A Dream Come True and other common expressions in English

I'm sure you have hopes and dreams, just like me. Just like anyone.

Eminim sizin de benim gibi umutlarınız ve hayalleriniz vardır. Tıpkı herkes gibi.

Some of you may know that one of my dreams was to have a piano.

Bazılarınız bilir, hayallerimden biri piyano sahibi olmaktı.

Well, recently that dream came true.

Eh, son zamanlarda bu rüya gerçek oldu.

This is my piano, and in honor of my piano I'd like to offer a lesson about dreams and dreams coming true.

Bu benim piyanom ve piyanomun şerefine rüyalar ve gerçekleşen rüyalar hakkında bir ders vermek istiyorum.

I grew up playing on a real piano,

Gerçek bir piyano çalarak büyüdüm

but for the past 15 years I've only had a digital piano in my home.

ama son 15 yıldır evimde sadece bir dijital piyano vardı.

It was a good keyboard, but it was electronic.

İyi bir klavyeydi ama elektronikti.

I'm so happy to be able to play on a real piano again.

Yeniden gerçek bir piyano çalabildiğim için çok mutluyum.

The sound is lovely. It's a dream come true.

Ses çok güzel. Gerçekleşen bir rüya.

"A dream come true" is a common expression. Here's how you can use it.

"Bir rüya gerçek oldu" yaygın bir ifadedir. Bunu nasıl kullanabileceğiniz aşağıda açıklanmıştır.

You can say, "It's a dream come true." Meaning it finally happened.

"Gerçekleşen bir rüya" diyebilirsiniz. Demek sonunda oldu.

It would be a dream come true. Meaning you still wish for it to happen.

Gerçekleşen bir rüya olurdu. Yani hala olmasını diliyorsun.

May all your dreams come true.

Bütün hayallerin gerçekleşebilir.

This is something you can wish for another person.

Bu, başka biri için dileyebileceğiniz bir şey.

You might write it as part of a birthday wish or on some other special occasion like a high school graduation.

Bunu bir doğum günü dileğinin bir parçası olarak veya lise mezuniyeti gibi başka bir özel gün için yazabilirsiniz.

Part of the reason I could afford this piano is because it wasn't brand new.

Bu piyanoyu alabilmemin nedenlerinden biri, yepyeni olmamasıydı.

In fact, it's well over 20 years old.

Aslında, 20 yaşın üzerindedir.

I got it second-hand from a family that was moving away and didn't have any more need for it.

Taşınan ve artık ihtiyaç duymayan bir aileden ikinci el almıştım.

Second-hand is a way of saying that something is used or previously owned by another person.

İkinci el, bir şeyin kullanıldığını veya daha önce başka bir kişiye ait olduğunu söylemenin bir yoludur.

We say "but it second hand"

“Ama ikinci el” diyoruz,

"get it second-hand"

“ikinci el alın”

We might talk about second-hand clothes or second-hand furniture, for example.

İkinci el kıyafetlerden ya da ikinci el mobilyalardan bahsedebiliriz mesela. Bir

The previous owner didn't want to part with the piano for a low price, but I think she had a very kind heart

önceki sahibi piyanodan düşük bir fiyata ayrılmak istemedi ama bence çok iyi kalpliydi

because she eventually accepted my very low offer. I got a good deal.

çünkü sonunda çok düşük teklifimi kabul etti. İyi bir anlaşmam var.

When you get a good price, you can talk about getting a good deal.

İyi bir fiyat aldığınızda, iyi bir anlaşma yapmaktan bahsedebilirsiniz.

In my case, I can say, "It was a very good deal."

Benim durumumda, "Çok iyi bir anlaşmaydı" diyebilirim.

"She gave me a good deal."

"Bana iyi bir anlaşma yaptı."

"I got a good deal on the piano."

"Piyanoda iyi bir anlaşmam var."

"I couldn't pass up a good deal like that."

"Böyle iyi bir anlaşmayı kaçıramazdım."

Like I said, I never thought I'd be able to afford a baby grand piano.

Dediğim gibi, bir kuyruklu piyano alabileceğimi hiç düşünmemiştim.

I thought I'd only be able to buy a used upright piano, which is much smaller.

Sadece çok daha küçük olan kullanılmış bir dik piyano satın alabileceğimi düşündüm.

A baby grand piano was beyond my wildest dreams.

Bir kuyruklu piyano, en çılgın hayallerimin bile ötesindeydi.

If something is beyond my wildest dreams, then it's hard for me to imagine.

En çılgın hayallerimin ötesinde bir şey varsa, o zaman benim için hayal etmesi zor.

Or perhaps it was hard in the past: it was beyond my wildest dreams.

Ya da belki geçmişte zordu: En çılgın hayallerimin ötesindeydi.

I could also say, "Never in my wildest dreams did I think I'd get to own a baby grand."

Ayrıca, "En çılgın rüyalarımda bile bir bebek bininci sahibi olacağımı düşünmezdim" diyebilirim.

Note with this construction there's a negative adverb "never."

Bu yapıyla birlikte "asla" olumsuz bir zarf olduğuna dikkat edin.

