Terms of Endearment - U.S. Culture & English Vocabulary

On February 14, we celebrate Valentine's Day.

14 Şubat Sevgililer Günü'nü kutlarız.

In honor of this holiday, I thought we'd have a lesson

Bu bayramın şerefine, sevdirme dersimiz olur diye düşündüm

on terms of endearment.

.

Those are words like "honey"..."baby"...

"Bal"..."bebeğim" gibi kelimeler...

They're words of affection,

Bunlar sevgi sözleridir

and we use them to address the people we're closest to:

ve biz bunları en yakın olduğumuz insanlara hitap etmek için kullanırız:

Every language has its terms of endearment.

Her dilin bir sevgi ifadesi vardır.

Some are widely used,

Bazıları yaygın olarak kullanılır

and others are a little unusual

ve diğerleri uydurulduğu için biraz sıra dışıdır

because they're made up.

.

They're used just between two people.

Sadece iki kişi arasında kullanılırlar.

We have a lot of terms of endearment in English.

İngilizce'de pek çok sevgi ifademiz var.

- So many that I can't possibly tell you all of them.

- O kadar çok ki, hepsini size anlatamam.

But I do plan to share many of them,

Ama birçoğunu paylaşmayı planlıyorum

and I have some notes to help me remember.

ve hatırlamama yardımcı olacak bazı notlarım var.

We'll start with a very common one:

Çok yaygın olanla başlayacağız:

honey.

tatlım.

It can be written two different ways

as a term of endearment.

Bir sevgi ifadesi olarak iki farklı şekilde yazılabilir.

We use "honey" with adults and children.

Yetişkinler ve çocuklar için "bal" kullanıyoruz.

As in, "Hi, honey. How was your day?"

"Merhaba tatlım. Günün nasıldı?"

"Good job, honey. I'm so proud of you."

"Aferin tatlım. Seninle gurur duyuyorum."

A short form? - Hun' (hon').

Kısa bir biçim mi? - Hun' (tatlım).

Like, "Hon', do yo have a second?"

"Tatlım, bir saniyen var mı?"

Variations? - There are a lot of them.

Varyasyonlar? - Orada oldukça fazla var.

Some common ones are:

Yaygın olanlardan bazıları şunlardır:

Sometimes, especially in the case of honey,

Bazen, özellikle bal söz konusu olduğunda,

you hear a term of endearment

in a situation where people are not close,

insanların yakın olmadığı,

but the situation is informal.

ancak durumun gayrı resmi olduğu bir durumda bir sevgi ifadesi duyarsınız.

For example, a friendly waitress might say,

Örneğin, cana yakın bir garson

"Hon', want some more coffee?"

"Tatlım, biraz daha kahve ister misin?" diyebilir.

or "Can I get you some more coffee, 'hon?"

veya "Sana biraz daha kahve getirebilir miyim, tatlım?"

You need to be careful.

Dikkatli olmalısın.

You may hear this,

Bunu duyabilirsiniz

and it can be appropriate in certain situations.

ve belirli durumlarda uygun olabilir.

My advice is not to use terms of endearment

Benim tavsiyem,

with people you are not familiar with or close to.

tanımadığınız veya yakın olmadığınız kişilerle sevgi sözcükleri kullanmamanızdır.

Because then it could be taken as a form of disrespect.

Çünkü o zaman bu bir saygısızlık olarak algılanabilir.

So be careful.

Yani dikkatli ol.

All right. Next one. "Baby."

Elbette. Sıradaki. "Bebek."

"Hey, baby. What's wrong?"

"Hey bebeğim. Sorun ne?"

We can use it with adults or children.

Yetişkinler veya çocuklar ile kullanabiliriz.

Short form: babe.

Kısa biçim: bebeğim.

Variations:

Varyasyonlar:

A very common term of endearment: sweetheart.

Çok yaygın bir sevecenlik terimi: tatlım.

For adults and for children.

Yetişkinler ve çocuklar için.

"Good morning, sweetheart."

"Günaydın tatlım."

"Sweetheart, it's time for breakfast."

"Aşkım, kahvaltı zamanı."

Variations:

Varyasyonlar:

Again, like "honey," there are a lot of variations.

Yine "tatlım" gibi pek çok varyasyon vardır.

"Sweet pea" - usually for children.

"Tatlı bezelye" - genellikle çocuklar için.

"Sweet lips" - for adults.

"Tatlı dudaklar" - yetişkinler için.

"Love" - "Hi, my love."

"Aşk" - "Merhaba aşkım."

For adults and for children.

Yetişkinler ve çocuklar için. Şunu

You might hear:

duyabilirsiniz:

"Darling."

