi bir müzisyen olup olmadığını da düşünebiliriz.

Mozart was a trained professional. As an  alternative to saying he played the violin,  

Mozart eğitimli bir profesyoneldi. Keman çaldığını söylemek yerine

we could say he was a skilled violinist. So,  we'll now turn to people who are serious about  

yetenekli bir kemancı olduğunu söyleyebiliriz. O yüzden, şimdi müzik konusunda ciddi olan insanlara dönelim

music. Let's hear from my friend and colleague  Jase, also known as FluencyMC. Listen to Jase's  

. FluencyMC olarak da bilinen arkadaşım ve meslektaşım  Jase'den dinleyelim. Jase'in

background in music. Hey everyone. My name  is Jason Levine. I'm also known as FluencyMC,  

arka planını müzik olarak dinleyin. Selam millet. Adım Jason Levine. FluencyMC olarak da bilinirim

and I play drums. I've been playing since I was  nine years old. I got started on the snare drum,  

ve davul çalıyorum. Dokuz yaşımdan beri oynuyorum . Trampet çalmaya başladım,

took lessons, played in the elementary school  band, uh, then middle school and high school,  

dersler aldım, ilkokul bandosunda çaldım , uh, sonra ortaokul ve lise,

I played drum set and also percussion,  conga drums. When I went to college,  

davul seti ve ayrıca perküsyon, konga davulları çaldım. Üniversiteye gittiğimde,

I joined...actually, I was in a punk band in high  school, and then got serious in bands in college.  

katıldım...aslında lisede bir punk grubundaydım ve sonra üniversitede gruplarda ciddileştim.

I was in a band that played in New York City quite  a bit. We played at different universities. I was  

New York'ta oldukça çalan bir gruptaydım . Farklı üniversitelerde oynadık.

on a record. I played in the funk band after that.  These days I play for fun at open mic night, uh,  

Kayıttaydım. Ondan sonra funk grubunda çaldım. Bugünlerde burada, Paris, Fransa'da açık mikrofon gecelerinde eğlenmek için çalıyorum

here in Paris, France. What instrument does Jase  play? The drums. Did you hear how he got started?  

. Jase hangi enstrümanı çalıyor? Davullar. Nasıl başladığını duydun mu?

I want you to listen just to that beginning part  again and pay attention to his use of articles.  

Sadece başlangıç ​​kısmını tekrar dinlemenizi ve makaleleri nasıl kullandığına dikkat etmenizi istiyorum.

Hey everyone. My name is Jason  Levine. I'm also known as FluencyMC,  

Selam millet. Benim adım Jason Levine. FluencyMC olarak da bilinirim

and I play drums. I've been playing since I was  nine years old. I got started on the snare drum,  

ve davul çalıyorum. Dokuz yaşımdan beri oynuyorum . Trampet çalmaya başladım,

took lessons. As with Linda, there was a mix  of two patterns. Jase said he plays drums,  

ders aldım. Linda'da olduğu gibi, iki modelin bir karışımı vardı . Jase davul çaldığını söyledi,

but he got started on the snare drum, a  type of drum. That, too, was a generic noun.  

ancak bir tür davul olan trampet çalmaya başladı. Bu da genel bir isimdi. Tıpkı

He could play any and all snare drums, just  like Linda's husband plays guitar -- any and  

Linda'nın kocasının gitar çaldığı gibi, her tür trampet çalabilirdi --

all guitars . Now he may have a preference  for acoustic guitars over electric guitars,  

tüm gitarları. Artık elektro gitarlara göre akustik gitarları tercih ediyor olabilir,

but he plays guitar. He's a musician.  He's a guitarist. He plays guitar.  

ancak gitar çalıyor. O bir müzisyen. O bir gitarist. O gitar çalar.