This forces the subject and the verb to change places.

Bu, özneyi ve fiili yer değiştirmeye zorlar.

It's subject-verb inversion.

Özne-fiil dönüşümü.

So: never in my wildest dreams DID I

Yani: en çılgın rüyalarımda asla YAPMADIM

Here's another example with that subject-verb inversion.

İşte özne-fiil tersine çevirmeyle ilgili başka bir örnek.

Never in my wildest dreams did I imagine having a baby grand.

En çılgın rüyalarımda bile büyük bir bebek sahibi olmayı hayal etmemiştim.

So now that I've fulfilled my dream of owning a piano,

Artık bir piyano sahibi olma hayalimi gerçekleştirdiğime göre, bir

I want to realize the next one. I want to play better,.

sonrakini gerçekleştirmek istiyorum. Daha iyi oynamak istiyorum.

I think I was pretty good when I was a teenager,

Gençken oldukça iyiydim

but it's been so long since I've played regularly.

ama düzenli olarak oynamayalı çok uzun zaman oldu.

How am I going to realize this dream?

Bu hayalimi nasıl gerçekleştireceğim?

Well, I've started to work with a private instructor because I want to regain and strengthen my skills.

Peki, becerilerimi yeniden kazanmak ve güçlendirmek istediğim için özel bir eğitmenle çalışmaya başladım.

When we talk about dreams, we often use the verbs "fulfill" and "realize."

Rüyalardan bahsederken genellikle "gerçekleştirmek" ve "gerçekleştirmek" fiillerini kullanırız.

We say "fulfill one's dreams"...

"Hayallerini gerçekleştir"...

"realize one's dreams."

"hayallerini gerçekleştir" diyoruz.

Both mean that you finally do what you hoped and planned to do.

Her ikisi de sonunda umduğunuz ve yapmayı planladığınız şeyi yaptığınız anlamına gelir.

Let's review the expressions.

İfadeleri gözden geçirelim.

What's another way of saying that something is used or previously owned?

Bir şeyin kullanıldığını veya daha önce sahip olunduğunu söylemenin başka bir yolu nedir?

Second...

İkinci

-hand. If something is second-hand, it's used, previously owned.

el. Bir şey ikinci el ise, kullanılmış, daha önce sahip olunmuş demektir.

What's another way to say that you got a good price?

İyi bir fiyat aldığınızı söylemenin başka bir yolu nedir?

You got a good...

İyi bir

deal. If you got a good deal, you got a good price.

anlaşman var. İyi bir anlaşmanız varsa, iyi bir fiyatınız var.

Someone can offer you a good deal, and you don't want to pass up a good deal.

Birisi size iyi bir anlaşma teklif edebilir ve iyi bir anlaşmayı kaçırmak istemezsiniz.

If you dreamed of something for a long time, and it finally happened, what can you say?

Uzun zamandır bir şeyin hayalini kurduysanız ve sonunda olduysa, ne diyebilirsiniz?

First, it was a dream come...

İlk olarak, bu bir rüyaydı...

true. It was a dream come true.

gerçek oldu. Gerçeğe dönüşen bir rüyaydı. En çılgın hayallerimin

You might also comment, "It was beyond..."

ötesindeydi diye de yorum yapabilirsiniz

my wildest dreams. It was beyond my wildest dreams.

. En çılgın hayallerimin ötesindeydi.

Never in my...

Asla... en

wildest dreams...

çılgın rüyalarımda... En

Never in my wildest dreams did I think this would happen.

çılgın rüyalarımda asla bunun olacağını düşünmemiştim.

Or: Never in my wildest dreams did I imagine this happening.

Veya: En çılgın rüyalarımda bile bunun olacağını hayal etmemiştim.

When you make a dream happen, what do you do? Give me two verbs.

Bir hayali gerçekleştirdiğinizde ne yaparsınız? Bana iki fiil ver.

You...

Sen...

fulfill your dream, or you...

hayalini gerçekleştir, ya da sen...

realize your dream.

hayalini gerçekleştir.

I hope you've been paying attention to how we used the word "dream" in this lesson.

Umarım bu derste "rüya" kelimesini nasıl kullandığımıza dikkat etmişsinizdir.

We can use "dream" like a verb, as in, "I dream of doing something."

"Rüya" kelimesini bir fiil gibi kullanabiliriz, "Bir şey yapmayı hayal ediyorum" gibi.

We could also use it as a noun, as in, "I have a dream."

"I have a dream" gibi bir isim olarak da kullanabiliriz.

We could also use "dream" like an adjective in phrases like "my dream job" or "a dream home."

"Hayalindeki iş" veya "hayalindeki ev" gibi ifadelerde "hayal" kelimesini bir sıfat gibi kullanabiliriz.

Here are some questions you can answer for me.

İşte benim için cevaplayabileceğiniz bazı sorular.

That's all for now. Thanks for watching and happy studies.

Şimdilik bu kadar. İzlediğiniz için teşekkürler ve iyi çalışmalar.

And may all your dreams come true.

Ve tüm hayallerin gerçek olsun.