"Sevgilim."

You'll hear a combination:

Bir kombinasyon duyacaksınız:

Darling dear. My darling dear.

Sevgilim canım. sevgilim canım

In some accents, in some situations - songs, for example -

Bazı aksanlarda, bazı durumlarda - örneğin şarkılarda -

you'll hear people drop the "g."

insanların "g"yi bıraktığını duyacaksınız.

And instead of "darling," you'll hear something like "darlin'."

Ve "canım" yerine "canım" gibi bir şey duyacaksınız.

"Dear."

"Canım."

You see this word also in messages and letters,

Bu kelimeyi mesajlarda ve mektuplarda da görürsünüz,

"Dear Mr. Smith"..."Dear Mrs. Jones."

"Sevgili Bay Smith"..."Sevgili Bayan Jones."

As a form of address, as a greeting in a letter,

Bir hitap şekli olarak, bir mektupta bir selamlama olarak,

it has nothing to do with affection.

sevgi ile ilgisi yoktur.

It's actually just a formal, polite way

Aslında

of starting out a letter or a message.

bir mektuba veya mesaja başlamanın resmi, kibar bir yolu.

But variations for terms of endearment would be:

Ancak sevgi terimlerinin varyasyonları şöyle olacaktır:

You can also hear "dearie,"

"Canım" kelimesini de duyabilirsiniz

and that could be spelled different ways,

ve bu farklı şekillerde hecelenebilir,

but when I think of "dearie," I think of

ancak "canım" kelimesini düşündüğümde, yaşlı bir kadın gelir aklıma

some elderly...kind, elderly woman

... nazik, yaşlı kadın

who is maybe thanking a young person for helping her

belki de teşekkür ediyordur alışverişini taşımasına yardım eden bir genç

carry her groceries,

,

"Oh, dearie. Thank you so much."

"Aman canım. Çok teşekkür ederim."

So not as common.

Yani o kadar yaygın değil.

"Cutie."

"Tatlım."

"Cutie patootie" - definitely for children.

"Cutie patootie" - kesinlikle çocuklar için.

"Sunshine." This is one that I use.

"Güneş ışığı." Bu benim kullandığım bir tanesi.

"Hey, sunshine."..."Good morning, sunshine."

"Hey, gün ışığı."..."Günaydın, gün ışığı."

"Sunshine, time for school."

"Güneş ışığı, okul zamanı."

"Angel." - Adults and children.

"Melek." - Yetişkinler ve çocuklar.

Most of these are for adults or children.

Bunların çoğu yetişkinler veya çocuklar içindir.

Okay. This one is probably more so for a romantic relationship.

Tamam aşkım. Bu muhtemelen romantik bir ilişki için daha çok.

"Snookums." - My snookums.

"Snookums." - Snookum'larım. Kulağa aptalca

We have some silly sounding terms of endearment.

gelen sevgi ifadelerimiz var.

"Snookums" would be one of them.

"Snookums" bunlardan biri olurdu.

A similar one: "pookie."

Benzeri: "pookie."

It could be for kids, but I usually think of that in a love relationship.

Çocuklar için olabilir ama ben bunu genellikle bir aşk ilişkisinde düşünürüm.

"My snookums." ..."Pookie."

"Snookumlarım." "Pookie."

Another silly word, "boo."

Başka bir aptal kelime, "boo".

Not like "Boo!" to scare you, but

"Boo!" gibi değil seni korkutmak için, ama

"Ooh, my boo! My little boo."

"Ooh, canım! Benim küçük canım."

So terms of endearment can sound silly

Yani sevecen

because they're affectionate...

oldukları için sevgi ifadeleri kulağa saçma gelebilir...

We have many terms of endearment based on the names of animals.

Hayvan isimlerine dayalı pek çok sevgi ifademiz var.

Usually cute little ones, like:

Genellikle sevimli küçük olanlar, örneğin:

Although bears are big, we might say:

Ayılar büyük olsalar da şöyle diyebiliriz:

For a girl, you might call her "princess."

Bir kız için ona "prenses" diyebilirsiniz.

"What's wrong, my princess?"

"Neyin var prensesim?"

We have terms of endearment based on good looks.

Yakışıklılığa dayalı sevgi şartlarımız var.

We might use this for our children, for example.

Bunu örneğin çocuklarımız için kullanabiliriz.

"Come here, gorgeous."

"Gel buraya güzelim."

"Hey, beautiful."

"Hey güzelim."

"Handsome."

"Yakışıklı."

I sometimes say, "Where's my handsome boy?"

Bazen "Yakışıklı oğlum nerede?" diyorum.