Please note that it's still okay to say he plays  the guitar and Jase plays the drums. I simply want  

Lütfen gitar çaldığını ve Jase'in davul çaldığını söylemenin yine de uygun olduğunu unutmayın . Ben sadece

you to be aware that another pattern exists, and  it seems like this pattern with the zero article  

başka bir kalıbın var olduğunun farkında olmanızı istiyorum ve sıfır makaleli bu kalıp   giderek

is being used more and more. Do you remember what  kind of music Jase has performed? Uh, then middle  

daha fazla kullanılıyor gibi görünüyor. Jase'in ne tür müzik çaldığını hatırlıyor musunuz? Uh, sonra orta

school and high school I played drum set and also  percussion, conga drums. When I went to college,  

ve lisede davul seti ve ayrıca perküsyon, konga davulları çaldım. Üniversiteye gittiğimde,

I joined...actually, I was in a punk band in high  school and then got serious in bands in college.  

katıldım...aslında lisede bir punk grubundaydım ve sonra üniversitede gruplarda ciddileştim.

I was in a band that played in New York City  quite a bit. We played at different universities.  

New York'ta oldukça fazla çalan bir gruptaydım . Farklı üniversitelerde oynadık.

I was on a record. I played in a funk band  after that. He's not a classical musician.  

Kayıttaydım. Ondan sonra bir funk grubunda çaldım . O bir klasik müzisyen değil.

He's played punk and funk. Note how he said he  played drum set and conga drums. No article.  

Punk ve funk çalıyor. Davul seti ve konga davulu çaldığını nasıl söylediğine dikkat edin. Makalesiz.

So, why is this pattern with the zero article  in use? Here's a thought. I see a similarity  

Peki, sıfır makale ile bu kalıp neden kullanılıyor? İşte bir düşünce.

between playing guitar, playing drums and other  activities that people enjoy doing and activities  

Gitar çalmak, davul çalmak ve insanların yapmaktan keyif aldığı diğer etkinlikler ile tenis

that they've gained skill in, like playing  tennis, playing golf. Do you see what I mean?  

oynamak , golf oynamak gibi beceri kazandıkları etkinlikler arasında benzerlik görüyorum. Ne demek istediğimi anlıyor musun?

Perhaps we can think of all of these things as  activities that people devote time and effort to.  

Belki de tüm bunları insanların zaman ve emek harcadığı faaliyetler olarak düşünebiliriz.

It's just a theory. The goal now is to train your  ears and mind to accept this fourth pattern for  

Bu sadece bir teori. Şimdi amaç, kulaklarınızı ve zihninizi genel isimler için bu dördüncü kalıbı kabul edecek şekilde eğitmektir

generic nouns, and you need to accept that article  usage varies not only from speaker to speaker,  

ve makale kullanımının yalnızca konuşmacıdan konuşmacıya değişmediğini,

but even one American English speaker  can go back and forth between patterns,  

aynı zamanda bir Amerikan İngilizcesi konuşmacısının bile kalıplar arasında gidip gelebileceğini kabul etmeniz gerekir. müzik enstrümanlarından bahsederken

between the zero article and the definite  article, when talking about musical instruments.  

sıfır makalesi ve belirli makalesi.

Let me introduce you to one more musician who not  only performs but also teaches and conducts. He  

Size yalnızca icra etmekle kalmayıp aynı zamanda öğreten ve orkestra şefliği yapan bir müzisyeni daha tanıtmama izin verin.

has dedicated his career to music, and he brings  the joy of music to others. This is a friend and  

Kariyerini müziğe adadı ve müziğin keyfini başkalarına da taşıyor. Bu bir arkadaş ve

former neighbor George Furlow. Good morning. My  name is George, and I'm here to share with you  

eski komşu George Furlow. Günaydın. Benim adım George ve bugün sizinle

today about a musical instrument that I fell  in love with when I was about 10 years old.  

yaklaşık 10 yaşındayken aşık olduğum bir müzik aletini paylaşmak için buradayım.

And they offered it in the school that I  was going to, and I had listened to a lot of  

Ve gideceğim okulda bunu teklif ettiler ve ben

music from a much, much older time, and I just  fell in love with the sound of the saxophone.  

çok çok daha eski zamanlardan pek çok müzik dinlemiştim ve saksafonun sesine aşık oldum.