He's getting older, so I have to be careful

O yaşlanıyor, bu yüzden

I can't be too cute calling my nine-year-old a "cutie patootie"

dokuz yaşındaki çocuğuma "tatlı patootie"

or "my handsome boy." That's not cool anymore.

veya "yakışıklı oğlum" diyerek çok tatlı olamam konusunda dikkatli olmalıyım. Bu artık hoş değil.

Also for kids, "munchkin."

Ayrıca çocuklar için "munchkin".

We have other terms of endearment that end with "-kin."

"-kin" ile biten başka sevgi ifadelerimiz var. Kulağa

It sounds cute: munchkin, pumpkin...

hoş geliyor: munchkin, kabak...

Those are the ones I can recall right now.

Şu anda hatırlayabildiklerim bunlar.

Also, just like we have terms of endearment based on cute little animals,

Ayrıca, sevimli küçük hayvanlara dayalı sevgi ifadelerimiz olduğu gibi,

we have terms of endearment based on sweet things to eat, like:

yenecek tatlı şeylere dayalı sevgi ifadelerimiz de var, örneğin:

Gosh, there are so many. I think I'll have to end there.

Tanrım, çok fazla var. Sanırım orada bitirmem gerekecek.

But now you get a sense of how many terms of endearment are possible.

Ama şimdi kaç tane sevgi ifadesinin mümkün olduğunu anlıyorsunuz.

Listen out for them.

Onları dinle.

You'll hear them in films, in TV shows, in songs...

Filmlerde, dizilerde, şarkılarda duyacaksınız...

Maybe you'll hear them said to you.

Belki de size söylendiğini duyacaksınız.

Now I'd like you to take a very short true-false quiz

Şimdi, sevgi ifadelerinin nasıl kullanıldığını anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için çok kısa bir doğru-yanlış testi yapmanızı istiyorum

to check your understanding of how terms of endearment are used.

.

However, in general we're very wary of strangers

Ancak genel olarak çocuklara yaklaşan yabancılara karşı çok temkinli davranırız

who do approach children.

.

I believe there's still one term of endearment I didn't share with you yet.

Henüz seninle paylaşmadığım bir sevgi sözü olduğuna inanıyorum.

It's something sweet.

Tatlı bir şey.

"Sugar."

"Şeker."

We can use this for adults for for children.

Bunu yetişkinler için çocuklar için kullanabiliriz.

Personally, I don't use it. Or I don't use it much.

Şahsen ben kullanmıyorum. Ya da ben pek kullanmıyorum.

The only example that comes to mind

Aklıma gelen tek örnek

is again that friendly waitress,

yine o cana yakın garson,

maybe taking your order.

belki siparişinizi alıyor.

"What can I get you, sugar?"

"Sana ne ısmarlayayım tatlım?"

All right. We're going to end by taking the word "sugar"

Elbette. "Şeker" kelimesini alıp

and putting it in a poem.

bir şiire koyarak bitireceğiz.

I want to share a very common poem.

Çok yaygın bir şiir paylaşmak istiyorum.

In fact, it's so common, it's probably the first

Aslında o kadar yaygın ki, muhtemelen

love poem that children learn in English.

çocukların İngilizce öğrendiği ilk aşk şiiri.

Maybe you know it.

Belki biliyorsundur.

It goes like this:

Şöyle devam ediyor:

People love to play around with this poem

İnsanlar bu şiirle oynamayı

and change the words.

ve kelimeleri değiştirmeyi seviyor.

We usually keep the first two lines

Genellikle ilk iki satırı tutuyoruz

and change the last two.

ve son ikisini değiştiriyoruz.

The variations can be funny. They can be cute. They can be romantic.

Varyasyonlar komik olabilir. Sevimli olabilirler. Romantik olabilirler.

A child might say:

Bir çocuk şöyle diyebilir:

So you get the idea of how creative you can be.

Böylece ne kadar yaratıcı olabileceğiniz konusunda bir fikir edinirsiniz.

I thought you might like to try this.

Bunu denemek isteyebileceğini düşündüm.

If you want to create your own poem,

Kendi şiirinizi oluşturmak istiyorsanız,

try using the "Roses are red" poem.

"Güller kırmızıdır" şiirini kullanmayı deneyin.

Keep the first two lines and change the last two.

İlk iki satırı koruyun ve son ikisini değiştirin.

How would you end this poem?

Bu şiiri nasıl bitirirsin?

That's all for now.

Şimdilik bu kadar.

Thanks for watching. Happy studies!

İzlediğiniz için teşekkürler. Mutlu çalışmalar!

And happy Valentine's Day!

Ve sevgililer günün kutlu olsun!