What instrument does George play? The saxophone.  He fell in love with the sound of the saxophone.  

George hangi enstrümanı çalıyor? Saksafon. Saksafonun sesine aşık oldu.

Here he used the definite article. What did  he get a degree in after high school? Listen.

Burada kesin artikel kullanmıştır. Liseden sonra hangi diplomayı aldı? Dinlemek.

So, I started playing it at 10 years old and went  all the way through junior high school and high  

Böylece, 10 yaşında oynamaya başladım ve ortaokul ve lise boyunca devam ettim

school. And then decided at high school that I  wanted to go to college for music, and I went and  

. Sonra lisede müzik için üniversiteye gitmek istediğime karar verdim ve gittim ve

got a degree in teaching and also on saxophone.  So, I taught school and while I was teaching  

öğretmenlik ve ayrıca saksafon diploması aldım. Böylece okulda öğretmenlik yaptım ve

school I went on to my master's degree and decided  I wanted to become a professional musician.  

okulda öğretmenlik yaparken yüksek lisansa devam ettim ve profesyonel bir müzisyen olmaya karar verdim.

George got a degree in teaching and on saxophone.  No article. He shifted to the zero article.  

George öğretmenlik ve saksafon diploması aldı. Makalesiz. Sıfır makaleye geçti. Bir

In this next clip, you'll learn what kinds of  music George has played. Listen for the genres.

sonraki klipte, George'un ne tür müzikler çaldığını öğreneceksiniz. Türleri dinleyin.

And I started playing out when I was about 17  years old and, uh, played all kinds of bands,  

Ve yaklaşık 17 yaşımdayken çalmaya başladım ve her türden grupta çaldım

and I've played all kinds of music since that  time. Some of it's jazz. Some of its pop music.  

ve o zamandan beri her türden müzik çaldım . Bir kısmı caz. Pop müziğinin bir kısmı.

Some of its R&B music. I've played in the symphony  with saxophone. Uh, I've played in sax quartets,  

R&B müziklerinden bazıları. Senfonide saksafonla çaldım. Uh, saksafon dörtlülerinde,   on

in big bands, where there's eighteen  of us playing at once -- five saxes.  

sekizimizin aynı anda çaldığı büyük gruplarda çaldım -- beş saksafon.

Um, and it's been a lot of fun for me over  the years. George has played jazz, pop,  

Um, ve yıllar boyunca benim için çok eğlenceli oldu . George caz, pop,

and R&B (rhythm and blues). We don't  need articles before genres of music.  

ve R&B (ritim ve blues) çalmıştır. Müzik türlerinden önce makalelere ihtiyacımız yok.

George has also played in the symphony. This is  an interesting pattern. It's also a generic noun:  

George senfonide de oynadı. Bu ilginç bir modeldir. Aynı zamanda genel bir isimdir:

in the symphony. I don't know specifically  which symphonies George has performed in,  

senfonide. George'un hangi senfonilerde çaldığını tam olarak bilmiyorum

and at this point, it's not important. He's  simply listing the types of music he can play.  

ve bu noktada önemli değil. Yalnızca çalabileceği müzik türlerini listeliyor.

"The symphony" uses the definite article. George  has played in the symphony with saxophone.  

"Senfoni" kesin makaleyi kullanır. George senfonide saksafonla çalmıştır.

He used a mix of patterns for generic nouns.  Now listen as George gives some background  

Genel isimler için bir kalıp karışımı kullandı. Şimdi George'un enstrümanla ilgili arka plan bilgileri vermesini dinleyin

information on the instrument. He's going to  give some historical facts. Can you predict  

. Bazı tarihsel gerçekleri verecek.

which pattern you're going to hear? The saxophone  was created at around 1850. Adolphe Sax, uh,  

Hangi kalıbı duyacağınızı tahmin edebilir misiniz? Saksafon 1850 civarında yaratıldı. Adolphe Sax, uh,

decided that the military bans of that day...they  had brass players and they had woodwind players.  

o günün askeri yasaklarına karar verdi... pirinç çalıcıları ve nefesli çalgıları vardı.

He needed something in the middle, he thought, for  these bands to really sound better. George taught  

Bu grupların gerçekten daha iyi ses çıkarması için ortada bir şeye ihtiyacı olduğunu düşündü. George

us that Adolphe Sax invented the saxophone around  1850. He used "the sax" because in this context  

bize Adolphe Sax'in saksafonu 1850 civarında icat ettiğini öğretti. "Saksonağı" kullandı çünkü bu bağlamda

it's a little bit more formal and he's talking  about the musical instrument as an invention.  

biraz daha resmi ve müzik aletinden bir icat olarak bahsediyor.

Now listen to how George compares the  saxophone to other instruments in the band.  

Şimdi George'un saksafonu gruptaki diğer enstrümanlarla nasıl karşılaştırdığını dinleyin.

So, he created the saxophone, and it's it's  very unique because it's brass like a trumpet  

Böylece saksafonu yarattı ve bu çok benzersiz çünkü trompet

or a trombone or a tuba, French horn, baritone  horn, and yet it's a woodwind instrument like a  

veya trombon veya tuba, Fransız kornosu, bariton korno gibi üflemeli ve yine de

clarinet, a bassoon, or an oboe. It has a reed and  that reed when you blow on it vibrates like that,  

klarnet, fagot veya obua gibi nefesli bir çalgı. Bir kamışa sahiptir ve üflediğinizde bu kamış bu şekilde titreşir

and that's what makes the sound  of the saxophone. And so it's  

ve saksafonun sesini oluşturan da budur . Ve böylece

a combination of a reedy sound and  then that brass sound. Listen to it.

bir kamış sesi ve ardından o üflemeli sesin bir kombinasyonu. Onu dinle.

The key in listening to someone speak like this  is to understand when they're talking generally  

Birini bu şekilde konuşurken dinlemenin anahtarı, ne zaman genel olarak konuştuklarını

and when they're making a specific reference.  George is making generic reference after generic  

ve ne zaman belirli bir gönderme yaptıklarını anlamaktır. George, jenerik referanstan sonra jenerik referans yapıyor

reference, and he's using a mix of the patterns  we've studied -- patterns for generic nouns.  

ve incelediğimiz kalıpların bir karışımını kullanıyor -- jenerik isimler için kalıplar.

In this last clip, don't focus on the grammar.  Focus on the meaning. George is going to give an  

Bu son klipte dil bilgisine odaklanmayın. Anlamına odaklan. George

important message about learning an instrument.  Your goal is to understand his advice.  

bir enstrüman öğrenmekle ilgili önemli bir mesaj verecek. Amacınız onun tavsiyesini anlamaktır.

Okay? It's a very unique sound. If you want to  play the saxophone, it's easy to get started on;  

Tamam aşkım? Bu çok eşsiz bir ses. Saksafon çalmak istiyorsanız, başlamak kolaydır;

like any instrument, it's difficult to master.  I also play the flute. Here's a flute here,  

herhangi bir enstrüman gibi, ustalaşması zordur. Ben de flüt çalıyorum. Burada bir flüt var

and I play the clarinet, and, uh, I play piano as  well. So, if you have a music gift in you that's  

ve klarnet çalıyorum ve piyano da çalıyorum . Yani, içinizde size bahşedilmiş bir müzik yeteneği varsa

been endowed to you, you can play just about  any instrument you want to play because that  

, çalmak istediğiniz hemen hemen her enstrümanı çalabilirsiniz çünkü bu

gift comes out in whatever instrument. But go  to the instrument that you... when you hear it,  

yetenek hangi enstrümanda ortaya çıkarsa çıksın. Ama enstrümana gidin ki... onu duyduğunuzda,

you just go, "Oh yeah. I like this." Maybe it's  the piano. Maybe it's the French horn. Maybe it's  

"Ah evet. Bunu beğendim." Belki de piyanodur. Belki Fransız kornasıdır.

violin. Maybe it's cello, string bass. Maybe it's  the drums. But it's important for you to know what  

Belki de kemandır. Belki çellodur, yaylı bas. Belki de davullardır. Ancak içinde neyi seveceğinizi   bilmeniz sizin için önemlidir

you'll like inside. Hey, it's really good talking  to you all today. Thank you so much. Bye-bye.  

. Hey, bugün sizinle konuşmak gerçekten çok güzel . Çok teşekkür ederim. Güle güle.

Maybe George's words will inspire some  of you to learn an instrument or return  

Belki George'un sözleri, bazılarınıza bir enstrüman öğrenmeniz veya

to playing an instrument. He's worked with  musicians of all ages. He currently works  

enstrüman çalmaya geri dönmeniz için ilham verir. Her yaştan müzisyenle çalıştı. Şu anda

at the Pittsburgh Youth Concert Orchestra.  He conducts the Adult and Youth Jazz Bands.  

Pittsburgh Gençlik Konser Orkestrası'nda çalışmaktadır. Yetişkin ve Gençlik Caz Gruplarını yönetmektedir.

George Furlow's music is available online. He's  produced more than one album. I'll put his Spotify  

George Furlow'un müziği çevrimiçi olarak mevcuttur. Birden fazla albüm üretti. Spotify

and iTunes links in the video description. One  of the many musicians George has worked with is a  

ve iTunes bağlantılarını video açıklamasına ekleyeceğim. George'un birlikte çalıştığı pek çok müzisyenden biri

talented young man his name is RJ Williams. George  has known RJ since he was six years old. Well,  

yetenekli genç bir adamdır, adı RJ Williams'tır. George, RJ'yi altı yaşından beri tanıyor. Pekala,

RJ is all grown up now and he's become a very  skilled musician. I'd like to introduce RJ to you,  

RJ artık tamamen büyüdü ve çok yetenekli bir müzisyen oldu. Size RJ'i tanıtmak istiyorum

and as you listen, listen for a mix of patterns  with the articles. Focus on the message. Focus  

ve siz dinlerken, makalelerle karışık kalıpları dinleyin . Mesaja odaklanın.

on the meaning. What instrument does RJ play?  What's his background in music? Hey. My name is  

Anlamına   odaklanın. RJ hangi enstrümanı çalıyor? Müzikteki geçmişi nedir? Hey. Benim adım

RJ Williams. Um, I play drums, keys, a little bit  of bass. I also produce, arrange, and I program.

RJ Williams. Davul, klavye ve biraz da bas çalıyorum. Ben de üretiyorum, düzenliyorum ve programlıyorum. Davul çalmaya

I got started around the age of two with  drums, which is crazy to think, but yes,  

iki yaş civarında başladım ki bu düşünmesi çılgınca ama evet,

I got started around that age, and I started  taking lessons professionally around age six.  

o yaşlarda başladım ve altı yaş civarında profesyonel olarak ders almaya başladım.

And I play Christian music, um, mainly. I  used to play secular music and R&B. Right now,  

Ve ben esas olarak Hristiyan müziği çalıyorum. Eskiden dünyevi müzik ve R&B çalıyordum. Şu anda,

it's mainly like more Christian music,  gospel music. I also play in church.  

daha çok Hristiyan müziği, gospel müziği gibi. Kilisede de oynuyorum.

I played with a couple artists named, um, Tye  Tribbett, Jonathan Traylor, Blanca. And I also  

Tye Tribbett, Jonathan Traylor, Blanca adında birkaç sanatçıyla çaldım. Ayrıca

like arrange and produce for a bunch of other  artists, um, and yeah...that's part of my story.

bir grup başka  sanatçı için düzenleme ve yapımcılık yapmayı da seviyorum , um, ve evet... bu benim hikayemin bir parçası.

If you'd like to hear more of RJ's work,  

RJ'in çalışmaları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz

you can visit his YouTube channel. I'll  put the link in the video description.  

YouTube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Bağlantıyı video açıklamasına koyacağım.

To pull everything together, I'd like to invite  you to take a final listening test. The goal is  

Her şeyi bir araya getirmek için sizi son bir dinleme testine davet etmek istiyorum. Amaç

to understand the grammar in context. There's  one more guest in this video: my very own piano  

dilbilgisini bağlam içinde anlamaktır. Bu videonun bir konuğu daha var: kendi piyano

teacher. I've had two piano teachers in my life.  The first was a wonderful woman who taught me  

öğretmenim. Hayatımda iki piyano öğretmenim oldu. İlki, yaklaşık yedi yaşımdan liseden mezun olduğum zamana kadar bana öğreten harika bir kadındı

from the time I was about seven to the time I  graduated from high school. My current teacher,  

. Şu anki öğretmenim

Tom, is a wonderful person and a wonderful  pianist. I'll let you hear more about him,  

Tom harika bir insan ve harika bir piyanist. Onun hakkında daha fazla şey duymanıza izin vereceğim

and I've been taking lessons from him for the  past few years like many others in my town.

ve son birkaç yıldır kasabamdaki birçok kişi gibi ondan dersler alıyorum.

I play the piano, the organ, and the trumpet.

Piyano, org ve trompet çalıyorum.

Many, many times. At one  time, I ran a nine-piece band,  

Birçok kez. Bir zamanlar dokuz kişilik bir grup yönetiyordum

uh, and I played trumpet in that  band and wrote all the arrangements.  

ve o grupta trompet çalıyordum ve tüm aranjmanları yazıyordum.

We had two trumpets, an alto sax, a tenor  sax, and a trombonist. The alto sax player  

İki trompetimiz, bir alto saksafonumuz, bir tenor saksafonumuz ve bir tromboncumuz vardı. Alto saksafoncu

and the tenor sax player all could double on  other instruments: flutes, clarinets. And then  

ve tenor saksafoncu diğer enstrümanları ikiye katlayabilir: flüt, klarnet. Ve ardından

the rhythm section, traditional rhythm section:  drums, rhythm guitar, bass guitar, and pianist.

ritim bölümü, geleneksel ritim bölümü: davul, ritim gitar, bas gitar ve piyanist.

I've been teaching since 1968,  so that's well over 50 years.

1968'den beri öğretmenlik yapıyorum yani bu 50 yılı aşkın bir süredir.

My favorite kind of music, uh, would be ballads,  sentimental ballads, uh, but that's what I like  

En sevdiğim müzik türü, uh, baladlar, duygusal baladlar, uh, ama çalmayı sevdiğim şey bu

to play. What I like to listen to is jazz  and rather contemporary, modern music.

. Dinlemeyi sevdiğim şey caz ve daha çok çağdaş, modern müzik.

It is never too late, and the piano  is actually the best instrument that  

Hiçbir zaman geç değildir ve piyano aslında

anybody young or old can learn because the  keyboard is right there in front of you and  

genç veya yaşlı herkesin öğrenebileceği en iyi enstrümandır çünkü klavye tam önünüzdedir ve

everything is linear, and it doesn't  take long for people to learn to play  

her şey doğrusaldır ve insanların çalmayı öğrenmesi uzun sürmez

with the understanding that they're  doing it for their own enjoyment.

bunu kendi zevkleri için yaptıkları anlayışı.

Well, that's all for now. I hope you enjoyed  this special grammar lesson. Thank you to all  

Tamam şimdilik bu kadar. Umarım bu özel gramer dersini beğenmişsinizdir. Tüm

the generous teachers and talented musicians  for their contributions. You'll find all the  

cömert öğretmenlere ve yetenekli müzisyenlere katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Tüm

links in the video description. Please  remember to like and share this video if  

bağlantıları video açıklamasında bulabilirsiniz. Dersi faydalı ve ilgi çekici bulduysanız lütfen bu videoyu beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayın

you found the lesson useful and interesting. As  always, thanks for watching and happy studies!  

. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve iyi çalışmalar!

Follow me on Instagram, Facebook, Twitter,  

Beni Instagram, Facebook, Twitter

and Patreon. And don't forget to subscribe  here on YouTube. Turn on those notifications.

ve Patreon'da takip edin. Burada, YouTube'da abone olmayı unutmayın. Bu bildirimleri açın.